Etiket: mağara

  • İznik’te hazine arayanlar için mağarada seferberlik

    İznik’te hazine arayanlar için mağarada seferberlik

    Jandarmanın operasyonuyla 9 kişi gözaltına alınırken, 35 metrelik kuyu ve mağarada mahsur kalanların bulunma ihtimaline karşı arama kurtarma seferberliği başlatıldı. Aynı noktada 2019 yılında define arayan 7 madenci mahsur kalmış, bir kişi jenaratör gazından hayatını kaybetmişti.


    Saat 13.00 sıralarında İznik ilçesi Elbeyli Mahallesi Kızıltepe Mevkisi’nde 35 metrelik mağarada definecilerin bulunduğu ihbarı üzerine operasyon başlatıldı. Hemen bölgeye giden İznik İlçe Jandarma Komutanlığı ekipleri definecilerden 9’unu gözaltına aldı. Mağarada mahsur kalan olup olmadığını tespit için arama kurtarma çalışması başlatıldı. Bölgeye AFAD ve arama kurtarma ekipleri sevk edilirken, ekiplerin çalışmasının sürdüğü gözaltına alınan 9 kişinin ifadesine başvurulduğu öğrenildi.


    2019 yılında aynı bölgede Eşkıya’nın Hazinesini arayan 7 defineci mahsur kalmış, jenaratör gazından zehirlenen bir defineci ise hayatını kaybetmişti.
    Ekiplerin çalışması sürerken, definecilerin Roma ve Bizans döneminden kalan bölgedeki mağara ve tarlaları delik deşik ettikleri yönünde yöre halkından şikayetler gelmişti.

  • Ilgarini Mağarası” sit alanı olarak ilan edildi

    Ilgarini Mağarası” sit alanı olarak ilan edildi

    Kastamonu’nun Pınarbaşı ilçesi Küre Dağları Milli Parkı içerisinde bulunan, 858 metre uzunluğunda, 250 metre derinliği ile dünyanın en büyük mağaraları arasında yer alan Ilgarini Mağarası, Kültür Turizm Bakanlığı Ankara Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu tarafından sit alanı olarak ilan edildi.

    Kastamonu’nun Pınarbaşı ilçesi Küre Dağları Milli Parkı içerisinde 858 metre uzunluğu, 250 metre derinliği ile dünyanın en derin mağaraları arasında gösterilen Ilgarini Mağarası’na son yıllarda ilgi her geçen gün artıyor.

    Bu çerçevede daha önce Kuzey Anadolu Kalkınma Ajansı (KUZKA) koordinasyonunda yürütülen kamp alanları ve trekking rotaları belirleme çalışmalarının yanı sıra, Kastamonu Üniversitesi Turizm Fakültesi tarafından da yeni rota belirleme çalışmaları başlatılmıştı.

    Bu sayede Ilgarini Mağarası’na ulaşımın daha kolay hale getirilmesi hedeflenirken, Kültür Turizm Bakanlığı Ankara Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu tarafından da Ilgarini Mağarası’nın korunması kararı alındı.

    Kültür Turizm Bakanlığı Ankara Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu tarafından alınan karara göre, Pınarbaşı ilçesinde Sümenler köyü sınırları içerisinde bulunan Ilgarini Mağarası, “Korunması Gerekli Taşınmaz Kültür Varlığı” olarak ilan edildi.

  • Dünyaca ünlü falezlerin mağaraları

    Dünyaca ünlü falezlerin mağaraları

    Turizm kenti Antalya’da her yıl onlarca ülkeden milyonlarca turist ağırlamaya devam ediyor. Denizi, kumu, güneşi ve tatil merkezleri ile adeta birçok şehri kıskandıran Antalya’da bu yıl beklenen turist sayısı ise 17 milyon. Turizmi kenti Antalya’ya gelen milyonlarca turist bir yandan en güzel tatil merkezlerinde tatillerini yaparken diğer taraftan da dünyaca ünlü falezlerin denizle buluştuğu noktada bulunan onlarca mağaraya dalış yapıyor.

