Etiket: maliyet

  • Galatasaray, Cedric Bakambu’nun maliyetini açıkladı

    Galatasaray, Cedric Bakambu’nun maliyetini açıkladı

    Yeni sezon kadro yapılanması kapsamında transfer çalışmalarını sürdüren Galatasaray, 2 yıllığına kadrosuna kattığı Cedric Bakambu’nun maliyetini açıkladı.

    Demokratik Kongo Cumhuriyeti asıllı futbolcu için Kamuyu Aydınlatma Platformu’na yapılan açıklamada, “Profesyonel futbolcu Cédric Bakambu ve kulübü Al-Nasr SC Limited ile oyuncunun transferi konusunda anlaşmaya varılmıştır. Futbolcunun eski kulübüne net 700 bin Euro tutarında transfer ücreti ödenecektir. Futbolcu ile 2023-2024 sezonundan başlayarak 2 sezon için sözleşme imzalanmıştır. Buna göre, her bir sezon için futbolcuya net 1,5 milyon Euro sezonluk ücret ödenecektir” denildi.

  • Fındık üreticileri fiyatların artmasını istiyor

    Fındık üreticileri fiyatların artmasını istiyor

    Fındık üreticilerin beklentisini açıklayan Alaplı Ziraat Odası Başkanı Şeref Türkoğlu “Fiyat beklentimiz, her zamanki gibi 3,5 doların karşılığı olan Türk lirası. Bugünkü kura göre beklentimiz 96 lira civarı” dedi.

    Geçen yıl hasat başladıktan sonra fındık alım fiyatı sezon sonrası serbest piyasada 60 TL’ye kadar yükseldi. Üreticiler ise maliyetin 45 TL’ye kadar çıktığını belirterek, açıklamanın bu yıl erkene çekilmesinden memnun olduklarını ve iyi bir fiyat açıklanacağına inandıklarını dile getirdi. Fındık üreticileri yaklaşık 2 hafta sonra yeni sezon mahsullerini hasat etmeye ve sonrasında da pazara çıkarmaya başlayacaklar.


    Konuyla ilgili konuşan Alaplı Ziraat Oda Başkanı Şeref Türkoğlu,” Fındıkta bir maliyeti var. Rekolte sebebi ile 45 TL gibi bir maliyet tahmin ediliyor. Bu maliyetin karşısında bir fiyatın oluşması bekleniyor. Biz afaki bir fiyat istemiyoruz. Bu sene fiyat beklentimiz ise, 3,5 doların karşılığı olan Türk lirası. Bugünkü kura göre beklentimiz 96 lira bir fiyatın oluşması kamuoyunu rahatlatacaktır. Türkiye fındığını yüzde 80’i ihraç ederek satışı dolar üzerinden yapılıyor. Beklentimiz 3,5 dolar değer üzerindedir. Bu çerçevede en azından 90 ile 100 lira bandında olması. Üreticimiz açısından bu fiyatın altında fiyatın açıklanması halinde, üreticimizin ciddi anlamda mağdur olacağını düşünüyorum” dedi.

    Alaplı’da 22 Temmuz Cumartesi günü serbest piyasada 50 randıman levant kalite kabuklu fındık 60 TL’den işlem görüyor.

  • İnşaat maliyetinde yüzde 47,95 yükseliş

    İnşaat maliyetinde yüzde 47,95 yükseliş

    Buna göre, inşaat maliyet endeksi, Mayıs ayında bir önceki aya göre yüzde 0,54, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 47,95 arttı.
    Bir önceki aya göre malzeme endeksi yüzde 0,28, işçilik endeksi yüzde 1,23 arttı. Ayrıca bir önceki yılın aynı ayına göre malzeme endeksi yüzde 33,55, işçilik endeksi yüzde 104,83 arttı.
    Bina inşaatı maliyet endeksi yıllık yüzde 49,97, aylık yüzde 0,77 arttı

    Malzeme endeksinde de yükseliş

    Bina inşaatı maliyet endeksi, bir önceki aya göre yüzde 0,77, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 49,97 arttı.
    Bir önceki aya göre malzeme endeksi yüzde 0,60, işçilik endeksi yüzde 1,17 arttı. Ayrıca bir önceki yılın aynı ayına göre malzeme endeksi yüzde 35,38, işçilik endeksi yüzde 105,27 arttı.

