Etiket: lösemi

  • “Çürükler lösemi işareti olabilir”

    “Çürükler lösemi işareti olabilir”

    Çocuk Hematoloji ve Onkoloji Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Başak Adaklı Aksoy, 2-8 Kasım Lösemili Çocuklar Haftası dolayısıyla lösemi hastalığı hakkında açıklamalarda bulundu.

    “Kök hücre tedavisinde dünya çocuklarına hizmet veriyoruz”

    Löseminin en sık görülen çocukluk çağı kanseri olduğuna değinen Dr. Öğr. Üyesi Aksoy, “Cumhuriyetin ilanından sonra Türkiye’de yaşanan her alandaki seferberlikten en olumlu pay alanlardan biri de Türk sağlık sistemi olmuştur. 100 yılda kanser tedavisinde de önemli yollar kat edilmiştir. Özellikle 1960’lardan sonra ülkemizde çocukluk çağı kanserleri alanında çalışan ilk hocalarımızın sayesinde bu bilim dalında büyük atılım hamleleri gerçekleşmiştir. Halen ülkemizde faaliyet gösteren Türk Pediatrik Hematoloji (TPHD) ve Türk Pediatrik Onkoloji grubu (TPOG) derneklerinin ve pediatrik hematoloji onkoloji hocalarının katkılarıyla ülkemizde en sık görülen çocukluk çağı kanseri lösemi başta olmak üzere tüm çocukluk çağı kanserleri başarıyla tedavi edilmektedir. Bu tedavilerin önemli bir parçası olan kemoterapi ve radyoterapi uygulamaları başarıyla yapılabilmekte ve tedavi başarısında kritik rol oynayan kök hücre nakli için sadece ülkemizden değil, dünyadan birçok ülkenin çocuklarına da hizmet vermekte ve şifa bulmalarına gayret etmekteyiz” şeklinde konuştu.

    “Tedavinin başarısı hastalığın alt tipine göre değişir”

    Lösemi tedavisinde hastalığın durumunun oldukça kritik olduğunu dile getiren Dr. Öğr. Üyesi Aksoy, “Lösemi çocukluk çağı kanserlerinin en sık görüleni olduğundan doğal olarak tedavide öncelikli odak noktası olmuş, tıbbi anlamda eksiksiz tedavi edilebilmesi için ülkemizde devlet ve üniversite hastaneleri tarafından büyük gayret gösterilmiştir. Ancak halen ülke nüfusuna göre yeterli sayıda pediatrik hematoloji ve onkoloji uzmanının yetişmediği görülmektedir. Çocukluk çağı lösemileri tedavi edilebilir hastalıklardır ancak lösemiler kendi aralarında da başvuru yaşı, durumu, altta yatan genetik değişikliklere göre birçok alt tipe (ALL ve AML) ayrılır. Tedavi başarısı tespit edilen alt tipe göre fark etmektedir. Şu durumda lösemi olan çocukların yüzde 50 ile yüzde 90 arasında değişen bir oranda kurtarılabildiğini söylemek mümkündür” dedi.

    “Kan tahlilleriyle tanı konulabilir”

    Lösemide teşhis konulma sürecinden bahseden Dr. Öğr. Üyesi Aksoy, “Her hastalık gibi lösemi tanısı da bulgulara bakarak hastalıktan şüphelenmekle konur. Bu amaçla hem tanıyı doğrulamak hem de risk faktörlerini belirlemek adına başlangıçta ve tedavinin belli basamaklarında tekrarlayan kan sayımları, laboratuvar analizleri ve kemik iliği incelemeleri yapılması gerekmektedir. Bunlar için ise uygun alt yapı, ekipman ve yetişmiş eleman gerekmektedir. Testler ise ülkemizdeki 18 yaş altı her bir çocuk için sağlık güvencesi kapsamında olmakla beraber uzman ve altyapı problemleri nedeniyle her yerde yapılamamaktadır” ifadelerini kullandı.

