Etiket: maden kazası

  • Bartın’da maden soruşturmasında 5 kişi serbest

    Bartın’da maden soruşturmasında 5 kişi serbest

    TTK’ya ait Amasra Maden ocağında geçen 14 Ekim günü meydana gelen maden faciasının ardından Bartın Cumhuriyet Başsavcılığı’nın başlattığı soruşturma sürüyor. Amasra Emniyet Müdürlüğü’nde ifadeleri alınan 24 isimden 20’si bugün geniş güvenlik önlemleri altında Amasra Adliyesi’ne sevk edildi.

    Adliyeye sevk edilen isimlerden emniyet şefi Ferhan Güneş, idari ve mali işlerden sorumlu müessese müdür yardımcısı Süleyman Sırrı Bayraktar, elektrik mühendisi Hüseyin Ogan, 2. kartiye şefi Şenol Kaya, hazırlık şefi Selami Yeşilsu savcılıkça ifadelerinin alınmalarının ardından serbest bırakıldı.

    Amasra Adliyesi’ne sevk edilen müessese müdür yardımcısı Salih Atmaca, maden mühendisi İbrahim Hakan Mengeş, elektro mekanik şube müdürü Mehmet Güneş, elektromekanik baş mühendisi Serkan Özdoğan, makina mühendisi Şuayb Orhan, maden mühendisi Recep Orhan, makina mühendisi Musa Adıyaman, maden mühendisi Levent Aydın, sondaj şefi Tayfun Uça, jeoloji mühendisi Hakkı Oğuz Karakuş, emniyet mühendisi Şahan Kahraman, emniyet vardiya nezaretçisi Mustafa Olgun, elektrik servis şefi Onur Öztürk, gaz izleme maden teknikeri Mehmet Özdemir, İş Güvenliği Şube Müdür Vekili Volkan Soylu’nun sorguları sürüyor.

    Öte yandan TTK Amasra Müessese Müdürü Cihat Özdemir, İşletme Müdürü Selçuk Ekmekçi, Maden Mühendisi Hidayet Gökdere ve İşletme Başmühendisi Mehmet Tural’ın Amasra Emniyet Müdürlüğü’ndeki işlemlerinin ardından Amasra Adliyesi’ne sevk edilmesi bekleniyor.
    Hakkında gözaltı kararı bulunan 1. kartiye vardiya nezaretçisi Umut Akgül’ün İstanbul’da tedavi gören bir yakınına refakatçilik yaptığı ileriki süreçte gözaltına alınacağı öğrenildi.

  • Bilirkişi heyeti patlamanın yaşandığı madende

    Bilirkişi heyeti patlamanın yaşandığı madende

    Bartın’ın Amasra ilçesinde Türkiye Taşkömürü Kurumuna ait maden ocağında meydana gelen ve 41 kişinin hayatını kaybettiği patlama sonrasında maden, elektrik, jeoloji, jeofizik ve makine mühendisi, A sınıfı iş güvenliği uzmanından oluşan 7 kişilik bilirkişi heyeti ile soruşturmayı yürüten 6 savcı maden ocağına gelerek yeniden incelemelerde bulundu.

    Bartın Cumhuriyet Başsavcılığınca başlatılan soruşturma doğrultusunda savcılar ve bilirkişi heyetinden oluşan uzman ekip patlamanın yaşandığı ocağa yeniden gelerek incelemelerde bulundu. Bilirkişi heyeti, yer altındaki gaz oranlarının takip edildiği sinyal odası, plan-harita odasında incelemelerde bulunurken, tahlisiye ekiplerinin de bilgisine başvurdu.

    Öte yandan Amasra İlçe Emniyet Müdürlüğünde sorguları devam aralarında müessese ve işletme müdürleri ile mühendislerden oluşan 24 kişinin adliyeye sevk edilmesi bekleniyor.

  • Bartın’da gözaltına alınanların sorgusu başladı

    Bartın’da gözaltına alınanların sorgusu başladı

    Amasra Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından maden ocağında yaşanan patlama sonrası 25 kişi hakkında gözaltı kararı verdi. Gözaltı kararının ardından Amasra İlçe Emniyet Müdürlüğü tarafından aralarından Türkiye Taşkömürü Kurumu (TTK) Amasra Müessese Müdürü Cihat Özdemir ve yöneticilerin de olduğu şüpheliler dün akşam saatlerinde gözaltına alındı.

