Etiket: lale karabıyık

  • CHP’den öğretmenlere polis müdahalesine suç duyurusu

    CHP’den öğretmenlere polis müdahalesine suç duyurusu

    CHP Bursa Milletvekili Lale Karabıyık, Ankara’da açıklama yapmak isteyen Özel Sektör Öğretmenleri Sendikası üyesi öğretmenlere polisin biber gazıyla müdahale ettiğini ve öğretmenlerin gözaltına alındığını açıkladı.

    Karabıyık, CHP Hukuk ve Seçim İşlerinden Sorumlu Genel Başkan Yardımcımız Muharrem Erkek’in öğretmenlere yönelik “Al bunu” ifadelerini kullanan polis hakkında işkence ve kötü muamele nedeniyle suç duyurusunda bulunduğunu açıkladı.

    Karabıyık açıklamasının devamında şu ifadeleri kullandı:

    “Öğretmenlerimize yönelik bu muamele, görevi kötüye kullanmaktır. Bu şahsın daha önceki eylemlerde de provokatif davranışlarının olduğu, kötü muamelelerde bulunduğu bilinmektedir. Öğretmenlerimize yönelik bu muamele asla kabul edilemez.

    Diğer taraftan, Bakan Süleyman Soylu’nun öğretmenlere ve öğrencilere sahip çıkmadığı, korumadığı da ortadadır.

    Öğretmenlerimiz, çalıştıkları okullarda ciddi mağduriyetler yaşamaktadır. Eğitim sistemindeki sistemsizliğe, yaşadıkları sorun ve zorluklara karşın evlatlarımızı yetiştirmek için heyecanla görev yapan, çocuklarımızı ve geleceğimizi emanet ettiğimiz kıymetli öğretmenlerimiz, çalıştıkları özel okullarda, adil olmayan şartlarda ders vermekte, kimi durumlarda asgari ücretin altında aylıklar ile sözleşmelerinden kaynaklı olarak tazminat hakkı da olmadan ders vermektedir.

    Ayrıca zaten özel okul öğretmenlerimizin maaşı devlet okullarında görev yapan öğretmenlerimizin aylıklarından daha az değildi. 2014 yılına kadar 5580 sayılı Özel Öğretim Kurumları Kanununun ilgili maddesinde “…Özel öğretim kurumlarında yöneticilik ve eğitim öğretim hizmeti yapanlara kademelerine göre, emekliler hariç, dengi resmî okullarda ödenen aylık ile sosyal yardım kapsamındaki ek ödeme tutarından az ücret verilemez…” ifadesi yer almaktaydı.

    Ancak 2014 yılında AKP tarafından 6528 sayılı Kanun ile 5580 sayılı Özel Öğretim Kurumlarının ilgili maddesinde değişiklik yapılarak bu kurumlarda çalışan öğretmen ve yöneticilerin devlet okullarında çalışan meslektaşlarından daha düşük maaş almalarının önü açıldı. Kimi özel öğretim kurumları, yapılan bu değişiklikten sonra öğretmenleri asgari ücret ya da biraz üzerinde ücretlerle çalıştırmaya başladı. Bu durum özel öğretim kurumlarında çalışan öğretmenlerin ciddi mağduriyet yaşamalarına neden oldu, özel okul öğretmenlerimizi mağdur eden durumlar katlanarak arttı.

    Cumhuriyet Halk Partisi milletvekilleri olarak benim ve milletvekili arkadaşlarımın verdiği 7 Kanun teklifimiz ile özel okullarda görev yapan öğretmenlerimizin aylıklarının, devlet okullarında görev yapan öğretmenlerin aylıklarından az olmaması, iş sözleşmesinin haklı neden olmadan taraflarca feshedilememesi ve asgari süre sonunda sözleşmenin sona ermeyip belirli süreli iş sözleşmesi olarak devam etmesi vb. çözüm önerileri teklif etmemize rağmen bu teklifleri görüşmeyen, kanunlaşması için gerekeni yapmayan iktidar, bugün öğretmenlerimizi hedef göstermekte, onları darp edenleri desteklemektedir.”