    “Halsizlik ve yorgunluk görülebilir”

    Çocukluk çağı lösemilerinin genellikle ani gelişen ve birkaç hafta içinde başlayan bulgularla karşımıza çıktıklarını belirten Dr. Öğr. Üyesi, Aksoy, şu bilgileri paylaştı:

    “En sık görülen bulgular giderek belirginleşen halsizlik, yorgunluk, tekrarlayan diş eti ve burun gibi bölgelerden kanamalar, özellikle kol ve bacaklarda olan ama tüm vücutta görülebilen çürükler ve morarmalar, iyileşmeyen eklem ağrıları, uygun tedaviye yanıt vermeyen ateşli enfeksiyonlar, lenf bezesi şişlikleri, karaciğer ve dalakta büyüme olabilir. Bazen bulgular göze çarpacak kadar şiddetli olmadığı halde yapılan kan sayımlarındaki şüpheli bulgular nedeniyle hekim kemik iliği incelemesi yapmaya gerek duyabilir. Hasta bu şekilde tanı alabilir. Bulguların varlığı çoğunlukla birkaç haftayı geçmediğinden çocukluk çağında daha çok akut lösemiler görülür. Tipine göre öncelikle ALL veya AML adını alır, genetik test sonuçlarına göre ileri sınıflandırma yapılır. Bu hastalıklar çoğunlukla genetik materyalimizde oluşan bozukluklar yüzünden gelişir ancak nadiren Down sendromu veya Fanconi Aplastik Anemisi gibi altlarında yatan kalıtsal genetik hastalıklar da bulunabilir.”

    “Çocuklarda lösemiyi tetikleyebilecek etkenler”

    Löseminin tanı ve tedavi yollarını anlatan Dr. Öğr. Üyesi, Aksoy, şunları söyledi:

    “Lösemi gelişimi altta yatan nadir bir hastalık olsun olmasın, evladına temiz bakan, onu koruyan bir ailenin suçu ya da ihmali ile ilgili değildir. Ancak erken dönemde bilinmeden, farkında olmadan maruz kalınan alkol, yoğun böcek ve tarım ilaçları, annenin mecburen kullandığı kemoterapi ilaçları gibi faktörler çocuklarda lösemi gelişimini kolaylaştırabilir. Temiz çevre, temiz beslenme, bol katkılı besleyici özelliği bulunmayan gıdalardan uzak durulması, aşıların ve çocukluk çağı kontrollerinin zamanında yapılması çocuklarımızı bu hastalıklardan korumak adına alabileceğimiz yegâne önlemlerdir. Bu hastalıkların sıklığı ortalama her 100 bin çocukta 5 civarı olup, hastalık tipine göre büyük farklılıklar göstermektedir. Alt tiplerinde yaklaşık 6-8 ay süren ve kemoterapi içeren yoğun bir tedavi dönemi mevcuttur. Çocukluk çağında kronik lösemiler daha nadir olup, tedavi planları takipte ilaç yanıtlarına bakılarak yapılır. Lösemi bazı durumlarda tanı sonrası hastalığın kontrol altına alınmasından bir süre sonra, bazen de ilk tedaviye rağmen hastalığın nüks ettiği durumlarda kemoterapi ile birlikte kök hücre nakli ile tedavi edilir. Uzun bir tedavi süreci olduğundan bu süreçte moral, motivasyon, genel hijyen kurallarına dikkatle uyulması, temiz ve sağlıklı gıda tüketimi tedavi başarısında büyük önem taşıyan faktörlerdir. Sık hastane ziyaretleri, uzayan hastanede kalış süreleri sadece hastayı değil, ailesini de manevi ve maddi olarak zorlar. Bu durumda çevrenin desteği ve anlayışı, yoğun bir tedavi sonrası okuluna geri dönebilen hastamızın adaptasyonu ve gelecekteki sağlığının özenle korunması adına sadece hasta ve ailelerine değil, toplum olarak hepimize görev düşmektedir.”

