Etiket: Maden

  • Güney Afrika’da madende asansör kazası

    Güney Afrika’da madende asansör kazası

    Güney Afrika’nın Kuzey Batı eyaletine bağlı Rustenburg şehrinde Impala Platinum şirketine ait bir madende işçileri taşıyan asansör yaklaşık 200 metre aşağı düştü. Şirketten yapılan açıklamada, 86 işçinin bulunduğu asansörde 11 işçinin hayatını kaybettiği, 75 işçinin de yaralanarak hastaneye kaldırıldığı bildirildi. Kazanın nedenine yönelik soruşturmanın sürdüğü, şirketin bölgedeki tüm madencilik faaliyetlerinin durdurulduğu aktarıldı. Şirket CEO’su Nico Muller, “Bugün Impala tarihinin en karanlık günü” ifadelerini kullandı.
    Öte yandan Ulusal Maden İşçileri Sendikası’na (NUM) göre Güney Afrika’da bu yıl Eylül ayı itibarıyla 27 ölümcül maden kazası kayıtlara geçti.

  • İşte Erzurum’un maden karnesi

    İşte Erzurum’un maden karnesi

    “Önemli metalik madenler var”

    Erzurum’un, Pontid ve Anatolid tektonik bölgeleri arasında, Doğu Anadolu Yığışım Karmaşığı içerisinde, Balkanlardan Türkiye’nin doğusuna ve buradan da İran’a uzanan önemli bir metalojenik kuşak içerisinde yer aldığı ifade edilen çalışmada “Bölgede izlenen volkanik ve plütonik kayaçlar baz metal ve epitermal yataklar açısından önem arz etmektedir. Genel Müdürlüğümüzün Erzurum ili ve yakın çevresinde yaptığı çalışmalar sonucunda önemli metalik maden ve endüstriyel hammadde yatak ve zuhurları ortaya çıkarılmıştır. Metalik madenler bakımından ildeki en önemli metalik madenler bakır, molibden, krom ve civa cevherleşmeleridir. İldeki önemli bakır-molibden cevherleşmesi İspir ilçesinde % 0.31 Cu ve % 0.022 Mo tenöre ve 73.600.000 ton muhtemel rezerve sahip Ulutaş (Vank) Cu-Mo cevherleşmedir. Narman ilçesinde bulunan civa yatağı geçmiş yıllarda bir süre işletilmiştir. Aşkale ilçesi ile Palandöken silsilesi krom bakımından önemli potansiyele sahiptir. Buradaki toplam krom rezervi yaklaşık 300.000 tonun üzerindedir. Bu rezervin 200-250 bin tonu işletilmiştir.” denildi.

    Pasinler perlit bakımdan zengin

    Endüstriyel hammaddeler bakımından Erzurum’un özellikle jips, perlit, tuğla-kiremit ve mermer açısından önem arz ettiği söylenen çalışmada şu ifadelere yer verildi, “Ilıca, Aşkale ve Pasinler ilçeleri tuğla-kiremit ve perlit bakımından önemli potansiyellere sahiptir. Bu ilçelerde iyi kalitede toplam 15 milyon ton jeolojik tuğla-kiremit rezervi bulunmaktadır. Pasinler ilçesi ise özellikle perlit bakımında zengin rezerve sahiptir. İlçede genleşme oranı 4.5 ile 12 arasında değişen yaklaşık 117 milyon ton görünür+muhtemel perlit rezervi bulunmaktadır. Jips yatakları il genelinde genellikle Oltu, Aşkale, Narman ve Tortum ilçelerinde yoğunlaşmıştır. Buralardaki toplam rezerv 20 milyon ton civarındadır. İspir ilçesinde mermer olarak değerlendirilebilecek potansiyele sahip volkanik ve magmatik kayaçların varlığı bilinmektedir. Karayazı ilçesinde de Şakirköy sahasında kaplama ve döşeme taşı olarak kullanılabilecek nitelikte 4.531.800 ton görünür mermer rezervi bulunmaktadır. Bunların dışında Oltu ilçesindeki üst Kretase yaşlı birimlerde siyah renkli, parlak, organik kökenli ve süs eşyası olarak kullanılan, adını da Oltu ilçesinden alan oltutaşı ilin bir diğer doğal zenginlik kaynağı olarak göze çarpmaktadır. Oltutaşı ile ilgili ilçede gelişmiş bir sektör bulunmaktadır.”

