Etiket: madımak

  • Söke’de Madımak olayında hayatını kaybedenler anıldı

    Söke’de Madımak olayında hayatını kaybedenler anıldı

    Anma etkinliği Hükümet Meydanı’nda gerçekleştirildi. Etkinliğe Söke Belediye Başkanı Dr. Mustafa İberya Arıkan, Belediye Başkan Yardımcıları Yağız Pullukçu ve Ahmet Evin, CHP Söke İlçe Başkanı Muammer Akmazlar ile çeşitli sivil toplum örgütlerinin temsilcileri katıldı. Anma töreninde konuşmalar yapılarak, Madımak olayında hayatını kaybedenler anıldı ve barış, hoşgörü, insan hakları vurgusu yapıldı.

    Söke Belediye Başkanı Dr. Mustafa İberya Arıkan yaptığı konuşmada; “Sivas Madımak katliamı maalesef ki, yakın tarihimizin en acı ve karanlık olaylarından biri olarak hafızalarımızda yer etmiştir. Kaybettiğimiz canları, kaybettiğimiz aydınlarımızı anmak için burada toplandık. Bundan 31 yıl önce yaşanan acıyı hiç unutmadık. 2 Temmuz 1993’te, Sivas’ta; insanlık adına utanç verici bir olay yaşandı. 37 değerli insan, inançları ve düşünceleri yüzünden bir saldırıya maruz kaldı ve hayatlarını kaybetti. Bu acı olay; hepimize hoşgörüsüzlüğün, ayrımcılığın ve nefretin nelere yol açabileceğini bir kez daha gösterdi. Farklılıklarımızın bizi ayrıştırmak yerine, zenginleştirmesi gerektiğine inanıyoruz. Bugün, bu trajediyi anarken, aynı zamanda toplumsal barış, sevgi ve hoşgörü için bir kez daha söz veriyoruz. Madımak Oteli’nde hayatını kaybeden canlarımızı rahmetle anıyor; bir daha böyle acıların yaşanmaması umuduyla, birlik ve beraberlik içinde aydınlık bir geleceğe yürüme kararlılığımızı vurguluyoruz” ifadelerine yer verdi.
    Konuşmaların ardından etkinlikte yerel sanatçılar Fırat Mert, Ulaş Doğan ve Can Aksoy seslendirdikleri türkülerle 37 kişiyi andı.

  • Bayraklı’da ‘Madımak’ unutulmadı

    Bayraklı’da ‘Madımak’ unutulmadı

    Bayraklı Belediyesi tarafından Nafiz Gürman Mahallesi’ndeki 2 Temmuz Anıtı’nda düzenlenen törene Bayraklı Belediye Başkanı İrfan Önal, CHP Bayraklı İlçe Başkanı Didem Gültekin, İzmir Alevi Kültür Derneği Yamanlar Cemevi Başkanı Mehmet Bozkurt, Aşık Manzuni Şerif Cemevi dedelerinden Kamil Bakır, ADD temsilcisi Umutcan Yaylalı, meclis üyeleri, muhtarlar, sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri ve vatandaşlar katıldı. Saygı duruşu ile başlayan etkinlikte hayatını kaybedenler anısına anıta karanfiller bırakıldı, anı defterine düşünceler yazıldı, barış güvercinleri uçuruldu.
    Bayraklı Belediye Başkanı İrfan Önal, “O kara günün üzerinden tam 31 yıl geçti. Cumhuriyet değerlerimizi hazmedemeyenlerin kurdukları bir savaştı bu yapılan. Daha önce Maraş’ta, Çorum’da olduğu gibi aydınlıkçı ve özgürlükçü düşüncelerin yok edilmesine yönelik Madımak’ta da önceden kurgulanmış, sonra da hayata geçirilmiş bir eylemdi. O gün yakılan insanlarımız değil, fikirlerdi. Ancak şunu iyi biliyoruz ki, yıllar geçse de bu yangın sönmeyecek! Suçlular cezasını çekene kadar bu mücadelenin içinde olacağız. 31 yıl önce Madımak’ta kaybettiğimiz aydınlarımızı, ozanlarımızı, şairlerimizi rahmetle anıyorum” dedi.

