Etiket: mafya

  • İzmir’de mafya yapıları bir bir çökertildi

    İzmir’de mafya yapıları bir bir çökertildi

    İzmir İl Emniyet Müdürlüğü Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, 1 Haziran – 30 Aralık tarihleri arasında, İzmir’de suç örgütleri ve mafya tipi yapılanmalara yönelik il genelinde sıkı çalışma yürüttü. Ekipler tarafından yürütülen çalışmalar kapsamında, çok sayıda suç örgütü çökertilirken, 364 şüpheli yakalandı, şüphelilerden adliyeye sevk edilen 89 kişi tutuklandı.

    Mafya yapıları bir bir çökertildi

    İzmir Organize Suçlarla Mücadele ekipleri, çalışmaları kapsamında mafya tipi yapılanmaların üzerine kabus gibi çöktü. Silah ticareti yapan suç örgütleri ve mafya tipi yapılar ile mağdur edilen şahıslara yönelik silahlı tehdit ve şiddet uygulayan, nitelikli yağma ve şantaj yapan, örgüt bünyesinde açık veya gizli iş bölümü bulunan, hiyerarşik yapıya sahip, suç işlemeyi süreklilik haline getirmiş ve suç işlemeye elverişli malzemeye sahip, haksız çıkar sağlamayı amaçlayan çok sayıda ‘Organize Suç Örgütü ve Mensupları’ ile yine bu suç örgütlerine yasa dışı olarak silah temin eden çok sayıda şebeke çökertildi. Belirlenen adreslerde yapılan aramalarda ise, 6 uzun namlulu otomatik silah, 434 tabanca, 67 kurusıkı tabanca, 98 av tüfeği, 10 bin 18 fişek, 903 şarjör ve 26 kesici-delici alet ele geçirildi. Ele geçirilen silah ve mühimmatın piyasa değerinin ise yaklaşık 6 milyon Türk Lirası olduğu belirlendi.

  • 38 mafya tipi organize suç çetesi çökertildi

    38 mafya tipi organize suç çetesi çökertildi

    İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, kabine toplantısının ardından gazetecilere açıklamalarda bulundu.

    “İçişleri Bakanlığı olarak, öncelikli hedeflerimizin başında ülkeyi organize suç örgütlerinden temizlemek geliyor” ifadesini kullanan Yerlikaya, bu amaçla, kahraman güvenlik güçleriyle ulusal, bölgesel ve yerel organize suç örgütlerine yönelik mücadeleyi aralıksız sürdürdüklerini söyledi.

    ”SUÇ ÖRGÜTLERİNE GÖZ AÇTIRMAYACAĞIZ”

    Vatan toprağının dört bir yanında, organize suç örgütlerinden, şehir eşkıyalarına ve sokak çetelerine kadar illegal yapılara karşı “Kafes Operasyonları” düzenlediklerini vurgulayan Yerlikaya, şunları kaydetti:

    “Operasyonları düzenlemeye de devam edeceğiz. Hedefimiz, her zaman olduğu gibi hukukun üstünlüğü ilkesine ve insan haklarına sadık kalarak, ülkemizi dünyanın en güvenli ülkesi yapmak. O nedenle, nasıl teröre, zehir tacirlerine, göçmen kaçakçılığı organizatörlerine ve kaçakçılara göz açtırmıyorsak, halkımızın huzurunu kaçıran, güvenliğini tehdit eden organize suç örgütlerine de göz açtırmayacağız.”

    ”38 MAFYA TİPİ SUÇ ÇETESİ ÇÖKERTİLDİ”

    İçişleri Bakanlığı’ndan yapılan açıklamaya göre, 4 Haziran-6 Ekim arasında organize suçlarla mücadele kapsamında 378 operasyon düzenlendi, 2 bin 874 şüpheli gözaltına alındı, 702 kişi tutuklandı, 594 kişi adli kontrolle serbest bırakıldı.

    Aynı tarih aralığında 7’si ulusal, 31’i yerel 38 mafya tipi organize suç çetesi çökertildi.

    İstanbul’da 7 Haziran’da, Ankara ve Konya’da 13 Haziran’da, İstanbul, Muğla, İzmir, Adana ve Mersin’de 20 Haziran’da düzenlenen operasyonlarda 138 zanlı gözaltına alındı.

    Organize suç örgütlerine yönelik temmuzdaki operasyonlar çerçevesinde Diyarbakır, Samsun, İstanbul ve İzmir’de 168 kişi yakalandı.

