Etiket: lübnan

  • “Teröristlerin Lübnan’dan sızma girişimi engellendi”

    “Teröristlerin Lübnan’dan sızma girişimi engellendi”

    İsrail-Hamas arasındaki çatışmalarda 11. güne girildi. İsrail Savunma Kuvvetleri’nden (IDF) yapılan açıklamada, Lübnan topraklarından İsrail’e sızma girişiminin engellendiği duyuruldu. Açıklamada, “Lübnan topraklarından sınırdaki çitlere yaklaştığı ve bomba yerleştirdiği tespit edilen 4 terörist etkisiz hale getirildi” ifadeleri kullanıldı. Ayrıca İsrail ordusunun Gazze Şeridi’nde Hamas’a ait 200’den fazla noktaya saldırı gerçekleştirdiği aktarıldı. Hamas’ın Gazze Şeridi’nde terörü finanse etmek için kullandığı bir bankaya ve çok sayıda yeraltı tünelinin hedef alındığı belirtildi.

    “Yarım milyon İsrailli tahliye edildi”

    IDF Sözcüsü Jonathan Conricus ise şu ana kadar yaklaşık 600 bin kişinin Gazze Şeiridi’nin kuzeyinden çıktığını, ancak bölgede hala 100 bin kişinin bulunduğunu açıkladı. Conricus ayrıca Hamas ile çatışmalar nedeniyle 7 Ekim’den bu yana sınır yakınlarındaki yaklaşık yarım milyon İsraillinin evlerini terk ettiğini aktardı. Conricus, bu sayıya Hizbullah ile gerilimin arttığı ülkenin kuzey sınırındaki yerleşimcilerin de dahil olduğunu vurguladı.

    Biden yarın İsrail’e gidecek

    ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, ABD’nin İsrail Büyükelçiliğinde gerçekleştirdiği basın toplantısında, ABD Başkanı Joe Biden’ın yarın İsrail’i ziyaret edeceğini açıkladı. Blinken, “Çarşamba günü Başkan Biden İsrail’i ziyaret edecek. İsrail için, bölge için ve dünya için kritik bir anda buraya geliyor. Başkan ilk olarak, ABD’nin İsrail’le dayanışmasını ve İsrail’in güvenliğine olan bağlılığımızı yeniden teyit edecek. Biden, Hamas’ın 30’u ABD’li olmak üzere bin 400’den fazla insanı katletmesinden bu yana açıkça yaptığı gibi İsrail halkını Hamas’tan ve diğer teröristlerden koruma ve gelecekteki saldırıları önleme hakkına ve aslında görevine sahip olduğunu bir kez daha açıkça dile getirecek. Biz bu ihtiyaçları karşılamak için Kongre ile birlikte çalışmaya devam ederken, Başkan Biden İsrail’in halkını savunmak için neye ihtiyaç duyduğunu öğrenecek” ifadelerini kullandı.

    “Biden, krizden yaralanmaya çalışanlara açık mesaj verecek”

    Blinken, “İkinci olarak Başkan Biden, İsrail’e saldırmak için bu krizden yararlanmaya çalışan devlet olsun veya olmasın tüm aktörlere ‘Yapmayın’ şeklindeki çok açık mesajımızın altını çizecektir. Başkan, bu amaçla bölgeye iki uçak gemisi grubu ve diğer askeri varlıkları konuşlandırdı” dedi. Blinken, “Üçüncüsü Başkan, vazgeçilmez bir insani çaba olarak Hamas tarafından alınan rehinelerin (erkekler, kadınlar, çocuklar, Holokost’tan sağ kalanlar ve ABD vatandaşları dahil) serbest bırakılmasını sağlamak için İsrailli ortaklarımızla yakın koordinasyon içinde olmaya devam edecek. Dördüncüsü, Başkan Biden İsrail’in savaş hedefleri ve stratejisi hakkında kapsamlı bir brifing alacak. Beşincisi, Başkan Biden İsrail’den operasyonlarını sivil kayıplarını en aza indirecek ve Hamas’ın yararına olmayacak şekilde Gazze’deki sivillere insani yardım akışını nasıl yürüteceğini öğrenecek” şeklinde konuştu.