  • Lösemi genç kızı hayattan kopardı

    Lösemi genç kızı hayattan kopardı

    Derince Fatih Sultan Mahallesi’nde yaşayan Zafer ve Serpil Kavartkurt çiftinin 19 yaşındaki kızları Edanaz Kavartkurt, lösemiye yenik düştü. 7 yıl önce lösemiye yakalanan ancak yenmeyi başaran Edanaz Kavartkurt’un hastalığı geçtiğimiz aylarda tekrardan nüksetti. Yeniden tedaviye başlayan Edanaz Kavartkurt, doktorların tüm müdahalesine rağmen kurtarılamayarak yaşamını yitirdi. 19 yaşında yaşama veda eden Kavartkurt’un ailesi gözyaşlarına boğuldu. Hayatının baharında yaşamını yitiren genç kız, bugün Derince Öğretmenler Kuba Camii’nde öğle namazını müteakip kılınan cenaze namazının ardından Şehitlik Mezarlığı’nda toprağa verildi.

  • Hülya Uğur, çilesini anlattı

    Hülya Uğur, çilesini anlattı

    Yıllar önce oğlunun lösemiyle mücadele ettiğini ve duyduğu an intihar etmeyi düşündüğünü söyleyen Uğur, yaşadığı zor günlerden bahsetti.

    “HASTANENİN EN ÜST KATINDAN ATLAMAK İSTEDİM”

    Havalar nasıl olursa olsun, sizin havanız iyi olsun” sözüyle bir döneme damga vuran Uğur, yıllar önce ikinci çocuğunu olan oğlunun lösemiyle savaştığını söyledi. Çocuğunun hastalığını öğrendiğinde camdan atlamayı düşündüğünü söyleyen ünlü isim, şunları anlatı: “Oğlum 4 yaşındayken birden hastalandı ve ne olduğunu anlayamadık. Hastalık karın ağrısıyla başladı sonra ilaç kullanmasına rağmen geçmedi.

    Kan tahlillerinden sonra bizi onkologa yönlendirdi. Onkologa gideceğimiz duyunca yıkıldım. Doktor muayene ettikten sonra bir hastanenin lösemili çocuklar bölümünü arayarak yer ayırttırdı. Ben orada bittim. Çocuğumun elle muayene ederek anladı.

    Ben lösemi olduğuna inanmadım. Sonra bahsedilen hastaneye gittik orada da tahliller yapıldı. Doktor eşimle beni karşısına alarak ‘maalesef sizin çocuğunuz lösemi’ dedi. Hastanenin en üst katındaydık ve o an sadece camı açarak kendimi aşağı bırakmak istedim. Cama koşunca beni eşim tuttu. O sadece neden benim çocuğum diye düşündüm. Bunu yaşamayan anlayamaz ama kimse de yaşamasın. Bu çok pis bir düşünce. Sonra beni sakinleştirmeye çalıştılar.”

    “OĞLUMUN TEDAVİ SÜRECİNDE EŞİMLE BOŞANMA KARARI ALDIK”

    Konuşmakta zorluk çeken ve ağlamamak için kendisini zor tutan Hülya Uğur, “Doktor bizi Londra’ya gönderdi. Ben 3 sene boyunca cam dahi açılmayan hastanede önlük ve maskelerle yaşam savaşı verdim. Orada yaşadıklarımızdan sonra eşimle ayrılma kararı aldık. Eşim orada üst düzey bir bankanın temsilciliğini yaptığı için kaldı ama biz oğlumla geri döndük. O dönemler ikimiz de bunalıma girdik” şeklinde konuştu.

  • Başka çocuklara umut için yollarda

    Başka çocuklara umut için yollarda

    Çanakkale’de yaşayan 44 yaşındaki Kemal Yücel, 10 yıl önce beyin tümörü nedeniyle kaybettiği oğlu Ali Utku’nun anısını yaşatmak ve kök hücre nakli ile organ bağışı konusunda toplumsal farkındalık oluşturmak amacıyla yollara düştü. ‘Her pedal bir umut olsun’ sloganıyla pedal çeviren Yücel, 7 bin kilometrelik Türkiye turu çerçevesinde Aydın’a gelerek vatandaşları kök hücre konusunda bilgilendirdi.