    İstanbul’da “Daltonlar Çetesi” olarak bilinen suç örgütüne yönelik operasyonda 26 Temmuz’da 24 zanlı, 28 Temmuz-13 Ağustos’ta “Anacurlar Çetesi”ne yönelik İstanbul merkezli operasyonlarda 40 zanlı, 29 Ağustos-1 Eylül’de İstanbul’da “Gedik” ve “Görenerler Çetesi”ne yönelik operasyonlarda 17 zanlı gözaltına alındı.

    Ankara’da 8 Eylül’de Ayhan Bora Kaplan çetesine yönelik 33, Adana’da 19 Eylül’de “Şirinler (Aksoylar) Çetesi”ne yönelik 22, Bursa ve İnegöl’de 26 Eylül’de Terkinler Çetesi’ne yönelik operasyonlarda 35 zanlı yakalandı.

    Bakanlık ekiplerince 4-6 Ekim’de düzenlenen operasyonlarla, Adana’da Bora Toprak, Antalya’da Hüseyin Şamil Şahin, Samsun’da Eyüp Atmaca, Zonguldak’ta Alihan Keleş ve Barış Taşdemir, Bursa’da Ali Kevser Can, Eskişehir’de Ahmet Yalım ve Kadir Yeşil, Gaziantep’te Burhan Çapan, İstanbul’da Mehmet Basetemür, İzmir’de Ahmet Aktaş, Muğla’da Ömer Kamil Sütlü, Giresun’da Baki Ay, Tekirdağ’da Resul Ağyürek ve Ahmet Başyiğit organize suç çeteleri çökertildi.

  • İtalya’nın mafya lideri yakalandı

    İtalya’nın mafya lideri yakalandı

    İtalya’nın en çok aranan mafya lideri Matteo Messina Denaro, 30 yıl sonra Sicilya’da yakalandı. İtalya’nın Sicilya bölgesinin başkenti Palerma’do bir klinikte yakalanan İtalyan mafya lideri tedavi amacıyla klinikte bulunuyordu. Cosa Nostra’nın lideri olarak bilinen Denaro, yakalanmasının ardından henüz açıklanmayan bir lokasyona götürüld. Denaro’nun yakalanması operasyonuna 100’den fazla asker katıldı. Denaro’nun cinayetleri arasında mafya karşıtı savcılar Giovanni Falcone ve Paolo Borsellino’nun 1992 yılında öldürülmesinin de yer yer alıyor. Ayrıca, Denaro 1993 yılında Milano, Floransa ve Roma’da gerçekleştirilen bombalı saldırının yanı sıra bir mafya liderinin itirafçı olan 11 yaşındaki oğlunun kaçırılması işkence edilerek öldürülmesinden sorumlu tutuluyor.

    Messina Denaro 2002 yılında gıyabında görülen davada çok sayıda cinayetten suçlu bulunmuş ve ömür boyu hapis cezası almıştı. Denaro, 1993 yılından bu yana aranıyordu.
    Öte yandan İtalya Başbakanı Giorgia Meloni, Denaro’nun yakalanmasında görev alanlara teşekkür ederken, “bu büyük bir zaferdir”

  • 16 ilde eş zamanlı operasyon: 315 gözaltı kararı

    16 ilde eş zamanlı operasyon: 315 gözaltı kararı

     

    Emniyet Genel Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele (KOM) Daire Başkanlığı, ekiplerince sahil şeridindeki illerde baskı, cebir, tehdit ve şiddet yöntemlerini kullanarak turizmi olumsuz yönde etkileyen mafya tipi organize suç örgütleri ve bu örgütlere silah temini sağlayan suç gruplarına yönelik 16 ilde eş zamanlı “Müsilaj” operasyonu başlatıldı.

    Mafya tipi organize suç örgütlerine göz açtırmayan KOM ekipleri turizm sezonu öncesi sahil şeridindeki illerde operasyonlarını artırdı. Turizm işletmelerini zor kullanarak çalıştırdıkları, devlet büyüklerinin adını kullanmak suretiyle şahısları dolandırdıkları, karşı çıkanları tehdit ettikleri, suç örgütüne maddi menfaat sağladıkları, sahte çağrı merkezleri aracılığıyla dolandırıcılık yapan organize suç örgütleri tespit edildi.