    Sağlık kontrolünden geçirildikten sonra Amasra İlçe Emniyet Müdürlüğü’ne getirilen ve aralarında TTK Amasra Müessese Müdürü Cihat Özdemir, İşletme müdürü, emniyet şefi, hazırlık şefi, sondaj şefi, kartiye şefleri, iş güvenliği mühendisi, kartiye mühendisi, personel müdürü, motor garajı aspiratör mühendisinin de olduğu 24 kişi gözaltına alındı.

    Hakkında gözaltı kararı bulunan 1 kişinin ise İstanbul’da olduğu belirtildi. Gözaltına alınan şüphelilerden 14’ü Bartın İl Emniyet Müdürlüğü’ne gönderilirken, 10 şüpheli ise Amasra İlçe Emniyet Müdürlüğü’nde ifadeleri alınmaya başladı.

  • Bartın’daki maden faciasında 25 gözaltı kararı

    Bartın’daki maden faciasında 25 gözaltı kararı

    Bartın Cumhuriyet Başsavcılığından yapılan açıklamada, “Bartın ili Amasra ilçesinde faaliyet gösteren Amasra Türkiye Taşkömürü Maden İşletmesinde 14.10.2022 tarihinde, saat 18:15 sularında meydana gelen maden kazası olayına ilişkin olarak mülhakatımız Amasra Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma çerçevesinde 25 şüphelinin gözaltına alınmasına karar verilmiştir. Amasra Cumhuriyet Başsavcılığımızın talimatları doğrultusunda, Amasra İlçe Emniyet Müdürlüğü tarafından gözaltı işlemleri devam etmektedir. Olayla ilgili soruşturmaya tüm yönleriyle ve titizlikle devam edilmektedir” ifadelerine yer verildi.

  • Şehit madencinin ismi oğluyla yaşayacak

    Şehit madencinin ismi oğluyla yaşayacak

    14 Ekim 2022 tarihinde Bartın’ın Amasra ilçesinde yer alan Türkiye Taş Kömürleri Kurumu (TTK) Amasra Müessese Müdürlüğüne ait maden ocağında -300 kotunda meydana gelen grizu patlamasında hayatını kaybeden 2 çocuk babası şehit madenci Selçuk Ayvaz’ın 3’üncü evladı dünyaya geldi.

    Bartın Kadın Doğum ve Çocuk Hastalıkları Hastanesinde gerçekleşen doğum sonrası anne ve bebeği taburcu edildi. Meydana gelen kazanın ardından acılı aileye taziye ziyaretinde bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın tavsiyesi üzerine şehit madencinin eşi Elif Ayvaz, bebeğine Sungur Selçuk ismini verdi.

    Maden kazasını televizyondan öğrendiklerini ve eşinin kazanın olduğu gece vardiyadan çıktıktan sonra doğum iznine ayrılacağını söyleyen Elif Ayvaz, “Ben kazayı televizyondan öğrendim. Normalde eşim raporluydu işe gitmemişti 3 gün. O gün raporu bitti. Cuma günü gitti işte. Bekledik hani önemli bir kaza değil, dediler. Doğum iznine çıkacaktı zaten onu bekliyorduk. Bir hafta sonradan doğum günü belli olacaktı sezaryenle olacağı için.” ifadelerinde bulundu.

    Şehit madencinin, bebeğine Sungur ismini vermek istediğini de kaydeden Elif Ayvaz, “Eşimin isteği Sungur’du. Hani böyle muallakta kalmıştık. Biz başka bir isim istiyorduk. O kendi istediği isim olsun istiyordu. Onun istediği olacaktı. Hem onun istediği oldu hem de kendi adı olmuş oldu yani. Sungur Selçuk koyduk ismini.” dedi.

    Doğum sonrasında yaşadığı duygusal anları da gözyaşları içinde anlatan Ayvaz, “İlk baba alır kucağına, bizim babamız yok maalesef. Normalde babaya verilir. Baba olmayınca kimseye vermezler çocuğu doğumdan sonra. Kızımda öyle olmuştu. Babayı aramışlardı, o geç kalmıştı biraz. Öbürleri biraz babayla vakit geçirdi ama Sungur Selçuk’un hiç baba hatırası yok, baba kokusu yok.” şeklinde konuştu.