    Deniz canlıları açısından da birçok türü barındıran mağaralar şehre gelen turistlerin yeni çekim ve cazibe merkezi oldu. Özellikle Rus ve Avrupalı turistler mağara dalışlarına ilgi gösteriyor.

    “Mağaralara dalış yapmak için çok sayıda turist geliyor”

    Antalya’da uzun zamandır su altına dalış yapmak isteyen turistlere rehberlik yapan Antalya Sualtı Derneği Başkanı Semih Başaran, “Kaleiçi yat limanında dalışlarımızı yapıyoruz. Antalya su altı güzellikleri ile de öne çıkıyor. Bizim tarihimiz var, bu liman 2 bin yıl önce yapıldığı biliniyor. Aynı zamanda falezlerin doğal yapısından kaynaklanan mağaralar turistlerin ilgisini çekiyor. Mağaralara dalış yapmak için çok sayıda turist geliyor. Hiç eğitim almadan tanıtım dalışı şeklinde dalış da yapabiliyorlar. Bunlar da ayrı bir deneyim oluyor. Bu şekilde şehrimizin denizaltı güzelliklerini görme fırsatı buluyorlar” dedi.

    “Çöplere çok sık rastlıyoruz”

    Zaman zaman deniz altında istenmeyen görüntüler de gördüklerini belirten Başaran, “Çöplere çok sık rastlıyoruz. Pandemi döneminde daha çok maske ve eldiven görürken şimdi karasal çöpleri görmeye başladık. Özellikle pet şişeler canlılar için çok zararlıdır. Bunun yanında içecek kutularını çok sık görüyoruz.

    Diğer taraftan su altı canlılarına da zarar veriyoruz. Özellikle falezleri yaşam alanı haline getiren Akdeniz Fokları etkileniyor. Plastikler yaşamlarını tehdit ediyor” açıklamasını yaptı.

    Daha çok Avrupalı turistler ilgi gösteriyor

    Antalya’da su altına daha çok Avrupalı turistlerin ilgi gösterdiğini belirten Başaran, “Rus turistlerde azımsanmayacak derece fazla var. Arap ülkelerinden de gelenler var. Bir dalış 40 dakikaya yakın sürer. Daha önce eğitim aldı ise uzun da sürebilir. Mağaralara girmek için uzmanlık gerektiriyor. Bunu eğitimini almak gerekiyor. Oralara girince de yine çöp görüyoruz” sözlerine yer verdi.

  • Türkiye’nin konuştuğu o gizemli mağara bulundu

    Türkiye’nin konuştuğu o gizemli mağara bulundu

    Mağara içerisine giren ekipler Otçu Kadir’e ait olduğu düşünülen kıyafetler ile kazma, kürek, levye, çuvallar, ipler ve palanga takımına incelenmek üzere el koydu. Ancak kıyafetlerin çürüme aşamasında olduğu ve 2 yıllık olabileceği ifade ediliyor.

    Bursa’da, şifalı bitki toplamak için Uludağ’ın eteklerine çıkan, yakınlarına da bir mağarada define olduğunu söyleyen 74 yaşındaki Kadir Fidan’dan 22 gündür haber alınamıyor. Yaklaşık 55 kişilik arama kurtarma ekibi, her gün belirlenen koordinatlarda Fidan’ı bulmak için arama yapıyor.

    Bursa’nın Yıldırım ilçesi Kaplıkaya Mahallesi’nde ‘Otçu Kadir’ (74) lakabıyla tanınan Kadir Fidan, 22 gün önce saat 08.00 sıralarında, Uludağ’ın eteklerine şifalı bitki toplamaya çıktı. Geri dönmeyen Fidan’dan, haber alamayan yakınları, polise kayıp başvurusunda bulundu.

    Tüm aramalara rağmen Fidan’a 22 gün boyunca ulaşılamadı. Kadir Fidan’ı arama çalışmalarına bugün de AFAD, JAK, BAKUT, ANDA, İnsani Yardım Vakfı ekipleri, Osmangazi Arama Kurtarma, Yıldırım Belediyesi Arama Kurtarmanın yer aldığı yaklaşık 55 kişiden oluşan ekiple devam edildi.