    “Gazze’deki sivillere insani yardımların ulaşmasını sağlayacak bir plan geliştirme konusunda anlaştık”

    Blinken, “Bu amaçla bugün ve bizim talebimiz üzerine ABD ile İsrail, bağışçı ülkelerden ve çok taraflı kuruluşlardan gelen insani yardımların Gazze’deki sivillere, yalnızca onlara ulaşmasını sağlayacak ve sivilleri şiddetten uzak tutmaya yardımcı olacak alanlar oluşturma ihtimalini de içeren bir plan geliştirme konusunda anlaştı. Yardımların bir an önce Gazze’ye akmaya başlaması kritik önem taşıyor” dedi. İsrail’in, Hamas’ın Gazze’ye giren yardıma el koyabileceği ya da yardıma ihtiyacı olan insanlara ulaşmasını engelleyeceği yönündeki kaygısını paylaştıklarını belirten Blinken, “Eğer Hamas, yardıma el koymak da dahil olmak üzere insani yardımın sivillere ulaşmasını herhangi bir şekilde engellerse bunu ilk kınayan biz olacağız ve bunun bir daha olmasını önlemek için çalışacağız. İsrail hükümetinin bu plan üzerinde çalışma kararlılığını memnuniyetle karşılıyoruz” diye konuştu.

    BMGK Rusya’nın Gazze tasarısını reddetti

    Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinde (BMGK) ise Rusya’nın Gazze’de “insani ateşkes” çağrısı yapan ve her türlü sivil ölümü kınayan karar tasarısı oylamaya sunuldu. 15 üyeli BMGK’da tasarıya Çin, Gabon, Mozambik, Rusya ve Birleşik Arap Emirlikleri “evet” oyu verirken, Fransa, Japonya, İngiltere ve ABD “hayır” oyu kullandı. Arnavutluk, Brezilya, Ekvador, Gana, Malta ve İsviçre ise çekimser kaldı. Böylece tasarı kabul edilmedi.
    Konseyin bir kararı kabul edebilmesi için tasarın en az 9 lehte oy alması ve 5 daimi üyesinden hiçbirinin karşı çıkmaması veya veto etmemesi gerekiyor.

  • Lübnan sınırından İsrail’e saldırı

    Lübnan sınırından İsrail’e saldırı

    Lübnan’dan İsrail’in kuzeyine tanksavar füzesi atıldığı ve biri ağır 3 İsraillinin yaralandığı bildirildi.

    İsrail ordusundan yapılan yazılı açıklamada, Lübnan’dan İsrail’in kuzeyindeki Batı Celile bölgesine bağlı Şatula beldesine tanksavar füzesi atıldığı belirtildi.

    Açıklamada, olayın ayrıntılarının incelendiği aktarılırken, buna karşılık İsrail ordusu Lübnan’da füzenin fırlatıldığı alanı bombaladığını duyurdu.

    Öte yandan İsrail basınına göre Lübnan’dan yapılan saldırıda 1’i ağır en az 3 İsrailli yaralandı.

    İsrail-Filistin çatışması abluka altındaki Gazze Şeridi’nde şiddetli savaş halini alırken, İsrail-Lübnan sınırı da yeniden ısındı.

    Bölge son günlerde İsrail ordusu ile Lübnan Hizbullahı arasında karşılıklı saldırılara sahne oluyor.

  • Barbie filmi yasaklandı

    Barbie filmi yasaklandı

    Kuveyt devlet haber ajansının duyurduğu habere göre filme, kamu ahlakının ve toplumsal geleneğin korunması amacıyla yasak getirildi.

    Çarşamba günü de Lübnan ülke çapında filmin gösterimini yasakladığını açıkladı.

