Muhteşem Yüzyıl dizisinde canlandırdığı “Hürrem Sultan” karakteriyle hafızalara kazınan ünlü oyuncu Meryem Uzerli, Rus kozmetik firması Faberlic ile geçtiğimiz Şubat ayında vardığı anlaşma ile gündemde. Diziden sonra ünü başta Orta Doğu olmak üzere dünyaya yayılan Uzerli, şirketin reklam filmi için Dubai’de objektiflere poz verdi. Uzerli, büyük ilgi çeken reklam karelerini sosyal medya hesabından hayranlarıyla paylaşırken, reklamdan 1 milyon dolar kazandığı iddia edildi.
Komedyen Cem Yılmaz, son stand-up gösterisi ‘Diamond Elite Platinum Plus’ ve yeni dizisi ‘Erşan Kuneri’ ile ilgili konuştu.
Bloomberg HT’de ‘Fatih Altaylı ile Bire Bir’ programına Zafer Algöz ve Nilperi Şahinkaya ile katılan Cem Yılmaz, kariyeri boyunca hakkında farklı değerlendirmeler yapıldığını, son stand-up gösterisinin ise zamanın ruhunu taşıdığını anlattı.
Birçok genç insanı takip ettiğini ve onlara destek olmaya çalıştığını belirten Yılmaz, kendisinden 20 yaşındaki bir çocuktan ‘daha enerjik, daha fırlama ve daha parlak olmasının beklendiğini’ dile getirdi.
Yılmaz, ‘Diamond Elite Platinum Plus’ ile ilgili şunları ifade etti:
“Çok izlenmesinin bir önemi yok ama çok çok izlendi. Bu formatta tek bir kişi çıkıyor, bir şeyler anlatıyor. İnsanların 65-70 dakika alışkan olduğu bir şey. Dijital platformlar bu sürelerdeki işleri satın alıyor. Benim gösterim 140 dakika, onu 90 dakikaya indirmemi rica ettiler. Aslında ben istemedim, çünkü materyal geniş ve öyküseldi. Eskiye nazaran daha yavaş bulanlar oldu. Halbuki şunu unuttular; pandemi zamanıydı. Hayatımda ilk defa yarı doluluktaki salonda sahneye çıkıyorum. İnsanlar maskeli. Maskeden güleni göremiyorsun. Herkesin ilk defa tecrübe ettiği bir şeydi. Dolayısıyla biraz zamanın ruhunu taşıyor. Seni biraz yavaşlatıyor. Ben yaptığım işten çok eminim. Benim yaptığım işim muadili bir ışık arıyorum. Bir sürü genç insanı takip ediyorum, izliyorum, onlara destek olmaya çalışıyorum. Gayretim var bunlarla ilgili. Veteranlığı yakıştırabilirler bu hoş bir şey. Benim çıraklık dönemim çok kısa oldu. 95 yılında başladım. ‘Hiç komik değil’ dendi, sonra ‘Çok komik’ ardından da ‘Hiç komik değil’ oldu. (Gülüyor) Bu da hayatın bir döngüsü. 20 yaşındaki bir çocuktan daha enerjik, daha fırlama ve daha parlak olmam bekleniyor.”
Yapımcılığını ve başrolünü üstlendiği ‘Erşan Kuneri’ ile ilgili konuşan Yılmaz, “Erşan Kuneri’ iki dakikalık bir karikatür ve figürdü. Bir karakteri böyle genleştirip, bütünüyle bir hale getiriyorsam arkadaşlarımla paylaşıyorum. Diyorum ki; ‘Böyle bir tayfa olsun, böyle bir maceraya girsinler’. Herkes kıpırdanmaya başlayınca, ‘Ben böyle bir karakter miyim?’ deyince, ‘Tamam o zaman’ diyoruz ve çekmeye başlıyoruz” dedi.
ERŞAN KUNERİ YORUMU: “YAŞIMIZ İCABI TERBİYELENME BEKLENİYOR”
Erşan Kuneri’nin sekiz bölümlük bir dizi olduğunu belirten Yılmaz, “İçerisinde filmler ve bu arkadaşlar grubunun neler yaşadığına dair drama var. Karma bir format aslında ama genel tanımı dizi. İşin mutfağıyla ilgili duyduğumuz o anekdotlarla şahsına münhasır adamlar yaratmaya çalıştık. Kadın oyuncularımız Ezgi Mola, Nilperi Şahinkaya ve Merve Dizdar da çok önemli isimler. İşe çok can kattılar. O yüzden mutluyum. Panayır havasında bir set yaşadık” ifadelerini kullandı.
