Etiket: Libya

  • Bursalı tarih meraklısı 115 yıllık fotoğraflara ulaştı

    Bursalı tarih meraklısı 115 yıllık fotoğraflara ulaştı

    Bursa’da, tarih meraklısı Özgür Sanal (41), 2’nci Abdülhamit döneminde Libya’da kurulan telsiz telgraf istasyonuna ait bazı fotoğraflara ulaştı. Fotoğrafların yaklaşık 115 yıl önce çekildiğini söyleyen Sanal, elindeki fotoğrafların tarihe ışık tutacağını ifade etti.

    Bursa’da yan sanayi otomobil parçaları üreten bir fabrikada çalışan tarih meraklısı Özgür Sanal, yaptığı araştırmaların sonucunda, 2’nci Abdülhamit döneminde Libya’da kurulan telsiz telgraf istasyonunun fotoğraflarına ulaştı. Yıllardır tarih üzerine araştırma yaptığını belirten Sanal, 1905-1913 yılları arasında Libya ile İstanbul arasında haberleşmeyi sağlayan telsiz telgraf istasyonuna ait fotoğrafın orijinalini bulduğunu, kısıtlı imkanlarla tarih araştırması yaptığını söyledi. Sanal, Libya’daki telsiz telgraf istasyonundan çekilen telgraflara da ulaştığını belirtti. Erciyes Üniversitesi Öğretim Görevlisi Doç. Dr. Deniz Akpınar’ın yardımlarıyla Derne’deki telsiz telgraf istasyonunun İtalyan arşivinde bulunan, bir gemiden çekildiği öğrenilen başka bir fotoğrafı da bulduklarını belirten Sanal, elindeki materyallerin tarihe ışık tutacağını kaydetti.

    ‘1913 YILINDA İTALYAN İŞGALİNDE TOP ATIŞIYLA YOK EDİLMİŞ’

    Derne’deki telsiz telgraf istasyonunun İtalyan işgaline uğramadan önce çekilen fotoğrafına ulaştığını söyleyen Özgür Sanal, “Afrika’da kalan son toprağımız Libya’ydı. 2’nci Abdülhamit burayla iletişimi sürekli kılmak için Almanya’daki bir firmayla iletişime geçerek istasyon kurulmasını istemiş. Buradaki bilgiler, Fethiye yakınlarında bulunan Patara Antik Kenti yakınlarındaki istasyona, buradan da İzmir üzerinden İstanbul’a aktarılıyordu. İstasyon 1904 yılında kurulmuş, 1905 yılında ilk deneme haberleşmesi başlamış. 1905 yılının ortalarında ise sürekli haberleşme sistemi başladı. Bu istasyon 1913 yılına kadar kullanılmış. 1913 yılında İtalyan işgalinde gemiden atılan top atışlarıyla iki istasyon yok edilmiş” dedi.

    ‘SADECE OSMANLI ARŞİVİNDE ÖRNEĞİ VAR’

    Almanya’da eğitim aldıktan sonra Derne’deki telsiz telgraf istasyonunda görev yapan Tabip Subay Süleyman Emin Efendi’nin fotoğraflarını da bulduğunu kaydeden Sanal, şunları söyledi:

    “Bunun sadece Osmanlı arşivinde bir örneği var. İtalyan arşivinde de bir fotoğraf bulduk. O da gemiden çekilen bir fotoğraf. Şimdiye kadar yaptığım araştırmalarda bu fotoğrafın başka bir eşine rastlamadım. 2’nci Abdülhamit döneminde padişah, burada görev yapacak olan insanların da Türk olmasına özen göstermiş. 2 Türk mühendisi Almanya Berlin’e eğitim almaları için göndermiş. Birini Derne’de görevlendirmiş. Birini de Fethiye’deki istasyonda değerlendirmiş. Yakın dönemde elime geçen başka fotoğraflar da var. Bursa’dan Libya’ya giden Trablusgarp’ta görev yapan askeri bir hekimin fotoğrafına ulaştım. Tabip Subay Süleyman Emin Efendi. Libya’da belli bir süre görev yapmış. Orada çektirdiği hatıra fotoğraflarına ulaştım.”