  • “Bu mayınları ellerimizle temizleyeceğiz”

    “Bu mayınları ellerimizle temizleyeceğiz”

    Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Özgür Özel, 2 Temmuz 1993’te Madımak Oteli’nde hayatını kaybeden 33 aydın için Sivas’ta düzenlenen törenlere katıldı. Özel ve kurmayları, Mevlana Caddesi üzerinden Cumhuriyet Meydanı’na yürüdü. Heyet, diğer katılımcılarla birlikte katliamın yaşandığı yerde yürüyüşlerini sonlandırdı. Özel, burada “Bugün 2 Temmuz. Sivas Katliamının, Madımak Katliamının 31’inci yılındayız. 31’inci yılda buradaki ortak duygu; 31’inci yıl, birinci yıldır diyoruz. Bu acıyı unutturmamak, bu katliamı unutturmamak için birinci yıl ne kadar tepkiliysek bugün de o kadar tepkiliyiz” ifadesini kullandı. Özel, açıklamasını şöyle sürdürdü:

    “PEK AZI CEZA ALDI”

    “Aliya Izzetbegoviç’in unutulmaz sözünü burada tekrar etmek gerekir. Unutulan katliamlar tekrarlanır. Burada bulunan kimse bugünü için değil yarınlarda bir daha böyle insanlık suçları işlenmesin diye mücadele ediyorlar. Davanın 31 yıllık sürecini bütün kilometre taşları ile ifade etmek belki yarım saatimizi alır. Ama bu davanın zaman aşımına uğratıldığını unutmayalım. Oysa bu insanlığa karşı işlenmiş bir suçtur. Bu yüzden zaman aşımı olmaz. Biz halen daha insanlık için umudumuzu ve ümidimizi koruyoruz. İstinaf aşamasında, temyiz aşamasında bu davanın kararlarının, bunun bir insanlık suçu, insanlığa karşı işlenmiş suç olduğu vurgusuyla, istinaftan bir bozma kararı bekliyoruz. O süreci Şenal Sarıhan’ın şahsında takip eden bütün hukukçularımıza yürekten teşekkür ediyoruz. Burada 31 yıl önce 15 bin kişi vardı ancak çok az kişi, 150 kişi yakalandı. Pek azı ceza aldı. Firari olanlar kaçaktır. Kaçak olanlar hakkında da karar verilebilir. Ancak bu kararın insanlığa karşı işlenen suç üzerinden verilmesini son derece önemsiyoruz.”

    “TRAVMALARINI UNUTMADIK”

    “Burada hayatını kaybeden herkes hepimizin ailelerinin büyüğüdür. Yüreğimiz onlar için yanıyor. O gün buradan canlı kurtulan kişilerin de travmalarını unutmadık. Onların bu Madımak faciasından canlı kurtulduklarını ve 31 yıldır onların içinin adaletsizlik yüzünden yandığını hatırlamak isteriz. Ben burada CHP’nin Genel Başkanı olarak, daha önce çeşitli sıfatlarla elbette bulundum ama ilk kez Genel Başkan olarak buradayım. Partimizin genel başkan yardımcıları, il başkanları, partimizin grup başkanvekilleri, Meclis’te resmi görevde olan katip üyeleri, başkanlık divanı üyeleriyle, neredeyse tüm il başkanlarımızla, kendisi Sivaslı olan İstanbul İl Başkanımız, onları bu toplantıda temsil ediyor ama hepsi meydandalar. Buradalar. Bu acıyı bir kez daha yüreğimizde hissettiğimizi, bunun insanlığa karşı işlenmiş bir suç olduğunu, bu katliamın birinci yılıymış gibi 31’inci yılında takip ettiğimizi ifade etmek isterim. Son olarak annelere, eşlere, evlatlara, Türkiye’de kendi acılarını unutmayıp, bunu toplumsal mücadele olarak 31 yıldır sürdürdükleri için, Soma’daki annelere ilham oldukları için, Çorlu annelerine ilham oldukları için, Türkiye’de adaletsizlik, haksızlık ve hukuksuzluğun karşısında kim varsa, onların mücadelesine güç verdikleri için bir kez daha teşekkür ediyoruz. Unutulmasın ki acıları üzerinden birbirlerine bağlı olanlar, suçları üzerinden birbirine bağlı olanları eninde sonunda yenerler. Çünkü bizim bağımız gerçek bir bağdır. Çıkar ilişkisine dayalı, birbirini korumaya, kurtarmaya dayalı, suçunu örtbas etmeye dayalı, suç ortaklıklarına dayalı değil acılar üzerinden birbirine saygı ve sevgi duyanların bağıdır.”