Yılmaz, Erşan Kuneri’nin erotik film yapımcısı olmasıyla ilgili ise şu yorumda bulundu:
“Bir sürü şeyden içimiz kararıyor. Biraz serserilik o kadar özlenen bir şey ki… Yaşımız icabı biraz terbiyelenme bekleniyor ama hayatın da bir supaba ihtiyacı var olduğunu düşünüyorum.”
Organizasyon şirketinin, turnede sahne alması için 500 bin euro’ya anlaştığı şarkıcı Reynmen’e turne öncesi ödediği 200 bin euro’nun iadesi için açtığı dava karara bağlandı. Mahkeme, şarkıcının şirkete 200 bin euro ödemesine karar verdi.
Riba Events’in sahibi Rıza Cerit, Avrupa’da gerçekleştirilecek olan 10 konserlik turne için ‘Reynmen’ lakaplı şarkıcı Yusuf Aktaş ile sözleşme imzaladı. Anlaşmaya göre, bu konserlerde sahne alıp performans sergilemesi karşılığında Reynmen’e 500 bin euro ödeyeceği belirlenen Riba Events şirketi, konser öncesi şarkıcıya 200 bin euro ödeme yaptı. Anlaşma yapılmasına karşın, corona virüs salgını sebebiyle turne iptal edildi.
Olaya ilişkin, Rıza Cerit’in avukatı Eda Salman tarafından mahkemeye sunulan dava dilekçesinde, “Pandemi nedeniyle konser gibi kalabalık organizasyonlar iptal edildiği için Riba Events şirketi, konserlerini gerçekleştirmeyen Reynmen’e ödediği 200 bin euro’yu geri istemiştir. Reynmen ihtarnamelere olumsuz cevap vermiştir. Şirketin zarar kaybına uğramasının engellenmesi için 200 bin euro’nun faiziyle birlikte Reynmen’den tahsilini istiyoruz” ifadelerine yer verildi.
İstanbul Hukuk Mahkemesi’nde devam eden dava karara bağlandı. Duruşmada, tarafların avukatları hazır bulundu. Davayı karara bağlayan mahkeme, Reynmen’in Rıza Cerit’e 200 bin euro ödemesine karar verdi.
Mahkeme kararına ilişkin konuşan Rıza Cerit’in avukatı Eda Salman, “Mahkeme haklı olduğumuza karar vererek davamızı kabul etmiştir. Mahkeme kararına göre Reynmen, 200 bin euroyu en yüksek faiziyle birlikte müvekkilim Rıza Cerit’e ödeyecektir. Bu karar, koronavirüs salgını sebebiyle gerçekleştirilemeyen organizasyonların mücbir sebep teşkil edebileceğine dair emsal bir karardır” dedi.
Oyuncu Burak Özçivit hakkında, başrol oyuncusu olduğu ‘Kuruluş Osman’ dizisinin çekimleri sırasında set çalışanlarına hakaret ettiği gerekçesiyle “zincirleme şekilde alenen hakaret” suçundan 4 yıl 1 aya kadar hapsi talebiyle dava açıldı.
Beykoz Riva’da 8 Aralık 2020 tarihinde ‘Kuruluş Osman’ dizisinin çekimleri sırasında 4 set çalışanına küfür ve hakaret içeren sözler söylediği iddia edilen oyuncu Burak Özçivit hakkında yürütülen soruşturma tamamlandı.
Beykoz Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, Beykoz Riva’da çekimleri yapılan Kuruluş Osman dizisinde müştekiler M.B.K., O.Ş. ve A.Ö.’nün kamera asistanı, diğer müşteki T.A.’nın ise görüntü yönetmeni olarak görev yaptığı anlatıldı. İddianamede, Özçivit’in dizinin başrol oyuncusu olduğu, olay günü Özçivit’in bulunduğu çadırdan çıkarak müştekilere yönelik küfür ve hakaret içeren sözler söylediği belirtildi. Müşteki tarafın sunduğu tanıkların alınan beyanlarında bu olayı doğruladıkları kaydedildi.
Özçivit’in üzerine atılı suçu işlediğine dair yeterli şüphenin oluştuğunun vurgulandığı iddianamede, dosyanın suçun uzlaştırma kapsamında olması sebebiyle uzlaştırmacıya gönderildiği ancak uzlaştırmacı raporuna göre uzlaşma önerisinin olumsuz sonuçlandığı aktarıldı.
