Etiket: leylek

  • Leylek sayısı arttı, yuva kalmadı

    Leylek sayısı arttı, yuva kalmadı

    ’Leylek köy’ olarak da bilinen Akçapınar Mahallesi’nde leylek yavrularının yuvadan ilk uçuş denemeleri esnasında yuvalarının bulunduğu elektrik telleri Ula Belediyesi ve Akçapınar Mahalle Muhtarlığı iş birliğinde yer altına alınmıştı. Boşta kalan elektrik direkleri leylekler tarafından yuva olarak kullanılıyor.

    Erken geldiler

    Son yıllarda Akçapınar Mahallesi’ndeki üretme alanlarına gelişlerini daha erkene alan leylekler bu yıl Şubat ayının sonlarında gelmeye başladı. Geçen yıllarda Nisan ayı başında veya Mart ayı sonunda gelen leyleklerin erken gelişlerinde iklim değişikliğinin etkisinin bulunduğu açıklandı.

    Sayıları arttı, yuva yetmedi

    Akçapınar Mahallesi içinde yer alan leylek yuvaları geçen yıllara oranla leylek sayısındaki artış nedeniyle yetersiz kaldı. Akçapınar’a sürekli gelen erkek ve dişi leylek çiftleri yuvalarına yerleşirken, ilk defa gelen leylekler ise direkler üstünde yeni yuva yapmak için eşlerini bekliyor.

    Akçapınar Mahallesi’nin 25 yıldır muhtarlığını yapan Şükrü Arslan, Nisan ayında gelen leyleklerin iklim değişikliği nedeniyle Şubat ayının ikinci yarısında geldiğini açıkladı. Muhtar Arslan, “Eskiden Mart ayının sonunda gelirlerdi. Nisan içinde gelirdi, Ağustos ayı içerisinde yumurtlarlar, yavrularını çıkarırlar giderlerdi. Bu sene çok enteresan Şubat ayının 17-18’inde ilk leyleğimiz mahallemize geldi. Biz de şaşırdık. Git gide leylekler daha erken gelmeye başladılar. Hava, iklim şartlarından dolayı mı bilmiyorum. Herhalde bu hayvanlar zaten iklim şartlarına göre hareket eden canlılar. İlk etapta sayıları iyi görünüyor. Ama daha bir iki gün içeresinde geceleyin mahallemizin güney kısmından geliyorlar, buradaki boş yuvalara eşleri ile birlikte geliyorlar. Bunlar istedikleri zaman istedikleri yere yuva yapabiliyorlar. Elektrik tellerinden yuvaları görünce boş direklere yuva yapıyorlar” dedi.

  • Baharın müjdecisi leylekler erken geldi

    Baharın müjdecisi leylekler erken geldi

    Ardahan Ovası her yıl olduğu gibi bu yıl da leylekleri ağırlamaya başladı. Ovada karlı dağlara karşı kanat çırparak süzülen leylekler, baharı bu yıl erken müjdeledi. Ardahan merkeze bağlı Halilefendi Mahallesi’nde bulunan leylek yuvaları, yeniden dolmaya başladı. Soğuk hava ve kar yağışının aralıklarla devam etmesine rağmen dönüş yapan leylekler, mahalle sakinleri tarafından memnuniyetle karşılandı.

    Leyleğin erken gelmesine şaşırdıklarını söyleyen Kadir Başdemir, “Şu anda Ardahan’da soğuklar devam ediyor. Ama baharın müjdecisi olarak bilinen leyleklerin erken gelişi bizleri de şaşırttı. İnşallah bahar havasını da görmek nasip olur” dedi.

     

  • Leyleği gören 1 çuval unu kaptı

    Leyleği gören 1 çuval unu kaptı

    Doğal güzellikleri ile birçok hayvan türüne ve yaban hayatına ev sahipliği yapan Aydın’ın simgelerinden biri haline gelen leyleklerin Aydın’a göçü başladı. Bu kapsamda 2024 yılının ilk leyleği, her yıl olduğu gibi bu yıl da Gölbent Mahallesi’ne gelirken, diğer köylere de leylekler gelmeye başladı. Bölge sakinleri ise leyleklerin gelişine çok sevinirken, pilot mahallelerde leyleği ilk gören kişilere ise Ekosistemi Koruma ve Doğa Sevenler Derneği (EKODOSD) tarafından her yıl olduğu gibi bu yıl da uygulanan “Leyleği ilk görene 1 çuval un” kampanyası kapsamında Avşar, Yeşilköy, Nalbantlar, Pamukçular ve Özbaşı Mahallelerinde unları dağıtıldı.