    “TÜM AİLELERİN ORTAK TALEBİ”

    Özel, soru üzerine “CHP Genel Başkanı olarak ilk 2 Temmuz ve bugün burada Genel Başkan sıfatıyla, yardımcılarımızla, grup başkanvekillerimizle, milletvekillerimizle, il başkanlarımızla, partideki tüm kademelerdeki yöneticilerimizle birlikte ailelerin yayında olmaya geldik. Burada iki önemli sonuç alınmadan bu mücadele durmayacak. Elbette her sene 2 Temmuz’da geleceğiz, anacağız. Birinci talep bütün ailelerin ve bizim ortak talebimiz Madımak’ın bir utanç müzesi olmasıdır. Bu bilim ve kültür merkezi yazısını gören ailelerin içi yanıyor. Biz bunu hak etmedik diyorlar. Ne bilimi, ne kültürü? İnsan yakmak bizim kültürümüzde var mı diyorlar. Bilime inanan, kültüre, sanata inanan canları burada yaktık biz diyorlar. Burası utanç müzesi olacak” ifadesini kullandı. Özel, sözlerini şöyle sürdürdü:

    “İNSANLIĞA KARŞI SUÇLAR AFFA UĞRAMAZ”

    “İkincisi de istinafta umudumuzu sürdürüyoruz. Ama eninde sonunda bu kararların bozulup, bunun insanlığa karşı suç olarak nitelendirilmesi gerekiyor. İnsanlığa karşı suçlar zaman aşımına uğramazlar. Affa uğramazlar. O yüzden insanlığa karşı suç kararı verilene kadar verilen hiçbir kararı tanımıyoruz. Bakın, çok kararlıyız. Bu bir kan davası değil. Kan davaları bile bir gün biter. Ama bu bir can davasıdır. Canlarımıza karşı işlenmiş insanlık suçudur. Türkiye’deki tüm canları tehdit eden bir insanlık suçudur. Nefret suçudur. Türkiye’nin barışının içine döşenmiş mayındır, dinamittir. Bu dinamitleri ve bu mayınları sadece gözü yaşlı analar, eşler ve çocuklar ya da davayı takip eden avukatlar temizleyemez. Bunu bütün siyasiler, bütün riskleri görerek cesaretle, bu mayınları ellerimizle temizleyeceğiz. Bir kez daha ilan ediyorum ki kan davaları bile biter ama bu can davası bitmez. Bir kez daha söylüyorum. Bir yıl mı olur, iki yıl mı olur, üç yıl mı olur ama an olsun ki dört yıl sonra, beş yıl sonra bir 2 Temmuz’da daha geç değil. Gelip burada Madımak Utanç Müzesinin açılışını bizzat yapacağım. O açılışta burada bulunacağım. Hep beraber yapacağız. And olsun, and olsun.”

    10 EKİM DAVASI

    Özel, gazetecilerin 10 Ekim katliamı kararına ilişkin sorusuna ise “Bu dava eğer insanlığa karşı suç mücadelesini kazanırsa, bu 10 Ekim davası için de çok sayıda geçmişteki katliamlar için de uygulanabilecek tarihi bir kazanım olacaktır. Dün verilen kararlar da utanç verici kararlardır. Bu davanın böyle zaman aşımına uğratılması da utanç vericidir. Bunun için biz burayı hem utanç müzesi çevirmek hem de insanlığa karşı suç kazanımını elde etmek için mücadelemizi sürdürüyoruz. Dünkü karar da son derece haksız ve hukuksuz bir karardır” yanıtını verdi.

  • Madımak olayında hayatını kaybedenler anıldı

    Madımak olayında hayatını kaybedenler anıldı

    2 Temmuz 1993 tarihinde Pir Sultan Abdal Şenlikleri sırasında yaşanan olaylarda Madımak Oteli içerisinde 33 şair, yazar, ozan, 2 otel personeli ve otel dışında 2 kişi olmak üzere 37 kişi hayatını kaybetmişti. Madımak olaylarında hayatını kaybedenler için olayların 31. yıl dönümünde anma etkinlikleri düzenlendi. İlk olarak Sivas Valisi Yılmaz Şimşek ve il protokolü bugün Bilim ve Kültür Merkezi olarak kullanılan Madımak Oteli’ne giderek, olaylarda hayatını kaybedenler için oluşturulan köşeye karanfil bıraktı ve dua etti. Vali Şimşek duanın ardından konuşma yaptı.