  • AK Parti Sözcüsü’nden Macron’a sert tepki

    AK Parti Sözcüsü’nden Macron’a sert tepki

    AK Parti MYK toplantısı sonrası AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik açıklamalarda bulundu. Libya’da darbeci Hafter’i destekleyen Fransa’nın Türkiye’yi suçlamasına sert tepki gösteren Çelik, “Libya’da suç işleyen sizsiniz, tehlikeli bir oyun oynuyorsunuz. Ruanda’da yaptığınız hataları tekrar ediyorsunuz. Bir insanlık suçundan bahsedilecekse Macron’un arkasında olduğu eylemlerden bahsedilebilir.” dedi.

    Çelik’in açıklamalarından satır başları;

    -1 milyon yazılımcı projesi 7 haftada rekor düzeye ulaştı. Gençlerimizin gösterdiği ilgi sevindirici. Proje, 616 bin 713 kişiye ulaştı.

    – (Viyana’daki terör yanlısı eylem) Avusturya makamlarını terörü himaye etme şeklindeki sistematik davranışlardan uzak durmaya davet ediyoruz. Siyasi hesaplarla terörizmi kucaklayan Avusturya polisinin soruşturulmasını Avusturya makamlarından bekliyoruz.

    -(Bataklık operasyonu) Bu bataklıkla mücadelede tarihi bir adımdır. Operasyonda 70 milyon liraya el konuldu. Bugün ilan edilen operasyonun tarihi niteliği büyüktür. Uluslararası işbirliğini uyuşturucuyla mücadele konusunda ne kadar etkili yürüttüğümüzü göstermektedir.

    -(Macron hakkında) Libya’da suç işleyen sizsiniz, tehlikeli bir oyun oynuyorsunuz. Ruanda’da yaptığınız hataları tekrar ediyorsunuz. Bir insanlık suçundan bahsedilecekse Macron’un arkasında olduğu eylemlerden bahsedilebilir.

    – Güney Kıbrıs Rum yönetiminin muhatabı Kuzey Kıbrıs Türk yönetimidir. Güney Kıbrıs’ın Türkiye tarafından muhatap alınması diye bir şey söz konusu değildir. Türkiye’ye karşı şununla bununla hareket etmeniz Türkiye’nin tavrını değiştirmez. Bu mahalle dayanışması gibi konulara biz gelmeyiz. Hukuk ve hakkaniyetle hareket ediyoruz ama Türk donanması ile şaka yapılmaz. Bu sizin boyunuzun ölçüsünü çok aşar.

    -(Erdoğan’ın video konferansla katılması) Mehmet Emin Akbaşoğlu’nun testi pozitif çıkınca bugün tedbir olarak daha önce yaptığımız gibi böylesi bir yaklaşım ürettik.

    -(Bahçeli’nin Türköne ile ilgili açıklaması) Buradan yola çıkarak FETÖ konusunda mücadele gevşiyor mu diye muhalefetten bir saldırı başlardı. Bu saldırıyı gerçekleştirenler bunların dersaneleri televizyonları kapatılırken gidip kendilerini siper edenler. Cumhur İttifakı, FETÖ ile mücadele konusunda son derece kararlıdır ve asla bir gevşeme söz konusu olmayacaktır. Cumhur İttifakı, FETÖ ile mücadele konusunda yüzde 100 aynı görüşe sahiptir. FETÖ’ye karşı en ufak bir taviz verilmeyecektir.

  • Fuat Oktay: Libya’da tarih yazıyoruz

    Fuat Oktay: Libya’da tarih yazıyoruz

    Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, “Doğu Akdeniz’de bizi ana karaya hapsetmeye yönelik çizilen haritaları yırtıp atıyor, Libya’da tarih yazıyoruz. Libya’da Ulusal Mutabakat Hükümeti’nin kararlı duruşu ve ülkemizin destekleriyle oynanmaya çalışılan oyunlar, tuzaklar bozulmuştur” dedi.

    Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, Yozgat Organize Sanayi Bölgesi’nde bir dizi açılış ve temel atma törenine katıldı. Törende konuşan Oktay, Hakkari Yüksekova’da teröristlerin saldırısı sonucunda şehit düşen Sözleşmeli Piyade Onbaşı Recep Durak ile Bursa ve İstanbul’da meydana gelen selde hayatını kaybedenlere Allah’tan rahmet diledi. Yozgat Organize Sanayi Bölgesi’nde açılışını yapacakları ve temelini atacaklarız her bir yatırımın, kentin, bölgenin ve ülkenin değeri olduğunu kaydeden Oktay, “Bu yatırımlar, Yozgat’ın, Yozgatlı iş insanlarımızın ve buradaki yatırımcılarımızın kendine güvenle, daha güçlü şekilde ayağa kalkması ve yarına daha umutla bakması için bir milattır. Hayırlı, mübarek olsun!” dedi.

    ‘YOZGAT HAVALİMANI’NI 2022’DE AÇACAĞIZ’

    Oktay, Yozgat’ın Türkiye’nin geri kalanına kara, demir ve havayoluyla güçlü şekilde bağlanması için başlattıkları önemli ulaştırma projelerinin ilerlediğini belirterek, “Yozgat’tan geçen Ankara-Sivas Hızlı Tren projesinde ise sona gelindi. Yerköy-Sivas altyapı işlerinin 31 kilometrelik kısmı ve 631 kilometre tek hat serimi tamamlanan tren hattını test sürüşlerinin tamamlanmasından sonra bu yıl içinde açacağız. Tamamlandığında yıllık 2 milyon yolcu kapasitesine sahip olacak Yozgat Havalimanı’nı Ekim 2022’de hizmete açmış olacağız” diye konuştu.

    ‘NORMALLEŞME ADIMLARINI ATMAYA DEVAM EDİYORUZ’

    Tüm dünyayı etkisi altına alan koronavirüs salgını ile mücadele ettiklerini belirten Oktay, örnek bir yönetimle süreci göğüslediklerini kaydetti. Oktay, şunları söyledi:

    “125’den fazla ülkeye tıbbi malzeme göndererek yardım elimizi uzattık. Önümüzdeki dönemde Yozgat’ta üretilen solunum cihazı ve cerrahi maskeler dış sevkiyatlarda yer alacak inşallah. Normalleşme sürecine girmemizle birlikte sanayimizin çarkları tam kapasite işlemeye, ekonomimiz yeniden canlanmaya başladı. Cumhurbaşkanımızın talimatları doğrultusunda, ilgili Bakanlıklarımızla istişare içinde yeni normalleşme adımlarını atmaya devam ediyoruz. Bugünden itibaren camilerimiz sabah, akşam ve yatsı vakitlerinde de cemaatle namaza açılmıştır; maske, mesafe ve temizliğe dikkat ederek; kişiye özel seccadelerimizi kullanarak yeniden bir arada ibadet edebileceğiz hamdolsun. Diğer taraftan 1 Temmuz itibariyle açık hava fuarlarını başlatıyor; ticaret ve ihracata bir hareket alanı daha açıyoruz. Eş zamanlı olarak ülkemize dev eserler kazandırmayı, altyapı yatırımlarını geliştirmeyi sürdürüyoruz. 3 uçağın aynı anda inip kalkabildiği İstanbul Havalimanı’nın yeni pistini, yeni barajları, acil durum hastanelerini ve millet bahçelerini hizmete açıyoruz.”

    ‘LİBYA’DA TUZAKLAR BOZULDU’

    Oktay, sınırların içinde ve dışında teröre ağır darbeler indirmeye devam etiklerini vurgulayarak, “Doğu Akdeniz’de bizi ana karaya hapsetmeye yönelik çizilen haritaları yırtıp atıyor, Libya’da tarih yazıyoruz. Burada Libya konusunda özellikle bir parantez açmak istiyorum; Libya’da Ulusal Mutabakat Hükümeti’nin kararlı duruşu ve ülkemizin destekleriyle oynanmaya çalışılan oyunlar, tuzaklar bozulmuştur. Bugüne kadar ortaya hiçbir çözüm yaklaşımı koyamayanlar, şehirler meşru hükümet tarafından birer birer darbecilerin elinden alınıp istikrara kavuştukça ses vermeye başladılar. Herkes bilmelidir ki; Libya’da barışın geleceğini belirleyecek olan uluslararası hukukun meşru çizgisi olacaktır. Libya’nın tamamında barış, huzur ve adalet tesis edilene dek Ömer Muhtar’ın direniş ruhunun temsilcisi olan Libyalı kardeşlerimizin en güçlü şekilde yanında olacağız. Diğer taraftan Türkiye’ye karşı hain hedefleri olanları Pençe-Kaplan operasyonu ile sınır ötesinde vuruyoruz. Bu vesileyle, tüm şehitlerimize burada bir kez daha Allah’tan rahmet diliyorum.Ruhları şad olsun.”

