Etiket: mahmut özer

  • “Dersler Cepte” mobil uygulaması yayında

    “Dersler Cepte” mobil uygulaması yayında

    Millî Eğitim Bakanı Mahmut Özer; 9, 10, 11 ve 12. sınıf öğrencilerinin 2022- 2023 eğitim öğretim yılı I. dönemi derslerinde öğrendikleri konuları pekiştirmeleri, varsa öğrenme kayıpları ve eksiklerini gidermeleri amacıyla “Dersler Cepte” adlı mobil uygulama geliştirildiğini bildirdi.

    Lise öğrencilerinin dijital öğrenmeye yatkınlığı ve kullanım alışkanlıkları göz önünde bulundurularak “Dersler Cepte” adlı mobil uygulama hazırlandığını dile getiren Millî Eğitim Bakanı Mahmut Özer; 9, 10, 11 ve 12. sınıf öğrencilerine yönelik hizmete sunulan mobil uygulamayla öğretim tekniklerinin dijital ortama taşındığını kaydetti.

    “Başta depremden etkilenen öğrencilerimiz olmak üzere tüm öğrencilerimizin yanında olmayı sürdürerek onları her koşulda desteklemeye devam edeceğiz çünkü her türlü zorluğu aşmanın anahtarı eğitimdir.” diyen Bakan Özer, lise öğrencilerinin 2022-2023 eğitim öğretim yılı I. dönem derslerinde öğrendikleri konuları pekiştirmeleri, varsa öğrenme kayıpları ya da eksiklerini gidermeleri amacıyla hazırlanan uygulamanın Google Play Store ve AppStore’da ücretsiz sunulduğunu belirtti.

     

    Özer, “Konu özetleri, ders anlatım videoları ve soru örneklerinin yer aldığı mobil uygulama, hem çevrim içi hem de çevrim dışı olarak kullanılabilecek şekilde tasarlanarak web ortamında da çalışabilir hâle getirildi.” ifadesini kullandı.

    Özer, şu bilgileri paylaştı: Türk dili ve edebiyatı, tarih, coğrafya, felsefe, matematik, fizik, kimya, biyoloji ve İngilizce derslerinin 2022-2023 eğitim öğretim yılı I. döneminin ünite, konu ve kazanımlarını kapsayan uygulamada, konu özetleri ve her konu özeti sonrası çoktan seçmeli sorular hazırlandı. İçerikler, konu bazlı ve pdf şeklinde formatlanarak her sınıf seviyesinde “Kritik Bilgi, Biliyor musunuz, Sıra Sende, Kavram Yanılgısı, Ödev” gibi küçük notlarla zenginleştirildi. “Dersler Cepte” mobil uygulaması, “konu özetleri, ders anlatım videoları, çoktan seçmeli sorular” ve “çözdüğüm sorular” olmak üzere dört bölümden meydana getirildi. Uygulama, sınıflar bazında 9. sınıflarda 117 konu, 136 video ve 585 soru; 10. sınıflarda 103 konu, 165 video ve 515 soru; 11. sınıflarda 134 konu, 198 video ve 670 soru ve 12. sınıflarda 103 konu, 150 video ve 520 soru olmak üzere toplam 457 konu, 649 video ve 2290 soru ile oluşturuldu.

    Lisedeki gençlerimizin derslerde öğrendiklerini pekiştirmeleri, konu eksiklerini gidermeleri amacıyla “Dersler Cepte” adında bir mobil uygulama geliştirdik. Öğrencilerimizi çok yönlü desteklemeye devam edeceğiz.

    Öte yandan Bakan Özer: “242 bin 904 öğrencimizin nakil işlemini gerçekleştirdik”

    Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, “Bugün itibarıyla 10 ilimizden 242 bin 904 öğrencimizin istedikleri illere nakil işlemini gerçekleştirdik.” dedi.

     

  • Bakan Özer, konteyner kenti ziyaret etti

    Bakan Özer, konteyner kenti ziyaret etti

    Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer ile AK Parti MKYK Üyesi ve Malatya Milletvekili Öznur Çalık, Malatya’nın Doğanşehir ilçesini ziyaret ederek konteyner kentte depremzedelerle bir araya geldi. Bakan Özer ile Milletvekili Çalık, konteynerlere yerleştirilen ailelerle sohbet etti, depremzedelerin geçici yeni yaşam alanlarını inceledi, öğrenciler için kurulan kurs merkezlerinde incelemelerde bulundu.


    Deprem sonrası yürütülen çalışmalarla ilgili incelemelerde bulunan Bakan Özer ile Milletvekili Öznur Çalık’a, Sivas Valisi Yılmaz Şimşek, Sivas Belediye Başkanı Hilmi Bilgin, AK Parti Doğanşehir İlçe Başkanı Murat Kavuncuoğlu da eşlik etti.