    O gizemli mağarayı ekipler buldu

    Gizemli mağara olarak gündeme gelip kayıp olayında tüm Türkiye’nin merak ettiği mağarayı arama kurtarma ekipleri bugün buldu. Ancak Kadir Fidan’a ulaşılamadı.

    Uludağ’da uçurumun alt tarafında sarp kayalıklarla çevrili ormanın içinde kalan mağaraya ulaşan ekipler 2 ayrı girişin olduğunu belirledi. İçeriye giren arama kurtarama ekipleri mağara içerisinde buldukları erkek kıyafetleri ile bir adet kazma, kürek, levye, ip ve palanga takımı ve eski kıyafetlere incelenmek üzere el koydu. Mağara içerisinde 22 gündür kayıp olan Otçu Kadir lakaplı Kadir Fidan’a ait bir bulguya rastlanmazken ekiplerin koordinat çevresinde mağaradan aşağı kısımlara doğru arama faaliyeti başlattıkları öğrenildi.

    Üç iz takip köpeğinin de kullanıldığı aramalar, mağaranın da bulunmasıyla tekrar yoğunlaştı.

    Bölgede yoğun ayı popülasyonu var

    Valilik ve savcılık koordinasyonunda ekiplerin hummalı çalışması sürerken, kış uykusundan uyanan ve inlerinden çıkan ayıların da arama kurtarma ekipleri için risk oluşturduğu, yakın zamanda net bir bulgu edinilmezse arama çalışmasına son verileceği kaydedildi.

  • Mağara tapınağının zemini çöktü

    Mağara tapınağının zemini çöktü

    Hindistan’ın Madya Pradesh eyaletine bağlı Indore kentindeki Beleshwar Mahadev mağara tapınağının zemini çöktü. “Ram Navami” adlı Hindu festivali kapsamında tapınakta bulunanlar, çökme sonucu kuyuya düştü. Tapınağa polis ve sağlık ekibi sevk edildi.

    Madhya Pradesh İçişleri Bakanı Narottam Mishra yaptığı açıklamada, 13 kişinin hayatını kaybettiğini, 19 kişinin kurtarıldığını duyurdu.

  • Gören dönüp yeniden bakıyor

    Gören dönüp yeniden bakıyor

    Mardin’in Artuklu ilçesinde bulunan yaklaşık 30 yaşındaki 3 katlı evi gören dönüp yeniden bakıyor. Altında bulunan mağaradan dolayı gören vatandaşların dikkatini çeken ev, 30 yıldır ayakta duruyor.

    Altında bulunan mağaranın ise kaç yıllık olduğu bilinmiyor. Evin altında bulunan mağara 3 odadan oluşurken hepsi farklı işler için kullanılıyor. Odalardan 2 tanesinde tavuk ve koyun beslenirken diğer oda ise kiler olarak kullanılıyor.

    “Bu evimizi görenlerin bazıları çok şaşırıyor”

    Evi görenlerin ilk başta çok şaşırdıklarını belirten Bayram Kerimoğlu, “Ben bildiğim kadarıyla bu ev 30 yıldır ayakta duruyor. Ev 3 katlı, alt tarafta bulunan mağaranın da 3 odası var.

    Odaların biri kümes, biri kiler diğeri de koyunlara ait olacak şekilde kullanıyoruz. Yaz aylarında mağaranın ön kısmında çocuklar için iyi bir oyun alanı bulunuyor. Bu evimizi görenlerin bazıları çok şaşırıyor bazıları normal karşılıyor çünkü Mardin altı kayadan oluşan bir şehir. Çoğu insan şaşırıyor mağaranın üstünde ev olmasına ve bizim burada yaşamamıza.

    Yaz aylarında mağaranın iç kısmı serin oluyor, kış aylarında normal oluyor aşırı soğuk olmuyor” dedi.