    Oktay konuşmasının ardından, 3 tesisin açılışını ve 6 tesisinde temel atma törenini gerçekleştirdi.

  • Dışişleri’nden Macron’a Libya tepkisi

    Dışişleri’nden Macron’a Libya tepkisi

    Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Hami Aksoy, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un, Türkiye’nin ilgili Birleşmiş Milletler (BM) kararları çerçevesinde ve talebi doğrultusunda Libya’nın meşru hükümetine verdiği desteği “tehlikeli bir oyun” olarak tanımlamasıyla ilgili, “Yıllardır gayrimeşru yapılara verdiği destek nedeniyle Fransa’nın, Libya’nın kaosa sürüklenmesinde önemli sorumluluğu bulunmakta, bu bakımdan Libya’da esas tehlikeli oyunu Fransa oynamaktadır.” ifadesini kullandı.

    Aksoy, Macron’un Türkiye, Libya ve Doğu Akdeniz konusunda dile getirdiği hususlar hakkındaki soruya yazılı yanıt vererek, şunları kaydetti:

    “Fransa Cumhurbaşkanı Macron’un, ülkemizin ilgili BM kararları çerçevesinde ve talebi doğrultusunda Libya’nın meşru hükümetine verdiği desteği ‘tehlikeli bir oyun’ olarak tanımlaması ancak akıl tutulmasıyla izah edilebilir. Sayın Macron hafızasını yoklar ve sağduyusunu harekete geçirirse bugün Libya’da yaşanan sıkıntıların kendisinin de desteklediği darbeci Hafter’in saldırılarından kaynaklandığını, Moskova’da ve Berlin’de ateşkes anlaşmasını imzalamayı reddedenin yine savaş ağası Hafter olduğunu hatırlayacaktır. Yıllardır gayrimeşru yapılara verdiği destek nedeniyle Fransa’nın, Libya’nın kaosa sürüklenmesinde önemli sorumluluğu bulunmakta, bu bakımdan Libya’da esas tehlikeli oyunu Fransa oynamaktadır.”

    Cumhurbaşkanı Macron’un Türkiye’ye yönelik asılsız ithamlarla bu gerçeği örtbas etmeye çalıştığını vurgulayan Aksoy, Libya halkının Fransa’nın kendi bencil çıkarları ve iş birlikçilerinin hedefleri doğrultusunda bu ülkeye verdiği zararları asla unutmayacağını belirtti.

    Aksoy, “Fransa asıl ilkeli tavrı, darbeci ve korsan Hafter’e bağlı milisler ve paralı askerlerin Tarhuna’daki toplu mezarlar başta olmak üzere masum sivillere yönelik işledikleri vahim savaş suçu vakalarının araştırılması konusunda sergilemelidir.” ifadesini kullandı.

    Fransa’nın Libya’ya müdahale tehdidinde bulunan darbeci Hafter destekçisi Mısır’a karşı sessizliğinin de gözden kaçmadığına dikkati çeken Aksoy, “Doğu Akdeniz’de kıyısı olmayan Fransa’nın sahildar bir ülke gibi davranmanın kendisine bölge konularında karar verme yetkisi tanımadığını artık anlaması gerekmektedir. Fransa’nın Türkiye’nin bölgedeki meşru haklarını göz ardı eden ve maksimalist hırslara koşulsuz destek veren tutumu, Doğu Akdeniz’de barış ve istikrarı sağlamak yerine gerilimi daha da arttırmaktadır. Fransa’nın Doğu Akdeniz’deki gelişmeleri esasen sağlıklı ve tarafsız biçimde değerlendiremediği ya da daha da kötüsü değerlendirmek istemediği maalesef uzun zamandır aşikardır.” ifadelerini kullandı.