    Farkındalık oluşturmak amacıyla hayata geçirilen kampanya çerçevesinde katkıda bulunan herkese teşekkür eden Ekosistemi Koruma ve Doğa Sevenler Derneği (EKODOSD) Başkanı Bahattin Sürücü; “Söke’ye bağlı Gölbent köyüne ilk gelen leylekten sonra diğer köylere de peş peşe leylekler gelmeye başladı. Pilot köylerde her yıl uyguladığımız “Leyleği ilk görene 1 çuval un” kampanyası bu yıl da devam etti. Avşar, Yeşilköy, Nalbantlar, Pamukçular ve Özbaşı köylerinde ilk gelen leyleği görüp haber verenlerin unları dağıtıldı. Leyleklerin korunması için farkındalık oluşturmak, sulak alanlara ve çevre kirliliğine dikkat çekmek için uyguladığımız kampanyayı üyelerimiz katkıda bulunmaktadır. Leyleği köylerinde ilk görenlere un bağışı yapan üyelerimiz Prof. Dr. Raika Onmuş, Umut Özgün Çağlar, Münevver Yener Kurt, Nawal Algeedi ve Bahadır Akkoyun’a katkıları için teşekkür ederiz” dedi.

    “Gökçealan’ı sevdiler”

    40 yıl aranın ardından geçen yıl ilk kez Gökçealan Mahallesi’ne gelen leyleklerin bu yıl da yeniden gelmesinin herkesi sevindirdiğini ifade eden Sürücü; “Avşar’a gelen ilk leyleğin ayağında TATD kodlu halkayı tespit ettik. Bu leyleğin Doğa Koruma ve Milli Parklar Aydın Şube Müdürlüğü, Ege Üniversitesi Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü ve EKODOSD işbirliğiyle yapılan halkalama çalışmaları sırasında nerede takıldığı üniversite kayıtlarından belli olacak. Geçtiğimiz yıl 40 yıl aradan sonra Gökçealan köyüne ilk defa bir leylek gelmişti. Bu yıl tekrar gelip gelmeyeceği merak ediliyordu. Köye tekrar bir leylek gelerek geçtiğimiz yıl hazırlanan platformlu yuvayı sahiplendi. Yakında eşinin de geleceğini tahmin ediyoruz. Bu yıl gelip gelmeyeceğini merak eden Gökçelalanlılar yuvaya tekrar leylek gelince çok mutlu oldular. Toplum olarak en çok sevilen ve görüldüğünde en çok mutlu olunan kuşların başında leylekler gelmektedir” şeklinde konuştu.

    “Saman iplerinin toplanması leylekleri kurtaracaktır”

    Doğaya atılan atıkların leyleklere büyük zarar verdiğine dikkat çeken Sürücü; “Leylekler yumurtadan çıkan yavruların çalılardan yaralanmasın diye, çöplerin ve plastiklerin fazla olmadığı eski dönemlerde yuva içlerine daha çok saman gibi bitkisel malzeme taşıyarak bu önlemi alıyorlardı. Ancak günümüzde yoğun bir şekilde yaşanan çevre ve plastik kirliliği gibi atık maddeler, kütlesel olarak daha kolay taşınması ve yuvayı daha çabuk doldurması açısından leyleklere cazip gelmektedir. Ancak bu durum ciddi bir sorun oluşturmakta yavru leyleklerin yaralanmalarına, uzuvlarını kaybetmelerine ve hatta ölümlerine yol açtığı görülmektedir. Doğaya atılan her çöpün diğer canlılar üzerinde nasıl bir etki oluşturduğunu mutlaka bilmemiz gereklidir. Leyleklerin yoğun yaşadığı bölgelerde arazide görülen çöplerin ve plastik atıkların, özellikle hayvancılığın yoğun olduğu yerlerde plastik saman iplerinin toplanması leyleklerin hayatını kurtaracaktır. Bir leylek ailesinin bir üreme döneminde kurbağa, balık, yılan yediği gibi, binlerce böcek, çekirge, danaburnu ve benzeri tarım zararlısını da temizlediği için, çiftçilere çok önemli fayda sağlamaktadır” dedi.

