Etiket: mağdur

  • Heyelan mağdurları

    Heyelan mağdurları

    Artvin’in Borçka ilçesinde 22 Şubat 2023 günü etkili olan şiddetli yağışlar Gündoğdu mahallesinde heyelana neden oldu. Heyelan sonrası AFAD ekipleri, mahallede 7 binada hasar tespit ederek binalarda yaşanan 17 aileyi evlerinden geçici süreyle tahliye etti.

    11 gündür evlerine giremeyen yöre halkı, mahallerinde yaşanan heyelan sorununa kalıcı çözüm bulunmasını isterken, evlerinde meydana gelen hasarın sadece yağışlardan kaynaklı olmadığın ifade ederek belediyenin alt yapı ve su çalışmasından kaynaklı olduğunu dile getirdiler. Mahallede toplanan vatandaşlar kalıcı çözüm için yetkililerden yardım istediler.


    “Türkiye’de o ayki yağış miktarı onda biri Artvin bölgesine yağmış”

    Gündoğdu Mahallesi Muhtarı Musa Yıldırım, yaptığı açıklamada “Bölgemizde 10 gün önce yoğun bir kar yağışı oldu. Devamında hızlı bir şekilde kar eridi yağmurda yağınca belli kopmalar oldu . Bu kopmalar nedeniyle 7 ev 17 aileyi tahliye etmek zorunda kaldık. Bu tahliyeler geçici şuan konu AFAD’ın kontrolünde bizde onlara eşlik ediyoruz.

    Borçka genelinde alt yapı çalışması var. Mahallemiz de alt yapı çalışması yapıldı. Üst bölgede yeraltı sularının direne edilmesi sağlanamadı. Evler çok yakın olduğu için, derin kazılar yapılmadığı ve bu nedenle borular açıktan getirildi. Aldığımız bilgilerde o gün Türkiye’de o ayki yağış miktarı onda biri Artvin bölgesine yağmış” dedi.

    “Oturamazsınız dediler ama elimizde bir belge yok”

    Mahalle sakinlerinden Aynur Baltacı ise “Evimiz çatladı eşyayı boşalttık hiçbir muhatabımız yok. Burada oturamazsınız dediler ama elimizde bir belge yok. Eşyalarımızı nereye koyacağız. Onun bunun evinde kalıyoruz. Nereye kadar böyle devam edecek” diye konuşurken, mahalle sakinlerinden Erkan Navdar, “Yaklaşık 12 gün önce mahallemizde bir afet yaşadık. Kar yağışı ve yağmur yağışı kaynaklı heyelan yaşadık. Onun öncesinde Belediye tarafından alt yapı çalışması yapıldı.

    Belediyenin ana su borusu patlayınca oda eklenince böyle bir afet meydana geldi. Giderler kapalı olunca, suda baskı yapıyor tabi bu mahallede bulunan binalar zarar görmesine neden oldu. Vatandaş olarak dediğimiz, şuana kadar önlem alınmış değil. Oturulacak oturulmayacak mı her an gibi çalışma yapılmadı. Bütün şebeke borularının hiçbir şekilde kanalizasyona verilmediği, bu nedenle evi çatlayan var. Evinde oturamayan var” şeklinde konuştu.

    Konuyla ilgili bilgi veren Borçka Belediye Başkanı Ercan Orhan ise “İl AFAD Müdürlüğü gerekli tavsiyelerde bulunmuş ve bu doğrultuda ilçe kaymakamımızın da bilgisi dahilinde gerekli bilgilendirmeler yapılmış olup mahalle muhtarının da bilgisinde Karadeniz Teknik Üniversitesi’nden hocalar çağrılmıştır. Önümüzdeki hafta içerisinde onların da gelmesi ile projelendirmeler yapılarak önlemler alınacağına dair ilçe kaymakamlığı belediyemiz muhtarlık ve AFAD gerekli mutabakat sağlanmış, bu doğrultuda çalışmaların havaların düzelmesi ile başlayacağına karar verilmiştir” ifadelerini kullandı.

  • Estetik mağdurlarına yargıtaydan müjde

    Estetik mağdurlarına yargıtaydan müjde

    İçtihat Bülteni’nden edinilen bilgiye göre, davacı vekili aracılığıyla “davacı N.D.’nin 2012 tarihinde burun estetiği ameliyatı için davalı hastaneye başvurduğunu, burada diğer davalı doktor ile tanıştığını, davalının davacıya, burun ameliyatının yanı sıra aynı zamanda yüzünü gerdirmek ve karnını da yağ alma ameliyatı yapılması konusunda ikna ettiğini, davacının yüz germe, burun ameliyatı ve yağ alma operasyonlarının aynı anda yapılarak taburcu edildiğini, yüz germe ameliyatı neticesinde sağ ve sol yüzü arasında orantısızlık oluştuğunu, sağ göz kapağının her zaman diğerine oranla ve normale göre çok daha açık bir görünüme kavuştuğunu, sağ gözünde sürekli olarak ve ciddi oranda yaşarma meydana geldiğini, karnından yağ alma operasyonları sonucunda da davacının karnının son derece şekilsiz bir görünüme dönüştüğünü, yamukluk ve tümsekler meydana geldiğini, ameliyattan sonra 7-8 ay boyunca ameliyat yerinde iltihap ve kanama meydana geldiğini, bu durumun davalı doktorun başarısız ve özensiz ameliyatı sonucu oluştuğunu, davacının bedeninde kalıcı olarak hasar oluştuğundan güç kaybı meydana geldiğini ve yaklaşık 1 yıl boyunca çalışamadığını iddia ederek 10.000 TL maddi tazminat ile 50.000 TL manevi tazminatın ameliyat tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini” talep etti.