İddianamede, Özçivit’in “zincirleme şekilde alenen hakaret” suçundan 3 aydan 15 günden 4 yıl 1 aya kadar hapisle cezalandırılması istendi. İddianame gönderildiği Beykoz 3. Asliye Ceza Mahkemesi’nce kabul edildi. Özçivit’in yargılanmasına ilerleyen günlerde başlanacak.
Opera sanatçısı Soprano Özgül Tanyeri, 85 yaşında yaşamını yitirdi. Tanyeri, Zincirlikuyu Mezarlığı’nda toprağa verildi.
Opera santçısı Soprano Özgül Tanyeri (85), dün İstanbul’da yaşamını yitirdi. Tanyeri, Zincirlikuyu Mezarlığı’nda toprağa verildi. 1936’da Mersin’de doğan Özgül Tanyeri, Ankara Devlet Konservatuarı Yüksek Opera Bölümü’nü 1959 yılında bitirdi. Şan eğitimini Elvira De Hidalgo ve Maria Carena’dan aldı. 1960 yılında bir yıllık bursla gittiği İtalya’da, La Scala Operası’nın genç sesler için açtığı konkuru kazanarak Scala Operası’nın ünlü şefi Antonio Tonini ile çalışma olanağı buldu.
Tanyeri, 1967’de Bruno Operası’nda (Çekoslovakya) Madame Butterfly (Cio Cio San), 6 ay sonra yine aynı operada Il Trovatore (Leonora) ve La Boheme (Mimi) operalarını oynamıştır.
Tanyeri, “Seçilmiş 20 En İyi Çaykovsky Yorumcusu” sıfatıyla, dört yılda bir Moskova’da düzenlenen ve sanat dünyasına değerli yorumcular kazandıran 1978 Çaykovsky Konkuru’na “Onur Konuğu” olarak katıldı.
Türk Beşleri’nden Necil Kazım Akses, 1964 yılında bestelediği “Piyano ve Şan İçin Portreler 1” adlı eserini Özgül Tanyeri için yazmıştır. Ve ilk söylenişini Özgül Tanyeri 1964 yılında yapmıştır. Türk Operasının duayeni Aydın Gün, sanatına ve sesine büyük hayranlık duyduğu Özgül Tanyeri’ye her zaman tam destek vermiştir.
Özgül Tanyeri, birçok önemli devlet etkinliğine, Ankara Devlet Operası Sanatçısı olarak davet edilmiş ve katılmıştır. Tanyeri, sanat hayatının zirvesinde eğitime yönelmiş ve Ankara Devlet Konservatuarı’nda 6 yıl yüksek opera bölüm başkanlığı yapmıştır. 1986’da İstanbul Operası’na geçen Tanyeri, operanın şan pedagogu görevini emekli olana kadar sürdürmüştür.
Sosyal medya fenomeni Ece Ronay, bir süre önce klibinde oynayan Mehmet Ali Erbil’in kendisini taciz ettiğini iddia etti. Ünlü komedyen ise ” Bu kız beni reklam için kullanıyor. Ben kimseyi taciz etmedim. Z kuşağının tuzağına düştüm” dedi.
Sosyal medya hesabından Mehmet Ali Erbil ile yazışmalarını yayınlayan Ece Ronay, böyle isyan etti:
Merhaba arkadaşlar. Gün geçmiyor ki ülkemizde bir kadın daha tacize ve şiddete uğramasın. Şiddet diyorum çünkü psikolojik şiddet de şiddetin bir türevidir. Mehmet Ali Bey’i linçlemiştim, sonra bana mesaj atıp ağlayarak hastayım dediği için konuyu kapatıp özür dilemiştim. Klibimde oynamasını teklif ettim, kabul etti. Zaten çok değil, 5 saniye falan görünüyor klipte. Klip sonrası ahlaksızıklar her geçen gün level atlayarak büyüdü. Görmezden gelmeye çalıştım, yaşına ve bulunduğu konuma saygımdan sessiz kalmaya çalıştım. Ona da gördüğünüz üzere ilk günden itibaren düşündüğü gibi bir münasebetimiz olamayacağını kırmadan söyledim. Ama bugün bana durup dururken ağza alınmayacak derecede laflar söyleyip tehdit ettiği için bu paylaşımı yapmak zorundayım. Bu paylaşım belki kariyerime ve mesleğime zarar verecek, çünkü kendisi yıllardır bu piyasada olan bir insan. Ama ben susmayacağım çünkü kendimi kandırılmış ve değersiz hissediyorum. Ben düştüm, başkası bu tufaya düşmesin diye bu bir uyarı postudur. Ünlü de olsanız fenomen de olsanız tacizden kaçamıyorsunuz. Yazıklar olsun.