    Bina dışı yapıların maliyetinde gerileme

    Bina dışı yapılar için inşaat maliyet endeksi yıllık yüzde 41,50 arttı, aylık yüzde 0,22 azaldı
    Bina dışı yapılar için inşaat maliyet endeksi, bir önceki aya göre yüzde 0,22 azaldı, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 41,50 arttı.
    Bir önceki aya göre malzeme endeksi yüzde 0,78 azaldı, işçilik endeksi yüzde 1,42 arttı. Ayrıca bir önceki yılın aynı ayına göre malzeme endeksi yüzde 27,93, işçilik endeksi yüzde 103,18 arttı.

  • Asgari ücretin işverene maliyeti

    Asgari ücretin işverene maliyeti

    Asgari Ücret Tespit Komisyonu, asgari ücrete yapılacak ara zam oranını belirleme çalışmaları kapsamında bugün saat 11.00’de üçüncü kez toplandı. Toplantıya; Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu (TÜRK-İŞ) Başkanı Ergün Atalay ve Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK) Yönetim Kurulu Başkanı Özgür Burak Akkol da katıldı. Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nun yaptığı üçüncü toplantının sona ermesiyle birlikte, yeni asgari ücret zammı da Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan tarafından açıklandı. Buna göre; yeni asgari ücret miktarı yüzde 34 artışla net 11 bin 402 lira oldu.

    Yeni asgari ücretin işverene maliyeti 15 bin 761 liraya yükseldi

    Ocak ayına göre brüt asgari ücret 3 bin 406 lira artarak 10 bin 8 liradan 13 bin 414 liraya, net asgari ücret ise 2 bin 895 lira artarak 8 bin 506 liradan 11 bin 402 liraya yükseldi. Brüt asgari ücretten işçi payı olarak bin 878 lira sigorta primi, 134 lira da işsizlik sigortası primi kesilecek. İşveren maliyeti olarak ise 2 bin 79 lira sigorta primi, 268 lira da işsizlik sigortası primi kesintisi yapılacak. Böylece 11 bin 759 lira olan asgari ücretin işverene maliyeti 4 bin 2 lira artarak 15 bin 761 liraya yükselecek.

  • İnşaat maliyeti 2,16 oranında arttı

    İnşaat maliyeti 2,16 oranında arttı

    Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre, inşaat maliyet endeksi mart ayında aylık yüzde 2,16, yıllık ise yüzde 60,70 arttı.

    TÜİK İnşaat maliyet endeksi mart ayı verilerini açıkladı. Buna göre, 2023 yılı mart ayında bir önceki aya göre yüzde 2,16, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 60,70 arttı. Bir önceki aya göre malzeme endeksi yüzde 2,31, işçilik endeksi yüzde 1,76 arttı. Ayrıca bir önceki yılın aynı ayına göre malzeme endeksi yüzde 48,21, işçilik endeksi yüzde 105,09 yükseldi. 

    BİNA İNŞAATI MALİYET ENDEKSİ YILLIK YÜZDE 62,94 ARTIŞ GÖSTERDİ

    Bina inşaatı maliyet endeksi, bir önceki aya göre yüzde 2,04, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 62,94 arttı. Bir önceki aya göre malzeme endeksi yüzde 2,19, işçilik endeksi yüzde 1,68 arttı. Ayrıca bir önceki yılın aynı ayına göre malzeme endeksi yüzde 50,49, işçilik endeksi yüzde 105,16 arttı. 

    BİNA DIŞI YAPILAR İÇİN İNŞAAT MALİYET ENDEKSİ YILLIK YÜZDE 53,57 YÜKSELDİ

    Bina dışı yapılar için inşaat maliyet endeksi, bir önceki aya göre yüzde 2,54, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 53,57 arttı. Bir önceki aya göre malzeme endeksi yüzde 2,71, işçilik endeksi yüzde 2,06 arttı. Ayrıca bir önceki yılın aynı ayına göre malzeme endeksi yüzde 41,27, işçilik endeksi yüzde 104,83 arttı. 