    Davalı hastane vekili cevap dilekçesinde; “davacının iddialarının bilimsellikten uzak olup kusur ve hukuka aykırılık içeren bir eylem söz konusu olmadığını, müvekkili hastanenin üzerine düşen her türlü sorumluluğu yerine getirdiğini, tazminat şartlarının oluşmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini” talep etti.
    Davalı doktor vekili cevap dilekçesinde; “davacının ameliyatlarının tıbbi usullere uygun olarak ve titizlikle yapıldığını, davacının kontrol muayenesine gelmediğini, hastanın operasyon sonrası bakım kusuru sebebi ile oluşan sonuçlara müdahaleye engel olduğunu, olayda tıbbi uygulama hatası bulunmadığını, tazminat şartlarının oluşmadığını, müvekkilinin hatası olup olmadığı konusunda uzman bilirkişi incelemesi yapılması gerektiğini iddia ederek davanın reddine karar verilmesini” talep etti. Mahkeme 11.02.2016 tarihli karar ile davayı reddetti ve kararı davacı vekili temyiz etti.

    Yargıtay (Kapatılan) 15. Hukuk Dairesi eksik araştırma sebebiyle kararı bozdu

    Yargıtay (Kapatılan) 15. Hukuk Dairesinin 14.01.2019 tarih ve 2018/5312 Esas, 2019/139 Karar sayılı ilamında belirtilen “davacı tarafın gerek burun gerekse yüz germe ve yağ dokusu alınması ile ilgili isteminin davalı doktor tarafından daha güzel bir görünüme kavuşturulacağı yönünde bir garanti verilmesi niteliğinde olduğu gözetildiğinde, hekimin eyleminin tıp kurallarına uygun olduğu yönündeki görüş yeterli olmayıp, ayrıca davacının isteklerinin karşılanıp karşılanmadığı, ayıplı olduğu iddia edilen yüz germe ve karından yağ dokusu alma ile ilgili olarak; hekimin görevini yerine getirip getirmediği ya da komplikasyon olup olmadığı ve komplikasyon konusunda aydınlatma görevinin yerine getirilip getirilmediği ve komplikasyon yönetiminin doğru yapılıp yapılmadığı hususları değerlendirilmek üzere, aralarında akademik kariyere sahip üniversitelerden seçilecek Estetik Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahisi konusunda uzman 3 kişilik bilirkişi kurulu oluşturulmak suretiyle gerektiğinde muayene edilmek suretiyle, dosyadaki belge ve bilgiler incelenerek alınacak rapora yapılacak itirazlar da dikkate alınıp hekim ve istihdam eden sıfatıyla davalı hastane işleticisinin sorumluluğu tespit edilip, hasıl olacak sonuca uygun bir karar verilmeli” gerekçesiyle mahkeme kararını bozdu. Bozmaya uyularak yapılan yargılama neticesinde; bozma ilamında belirtilen kriterlerde bir bilirkişi heyeti oluşturulmuş olup, rapor çerçevesinde ret kararı verildi. Kararı, davacı vekili temyiz etti.

    “Ameliyat sonrası ortaya çıkan komplikasyon ve görüntü bozukluğuna sebebiyet verilmesi de hekim için kusurlu bir davranıştır”

    Yargıtay 6. Hukuk Dairesi, Avrupa Biyotıp Sözleşmesi’ne atıfta bulunarak “her ne kadar hekime kusur izafe edilemeyeceği belirtilmiş ise de, mahkemeye sunulan belgelerde sadece yüz gerdirme operasyonu ile ilgili kabul formunun bulunduğu, karın yağ aldırma ameliyatı ile ilgili kabul kaydına rastlanmamış olup, hastanın kendisine yapılacak tıbbi müdahale ve neticesinde karşılaşabileceği komplikasyonlar hakkında bilgilendirilmesi zorunluluktur. Nitekim hükme esas alınan 03/03/2020 tarihli bilirkişi raporunda da; dosya ve eklerinde anlaşılacağı üzere ameliyat sonrası takiplerde, karında seroma ve göz kapaklarında açılmaya bağlı asimetriler meydana geldiğinin anlaşıldığı, her iki durum da ameliyat sonrasında görülebilecek istenmeyen durumlar olarak kabul edilse de; karın yağ aldırma ve yüz germe ameliyatları yapılması konusunda uzman olan hekimdir ve aydınlatma görevi vardır.