    Reuters’ın aktardığına göre Lübnan Kültür Bakanı Muhammed Mortada filmin “eşcinselliğe özendirdiği” ve dini değerlere aykırı olduğu gerekçesiyle yasaklandığını duyurdu.

    Hizbullah lideri Sayyed Hassan Nasrallah da son konuşmalarında LGBTİ+ toplumuna karşı söylemini sertleştirdi ve “suçluların ölüm cezasıyla cezalandırılmasını” öngören İslami metinlere atıfta bulundu.

  • Bakan ve gazeteci arasında kavga

    Bakan ve gazeteci arasında kavga

    Lübnan’ın başkenti Beyrut’ta bulunan bir televizyon kanalında siyasi tartışma programında yumruklar havada uçtu. Programda, Eski Çevre Bakano Wiam Wahhab ve gazeteci Simon Abi Fadel arasında arasındaki Cumhurbaşkanı seçilmesini engelleyen siyasilere yaptırım uygulanması tartışılırken tansiyon yükseldi.

    Karşılıklı olarak birbirine hakaret eden ve birbirini dinlemeyen eski bakan ile kıdemli gazeteci arasındaki tartışma Wahhab’ın elindeki su dolu bardağı Abi Fadel’e fırlatmasıyla yerini yumruklu kavgaya bıraktı. Canlı yayında birbirine giren ikilinin kavgasında yumruklar havada uçuştu. Kameraların saniye saniye görüntülediği anlarda, stüdyoda bulunan bazı konuklar da kavgaya dahil oldu. Canlı yayının durmasına neden olan kavga stüdyo dışına taştı. Bina dışında yaşanan kavgaya bu kez askerler ayırmaya çalıştı.

  • Jeneratör yandı, sokak savaş alanı oldu

    Jeneratör yandı, sokak savaş alanı oldu

    Lübnan başkenti Beyrut’taki bir sokakta jeneratörün patlaması sonucu çıkan yangın araçlara, apartmanlara ve bir dükkana sıçradı.

    Başkentin Zuqaq al-Blat bölgesindeki bir sokakta bulunan jeneratörde patlama meydana geldi. Patlamanın ardından yangın çıktı.

    Olay yerine ambulans ve itfaiye ekibi sevk edildi. Alevler 6 araç, 3 apartman ve bir dükkana sıçradı. Ortalık savaş alanına dönerken, yaralanan olmadı.

    Olay yerine gelen güvenlik güçleri, patlamanın nedenine yönelik soruşturma başlattı.

  • İsrail’den Gazze ve Lübnan’a saldırı

    İsrail’den Gazze ve Lübnan’a saldırı

    İsrail ordusu, Lübnan’dan atılan bir dizi roketin ardından yaşanan gelişmelerin ardından abluka altındaki Gazze’ye saldırı başlattı.

    İsrail ordu sözcülüğü, yaptığı yazılı açıklamada, İsrail ordusunun Gazze’ye yönelik saldırı başlattığını belirtti. İsrail savaş uçaklarının Gazze’de bazı hedeflere bir dizi hava saldırıları düzenlediği bildirildi.

    Gazze ve çevresinden sorumlu İsrail ordusu merkez komutanlığında alarm durumuna geçildiği aktarıldı. Gazze’nin Beyt Hanun ve Han Yunis bölgelerinde 2021’de İsrail ordusu tarafından vurulan iki tünelin yeniden hedef alındığı ve etkisiz hale getirildiği paylaşıldı.

    Ayrıca, abluka altındaki Gazze şeridindeki Hamas’a ait kuzey ve merkezdeki iki silah deposunu vurulduğu belirtildi. Sosyal medyada, bölgede büyük patlamaların yaşandığı görüntüler paylaşıldı.

    İsrail ordusu, saldırıların Hamas’ın güvenlik ihlallerine karşı gerçekleştirildiği, bölgede yaşanan olaylardan Hamas’ı sorumlu tuttuğu belirtildi. Saldırıda henüz can kaybı ya da yaralanan kimsenin olup olmadığına ilişkin bilgi paylaşılmadı.