  • Üreticinin yem maliyeti düşecek

    Üreticinin yem maliyeti düşecek

    Denizli’de kırsal alanda yaşayan vatandaşların desteklenmesi ve tarımda yüksek ürün veriminin elde edilebilmesi amacıyla çiftçileri yalnız bırakmayan Denizli Büyükşehir Belediyesi, üreticinin yüzünü güldürmeye devam ediyor. Denizli Büyükşehir Belediyesi bu çerçevede, Denizli Tarım ve Orman İl Müdürlüğü işbirliğinde yüzde 50 hibeli “Yerli Silajlık Mısır Yetiştiriciliği Projesi” ile Acıpayam, Baklan, Beyağaç, Bozkurt, Buldan, Çal, Çameli, Çardak, Çivril, Güney, Honaz, Kale, Merkezefendi, Pamukkale, Sarayköy, Serinhisar ve Tavas ilçelerinde 4 bin 450 üreticiye 125 tonluk silajlık mısır tohumu desteği veriyor. Hayvanların kaliteli kaba yem ihtiyaçlarını karşılayarak et ve süt üretim miktarını ve kalitesini artırmak amacıyla hayata geçirilen proje ile 17 ilçede toplam 53 bin 400 dekar alanda üretim yapılacak. Bu çerçevede, silajlık mısır tohumları için ilk dağıtım töreni Acıpayam Düğün Salonu’nda düzenlendi. Programa Denizli Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Zolan, Acıpayam Kaymakamı Mustafa Gürbüz, Denizli Tarım ve Orman İl Müdürü Şakir Çınar, çiftçiler ve davetliler katıldı.

    Başkan Zolan’a teşekkür

    Tarım ve Orman İl Müdürü Şakir Çınar, göreve geldikleri ilk günden itibaren Başkan Osman Zolan’ın kendilerine her şartta destek olduğunu belirterek, verilen katkılar sayesinde daha fazla üreticiye ulaştıklarını söyledi. Başkan Zolan’ın kendilerinin bir ağabeyi gibi olduğunu kaydeden Çınar, “Her daim bizim yanımızda durdu, tarımsal konularda kendisine ne söylediysek yaptı. Kendisine ve tüm ekibine teşekkür ediyor, şükranlarımı sunuyorum” dedi. Acıpayam Kaymakamı Gürbüz de, göreve başladığı ilk günden bu yana Büyükşehir Belediyesinin tarıma verdiği destekleri yakından takip ettiğini ifade ederek, Başkan Osman Zolan’a teşekkür etti. Hataylı olduğunu ifade eden Kaymakam Gürbüz ayrıca ülkeyi yasa boğan depremin ardından bölgede seferber olan Denizli Büyükşehir Belediyesi ile Başkan Zolan’a ayrıca teşekkür etti.

    Hizmet destanları yazdık

    Başkan Osman Zolan ise, bir ülkenin ayakta kalabilmesi ve tam bağımsız olabilmesi için savunma sistemleri ve enerji kaynaklarının yerli ve milli olmasının yanı sıra gıda ihtiyacını da kendi kendine karşılayabilmesinin öneminden bahsetti. Büyükşehir Belediyesi olarak kırsal kalkınma konusunda pek çok yatırım ve hizmet gerçekleştirdiklerini belirten Başkan Zolan, üreten insanın çok kıymetli olduğunu vurgulayarak, “Sizler bizim başımızın tacısınız. Allah size sağlıklı, huzurlu, uzun ömürler versin. Denizli Büyükşehir Belediyesi olarak sizlerin yanında olmak bizim asli vazifemizdir. 2014’te Büyükşehir olduğumuz zaman sizlere söylediğimiz bir söz vardı. ‘Sizlerden bir şey almaya değil, sizlere hizmet etmeye geliyoruz. Denizli’de ne varsa tüm ilçelerimizde o olacak’ demiştik. Hamdolsun şehrimizin dört bir tarafında hizmet destanları yazdık, dokunmadık yer bırakmadık” dedi.