    “Bölge altın ve bakır açısından önemli”

    MTA Genel Müdürlüğü tarafından geçmiş yıllarda Oltu-Olur, Pasinler-Tekman ve Tortum- Narman yörelerinde gerçekleştirilen genel jeokimyasal prospeksiyon çalışmaları sonucunda birinci derecede önemli baz metal anomalileri tespit edildiği hatırlatılarak, “Bu anomali sahalarının baz ve değerli metaller açısından değerlendirilmesi amacıyla Erzurum-Van-Ağrı-Kars bölgesinde 2004-2008 yıllarında Oltu-Narman-İspir-Tortum yörelerinde genel ve tahkik jeokimyasal etütler, detay maden jeolojisi haritası ile sondajlı ve yarmalı arama çalışmaları yapılmıştır. Bu çalışmalar sonucunda bakır ve altın açısından önemli olan İnanmış, Ayyıldız, Dutlu ve Mahmutçavuş sahalarının ruhsatları Genel Müdürlüğümüze kazandırılmıştır. Bu sahalarda yapılan sondajlı ve yarmalı arama çalışmalarında bakır ve altın açısından önemli zonlar ve değerler elde edilmiştir.” diye konuşuldu.

    Erzurum’da jeotermal kaynaklar değerlendirilmeli

    Erzurum’da çok sayıda jeotermal alan da bulunduğu hatırlatılan çalışmada, “Uzunahmet, Pasinler, Pasinler-Asboğa, Köprüköy, Ilıca, Horasan-Çermik bunlardan bazılarıdır. Pasinler sahasından elde edilen akışkan otel, hamam ve kaplıca tesislerinde kullanılmaktadır. Köprüköy jeotermal alanında 2 adet kaynak bulunmaktadır. Bunlar, Kızılçermik ve Deliçermik kaynaklarıdır. Kızılçermik alanında 4 adet kaynak bulunmaktadır. Ilıca jeotermal alanında Kaplıca kaynağı 39C sıcaklığa ve 4 l/s debiye, İstasyon kaynağı, 33C sıcaklığa ve 1 lt/sn debiye, Kazutlar kaynağı ise 27C sıcaklığa ve 1 lt/sn debiye sahiptir. Sulardan kaplıca amaçlı yararlanılmaktadır. Horasan-Çermik jeotermal alanında Çermik kaynağı 45C sıcaklığa ve 3-5 lt/sn toplam debiye sahiptir. Su ilkel tesislerde kaplıca amaçlı kullanılmaktadır.” diye açıklama yapıldı.

  • Orhaneli halkı suyunu, toprağını, ağacını koruyor

    Orhaneli halkı suyunu, toprağını, ağacını koruyor

    DOĞADER (Doğayı ve Çevreyi koruma derneği) inde destek verdiği basın açıklamasında yönetim kurulu üyesi Murat Demir; “Bölgedeki bu maden faaliyetinin Firuzköy’ün toprağını, tarımını, havasını ve suyunu yok edeceğini; zamanla çevresindeki köylerinde maden çıkarma sahasına girerek büyük bir doğal alanın yok olacağını” açıkladı.

    “Aynı zamanda bu maden faaliyetinin su kaynakları için tehdit olduğunu, Bursa’nın su sorununu çözecek Çınarcık barajının ana kaynağı Kocasu deresininde bu maden faaliyeti sırasında kirletilip yok edileceğini ve Bursa’nın da bundan etkileneceğini” ifade etti.