    Şehit madencinin 5 yaşında Mustafa Asaf ve 3 yaşında Asel Meva isimli 2 çocukları bulunuyordu.

  • Bakan Koca yaralı madencilerin sağlık durumunu açıkladı

    Bakan Koca yaralı madencilerin sağlık durumunu açıkladı

    Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığındaki kabine toplantısının ardından gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını cevapladı. Bakan Koca, Bartın’dan İstanbul’a sevk edilen ve tedavileri süren maden işçilerinin sağlık durumuna ilişkin bilgi verdi.

    Şu an 3 madencinin entübe olarak yoğun bakımda tedavisinin devam ettiğini bildiren Koca, “Bugün veya yarın muhtemelen bir yaralımızı daha solunum cihazından ayırabiliriz. Diğer 3 yaralıdan biri zaten servise çıkarılmıştı. Yarın muhtemelen bir hastamız daha yoğun bakımdan servise çıkarılabilir. Genel durumları daha iyi, kötüye gidişleri yok ama 2 kişinin kritik durumu devam ediyor” açıklamasında bulundu.

    “Soruşturma tamamlandığında hastanenin nasıl hizmete gireceği de belirlenmiş olacak”

    İçerenköy Özel Bayındır Hastanesinde yaşanan olayı değerlendiren Bakan Koca, “Bildiğiniz gibi hadisenin görüntüleri ortaya çıkar çıkmaz tedbir aldık. Müfettişlerimizi görevlendirdik. Soruşturma disiplin kuruluna geçen hafta geldi. İlgili sağlık çalışanlarının meslekten men edilme durumları değerlendirildi. Karardan sonra hastanenin nasıl yeniden hizmete açılacağı da netleşmiş olacak. Bizim açımızdan her sağlık tesisinin en erken sürede hizmete dönmesi esastır. Soruşturma tamamlandığında hastanenin nasıl hizmete gireceği de belirlenmiş olacak” diye konuştu.

    Etlik Şehir Hastanesinde yoğunluk durumu

    Etlik Şehir Hastanesine açıktan atamayla birlikte çok sayıda hekimin atamasının yapıldığını kaydeden Bakan Koca, “Hem de Devlet Hizmet Yükümlülüğü (DHY) kurasında da eksik olan branşları tamamlamak üzere yeni hekimler yerleştirilmiş oldu. Her geçen gün bir planlama dahilinde hekim ve personel takviyesi yapılıyor. Şu an günlük poliklinik sayısı 8 binlere ulaştı. Yılbaşında 20 bini bulacağını tahmin ediyoruz. Ayrıca mevcut hiçbir hastanemizi de kapatmıyoruz. Var olan hastanelerimiz mevcut yerlerinde sağlık hizmeti vermeye devam edecekler. Bu söylediğim Sami Ulus için de geçerli, Dışkapı için de geçerli, Onkoloji için de geçerli” dedi.

    Bakan Koca, hastane randevularına ilişkin yeni bir düzenleme olup olmayacağına yönelik soruya ise “Her gün iyileştirmeler yapıyoruz bu konuda. Tamamen istediğimiz noktada olmasa da sorun giderek azaldı. Biliyorsunuz kamuya dönen hekimlerimiz oldu. Yaklaşık 6 bine yakın hekim döndü. Sanıyorum onlarda önümüzdeki 3-4 hafta içinde göreve başlamış olurlar. Sorunun her geçen gün azalacağını söyleyebilirim. Bununla ilgili yeni birtakım tedbirleri de hızla alıyoruz” açıklamasında bulundu.

  • Bakan Koca, madencilerin sağlık durumlarıyla ilgili bilgi verdi

    Bakan Koca, madencilerin sağlık durumlarıyla ilgili bilgi verdi

    Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin, İstanbul’da tedavileri süren 6 madenciyi gün içerisinde ziyaret etti. Bakan Koca, daha sonra ailelere isim isim yaralı madencilerin sağlık durumlarıyla ilgili detaylı bilgiler verdi.