  • Türk Eğitim-Sen Bakan Özer’e önerilerini sundu

    Türk Eğitim-Sen Bakan Özer’e önerilerini sundu

    Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı Talip Geylan, Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer’in düzenlediği toplantıya katılarak, sahadan aldıkları tespitler doğrultusunda deprem bölgesinde yapılacaklara dair görüş ve önerilerini dile getirdi.
    Genel Başkan Geylan, Türk Eğitim-Sen’in önerilerini şu şekilde sıraladı:
    “Fiziki kayıplarının yanı sıra ciddi psikolojik bir yıkım yaşamış olan bu öğretmenlerimizin sağlıklı ve verimli eğitim hizmeti vermesi mümkün görünmemektedir. Dolayısıyla bölgedeki öğretmenlerimizden dileyenlerin öğretim yılı sonuna kadar başka illere görevlendirilmesi uygun olacaktır. Deprem bölgesinde görev yapan ve eş durumundan dolayı tayin isteyen öğretmenlerimize süre şartı aranmaksızın nakil hakkı verilmelidir. Öğretmenlerin ve diğer eğitim çalışanlarının barınma sorunu temel problemdir. Dolayısıyla, kurulacak konteyner şehirlerde öğretmenlere öncelik verilmesi, okullarımızın açılabilmesi için ön koşul olarak değerlendirilmelidir. Okulların Adana, Kilis ve Şanlıurfa’da 1 Mart’ta açılacağı duyurusu gözden geçirilmelidir. Çünkü 6,4’lük son depremle birlikte yeni koşullar oluşmuştur. Mülki amirlerin, bölgedeki okul yöneticilerini ve öğretmenleri zoraki görevlendirmeleri doğru değildir. Yakınlarını kaybetmiş, şehir dışına zorunlu göç etmiş, enkaz altında kalan yakınları ve varlıkları için uğraş veren meslektaşlarımızın görevlendirmelerinde gönüllülük esas alınmalıdır. Yeni öğretmen ataması süreci bir an önce başlatılmalıdır. Türk Eğitim-Sen’in yıllardır dile getirdiği zorunlu hizmet tazminatı benzeri bir uygulama, depremin oluşturduğu yeni zor koşullarda görev yapan öğretmenlere yönelik olarak bir an önce hayata geçirilmelidir. Bu tedbir, hem her şeye rağmen bölgede kalan hem de bölgeyi tercih edecek öğretmenlerimizi teşvik edecektir. Deprem bölgesinde dershane ve özel kurs imkanından yoksun kalan 8. ve 12. sınıf öğrencileri için sınava hazırlık kursları düzenlenmelidir”

  • “Tüm hastanelerde hastane sınıfları açacağız”

    “Tüm hastanelerde hastane sınıfları açacağız”

    Depremden etkilenen okulların son durumuna ilişkin Malatya’da basın toplantısı düzenleyen Özer, depremden etkilenen 10 ilde, tüm hastanelerde 1 Mart tarihine kadar hastane sınıfları açılacağını duyurdu. Bakan Özer, “Bu hastane sınıflarında sadece tedavilerini hastanelerde gören öğrencilerimiz eğitim almayacak ayrıca fedakar bir şekilde çalışan sağlık emekçilerimizin çocukları da bu sınıflardan yararlanabilecek. 1 Mart itibariyle LGS’ye girecek 8. Sınıf öğrencilerimiz ve YKS’ye girecek 12. Sınıf öğrencilerimiz için de destekleme kursları açacağız. 2. Ve 3. Kategoride olan, eğitim öğretimi ertelediğimiz illerde de 8 ve 12. Sınıfları desteklemek için 1 Mart tarihi itibariyle destekleme kursları alarak bu öğrencilerimizi destekleyeceğiz. Bakanlık olarak 8 ve 12. Sınıfın 10 ildeki tüm öğrencilerimiz için tüm ders kitaplarını ve yardımcı kaynakları tekrar bastırdık” dedi.

    11 milyon 820 bin 918 kitap ve yardımcı kaynağın 1 Mart itibariyle tüm öğrencilere ulaştırılacağının altını çizen Bakan Özer, “Diğer sınıflar için ise özellikle bu 2 ve 3. Kategoride olan illerimiz için tüm kitapları tekrar basmaya başladık. İnşallah onlar da bittiği zaman tüm öğrencilerimize ulaştıracağız. Depremzede öğrencilerimizin tüm kırtasiye malzemelerini bakanlık olarak biz karşılayacağız. Öğrencilerimiz rahat olsunlar. Tüm öğrencilerimize ulaştıracağız. 2 ve 3. Kategorideki illerimizde her ne kadar eğitim öğretimi ertelesek de özellikle çadır ve konteyner kentlerde merkezlerde ana sınıfı ilkokul ve ortaokul için çadır sınıflar oluşturacağız. Örneğini dün Gaziantep İslahiye’de gördük. Bu örneği tüm illerimizde yaygınlaştıracağız” diye konuştu.

    Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer, sözlerini şöyle tamamladı:

    “Depremin başlangıcından itibaren çadır merkezleri ve toplanma yerlerinde öğrencilerimiz için psikososyal destek çadırları oluşturduk. Bu çadırların sayısı 377’ye ulaştı. Bu çadırlarımızda okul öncesi öğretmenlerimiz, rehber öğretmenlerimiz ve psikolojik danışmanlarımız çocuklarımızı normalleştirmek, oyun ve etkinliklerle sürekli desteklemek için çalışmalarını yapıyorlar. Bu kapsamı her geçen gün daha fazla arttıracağız. Farklı seçenek ve destek mekanizmalarıyla ve her şart altında eğitimi devam ettirmek için bakanlık olarak her türlü imkanımızı kullanacağız. Burada önemli olan şey güvenlikli bir şekilde süreci yönetebilmek. Sağlam raporu olmayan hiçbir binada eğitim ve öğretimi başlatmayacağız. Süreci her geçen gün yeni gelişmelerle birlikte kamuoyuyla paylaşacağız. Bakanlığımız 6 Şubat tarihinde deprem olduktan sonra tüm imkanlarıyla sahada.”