    2013 yılında 6 yaşındaki oğlu Ali Utku Yücel’i beyin tümörü nedeniyle kaybeden Kemal Yücel (44), onun anısını yaşatmak ve başka çocuklara umut olmak için yollara düştü. Kök hücre nakli ile organ bağışı konusunda toplumsal farkındalık oluşturmak amacıyla harekete geçen baba Yücel, ‘Her pedal bir umut olsun’ sloganıyla pedal çevirerek, bisikletiyle Türkiye turuna çıktı.

    35 ilin üzerinden geçerek 7 bin kilometre pedal çevirmeyi, gittiği şehirlerde vatandaşları bilgilendirmeyi hedefleyen Yücel, bu çerçevede Aydın’a geldi. Aydın’da bisiklet grubu üyeleri tarafından karşılanan Yücel, il genelinde çeşitli temaslarda bulunarak Kent Meydanı’nda vatandaşları bilgilendirdi.

    Lösemi hastası çocukların hayata tutunması için kök hücre nakline ihtiyaç olduğunu belirten Kemal Yücel, insanların kök hücre ve ilik bağışı hakkında yeterli bilgiye sahip olmadığını ifade etti. Halk arasında kök hücre bağışının acılı, sancılı ve uzun bir işlem sanıldığını fakat yanlış bilindiğini vurgulayan Yücel, kök hücre bağışının kan vermek kadar kolay bir işlem olduğunu anlatarak, bu yanılgıyı düzeltmek istediğini söyledi.

    Yalnızca kan verme yöntemiyle nakil bekleyen bir lösemi hastası çocuğun hayatının kurtarılabileceğini belirten Yücel, bu konuda toplumsal bilinci artırmak için şehir şehir gezip, toplantılar ve organizasyonlar düzenliyor. Yolda gördüğü her insanla tek tek konuşan ve kök hücre bağışının ne olduğunu anlatan Yücel, insanların bilinçlenmesi ve daha fazla kişinin bağış yapması için çaba harcıyor.

    “3 tüp kan örneği ile ilk adımı atabilirler”
    2017 yılından bu yana bisikleti ile ülke genelinde gezdiğini ifade eden Yücel, “2013 yılında henüz 6 yaşındayken evladımı kaybettim, beynindeki tümör sebebiyle. Oğlumun organlarını bağışladım ve başka çocuklara hayat verdi. Evladımı kaybetmemin acısını yaşadım uzun süre ve yaşadığım evlat acısını başka çocuklara, umuda dönüştürmeye karar verdim.

    Hastanelerdeki çocukları ziyaret ediyordum. Lösemi hastası çocuklara, organ nakli bekleyen hastalara moral ziyaretleri yaparak, hediyeler götürürdüm. Lösemi hastası çocuklarımızın kök hücre bağışı ile hayata tutunacağını öğrendim. Ne yazık ki, toplumumuzun da kök hücre bağışı konusunda yeterli bilgiye sahip olmadıklarının farkına vardım. Kök hücre naklinin ağrılı, sızılı bir yöntem olduğunu düşünüyorlardı. Oysa sadece kan verme yöntemiyle bir hayat kurtarabilecekleri bilmiyorlardı.

    Ben de bisikletime binerek, şehir şehir gezmeye karar verdim. İlk olarak 2017 yılında Adana-İstanbul rotasını kullanarak, gittiğim her şehirde, yolda gördüğüm her insana bıkmadan kök hücre bağışının önemini anlattım. İnsanları Kızılay’a yönlendirdim. Burada 3 tüp kan örneği vererek, ilk adımı atmalarını istedik” dedi.