  • CHP’li vekil Karabıyık’tan KYK yurdu açıklaması

    CHP’li vekil Karabıyık’tan KYK yurdu açıklaması

    CHP Bursa Milletvekili Lale Karabıyık, Türkiye’de yaklaşık 800 KYK yurdu bulunduğunu ancak bu yurtlar beş öğrenciden birisine hizmet verebilecek kapasitede olduğunu açıkladı.

    KYK yurtlarından şu anda örgün öğretimdeki öğrencilerin sadece yüzde yirmisinin faydalandığını açıklayan Karabıyık, ülke genelinde yurtların dengesiz dağılımını olduğunu söyledi.

    Karabıyık açıklamsına örnek vererek şöyle devam etti:

    “Bingöl’deki bir yurtta boş kontenjan kalırken İstanbul’da öğrencilerin sadece yüzde birine yurt hizmeti verilebiliyor, Konya’da ise öğrencilerin yüzde yirmisinden fazlasına yurt imkanı sağlanabiliyor. Yani iller arasında da bir dengesizlik var; öncelikle bu planlama hatası olarak karşımıza çıkıyor. Diğer bir önemli nokta, şu anda dünyada öğrencilerin yüzde kırk beş, yüzde ellisinin yurt ihtiyacı karşılanabilirken ülkemizde yurt kapasitesi yüzde yirmilerde.

    Tabii ki kendi şehrinde üniversiteyi kazananlar da olacak, ya da ev kiralamayı tercih eden öğrencilerimiz olacak; ancak ülkemizdeki mevcut rakamlara baktığımızda yurt bulamadığı için ev kiralamak ya da özel yurda gitmek zorunda kalan ve bunu karşılayamayan öğrencilerin sayısının oldukça yüksek olduğunu söyleyebiliriz.

    Bu nedenle, “Türkiye’de açıklanan rakamlarda yurt ihtiyacı yoktur” demek asla doğru değildir, böyle bir kandırmaca olmaması lazım; çünkü yaşananları görüyoruz, bu gençler yurt arıyorlar. Bazı illerin ilçelerinde yurt imkanı zaten yok, ki orada meslek yüksek okulları ya da fakülteler varken, “bir dekan bir mekan” anlayışıyla kurulan fakültelerin yurdu nerede olacak, barınma nasıl sağlanacak diye hiç düşünülmedi, zamanında planlaması da hiç yapılmadı. Bu gençler ev tutmak ya da özel yurtlarda kalmak zorunda kalıyor, maddi imkanı olmayanlar da cemaatin yurtlarına gitmek durumunda kalıyor ve cemaatler de zor durumda kalan bu öğrencileri kendilerine çekme yarışındalar. Bu gerçekleri görmekteyiz. Hatta yurt çıkmadığı için, özel yurtlar çok pahalı olduğu, ev tutacak parası da olmadığı için okuluna devam edemeyen o kadar çok öğrenci var ki, bundan dolayı mağdur olan aileleri görmezden gelmesinler.”

  • CHP Bursa Milletvekili’nden KYK açıklaması

    CHP Bursa Milletvekili’nden KYK açıklaması

    CHP Eğitim Politikalarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı ve Bursa Milletvekili Lale Karabıyık açıklamasında şu ifadelere yer verdi:

    “Gençlik ve Spor Bakanı Sayın Mehmet Kasapoğlu ikinci defa Genel Başkanımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nu hedef alarak KYK borçlarına eklenen farkın faiz olmadığını, Sayın Kılıçdaroğlu’nun faiz dediğini, oysa faize en çok karşı olanın iktidar olduğunu söylüyor. Kendisine sesleniyorum Sayın Kasapoğlu faizi bize öğretmeyin, faizin tanımını da ne olduğunu da biz biliriz.

    Ancak sanırım siz faizi farklı algılıyorsunuz, kaldı ki faizi sevmeyen, karşı olan sizler politika faizini düşürdük derken vatandaşa yansıyan faiz dahil, iç borçlanma tüm faizleri arttırdınız. Faize karşıyız derken kısa bir süre önce meclise getirdiğiniz ek bütçe bile faizi karşılayabilmek içindi.