    Firuzköy’lülerinin de bu madencilik faaliyetini istemedikleri hakkında görüş bildirdiğibu eylem ve basın açıklamasında, halk “Maden şirketine dava açtıklarını, çalışmaya başlayan şirket hakkında çok geç olmadan bir an önce mahkemeden yürütmeyi durdurma kararı beklediklerini”
    ifade ettiler.

  • “Çocukları için çalışmaya devam etti”

    “Çocukları için çalışmaya devam etti”

    Dün, TTK Armutçuk Müessese Müdürlüğüne bağlı maden ocağında yerin eksi 450 kotunda meydana gelen göçükte 7 işçi kaldı. Kazada Coşkun Atalay (41), Rıfat Öztürk(49), Ergün Üstün(44), Ersin Aydın(39), Sercan Hasan(31) ve Talha Yılmaz(23) yaralanırken işçilerden Ramazan Yıldırım hayatını kaybetti.
    Yıldırım’ın cenazesi işlemlerinin ardından ilçeye bağlı Ormanlı Beldesindeki Başören Köyüne getirildi. Ömer (10), Büşra (12) ve Merve (14) isminde 3 çocuğu olan Yıldırım’ın ailesinin tabutun başındaki feryadı yürekleri dağlarken, talihsiz madencinin ağabeyi İsmail Yıldırım ile aynı vardiyada çalıştığı ve babası Bayram Yıldırım’ın da madenden emekli olduğu ortaya çıktı.

    “Çocuklar küçük diye çalışmak istedi”

    Taziyeleri kabul eden ağabey Yıldırım, kardeşiyle aynı vardiyada çalıştığını belirterek, “Bekarken girmişti madene. Emekliliği dolmuştu. Çocuklar küçük diye çalışmak istedi. Babamda madende çalışıyordu o emekli oldu” diye konuştu.
    “Öldüğünü anladım”
    Yıldırım, “Göçüğün çalıştığı yerde olduğunu duyunca öldüğünü anladım zaten” dedi.

  • İşten çıkarılan maden işçilerinden eylem

    İşten çıkarılan maden işçilerinden eylem

    Yıldızlar SSS Holding’e bağlı Doruk Madenciliğin Eskişehir’deki kömür madenlerinde çalışan 250 işçi, iddiaya göre 2022 yılının aralık ayında işten çıkartıldı. Ödenecek kıdem tazminatının eksik olduğunu öne süren işçiler, dokuz gün önce çalıştıkları maden ocağında eylem yapma kararı aldı. Türkiye Maden İşçileri Sendikası üyeleri, Yıldızlar SSS Holding’in Çankaya’daki binası önünde eylem yaptı. Türkiye Maden İşçileri Sendikası Orta Anadolu Şubesi Sekreteri Selim Arslan, yaptığı açıklamada Doruk Madencilik yöneticilerinin kendilerine ‘Sizi daha sonra tekrar işe alacağız’ sözünü tutmadıklarını söyleyerek, “Çıkardığı tarihten üç ay sonra tekrar işe alımın yapılacağı söylenmesine rağmen bu dokuz aydır gerçekleşmedi. Dokuz aydır çalışan arkadaşların maaşlarından da kesinti oluyor. Temmuz ayında çalışan 190 kişi kendilerine tebliğ edilmeden kayıtları yer altından yer üstüne çıkartıldı. Bu bardağı taşıran son damla oldu” diye konuştu.