    Ailelere bilgiler aktaran Sağlık Bakanı Koca, “Rabbim benzer acıları milletimize inşallah bir daha yaşatmasın. Bakan arkadaşlarımızla birlikte hastalarımızı da görmüş olduk. En son İbrahim’i gördük. İbrahim yürüyebiliyor, ayakta ciddi bir sorunu yok görünüyor. Diğer 5 hastamız ise arkadaşlar günübirlik bize bilgiyi veriyorlar. 2 hastamız Ayhan ile Remzi solunum cihazında, Ayhan’ın durumu baştan daha kritikti, şimdi daha iyi kendisiyle konuştuk. Bilinci yerinde olayın nasıl olduğunu biliyor, anlatıyor. Genel durumu iyiye gidiyor. Ama yanıkları fazla olduğu için şu dönemde başta hemodinamik açıdan sorunlar karşımıza çıkar, o dönemi atlattık. Bundan sonraki süreç enfeksiyon dönemi olarak karşımıza çıkacak. O anlamda şimdi Ayhan’ın daha iyi olduğunu görüyoruz. Remzi ile de epey konuştuk. Remzi bayağı konuşuyor. Remzi’nin durumu oldukça iyi, besleniyor, genel durumu iyi. Ayhan su istedi, ama şu dönemde daha çok damardan su ihtiyacını gidermeye çalışıyorlar. Taner’in durumu baştan ağırdı. Kalbi 20 dakika kadar canlandırma sonrasında geriye dönmüştü. Taner’in durumu şu an en ciddi olan, baştan itibaren öyleydi. O ciddiyetini koruyor. Ama şu an genel durumu hemodinamik açıdan idrar çıkışı, genel anlamda stabil giden, daha kötüye değil, ama daha kritik dönemde. Bundan sonrası için enfeksiyon, buna bağlı olarak septik şok tabloları ile mücadele etmemiz gerekiyor. İzzet’in genel durumu solunum cihazına bağlı ve kritik durumunu koruyor. Stabil olmakla birlikte ciddi olan hastalarımızdan Taner’den sonra ikinci kritik olan hastamız. Ama şu an stabil. Birde Erol, o da solunum cihazına bağlı, Erol’unda durumu stabil ciddiyetini koruyor.

    Arkadaşlar yoğun bir gayret içindeler, size de anlatıyorlar. Özellikle sadece bir iki hocamız değil, bu hastalarda hem yoğun bakım hocası, hem enfeksiyon hocası, hem anestezi hocası hem de yanıkla ilgili cerrah arkadaşlar hem plastik cerrah arkadaşlar hem hastanenin hem de yetkin olarak gördüğümüz bildiğimiz arkadaşları sürece dahil ettik. Sadece Çam ve Sakura’daki hocalarımız devrede değil, elimizden gelen neyse onu yapma çaba ve gayreti içindeyiz. Hastaların tek tek üzerinde durarak, kapatılma öncesi durumları dahil olmak üzere görsellerden değerlendirmiş olacaklar. Elimizden geleni yapmaya gayret ediyoruz. İnşallah tez elden sevdiklerine bütün kardeşim ulaşır diye temenni ediyorum” dedi.

  • İstanbul’da tedavi gören maden işçisinden sevindirici haber

    İstanbul’da tedavi gören maden işçisinden sevindirici haber

    Bartın’da maden patlaması sonrası sevk edildikleri İstanbul’da tedavileri devam eden maden işçilerinden sevindirici haber geldi.

    Başakşehir Çam ve Sakura Hastanesi Yanık Tedavi Merkezi ve Acil Cerrahi sorumlusu Prof. Dr. Mustafa Turan gazetecilere yaptığı açıklamada, “6 hastamızdan 5 tanesinin ileri düzeyde yaraları ağır idi. Onları solunum cihazına bağlamak durumunda kaldık. Onların yoğun tedavileri devam etmektedir. Bir hastamızın durumu daha iyiydi. O da zehirli gazlara maruz kaldığı için oksijen tedavisine ihtiyaç duymuştu. Şu an durumu iyi yoğun bakımdan çıkardık. Solunum makinesine bağlı hastalarımızdan birinin de makineden ayrılma süreci başlatılmıştır. Durumu iyiye gitmektedir” ifadelerini kullandı.