    Faizin anaparayı geçtiği tek örnek de sizin iktidarınızda gerçekleşti, bu nedenle şu faizdir bu değildir bunu bize öğretmeyin, bu konuda gençlere karşı mahçupsunuz. Bu mahçubiyetinizi örtmek için de konuyu faizdir, faiz değildir tanımına çekmek bu konuda gençlere karşı yaptığınız yanlışta sizi masum göstermez.

    Kaldı ki adına TEFE deyin, ÜFE farkı deyin ne derseniz deyin ama bu gençlerin suçu değil, enflasyonu da sizin ekonomi yönetiminiz bu hale getirdi. Ülke ekonomisi yönetilemiyor, savruluyor.

    Bu ülkede işsizlik var, istihdam sağlamaya yönelik çabanız yok. Günlerce Kısa Çalışma Ödeneği ile Ücretsiz İzin Aylığıyla zaten yoksulluk daha da derinleşti.

    TÜİK’in açıkladığı enflasyondan daha derin bir enflasyon hissediliyor. Aileler çocuklarını okutmakta zorlanıyor, gençlerin yurt sorunu var, burs sorunu var, barınamıyor ve beslenemiyorlar. Bir öğün yiyerek günü geçiren öğrenciler var.

    Sayın bakan faiz midir, enflasyon farkı mıdır konuyu bu noktaya çekmek yerine mevcut durumda zaten eğitimini zor tamamlayan, iş bulamayan gençlere biz destek olmak yerine, yanlış yapmışız, borçlarını ikiye, üçe katlamışız ayıp etmişiz demeli.

    Diğer taraftan iktidarın istemesi halinde ilgili kanun kapsamında öğrenim kredisi borçlarının endeks kaynaklı artışının yarısını silebileceğini ancak bu yetkisini kullanmadığını da belirtmek isterim.

    Gençler yoksullukla mücadele ederek eğitimlerini tamamlıyor. Geleceğe umutla bakmaları gerekirken okul biter bitmez bir de kredi borcu yükünün altına giriyor. İşsizlik ve ekonomik kriz altında ezildikçe eziliyorlar. “Dünyayı ve ülkenizi gezin” nasihati veren iktidarın gençlerin içinde bulunduğu zor durumdan haberi yok. Son olarak gençler enflasyondaki yüksek artışlar nedeniyle eskiden de ödeme zorluğu çektiği öğrenim kredisini hiç ödeyemez hale gelmiştir. İktidarın öğrenim kredilerini ÜFE’ye endekslemesi ve bu borçların silinmesi için hiçbir girişimde bulunmaması bir soygun zihniyetidir.

    Yüksek Öğrenim Kredi ve Yurt Hizmetleri Kanunu kapsamında Gençlik ve Spor Bakanlığı’nın kredi borcuna eklenen ilave miktarda yüzde 50 indirim yapma yetkisi var. Aynı kanun kapsamında ayrıca öğrencilerin ödeyecekleri bakiye kredi borcunun eğitim süresince aldığı toplam kredi miktarının 3 katını geçemez de denmektedir.

    150 bin liraya varan öğrenim kredisi borcu olanlar bulunuyor. Bu ülkede gençler öncelenmeli ve Eğitim Hakkı ulaşılabilir olmalıdır. Devlet okuyan her öğrenciyi desteklemelidir. Biz CHP iktidarında, KYK borçlarının faizleri sildiğimiz gibi, bundan sonraki süreçte de işe girdikten sonra sadece ana para geri ödemesi yapılmasını sağlayacağız.”

