Etiket: lüleburgaz

  • Kamyonete çarpan otomobil sürücüsü öldü

    Kamyonete çarpan otomobil sürücüsü öldü

    Kaza, Kırklareli’nin Lüleburgaz ilçesi, Yenibedir Köyü D100 karayolu üzerinde meydana geldi.

    Lüleburgaz istikametinden Çorlu istikametine doğru seyir halindeki 19 yaşındaki Hamdi Arslan idaresinde bulunan otomobil, yolun sağ kısmında emniyet şeridinde park halinde bulunan kamyonete arkadan çarptı. Otomobil sürücüsü Hamdi Arslan olay yerinde hayatını kaybetti.

    İhbar üzerine olay yerine Bölge Trafik ekipleri sevk edildi. Kazaya ilgili soruşturma başlatıldı.

  • Yolcu otobüsü devrildi! Çok sayıda ölü ve yaralı var

    Yolcu otobüsü devrildi! Çok sayıda ölü ve yaralı var

    Kırklareli’nden seyir halindeyken devrilen otobüste ilk belirlemelere göre 6 kişi hayatını kaybetti, 25 yolcu ise yaralandı.

    Kaza, Lüleburgaz gişeleri mevkiinde meydana geldi. Edirne’den Bodrum’a seyir halindeki 16 ABE 743 plakalı yolcu otobüsü henüz belirlenemeyen bir sebeple devrildi.

    Kazanın haber verilmesi üzerine bölgeye çok sayıda 112 Acil Sağlık ekibi sevk edildi.

    İlk belirlemelere göre, kazada 6 kişi hayatını kaybetti, 25 kişi ise yaralandı.

    Kırklareli Valisi Birol Ekici, olay yerine gelerek bilgi aldı. Açıklamada bulunan Vali Ekici, Edirne’den Bodrum’a giden yolcu otobüsünün Lüleburgaz ilçesinde şarampole devrildiğini söyledi.

    Kazada 1’i çocuk 6 kişinin yaşamını yitirdiğini, 25 kişinin yaralandığını ifade eden Ekici, yaşamını yitirenlere Allah’tan rahmet, yaralılara şifa dilediğini kaydetti.

    Hayatını kaybedenlerin kimlikleri belli oldu

    Kazada Sebahattin İğdi (44), Özcan Bayraktaroğlu (45), Ceyhun Erol (22), Caner Üste (17) ve Berkant Çiftçi (5) olay yerinde öldüğü tespit edilirken sürücü İbrahim Güner (58), Kırklareli Eğitim ve Araştırma hastanesinde hayatını kaybetti.

  • Eski eşinin saldırına uğrayan Kader: Ölmek istemiyorum

    Eski eşinin saldırına uğrayan Kader: Ölmek istemiyorum

    Kırklareli’nin Lüleburgaz ilçesinde Kader Uvak (25), 2 yıl önce, uyuşturucu kullanıp, kendisine şiddet uyguladığı gerekçesiyle boşandığı Selvi A.’dan (26) boşanmasına karşın sürekli şiddet gördüğünü ve tehdit edildiğini öne sürerken, son olay ise güvenlik kameralarına yansıdı. Evin kapısını tekmeleyip hakaretler yağdıran eski eşinin tutuklanmasını isteyen Kader Uvak, “Sosyal medyalarda her gün ölüm haberleri okuyorum. İlla benim de mi ölmem gerekiyor? Buna bir çare bulunmasını, tutuklanmasını istiyorum. Ölmek istemiyorum. Ben öldükten sonra kadına şiddete hayır denmesin” dedi.

    İlçeye bağlı Büyükkarıştıran beldesinde Selvi A. ile evlenen ve 1 çocuk annesi Kader Uvak, eşinden şiddet görmeye başladı. Evliliğin son yılında eşinin madde kullandığını ve şiddete uğradığını iddia eden Kader Uvak, dava açarak 2 yıl önce boşandı. Boşanmanın ardından genç kadın, Selvi A.’nın önce sözlü ardından da tabanca ve bıçaklı saldırısına uğradı. Selvi A.’nın son olarak Uvak’ın beldede yaşadığı apartmana kadar gelip kapısını tekmeleyip, tehditler savurması binanın güvenlik kameralarına yansıdı.