Ece Ronay’ın bu iddialarının ardından sessizliğini 2. Sayfa programına bozan Mehmet Ali Erbil suçlamalara böyle cevap verdi:
“Kız bana video çekerek ‘köpek’ diyor. Olay bundan ibaret. Konuyu yargıya taşıyorum. Mesajla ne tacizi olabilir. İfşa etmesi bile ayıp. Ben kendisine böyle mesajlar atmadım o benim asistanımla irtibat halinde, ben değilim. Beş kuruş para almadan onun klibinde oynadım. Ben ona ‘kardeşim’ diyordum. Dün akşam beni evine davet etti. Ben çocuk muyum ya kamuoyu beni biliyor. Benim sözüme mi inanacaklar yoksa bu kıza mı? Bu TikTok’ta göğüslerini açarak para topluyormuş. ‘Senin yanında uyumak istiyorum’ diye onu ben yazmadım. Benim telefonum asistanımın elinde. O da beni defalarca kez uyardı ‘Bu kızın beklentisi farklı’ diye. Artık mahkemede hesaplaşacağız. Kızım yaşındaki bir kadın bana ‘köpek’ diyor. Asıl tehdidi o yaptı. Kendi instagram’dan bana yazdı sonra klibini söyledi. Ben bu zamana kadar kimsenin klibinde oynamadım. Gençlere destek olmak için oynamıştım.”
Erbil daha sonra sosyal medya hesabından bu açıklamayı yaptı:
Şarkıcı Nicole Rona, Banu Alkan’ın Beyaz Orkide şarkısının nakarat kısmındaki sesin kendisine ait olduğunu ileri sürdü. Şarkının nakarat kısmında Banu Alkan’ın playback yaptığını iddia eden Rona sesini izin almadan kullandığını öne sürdüğü Alkan’a 75 bin TL’lik tazminat davası açtı.
Şarkıcı Nicole Rona avukatı İlyas Geyik aracılığıyla izin ve onayı alınmadan sesini kullandığını öne sürdüğü Banu Alkan’a Fikri ve Sınai Haklar Mahkemesi’ne tecavüzün refi ve tecavüzün meni davası açtı. Dava dilekçesinde, Rona’nın ses sanatçısı olduğu ve yaklaşık 9 yıl önce stüdyoda pilot okuma denilen yani deneme ses okuması yaptığı kaydedildi. Rona’nın bilgisi ve onayı dışında bu ses okumanın kaydedildiği ve Banu Alkan’ın bu ses okumayı onay almadan Beyaz Orkide adlı şarkısının nakarat kısmında kullandığı ileri sürüldü.
Banu Alkan’ın 4 yılı aşkın süredir şarkıyı kendi eseri olarak kullandığı ve maddi kazanç elde ettiği anlatılan dilekçede, Alkan’ın nakarat ve özel okuma kısmı Nicole Rona’ya ait olan sesi izinsiz kullanarak kendi sesiymiş gibi lanse ettiği ve playback yaptığı öne sürüldü. Nicole Rona’nın bu hususu öğrenince noter aracılığıyla Alkan’a ihtar gönderdiği ve savcılığa şikayette bulunduğu, buna ilişkin soruşturmanın ise halen devam ettiği belirtildi. Söz konusu soruşturma dosyasına gelen bilirkişi raporunda da nakarat kısmında müvekkilin sesinin kullanıldığının tespit edildiği iddia edildi. Banu Alkan’ın, Nicole Rona üzerinden haksız kazanç elde etmeye devam ettiği iddia edilen dilekçede, 25 bin TL maddi ve 50 bin TL manevi olmak üzere toplam 75 bin TL tazminat talep edildi.
Sosyal medya fenomeni Selin Ciğerci’nin aldırdığı tedbir kararını ihlal edince 3 gün zorlama hapsi cezasına çarptırılan eski manken Deniz Akkaya, Bakırköy Kadın Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’ndan bugün çıktı.
