Etiket: lif

  • Lifli besinler kanser riskini azaltıyor

    Lifli besinler kanser riskini azaltıyor

    Kolorektal kalın bağırsak kanseri, dünyada ve Türkiye’de en sık görülen kanser türleri arasında bulunduğunu ifade eden Beslenme ve Diyet Uzmanı Diyetisyen Hande Güngör, “Bu kansere karşı muhtemel risk faktörlerini azaltmak ve farkındalık oluşturmak hedefiyle mart ayının ‘Kolorektal Kanser Farkındalık Ayı’ olarak değerlendiriliyor. Birçok kanser türünde olduğu gibi sağlıklı ve aktif bir yaşam tarzını benimsemek, ideal kiloda kalmak ve işlenmiş gıda tüketiminden kaçınmak, kalın bağırsak kanseri riskinin azaltılmasına yardımcı oluyor. Uluslararası Kanser Araştırma Ajansı‘na göre dünyada her 5 kişiden biri kansere yakalanıyor. 8 erkekten 1’i ve 11 kadından 1’i kanser sebebiyle hayatını kaybediyor. Türkiye Sağlık Bakanlığı kanser istatistiklerine göre 2020 yılında Türkiye’de en sık görülen ilk 5 kanser türünden biri kolorektal kalın bağırsak kanseri. Kalın bağırsak kanserine karşı alınabilecek tedbirleri ise çok basittir. Aşırı kilolu veya obez olmak, fazla miktarda işlenmiş gıda veya kırmızı et tüketmek, alkol-sigara kullanmak ve fiziksel olarak aktif olmamak kolorektal kansere yakalanma riskini artırabilen faktörlerdendir. Sağlıklı kiloda kalmak ve bunu sürdürmek, farklı renklerde taze sebze-meyve ağırlıklı beslenmek, posa içeriğinden zengin besin tüketimini artırmak önemlidir. Rafine şeker ve yüksek karbonhidrat içeren besin tüketimini sınırlamak, sigara – alkol tüketiminin bırakılması gerekir. Soğan-sarımsakta bulunan ve suda çözülebilen polisakkaritlerden‘inülin’inprebiyotik etkisi, sağlıklı kolonosit hücrelerinin büyümesini destekler ve metastazınaz almasına katkı sağlar“ dedi.

    Kahve tüketimi erkeklerde riski azaltırken, kadınlarda artırıyor

    Çay ve kahvede bulunan biyoaktif bileşenlerden polifenollerinkolorektal kansere karşı koruyucu olduğunu ifade eden Dyt. Hande Güngör, “Yapılan çalışmalarda, kahve tüketiminin erkeklerde kolon kanseri riskini azalttığı, kadınlarda ise rektal kanser riskini arttırdığı belirlenmiştir. Antioksidan, antiinflamatuar ve antikarsinojenik etkisi olan zerdeçalın kimyasal bileşeni kurkumin, kolorektal kanserden koruyucu ve iyileştirici etkiye sahiptir. Kurubaklagiller, kuruyemişler, taze sebze ve meyveler posa açısından zengindir. Çözünür posa, antitümör etkisiyle, çözünmez posa ise kanserojen bileşenlerin emilimini önemli ölçüde azaltarak kolon kanseri gelişme riskini azaltmaktadır. Grubunun en yüksek posa içeren besinleri olan barbunya, badem ve bezelye başta olmak üzere, diyet lifi içeren tüm besinlerin tüketimi artırılmalıdır. 1-31 Mart Kolorektal Kanser Farkındalık Ayı’nda kolon sağlığını korumaya yardımcı olan besin tüketimini artırarak bağırsak sağlığı güçlendirilebilir” şeklinde konuştu.

  • Karabuğday yüksek lif kaynağı

    Karabuğday yüksek lif kaynağı

    Pseudo-tahıl olarak bilinen karabuğday, glüten içermemesi ve yüksek besin değerleri sebebiyle sağlıklı yaşama önem verenler ve gluten hassasiyeti olanlar tarafından büyük rağbet görüyor. Buğday, çavdar ve arpada bulunan gluten proteinlerinin neden olduğu çölyak hastalığı bulunan kişilerin glütensiz diyet uygulaması gerektiğini belirten İstanbul Gelişim Üniversitesi, Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu Öğretim Görevlisi Beslenme ve Diyetetik Uzmanı Zeynep Şeyda Bilim, karabuğdayın önemli bir bitkisel protein kaynağı olduğunu vurgulayarak, birçok vitamin ve mineral barındırmasının yanı sıra iyi bir lif kaynağı olduğunu da ifade etti.