    Sözcü Aksoy, tüm dünyayı etkileyen yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını sırasında dahi işlevselliğini koruyan NATO ittifakı ile bu ittifakta Türkiye’nin sahip olduğu güçlü konumun gayet açık olduğunu ve müttefik kamuoylarının da takdirini kazandığını belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü:

    “Bu koşullarda Fransa Cumhurbaşkanının, meydana geldiği iddia olunan bir hadiseden hareketle ‘NATO’nun beyin ölümü’ söylemini yeniden gündeme getirmesi çarpık bir yaklaşım teşkil etmektedir. Fransa’yı ve Fransa Cumhurbaşkanını, dostluk ve müttefiklik ilişkilerimiz temelinde ve devlet ciddiyetiyle hareket ederek Libya, Suriye ve Doğu Akdeniz’in güvenliğini ve geleceğini riske atan adımlarını sonlandırmaya ve yerleşik diyalog kanallarını kullanmaya davet ediyoruz.”

  • Libya, ülkede oluşturulması planlanan insan hakları misyonuyla iş birliğine hazır

    ADEN (AA) – Libya Adalet Bakanlığı, Birleşmiş Milletler (BM) İnsan Hakları Konseyi'nin aldığı karar doğrultusunda Libya'da oluşturulması planlanan insan hakları araştırma misyonuyla iş birliğine hazır olduğunu açıkladı.

    Bakanlıktan yapılan yazılı açıklamada, BM İnsan Hakları Konseyi başta olmak üzere, bu alanda faaliyet gösteren yerel ve uluslararası kurumlarla irtibatlı olunduğu ifade edildi.

    BM İnsan Hakları Konseyi'nin 40 sayılı kararında, Libya hükümetinin, insan hakları alanında gösterdiği iş birliğinin övüldüğü belirtilen açıklamada, söz konusu kararın 43. fıkrasında yer alan "Libya'da insan hakları konusunda bir araştırma misyonu oluşturulması çağrısının" memnuniyetle karşılandığı aktarıldı.

    Söz konusu misyonla iş birliği yapmaya hazır olduğunu ifade eden Bakanlık, bu kararın, Libya hükümetinin, insan haklarının korunması konusunda yaptığı çağrılar neticesinde alındığına inandığını belirtti.

    Libya ordusu, cumartesi günü Hafter milislerinden temizlenen başkent Trablus ve Terhune kentindeki toplu mezarlar ve hastanelerde 5 Haziran'dan bu yana toplam 190 kişinin cansız bedenine ulaşıldığını duyurmuştu.

    Libya ordusu 17 Haziran'da da toplu mezarlarla ilgili uluslararası soruşturma açılması çağrısı yapmıştı.

    Birleşmiş Milletlerin (BM) açıkladığı rakamlara göre Hafter milislerinin harekat ve ikmal merkezi olarak kullandığı Terhune ve çevresinde, son dönemde 8 toplu mezar tespit edilmişti.

  • Libya, ülkede oluşturulması planlanan insan hakları misyonuyla iş birliğine hazır

    ADEN (AA) – Libya Adalet Bakanlığı, Birleşmiş Milletler (BM) İnsan Hakları Konseyi'nin aldığı karar doğrultusunda Libya'da oluşturulması planlanan insan hakları araştırma misyonuyla iş birliğine hazır olduğunu açıkladı.

    Bakanlıktan yapılan yazılı açıklamada, BM İnsan Hakları Konseyi başta olmak üzere, bu alanda faaliyet gösteren yerel ve uluslararası kurumlarla irtibatlı olunduğu ifade edildi.

    BM İnsan Hakları Konseyi'nin 40 sayılı kararında, Libya hükümetinin, insan hakları alanında gösterdiği iş birliğinin övüldüğü belirtilen açıklamada, söz konusu kararın 43. fıkrasında yer alan "Libya'da insan hakları konusunda bir araştırma misyonu oluşturulması çağrısının" memnuniyetle karşılandığı aktarıldı.

    Söz konusu misyonla iş birliği yapmaya hazır olduğunu ifade eden Bakanlık, bu kararın, Libya hükümetinin, insan haklarının korunması konusunda yaptığı çağrılar neticesinde alındığına inandığını belirtti.

    Libya ordusu, cumartesi günü Hafter milislerinden temizlenen başkent Trablus ve Terhune kentindeki toplu mezarlar ve hastanelerde 5 Haziran'dan bu yana toplam 190 kişinin cansız bedenine ulaşıldığını duyurmuştu.