  • Milli Eğitim Bakanı Özer duyurdu

    Milli Eğitim Bakanı Özer duyurdu

    10 ilde Cumhuriyet tarihinin en büyük depreminin yaşandığını belirten, Bakan Özer, “2. dönemde tüm kademelerde devam şartı aranmayacak. Tüm öğrenciler istedikleri taktirde çevre illerdeki okullara nakilleri yapılacak.” açıklamasında bulundu.

    Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, “Depremden etkilenen 10 ilimizdeki okullarda eğitim görmekte olan öğrencilerimizin istediği illerdeki okullara nakillerini yapacağız. Öğrenci, öğretmen ve velilerimizin bu zorlu süreçte her zaman yanlarında olmayı sürdüreceğiz” ifadelerini kullandı.

  • Çırak ve kalfa sayısı arttı

    Çırak ve kalfa sayısı arttı

    Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer, MÜSİAD İnegöl Şubesinin genel kuruluna katıldı. Açılış konuşmalarının ardından kürsüye çıkan Bakan Özer, “Bugün bir meslek lisemizi gezdik. Mesleki eğitimin geldiği noktayı görmekten büyük mutluluk duyduk. En iyi iş dünyası bilir. Mesleki eğitimin 28 Şubat’ta kat sayı uygulaması ile tarumar edilmesinin bedelini bu ülkenin nasıl ödediğini bilirsiniz. İşte kat sayı uygulaması 2012 yılında kaldırıldıktan sonra tüm bakanlar, bürokratlar mesleki eğitimi güçlendirmek için çok ciddi çabalar sarf ettiler. Gelinen noktada artık meslek liseleri üretim yapan, Ar-Ge çalışmaları yaparak yurt dışına ihracat yapan bir konuma geldi. Özellikle mesleki eğitim merkezlerinde çıraklık, kalfalık ve ustalık eğitimlerinin yapıldığı yerlerde 2021 yılının sonunda çok önemli bir değişiklik yaptık. 3308 sayılı Kanun’da değişiklik yaptık. İşveren ve çalışanları için çok cazip bir mekanizma ürettik. Özellikle küçük ve orta ölçekli işletmeler için çok kritik olan o çırak, kalfa ve usta ihtiyacını gidermek için bu çalışma yapıldı. Bu değişikliği yapmadan önce Türkiye’deki çırak, kalfa sayısı 159 bindi. Hedef olarak 1 milyon çırak, kalfa koyduk. 2022 yılı sonunda 1 milyon 250 bin çırak, kalfa sayısına ulaştık” dedi.

    “Sizlerle el birliği yaparak iş gücünü piyasasının ihtiyaç duyduğu insan kaynağını hızlı bir şekilde yetiştireceğiz”

    Bakan Özer, sözlerini şöyle tamamladı:
    “Milli Eğitim Bakanlığı olarak mesleki eğitimi çok daha güçlendirerek sizlerle el birliği yaparak iş gücünü piyasasının ihtiyaç duyduğu insan kaynağını hızlı bir şekilde yetiştireceğiz. Biraz önce Genel Başkanımla konuşurken, aslında bir fikir ortaya çıktı. Şubat ayında şube başkanları ile bir toplantı olacak ve orada her MÜSİAD başkanına bir meslek lisesini hami olarak vereceğiz. Dolayısıyla 81 meslek lisesini 81 MÜSİAD başkanına emanet edeceğiz. Böylece bizim de meslek eğitimde en önemli paydaşımız olan MÜSİAD’la meslek eğitim alanında da çok önemli bir iş birliği başlatmış olacağız.”

  • Milli Eğitim Bakanı Özer Bursa’da

    Milli Eğitim Bakanı Özer Bursa’da

    Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer, meslek liselerinin yurt dışına ihracat yaptığını belirterek “Artık Türkiye’de mesleki eğitim sorunu büyük oranda çözüldü. İnşallah 2023 yılında da tüm paydaşlarımızla birlikte çok daha farklı açılımlarla, mesleki eğitimi desteklemeye devam edeceğiz.” dedi.

    Bursa’nın İnegöl ilçesindeki Hacı Sevim Yıldız Mobilya ve İç Mekan Tasarımı Teknolojisi Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’ni ziyaret eden Bakan Özer, atölyeleri gezdi. Atölyelerde imal edilen ürünlerle alakalı okul müdürü ve öğretmenlerden bilgi alan Özer, öğrencilerle sohbet etti.

    Mahmut Özer, ziyaretin ardından yaptığı konuşmada mesleki eğitim modelinin tüm ülkede yaparak, uygulayarak, üreterek yaygınlaştığını söyledi.