    ‘KAPIMA SİLAHLA GELDİ, ÇARŞI ORTASINDA BIÇAKLA SALDIRDI’

    Boşandıktan bir ay sonra eski eşinin kapısına silahla dayandığını söyleyen Uvak, “Boşandım ama halen kurtulamadım. Boşandıktan 1 ay sonra evime silahla geldi, üç el ateş etti. Şikayette bulunmama rağmen serbest bırakıldı, uzaklaştırma alıp evime gönderildim. Aradan bir süre sonra çarşı ortasında bıçakla geldi, öldürmeye teşebbüste bulundu. Kamera görüntülerini de aldılar o zaman. Buna rağmen yine serbest bırakıldı, yapmadığı rezillik, etmediği hakaret kalmadı. Yani bu durumdan sadece ben değil, dairedeki herkes şikayetçi, herkes huzursuz” dedi.

    ‘SÜREKLİ TEHDİT EDİYOR’

    Selvi A. tarafından 6 aydır sürekli tehdit edildiğini ifade eden Kader Uvak, “Hep, ‘öldüreceğim, asacağım, keseceğim’ diyor. Akşam işten dönüşte erkek arkadaşımla ölümüne darbedildik” diye konuştu.

    ‘BIRAKMASI İÇİN HER ŞEYİ YAPTIM’

    Eski eşinin madde kullanımını bırakması için defalarca konuştuğunu, AMATEM’e götürdüğünü, fakat yine kullanmaya devam ettiğini söyleyen Kader Uvak, “Son 5 yılı oğlum için sabrettim. Hadi oğlum öksüz kalmasın dedim. Yeri geldi ağız dalaşı da yaptım, bırak şu maddeyi dedim. O hayatından memnundu. İnsan gibi aldım karşısına eşi değil arkadaşı gibi konuştum. Çocuğuna babalık yap dedim. AMATEM’e kadar götürdüm, ilaçlarını aldım. 3 gün kullandı dördüncü gün yine aynı. Yani son yıl her gün madde kullanıyordu. Tuvalete giriyordum, artık o maddenin kokusu genizlerime kadar işliyordu. Bir süre sonra katlanılmayacak duruma geldi” ifadelerini kullandı.

    ‘DAYANACAK GÜCÜM KALMADI’

    Artık ölüm korkusuyla yaşamak istemediğini gözyaşları dökerek anlatan Uvak, “İnsan kendi çocuğunun annesine bunları yapar mı? Ben bunları hak etmiyorum. Hem çocuğum hem kendim için direndim. Ama artık ölüm korkusuyla yaşamak istemiyorum. Çok yoruldum. Arkamda sahip çıkanım olmadığını görüyorum. Her gün başıma ne gelecek korkusuyla yaşamaktan çok yoruldum. Benim sesimi duymalarını istiyorum. Çocuğumla benim bir gram can güvenliğimiz yok, başka çarem kalmadı. Dayanacak gücüm de kalmadı. Artık uzaklaştırma almak da çözüm değil, tutuklanmasını istiyorum. Buna bir çare bulunmasını istiyorum” şeklinde konuştu.

    ‘İLLA BENİM DE Mİ ÖLMEM GEREKİYOR?’

    Eski eşinin tutuklanmasını isteyen Kader Uvak, “Sürekli kadına şiddete hayır deniliyor. Sosyal medyalarda her gün ölüm haberleri okuyorum. İlla benim de mi ölmem gerekiyor? Buna bir çare bulunmasını, tutuklanmasını istiyorum. Ben öldükten sonra kadına şiddete hayır denmesin. Devletin devreye girmesini, sesimi duymalarını istiyorum. Ölmek istemiyorum. Ben öldükten sonra kadına şiddete hayır denmesin” dedi.

    ‘PEŞİNİ BIRAKSIN ARTIK’

    Kader Uyak’ın aynı apartmanda oturan komşusu Yıldız Topçu, kendilerinin de çok korktuğunu anlattı. Topçu, “Geçenlerde her şeye şahit oldum, gördüm. Her gün bu durum olmasın. O kadına da günah. Çünkü her gün kadınlar ölüyor. Bir daha olmasın bu olaylar. Ben korkuyorum. Oğlum da geceleri ağlıyor artık. Çözüm olsun artık. Peşini bıraksın artık” diye konuştu.