    Libya ordusu 17 Haziran'da da toplu mezarlarla ilgili uluslararası soruşturma açılması çağrısı yapmıştı.

    Birleşmiş Milletlerin (BM) açıkladığı rakamlara göre Hafter milislerinin harekat ve ikmal merkezi olarak kullandığı Terhune ve çevresinde, son dönemde 8 toplu mezar tespit edilmişti.

  • Libya, ülkede oluşturulması planlanan insan hakları misyonuyla iş birliğine hazır

    ADEN (AA) – Libya Adalet Bakanlığı, Birleşmiş Milletler (BM) İnsan Hakları Konseyi'nin aldığı karar doğrultusunda Libya'da oluşturulması planlanan insan hakları araştırma misyonuyla iş birliğine hazır olduğunu açıkladı.

    Bakanlıktan yapılan yazılı açıklamada, BM İnsan Hakları Konseyi başta olmak üzere, bu alanda faaliyet gösteren yerel ve uluslararası kurumlarla irtibatlı olunduğu ifade edildi.

    BM İnsan Hakları Konseyi'nin 40 sayılı kararında, Libya hükümetinin, insan hakları alanında gösterdiği iş birliğinin övüldüğü belirtilen açıklamada, söz konusu kararın 43. fıkrasında yer alan "Libya'da insan hakları konusunda bir araştırma misyonu oluşturulması çağrısının" memnuniyetle karşılandığı aktarıldı.

    Söz konusu misyonla iş birliği yapmaya hazır olduğunu ifade eden Bakanlık, bu kararın, Libya hükümetinin, insan haklarının korunması konusunda yaptığı çağrılar neticesinde alındığına inandığını belirtti.

    Libya ordusu, cumartesi günü Hafter milislerinden temizlenen başkent Trablus ve Terhune kentindeki toplu mezarlar ve hastanelerde 5 Haziran'dan bu yana toplam 190 kişinin cansız bedenine ulaşıldığını duyurmuştu.

    Libya ordusu 17 Haziran'da da toplu mezarlarla ilgili uluslararası soruşturma açılması çağrısı yapmıştı.

    Birleşmiş Milletlerin (BM) açıkladığı rakamlara göre Hafter milislerinin harekat ve ikmal merkezi olarak kullandığı Terhune ve çevresinde, son dönemde 8 toplu mezar tespit edilmişti.

  • AK Parti Sözcüsü Çelik’ten CHP’ye “Libya” eleştirisi

    AK Parti Sözcüsü Çelik’ten CHP’ye “Libya” eleştirisi

    AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, “CHP Sözcüsü, Libya’ya giden Türk heyeti hakkında, ‘Libya’ya Hazine ve Maliye Bakanı’nın da gitmesinin nedenini çok fazla anlayabilmiş vaziyette değiliz.’ demiş. Türkiye’nin kapsamlı bir heyetle Libya’ya gitmesini, heyette Hazine ve Maliye Bakanımız Sayın Berat Albayrak’ın da olmasını, meseleye ‘Ankara’nın gözüyle’ bakan herkes anlar. ‘Başka başkentlerin gözlüğüyle’ bakanlar ise anlamazlar.” ifadesini kullandı.

    Çelik, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Faik Öztrak’ın açıklamalarına ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

    “CHP Sözcüsü, yine zihniyetlerinin tarih ve siyaset dışı bir yerde durduğunu gösteren bir açıklama yapmış” ifadesini kullanan Çelik, şu görüşlere yer verdi:

    “CHP Sözcüsü, Libya’ya giden Türk heyeti hakkında, ‘Libya’ya Hazine ve Maliye Bakanı’nın da gitmesinin nedenini çok fazla anlayabilmiş vaziyette değiliz.’ demiş. Türkiye’nin kapsamlı bir heyetle Libya’ya gitmesini, heyette Hazine ve Maliye Bakanımız Sayın Berat Albayrak’ın da olmasını, meseleye ‘Ankara’nın gözüyle’ bakan herkes anlar. ‘Başka başkentlerin gözlüğüyle’ bakanlar ise anlamazlar.