    “Çölyak hastalığı kadınlarda daha sık görülüyor”

    Son dönemde sıkça duyulan karabuğday, hem sağlıklı yaşam ve beslenme stilini tercih edenler hem de gluten intoleransı ve çölyak hastalığına sahip olanların diyetlerinde tercih ettikleri bir besin hâline geldi. Glutensiz diyetin çölyak hastalığında uygulanan bir tedavi yöntemi olduğunu ifade eden Beslenme ve Diyetetik Uzmanı Öğr. Gör. Zeynep Şeyda Bilim, “Glutenin diyetten çıkarılması bağırsak lezyonlarını ve klinik belirtileri iyileştiriyor. Çölyak hastalığı, 2 yaşından sonra çocukluktan itibaren; 20’li yaşlar veya sonrasında herhangi bir yaşta ortaya çıkabiliyor ve kadınlarda daha sık görülüyor. Gluten hassasiyeti ve çölyak hastalığına sahip olanlar; buğday, çavdar ve arpa içeren besinlerin yanı sıra gluten bulunan diğer tüm besinlerden kaçınmalıdır. Bu diyet, kolay gibi görünse de gerçekte diyetin uygulanması hastalar için çoğu zaman zorlayıcı oluyor. Ayrıca, glutensiz diyet yetersiz ve dengesiz beslenmeye yol açabiliyor. Bu nedenle diyete karabuğdayın da içinde bulunduğu pseudo-tahılları dâhil etmek gerekiyor” şeklinde belirtti.

    “Karabuğday yüksek lif içeriğine sahip”

    Karabuğday, yüksek besin değeri ile tanındığı için glutensiz diyette çekici bir seçenek olarak görülüyor. Mineraller ve vitaminler açısından karabuğdayın zengin olduğunu belirten Bilim, “Karabuğday, yüksek lif içeriğine sahip. Demir, kalsiyum ve çinko gibi çeşitli minareller içeriyor. Genel olarak, pseudo-tahılların protein kalitesi tahıllardan daha yüksek. Gluten bulunmadığı için de çölyak hastalığının tedavisinde iyi bir alternatif olduğunu söylememiz gerekiyor. Piyasada bulunan glutensiz ürünler işlenmiş glutensiz un veya nişasta kullanılarak üretildiğinden B vitaminleri, magnezyum, demir, kalsiyum ve lif bakımından yetersiz kalıyor.” dedi.

  • Akne ve sivilceleri yok ediyor

    Akne ve sivilceleri yok ediyor

    Mardin tarihi dokusu ve yapısıyla ön plana çıkarken, diğer yandan da organik ürünleri ile dikkat çekmeye devam ediyor. Mardin’de bulunan Artoukia firması tarafından organik olarak üretilen kabak lifi sabunu da kullanan vatandaşların vazgeçemediği ürünler arasında yer alıyor. Üç farklı katmandan oluşan kabak lifi sabunu dış görüşünü ile dikkat çekerken, katmanlarında bulunan organik maddelerin faydaları saymakla bitmiyor. İlk katmanında eşek sütü bulunan sabun, ikinci ve üçüncü katmanda organik bal ve kabak lifini barındırıyor. Yağlı ciltlere iyi gelen sabun; siyah nokta, akne ve sivilceleri yok etmesiyle müşterilerini memnun ediyor.

    “Müşterilerimiz ilk gördüğünde tuhaf karşılıyor ancak kullandıktan sonra vazgeçemiyor”

    Artoukia işletmesi ortaklarından Hamdullah Arpa, kabak lifi sabunun yağlı ciltlere faydalı olduğunu söyledi. Arpa, “Bizim Mardin’de sürdüğümüz Artoukia işletmesi bünyesinde eşek sütlü, bal özlü ve kabak lifli sabunumuzu kendimiz üretiyoruz. Ürünlerimizin hepsi organik ürünlerdir. Belirli bir süre bu sabunu hazırlamak için kaynatma işlemimiz var, kaynatma işleminden sonra sabunu kalıp haline getiriyoruz, böylelikle satışa hazır oluyor. Bunun cilde faydası saymakla bitmiyor. Yüzde bulunan akneleri ve sivilceleri yok ediyor. Türkiye’nin her yerinden siparişler almaya başladık. Şu anda yurt dışından da siparişlerimiz gelmeye başladı. Bizim Artoukia şirketimizde aylık yaklaşık 50 ton civarında satışımız var. Hedefimiz Türkiye’nin her yerine ulaşmak ve ulusal çapta bir marka haline gelmektir.

    Bu sabun 3 aşamadan oluşuyor. İlk olarak eşek sütü kaynatılıyor ve kalıplara dökülüyor, ardından eşek sütü soğuduktan sonra organik bal karıştırıyoruz içerisine, en son olarak da içeresine organik kabak lifi koyuyoruz. Müşterilerimiz ilk gördüğünde tuhaf karşılıyor ancak kullandıktan sonra vazgeçemiyor. Cilt üzerinde birçok faydası var, kendimiz de kullanıyoruz. Yağlı ciltlere faydası çok fazla, yüzde oluşmuş siyah noktaları, akne ve sivilceleri temizliyor. Kullanan kişilerden bu durumdan çok memnun kalıyor. Üzerinde bulunan kabak lifi ise organik kabaktan oluşan bir liftir ve Türkiye’nin belirli bölgelerinde yetişir. Bu lif geçmişte atalarımızın da kullandığı liftir ve biz de bunu sabunun kalıbına göre kesip içerisine yerleştiriyoruz. Kabak lifinin faydası ise ciltte bulunan ölü derileri çok iyi şekilde temizlemesidir” şeklinde konuştu.