    “Ben de çocuklarımız yaşasın diye yollardayım”
    Bisikletiyle çıktığı bu “umut” yolculuğunda en az 7 bin yeni donör bulmayı hedeflediğini belirten Yücel, “Yola çıkarken de gideceğim şehirlerdeki bisiklet grupları ile irtibata geçtim. Onlar şehir girişlerinde beni karşıladılar bisikletleriyle, daha sonra birlikte şehir meydanlarına ve Kızılay Kan Alma Merkezleri’ne kadar pedal çevirdik.

    18-50 yaş arasında kronik hastalığı olmayan tüm sağlıklı bireyler kök hücre donörü olabilir. Bunun için 3 tüp kan örneği vererek ilk adımı atabilirsiniz. Verilen kan örnekleriyle yüzlerce çocuğumuza uygun donöre ulaştık. Yani yüzlerce çocuğumuz oğlum Ali Utku gibi hayatını kaybetmedi. Yüzlerce anne baba, evlat acısıyla hayata devam etmedi. Ben istiyorum ki, nakil bekleyen tüm çocuklar hayatta kalsınlar, anne babalar benim gibi evlat acısı yaşamasın.

    Yolum uzun, sıcak havaya rağmen aldırmadan yola devam ediyorum. Çünkü kurtarılacak hayatlar var. Ben de o çocuklarımızın yaşasın diye yollardayım. Şu an Aydın’dayım, oradan Denizli’ye oradan da Eskişehir, Kütahya, Ankara, Kocaeli, ardından da Karadeniz rotasını çizeceğim ve Güneydoğu Anadolu bölgesine kadar toplamda 7 bin kilometre pedal çevirmeyi hedefliyorum. En az 7 bin yeni donör kazandırmak istiyorum” şeklinde konuştu.

  • Samsun’da saçlarını lösemili çocuklar için bağışladı

    Samsun’da saçlarını lösemili çocuklar için bağışladı

    20 yaşındaki Fahri Can Kesgin, 3,5 buçuk yıldır uzattığı saçlarını bağışlamak için ilk olarak Samsun Lösemili ve Kan Hastalıklı Çocuklar Derneği’ne gitti. Burada Fahri Can Kesgin yıllardır lösemili çocuklara peruk yapan Kuaför Hüseyin Alkan’a yönlendirildi. Hüseyin Alkan ise saçı teslim alarak bir lösemi hastası çocuğa peruk yapacak.

    3,5 buçuk yıldır saçlarını uzatma aşaması kaydeden Fahri Can Kesgin, “Saçlarımı daha iyi uzatabilmek için internetten videolar izliyordum. Bir videonun altında yorum olarak bir kişinin saçlarını bağışladığını yazdığını gördüm. Bundan etkilendim ve bende bağışlamaya karar verdim. Sabır ve sükûnet ile saçımı uzattım. Sizler de destekçi olabilirsiniz. İnşallah alıcısı da mutlu olur. Bir hayır duasını eksik etmesin. Benim gibi saçı uzun olan milyonlarca insan var. Herkesi saçını bağışlasın. Lösemi hastasının birinin yüzünde gülümseye sebep olursam ne mutlu banadır. Emeği geçenlere teşekkür ederim” dedi.

  • Bursa’da lösemi hastası diş hekimi için kök hücre seferberliği

    Bursa’da lösemi hastası diş hekimi için kök hücre seferberliği

    Bursa’da yaşayan lösemi hastası diş hekimi Selen Utlu Akalın için başlatılan kampanya kapsamında Mudanya ilçesinde iki günde 119 kök hücre bağışı yapıldı.

    Türk Kızılay Mudanya Temsilcisi Mustafa Bayrak, gazetecilere yaptığı açıklamada, kampanyaya ilçe halkının yoğun ilgi gösterdiğini bildirdi.

    Kampanya kapsamında ilçede 119 kök hücre bağışında bulunulduğunu, ayrıca 122 ünite kan toplandığını duyuran Bayrak, Mudanyalılara teşekkür etti.