    “Aramıza nifak tohumları ekmek isteyen şer odaklarına fırsat vermeyelim”

    Bilim ve Kültür Merkezi olarak kullanılan Madımak Otelinde konuşma yapan Sivas Valisi Yılmaz Şimşek, “31 yıl önce bu mekânda meydana gelen acı olayın yıl dönümü. Bizde bu vesileyle buraya geldik. Burada hayatını kaybeden canlar, vatandaşlar ve sanatçılar için karanfil bırakıp onlar için dua ettik. Allah rahmet eylesin. Mekanları cennet olsun. Tabi bu acı sadece burada hayatını kaybedenlerin yakınlarının acısı değil, hepimizin acısıdır. Tüm Sivas’ın acısı, tüm Türkiye’nin ülkemizin acısıdır. Temennimiz bu tür üzücü olayların, acı olayların bir daha olmamasıdır. Bu anlamda da hepimize düşen önemli görevler var. Birlik ve beraberliğimizi daha da güçlendirmemiz gerekiyor. Birbirimize daha da yakınlaşmamız gerekiyor. Sevgi ve kardeşlik tohumlarını tekrar yeşertmemiz gerekiyor ki, aramıza nifak tohumları ekmek isteyen şer odaklarına fırsat vermeyelim.

    Biz biliyoruz ki bu topraklarda yüzyıllardır hangi inançtan ve mezhepten olursa olsun, herkes barış içerisinde yan yana kardeşçe yaşamışlardır. İnşallah bundan sonrada yaşayacaklardır. Yine bu toprakların yetiştirmiş olduğu Pir Sultan Abdal, Aşık Veysel, Ruhsatı gibi ozanlarımızda bizlere hep kardeşliği, sevgiyi, barışı öğütlemişlerdir. Türkülerinde ve şiirlerinde bize bunları mesaj olarak vermişlerdir. Bizlerde onların mesajlarını doğru algılayıp, o yönde adımlar atıyoruz. Birlik ve beraberliğimizi daha da güçlendirmek istiyoruz. Sivas’ta sevgi ve barış iklimini her zaman diri tutmak istiyoruz. İnşallah bu çaba ve çalışmalarımız sonucunda bizden sonraki nesillere daha sevgi dolu, barış dolu ve kardeşlik dolu bir dünya bırakabilelim” dedi.

  • Türkülere konu olan madımağı ticarileştirdi

    Türkülere konu olan madımağı ticarileştirdi

    Tokat’ın Çördük köyünde 50 yıl önce başlayan bir girişim, bugün ulusal bir sektöre dönüştü. Halil Bayır’ın annesi ve dedesi, evin ihtiyacını karşılamak için dağlardan topladıkları madımak kökleri ve tohumunu 20 metrekarelik bahçelerine ekti.

    Türkülere konu olan madımağı ticarileştirdi

    Verim elde eden aile, madımak yetiştiriciliğini sektör haline getirmeye karar verdi. Bugün 70 dönüm arazide madımak yetiştiren Halil Bayır, ilkbahar aylarında ciddi bir gelir kaynağı sağlıyor. İstanbul ve Ankara gibi büyük şehirlere de pazarcılar aracılığıyla ulaştırılan madımak, yaz aylarında ise konserve haline getirilerek Tarım Kredi Kooperatif Market’te satışa sunuluyor. 1500 rakımlı araziye de madımak eken Bayır, Ar-Ge çalışmalarını tamamlayarak yayla madımağı yetiştirmeye de başladı. Köyün ve çevre bölgelerin ekonomisine önemli katkılar sağlayan bu ürün, sürdürülebilir tarım ve alternatif gelir kaynakları açısından da örnek teşkil ediyor.

    Türkülere konu olan madımağı ticarileştirdi

    “Madımak için yaylalar daha elverişli”

    Evin ihtiyacı için 20 metrekarelik bahçede başladıkları madımak yetiştiriciliğine günümüzde 70 dönüm araziyle devam ettiklerini söyleyen Halil Bayır, “Büyüklerimiz 50 yıl önce annem ve dedem dağlardan kökünü ve tohumunu toplayarak evimizin ihtiyacı için madımak getirirler. Kendi evimizin 20 metrekarelik bahçesine ekerler. Daha sonrasında orada verim alınır ve katma değer yüksek olduğu için bu ürünü çoğaltmaya karar verirler. Diğer mahsullere göre daha fazla yüksek para ettiği için çoğaltmaya karar verirler. Dolayısıyla çoğalır. Bugün de biz bu ürünü sektör haline getirdik. Şu an 70 dönüm kadar arazide madımağımız var. Bize bakıp örnek alarak bir o kadar da köyümüzde var. Köyümüz orman köyü olması nedeniyle ilkbahar aylarında ciddi bir gelir kaynağı elde ediyoruz. Bir madımaktan sulu tarımda bakıldığı zaman altı defa hasat edilebilir. Biz ilkbahar aylarında İstanbul, Ankara gibi metropol şehirlerimize pazarcılar marifetiyle ulaştırıyoruz. Yaz döneminde de biz kendimiz bunu pastörize yaparak, konserve yaparak süpermarketlere satıyoruz. Devletimizin Tarım Kredi Kooperatif Marketlerinde de mevcuttur. Mesela şu anki bulunmuş olduğumuz yerin rakımı 1500’dür. Bu rakımda arpa ve buğdaydan başka bir şey yetişmez. Burası yayladır. Fakat madımak burada çok daha elverişli, çok daha güzel oluyor. Daha önceden arazi yollarında yetiştiği için biz de oradan esinlenerek tarlamızda da bunu yetiştirmeye karar verdik. Burada da bir deneme çalışması yaptık, güzel oldu” dedi.