  • Karabıyık, YÖK iddialarını Bursa’da gündeme taşıdı

    Karabıyık, YÖK iddialarını Bursa’da gündeme taşıdı

    Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Eğitim Politikalarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı ve Bursa Milletvekili Lale Karabıyık, önceki gün TBMM’ye sunduğu soru önergesi ile, Yükseköğretim Kurulu toplantılarında görüşülmeyen konuların karar altına alındığını ve buna itiraz eden 8 üyenin istifaya zorlandığına dair aldığı duyumlar üzerine bu iddiaları gündeme getirmişti. Bugünkü tarihli Resmi Gazete’de ise bu iddiaları doğrular nitelikte bir görevden alma gerçekleşti. 21 kişilik Yükseköğretim Kurulu üyesinden 2’si istifa baskılarının ardından istifa ederken, iddia edilen baskılara karşı çıkan 6 üye ise görevden alındı.

    Konuyla ilgili olarak CHP Bursa İl Başkanlığı’nda İl Başkanı İsmet Karaca eşliğinde basın toplantısı gerçekleştiren Genel Başkan Yardımcısı Karabıyık gelişmeleri özetleyerek “YÖK Başkanı bunu nasıl açıklayacak?” diye sordu.

    “GÜNDEME GİREN KONULAR, ÜYELERE VERİLMİYOR””

    Karabıyık’ın açıklamasından satır başları şöyle:

    “2547 sayılı Yüksek Öğretim Kanunun 6. Maddesine göre Yüksek Öğretim Kurulu Seçilmekte 21 Üyeden oluşmakta ve görev yetki sorumlulukları da ilgili maddede yer almaktadır. Bu kurulun işleyişine bakıldığında, kurul toplantılarından önce o gün gündeme alınacak konular kurul üyelerine bildiriliyor, toplantı esnasında müzakereye açılarak üyelerin görüşleri alınıyor ve karara bağlanıyor. Yani olması gereken usul bu; ancak son dönemde bu şekilde yürümediğinin duyumlarını artık fazlaca almaya başlamıştık.Şöyle ki, ya gündeme girecek konular daha önceden üyelere verilmiyor ya da çok kısa bir süre önce veriliyor ya da “gündeme alınan konular tartışmaya açık değildir” deyip görüş müzakere alınmıyor.”

    “TOPLANTIDA KONUŞULMAMIŞ KONULAR KARAR ALTINA ALINIYOR””

    “Şimdi bize ulaşan iddialara göre bir adım daha ileriye gidiliyor o da şu; hiç toplantı gündemine alınmamış konular hakkında toplantı sonrası karar alınıyor ve üyelerin imzasına sunuluyor. Üyelerin alınan karardan önlerine imza gelince bilgisi oluyor. İşte bu son gelişmelerin üzerine sekiz üye bu uygulamaya bu usule itiraz ediyorlar böyle olmaması gerektiğini kendilerinin bilgisi olmadan karar alındığını ya da tartışmaya açılmadığını son dönemde de hiç bilgilerinin olmadan karar alındığını ifade ederek itirazlarını dile getiriyorlar. Bu yönde bir iddia bize ulaştı. Kısa bir süre içerisinde YÖK Başkanı’nın kendilerine hemen istifanızı vereceksiniz şeklinde bir çağrı ve bir baskı yaptığı da iddia ediliyor. YÖK ve YÖK’ün yürütme kurulu üyeleri var; ancak şu anda devletin her kurumunda olduğu gibi orası da talimatla yürütülüyor ve talimatla ve baskıyla iş yaptırılıyor. Diğer kurumların olduğu gibi YÖK’ün de Başkanı yine aynı şekilde talimatlarla mı hareket ediyor? Üyelere baskı mı yapıyor?”

    “ALDIĞIMIZ DUYUMUN DOĞRU OLDUĞU ORTAYA ÇIKTI”

    “Biz bu duyumu Salı günü almış ve konuyla ilgili önergemizi vermiştik. Soru önergemiz ile ilgili bugün zaten basın açıklaması yapacakken, dün gece hep olduğu gibi bir gece operasyonu ile sekiz üyenin altısı görevden alındığı, iki üyenin ise, henüz basına bilgisi yansımasa da istifa ettiği bilgisi ile uyandık. Buradan tekrar soruyorum: “Aldığımız duyumlar doğru mudur? 6 üyenin görevlerine son verme sebebi nedir? Bu görevden almalarda farklı bir gerekçe var mıdır? YÖK Başkanı bunu nasıl açıklayacak, bu konuda bir talimat almış mıdır? Bunun cevabını YÖK Başkanından öncelikle bekliyoruz.”