    Yem maliyeti düşecek

    Büyükşehir Belediyesinin altyapıdan üstyapıya, spor alanlarından yeşil alanlara uzanan yatırımlarının yanı sıra kırsal kalkınmaya yönelik de 50 kalemi aşkın projeyi hayata geçirdiğini anlatan Başkan Zolan, silajlık mısır tohumu desteğinin hayvan yetiştiricilerinin yem maliyetini düşüreceğine dikkati çekti. Başkan Zolan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Birlik ve beraberliğimizi hangi şartlar altında olursa olsun muhafaza etmek durumdayız. Birlikte yürüdüğümüz zaman aşamayacağımız engel, ulaşamayacağımız hedef yoktur. Allah birliğimizi, dirliğimizi, huzurumuzu bozmasın inşallah. Katılımınız için teşekkür ediyor, ürünlerinizin şimdiden bereketli olmasını diliyorum.” Konuşmaların ardından Başkan Zolan ve beraberindekiler çiftçilere silajlık mısır tohumlarını teslim etti.

  • Çiftçinin maliyeti azalacak

    Çiftçinin maliyeti azalacak

    Tarım konusunda farkındalık oluşturacak önemli projeleri hayata geçiren Nilüfer Belediyesi, bu çalışmalara Nilüfer Tarımsal Analiz Laboratuvarı ile önemli bir halka daha ekledi. Nilüfer Belediyesi’nin, Bursa ULUTEK Teknopark’ta oluşturduğu Nilüfer Tarımsal Analiz Laboratuvarı faaliyete geçti. Laboratuvarda çiftçilerden alınacak toprak ve bitkilerin analizleri yapılacak ve tarımın daha verimli kullanılması sağlanacak. Ayrıca tarımda kullanılan sular da bu merkezde analiz edilebilecek.

    Nilüfer Belediye Başkanı Turgay Erdem, “Uludağ Üniversitesi Ziraat Fakültesi ile iki yıl önce bir protokol imzalamıştık ve toprak analizlerini, bölgemizdeki tarımsal alanlardaki toprağın analizini yaptırmıştık. Bunun üzerine ULUTEK Teknopark’ında bir laboratuvar açtık. Orada tarımla ilgili toprak, su ve gıda ürünlerinin laboratuvarlar üzerinden denetimlerini ve analizlerini yapıyoruz. Buradaki amacımız çiftçimizin ürettiği ürünlerin kullanıldığı toprağın suyun derecesi, suyun kalitesi ve o toprağın nasıl bir gübreyle zenginleştirileceği gibi faktörleri analiz ederek, daha iyi ürün almasını sağlamaktır” dedi.

    “Amacımız burada çiftçilerimizin daha fazla gelir elde etmesini, daha az maliyetle daha çok ürün üretmelerini sağlamak” diyerek sözlerini sürdüren Erdem, “Bir taraftan da, en büyük sorunlarımızdan biri, toprağın aşırı gübrelenmesi. Denetimsiz ve programsız gübrelemeyle mücadele veriyoruz. Daha sonraki zamanlarda, o toprakta verimlilik günden güne azalıyor. İşte burada, o toprağın dengesini oluşturacağız. Bu analizleri ücretsiz veya çok cüzi miktarlarda gerçekleştiriyoruz. Bölgemizde tek olarak bilinen bir laboratuvar burası. Bu anlamda bir örnek olacağını düşünüyorum. Zaten, yine NİLKOOP aracılığıyla gerçekleştirdiğimiz bir operasyon olacak. Onlar işletmesini sağlayacaklar. Bütün çiftçilerimiz burada toprak analizlerini ve ürettikleri gıdanın analizlerini yapabilecekler. Artık ihracatta da bu yapılan laboratuvar testleri çok önemli. Orada kullanılan ürünlerin, ilaçların, her şeyin bir şekilde analizlerinin yapılarak pazarlanması gerekiyor. Artık dünya standartlarına uyum için bunlar gerekli olacak. Bunun için bir imkan olduğunu düşünüyorum” ifadelerini kullandı.

