Etiket: mahya

  • Ayasofya-i Kebir Camii Şerifi’ne Ramazan mahyası asıldı

    Ayasofya-i Kebir Camii Şerifi’ne Ramazan mahyası asıldı

    On bir ayın sultanı Ramazan’a günler kala 450 yıllık Osmanlı geleneği mahyalar tarihi camileri süslemeye devam ediyor. İbadete 86 yıl sonra 24 Temmuz 2020 tarihinde yeniden açılan Ayasofya-i Kebir Camii Şerifi’nin minarelerine yıllar sonra ilk kez mahya asılmıştı. Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Vakıflar Genel Müdürlüğü koordinesinde, Türkiye’nin son mahya ustası Kahraman Yıldız ve ekibi tarafından mahya hazırlandı. Usta ve ekibi mahyayı asmak için önce minareye çıktı. Daha sonra mahya, saatler süren çalışmayla Ayasofya-i Kebir Camii Şerifi’nin iki minaresi arasına yerleştirildi. Ramazan ayının öncesinde tarihi camiye, ’La İlahe İllallah’ yazılı mahya asıldı. Asılan mahya Ramazan ayı boyunca değiştirilmeden aynı şekilde kalacak.

    “Osmanlı İmparatorluğu’nda padişahların camilerini süslemek için talimatlandırdığı bir sanat”

    Mahya asılma geleneği hakkında bilgi veren Vakıflar Genel Müdürlüğü İstanbul 1. Bölge Müdür Yardımcı Levent Çetin, “Mahya hazırlıklarımız bütün yıl boyunca devam ediyor. Yılın 11 ayı ustamız atölyede mahyaların bakımlarını, onarımlarını ve tamirlerini yapıyor. Daha sonra da Ramazan ayına yaklaştığımız bu tarihlerde de camilerimizde yerinde asma işlemlerimizi yapıyoruz. 7 selatin camiinin 5 tanesinde, 5 farklı yazı Ramazan ayı boyunca dönecek. Sultanahmet Camii ve Ayasofya Camii’nde mahya sabit olarak kalacak. Vakıflar Genel Müdürlüğü olarak her Ramazan olduğu gibi bu Ramazan’da da 7 selatin camiinin minareleri arasına mahya asacağız. Bu konunun Türkiye’de yaşayan tek örneği olan Kahraman ustayla beraber Ramazan ayı boyunca her camide 5 farklı metin olacak şekilde mahyalarımızı asacağız. Bu gelenek 1500’lü yılların sonlarına doğru Osmanlı İmparatorluğu döneminde padişahların, camilerini süslemek için talimatlandırdığı bir sanat” ifadelerini kullandı.

    “Ayasofya Camii’ne ’La İlahe İllallah’ ve Sultanahmet Camii’ne de ’Muhammedun Resulullah’ mahyalarını asacağız”

    Yaptığı çalışmalar hakkında bilgi veren mahya ustası Kahraman Yıldız, “Ayasofya Camii’ne biz evvelki sene ilk defa mahya astık. Kadir gecesinde ’La İlahe İllallah’ mahyası asmıştık. Bu mahya çok beğeniliyordu. Çok uzun süre, geceleri yaktılar. Bu sene de Ramazan geliyor. Allah izin verirse bir hafta sonra Ramazan olacak. Ayasofya Camii’ne yine ’La İlahe İllallah’ ve Sultanahmet Camii’ne de ’Muhammedun Resulullah’ mahyalarını asacağız. Bu mahyalar bir ay boyunca kalacaklar. Diğer 5 camimizde bulunan yazılarımız farklı olarak 5 yazı yazacağız. Bir ay boyunca Sultanahmet Camii ve Ayasofya Camii değişmeyecek. Bu senenin Ramazan ayının teması, ’Ramazan ve ahiret bilinci’ olarak geçiyor. Diyanet İşleri Başkanlığının belirlediği bir temadır. Vakıflar Genel Müdürlüğü İstanbul 1. Bölge Müdürlüğü tarafından uzun yıllardır mahya yapılmaktadır. Hala Vakıflar Bölge Müdürlüğü tarafından sanatımızı devam ettirmeye çalışıyoruz” şeklinde konuştu.

  • Ulu Cami’nin mahyası değiştirildi

    Ulu Cami’nin mahyası değiştirildi

    Mahya asma geleneğini bu yıl da sürdürüldü. İstanbul ve Edirne’deki camilerde mahya asma işlemleri tamamlandıktan sonra mahya ekibi Bursa’ya geldi. İstanbul’daki mahya atölyesinde hazırlanarak Bursa’ya getirilen “dünyada bir yolcu gibi ol” yazılı mahya, ustalarca caminin minareleri arasına asıldı. Yaklaşık 8 saat süren çalışmada önce mahya asılacak şekilde minareler arasına halatlar çekildi. Daha sonra mahya bu halat yardımıyla asıldı.