    Yaralı madencilerin tedavilerinde en üst düzey malzeme ve modern tekniklerin kullanıldığını vurgulayan Turan, “Bundan sonraki süreçte bütün ümidimiz bu hastalarımızın sağlığına kavuşmasıdır” şeklinde konuştu.

  • “Hiçbir ihmalin cezasız kalmaması temin edilecektir”

    “Hiçbir ihmalin cezasız kalmaması temin edilecektir”

    Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin TBMM Grup Toplantısı’nda konuştu. Amasra’da maden ocağında yaşanan kazanın herkesi derinden üzdüğünü söyleyen Erdoğan, “Bu maden ocağımız, 503’ü yer altında olmak üzere 713 çalışanıyla yılda 100 bin ton üretim yapan bir müessesedir. Geçtiğimiz 20 yılda bu madene 77 milyon lira yatırım yapılmıştır. Son 20 yılda bu ocakta yaşanan kazalarda hayatını kaybeden madenci sayımız 6’dır. Mevzuata göre her 250 kişi için bir iş güvenliği uzmanı bulundurulması gerekirken, bu madende her 37 kişiye bir iş güvenliği uzmanı düşmektedir. Ayrıca kurum bünyesinde 30 tahliye görevlisi mevcuttur. Bunların yanı sıra Amasra kömür ocağımız son sistem teknolojilere ve güvenlik sistemlerine sahip bir işletme olarak öne çıkmaktadır” dedi.

    “Madendeki gaz izleme sensörleri 24 saat süreyle çalışmakta”

    Erdoğan, son dönemde mevzuatta yapılan düzenlemeler doğrultusunda diğer ocaklar gibi Amasra’da da toplamda 50 kalemi bulan iyileştirme çalışmaları yapıldığını belirterek, “Renksiz, kokusuz, tatsız bir gaz olan metan patlayıcı özelliği ile tüm dünyada maden işletmelerin ve madencilerin korkulu riyasıdır. Madendeki gaz izleme sensörleri 24 saat süreyle çalışmakta. Oran belli değer üzerine çıktığında sesli ve ışıklı alarm vermektedir” diye konuştu.

    Erdoğan, metan gazının patlaması için havadaki oranının yüzde 5 ve üzeri olması gerektiğini kaydederek, “Kaza öncesi kayıtlara göre 18.05’de havadaki metan gazı oranının yüzde 1,5 seviyesine çıkması sebebiyle ocaktaki elektrik kesilmiştir. Maalesef 18.09’dan sonrasına ilişkin kayıt mevcut değildir. Tüm önlemlere ve sistemlere rağmen nasıl olup ta patlama yaşandığını henüz bilmiyoruz. Kurum ve uzmanlarımız çalışmaları tamamladıktan sonra öğreneceğiz. Patlamayla ilgili kesin rapor çıkana kadar söylenen her şey spekülasyondan ibaret kalacaktır. Bize düşen bu rapor önümüze gelene kadar yapabileceklerimize bakmaktır. Kazanın yaşandığı andan itibaren devletimiz tüm bakanları, kurum ve personeliyle olaya müdahale etmiştir” açıklamasında bulundu.

    Kazadan sonraki 18 saat içinde de arama kurtarma faaliyetlerinin tamamlandığını bildiren Erdoğan, “Ocağın 16-24 vardiyasındaki 110 çalışandan 41 kardeşimiz maalesef patlamada hayatını kaybetmiştir. Yaralılarımızdan durumu ağır olan 6’sı Çam Sakura’da tedavi edilmektedir. Cumartesi günü Amasra’ya giderek hem ilgili yerinde bilgi aldım hem bazı şehitlerimizin cenaze törenlerine katıldım” dedi.