    Davacıda ameliyat sonrası ortaya çıkan komplikasyon ve görüntü bozukluğuna sebebiyet verilmesi de kusurlu bir davranış olup, hekime izafe edilebilecek bir kusur olarak değerlendirilmelidir. Yine yukarıda belirtilen ilkeler gereğince davalı yüklenicinin sonuç taahhüdünü tam ve gereği gibi yerine getirmediği anlaşılmaktadır. Bu durumda mahkemece davacının maddi ve manevi tazminat talebinin yukarıda açıklanan kriterler esas alınarak değerlendirmesi ve karar verilmesi gerekmektedir. Belirtilen nedenlerle; eksik inceleme ve yanlış değerlendirme sonucu verilen karar doğru olmamış, bozulması uygun bulunmuştur.” şeklinde bozma kararı vererek estetik ameliyatı mağdurlarını sevindiren emsal bir karara imza attı.

  • İş arayan deprem mağdurları firmalarla buluştu

    İş arayan deprem mağdurları firmalarla buluştu

    Erzurum’daki firma sahipleri ile iş arayan deprem mağduru vatandaşların buluştuğu program, Milli Eğitim Bakanlığı Erzurum Hizmet İçi Eğitim Enstitüsü’nün ev sahipliğinde yapıldı. ETSO ve İŞKUR’un ortak çalışmasıyla düzenlenen programa, Erzurum’da farklı sektörlerde faaliyet gösteren 30’un üzerinde firma katılım sağladı. Programın başlangıcında konuşan İŞKUR İl Müdürü Abdulkadir Mutlu, deprem sonrası Erzurum’a gelen deprem mağduru vatandaşların kuruma iş talebinde bulunmaları üzerine, Erzurum Ticaret ve Sanayi Odası ve il genelindeki firmalarla iş birliği yaparak böyle bir program düzenlediklerini söyledi. Mutlu, “İş arayan vatandaşlarımızla firmalarımızın yapacakları ikili görüşmelerden olumlu neticeler alınacağına ve karşılıklı fayda sağlanacağına inanıyoruz” dedi.
    Özakalın; “Yaralarımızı hep birlikte saralım”

    Programda daha sonra konuşan ETSO Yönetim Kurulu Başkanı Saim Özakalın da, depremde mağdur olan vatandaşların mağduriyetlerini bir nebze olsun giderme anlamında İŞKUR’la işbirliği içinde samimi bir çabanın içerisine girdiklerini belirterek, düzenlenen programa katkı sağlayan firma sahipleri ve yetkililerine teşekkür etti. Türkiye’nin 6 Şubat gecesi büyük bir felaketle sarsıldığını ve milletin tarifi mümkün olmayan bir acı yaşadığını ifade eden Başkan Özakalın, “Bizler hepimiz, herhangi bir felaket olduğunda oraya uzak durmaya çalışan değil tam aksine en kısa sürede o felaket bölgesine ulaşmaya, oradaki insanların elini tutup, yaralarını sarmaya, acılarını paylaşmaya can atan asil bir milletin fertleriyiz. Bu depremde de 7’den 70’e toplumun her ferdi depremden etkilenen insanlarımızın selameti adına, onların ihtiyaçlarını gidermek için her türlü imkanını kullanmaya özen gösterdi. Artık hep birlikte yaralarımızı sarma vakti Devletimiz, milletimiz tek yürek olup bu felaketin izlerini mümkün olduğunca silmek adına elimizden geleni yapmaya çaba göstereceğiz. Bugünkü programımızda da vasıflı veya vasıfsız eleman ihtiyacı olan firmalarımız deprem mağduru vatandaşlarımızla buluşuyor. İnşallah hem firmalarımız hem de sizler bu görüşmelerden memnun ayrılırsınız” diye konuştu. Başkan Özakalın, ildeki işletmelerde depremzede vatandaşların istihdamına yönelik programların iş arayanların durumu ve firmaların talepleri doğrultusunda önümüzdeki günlerde devam edebileceğini dile getirdi.

    Programda, Erzurum Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Zafer Aynalı da, Erzurum Valiliği, Büyükşehir Belediyesi, diğer belediyeler ve ildeki kamu kurumlarının deprem bölgesindeki çalışmalarının devam ettiğini kaydederek, Büyükşehir Belediyesi olarak Erzurum’a gelen depremzede vatandaşların her türlü ihtiyacıyla yakından ilgilendiklerini söyledi.
    Programda daha sonra firma sahipleri ile iş arayan yaklaşık 250 deprem mağduru vatandaş ikili görüşmeler gerçekleştirdi. Programda İŞKUR yetkileri firmaların ihtiyaç duyduğu meslekler ve firma isimlerinin yer aldığı listeleri iş arayan deprem mağduru vatandaşlara dağıtarak görüşmelerin daha organize bir şekilde gerçekleşmesini sağladı.
    ETSO Yönetim Kurulu Başkanı Saim Özakalın da görüşmelerde vatandaşların taleplerini dinledi ve firmaların sahiplerini arayarak depremzede vatandaşların istihdamına yardımcı olmaya davet etti.