    Bursa Ulu Cami Onarım Donatım ve Bakım Derneği Başkanı Hilmi Şanlı, “Günler ne kadar da çabuk geçiyor. 15 gün önce “Ramazan biz olmaktır” ibaresi asılıydı 15 gün boyunca Bursalılar “Ramazan biz olmaktır” yazısını gördüler. Bugünden itibaren de Allah nasip ederse “dünyada bir yolcu gibi ol” ifadeleriyle dünyanın gelip geçici olduğunu, bizim de buralarda kalıcı olmadığımızı bir gün mutlaka bizim de bu dünyadan öteki âleme göç edeceğimizi hatırlatan bir yazı asılıyor. 15 gün sonra değiştiriliyor” dedi.


    İftarla birlikte Ulu Camii’de yanan mahyanın ışıkları gecenin karanlığını da aydınlattı. “Dünyada bir yolcu gibi ol” mesajı Ramazanın son gününe kadar asılı kalacak.

  • “Dünyada bir yolcu gibi ol”

    “Dünyada bir yolcu gibi ol”

    Osmanlı Devleti’nde ilk defa Sultanahmet Camisi’ne asılmasıyla başlayan yaklaşık 400 yıllık mahya geleneği sürdürülüyor.

    Bursa’da, selatin camileri arasında bulunan tarihi Ulu Cami’ye, Kültür ve Turizm Bakanlığı Bursa Vakıflar Bölge Müdürlüğü koordinesinde, son mahya ustalarından Kahraman Yıldız ve ekibince asılan “Ramazan biz olmaktır” mahyası değiştirildi.

    Ekiplerce caminin şerefesine çıkarılarak iki minare arasına asılan mahyada, “Dünyada bir yolcu gibi ol” yazısı yer aldı. Mahya, akşam ezanıyla yakıldı ve ramazan ayının sonuna kadar asılı kalacak.

  • Geceyi aydınlatan Ramazan mahyası

    Geceyi aydınlatan Ramazan mahyası

    Mahya asma geleneğini bu yıl da sürdürüldü. İstanbul ve Edirne’deki camilerde mahya asma işlemleri tamamlandıktan sonra mahya ekibi Bursa’ya geldi.

    İstanbul’daki mahya atölyesinde hazırlanarak Bursa’ya getirilen “Ramazan biz olmaktır” yazılı mahya, ustalarca caminin minareleri arasına asıldı.

    Yaklaşık 8 saat süren çalışmada önce mahya asılacak şekilde minareler arasına halatlar çekildi. Daha sonra mahya bu halat yardımıyla asıldı.


    İlk iftarla birlikte Ulu Camii’de yanan mahyanın ışıkları gecenin karanlığını da aydınlattı. “Ramazan biz olmaktır” mesajı 15 gün boyunca asılı kalacak.

  • 623 yıllı Bursa Ulu Cami’ye Ramazan mahyası asıldı

    623 yıllı Bursa Ulu Cami’ye Ramazan mahyası asıldı

    Selatin camilere mahya asma geleneğini bu yıl da sürdürüldü. İstanbul ve Edirne’deki camilerde mahya asma işlemleri tamamlandıktan sonra mahya ekibi Bursa’ya geldi. Genel Müdürlüğün İstanbul’daki mahya atölyesinde hazırlanarak Bursa’ya getirilen “Bizi aldatan bizden değildir” yazılı mahya, ustalarca caminin minareleri arasına asıldı. Yaklaşık 4 saat süren çalışmada önce mahya asılacak minareler arasına halatlar çekildi. Daha sonra mahya bu halat yardımıyla asıldı.

    Mahyacılığın Osmanlı’dan bu yana devam eden bir sanat olduğunu ifade eden mahya ekibi şefi 66 yaşındaki Kahraman Yıldız, “Bu yazımızı İstanbul’da yazdık. Halatlarımızı asıp düzeneğimizi kurduk. Bugün de yazımızı asıyoruz. Bu yıl İstanbul’da 6 camiye ve Edirne Selimiye camisine astık Bursa Ulu Cami 8’inci mahya astığımız cami, Ramazan ayının 15’inden sonra ikinci mahyaları asacağız” dedi.

    Bu yıl hava şartları yüzünden mahyaları asarken zorluk yaşadıklarını anlatan Kahraman Yıldız, “Edirne’de fırtına vardı. Gece saat 22:00’ye kadar Selimiye Camii’nin minaresinde kaldık. Bir hayli zorlandık. mahyacılık Osmanlı Devleti zamanından günümüze kadar uzanan bir sanattır. Cumhuriyet Döneminde elektrikli sisteme geçilmiştir. Ondan önce kandiller bağlanıp yakılarak yapılmaktaydı. Hacı Ali Ceyhan iki padişah döneminde mahyacılık yapmıştır. Bizler de onun çıraklarıyız. 50 yıldır bu işi yapıyorum. 1979 yılından bu yana Ulu Cami’nin mahyalarını ben kuruyorum” dedi.