3 gün önce cezasını çekmek üzere Sarıyer İlçe Emniyet Müdürlüğü’ne teslim olan Deniz Akkaya Bakırköy Kadın Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’na konulmuştu. Saat 12.00’da cezaevinden çıkan Deniz Akkaya, “Buradan böyle dram hikayesi çıkarılacak bir durum yok. Topu topu 3 gün kaldım. Bu 3 gün bana hayatımda yaşayamacağım bir deneyim ve gözlem fırsatı verdi. Ben 3 gün bol bol kitap okudum. Doğan Cüceloğlu’nun kitaplarını okudum” dedi.
Akkaya, “Takma ismiyle Selin Ciğerci, gerçek ismi Okan olan bir şahıs pedofili suçuyla özellikle yargılanmak üzere mahkemesi başlayacak kişi ki bunlar hep takma isimler kullanıyorlar. Ben bu kişiye konuşurken Okan diyeceğim gerçek ismi Okan çünkü. Ben hapisteyken konuşamamam için bir tedbir kararı aldırmaya çalışmışlar. Mahkeme böyle saçma bir olayın mümkün olmadığını söyledikleri için mahkemeler bu konuşmamda hiç bir sakınca görmediklerini söylemişler. Pazartesi itibariyle bu kişinin Tarlabaşı’ndan Londra’ya uzanan ‘Cinderella’ hikayesinde, FETÖ ile ilişkileri olan herkesi şikayet ettikten sonra, naylon fatura işleri de var bunların, hepsini tek tek şikayet edeceğim” diye konuştu.
“Gayet paşalar gibi yattık çıktık” diyen Akkaya, “Dananın kuyruğu kopacak arkadaşlar. Zaten savcılıkta da bu FETÖ ilişkileri ile ilgili biz randevularımızı almıştık. Bunları konuşmamam için zaten tedbir aldırmış” şeklinde konuştu.
Ezgi Mola, korona virüse yakalandı. Sosyal medya hesabında yaptığı paylaşımda 7 kez test yaptırdığını söyleyen oyuncu, “Testlerimi yarısı negatif yarısı da pozitif çıktı. İki aşımı da yaptırdığım için en ufak semptom göstermeden geçiriyorum” dedi.
Ezgi Mola, temaslı olduğu için kendini karantinaya aldığını açıkladı. 7 kez test yaptırdığını söyleyen oyuncu, “Testlerimin yarısı negatif yarısı da pozitif çıktı. İki aşımı da yaptırdığım için en ufak semptom göstermeden geçiriyorum” dedi. pic.twitter.com/fsVsISxFQF
— ÇapaMag Magazine (@CapaMagMagazine) August 25, 2021
Masumlar Apartmanı dizisinde Safiye rolüne hayat veren Ezgi Mola, korona virüse yakalandı. Son durumunu sevenleriyle paylaşan ünlü oyuncu hastalığı hafif atlattığını söyledi.
Ezgi Mola, “Arkadaşlar, temasım olduğu için kendimi karantinaya aldım. 7 kez test oldum, testlerimin bazıları pozitif, bazıları ise negatif. Dolayısıyla bu risk durumu devam ettiği için de sürekli negatif çıkana kadar ben testlerime devam edeceğim. İki doz aşı olmamın etkisiyle en ufak bir semptom göstermiyorum. Ne bir ağrı ne bir ateş hiçbir semptom yok” ifadelerini kullandı.
“İyi ki iki aşımı da yaptırmışım” diyen oyuncu, “Ne yazık ki yoğun bakımda ünitesine bulunan hastalarının yüzde 90’ının aşısı yok. Lütfen siz de aşınızı yaptırın” sözleriyle aşı olma çağırısında bulundu. Sevenleri Ezgi Mola’ya iyi dileklerde bulunup destek oldu.
Tiyatro sanatçısı Genco Erkal hakkında sosyal medyadaki paylaşımları ile Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a hakaret ettiği iddiasıyla 1 yıl 2 aydan 4 yıl 8 aya kadar hapis istemiyle iddianame düzenlendi.
Genco Erkal hakkında, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımlar nedeniyle yapılan ihbar üzerine İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nca soruşturma başlatılmıştı. Erkal attığı 3 tweet nedeniyle 19 Nisan 2021’de Çağlayan’daki İstanbul Adalet Sarayı’na gelerek ifade verdi.
Başsavcılık, Erkal hakkında, ‘Cumhurbaşkanı’na hakaret’ suçundan 1 yıl 2 aydan 4 yıl 8 aya kadar hapis istemiyle iddianame düzenledi. İddianame, İstanbul Asliye Ceza Mahkemesi’ne gönderildi. Mahkeme, iddianamenin kabul ya da reddine ilişkin kararını önümüzdeki günlerde açıklayacak.