  • 5 bin kilometre yol katettiler

    5 bin kilometre yol katettiler

    Bismil ilçesinden geçen Dicle Nehri, yıllardır leyleklere ev sahipliği yapıyor. Nil Vadisi, Etiyopya, Somali ve Afrika gibi yerlerden yaklaşık 5 bin kilometre kat edip gelen leylekler, ata yurtlarında varlıklarını sürdürüyor.

    Hatay üzerinden gelen leyleklerin bir kısmı Avrupa popülasyonuna katkı sağlarken, bir kısmı ise; ata yurdu olan Diyarbakır’a gelip, yıllardır kullandıkları yuvalarına yerleşiyor. Öncü olarak gelen erkek leylek, daha sonra gelen dişi leylek ile kuluçka ve yavrulama dönemini burada geçiriyor.
    Dicle Üniversitesi Fen Fakültesi Biyoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Ahmet Kılıç muhabirlere, Diyarbakır’ın Bismil leylekleri oldukça önemli popülasyon oluşturduğunu, Türkiye’de yıllardan beri takip edilen popülasyon olduğunu söyledi.

    Bu sene ile birlikte 23 yıldır leylekleri takip ettiklerini belirten Prof. Dr. Kılıç, burada yumurtadan çıktıktan sonra kışı geçirmek üzere Nil Vadisi’ne, Etiyopya, Somali, Afrika’ya gittiklerini ve kat ettikleri mesafenin yaklaşık 4-5 bin kilometre olduğunu dile getirdi.

    “Buradaki çevre şartlarındaki değişimleri leyleklerden de gözleyebiliyoruz”
    Orada kış şartları, yiyecek bulabilme ve ortam ısısı daha uygun olduğuna değinen Prof. Dr. Kılıç, şöyle konuştu:
    “Kışı geçirdikten sonra şubat ortasından itibaren tekrar doğdukları Diyarbakır Bismil’e geliyorlar. Buraya gelenlerin bir kısmı doğu popülasyonu oluşturuyor. Bir kısmı ise Avrupa popülasyonu oluşturuyor. Onlarda Hatay üzerine Orta Anadolu’ya sonra İstanbul Boğazı’ndan Balkanlar ve Orta Avrupa’ya kadar yayılıyorlar. Ülkemiz bu bakımda göç yolu üzerinde. Buradaki çevre şartlarındaki değişimleri leyleklerden de gözleyebiliyoruz.”

    “Bunlar, 5 yumurta ve 5 yavru yetiştirebiliyorlar”
    Leyleklerin, yağışların bol olduğu, bitkisel üretimin bol olduğu yıllarda daha fazla yavru yetiştirdiğine dikkat çeken Prof. Kılıç, “Bismil leyleklerinin bir başka ilginç özelliği daha var. Buradaki koloni yüksek gerilim hatlarında ve Dicle Nehri’ne yakın yuvalanıyorlar. Nehir ile aralarında bazen 100 metre kadar bir mesafe var. Bunlar, 5 yumurta ve 5 yavru yetiştirebiliyorlar. Başka yerlerde de 5 yumurta 5 yavru var ama yuvadan ayrılabilenlerin sayısı ancak 1 veya 2 tane. Bunlar, tabiatta kurbağa, çekirge, dana burnu ile beslenirler” dedi.

    Çevredeki insanlarında leyleklere karşı yaklaşımları anılmaya değer, saygın bir yaklaşım olduğuna değinen Prof. Kılıç, leyleklerin yuva kurarken ilginç özelikleri olduğunu, bazıları 20-30 sene aynı yuvayı kullandığını kaydetti.

    Göçten ilk gelen öncüler genelde erkekler olduğunu aktaran Prof. Kılıç, “Bunlar önceki yılın yuvalarının sahipleridir. Yuvalarını özelikle diğer komşularına karşı korurlar. Dişiler onlardan sonra gelir, birlikte yuva kurma faaliyetlerine başlarlar. Mart ayı içinde yuva kurma, üreme davranışlarını sürdürürler. Nisan başından itibaren yumurta yaparlar. Yaklaşık 1 ay kuluçka dönemi vardır. Mayıs’tan itibaren artık yavruları görmeye başlarız. Yavrular, yaklaşık 50 gün civarında yuvada kalırlar. Haziran ortasından sonra yavrular artık yavaş yavaş yuvadan ayrılabilecek büyüklüğe erişirler” ifadelerine yer verdi.