    İnegöl ilçesindeki mobilyacılık üzerine çok deneyimli olan bir okulun laboratuvarlarını gezdiğini ifade eden Bakan Özer, “Sanayideki üretimle ilgili kullanılan tüm cihazların burada, eğitim aşamasında kullanıldığını görüyoruz. Yani öğrencilerimiz artık iş gücü piyasasına gittikleri zaman, mezun oldukları zaman karşılaşacakları tüm enstrümanları, tüm cihazları eğitim aşamalarında görerek o becerileri kazanarak eğitim alıyorlar ve ülkemizin kalkınmasında en kritik olan nitelikli insan kaynağı ihtiyacını karşılamada çok önemli boşluğu dolduruyorlar. O katsayı uygulamasından sonra ciddi travma yaşayan mesleki eğitim artık çok güçlü bir şekilde ayakları üzerinde durarak ülkemizin moralini yükselterek geleceğe bakışını değiştiriyor.” diye konuştu.

    Özer, mesleki eğitimdeki döner sermaye kapsamında 2022 yılı için 1,5 milyar liralık üretim hedefi koyduklarını hatırlatarak şöyle konuştu:

    “2022 yılında 2 milyarlık üretime ulaştık ve bu üretimin yaklaşık 100 milyonunu öğrencilerimize 200 milyonunu öğretmenlerimize üretime katkı payı olarak dağıttık. Meslek liseleri artık Ar-Ge çalışmaları yaparak patent, faydalı model, marka tasarım tescilleri alıp bunları ticarileştirmeyle uğraşıyor. Meslek liseleri artık yurt dışına ihracat yapıyor. Artık Türkiye’de mesleki eğitim sorunu büyük oranda çözüldü. İnşallah 2023 yılında da tüm paydaşlarımızla birlikte çok daha farklı açılımlarla, mesleki eğitimi desteklemeye devam edeceğiz. Ben Bursa’daki bu süreçleri başarılı bir şekilde yürüten Sayın Vali’mize çok teşekkür ediyorum. Büyükşehir Belediye Başkanımız Bursa’daki mesleki eğitimdeki en önemli paylaşımımız. Gerçekten mesleki eğitimi tercih etmeleri için çok ciddi burs projeleri yürürlüğe soktu. MÜSİAD Genel Başkanı’mız burada. Mesleki eğitimdeki en önemli paydaşlarımızdan bir tanesi. Kendilerinden çok teşekkür ediyorum. İnşallah hep birlikte el ele vererek çok daha güçlü bir mesleki eğitim sistemini inşa edeceğiz.”

    Bakan Özer’e, Vali Yakup Canbolat, Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş, MÜSİAD Genel Başkanı Mahmut Asmalı, AK Parti Bursa Milletvekili Vildan Yılmaz Gürel, İl Milli Eğitim Müdürü Serkan Gür ile ilçe milli eğitim müdürleri, şube müdürleri eşlik etti.

  • “Nitelikli eğitim için çalışıyoruz”

    “Nitelikli eğitim için çalışıyoruz”

    Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer, Milli Eğitim Bakanlığı ile TÜBİTAK iş birliğinde düzenlenen “Lise Öğrencileri Ulusal Öğrenci Kongresi ve Poster Sunumu Yarışması Türkiye Finalleri”ne katıldı. ATO Congresium Kongre ve Sergi Merkezi’nde gerçekleştirilen programda konuşan Özer, 2000’li yılların başında 5 yaştaki okullaşma oranlarının yüzde 11, ortaöğretimde yüzde 44 olduğunu hatırlattı.
    Son 20 yılda eğitim alanında seferberlik gerçekleştirildiğini ifade eden Özer, bu seferberlik sayesinde 5 yaştaki okullaşma oranlarının yüzde 99’a çıktığını belirterek, “İlkokul yüzde 99,63, ortaokul yüzde 99,44, ortaöğretim ise yüzde 44’ten yüzde 95’e çıktı” diye konuştu. Özer, bu dönemde ilk kez Türkiye’de ekonomik gelirlere ve cinsiyete bakılmaksızın çocukların eğitimde okullaşma imkanına kavuşturulduğunu vurguladı.

    “Sizlerin nitelikli eğitim alabilmeniz için gece gündüz demeden çalışıyoruz”

    Milli Eğitim Bakanlığının öğrencilerin nitelikli eğitim alabilmeleri için gece gündüz çalıştığının altını çizen Özer, bölgesel farklılıklar ve okul türü farklılıkları olmadan öğrencilerin en nitelikli eğitime erişmeleri için çaba sarf ettiklerini kaydederek, şöyle konuştu:
    “Milli Eğitim Bakanlığı olarak BİLSEM’lere (bilim sanat merkezleri) erişimleri kolaylaştırmak için 185 BİLSEM sayımızı, 2022 yılında 379’a çıkardık. İstediğimiz, tüm öğrencilerimizin kolay bir şekilde BİLSEM’lere erişimini sağlayabilmek. 2023 yılında size sürprizimiz var. Tüm ilçelerimize BİLSEM kuracağız. Böylece öğrencilerimizin otuz kilometre, elli kilometre, yüz kilometre uzaktaki BİLSEM’e değil, bulunduğu ilçedeki BİLSEM’e erişebilmesini sağlayacaksınız.”