    Nilüfer Tarımsal Analiz Laboratuvarı Sorumlu Müdürü Dr. Saliha Dorak, “Daha şuurlu üretim sağlanması için çiftçilerimize gerekli desteği sunmaktayız. Toprakların özelliklerini bilmemiz çok önemlidir. Hangi ürünün nasıl ve nerede yetiştirilmesi gerektiğini bu analizlerle ortaya koyabiliriz. Bu analizler sonucunda nasıl bir gübreleme yapılması gerektiğini tespit etmiş oluyoruz. Bu gübreleri hangi oranda ne zaman uygulayacağımızı bilmemiz ürünün verimini arttırıyor. Bu da çiftçi ve ülke ekonomisine katkı sağlarken, şuursuz gübreleme de çevre sorunlarının ortaya çıkmasına sebep oluyor” şeklinde konuştu.
    Tarladan alınan toprak laboratuvara getiriliyor. Burada bir takım işlemlerin ardından 2 ila 5 iş günü arasında sonuçlar çiftçiye bildiriliyor.

  • Cumhurbaşkanı Erdoğan depremin maliyetini açıkladı

    Cumhurbaşkanı Erdoğan depremin maliyetini açıkladı

    Erdoğan, AB Komisyonu ile AB Konseyi Dönem Başkanı İsveç’in, Türkiye ve Suriye’de depremlerden etkilenen bölgelere destek için düzenlediği “Uluslararası Bağışçılar Konferansı”na Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nden canlı bağlantıyla katıldı.

    Buradaki konuşmasına, katılımcıları selamlayarak başlayan Erdoğan, Avrupa Birliği Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen ve Avrupa Birliği Konseyi Dönem Başkanlığını yürüten İsveç Başbakanı Ulf Kristersson’a düzenledikleri konferans için teşekkür etti.

    Türkiye’nin 6 Şubat’ta, insanlık tarihinin en büyük tabii afetlerinden biriyle sarsıldığını hatırlatan Erdoğan, aynı bölgede 9 saat arayla meydana gelen 7,7 ve 7,6 büyüklüğündeki iki şiddetli depremin, 14 milyon vatandaşın yaşadığı 11 ilde çok ciddi yıkıma ve can kaybına yol açtığını belirtti.

    Enkaz altında kalan 50 bin 96 insanın hayatını kaybettiğini, 115 bin vatandaşın ise yaralı kurtarıldığını aktaran Erdoğan, vefat edenlere Allah’tan rahmet, yakınlarına ve Türk halkına sabır, yaralılara acil şifalar diledi.

    Cumhurbaşkanı Erdoğan, aralarında AB vatandaşlarının da olduğu, hayatını kaybeden 6 bin 807 yabancı ve Suriyeli için de başsağlığı dileklerini iletti.

    Bilim insanlarının, yaşanan felaketi “dünya üzerinde, karada meydana gelen en şiddetli sarsıntı” olarak tanımladığına dikkati çeken Erdoğan, bir kısmı müstakil deprem büyüklüğüne ulaşan artçı sarsıntıların halen devam ettiğini söyledi.

    Depremden etkilenen illerin bazılarının, son günlerde bir de aşırı yağış ve sel afetleriyle mücadele ettiğini kaydeden Erdoğan, “Olumsuz hava şatlarına rağmen enkaz kaldırma çalışmalarından depremzedelerimizin barınma, gıda ve diğer ihtiyaçlarının giderilmesine kadar gereken her türlü gayreti gösteriyoruz.” diye konuştu.