    Komşulardan Mesut Şener, kapıya dayanan saldırgandan kendileri ve çocuklarının korktuğunu belirterek, “Sürekli burada bağırış çağırış oluyor. Son olayın olduğu gün ben namaz kılıyordum, çocuklarım geldiler, yanıma saklandılar, sesten korktular. O gelince binada herkes rahatsız oluyor. Bu bayana da yazık günah. Sürekli kapısı kilitli. Bir şey ihtiyacı olsa kapısını çalsak arkadan 15 kilit çeviriyor korkudan. Bir an önce yardım eli uzatılmasını istiyoruz” dedi.

  • 21 günlük karantina sonrası harita yeşile döndü

    21 günlük karantina sonrası harita yeşile döndü

    Koronavirüs vakalarının artması üzerine 21 gün karantinaya alınan Kırklareli’nin Lüleburgaz ilçesine bağlı Sakızköy’ün Hayat Eve Sığar (HES) uygulamasındaki kırmızı rengi, yeşile döndü.

    Vaka sayılarındaki artış nedeniyle 650 haneli Sakızköy köyü, 17 Kasım günü 14 gün süreyle karantina altına alındı.

    Jandarma ekipleri, girişinde önlem aldığı köye giriş-çıkışa izin vermedi. 14 günün sonunda İl Hıfzıssıhha Kurulu, karantina süresini 1 hafta uzattı.

    Köyde uygulanan 21 günlük karantina sonuç verdi. Köyün HES uygulamasında kırmızı olan rengi yeşile döndü. Yetkililer, köyde koronavirüs vakası kalmadığını belirterek, vatandaşları maske, mesafe ve hijyen kurallarına uymaları yönünde uyardı.

  • Almanya’dan Türkiye’ye 64 günde yürüyerek geldi

    Almanya’dan Türkiye’ye 64 günde yürüyerek geldi

    Almanya’nın Manheim kentinde yaşayan Celil Yahya Yıldız, yanına sırt çantası, yiyecek, uyku tulumu ve yağmurdan ıslanmamak için aldığı küçük tentesiyle yürüyerek Türkiye’ye geldi.

    Kapıkule Kapısı’ndan yurda giriş yapan Yıldız, 64 günde Kırklareli’nin Lüleburgaz ilçesine ulaştı. Yıldız, Lüleburgaz Yıldızları Motosiklet ve Bisiklet Akademisi’nde (LYMBA) mola verdi.

    HEDEFİ İSTANBUL BOĞAZI’NI GEÇMEK

    Yıldız, yürüyerek Türkiye’ye gelme fikrine ailesinin önce karşı çıktığını belirterek, daha sonra da destek verdiğini söyledi. Yürürken zihnini boşalttığını kaydeden Yıldız, “Ben yürümeyi çok seviyorum. Yavaş gezmeyi çok seviyorum. Bunun yanında yeni insanlarla tanışmayı, yeni ülkeleri görmeyi çok seviyorum. 64 gün önce Almanya sınırından yola çıktım. Benim hedefim İstanbul Boğazı’nı geçmek. Ondan sonrası belli değil. Boğazı geçerken vereceğim karara göre ya yürüyeceğim ya yürümeyeceğim” dedi.

    ‘ALP DAĞLARI’NI GEÇERKEN ÇOK KEYİFLİYDİM’

    Yolculuğa ilk çıktığında oldukça heyecanlı olduğunu söyleyen Yıldız, “Yolculuğa başlarken çok heyecanlıydım. Biliyordum ki önümde en az 2 bin 500 kilometre yol vardı. Üç gün sonra yürümekten çok mutlu oldum. Alp Dağları’nı geçerken çok keyifliydim. Çok fazla insan gördüm. İnsanlar bana hep yardım etti. Her ülkeden arkadaş topladım” diye konuştu.

    Yola çıkarken yanına sadece sırt çantası aldığını kaydeden Celil Yahya Yıldız, Almanya’da 3 yıl askerlik yaptığı için ormanda yatmaya alışkın olduğunu söyledi. Yıldız, “Sırt çantamın içinde tarp denilen tentem var. Yağmur yağarsa üzerime asıyorum. Uyku tulumum var. Uyku tulumuna girip yerin üzerinde yatıyorum. Korkacak bir şey yok bence. Kaldığım yerler doğa. Ben doğadan korkmam. Ormanda yatmaya alışkın insanım. Benim o yüzden korkum yok. Allah’a güveniyorum” dedi.