    “8 bin 300 patent, faydalı model, marka ve tasarımın tescilini almış bulunuyoruz”

    Ülkelerin kalkınmasındaki en önemli bileşenin patent, faydalı model, marka ve tasarımla ilgili fikri mülkiyet kültürünün tüm eğitim kurumlarında yaygınlaşmasını sağlamak olduğun da altını çizen Bakan Özer, şunları kaydetti:Son 10 yılda fikri mülkiyet bağlamında Milli Eğitim Bakanlığının tescilini almış olduğu ürün sayısı yıllık 2,9; yani yüzde 3’tür. Çok ciddi bir eğitim seferberliği gerçekleştirdik ve 2022 yılında 7 bin 500 ürünün tescili için çaba sarf ettik. 2022 yılının sonunda 8 bin 300 patent, faydalı model, marka ve tasarımın tescilini almış bulunuyoruz. Bunların 162’sini de ticarileştirebildik. Yani Milli Eğitim Bakanlığı bir taraftan eğitimin niteliğini artırırken, diğer taraftan inovatif girişim kapasitesini artıracak şekilde de okullarımızı desteklemeye devam ediyor.”

    Etkinliğin her ay yapılmasını öneren Özer, “İnşallah her ay 81 ilden lise öğrencilerimizi Ankara’ya getirelim. Kültürel, sanatsal etkinliklerle buluşturalım. Aynı zamanda tematik bir konuda da bir çalıştay yapalım” ifadelerini kullandı.

    Programa AK Parti Konya Milletvekili Orhan Erdem, TÜBİTAK Başkanı Hasan Mandal, Milli Eğitim Bakanlığı Ortaöğretim Genel Müdürü Halil İbrahim Topçu, yarışmacı öğrenciler ile öğretmenleri ve davetliler de katıldı.

    Program sonunda Bakan Özer ve katılımcılar, kurdele keserek günün anısına hatıra fotoğrafı çektirdi.
    Yarışmaya katılan öğrencilerin projelerini sergileyeceği program 4 gün boyunca devam edecek olup, 29 Aralık’taki ödül töreniyle son bulacak.

    Poster sunumu yarışması

    Matematik ile çevre ve iklim değişikliği olmak üzere iki alanda yapılan yarışma ile ayrıca bilimsel gelişmelerin paylaşılacağı platformlar oluşturulacak. Öğrenciler, yarışma çerçevesinde bilim adamları, akademisyenler ve yeni teknolojilerin araştırma alanlarına yönelik çalışmalar yapan sektör temsilcileri ile bir araya getirilecek.

  • “Okullaşma oranları yüzde 55.8 arttı”

    “Okullaşma oranları yüzde 55.8 arttı”

    OECD ve Milli Eğitim Bakanlığı iş birliğiyle, Türkiye’nin mesleki eğitim alanında gerçekleştirdiği reformu ele almak için düzenlenen zirvenin ana başlığı, “Geleceğe Hazır Bir Mesleki Eğitim ve Öğretim Sistemi İnşa Etmek” oldu. Zirveye OECD ülkelerinin yanı sıra OECD’ye üye olmayan birçok ülkenin de katılımıyla gerçekleştirildi. Konferansın açılışında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın da video mesajı katılımcılar işe paylaşıldı.
    Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer, OECD Mesleki Eğitim Zirvesi’nde önemli açıklamalarda bulundu.

    “Eğitim alanında son 20 yılda gerçekleşen çarpıcı dönüşüme hep birlikte şahitlik ediyoruz”

    Eğitim alanında son 20 yılda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın önderliğinde oldukça önemli yatırımlar yapıldığını ve eğitimde ülke olarak kitlesel bir dönüşüm yaşandığını belirten Bakan Özer, “OECD ülkeleri daha 1950’li yıllarda ikinci Dünya Savaşı’ndan sonra eğitimin tüm kademelerinde okullaşma oranlarının yüzde 90’ların üzerine taşıdılar. Maalesef Türkiye 2000’li yıllara kadar bu süreci çok başarılı bir şekilde yönetemedi. 2000’li yıllarda ilkokul hariç eğitimin tüm kademelerinde okullaşma oranları yüzde 50’nin altındaydı. Ama son 20 yılda bu cumhuriyetin ilk yüzyılını tamamlamada en önemli enstrüman olan eğitimin bu eksikliğini gidermede sayın cumhurbaşkanımızın liderliğinde devasa yatırım yapıldı. Gerçekten eğitimde kitlesel bir dönüşüme sahne oldu. 81 ilde tüm ilçelerine hiçbir bölge ayrımı yapılmaksızın, Türkiye’nin her noktasına yepyeni okullar ve inşa edilerek beşeri sermayenin eğitimle buluşulması için inanılmaz bir seferberlik gerçekleştirildi. Ve 20 yılın sonunda eğitimde gelinen noktaya rakamlarda çok çarpıcı bir dönüşümü hep birlikte şahitlik etmekten de büyük mutluluk duyuyorum” dedi.