  • Kılıçdaroğlu’ndan ‘Madımak’ paylaşımı

    Kılıçdaroğlu’ndan ‘Madımak’ paylaşımı

    CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, 30 yıl önce 2 Temmuz 1993’te Sivas’ta Madımak Otel’deki katliamda ölen 33 aydın ve sanatçının ölüm yıldönümlerinde sosyal medya hesabından paylaşım yaptı. Kılıçdaroğlu’nun yaptığı paylaşım şu şekilde:

    “Kendimi her 2 Temmuz’da o otelde o kabusun içinde yeniden bulduğum, yakın tarihimizin en acı günlerinden biri olan Sivas Katliamı’nda yitirdiğimiz canlarımızı saygı, rahmet ve hüzünle anıyorum. Yüreğimizde 30 yıldır sönmeyen bu ateşi, kaldırılmayan enkazı #unutMADIMAKlımda”

  • 29. Yılında Sivas Katliamı Unutulmadı!

    29. Yılında Sivas Katliamı Unutulmadı!

    2 Temmuz 1993’te yaşanan Sivas katliamının 29. yılında TMMOB Makina Mühendisleri Odası Bursa Şube Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet İhsan Taşkınsel tarafından yazılı basın açıklaması yapıldı. Taşkınsel tarafından yapılan açıklama şöyle:

    “1993 yılındaki Sivas katliamı, geçmişten bu yana ki birçok gerici faşist katliam zincirinin önemli bir halkasıdır. Ülkemizin aydınlık beyinlerini tekbirler ve “Şeriat isteriz” sloganları eşliğinde Madımak’ta diri diri yakan gericiliğin katliam sicili, 1930 yılındaki Menemen-Kubilay olayından 1969 yılında İstanbul’daki Kanlı Pazar’a, 1978 yılındaki Maraş katliamına, 2015 yılındaki Ankara Garı katliamına, 2017 yılı başındaki Reina katliamına dek uzanmaktadır. Gerici faşist güçler, toplu katliamlar yanı sıra birçok aydınımızı da öldürmüştür. 1950’lerden itibaren ABD-CIA ve onların yerli işbirlikçileri olan gerici iktidarların çok özel destekleriyle beslenen siyasal İslamcı gericilik laikliğin başlıca düşmanı olmuş, toplumun aydınlanma kanalları ile toplumsal muhalefetin önünün terörle kesilmesi için özel olarak kullanılmıştır.

    Bugün laiklik büyük ölçüde tasfiye edilmiş, şeriatçı güçler açıkça boy gösterir olmuş, mezhepçilik ve tarikatçılık güçlenmiştir. Ancak toplumdaki laiklik savunucusu güçlü ilerici damarlar kurutulamamıştır. İlerici güçlerin aydınlık Türkiye mücadelesi kararlılıkla sürmektedir.

    Biliyoruz ki, din-mezhep, inanma inanmama veya etnik köken farklılıklarını körükleyerek halk arasında düşmanlık tohumları ekmek, sömürü ve baskı düzeninin sürekliliğini sağlamak için başvurulan daimi bir politikadır. Bu nedenle günümüz Türkiye’sinde aydınlanma, laiklik, eşitlik, demokrasi ve adalet mücadelesi her zamankinden daha fazla önem taşımaktadır.

    TMMOB Makina Mühendisleri Odası Bursa Şubesi olarak, Sivas katliamını ve ilerici güçlere yönelik tüm katliam ve cinayetleri lanetliyoruz. Odamız demokratik, laik, emeğin ve bilimin aydınlattığı başka bir Türkiye mücadelesine kararlılıkla devam edecektir.”