    Gazze’ye yönelik hava saldırısının ardından İsrail’in ikinci hedefi Lübnan oldu. İsrail ordusu Lübnan’a saldırı başlattığını duyurdu.

    Ordudan yapılan yazılı açıklamada, “İsrail ordusu şimdi Lübnan’a saldırıyor. Ayrıntıları daha sonra açıklayacağız.” ifadelerine yer verildi.

    Açıklamada başka detaya yer verilmedi. Öte yandan Lübnan basını İsrail ordusunun Lübnan’ın güneyinde yer alan Filistin mülteci kampı er-Reşadiye yakınlarında bir alanı bombaladığını yazdı.

     

    İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, abluka altındaki Gazze’ye saldırısı sırasında sona eren güvenlik kabinesi toplantısının ardından “İsrail’in bu gece ve gelecekteki karşılığının düşmanlarına ağır bedel ödeteceğini” söyledi.

    Savunma Bakanı Yoav Gallant da “güvenlik birimlerinin her alanda tam hazırlıklı olduğunu ve her türlü tehdide nasıl karşılık vereceklerini bildiklerini” söyledi.

    İsrail ordusunun Gazze Şeridi’ne düzenlediği hava saldırılarına karşı Gazze’den İsrail’e roket saldırıları düzenledi. İsrail ordusu, yaptığı yazılı açıklamada, abluka altındaki Gazze’den İsrail sınırındaki yerleşimlere roketler fırlatıldığını duyurdu.

    Açıklamada, Gazze’den fırlatılan yedi roketin hepsinin havada imha edildiği kaydedilirken, saldırılarda can kaybı yaşanmadığı belirtildi. Açıklamada ayrıca, Gazze Şeridi çevresindeki İsrail yerleşim birimleri çevresinde uyarı sirenleri çalındığını belirtildi.

    Roketlerin hedefindeki Siderot, İbim, Niram, Karmia ve HaAssara’da saldırılara karşı uyarı sirenleri çalındı. Gazze’deki Filistinli direniş gruplarından roket saldırılarını üstlenen olmadı.

     

  • Lübnan’da devlet ve merkez bankası iflas etti

    Lübnan’da devlet ve merkez bankası iflas etti

    Lübnan adına Uluslararası Para Fonu (IMF) ile müzakereleri sürdüren heyetin başında bulunan Başbakan Yardımcısı Saadeh Al-Shami, dün akşam katıldığı yerel bir televizyon programında, devletin ve Lübnan Merkez Bankası’nın iflas ettiğini ifade etti.

    Kayıpların devlet, Lübnan Merkez Bankası, bankalar ve mevduat sahipleri arasında dağıtılacağını aktaran Al-Shami, “Merkez Bankası gibi devlet de iflas etti. Kayıpları en az şekilde halka yansıtmaya çalışacağız ve söz konusu kayıplar devlet, Merkez Bankası, bankalar ve mevduat hesapları arasında paylaştırılacak” dedi.

    IMF ile devam eden müzakerelere de değinen Al-Shami, “Lübnan hükümeti ile Uluslararası Para Fonu arasında müzakereler devam ediyor. Bugün konuştuğumuz en önemli şey bankacılık sektörünün yeniden yapılandırılması, ekonomik toparlanma planının tamamlanması, bütçenin ve Sermaye Kontrolü projesinin mecliste onaylanması” ifadelerini kullanarak, yakında bir anlaşma varmayı umduklarını belirtti.

    Lübnan Merkez Bankasından iflas açıklamasına yalanlama

    Lübnan Merkez Bankası Başkanı Riad Salameh ise yaptığı açıklamada, Başbakan Yardımcısı Al-Shami’nin iflas ile ilgili açıklamalarını yalanlayarak, bankanın kanunla kendisine verilen görevi yerine getirmeye devam ettiğini aktardı.