    Sahil şeritleri müsilajdan temizlendi

    Bu tespitlerin ardından Cumhuriyet Başsavcılıklarının talimatları doğrultusunda KOM ekipleri harekete geçti. Adana, Antalya, Aydın, Balıkesir, Bursa, Çanakkale, İstanbul, İzmir, Mersin, Muğla, Yalova, Artvin, Giresun, Ordu, Samsun ve Zonguldak olmak üzere 16 İlde sabah saatlerinde eş zamanlı 13 organize suç örgütü (ulusal suç örgütleri ile bağlantılı suç örgütlerinin de aralarında bulunduğu yerel suç örgütleri) ve suç örgütü kapsamında aranan şahıslar ile bu organize suç örgütlerine ruhsatsız silah temini sağlayan 17 suç grubu hakkında toplam 315 şüpheli şahsa yönelik “Müsilaj” kod adlı operasyon başlatıldı. Operasyon kapsamında Suç İşlemek Amacıyla Örgüt Kurmak, Örgütün Faaliyetleri Kapsamında Yağma, Tefecilik, Tehdit suçlarını ve söz konusu örgütlere silah temin ederek 6136 Sayılı Kanuna Muhalefet suçunu işlemek suretiyle kamu güvenliği ve barışına tehdit oluşturdukları tespit edilen şüpheli şahıslara yönelik gözaltına alma işlemleri devam ediyor.

    Geçen yıl Sahil Rüzgarı 1,2 ve ‘TIRPAN’ operasyonu yapılmıştı

    KOM ekiplerince geçen yıl turizm sezonu öncesi yerli ve yabancı turistlerin yoğun ilgi gösterdiği sahil şeridi illerinde ve turistik diğer şehirleri kapsayan 8 ilde eş zamanlı Sahil Rüzgarı, yine geçen yıl 9 ilde Sahil Rüzgarı 2 ve 30 ilde TIRPAN kod adlı eş zamanlı planlı operasyonlar gerçekleştirilmişti.

  • “Katiller ve mafya babaları rol model olmasın”

    “Katiller ve mafya babaları rol model olmasın”

    Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Günü dolayısıyla bir video mesaj yayımlayan Emine Erdoğan, medyadaki şiddet dilini eleştirdi. TV yayınlarındaki şiddetin davranış bozukluklarına yol açtığını söyleyen Erdoğan, “Katiller, mafya babaları, zorbalar rol model gibi lanse edilmesin” dedi.

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü kapsamında Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığınca düzenlenen “Şiddetle Mücadelede Televizyon Dizilerinin Rolü” konulu programa video mesajla katıldı.

    Programa katılan herkesin “kadına yönelik şiddet” denilen insanlık suçu ile mücadelede tek yürek olduğunu belirten Emine Erdoğan, “Kadına yönelik şiddet, sadece ülkemizde değil, dünyanın her yerinde karşımıza çıkan büyük bir yaradır. Aslında bir anlamda küresel bir pandemidir” diye konuştu.

    Şiddet gören tek bir kadın dahi olsa verilmesi gereken mücadelenin aynı olması gerektiğinin altını çizen Emine Erdoğan, “Bir kadına kalkan el, hepimize kalkıyor. Bir kadından dökülen bir damla kan, bizim de damarlarımızı boşaltıyor. O yüzden kadın ve şiddet kelimelerinin yan yana geldiği cümleler, sonsuza kadar ortadan kalkmadıkça huzurumuz tam olamaz. Bu sorunla mücadelede dur durak bilmeden çalışmak durumundayız. Daha da önemlisi, topyekun bir mücadele vermeliyiz. Devlet, sivil toplum, medya ve diğer tüm paydaşların bu mücadelede yerini alması gerekiyor” ifadelerini kullandı.

    ORTAK AKIL ÇAĞRISI

    Emine Erdoğan, programa katılan oyuncu, yazar ve akademisyenlere, “Sizlerin ağzından, kaleminden dökülecek en ufak bir sözün, göstereceğiniz örnekliğin değerine paha biçilemez. Dolayısıyla istedik ki medyanın ve bilhassa televizyon dizilerinin şiddetle mücadelede etkin bir araç haline gelmesi için ortak bir akıl oluşturalım” diye seslendi.

    MEDYA DİLİ ŞİDDETİ BESLİYOR

    Türkiye’de günlük ortalama 3 saat 34 dakika izlenen ve tüm dünyada en etkili iletişim aracı olan televizyonun, çıktığı ilk dönemlerde hayattan kareler ve haberler paylaşan bir araçken şimdi toplumun düşünüş ve yaşayış biçimini belirleyen hakim bir güç haline geldiğine işaret eden Emine Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

    “Bu kadar güçlü olması, olgunluk kazandığı anlamına gelmiyor. Siz de takdir edersiniz ki medya dilinin, filmlerde ve dizilerde kullanılan temaların maalesef şiddeti besleyen bir yanı var. Araştırmalar, televizyon yayınlarında sergilenen şiddetin, davranış bozukluğuna yol açtığını ve şiddeti özendirdiğini açıkça ortaya koyuyor. Haber başlıklarında kullanılan, ‘öfkelenen koca, cinnet geçiren eş’ gibi ifadeler, aslında işlenen suça peşinen bahane sunuyor. Daha çok ilgi çekiyor diye şiddet ve korku ön plana çıkartılıyor. Ne olur insanlık onurunu reytinge kurban etmeyelim. Katiller, mafya babaları, zorbalar rol model gibi lanse edilmesin.”