  • Baharın müjdecisi leylekler, göç etmedi

    Baharın müjdecisi leylekler, göç etmedi

    Türkiye’nin en soğuk illeri arasında bulunan ve havaların ısınmasıyla birlikte Van’a gelen leylekler, her yıl olduğu gibi bu kış da sıcak yerlere göç etti. Çoğu leylek, sıcak bölgelere göç ederken Van’ın İpekyolu ilçesindeki 4 leylek ise göç etmeyerek yuvalarında kaldı. Kar yağışı ve dondurucu soğuğa rağmen ilçede kalan leylekler doğadan besleniyor. Van Kalesi’nin güneyini mesken tutan leylekler, burada martılarla birlikte yaşam mücadelesi veriyor.

    Son yıllarda tüm dünyada etkili olan iklim değişikliğinin leyleklerin göç etmeme nedenlerinden biri olduğunu söyleyen Van YYÜ Yaban Hayvanları Koruma ve Rehabilitasyon Merkezi Müdürü Prof. Dr. Lokman Aslan, “Yılın 12 ayında Van Gölü havzasında yaban hayvanlarını görmek mümkün. Bunlar Van Gölü’nün kenarında bayrak tür olarak allı turnaların yanına yaban kazları da var. Yalnız bunlar belirli sezonlarda gelirler ve göçerler. Burada sadece istasyon amacıyla gelen hayvanlar var. Bu yıl yaban kazları gelmeye başladı, flamingolar da yazın burada beslenip üremek için de başka yerlerde göç etmekte. Ama bunu tersi olan leylekler var. Baharın müjdecisi leylekler bahar mevsimi ile buraya gelirler ve yuvalarında yavrularını büyütürler. Yavrularını büyüttükten sora sıcak bölgelere göç ederler. Göçmen kuşlar bazen çeşitli sebeplerden dolayı göç etmez. Bu sebeplerin başlıcası göçemeyecek yetenekte bir hastalığı olur. Göç kafilesine katılamama sorununa bağlı olarak göç etmezler. Bazen de canları göçmek istemez. İklim müsait olduğu zaman, yiyeceklerine ulaşabileceği kanaatine geldikleri zaman kışı da burada geçirirler. Van Gölü havzasında ve Yüksekova bölgesi tarafında bu yıl az sayıda leyleğin göç etmediğini gördük. Bu sene Van Gölü havzasında Van Kalesi mevkiinde 4 leylek burada kışladılar, kışı burada geçirdiler. Bahar mevsiminde yine kendi üreme yerlerine giderek yine üreyecekler. Bu şu demek değildir yaban hayvanları genetiğini değiştirip bundan sonra burada üreyecekler ve bir daha gitmeyecekler demek değildir.

    Bu sene göçmedilerse gelecek gelecek sene bu sorunlar ortadan kalktığı zaman göçe yine dahil olurlar. Bu sene bizim rehabilitasyon merkezimize Muş, Bitlis ve Hakkari’den 8 leylek geldi. Biz bunları bahçemizde baktık ve tedavileri tamamlandıktan sonra doğaya bıraktık. Bize şunu gösteriyor Van Gölü çevresinde habitat kışın da bozulmadan devam etmekte. Çünkü leyleklerim yiyeceği olan fareler, yılanları, kurbağaları veya kendini besleyecek alanlara sahip olmaları. Bu yıl havanın sıcak seyretmesinde dolayı dereler akıyor, derelerdeki yeşillikler görülüyor. Buda bize şunu gösteriyor ki artık burada leyleklerin kışlaması olacak” diye konuştu.

  • Leylekler mevsimleri karıştırdı

    Leylekler mevsimleri karıştırdı

    Genellikle bahar ayında ilçeye gelen ‘baharın müjdecisi’ leylekler, hava sıcaklıklarının mevsim normallerinin üzerinde seyretmesi sebebiyle adeta mevsimleri şaşırdı. Çemişgezek ilçesine bağlı Sakyol köyünde balıkçılık yapan Mustafa Güler, teknesiyle Keban Baraj Gölü üzerinde balık avlamayı sürdürürken, kıyıda çok sayıda leylek gördü. Şaşkınlığını gizleyemeyen Güler, cep telefonuyla leylekleri görüntüledi.
    Balıkçı Mustafa Güler, “Şubat ayı içerisinde henüz kışı tam anlamıyla hissedemeden, bahar ayında beklediğimiz leylekler bu kez kış ayında geldiler” dedi.