  • Dünyanın gezilebilen tek alçıtaşı mağarası

    Dünyanın gezilebilen tek alçıtaşı mağarası

    KKTC’de Beşparmak Dağları’nın eteğindeki Çınarcık köyünün iki kilometre güneydoğusunda İpsaro Tepesi üzerinde yer alan İncirli Mağarası, dünya üzerinde turizme açılmış tek alçıtaşı (jips) mağarası olması ile dikkat çekiyor. Kıbrıs’taki yaklaşık 370 mağara arasında bulunan ve tipik olarak alçıtaşından meydana gelen mağaranın uzunluğu 311 metre, farklı noktalarda genişliği 1-7 metre, ayın evrelerine göre değiştiği söylenen tavan yüksekliği yarım ila 6 metre arasında bulunuyor. Mağaranın son noktasının yüksekliği ise 14 metreye ulaşıyor. Bu kısım aynı zamanda mağaranın en derin noktası.

    Girişinde 20 metre uzunluğundaki bölümden sonra türlü yönlere uzanan oldukça kısa labirent koridorlar bulunuyor. Erişilebilir alanın sonuna doğru geçit daralıyor ve keskin bir şekilde dönerek, karanlık köşelere ayrılan küçük koridorlar ve zarif kıvrımlarla yukarı doğru süpürülmüş kaya oluşumları ile labirent benzeri bir tur sağlıyor. 60 metre kadar ilerledikten sonra ise mağaranın ikinci ve aynı zamanda son bölümüne ulaşılıyor. Tavandan düşmüş bloklarla kapanmış bu kısımdan ileriye gitmek tehlikeli ve yasak. Sadece 70 metresi güçlendirilip, aydınlatılarak ziyarete açılan İncirli Mağarası’nın içi doğal bir klima serinliğinde bulunuyor. Yıl boyunca 18-19 derece sabit bir sıcaklığa sahip olması nedeniyle kışın sıcak, yazın ise serin hissettiriyor.


    Kuvaterner rölyef sisteminin karakteristik özelliklerine sahip İncirli Mağarası, giriş kısmındaki basamakların dışında tamamen doğal bir coğrafi oluşum. Alçıtaşlarının litolojik özellikleri ve birbirini kesen yoğun çatlakları nedeniyle mağaranın kancalı ve kafesli bir yapısı var. Özellikle son bölümleri labirentler şeklinde birbirine bağlanan galeri ve koridorlardan oluşuyor. Güneydoğu tarafında bulunan galerinin yüksekliği 2 metre olan İncirli Mağarası’nın içerisindeki sarkıt ve dikitler alçıtaşı (kristal sulu formuyla jips, yumuşak ve kristal özelliğe sahip, kimyasal sentezi kalsiyum sülfat olan bir mineral) kalıntılarından oluşuyor. Kaba sarkıtlar tavandan sarkarken, pürüzsüz dikitler yerden yükseliyor. Yan duvarlarında beyaz mineralden oluşan benzersiz karnabahar görünümündeki oluşumlar ile tavana kadar uzanan sütunlar, kumtaşı kaya oluşumları ve prizmatik kristal görünümlü mineral damarlı duvarlar ise Kuzey Kıbrıs’ta bilinen tek gelişmiş alçı topoğrafya mağarasına ayrı bir güzellik katıyor.

    Alçıtaşı tabakası 5 milyon yaşında

    İncirli Mağarası’nın jeolojik araştırmalara göre alçıtaşı tabakasının oluşum yaşı 5 milyon yıl, yatağın bugünkü aşamaya kadar geçirdiği yapısal evrim ise 1,5-2 milyon yıllık. Mağaranın oluşumu 150-200 bin yıl arası bir geçmişe sahip.