    “Aileler perişan halde”

    Sendika olarak holding yöneticileriyle görüşmeye gittiklerini ama bir sonuç alamadıklarını söyleyen Arslan, “Bunun yasaya uyumsuz olduğunu söylememize rağmen düzeltmeye gitmediler. Biz de arkadaşlarla beraber pazartesi gününden itibaren oturma eylemine başladık. Oturma eyleminde vardiyası gelen arkadaşlar yer altına indi ve işlerini yaptı. Vardiya bittikten sonra ise yer üstünde devam ettiler eyleme. Böylece yer altındaki işleri aksatmadan işlerimize devam ettik. Şu an aileler perişan halde” ifadelerini kullandı.
    Arslan, oturma eyleminin 4’üncü gününden itibaren maden işçilerinin kendilerini yer altına kapatarak açlık grevine başladıklarını belirterek, “Şu an da yer altında arkadaşlar aç ve susuz eyleme devam ediyorlar. Rahatsızlanan arkadaşlarımızı hastanelere sevk ettik. Şu an durumları iyi” dedi.

  • Maden işçilerini taşıyan servis kaza yaptı

    Maden işçilerini taşıyan servis kaza yaptı

    İzmir’in Kınık ilçesinde maden işçilerini taşıyan servisle akaryakıt tankerinin çarpışması sonucu servis minibüsünde bulunan 16 kişi yaralandı. Hayati tehlikeleri bulunmayan yaralılar Soma, Bergama ve Kınık’ta bulunan hastanelerde tedavi altına alındı.

    Kaza, dün 14.45 sıralarında Akhisar Bergama Yolu, Kınık Cumalı mevkiinde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, Soma istikametine seyir halinde olan ve maden işçilerini taşıyan R.K. idaresindeki minibüs, aynı yönde seyir halinde olan A.Ç. idaresindeki 10 D 3670 plakalı akaryakıt tankerine arkadan çarptı.

    Meydana gelen kazayı görenlerin ihbarı üzerine bölgeye jandarma ve sağlık ekipleri sevk edildi. Jandarma ekipleri yolda güvenlik önlemleri alırken, sağlık ekipleri kazada minibüs içerisinde bulunan M.Y. (29), H.A. (23), B.M. (46), E.A. (35), C.Ç. (23), Ö. A. B. (44), Y.U. (34), F.Ç. (41), A.K. (43), İ.K. (49), H.M. (32), O.Y. (54), E.G. (43), R.K. (51), İ.K. (37) ve H.T. (52) adlı 16 yaralı işçiye müdahale etti.Kazada yaralanan 16 kişi, sağlık ekipleri tarafından ambulanslarla Soma, Bergama ve Kınık’ta bulunan hastanelerde tedavi altına alınırken, yaralıların hayati tehlikelerinin bulunmadığı öğrenildi. Kazayla ilgili soruşturm başlatıldı.

  • İş kazasında yaralanan işçi hayatını kaybetti

    İş kazasında yaralanan işçi hayatını kaybetti

    TTK Üzülmez Müesssesi’nde geçen pazartesi günü meydana gelen olayda 27 yaşındaki Hüseyin Eroğlu isimli işçi ağır yaralandı. Kömür üretimi esnasında üzerine taş ve kömür yığını gelmesi sonucu ağır yaralanan maden işçisi Hüseyin Eroğlu, mesai arkadaşları tarafından ocaktan çıkartılarak sağlık ekiplerine teslim edildi. İlk müdahalesinin ardından ZBEÜ Hastanesi’ne kaldırılan Eroğlu, iç kanama ve vücudundaki çok fazla kırık olması sebebiyle yoğun bakıma alındı. Erol, yapılan tüm müdahalelere rağmen üç günlük yaşam mücadelesi kaybetti.

  • TİM Başkanı, maden ocağında incelemelerde bulundu

    TİM Başkanı, maden ocağında incelemelerde bulundu

    Bursa’nın Harmancık ilçesinde CVK Madencilik tarafından işletilen Harmancık Krom Arama İşletmesi’ne gelen Gültepe’yi, TİM Maden Sektör Kurulu Başkanı ve İstanbul Maden İhracatçıları Birliği (İMİB) Yönetim Kurulu Başkanı Rüstem Çetinkaya, Ege Maden İhracatçıları Birliği Başkanı İbrahim Alimoğlu, firma sahipleri ve diğer yetkililer karşıladı.