    Başka başkentlerin gözlüğüyle bakıyorlar. O yüzden CHP yetkilisi çıkıp, ‘Hafter makul ve seküler birisi, Serrac ise cihatçı’ diyor. Meşru hükümetin başı ve Türkiye’nin dostu Serrac’ı düşman, darbeci Hafter’i dost ilan ediyorlar. Bu argümanın hangi başkentin tezi olduğu çok açık.”

    Öztrak’ın, eski ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı John Bolton’ın yayınlayacağı kitaba ilişkin ifadelerini de eleştiren Çelik, “Bolton’ın sözlerini esas alarak hükümetimize sorular soruyor. CHP, Bolton’ın, kendisini görevden alan Trump’tan intikam almak için yazdıklarını, hükümetimize soru olarak yöneltiyor. CHP yöneticilerinin sürekli başka başkentlerin tezlerine yaslanarak kendi hükümetlerine karşı tutum almaları bir parti politikası haline geldi. Ekonomi ve dış politika konusunda kendilerine has bir soruları yok, başka gözlüklerle sorulmuş soruları tercüme etmekle meşguller.” değerlendirmesini yaptı.

    Çelik, şunları kaydetti:

    “Libya’ya giden Türk heyetinin kapsamı meseleye Ankara’nın gözüyle bakanlar ve Libyalı kardeşlerimiz için son derece anlamlı. Hafter’e destek veren başkentler ve CHP yöneticileri için ise anlaşılması güç bir durum. Mesele budur. Türkiye’nin kapsamlı bir heyetle Libya’ya gitmesi, sömürgecilere karşı Libyalı kardeşlerimizden yana kardeşçe bir tutumdur. Hazine ve Maliye Bakanımız Sayın Berat Albayrak’ın o heyette olması Libyalı kardeşlerimizi memnun etmiş, CHP’yi rahatsız etmiştir.

    Çelik, ekonomi ve dış politika başta olmak üzere tüm alanlarda meselelere ‘Ankara’nın gözüyle’ bakan siyasetlerini pekiştireceklerini, ‘başka başkentlerin gözüyle bakarak’ Türkiye’ye istikamet çizmeye çalışanlara ise fırsat vermeyeceklerini belirtti.

  • Libya’da Hafter’in katlettiği sivillere ait toplu mezar bulundu

    Libya’da Hafter’in katlettiği sivillere ait toplu mezar bulundu

    Libya’nın Birleşmiş Milletler (BM) nezdindeki meşru temsilcisi Ulusal Mutabakat Hükümeti’nin (UMH) Terhune kentini kontrol altına almasının ardından bölgede yapılan incelemelerde toplu cesetlere rastlandı. Cesetlerden birinin 12 yaşındaki bir çocuğa ait olduğu ve elinin kelepçelenmiş şekilde ölüme terk edildiği bildirildi.

    Libya’nın Birleşmiş Milletler (BM) nezdindeki meşru temsilcisi Ulusal Mutabakat Hükümeti’nin (UMH) Terhune kentini kontrol altına almasının ardından, bölgede incelemeler sürüyor. UMH birliklerinin bölgede gerçekleştirdiği incelemelerde, 12 yaşındaki bir çocuğa ait olduğu ve elinin kelepçelenmiş şekilde ölüme terk edildiği belirtildi. Yapılan incelemelerde cesetlerin bölgede yaşayan sivillere ait olduğu ve gayri meşru silahlı güçlerin lideri Hafter’e ait milisler tarafından infaz edildiği ifade edildi. Demirören Haber Ajansı’nın (DHA) UMH birliklerinden elde ettiği bilgilere göre, Libya Kayıpların Teşhisi ve Tespiti Genel Otoritesi ve Libya Kızılay’ı toplu mezarda bulunan sivillerin cesetlerini toplamak için çalışma başlattığı kaydedildi.

    DÜN SU KUYUSUNDA 5 SİVİLİN CESEDİ BULUNMUŞTU

    Libya Ulusal Mutabakat Hükümeti (UMH) güçleri, Terhune’nin batısındaki Sog Al-Khmies Emsihel kasabasındaki su kuyularına başlattığı incelemeler sırasında kuyunun içinde 5 cesede rastlamıştı.