    İki yaramaz çocuk tarafından keşfedilmiş

    Kıbrıs’ın başlıca turistik cazibe merkezlerinden olan mağara, adını girişinde bulunan incir ağacından alıyor. Çınarlı köyünde konuşulan yaygın söylentiye göre mağaranın güneyinde bulunan bir bahçeden meyve çalan iki çocuk, mağara kapısındaki incir ağacının altında akşam olmasını beklerken çaldıkları narlardan biri yuvarlanarak mağaranın ağzından içeriye düşer ve incir ağacının altında kaybolur. Çocuklar narı aramaya başlarlar ve ağacın altına daha dikkatli baktıklarında kayada bir giriş görürler. Kaybolan narın bu oyuktan içeri düştüğünü anlarlar. İçlerinden biri narı almak için yarıktan içeri girer. Gördüğü manzara karşısında şaşıran çocuk, etrafı biraz keşfettikten sonra arkadaşıyla birlikte köye dönerek gördüklerini herkese anlatır. Bunun üzerine köylüler mağaranın varlığından haberdar olurlar.

    1995 yılında köyün muhtarının çabalarıyla mağara açılır. Ancak adanın en önemli jeolojik mağarasının ciddi anlamda turizme kazandırılması 2000’li yıllara dek sürer. 2003 yılında ışıklandırılan, 2005 yılında ise yolu asfaltlanan mağara günümüzde istenilen seviyede hizmet veriyor. KKTC halkı, yabancı turistler ve okulların uğrak noktalarından biri olan İncirli Mağarası, çarşamba günleri hariç diğer günler ziyarete açık.

  • Tuz mağarası ziyaretçilerini bekliyor

    Tuz mağarası ziyaretçilerini bekliyor

    Iğdır’ın Tuzluca ilçesinde yaklaşık iki yıl önce açılan Tuz Terapi Merkezi, yıl boyunca ziyaretçi ağırlamaya devam ediyor. Önceki yıllarda bölgenin sofralık, sanayi ve karla mücadelede kullanılan tuzunun çıkarıldığı mağara, daha sonra turizme kazandırıldı. İlkbahar ve yaz aylarında yoğun ziyaretçi gezisi olan mağara havaların ısınması ile birlikte yeni sezonda ziyaretçilerini ağırlamak için hazır. Yerli ve yabancı birçok insanın dolaştığı bu mağara tur şirketleri tarafından rotaya da katılmış durumda.


    Iğdır Valiliği öncülüğünde açılan ve işletmesi Tuzluca Kaymakamlığı tarafından yapılan mağarada çalışmalar da devam ediyor. Sıcak havalardan bunalan insanların serinlemek ve sağlık için mağaraya geldiklerini belirten Fatih Keşan, “Havaların ısınmasıyla birlikte malumunuz fırsattan istifade biz de Tuzluca ilçemize bir gelelim dedik. Tuzluca’ya gelmişken tuz mağaralarını ziyaret etmemek olmaz. Çünkü burası Iğdır’ın önemli değerlerinden bir yerdir. Buraya yaz aylarında genelde insanlar yoğunlukta gelirler.

    Buraya gelmelerinin sebebi öncelikle şifa bulmak ve serinlemek için de gelen oluyor. Iğdır doğuda olmasına rağmen sıcak bir il, hatta doğunun Çukurova’sı da denilebilir. Bu yüzden insanlar serinlemek amacıyla da ara sıra tuz mağarasına uğrarlar. Iğdır’a gelen insanların burayı görmesini öneririm. Güzel bir yer, benim de buraya ikinci, hatta üçüncü gelişim. Yani işten, güçten, yoğunluktan fırsat buldukça geliyorum. Burası güzel bir yer güzel bir değer kesinlikle korunması gereken ve ziyaret edilmesi gereken bir yerdir. Ben insanlara burayı öneriyorum” dedi.


    Çeşitli solunum yolu rahatsızlıklarına iyi geldiği düşünülen tuz mağaralarının sağlık turizmine kazandırılması için de çalışmalar devam ediyor. Çalışmaların sonunda bölgenin Tuz Terapi Merkezi olarak yurt içi ve yurt dışına hizmet vermesi amaçlanıyor.