    Tulumları giyen Gültepe ve beraberindekiler, maden ocağına girdi ve yer altı galerisinde incelemelerde bulundu.

    TİM Başkanı Gültepe, yerin 300 metre altında gazetecilere yaptığı açıklamada, ilk defa bu kadar derinlikte bir madene girdiğini söyledi.

    Maden ocaklarının genelde kazalarla gündeme geldiğini ve televizyon ekranlarında bu haberlerle yer aldığını belirten Gültepe, “TİM olarak cumartesi günü Cumhurbaşkanı’mızın katılımıyla genel kurulumuzu yaptık. Orada 2028 hedefini bize verdi. 400 milyar dolar ihracat yapmamız gerekiyor. İnşallah en az 400 milyar dolar ihracat yaparız. Tabii bunu yapabilmek için her sektörün büyümesi gerekiyor. Maden sektörümüz son 5 yılda yüzde 20’nin üzerinde bir artış yakaladı, ihracatı 6,5 milyar dolara dayandı. 400 milyar doları yakalayabilmek için rakamların ikiye katlanması lazım. Yani 6,5 milyar doların 13 milyar dolar olması lazım.” ifadesini kullandı.

    Gültepe, Türkiye’nin maden sektörünün gayrisafi milli hasıladan aldığı payın yüzde 1,3 seviyesinde olduğunu aktardı.

    Dünya ortalamasının, özellikle maden sektörüyle öne çıkan ülkelerde yüzde 5’ten yukarıda olduğunu, Türkiye’nin buna ulaşması halinde yıllık 30 milyar dolar ihracat seviyesine geleceğini dile getiren Gültepe, şunları anlattı:

    “Burası maden ocaklarından biri. Ocakta 600 kişi çalışıyor. Gerçekten çok modern bir tesis. Top oynanabilecek bir genişliği ve alanı var. Sektörümüzün bu şekilde kendisini yenilemesi, değiştirmesi, dijitalleşmesi, modernize olması çok önemli bir şey. Maden sektörü dünyada olduğu gibi bizler için de çok önemli. Önemli olan tarımla beraber madeni bir araya getirip karşılıklı bilinçaltında olan düşünce ve fikirleri olumlu bir noktaya döndürerek yeşil madene doğru, yeşil tarıma doğru beraberce sanayileşmemizi devam ettirmek. İnşallah bundan sonra çok daha farklı rekorlara beraberce imza atarız.”

    “Farkındalık yaratmak istiyoruz”

    İMİB Yönetim Kurulu Başkanı Rüstem Çetinkaya da en son 2007’de dönemin TİM Başkanı Oğuz Satıcı’nın bir madeni ziyaret ettiğini hatırlattı.

    Gültepe’den bir maden ocağını ziyaret etmesini rica ettiğini belirten Çetinkaya, kendisinin teklifi kabul ettiğini ve bu ziyareti gerçekleştirdikleri bilgisini verdi.

    Tüm sektörler için madenin önemli olduğuna dikkati çeken Çetinkaya, “Çünkü tüm sanayinin hatta tarımın da ana girdileri arasında madenler yer alıyor. Ancak madencilik çok fazla farklı ön yargılara sahip bir sektör. Biz de bir farkındalık yaratmak istiyoruz. İşte, bu yüzden TİM Başkanı’mızın burada olması bizim için çok önemli.” değerlendirmesinde bulundu.