  • Lübnan Cumhurbaşkanı net konuştu! “Cehenneme gideriz”

    Lübnan Cumhurbaşkanı net konuştu! “Cehenneme gideriz”

    Lübnan Cumhurbaşkanı Mişel Avn, hükümetin kurulamaması halinde ülkenin karşılaşacağı ekonomik tabloyu “cehenneme gideriz” sözleriyle özetledi.

    Avn, Beyrut Limanı’ndaki korkunç patlamanın ardından istifa eden hükümetin yerine yenisini kurma süreci hakkında başkent Beyrut’taki Baabda Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nda basın toplantısı düzenledi.

    Lübnan’da şu anda hükümeti kurma kriziyle karşı karşıya kaldıklarını aktaran Avn, “Bunun olmaması gerekiyordu, çünkü Lübnan’ın kaybedecek bir dakikası bile yok.” dedi.

    Cumhurbaşkanı Avn, ülkedeki siyasi grupların tutumlarındaki ısrardan dolayı hükümetin kurulmasında yakın zamanda ufukta bir çözüm yolu görünmediğini dile getirerek, hükümeti kurmakla görevlendirilen Mustafa Edib’in Saray’a 4 kez çıktığını ancak hiçbirinde kabinesini sunamadığını belirtti.

    Edib’in siyasi grupların liderlerinin görüşleriyle kabinesini kurmak istemediği söyleyen Avn, “Edib, bakanlıkların dini mezhebe ait olması yerine her dönemde farklı mezhepler arasında değişecek şekilde bir öneriyle geliyor ve ulusal bir mutabakat olmadığı sürece hükümeti kurmaya yanaşmıyor.” diye konuştu.

    Anayasa’nın hiçbir bakanlığın herhangi bir mezhebe verilmesine değinmediğini ifade eden Avn, bakanlıkları herhangi bir mezhep için tahsis etmek yerine dini veya mezhebine bakmaksızın başarılarıyla öne çıkacak isimlerin atanması önerisinde bulundu.

    Siyasi grupların birbirlerine karşı dışarıdan güç almaması gerektiğinin altını çizen Avn, Mustafa Edib’in hükümeti kurma görevini bırakıp bırakmayacağı sorusu üzerine ise “Hükümet kurulmazsa cehenneme gideriz.” diyerek, Lübnan’daki ekonomik çöküşün önüne geçilemeyeceğine dikkati çekti.

    Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un Lübnan’da kurulacak hükümet için verdiği sürenin sona ermesine de değinen Avn, durumu Macron’la istişare ettiklerini, ancak hükümeti kuracak olan Fransa Cumhurbaşkanı değil kendileri olduğunu kaydetti.

    Lübnan Cumhurbaşkanı Avn, Beyrut Limanı’nda geçen ay medana gelen şiddetli patlamayla ilgili soruşturmanın ise zamana ihtiyacı olduğunu söyledi.

    Lübnan’da yeni hükümet, Şii siyasi grupların Maliye Bakanlığına kendilerinden bir ismin atanması yönündeki ısrarı nedeniyle kurulamıyor.

    Mustafa Edib’ten teknokratlar hükümeti çağrısı

    Bu arada hükümeti kurmakla görevli Mustafa Edib, yaptığı yazılı açıklamada, siyasi güçlere ülkeyi ekonomik krizden kurtaracak ve halkın güvenini alacak teknokratlardan oluşan kabineyi oluşturma kolaylığını sağlama çağrısında bulundu.

    Ülkenin içinden geçtiği ekonomik ve sosyal krizler nedeniyle kaybedecek zamanı olmadığını hatırlatan Edib, teknokratlar hükümetini kurmak için Cumhurbaşkanı Avn ile çabalarını sürdüreceğini vurguladı.

    Halk teknokratlardan oluşan küçültülmüş kabine istiyor

    Kamu borcunun 90 milyar doları aştığı Lübnan, 1975-1990 yıllarındaki iç savaştan bu yana en büyük ekonomik krizlerden birini yaşıyor.

    İşsizliğin yüzde 35 ve yoksulluğun yüzde 50’nin üzerinde olduğu Lübnan, geçen ay Beyrut Limanı’nda meydana gelen büyük patlamayla daha da zor bir duruma düştü.