  • Maskeli yaşam lösemi ile empati kurdu

    Maskeli yaşam lösemi ile empati kurdu

    Lösemi tedavisi görev çocuklar, ‘2 – 8 Kasım Lösemili Çocuklar Haftası kapsamında Bursa Büyükşehir Belediye Başkanvekili Süleyman Çelik’i makamında ziyaret etti. Geçmiş dönemlerde maskeyle yaşamının verdiği zorlukları anlatan yetkililer, yaşanılan süreçten sonra toplumun lösemili çocukları daha iyi anlayabildiğini ifade etti.

    Bursa Büyükşehir Belediye Başkanvekili Süleyman Çelik, Lösemili Çocuklar Vakfı (LÖSEV) Bursa Şubesi yetkilileri ve tedavi gören çocuklarla Tarihi Bina’da bir araya geldi. Günün anlamına binaen turuncu maske takan Başkanvekili Çelik, LÖSEV Bursa İl Koordinatör Yardımcısı Aslı Sakarya’dan çalışmalar hakkında bilgi aldı. Ziyarete katılan çocuklarla da sohbet eden Çelik, hastalığın zor bir süreç olduğunu ancak günümüzde tedavinin mümkün olduğunu dile getirdi. Hastalığı yaşayan veya atlatan her çocuğun birer kahraman olduğunu belirten Çelik, devletin tedavi sürecinde tüm hastaların ve ailelerin yanında olduğunu söyledi. Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin de her durumda LÖSEV ile işbirliği halinde olduğunu ifade eden Çelik, insanların her şeyde olduğu gibi sağlığını da hoyratça harcadığını anlattı. Yaşanan pandemi süreciyle sağlığın öneminin bir kez daha anlaşıldığını aktaran Çelik, zor sürecin toplumun hassasiyeti ve dikkatiyle hızlıca atlatılacağını söyledi.

    Bu sene ‘Her çocuk bir kahraman’ temasıyla ‘2 – 8 Kasım Lösemili Çocuklar Haftası’nda çeşitli etkinlikler yapılacağını duyuran Aslı Sakarya ise, çocukların tedavi sürecinde aldıkları ilaç kadar morallerinin yüksek olmasının da önemli olduğunu belirtti. Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin desteklerini her zaman yanlarında hissettiklerini dile getiren Sakarya, löseminin zor bir hastalık olmasına rağmen tedavisinin mümkün olduğunun toplumun tarafından kabul edilmeye başladığını kaydetti. Tedavi görüp maske takmak zorunda olan hastaların geçmişte yaşadığı sıkıntılara da değinen Sakarya, “Eskiden tedavi gören veya hasta çocukların maskeyle toplum içerisine çıktığında veya toplu ulaşım kullandıklarında dışlanıyor, yanlarına kimse oturmak istemiyor, farklı gözlerle bakılıyordu. Ancak yaşanan pandemi sürecinden sonra maskeyle yaşamak zorunda kalmanın ne kadar zor olduğunu herkes anladı. İfadelerini karşı tarafa anlatamamanın, kişisel temizliğin ve maskenin bu tür durumlarda önemi daha iyi anlaşıldı. İnsanlar artık tedavi gören çocuklarla daha iyi empati kurabiliyor” dedi.

    Ziyaretin sonunda Çelik tarafından çocuklara çeşitli hediye takdim edildi.

  • Bursalı uzman çavuştan acı haber geldi

    Bursalı uzman çavuştan acı haber geldi

    Bursa’da bir süredir lösemi tedavisi gören Topçu Uzman Çavuş Ramazan Balı (23), yaşamını yitirdi. Balı, memleketi Bursa’nın Orhaneli ilçesinde toprağa verildi.

    Kıbrıs 28’inci Mekanize Piyade Tümen Komutanlığı’nda görev yaparken lösemi teşhisi konulan Topçu Uzman Çavuş Ramazan Balı, geldiği memleketi Bursa’da Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’nde tedavi göremeye başladı. Balı, doktorların tüm çabasına rağmen dün hayatını kaybetti.