    “Herhangi bir eksiklik söz konusu değil”

    Pazar günü Çam ve Sakura Şehir Hastanesi’nde bulunan yaralıları ziyaret ettiğini anımsatan Erdoğan, tedavisi devam eden madencilerin bazılarının durumlarının iyiye gittiğini kaydetti. Erdoğan, madenci yakınlarıyla da hastane ziyaretinde bir araya geldiğini belirterek, “Soruları varsa cevaplandıralım istedim. Hepsi bize şükranlarını bildirdiler. Orada kendilerine gösterilen ilgi sebebiyle memnuniyetlerini ifade ettiler. Hastanedeki tüm işçi kardeşlerimizin sağlığına kavuşarak onların da evlerine dönmesi en büyük beklentimizdir. Beşer olarak atılması gereken adımları attık, atıyoruz. En ileri teknoloji Çam ve Sakura Hastanemizde mevcuttur. Herhangi bir eksiklik söz konusu değil. Şu anda ilgilenen doktorlarımız gerçekten alanlarında kendilerini ispatlamış profesör arkadaşlarımız. Gerek yangınla ilgili tedavide, gerek enfeksiyonda kendini ispatlamış hocalarımız şu anda bu hastalarımızla ilgileniyorlar. Bartın’daki hastanelerde tedavi edilen madencilerimizin tamamı taburcu edilmiş durumda. Kazanın haber alınmasıyla birlikte Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanımız ve ekibi Bartın, Zonguldak ve Kütahya’dan gelen destek ekibiyle birlikte toplam 110 tahliye ile 250 lojistik personelini kaza mahallinde görevlendirmiştir. İçişleri Bakanlığımız; çeşitli illerden 116 kişilik AFAD arama kurtarma ekibini bölgeye yönlendirmiş, emniyet teşkilatımız; 514 personeli ile sahanın; jandarma teşkilatımız 216 personeli ile bölgenin, sahil güvenlik teşkilatımız; 45 personeli ile deniz tarafı güvenliğini temin etmiştir. Sağlık Bakanlığımız; 15’i UMKE olmak üzere 262 personel, 51 ambulansı, 2 ambulans uçağı ile kazazedelere hizmet vermiştir” açıklamasında bulundu.

    Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın 35 personeli ile kazazede ve yakınlarına psikososyal destek sağladığını ifade eden Erdoğan, “Diyanet İşleri Bakanlığımız ve vakfımız 310 personeli ile kazazede yakınlarına ve vatandaşlarımıza manevi destek vermiş, yardımlarda bulunmuştur. Kızılay’ımız sahadaki yerini alırken, çok sayıda sivil toplum kuruluşumuz çalışmalara iştirak etmiştir” dedi.

    “Afet öncesi yapılan denetimleri de mercek altına aldık”

    Adalet Bakanlığı’nın soruşturmayı yakından takip ettiğini söyleyen Erdoğan, “Kurumlarımız canla başla görevlerini yapmaktadır. Ayrıca afet öncesi yapılan denetimleri de mercek altına aldık. Ayrıca afet öncesi yapılan denetimleri de mercek altına aldık. Çeşitli bakanlıklara bağlı ilgili kurumlar tarafından yürütülen denetlemelerin en yoğun uygulandığı yerlerden biri Amasra madeni ocağımızdır. Maden ocağımız ağustos ayında 7 gün süreyle denetlenmiştir. Tüm madenlerimiz gibi burası da yılda en az 4 defa denetlenerek eksikler tespit edilmekte, ikazlar yapılmakta, gerekirse müeyyideler uygulanmaktadır. Buna rağmen bir kaza meydana gelmişse önüyle arkasıyla sebeplerini araştırmak, bulmak ve gerekeni yapmak bizim en başta gelen vazifemizdir” diye konuştu.

    Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez’in kaza ile ilgili geniş bilgilendirmeler yaptığını söyleyen Erdoğan, “Meclis gurubumuz bir araştırma komisyonu kurulması için gereken girişimleri başlattı. Maden kazalarında hayatını kaybedenlere verilecek maddi desteklerle ilgili adımları kolaylaştıracak düzenleme için ilgili arkadaşlarımız çalışmalarını sürdürüyor. Kazada hayatını kaybeden madencilerimizin yakınlarına Enerji, İçişleri, Çalışma ve Aile Bakanlıklarımız ile sendikamız toplamda 1 milyon 550 bin lira ile 1 milyon 700 bin lira tutarındaki ödemelere başlamışlardır. Hayatını kaybeden madencilerimizin yakınlarından kamuda işe girme ile ilgili süreçler kendi mecrasında ilerlemektedir. Madencilerimizin çocuklarına eğitim hayatları boyunca burs verilecek ve eğitim masraflarını karşılayacaktır. Kimsenin en küçük şüphesi olmasın hayatını kaybeden madencilerimizin geride bıraktıkları aileleri devlete emanettir. Bunun siyasi istismarı olmaz, bu siyasi istismarı yapanları ben milletime havale ediyorum. İktidara gelirlerse işte çocuklarının hepsinin haklarını verecekmiş, ne yaptığımızdan haber yok. Soma’da ne yaptığımızdan haberi yok. Soma’da yaptığımız gibi biz başbakanlığım döneminde bin 500 aileden onların çocuklarını hamdolsun işe yerleştirdik. Biz bunları yaptık. Sen nereden geliyorsun ya, bu geriden geliyor. Zaten nal toplamaya alışmış, hala nal toplamaya devam ediyor. Hepsinin ailesinden birer çocuk, yakınlarından, kardeşlerinden hepsine gerekli olan destekleri verdik, veriyoruz, vereceğiz. Bizim ulaştığımız yere senin hayallerin bile ulaşamaz, bunu böyle bilesin” ifadelerini kullandı.

    “İhmali görülen hiç kimsenin gözünün yaşına bakılmayacağından milletimiz emin olsun”

    Hiçbir madenci yakınının hiçbir mağduriyet yaşamaması için sürecin takipçisi olduklarını kaydeden Erdoğan şunları söyledi:
    “Kaza raporu çıkmasıyla birlikte ihmali görülen hiç kimsenin gözünün yaşına bakılmayacağından milletimiz emin olsun. Dünyanın her yerinde olduğu gibi ülkemizde de kömür madeni kazası yaşanmakta ve bunların bir kısmında pek çok insan hayatını kaybetmektedir. Maden kazaları her yerde yaşanabilmektedir. Bunlar arasında bazılarında bakıyorsunuz Fransa’da bin 99 ölüm, Çin’de 2 bin 388, Almanya’da 405 ölümün yaşandığı kazalara da şahit oluyoruz. Ülkemizde sadece kayıt tutulmaya başlandığı 1930 yılından bugüne 2 bin 14 vatandaşımız maalesef maden kazalarında şehit olmuştur. Nispeten yakın tarihe şöyle bir baktığımızda 1983’te Zonguldak’ta 103 ölüm, 1990’da Amasya’da 59 ölüm, 1992’de Zonguldak’ta 263 ölüm, 2003‘te Yozgat’ta 38 ölüm, 2014’te Manisa’da 301 ölüm yaşanan kazalar görüyoruz. Amasra’da 41 kayıplı son hadise de yüksek ölümlü kazalar arasında yer alıyor. Bizim inancımız tek bir insanımızın burnunun dahi beşer hatasından kaynaklanan sebeplerle kanamasına rıza göstermemeyi emreder. Can söz konusu olduğunda en küçük affımız, esnekliğimiz söz konusu olamaz. Amasra’daki madende hayatını kaybeden her bir madencimizin acısını yüreğimizde hissediyoruz. Bunu söylerken birileri gibi istismar yapmıyor gerçek hissiyatımızı ifade ediyoruz. Onların geride bıraktığı ailelerinin, sevdiklerinin yüzündeki hüzün ve sergiledikleri vakur duruş adeta ömrümüzden ömür götürüyor. Biz aynı zamanda kadere inanan insanlarız.”

    Erdoğan, “Özellikle kaza ve kadere inan insanlarız. Elbette tespit edilirse suçlunun yakasına yapışacağız, sistemde belirlenen aksaklıklar, eksiklikler varsa giderilmesini sağlayacağız, şehitlerimizin geride kalanlarına tüm imkanlarımızla sahip çıkacağız. Bunları yapmak hem bulunduğumuz makamın sorumluluğunun gereğidir. Hem de milletimizle aramızdaki gönül bağının tabii bir neticesidir. Hadisenin nasıl yaşandığı tam olarak bilinmiyorken meseleyi başka taraflara çekenler, hele hele işi kader kavramını aşağılamaya kadar vardıranlar tehlikeli bir mecrada ilerlediklerini bilmelidir. Sen inanmayabilirsin, senin bileceğin iştir ama Bay Kemal ve avenesi ben kaza ve kadere iman etmiş bir insanım ve böyle yürüyorum. Bu bizim inancımızın gereğidir. Biz her vakit olduğu gibi bugün de sözümüzü milletimize söylüyoruz. Amasra’daki maden kazası yürütmesiyle, yasamasıyla, yargısıyla devletin tüm kurumları tarafından takip edilecek, hiçbir meselenin karanlıkta, hiçbir ihmalin cezasız kalmaması temin edilecektir” dedi.