    Siyasi güçler ile yöneticileri ülkedeki mevcut ekonomik krizin nedeni olarak gören halk, uzun yıllardır yönetimi paylaşan mezhepsel siyasi partilerin yer almadığı, teknokratlardan oluşan küçültülmüş bir hükümetin kurulmasını talep ediyor.

    Müslüman ve Hristiyan siyasi grupların desteğiyle 31 Ağustos’ta hükümeti kurma görevini alan Mustafa Edib, halkın beklentileri doğrultusunda teknokratlar hükümeti kuracağını vadetmişti.

    Fransa Cumhurbaşkanı Macron ise 2 hafta önce Beyrut’a yaptığı ziyaret sırasında Edib hükümetinin 15 gün içinde kurularak reformları hayata geçirmesi halinde ekim ayında Lübnan’a destek için uluslararası konferansa ev sahipliği yapacaklarını ifade etmişti.

    Beyrut ziyaretini Lübnanlı siyasilere vaat ve yaptırım tehditleriyle sonlandıran Macron’un Edib hükümeti için dile getirdiği süre 15 Eylül’de dolmuştu.

  • Patlamanın üstünden 45 gün geçti! 9 kişi hala kayıp

    Patlamanın üstünden 45 gün geçti! 9 kişi hala kayıp

    Lübnan ordusu, Beyrut Limanı’nda 4 Ağustos’ta meydana gelen patlama sonrası 9 kişinin halen kayıp olduğunu ve arama çalışmalarının devam ettiğini duyurdu.

    Ordudan yapılan açıklamada, başkent Beyrut’ta geçen ay yaşanan patlama sonrası 2 Suriye vatandaşı ile 7 Lübnanlının hala kayıt olduğu belirtildi.

    Açıklamada ayrıca patlamada zarar gören yerlelerle ilgili hasar tespit çalışmalarının 15 gün içinde tamamlandığı kaydedildi.

    Söz konusu çalışmaların 500 inşaat mühendisinin yanı sıra 1000 ordu mensubundan oluşan 250 komite tarafından gerçekleştirildiği aktarılan açıklamada, bu çalışmaların yeterli olduğu ve herhangi bir bağışçı tarafın ek girişimlerine gerek bulunmadığı ifade edildi.

    Ordu açıklamasında ayrıca bu konuyla ilgili tüm bilgilerin herkese açık olduğu kaydedildi.

    Beyrut Limanı’ndaki patlama

    Beyrut Limanı’nda 4 Ağustos’ta patlayıcı maddelerin bulunduğu 12 numaralı depoda önce yangın çıkmış ardından başkenti sarsan çok güçlü patlama meydana gelmişti.

    Cumhurbaşkanı Mişel Avn, patlamaya 6 yıldır limandaki bir depoda tutulan 2 bin 750 ton amonyum nitratın yol açtığını söylemişti. Patlamada 191 kişinin hayatını kaybettiği, 6 binden fazla kişinin yaralandığı ve birkaç kişinin kayıp olduğu açıklanmıştı. Patlamaya ilişkin soru işaretleri ve ihmal iddialarının artması üzerine Lübnan sokaklarında sorumluların cezalandırılması talebiyle gösteriler düzenlenmişti.

    Başbakan Hassan Diyab da protestoların üçüncü gününde 10 Ağustos’ta istifasını açıklamıştı. Cumhurbaşkanı Avn, Diyab hükümetinin yerine yeni kabineyi oluşturma görevini 31 Ağustos’ta Mustafa Edib’e vermişti. Tarihinin en büyük ekonomik krizlerinden birini yaşayan Lübnan, Beyrut Limanı’ndaki patlamayla daha da zor duruma düşmüştü. Halk, siyasi güçler ile yöneticileri ülkedeki mevcut ekonomik krizin sebebi olarak gördüğü yolsuzluklarla suçluyor.