    Uzman Çavuş Ramazan Balı’nın cenazesi, sabah saatlerinde Bursa Merkez Komutanlığı’na getirildi. Burada Balı için tören düzenlendi. Daha sonra Balı’nın cenazesi, helallik alınması için Orhaneli ilçesine bağlı kırsal Göynükbelen Mahallesi’ndeki baba evine götürüldü. Alınan helalliğin ardından Göyükbelen Mezarlığı’nda kılınan cenaze namazı sonrası Ramazan Balı, gözyaşları arasında toprağa verildi.

     

  • Dünyada AIDS’ten tamamen iyileşen ilk hasta lösemiye yenik düştü

    Dünyada AIDS’ten tamamen iyileşen ilk hasta lösemiye yenik düştü

    Dünyada AIDS’ten tamamen iyileşen ilk kişi olarak bilinen Timothy Ray Brown (54), tekrar eden lösemiye karşı verdiği mücadeleyi kaybetti.

    Dünyada AIDS’ten tamamen iyileşen ilk kişi olarak bilinen Timothy Ray Brown (54) tekrar eden lösemiye karşı verdiği mücadeleyi kaybederek, hayata veda etti. ‘Berlin Hastası’ olarak da bilinen Brown, 2008’de kemik iliği nakli yapılmış ve tedavi sonrası HIV virüsünden kurtulan ilk kişi olarak tarihe geçmişti. Uluslararası AIDS Organizasyonu (IAS) Başkanı Adeeba Kamarulzaman, ” Timothy’nin eşi Tim’e, ailesi ve dostlarına taziyelerimizi gönderiyoruz. Bilim insanlarına HIV için bir tedavinin mümkün olduğuna dair konseptin kapısını açtıkları için Timothy ve doktoru Gero Hutter’a minnettarız” dedi.

  • ‘Maskeli Şebnem’ lösemiye yenik düştü

    ‘Maskeli Şebnem’ lösemiye yenik düştü

    Antalya’nın Alanya ilçesinde, bu yıl nisan ayında üçüncü kez lösemiye yakalanan ve İstanbul’daki bir hastanede tedavisine devam edilen öğretim görevlisi Şebnem Köseoğlu (31), yaşamını yitirdi. Köseoğlu, lösemiye karşı verdiği mücadele dolayısıyla ‘Maskeli Şebnem’ adıyla biliniyordu.

    Alanya Hamdullah Emin Paşa (AHEP) Üniversitesi Turizm İşletmeciliği Bölümü öğretim görevlisi Şebnem Köseoğlu, 2018 yılı Eylül ayında lösemiye yakalandı. Yaklaşık 3 aylık kemoterapinin ardından hastalığı yenen Köseoğlu, 2019 mayıs ayında rutin kontrolleri sırasında ikinci kez lösemiye yakalandığını öğrenince İstanbul’daki bir hastanede tedaviye başladı. Köseoğlu için sosyal medyada kök hücre bağışı için kampanya başlatılırken, siyasetinden spor dünyasına tüm Türkiye bu kampanyaya destek verdi. Köseoğlu için uygun ilik 2019 yılının Kasım ayında bulundu ve 11 Aralık’ta nakil gerçekleştirildi.

    Şebnem Köseoğlu 2020 Nisan ayında rutin kontrollerine gittiğinde, hastalığının üçüncü kez nüksettiğini öğrendi. Lösemiyle savaşan ve sosyal medya paylaşımlarıyla ‘Maskeli Şebnem’ olarak bilinen Şebnem Köseoğlu’nun durumu kötüleşmeden önce Kızılay tarafından yeniden bağış kampanyası başlatıldı. Şebnem Köseoğlu İstanbul’da tedavi gördüğü hastanede bugün akşamüzeri hayatını kaybetti. Son bir haftadır yoğun bakımdaki tedavisi devam ettiği öğrenilen Köseoğlu’nun durumunun kötüleştiği ve doktorların tüm müdahalesine rağmen kurtarılamadığı öğrenildi. ‘Maskeli Şebnem’in cenazesinin çarşamba günü Alanya’ya getirilerek defnedilmesi bekleniyor.