    “Gereken neyse bu milletin parlamentosu bunlara da haddini bildirmelidir”

    Kılıçdaroğlu’na seslenen Erdoğan, “Bugün Meclis başkanımla bunu konuştuk. Bay Kemal önce adamlarına sahip çık, Meclisin kürsüsüne kalkıp çekiçlerle gelip orada telefon kırmaya yönelmesinler. Bu ahlaki değildir, edebe, adaba terstir. Meclisin edebine de, adabına da terstir. Siz bunları yapadurun, ben diyorum ki parlamento Meclis İç Tüzüğü’nü süratle değiştirmelidir. Bu iç tüzükle bu işler yürümez, daha çok kişiler daha önce olduğu gibi silahla gelir orada adam öldürür, çekiçle gelir telefon kırar, başkalarının kafasını da kırar. Bunlara eyvallah mı edeceğiz, doğru mu yapıyorsunuz diyeceğiz. Gereken neyse bu milletin parlamentosu bunlara da haddini bildirmelidir. Dünyadan da ülkemizde de yapılananlardan haberi olmayanları hezeyanlarıyla baş başa bırakıyoruz. Milletimiz bu ülkede kimin elinin kanlı, kiminin geçmişinin kirli, kimin yüreğinin nasırlaşmış, kimin yalan ve iftira çukurunda debelenip durduğunu çok iyi bilir. Böyle acılı bir günde bizi bunları söylemek zorunda bırakanları kamuoyunun takdirine bırakıyorum. Maden şehitlerimize Allah’tan rahmet, yaralılarımıza acil şifalar diliyorum” dedi.

  • Rus turistler şehit madencileri andı

    Rus turistler şehit madencileri andı

    Rusya’dan demir alan ve ilk durağı İstanbul’un ardından Bartın’ın Amasra ilçesine hareket eden Astoria Grande isimli yolcu gemisi, 662 yolcu ve 435 mürettebatı ile sabah saatlerinde Amasra Limanı’na yanaştı.

    Gemideki 41 Rus yolcu ile 41 mürettebat, TTK Amasra Müessese Müdürlüğünde yaşanan maden kazasında hayatını kaybeden 41 maden işçisini anmak için ellerinde karanfillerle ilçe merkezindeki Madenci Anıtı’na gitti.

    Düzenlenen anma törenine Amasra Kaymakamı Kadir Perçi, Amasra Belediye Başkanı Recai Çakır ile Gemi Kaptanı Denis Pavluk da eşlik etti. Madenci Anıtı’na çelenk bırakan turist ve gemi mürettebatı, 1 dakikalık saygı duruşunda bulunduktan sonra Madenci Anıtı’na 41 adet kırmızı karanfil bıraktı.

    Gemi Müdürü Alper Değer, yaşanan kazada hayatını kaybeden madenci ailelerine başsağlığı dilediği konuşmasında, “Acı olayı öğrendiğimizde denizde seyir halindeydik. Yaşanan patlamada 41 canımız gitti, çok üzgünüz. Biz Amasra’yı kendi evimiz gibi görüyoruz. Onun için burada çok güzel duygular geliştirdik. O nedenle daha da fazla üzüntülüyüz. Kaybettiğimiz canlar için Allah’tan rahmet diliyoruz. Ailelerine başsağlığı diliyoruz. Milletimizin başı sağ olsun” dedi.

    Gemi Kaptanı Denis Pavluk da, “Amasra bizim evimiz gibi, 41 kişinin vefatından dolayı personelim ve kendim çok üzgünüz. Biz burayı her zaman evimiz olarak görüyoruz” şeklinde konuştu.