    Madencilik sektörü olarak “Maden hayatımız, hayatımız maden.” sloganıyla hareket ettiklerini bildiren Çetinkaya, şöyle devam etti:

    “Bunu söylerken de ‘Önce insan, sonra çevre, sonra maden’ anlayışıyla hareket ediyoruz. Ziyaret ettiğimiz tesisler de bu bilinçle hareket ediyor. Burası bir yer altı işletmesi. Yer altı işletmeleri hep kömür üzerinden, farklı bir bakış açısıyla, aslında olanın çok ötesinde bir anlayışla kamuoyuna gösteriliyor. Bulunduğumuz maden dünya standartlarında üretim yapan, 1840 yılında Fransız bir madenci tarafından keşfedilen bir yer. 1900’lü yıllarda konvansiyonel yöntemlerle üretim yapılan sahada artık 5 metre genişliğe, 5 metre yüksekliğe sahip galerilerde üretim yapılıyor. Büyük iş makinelerinin dahi girebildiği bir maden sahasındayız. Diğer taraftan çevre ayak izi son derece düşük bir saha burası. 6 bin hektar yani 60 bin dönümlük alan için maden ruhsatı var. Ancak dış ayak izi sadece 3 hektar yani 30 dönüm. Bütün üretim, bütün proses yer altında yapılıyor. Tesisin 600 çalışanı var ve Türkiye ekonomisine ciddi katkı sağlıyorlar.”

    Krom ihracatı ilk sırada

    Rüstem Çetinkaya, Türkiye’nin yıllık krom ihracatının 700 milyon dolar olduğunu ifade etti.

    Metalik madenlerin, Türkiye’nin geleceği olduğunu söyleyen Çetinkaya, “Başta paslanmaz çelik sektörü olmak üzere hayatımızın birçok yerinde krom madeniyle karşılaşıyoruz. Çatal, bıçaklarda, boya sektöründe aklınıza gelebilecek birçok yerde krom kullanılıyor. Krom dışında Türkiye’de kurşun, çinko, bakır, alüminyum gibi farklı birçok maden tipine sahibiz. Ancak gerçekleştirilen 700 milyon dolarlık ihracatla krom, metalik madenler ihracatında ilk sırada yer alıyor.” bilgisini paylaştı.

    Türkiye’nin madencilikte ihracat hedeflerine değinen Çetinkaya, “Cumhurbaşkanı’mızın belirlediği ihracat hedefine çok hızlı ilerlenmesi için maden sektörü olarak 30 milyar dolarlık ihracatı da yeterli görmüyoruz. Çok daha fazlasını yapabiliriz. Bunu yaparken çok daha farklı bir katkı da sunabiliriz. Net ihracat yapan yani döviz girdisi yüzde 95 yurtta kalan çok önemli bir sektörüz. Adı üstünde taştan çıkartıyoruz ekmeğimizi. Yerin altından bulduğumuzu ihraç ediyoruz.” diye konuştu.

  • Altın maden sahasında bilirlişi incelemesi

    Altın maden sahasında bilirlişi incelemesi

    Ordu’nun Fatsa ilçesinde altın madeninin ÇED taahhütlerine uymadığı ve ÇED alanı dışında da çalışma yaptığı gerekçesiyle açılan davanın bilirkişi incelemesi çevre dernekleri ve bölge halkının katılımıyla yapıldı.

    Fatsa’da Altıntepe Madencilik tarafından işletilen siyanürle altın ayrıştırma çalışması için alınan ÇED süresinin dolmasına karşın işletmeye devam edilmesi üzerine açılan dava, Ordu İdare Mahkemesi tarafından reddedilmişti. Davacıların itirazı üzerine Danıştay 6. Dairesi, Ordu İdare Mahkemesi’nin kararını bozarak bilirkişi incelemesi yapılmasına karar vermişti. Bu karar üzerine Fatsa Doğa ve Çevre Derneği ve yöre halkı Ordu İdare Mahkemesi’ne yeniden dilekçe vererek bilirkişi heyeti atanmasını istedi. Ordu İdare Mahkemesi davanın yeniden görüşülmesi için atadığı bilirkişi heyeti bugün maden sahasında incelemelerde bulundu.