    Devletin ilgili tüm kurumlarının yanı sıra belediyelerin, sivil toplum kuruluşlarının, gönüllülerin deprem bölgesinde canla başla çalıştığını vurgulayan Erdoğan, şöyle devam etti:

    “Hasar tespit çalışmalarımız tamamlanmak üzeredir. Deprem bölgesindeki 11 ilimizde yıkık, acil yıkılacak ve ağır hasarlı, yani artık kullanılamaz hale gelmiş bina sayısı 298 bine, buralardaki bağımsız bölüm sayısı ise 876 bine varıyor. İlk hesaplarımıza göre, depremin yol açtığı yıkımın maliyetinin yaklaşık 104 milyar doları bulacağı anlaşılıyor. Bu çapta bir afetle ekonomik durumu ne olursa olsun hiçbir ülkenin tek başına mücadele etmesi mümkün değildir. Yıllardır dünyanın dört bir yanındaki ihtiyaç sahiplerinin imdadına koşan Türkiye, depremin hemen sonrasında 90 ülkeden gelen 11 bin 320 personelin desteğini yanında buldu. Telefonla arayarak, mesaj göndererek veya bizzat ülkemize gelerek milletimizin acısını paylaşan dostlarımız, kardeşlerimiz oldu.

    130’a yakın ülkeden yardımlar depremzedelerimize ulaştı. 36 sahra hastanesi, siz değerli dostlarımızın sayesinde kurularak yaralılarımızın tedavisine katkı sağladı. Her birinize, şahsım, ülkem ve milletim adına şükranlarımı sunuyorum. Bu zor günlerde tüm dostlarımızın, kurumlarıyla, üye ve aday ülkeleriyle Avrupa Birliği’nin, Birleşmiş Milletler’in ve diğer uluslararası örgütlerin sergilediği dayanışmayı asla unutmayacağız.”Bu konferansın, halklar arasındaki ilişkilerin ne kadar sağlam temellere dayandığını gösteren bir başka örnek olduğuna işaret eden Erdoğan, “Konferansta yapacağınız katkılar, depremin yaralarını sarma ve afetin izlerini ortadan kaldırma çabalarımızda bize yardımcı olacaktır çünkü esas mücadelemiz şimdi başlıyor. Depremde yıkılan tüm şehirlerimizi altyapısı, üstyapısı, işyerleri, tarihi ve kültürel değerleriyle yeniden inşa ve ihya edeceğiz.” dedi.

    Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi:

    “Hedefimiz, bir yıl içinde deprem bölgesinin tamamındaki konut ihtiyacını karşılayacak sayıda, kaliteli ve güvenli yapıyı inşa etmektir. İlk yıl 319 bin, toplamda ise 650 bin konutu insanlarımıza teslim etmeyi planlıyoruz. Yer tespiti yapılan, zemin ve etüt çalışmaları biten bölgelerde temelleri atıp konut inşaatlarına hemen başladık. Bir taraftan bunları yaparken eş zamanlı olarak çadır kent, konteyner kent ve prefabrik yapıların kurulumuna aralıksız devam ediyoruz. İnşallah iki ay içinde 108 bin konteyner kurarak, yarım milyon insanımızı bu alanlara yerleştireceğiz.”

    Erdoğan, Türk milletinin dayanışmanın gücüne, paylaşmanın bereketine inanan bir millet olduğunu, tarih boyunca hiçbir ayrım yapmadan, kimsenin inancına, kökenine, diline bakmadan, dara düşen herkesin yardımına koştuğunu hatırlattı.

    Son olarak, koronavirüs salgını döneminde, Türkiye’den talepte bulunan 160 ülke ile 12 uluslararası kuruluşa tıbbi yardım ve teçhizat gönderdiklerini anımsatan Erdoğan, şunları kaydetti:

    “Suriye’den Ukrayna’ya kadar, çatışma bölgelerinden göç etmek zorunda kalan tüm insanlara kapımızı ve gönlümüzü açtık. Halihazırda 3,5 milyonu Suriyeli olmak üzere, 4 milyonu aşkın sığınmacıya ev sahipliği yapıyoruz. Bugün de ülkemizde asrın felaketinin yaralarını sararken, depremden etkilenen Suriye halkıyla dayanışma içerisindeyiz. Üçüncü tarafların ve başka ülkelerin, Suriye’deki depremzedelere yönelik karadan ve havadan insani yardım malzemesi intikallerinde gereken kolaylığı gösteriyoruz. Bu tutumumuzu bundan sonra da sürdüreceğiz. Gece-gündüz demeden milletimiz için yardım toplayan, ekipleriyle arama-kurtarma mücadelemize destek veren, bu zor günlerimizde yanımızda olan siz dostlarımıza teşekkür ediyorum. Konferansın, ülkemiz ve milletimiz için hayırlara vesile olmasını diliyorum.”