  • CHP’li Karabıyık: “Sağlık çalışanlarının haklı taleplerini destekliyoruz”

    CHP’li Karabıyık: “Sağlık çalışanlarının haklı taleplerini destekliyoruz”

    CHP Genel Başkan Yardımcısı Lale Karabıyık, “Sağlık çalışanlarının haklı taleplerini destekliyoruz. CHP olarak gerek komisyonlarda gerek Mecliste bu konuların takibini yapacağız. Sorunların çözülmesi için çaba sarf edeceğiz.” dedi.

    Karabıyık, Kültürpark’ta düzenlediği basın toplantısında, sağlık çalışanlarının haklı bazı talepleri olduğunu söyledi.

    Eğitimde, sağlıkta, sosyal güvelik ve güvenlikte kadronun önemine değinen Karabıyık, “Kovid-19 sürecinde özellikle bütün sağlık çalışanları, kendilerinin sağlıklarını hiçe sayarak ön planda bizler için mücadele verdiler ve bir savaşın önde giden neferleri oldular.” diye konuştu.

    Karabıyık, sağlık çalışanlarının özverili çalışmalarının herkes tarafından alkışlandığını aktararak, “Sağlık çalışanlarının haklı taleplerini destekliyoruz. CHP olarak gerek komisyonlarda gerek Mecliste bu konuların takibini yapacağız. Sorunların çözülmesi için çaba sarf edeceğiz. Onlara kulak vermemiz, onların taleplerini dile getirip takipçisi olmamız önemli.” ifadesini kullandı.

    Daha sonra Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası Bursa Şube Başkanı İrfan Açık, sendikalarının sağlık çalışanlarıyla ilgili hazırladığı kanun teklifine ilişkin topladıkları imzaları Karabıyık’a teslim etti.

  • CHP’de PM’ye Bursa’dan üç isim!

    CHP’de PM’ye Bursa’dan üç isim!

    CHP’de 37. Olağan Kurultayı’nda Parti Meclisi üyeliği için adaylık başvuruları son bulmuş, 52 kişinin seçileceği çarşaf listede aday sayısı 222 olmuştu.

    15 kişilik Yüksek Disiplin Kurulu için toplam 50 kişi aday olmuştu. Kılıçdaroğlu, Parti Meclisi için 80, Bilim, Kültür ve Sanat Platformu için 12, Yüksek Disiplin Kurulu için ise 15 isim belirlemişti.

    Kurultayda 60 kişiden oluşan PM’ye, Bilim, Kültür ve Sanat Platformu’ndan (BKSP) girecek 8 isim belirlenirken, diğer 52 kişilik listenin kotaların uygulanmasının ardından açıklanacağı bildirildi. 15 kişiden oluşan YDK listesinin de daha sonra duyurulacağı belirtildi.

    EN ÇOK OYU ALAN FAİK ÖZTRAK

    Fakat resmi olmayan sonuçlara göre; Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Faik Öztrak delegeden en fazla oyu olan isim oldu. Öztrak, 982 oyla PM seçimlerinde ilk sırada yer aldı.

    Öztrak’ı Ankara Milletvekili Bülent Kuşoğlu 862 oyla, Kahramanmaraş Milletvekili Ali Öztunç ise 855 oyla izledi.

    Eski CHP İzmir İl Başkanı Rıfat Turuntay Nalbantoğlu 848, Genel Başkan Yardımcılarından Oğuz Kaan Salıcı, 844, Onursal Adıgüzel ise 836 oy aldı.

    PM’YE BURSA İMZASI!

    CHP’nin üç Bursa Milletvekili de PM’ye seçildi.

    CHP Bursa Milletvekilleri Orhan Sarıbal, Lale Karabıyık ve Nurhayat Altaca Kayışoğlu PM’de yer aldı.