    2000’li yılların başında Türkiye’de bulunan eğitim oranları ile günümüze geldiğimizde ulaşılan eğitim oranlarından bahseden Bakan Özer, “ Uygulanan eğitim programları ile birlikte oranların neredeyse yüzde yüze yaklaştığını belirtirken, bu gelinen nokta ile ilgili “2000’li yıllarda beş yaşta yani okul öncesindeki okullaşma oranı sadece yüzde 11’di. Bugün yüzde 98. İlkokuldaki okullaşma oranı yüzde 99.63’e yani yüzde yüze ulaştı. Özellikle 4+4+4 reformundan sonra ortaöğretimdeki okullaşma oranlarında devasa bir artış oldu. 2000’li yıllarda ortaöğretimde yani liselerdeki okullaşma oranı yüzde 44 bugün yüzde 95’e ulaştı. Son 20 yıl eğitimde kitleselleşme evresine tekabül etmekte. Bunun iki kazananı oldu. Birincisi sosyoekonomik seviyesi görece dezavantajı olan kesimler yani eğitimde fırsat eşitliğini güçlendirmek için tarihi bir dönem yaşanmış oldu. Onların hepsi eğitime katılabildi. Okul öncesinden yüksek öğretime kadar ücretsiz bir şekilde eğitimden yararlanabilme imkanına kavuştular” şeklinde konuştu.

    “Türkiye ilk kez cumhuriyet, eğitimin tüm kademelerinde cinsiyet ayrımı yapmadı”

    Milli Eğitim Bakanı Özer, son 20 yılda kız çocuklarının okullaşmasıyla ilgili oldukça büyük seferberliklerin oluşturduğunu belirtirken bu alanda önemli bir başarı kaydedildiğini belirtti. Kız çocuklarının okullaşma oranlarından bahseden Bakan Özer, “2000’li yıllarda kız çocuklarının okullaşma oranları yüzde 39.2’yken bugün yüzde 95’e ulaştı. Yani Türkiye, ilk kez cumhuriyet, eğitimin tüm kademelerinde cinsiyet ayrımı yapmadı. Bölge ayrımı yapmadan tüm çocuklarını eğitimle buluşturabilme başarısını gösterdi” dedi.

    “Çırak kalfa oranı 1 milyon 108 bine çıktı”

    Meslek liselerinde gerçekleştirilen eğitimde oldukça gelişme kaydedildiğini ve artık LGS sınavlarında başarılı olan öğrencilerin meslek liselerini tercih ettiğinden bahseden Bakan Özer, “ Buralardan mezun olan öğrencilerin Türkiye’nin kültüründe bulunan bin yıllık ahilik kültürüne göre yetiştiklerini ve çırak kalfa oranının 1 milyon 108 bine çıktığını belirterek; “Tüm eğitim literatüründe sadece meslek eğitimi için değil diğer eğitimler için de anahtar olan ‘yaparak öğrenme’ odaklı bir şekilde mesleki eğitimi tekrar dizayn etmek için üretim kapasitesini artırdık. Meslek liseleri artık öğrencileri istihdam edilebilirlikle ilgili kazanacakları becerileri eğitim ortamlarında kazanmaya başladılar. İkinci attığımız adım yine başkanımız bir değindi o doğal mesleki eğitim dediğimiz aslında hep Almanya’ya referans gösterenler ama Türkiye’nin geçmişinde bin yıllık ahilik kültüründe merkezini bulan o çıraklık, kalfalık ve ustalık eğitiminin haftada bir gün okulda dört gün işletmede beceri eğitiminin yapıldığı eğitim türüne el attık.

    Çünkü bu eğitim türü özellikle küçük ve orta ölçekli işletmelerin en fazla ihtiyaç duyduğu insan kaynağını yetiştirmektedir. 25 Aralık 2021 yılında iki önemli kanun değişikliği yaptık. Hepinizden malum olduğu üzere bu kanun değişikliğiyle daha öncesinde işveren üzerinde yük olan asgari ücretin üçte biri, yüzde 30’u öğrencilere verilen payı devlet olarak tamamen üzerimize aldık. Aynı zamanda üç yılın sonunda kalfa olan gençlerimizle o değişikliğin karşılığı olarak asgari ücretin yüzde 30’dan yüzde 50’sine çıkarttık. 25 Aralık 2021 tarihinde Türkiye’de tüm mesleki eğitim merkezlerindeki çırak kalfa sayısı sadece 159 bindi. Bugün 1 milyon 108 bin çırak ve kalfa var” açıklamasında bulundu.

  • Okullarda maske takılacak mı? Bakan Özer’den açıklama

    Okullarda maske takılacak mı? Bakan Özer’den açıklama

    Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer, TRT Haber’in canlı yayınında eğitim gündemine ilişkin değerlendirmelerde bulundu. 2022-2023 eğitim öğretim yılı hazırlıklarına erken başladıklarını hatırlatan Özer, okulların ihtiyaçlarının karşılanması, bütçelerin aktarılması, okulların eğitim öğretime hazırlanması noktasında çok önemli çalışmalar gerçekleştirdiklerini dile getirdi.

    Yaklaşık 136 milyon kitabın, 2. sınıftan 12. sınıfa kadar tüm öğrencilerin bir dönem boyunca ihtiyaç duyabilecekleri tüm yardımcı kaynakların okullara gönderildiğini belirten Bakan Özer, ilk defa temizlik, kırtasiye, küçük onarım ve eğitim ortamlarının zenginleştirilmesi bağlamında tüm okullara bütçe gönderildiği bilgisini yineledi.