    “ŞİRKET USULSÜZ ÇALIŞMAYI SÜRDÜRÜYOR”

    Bilirkişi heyeti incelemesine Fatsa Doğa ve Çevre Derneği, Ordu Çevre Derneği, parti temsilcileri ve davacı köylüler de katıldı.

    “YILLARDIR MADENLE MÜCADELE EDİYORUZ”

    Şirketten şikâyetçi olan Yukarıtepe Mahallesi’nden Cevat Atar, “Şirket arazime müdahale ediyor. Yol genişletme adıyla bahçeme edip zarar veriyorlar. Siyanürlü su veriyorlar beni batırmak istiyorlar ama boşuna toprağıma sahip çıkacağım” dedi.

    Fatsa Doğa ve Çevre Derneği Başkanı Zeki Odabaş, “2013 yılındaki ilk ÇED raporuna yapılan itirazımız reddedilmişti. Önceden belirttikleri zarar vermeyecekleri taahhüdü bilgileri aksine toprağa suya zarar verildiği tespit edildiğinden şimdi ÇED raporunun zarar verip vermediğinin tespiti için bilirkişi keşif incelemesi yapılacak. İddiamız kanıtlayacak” dedi. Dernek Yönetim Kurulu Üyesi Alaaddin Yılmazer ise “İddialarımızı bilimsel verilerle kanıtladık. Burada iddialarımız resmi kayıtlara geçecek. Sellerle yaşanan sıkıntıları gördük. Her ne olursa olsun bu topraklardan vazgeçmeyeceğiz” diye konuştu.

    Avukat Nur Nihal Gündüz ise “Keşif için geldik. Şirket çalışmaya devam ettiği için ÇED dışı çalışma yaptığından itirazımız oldu. İlk dönemden bugüne kadar alanda değişiklik oldu. İtirazımız sonrası mahkeme bilirkişi heyeti atadı. Bugün iddialarımız yerinde görülecek” dedi.

    Ordu Çevre Derneği Başkanı Ertuğrul Gazi Gönül de ” Yıllardır madene karşı mücadele ediyoruz. Şirketin çalışma süresinin bittiğini bakanlığa yazdığımız yazıya gelen yanıtta belgeledik. Ancak şirket usulsüz çalışmasını sürdürüyor. Bugünkü inceleme usulsüzlüğü yerinde görecek” dedi.

  • Soma’da dinmeyen acı

    Soma’da dinmeyen acı

    Manisa’nın Soma ilçesinde 13 Mayıs 2014 günü saat 15.20’de Türkiye, 301 maden işçisinin ölümü ile dünyanın en büyük maden kazalarından birini yaşadı. Büyük facianın üzerinden geçen 9 yıla rağmen Manisa’nın Soma ilçesindeki acı dinmedi. Soma maden şehitliğinde 301 maden şehidi için anma programı düzenlendi.


    Manisa Valisi Yaşar Karadeniz, AK Parti Manisa Milletvekili Mehmet Ali Özkan, Soma Kaymakamı Fatih Akkaya, Soma Belediye Başkanı Ali Tulup, İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Şenol Sunat, Manisa Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Metin Memiş, şehit madencilerin kabirlerini ziyaret ederek karanfil bıraktı. Acılı ailelerle görüşen Vali Karadeniz, ailelerin acısını paylaştı.

    Babası öldüğünde 53 günlüktü

    Anma programına katılan ve maden faciası yaşandığında henüz 53 günlükken babasını kaybeden Ebrar Doğan isimli çocuk da facianın 9. yılında babası Ramazan Doğan’ı ziyaret edenler arasındaydı. Babasının kabrine karanfil bırakan Ebrar, annesi ile birlikte dua ederek hiç tanıyamadığı babasının başında annesine destek oldu.


    Büyük facianın üzerinden 9 yıl geçmesine rağmen acıları hala taze olan Soma’da anma programına siyasilerin yanı sıra sivil toplum örgütleri de katıldı.
    Program yapılan duanın ardından sona erdi.