  • Hafter Türk ordusunu tehdit etti: Hava operasyonu başlayacak

    Hafter Türk ordusunu tehdit etti: Hava operasyonu başlayacak

    2014’ten bu yana iç savaşın sürdüğü Libya’da, geçen yılın Nisan ayından bu yana Trablus’u ele geçirmeye çalışan Halife Hafter’e bağlı güçler son birkaç haftada geri çekilmeye başladı.

    Bunda, Trablus hükümetine bağlı birliklere destek veren Türkiye’nin payı büyük. Hafter’e bağlı hava kuvvetleri bunun üzerine, Libya’daki Türk hedeflerine yönelik büyük bir bombardıman düzenleyeceğini açıkladı.

    Türk hedeflerine doğrudan saldırı düzenlenmesi durumunda, ülkede birbiriyle çatışan taraflara doğrudan ya da dolaylı destek veren ülkelerden biri ilk kez hedef haline gelmiş olur.

    Hem bu riskten kaçınmak, hem de Hafter’in bir yılı aşkın sürede ilerlediği bölgelerin çoğundan birkaç hafta içinde geri çekilmiş olması; Hafter’e destek veren bazı ülkelerin “ateşkes” çağrılarına ağırlık vermesine yol açtı.

    Kasım 2019’da Türkiye ile Libya arasında imzalanan askeri ve güvenlik işbirliği anlaşması kapsamında Türkiye, Trablus’ta Birleşmiş Milletler’in meşru kabul ettiği Ulusal Mutabakat Hükümeti’ne (UMH) hem silah hem de istihbarat ve askeri destek vermeye başladı.

    BBC Türkçe’den Ece Göksedef’in yaptığı kapsamlı haberde; yılın sonunda başkent Trablus’a çok yaklaşmış olan Hafter’in ilerlemesi, Türkiye’nin UMH’ye desteği başladıktan kısa bir süre sonra durdu. Bir süre sonra Hafter bazı küçük yerleşim birimlerini kaybetti.

    Bu yıl 1 Mayıs’ta UMH, Hafter’e karşı operasyon başlattığını duyurdu. 18 Mayıs’ta Trablus çevresindeki birçok küçük yerleşim yeriyle birlikte Vatiyye Hava Üssü’nün kontrolünü de almıştı.

    Operasyonlar sırasında Birleşik Arap Emirlikleri’nin sağladığı Rus yapımı hava savunma sistemleri etkisiz hale getirildi.

    Bundan sonra hedef daha da büyütülerek Trablus’un güneyindeki Kasr Bin Gaşir Havalimanı’nı, Hafter güçlerinden geri almak için operasyon başlatıldı. Bu hedef de gerçekleştirilirse sırada Trablus’un güneybatısındaki Tarhuna şehrinin olduğu açıklandı.

    Ocak ayında Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ve Rus mevkidaşı Lavrov Moskova’da; şehre davet edilen Sarrac ve Hafter’in masaya oturması ve ateşkes anlaşması imzalaması için çalışmıştı.

    Sarrac ateşkes anlaşmasına imza atmış, Hafter ise Rusya’nın telkinlerine rağmen süre istemişti. İki günlük süre boyunca Rusya’nın dışında en büyük destekçileri olan Birleşik Arap Emirlikleri ve Mısır’daki yetkililerle görüşen Hafter, nihayetinde anlaşmaya imza atmayacağını açıklamıştı.

    Kremlin’e yakın Wagner Grubu, Hafter’le birlikte savaşmak üzere Libya’ya hem paralı asker hem de askeri techizat gönderiyor. Rusya ise, Hafter’i Moskova’ya davet edip üst düzey devlet görevlileriyle fotoğraf verse de, savaşa doğrudan ya da dolaylı olarak müdahil olduğunu hiçbir zaman doğrulamadı.

    ABD ordusunun açıklamasında, Wagner Grubu’nun bu desteğinin doğrudan Kremlin’den alınan direktifle yapıldığı; hem siyasi hem maddi olarak Moskova’nın desteği olmadan Libya’daki savaşa böyle müdahil olamayacağı; Moskova’nın, Wagner grubunu, Hafter’e verdiği desteğin üstünü örtmek için kullandığı savunuldu.

    Türk hedeflerini bombalayacağını duyuran Hafter’e bağlı hava kuvvetlerine destek olmak üzere Rus savaş uçaklarının Libya’ya gönderildiği belirtildi.