    Okul yöneticileri ve öğretmenlerin velilerle bir maddi ilişki yaşama zeminini ortadan kaldırdıklarını söyleyen Özer, hedeflerinin her zaman okul öncesinden en yükseköğretime kadar eğitimin tüm kademelerinde okullaşma oranlarını arttırmak olduğunu not düştü.

    “Hedefimiz 20 bin öğretmenimizin 12 Eylül’de sınıflarında hazır olmalarını sağlamaktır”

    Öncelik verdikleri iki dilden birinin matematik, diğerininse yabancı dil olduğunu kaydeden Özer, “Hedefimiz, geçen hafta atadığımız 20 bin öğretmenimizin 12 Eylül’de sınıflarında hazır olmalarını sağlamaktır. Son yirmi yılda Türkiye’nin başardığı en önemli hikayelerden biri, öğretmen başına düşen öğrenci sayısını azaltmaktır. Bu da son yirmi yılda aramıza katılan öğretmen sayımızdaki olağanüstü artışla gerçekleşmiştir. Son yirmi yıllık süreçte hiçbir yıl yok ki öğretmen ataması olmasın. İhtiyaca binaen atamalar mutlaka olacaktır. Bakanlığımızın değişen ve yenilenen eğitim politikalarına bağlı olarak branşsal bazda öğretmen atamalarımız gerçekleşecektir” dedi.

    Yeni Öğretmenlik Kariyer Basamakları Yükselme Sistemiyle öğretmenlerin birbiriyle değil, kendileriyle yarışacaklarını vurgulayan Milli Eğitim Bakanı Özer, kaygıların minimize edilmesi için her türlü desteğin verileceğine dikkati çekti.

    “Öğretmenlere özgü bir kariyer yolunun açılması Öğretmenlik Meslek Kanunu garantisi altında”

    Öğretmenler arasında bir ayrıştırma olacağı yönünde spekülasyonların var olduğunu söyleyen Özer, “Eğitim sisteminde zaten 75 bin uzman öğretmen, 90 tane de başöğretmen var. Zaten var. Bu zamana kadar hiç duydunuz mu benim çocuğumu uzman öğretmen okutsun, başöğretmen okutsun. O, öğretmenin kendi özlük hakkıyla ilgili bir süreç. Hem mevcutta eğitim sistemi içerisinde uzman ve başöğretmenler var. Hem de sınavı yeni koymuş değiliz. Veyahut da eğitim tamamlanırken kanun değişiklik yapıp da sınav da konmuş değil. Öğretmenlere özgü bir kariyer yolunun açılması Öğretmenlik Meslek Kanunu garantisi altında. Yeni olan hiçbir şey yok. İnşallah 19 Kasım’da suhuletle süreci yöneterek öğretmenlerimizin büyük çoğunluğunu uzman ve başöğretmen olarak sistemde göreceğiz” diye konuştu.

    “Okul terkleri azalacak”

    Okul öncesi eğitim konusuna da değinen Bakan Özer, eğitimde okullaşma oranlarını 70 yıl gecikmeyle yüzde 90’ın üzerine çıkardıklarını hatırlattı. Okullar arası başarı farkının kök bir sorun olduğunu kaydeden Özer, hedeflerinin 5 yaşta okullaşma oranını yüzde 100’e ulaştırmak olduğunu söyledi. Bunun için 3 bin yeni anaokulu, 40 bin yeni ana sınıfı yapmak üzere yola çıktıklarını hatırlatan Özer, “Çocuklar ilkokula geldiklerinde hazır bulunuşluklarında farklar azalacak, tüm çocuklara bu imkanı verdiğiniz zaman tüm çocuklar eşit bir şekilde 1. sınıfa başlayacaklar. İkinci en önemli katkı çocukların psikososyal gelişimleri çok daha ileri noktaya taşınacak suça meyilleri daha az olacak. Okul terkleri azalacak. Eğitim sistemi içerisinde çok daha fazla vakit geçirecekler. Gerçekten bu yatırım Türkiye’nin eğitim sistemine yapılan en büyük yatırımlardan birisi” ifadelerini kullandı.

    “Meslek liseleri, yüzde 1’lik dilimden öğrenci almaya başladı”

    “Mevcut birikimimizle, tüm paydaşlarımızla birlikte eğitim sistemini çok daha güçlü hale getirmek için çabalıyoruz. Burada da daha önceki milli eğitim bakanlarımız yaptığı gibi biz de mesleki eğitimi güçlendirmek için çok hızlı bir şekilde süreçlere yoğunlaştık” diyerek mesleki eğitime verdikleri önemi anlatan Bakan Özer, şunları aktardı:

    “Şimdi meslek liselerindeki en büyük odağımız, sektörü, eğitimin tüm süreçlerine dahil etmek oldu. Yani sektör mezunları beklemiyor, müfredatı birlikte güncelliyoruz, öğrencilerin işletmede beceri eğitimlerini birlikte planlıyoruz, öğretmenlerimizin iş başı ve mesleki gelişim eğitimlerini birlikte planlıyoruz ve sektör istihdamda öncelik sağlıyor. Bu adımımızla meslek liselerine olan rağbet inanılmaz arttı. Birçok meslek lisesi yüzde 1’lik başarı diliminden yani en yüksek başarı diliminden öğrenci almaya başladı.”