  • 500 yıllık tarihi mağara

    500 yıllık tarihi mağara

    Gastronomi ve tarih şehri olarak bilinen Gaziantep’te birçok binanın yanı sıra pek çok tarihi yapı da Kahramanmaraş Pazarcık merkezli 7.7 ve Elbistan merkezli 7.6’lık iki büyük depremde hasar aldı. Yaşanan depremlerde Gaziantep Kalesi, Şirvani Cami, Karagöz Cami, Karatarla Cami gibi tarihi yapılar ciddi hasar alırken kentte yer alan, 12 kolonlu bulunan ve yaklaşık 500 yıllık tarihi olduğu bilinen Kaleoğlu Mağarası, yıkıcı depremlerde hasar almadı.

    “Çocukların psikolojisi düzelsin diye doğum günü etkinliği yapmaya geldik”

    Günümüzde kafeterya olarak hizmet veren ve müşterilerini ağırlamaya devam eden Kaleoğlu Mağarası’na çocuklarının psikolojisi düzelsin diye doğum günü etkinliği yapmak için geldiklerini söyleyen Hakan Kaya isimli vatandaş, “Doğum günü kutlamaya geldik.

    Depremden dolayı çocukların biraz daha psikoloji düzelsin diye geldik. 500 yıllık mağara en azından sağlam ve sağlam olduğunu biliyoruz. Diğer bölgelerde yıkıntı çok oldu ama burası en azından daha iyi ve sağlam. Çocukların psikolojisi düzelsin diye bir doğum günü etkinliği yapmaya geldik” dedi.


    “Mağarada 12 tane sütun ayak var, mağarada herhangi bir olumsuzluk yok”

    500 yıllık Kaleoğlu Mağarası işletmecisi Mehmet Kaleoğlu ise, “11 ilimizde gerçekleşen büyük bir deprem atlattık. Çok üzücü bir olay yaşadık. Türkiye’miz için bunun altından kalkacağız. Bizim mağaramızda herhangi bir yıkım yok çok şükür. Mağarada 12 tane sütun ayak var. Üstte evler ve yollar var. Mağara depremin bütün enerjisi aldı ve bizim Kaleoğlu Mağarasında herhangi bir olumsuzluk yoktur. Üstte evler ve yollar var ama burada herhangi bir hasar yok.

    Biz de buna seviniyoruz ama insanların mağdur olması, evlerinin yıkılması, 11 ilimizde depremin olması bizi üzüyor. Allah bir daha yaşatmasın diyorum. Aslında Gaziantep’te mağaralar depremi engellermiş, enerjisini alırmış. Çoğu evin altında da mağaralar var. Ama işte bu afet büyük bir afet, buna rağmen mağaralar dayanıklı. Gördüğünüz gibi kalın kalın ayaklarımız var. 500 yıllık Kaleoğlu Mağarası depreme meydan okudu” diye konuştu.

  • Mağaraların olduğu dağda kopmalar oldu

    Mağaraların olduğu dağda kopmalar oldu

    Kahramanmaraş merkezli 7.7 ve 7.6 büyüklüğündeki yıkıcı depremler yapılar kadar doğada da büyük yıkımlara neden oldu. Adıyaman’ın Tut ilçesinde bulunan Karadağ’da büyük kopmalar ve göçükler meydana geldi. İsmi Karadağ olan dağda kopmalar nedeniyle beyaz alanlar açıldı. Yabani hayvanların yaşadığı doğal mağaraların olduğu bölgede yaşanan yıkım nedeniyle milyonlarca ton toprak ve kaya parçası dağın eteklerinde bulunan arazilerin üzerini kapladı.


    Boyundere köyünden Mehmet Seçkin deprem gecesi yaşananları anlatarak, “Deprem gecesinde ne olduğunu bilemedik. Deprem gecesi karanlıkta kıyamet koptu sandık. Karanlıkta her taraf bomba gibi patladı. Biz bu dağları sabah gördük. Bu dağda akbaba, kartal ve yaban keçilerinin kaldığı mağaralar vardı. Bu mağaralar da yıkıldı” dedi.


    Yaylımlı köyü sakini Ahmet Gülenç ise “Deprem gecesi sabaha kadar bu dağlar ağladı. Deprem oldu her taraf bakılmayacak bir hale geldi, her yer tamamen çöktü, tamamen yıkıldı” diye konuştu.