  • Lübnan’da yeni hükümeti kurma sürecinde kritik gün

    Lübnan’da yeni hükümeti kurma sürecinde kritik gün

    Lübnan’da yeni hükümeti kurmakla görevlendirilen Mustafa Edib’in bugün kabinesini sunmak üzere Baabda Cumhurbaşkanlığı Sarayı’na çıkması bekleniyor.

    Müslüman ve Hristiyan siyasi grupların desteğiyle 31 Ağustos’ta hükümeti kurma görevini alan Edib, ülkedeki ekonomik krize çözüm bulacak ve geçen ay Beyrut Limanı’nda meydana gelen büyük patlamanın arkasında bıraktığı yıkım sonrası başkenti yeniden imar edecek bir kabine için 2 haftalık çalışmaların sonucunu Cumhurbaşkanı Mişel Avn ile paylaşmak üzere önümüzdeki saatlerde Saray’a çıkacak.

    Cumhurbaşkanlığına yakın kaynaklar, Edib’in bugünkü görüşmede kabinesini Avn’a sunacağını ancak Cumhurbaşkanı’nın listeyi kabul edip etmeyeceği konusunun henüz netleşmediğini belirtiyor.

    Maliye Bakanlığı konusundaki anlaşmazlık sürüyor

    Edib’in kabinesi için Lübnanlı siyasiler arasında halihazırda görülen tek anlaşmazlık, Meclis Başkanı Nebih Berri’nin partisi Şii Emel Hareketi ve müttefiki Hizbullah’ın Maliye Bakanlığı’nı kimseye kaptırmama yönündeki ısrarları.

    Bu konunun çözümü için eski Başbakan Saad el-Hariri, cumartesi günü Meclis Başkanı Berri’yi ziyaret etti ancak herhangi bir sonuç elde edemedi.

    Edib’in hükümeti kurmakla görevlendirilmesi sürecinde rol aldığı söylenen Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un da aynı gün Berri ile telefonda görüştüğü yönünde basında birtakım haberler çıktı.

    Berri ise dün yaptığı yazılı açıklamada, sorunun Fransızlar ile ilgili değil bir tür iç anlaşmalık olduğunu belirterek kurulacak hükümette yer almayacaklarını kaydetti.

    Şii Emel Hareketi, Maliye Bakanlığı’nı alamadığı için hükümete katılmıyor

    Şii Emel Hareketi Milletvekili Muhammed Nasrallah, AA’ya yaptığı açıklamada, ülkeye hizmet için kurulacak hükümette yer almak istediklerinin altını çizerek, “Ancak payımız olan Maliye Bakanlığı’nın bize verilmemesi gibi bir durum söz konusu. Bu nedenle hükümetin kurulmasını engellememekle birlikte katılmama kararı aldık.” dedi.

    Emel Hareketi olarak yeni hükümette yer alıp almama konusunun tamamen Maliye Bakanlığı’na getirilecek isme bağlı olduğunu vurgulayan Nasrallah, bu bakanlığa olan bağlılıklarına ilişkin ise şunları kaydetti:

    “Lübnan’daki iç savaşı sonlandıran 1990 yılındaki Taif Antlaşması müzakerelerinde Maliye Bakanlığı’nın Şiilerin payı olacağı yönünde mutabakat sağlandı. Çünkü ülkedeki mali kararlar, (Hristiyan Maruni) Cumhurbaşkanı, (Sünni) Başbakan ve Maliye Bakanlığı tarafından imzalanıyor. Maliye Bakanı’nın Şii olmasıyla birlikte bu kararlar 3 mezhep tarafından imzalanmış olur. Daha önce 2 veya daha çok dönem bu hakkımızdan feragat etmekle bunu kaybettiğimiz anlamına gelmez.”

    Nasrallah, Cumhurbaşkanı Avn’ın yeni kabineyi onaylaması halinde parlamentoda güvenoyu verebileceklerini ancak gerektiğinde muhalefet olacaklarını ifade etti.