    “KÖTÜ OLANI SÜSLEMEKTEN VAZGEÇMELİYİZ”

    Emine Erdoğan, hayatın içinde bunların da var olduğunu ve görmezden gelip, steril bir kurgu dünyası oluşturulamayacağını da kaydederek “Zaten, her şey zıddıyla kaimdir. Gece olmadan gündüzün aydınlığı zahir olmaz ama unutmayalım ki gündüzün geceden çok daha uzun sürdüğü günler vardır. Biz insanlık hallerini anlatırken insanın karanlık yönleri yerine iyiliği ve güzelliği merkeze alabiliriz. Hikayelerimizde kötü olanı da işleyebilir ama kötü olanı süsleyip bunlara popüler anlamlar yüklemekten vazgeçebiliriz. Kadına şiddetin komedisini yapmak, uygulanan şiddeti kahkaha efektleriyle vermek, insanları şiddete güler hale getiriyor. Eğlendirmek adına şiddeti normal kılan ve evcilleştiren yaklaşımlar, insanların ruh dünyalarını daha da çoraklaştırıyor.” değerlendirmesini yaptı.

    “ŞİDDETİN ESTETİK ANLATIM KAZANMASI REVAÇTA”

    Yaşanan şiddet olaylarında insanların maruz kaldığı imajların etkisinin inkar edilemez bir gerçek olduğunu vurgulayan Emine Erdoğan, “Üzülerek söylüyorum ki şiddetin tırnak içinde ‘estetik’ bir anlatım kazanması maalesef revaçta” dedi.

    Emine Erdoğan, karakterlerin izleyici dünyasındaki önemine dikkati çekerek kullanılan aksesuardan saç modellerine, mimiklere kadar birçok şeyin moda haline gelip pazarlama unsuru yapıldığını söyledi. Emine Erdoğan, bunun hem yapıcı hem de yıkıcı etkisi olan büyük bir güç olduğunun farkında olunması gerektiğinin altını çizdi.

    Pek çok şeyin masumiyetini kaybettiği bu çağda, medya, televizyon ve sinema gibi araçları toplumun yararına kullanmanın ellerinde olduğuna işaret eden Emine Erdoğan, “Ülkemiz, Amerika’dan sonra dünyada en çok dizi ihraç eden ülke konumunda. Gelin biz bu dizilerle tüm dünyaya merhameti, sevgiyi ve insani değerleri ihraç edelim. Bilhassa aileyi merkeze alan, medeniyet değerlerimizle örtüşen prodüksiyonlara hasret olduğumuzu ifade etmek istiyorum.” diye konuştu.

    “İLHAM VEREN HİKAYELERE İHTİYACIMIZ VAR”

    Emine Erdoğan, ailenin “toplumların görünmez kaleleri” olduğuna dikkati çekerek bir toplumun aile bütünlüğü tamsa, değerleri etrafında kenetlenmişse o toplumu kimsenin yıkamayacağını söyledi. İnsanın hayat yolculuğunun gerçekten çok zorlu olduğuna vurgu yapan Emine Erdoğan, şöyle devam etti:

    “Bu zorlukların altından kalkmak için ilham veren hikayelere ve kahramanlara her zaman ihtiyacımız var. O zaman nasıl kahramanlar üreteceğimiz, tamamen bir tercih meselesi haline geliyor. Belki de delikanlı olan belinde silah taşıyan değil, sokak hayvanlarına mama taşıyan adamdır. Makbul olan caddelerde arabasıyla yarış yapan değil, sabahın ilk ışıklarına kadar çalışan bilim insanıdır. İlham veren, evini terk eden isyankar gencin şöhret yolculuğu değil, ücra bir köyün çocuklarına ilim taşımak için yola çıkan genç öğretmenin yolculuğudur. Güçlü erkek, gücü kadına yeten değil, sevgisiyle ailesine güç olandır. ”

    Emine Erdoğan, toplumsal barışa ve huzura katkı sunan yapımlar beklediğini ifade ederek toplantının verimli geçmesi temennisinde bulundu.

    Programa, Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, RTÜK Başkanı Ebubekir Şahin, TRT Genel Müdürü İbrahim Eren, yapımcılar, sanatçılar, yazarlar ve akademisyenler de katıldı.

    Konuşmaların ardından çevrim içi aile fotoğrafı çekildi.