    ‘HERKES BANA OĞLU GİBİ DAVRANDI’

    Mola verdiği LYMBA’nın kendisine 5 yıldızlı otel konforunda geldiğini belirten Yıldız, “Burası çok rahat. Ben normalde dışarıda yatıyorum. Burası bana 5 yıldızlı lüks otel gibi geldi. İlk geldiğimde burada kendimi evimde gibi hissettim. Herkes bana oğlu gibi davrandı. Burası çok güzel” diye konuştu.

    180 KİLOMETRE YOLU DAHA VAR

    İstanbul Boğazı’nı geçtikten sonraki hedefinin henüz belli olmadığını kaydeden Yıldız, “En az 180 kilometrem daha var. Günlük 40 kilometre yol yürüyorum. İlk hedef Türk sınırını geçmekti. Onu ben 60’ncı günde geçtim. İkinci hedefim boğazı geçmek. Gezmeye araba lazım değil. Ben Edirne’ye kadar geldim. Sizin her yere arabayla gitmeniz lazım değil” dedi.

    Yıldız, LYMBA’da 2 gün konaklarken genç gurbetçiyi Lüleburgaz Belediye Başkanı Murat Gerenli ziyaret etti. Başkan Gerenli, Yıldız’a yolculuğunda başarılar diledi.

  • Belediyenin cenaze aracıyla uyuşturucu taşıdılar

    Belediyenin cenaze aracıyla uyuşturucu taşıdılar

    Kırklareli’nin Demirköy ilçesinde belediyeye ait cenaze aracını çalarak uyuşturucu taşıyan 3 şüpheli gözaltına alındı.

    Alınan bilgiye göre, Demirköy Belediyesine ait cenaze aracının yerinde olmadığını fark eden personel, durumu polis ekiplerine bildirdi. Polis ekipleri yaptığı çalışmada aracın 3 şüpheli tarafından çalındığını tespit etti. Kırklareli Jandarma Komutanlığı ekipleri S.T’nin idaresindeki aracı Lüleburgaz ilçesine bağlı Ahmetbey beldesi yakınlarında durdurdu. Olayla ilgili S.T, S.A. ve U.V. gözaltına alındı. Araçta yapılan aramalarda ise kullanıma hazır bir miktar sentetik uyuşturucu ele geçirildi.

    ‘Garip bir şey, şikayetçi olmamamızı talep ettiler’

    Aracı teslim almak için Lüleburgaz Jandarma Komutanlığına gelen Demirköy Belediye Başkanı Recep Gün, çok ilginç bir olayla karşı karşıya kaldıklarını söyledi.

    Aracın yerinde olmadığını fark ettiklerinde tüm personelin tek tek telefon ile arandığını ancak herhangi gibi bir sonuç alamamaları üzerine durumu polis ekiplerine bildirdiklerini anlatan Gün, jandarma ekiplerinin kısa süre içerisinde şüphelileri yakaladıklarını ifade etti.

    Güvenlik güçlerine teşekkür eden Gün, “Aracı belediyenin garajından sokağa çıkma kısıtlamasını fırsat bilip çalmışlar. Olaydan sonra şüpheliler beni aradı. Garip bir şey, şikayetçi olmamamızı talep ettiler. Fakat bunların kafaları yerinde değil maddeden dolayı biz gerekenin yapılacağını bundan sonra adaletin karar vereceğini, bizim şikayetçi olacağımızı, gereken neyse söyledik onlara” diye konuştu.

    ‘Uyuşturucu madde almak için aracı çalarak Çorlu’ya gitmişler’

    İlçelerinin adının bu konuyla anılmasına çok üzüldüğünü dile getiren Gün, sözlerini şöyle sürdürdü:

    “Ne yazık ki gençlerimizi bu madde bağımlılığından kurtaramıyoruz. Allah bunları satanları, gençlerimizin hayatlarını mahvedenleri kahretsin. Uyuşturucu madde almak için aracı çalarak Çorlu’ya gitmişler. Dönüşte de yakalanmışlar. İnşallah cezasını çekerler bunlar da ders olur. İlk yakalandıklarında belediye personelimiz olarak söylemişler kendilerini. Fakat belediyemizle hiçbir şekilde yakından uzaktan alakaları yok.”