    Mahyacılığın genel müdürlük uhdesinde yapılan bir iş olduğunu anlatan Yıldız, işi öğrenmek istiyen gençler oldu. Ancak sağlık problemleri yüzünden yürütemediler. Bu yıl emekli olan 2 arkadaşımla birlikte 3 kişi mahyaları kuruyoruz. Bu işi öğrenmek isteyen gençler çıkarsa ata yadigarı sanat ölmemiş olur. Yaşımız bayağı geçti. Üzerimize kalan bu emaneti artık devretmek gerekiyor. Daha ne kadar yapabiliriz bilemiyorum” diye konuştu.

    Bursa Ulu Cami Onarım Donatım ve Bakım Derneği Başkanı Hilmi Şanlı ise,”Ramazan ayının ilk 15 gününde “Bizi aldatan bizden değildir” Hadis’i Şerifi görülecek. İkinci yarısında ise “Zekat Berekettir” ibarelerini göreceğiz” dedi.

    Ulu Cami, kimi din adamlarınca İslam’ın 5. en yüksek mertebesindeki ibadethane olarak kabul ediliyor. İslamiyet’te en yüksek mertebeli cami, Mekke’deki Mescid-i Haram, diğerleri Medine’deki Mescid-i Nebevi, Kudüs’teki Mescid-i Aksa, Şam’daki Emeviye Camii olarak kabul ediliyor.

    Beşincilik kimilerine göre Anadolu’da inşa edilen ilk cami olan Diyarbakır’daki Ulu Cami’ye aittir; ancak Emir Sultan, Akşemsettin, Molla Gürani gibi din adamlarının konuşmalarına göre beşincilik mertebesi Bursa’daki Ulu Cami’nindir. Ulu Cami’nin kutsallığı, yapıldığı devirde din adamlarının ve evliyalarının gösterdiği ilgiden gelir. Yapılmasını teklif eden Emir Sultan; ilk namazı kıldıran Somuncu Baba; ilk cemaati Emir Sultan, Molla Fenârî, Yıldırım; ilk imamı Süleyman Çelebi; müezzinlerinden birisi Üftade Hazretleri’dir.

  • Ulu Camii’nin ramazan mahyası asıldı

    Ulu Camii’nin ramazan mahyası asıldı

    Ramazan’da bir simge haline gelen mahyalar 622 yıllık Bursa Ulu Camii’ne asıldı. Ulu Cami’nin devasa minareleri arasına Kovid-19 salgını sebebiyle bu Ramazan ayında sağlığa vurgu yapan “Şifai Ramazan” mesajı asıldı.

    Vakıflar Genel Müdürlüğü, selatin camilere mahya asma geleneğini bu yıl da sürdürdü. Bu kapsamda İstanbul’daki camilerde mahya asma işlemleri tamamlandıktan sonra mahya ekibi Bursa’ya geldi. Genel Müdürlüğün İstanbul’daki mahya atölyesinde hazırlanarak Bursa’ya getirilen “Şifai Ramazan” yazılı mahya, ustalarca caminin minareleri arasına asıldı. Yaklaşık 4 saat süren çalışmada önce mahya asılacak minareler arasına halatlar çekildi. Daha sonra mahya bu halat yardımıyla asıldı.

    Mahyacılığın Osmanlı’dan bu yana devam eden bir sanat olduğunu ifade eden Vakıflar Genel Müdürlüğü mahya ekibi şefi Kahraman Yıldız, “Bu yazımızı biz İstanbul’dayken yazdık. Halatlarımızı asıp düzeneğimizi kurduk. Bugün de yazımızı astık. Yazı yazmasıyla hepsi 2 gün sürüyor. Bu yıl Ulu Cami’ye “Şifai Ramazan” yazılı mahya asatık. Bu yıl İstanbul’da 6 camiye ve Edirne Selimiye camisine astık Bursa 8’inci mahya astığımız cami, Ramazan ayının 15’inde ikinci mahyaları asacağız” dedi.

    Ulu Cami, kimi din adamlarınca İslam’ın 5. en yüksek mertebesindeki ibadethane olarak kabul ediliyor. İslamiyet’te en yüksek mertebeli cami, Mekke’deki Mescid-i Haram, diğerleri Medine’deki Mescid-i Nebevi, Kudüs’teki Mescid-i Aksa, Şam’daki Emeviye Camii’dir.

    Beşincilik kimilerine göre Anadolu’da inşa edilen ilk cami olan Diyarbakır’daki Ulu Cami’ye aittir; ancak Emir Sultan, Akşemsettin, Molla Gürani gibi din adamlarının konuşmalarına göre beşincilik mertebesi Bursa’daki Ulu Cami’nindir. Ulu Cami’nin kutsallığı, yapıldığı devirde din adamlarının ve evliyalarının gösterdiği ilgiden gelir. Yapılmasını teklif eden Emir Sultan; ilk namazı kıldıran Somuncu Baba; ilk cemaati Emir Sultan, Molla Fenârî, Yıldırım; ilk imamı Süleyman Çelebi; müezzinlerinden birisi Üftade Hazretleri’dir.