    Şii ikili muhalefet olursa zorlu bir sürecin başlangıcı olacak

    Lübnanlı siyaset uzmanı Munir er-Rabih de Cumhurbaşkanı Avn’ın çıkmaza girdiğine dikkati çekerek, “Avn damadı ve eski Dışişleri Bakanı Cibran Basil başta olmak üzere çevresindekileri ABD yaptırımlarından korumak için hükümeti engellemeye gidemez.” dedi.

    Cumhurbaşkanı Avn’ın müttefikleri Şii Emel Hareketi ile Hizbullah’la yol ayrımına gitmeyeceğini öngören Rabih, “Şu anda Maliye Bakanlığı için Şii bir ismi belirleme müzakereleri sürüyor. Şii bir isim üzerinden anlaşmaya varılmazsa Şii ikili muhalefet olur ve Taif Anlaşması ihlali gerekçesiyle hükümeti düşürme çabalarına girer.” diye konuştu.

    Hükümetin Şii gruplara rağmen kurulması halinde ülkede zorlu bir sürecin başlayacağına da dikkati çeken Rabih, Şii Emel Hareketi ve Hizbullah’ın oluşturacağı engeller dolayısıyla hükümetin hiçbir başarıya imza atamayacağını ifade etti.

    ABD yaptırımları Hristiyan Özgür Yurtsever Hareketi’ni ürküttü

    Sünni Müstakbel Hareketi’nin üst düzey yetkililerinden Mustafa Alluş ise Lübnan’da hükümeti kurma konusunda Fransızların girişiminden başka bir seçenek olmadığını söyledi.

    Söz konusu girişimin de Edib’in yeni hükümeti kurmasına bağlı olduğuna işaret eden Alluş, ABD yaptırımlarının hükümeti kurma sürecine bir etkisinin olup olmadığına ilişkin de şu değerlendirmelerde bulundu:

    “ABD yaptırımlarının hükümeti kurma sürecine bir etkisi olmadı. Ancak Washington’un Hizbullah’a destek veren Lübnanlı siyasilere yönelik yaptırımları, Hristiyan Özgür Yurtsever Hareketi’ni ürküttü ve müttefiklerinden (Hizbullah) uzaklaşma çabalarına girmeye sevk etti.”

    Şii Emel Hareketi mensubu eski Maliye Bakanı Ali Hasan Halil ile Hristiyan Marada Partisi mensubu eski Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı Yusuf Finyanus Hizbullah’a destek verdikleri gerekçesiyle geçen hafta ABD yönetimi tarafından yaptırım listesine alınmıştı.

    Ülkedeki ekonomik durum ve Fransız girişimi

    Farklı din ve mezheplere dayalı siyasi bölünmeler açısından oldukça kırılgan bir yapıya sahip Lübnan’ın ekonomisi, 1975-1990 yıllarındaki iç savaştan bu yana en büyük krizlerden birini yaşıyor. Ülkedeki kamu borcu 90 milyar doları aşmış durumda.

    Hükümet, her yıl 2 milyar dolar olmak üzere 5 yılda toplam 10 milyar dolar kredi için birkaç ay önce Uluslararası Para Fonu ile müzakerelere başlamıştı.

    Ekonomik kriz içindeki Lübnan, geçen ay Beyrut Limanı’nda meydana gelen büyük patlamayla daha da zor duruma düştü.

    Halk, siyasi güçler ile yöneticileri ülkedeki mevcut ekonomik krizin nedeni olarak gördüğü yolsuzluklarla suçluyor.

    Fransa Cumhurbaşkanı Macron ise 2 hafta önce Beyrut’a yaptığı ziyareti sırasında Mustafa Edib hükümetinin 15 gün içinde kurularak reformları hayata geçirmesi halinde ekim ayında Lübnan’a destek için uluslararası konferansa ev sahipliği yapacaklarını ifade etmişti.

    Beyrut ziyaretini Lübnanlı siyasilere vaat ve yaptırım tehditleriyle sonlandıran Macron’un, Edib hükümeti için dile getirdiği 15 günlük süre yarın doluyor.