  • Depremin maliyeti 2 trilyon lira

    Depremin maliyeti 2 trilyon lira

    Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığı, “2023 Kahramanmaraş ve Hatay Depremleri Raporu”nu yayımladı. 140 sayfalık raporda, deprem bölgesinin görünümü, acil müdahale sürecinde alınan tedbirler, hasar ve maliyetler, makroekonomik ve sosyal etki, depremin toplam maliyeti ve afetlere direnç için risk azaltım önerileri gibi bölümler yer aldı. Raporun Makroekonomik Etki bölümüne göre, depremin kısa vadeli etkilerinin değerlendirilmesinde hasıla, dış ticaret, enflasyon, istihdam ve kamu maliyesi üzerinde bariz olumsuz etkilerin yaşanması bekleniyor. İş sürekliliğinin kesintiye uğraması, işgücü ve sermaye kaybının üretim kayıplarına yol açması, arz zincirinin aksaması ile perakende ve toptan ticaretin sekteye uğramasıyla toplam talebin gerilemesi kanalı üzerinden felaketin kısa vadeli etkileri söz konusu olacak.

    Depremin 2023 yılı büyümesi üzerinde negatif yüzde 1 ila 1,4 puan arasında etkisi olacak

    Depremin potansiyel çıktı üzerindeki etkilerini değerlendirmek üzere üretim fonksiyonu yaklaşımıyla SBBMAKRO modeli üzerinden çeşitli senaryo analizleri gerçekleştirildi. Bu çerçevede depremin 2023 yılı büyümesi üzerinde negatif yüzde 1,0 ile 1,4 puan arasında etkisi olabileceği tahmin ediliyor.

    Söz konusu SBBMAKRO modeli, üretim faktörlerinden kapasite kullanım oranıyla düzeltilmiş sermaye stoku ve istihdam değişkenleriyle çalışıyor. Birinci senaryoya göre sermaye stokunda ortalama yüzde 1,3 erime, kapasite kullanım oranında yaklaşık 1 puanlık düşüş ve istihdamda yaklaşık yüzde 0,9 oranında azalma varsayımıyla 2023 yılı büyümesinin baz senaryodan yaklaşık 1,4 puan aşağıda gerçekleşebileceği tahmin ediliyor. İkinci senaryoya göre ise, birinci senaryodaki kaybın bir miktar yatırım artışıyla telafi edileceği varsayımı aile 2023 yılı büyüme oranının baz senaryoya göre yaklaşık 1,0 puan aşağıda gerçekleşebileceği tahmin ediliyor.

    Deprem 2023 yılı cari işlemler dengesinde yaklaşık 5 milyar dolarlık bir bozulmaya yol açacak

    Deprem bölgelerindeki tarihi eserlerin hasar görmesi, konaklama tesislerinin hızla devreye alınamaması, altyapıdaki sıkıntıları çözmenin zaman alması ve yurtiçi ve yurtdışı turistlerin bölgeye seyahat açısından duyabileceği kaygılar nedeniyle ülke genelinde turizm faaliyetlerinde gelir kaybı ihtimali bulunuyor. Söz konusu faktörler topluca değerlendirildiğinde depremin 2023 yılı cari işlemler dengesinde yaklaşık 5 milyar dolarlık bir bozulmaya yol açabileceği tahmin ediliyor.

    Maliyetlerin milli gelire oranı yüzde 2,6’ya kadar yükselecek

    Ayrıca yıl boyunca beklenen harcamalar ve gelir kayıpları dikkate alındığında söz konusu maliyetlerin milli gelire oranının yüzde 2,6’ya kadar yükselmesi öngörülüyor.