  • Iğdır’ın simgesi leylekler kış ayında şehri terk etmedi

    Iğdır’ın simgesi leylekler kış ayında şehri terk etmedi

    Doğu’nun Çukurova’sı, Türkiye’deki kuş türlerinin yüzde 51’ine ev sahipliği yapan Iğdır’da şehrin simgesi haline gelen leylekler kış ayına rağmen şehri terk etmedi. Havanın sıcak ve güneşli geçmesinden dolayı leyleklerin yuvalarına yerleştiği görüldü.

    Kentte bulunan evlerin ve Iğdır Valiliği çatısında bulunan bacaya yuva yapan leylekler, halkın ilgi odağı oldu. Şehri terk ederek sıcak ülkelere giden leyleklerin Şubat ayının sonunda Iğdır’a gelmesi bekleniliyor.

  • Leylekler Sibirya soğuklarına rağmen göç etmedi

    Leylekler Sibirya soğuklarına rağmen göç etmedi

    Türkiye’nin en soğuk illerinden olan kentte leylekler, her yıl olduğu gibi bu kış da sıcak yerlere göç etti. Ardahan’ın Hanak ilçesindeki iki leylek ise göç etmeyerek yuvalarında kaldı. Kar yağışı ve dondurucu soğuğa rağmen ilçede kalan leylekler doğadan besleniyor.

    Son yıllarda tüm dünyada etkili olan iklim değişikliğinin leyleklerin göç etmeme nedenlerinden olduğunu söyleyen Gürbüz Polat, “Leylekler yavru yaptıklarında üçüncü yavruyu götürmüyorlar. Ve diğer gruplarla beraber bu yavrular gidiyor. Ama şu anda burada kalan anne ve baba leylekler havaların iyi gitmesinden dolayı burada kaldı. Soğuk havayla mücadele etmek için leylekler tek ayak üzerinde durur. Bu da kan akışını hızlandırır ve bu duruş kalorifer sistemi görevi görür. İki ayak üzerinde durduğu zaman üşüyor fakat tek ayak üzerinde durduğu zaman ısınıyor. Bu leylekler şu anda bizim misafirimiz. Biz bakamıyoruz onlara ama doğadan gayet iyi şekilde beslenip doyuyorlar” dedi.

  • Leylekler yeni yuvalarına kavuştu

    Leylekler yeni yuvalarına kavuştu

    Bolu’da merkeze bağlı Yeni Akçakavak köyünde şiddetli rüzgar sebebiyle geçtiğimiz aylarda elektrik direğinde bulunan leylek yuvası düştü. Yuvanın dağıldığını fark eden fabrika çalışanları durumu iş adamı Haluk Işın’a anlattı.

    Haluk Işın, Bolu Doğa Koruma ve Milli Parklar Müdürlüğü ile temas kurarak yeni bir leylek yuvası yaptırabileceğini ifade etti. Haluk Işın tarafından leylekler için yeni bir yuva yaptırıldı. SEDAŞ Bolu Bölge Müdürlüğü ekiplerinin teknik destekleriyle milli parklar ekipleri Akçakavak köyüne geldi. Yeni yapılan leylek yuvası yaklaşık 3 saat süren çalışmanın ardından direğe yerleştirildi.
    Ayrıca leylek yuvasına gözlem yapılabilmesi adına Bolu Doğa Koruma ve Milli Parklar Müdürlüğü’nce fotokapan konuldu.

  • Havaların soğuması ile leyleklerin yuvası boş kaldı

    Havaların soğuması ile leyleklerin yuvası boş kaldı

    Kafkaslar’dan Anadolu’ya geçiş bölgesi üzerinde yer alan Iğdır, bünyesinde barındırdığı sulak alanlar ve biyoçeşitliliği ile birçok kuş türünü de besliyor. Iğdır’ın simgesi haline gelen leylekleri barındıran Iğdır’da elektrik direklerin üzerinde birçok yuva yer alıyor.

    Şehirde havalar soğuyunca sıcak ülkelere göçe başlayan leyleklerin de yuvaları boş kaldı. Iğdır-Nahçıvan yolu üzerinde yer alan elektrik direklerin üzerinde bulunan leylek yuvaları da o yuvaların arasında yer alıyor. Göç eden leyleklerin boş kalan yuvaları havadan görüntülendi.