    Türkiye’deki tüm mesleki eğitim merkezlerindeki çırak, kalfa sayısının önceden 159 bin olduğunu, bu sayının şu anda 710 bine ulaştığını bildiren Özer, yıl sonuna kadar 1 milyon genci mesleki eğitim merkezleriyle buluşturacaklarını dile getirdi.

    “Derslerde maske kullanımı söz konusu olmayacak”

    Bir buçuk yıl aradan sonra 2021 2022 eğitim öğretim yılını, kararlı bir şekilde yüz yüze eğitimle devam ederek tamamladıklarını hatırlatan Bakan Özer, “Çünkü okullar gerçekten ilk açılması ve bu tip kriz durumlarında son kapatılması gereken yerler. Bundan tavizler vermemiz mümkün değil. Şu anda Sağlık Bilim Kurulunun bu süreçte kapalı alanlarda maske kullanımıyla ilgili bir kararı yok. Dolayısıyla derslerde maske kullanımı söz konusu olmayacak. Ama hassasiyetleri olan öğrencilerimiz, öğretmenlerimiz istemeleri durumunda maskeyi okullarımız tarafından ücretsiz bir şekilde temin edebilecekler” dedi.

    “Şu ana kadar sekiz yüz tane köy yaşam merkezini hizmete aldık”

    Köylere doğru göç ile beraber enerji, tarım ve hayvancılık alanlarının stratejik olarak öne çıkmasıyla birlikte MEB olarak bu sürece destek vermek için köy okulları açmaya karar verdiklerini belirten Bakan Özer, “Köy okulları için üç aşamalı bir plan uyguladık, birincisi, köy ilkokullarının açılması ile ilgili öğrenci sayısı sınırını ortadan kaldırdık. Çocuklarımız istenilen köyde ilkokul eğitimi alabilecekler. İkincisi, anaokullarında 10 olan öğrenci sayısını 5’e düşürdük. Sadece bu adımımızla bin sekiz yüz köyde yaklaşık yirmi bin yavrumuz okul öncesi eğitimle buluştu. Üçüncüsü, en büyük değişiklik, o köyde bulunan yetişkinler için halk eğitim kursları açalım istedik. Şu ana kadar sekiz yüz tane köy yaşam merkezini hizmete aldık. Köylerimizden müthiş bir rağbet gördük” diye konuştu.

    “2022’nin sonuna kadar kitap sayısını 100 milyona çıkaracağız”

    12 Eylül itibarıyla bin 500 köy yaşam merkezini hizmete alacakları 2022’nin sonuna kadar köylerdeki tüm okullarını köy yaşam merkezine dönüştürecekleri bilgisini paylaşan Özer, okullardaki kütüphanelerle ilgili “Okullar arası farklılığı azaltmak için ikinci olarak da kütüphanesiz okul kalmayacak dedik. 26 Ekim 2021’de Emine Erdoğan Hanımefendi himayesinde başlattık. 2021 yılının sonunda Türkiye’de kütüphanesiz okul kalmadı. Bu proje başlarken mevcut kütüphanelerde 28 milyon kitap vardı, şu anda kütüphanelerimizde 80 milyon kitap var. 2022’nin sonuna kadar kitap sayısını 100 milyona çıkaracağız” ifadelerini kullandı.

    Yaşayan insan hazinelerinin isimlerini kütüphanelere verdiklerini, bu çerçevede İstanbul’daki bir okula Yavuz Bülent Bakiler isminin konulacağını söyleyen Bakan Özer, yaz boyu tüm kütüphanelerin açık olduğunu hatırlattı.

    Okulu bir buluşma merkezi haline getirmek için çalışmalara yeni projelerle devam edeceklerini anlatan Özer, amaçlarının çocukların her türlü gelişimlerini destekleyecek şekilde materyal üretebilmek ve velilerin üzerindeki yükleri kaldırmak olduğunu anımsattı.

    Yardımcı kaynaklar konusuna da değinen Özer, “Özellikle eğitim fırsat eşitliğini güçlendirmek için de bu kaynakları ücretsiz olarak erişilebilirliğini sağlamak. Farklı bölgelerde okullarda görüştüğümüz zaman velilerle bu kaynaklardan inanılmaz derecede mutlu olduklarını görüyoruz. Bir sonraki eğitim öğretim yılında da ders kitabıyla yardımcı kaynakları mezcetmek için uğraşacağız. Yani ders kitabı ayrı bir kitap yardımcı kaynak ayrı kitap değil, tek bir kitap olarak verip hiçbir yardımcı kaynağına ihtiyaç duymadan çocuklarımızın eğitimlerini tamamlama imkanını arttıracağız” dedi.
    Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer, eğitim sistemini bir yandan geliştirirken diğer yandan erişebilirliği artırdıklarını, aynı zamanda kaliteyi yükselttiklerini not düştü.

    Özer, tüm öğrencilerin başarılı bir eğitim öğretim yılı geçirmesi temennisinde bulundu.