    Depremin toplam maliyeti

    Raporun Depremin Toplam Maliyeti bölümünde, Şubat 2023 depremlerinin fiziksel varlıklarda oluşturduğu tahribatın nakdi karşılığı, söz konusu sermaye stokundaki düşüş neticesinde yapılan acil harcamaların büyüklüğü ortaya konuluyor. Söz konusu bölümde, alt yapıda oluşan hasarlar da hesaplamalar içeriğinde yer alıyor. Hasarın boyutu kamu ve özel kesim şeklinde ayrıldı. Ayrıca bölümde tamamen kullanılamaz hale gelen binaların enkaz kaldırma işlemlerine yapılan harcamalar da yer alıyor.

    İlk etapta yapılan harcamalar 128 milyar lira (6,8 milyar dolar) olarak kayda geçti

    Raporun söz konusu bölümüne göre, depremlerin meydana gelmesiyle ilk etapta yapılan harcamalar öncelikle arama kurtarma faaliyetlerinin yürütülmesine ve acil alt yapı hasarlarının giderilmesine yönelik oldu. Buna paralel olarak geçici barınma ihtiyacına yönelik harcama kalemleri karşılandı. Bu süreçte iaşe (yedirip içirme) gibi acil insani ihtiyaçlar da karşılandı. Söz konusu harcamalar yaklaşık 6,8 milyar dolara tekabül eden 128 milyar lira olarak kayda geçti.

    Kamu kesiminin toplam hasarı 240,2 milyar lira (12,7 milyar dolar) olarak tahmin ediliyor

    Kamu kurum ve kuruluşlarından derlenen verilere göre kamu kesiminin toplam hasarı 12,7 milyar dolara denk gelen 240,2 milyar lira olarak tahmin ediliyor. Bu hasarın önemli bir kısmı kamu hizmet binaları ile bu tesislerde bulunan ekipmanlardan oluşuyor. Söz konusu hasara altyapı varlıkları da dahil ediliyor. Özel kesime ait temel altyapı ve dağıtım tesislerine yönelik hasarların boyutu ise 19,3 milyar lira (1 milyar dolar) olarak tespit edildi. Bununla birlikte söz konusu tutarın çok önemli bir kısmı firmaların elektrik dağıtım tesisleri ve fiber/bakır şebekelerindeki hasardan oluşuyor.
    Konut hariç özel kesim hasarı 222,4 milyar lira (11,8 milyar) dolar oldu. Depremin Türkiye ekonomisi üzerindeki toplam yükün içerisinde en önemli bileşenini 1 trilyon 73 milyar liraya tekabül eden 56,9 milyar dolarlık maliyeti ve yüzde 54,9 oranıyla konut hasarı oluşturuyor. İkinci ağırlıklı hasar kalemi ise kamu altyapısı ve hizmet binalarındaki yıkımdan oluşturuyor. Konut hariç özel kesim hasarı, 222,4 milyar liraya tekabül eden 11,8 milyar dolar diğer bir ağırlıklı hasar kalemi olarak tahmin edildi. Bu kalemin içerisinde imalat sanayii, enerji, haberleşme, turizm, sağlık ve eğitim sektörleri ile küçük esnaf hasarı ve ibadethaneler yer alıyor.

    Depremin Türkiye ekonomisi üzerindeki toplam yükü 2 trilyon lira

    Sigortacılık sektörü kayıpları ve esnafın gelir kayıpları ile makroekonomik etkiler dikkate alındığında depremin yol açtığı felaketin Türkiye ekonomisi üzerindeki toplam yükünün yaklaşık 1 trilyon 995 milyar liraya denk gelen 103,6 milyar dolar düzeyinde olduğu tahmin ediliyor. Bu büyüklüğün 2023 yılı milli gelirin yaklaşık yüzde 9’una ulaşabileceği öngörülüyor.

    Raporda, hesaplamaların nasıl bir yöntemle hesaplandığı da yer aldı. Buna göre bina hasarsız ise bina hasarı 0 lira olarak alındı. Bina hasarı, az hasarlı olarak belirtilmiş ise; bina alanı çarpı firmanın ölçeğine göre birim metrekare fiyatı çarpı 0,25 hesaplaması maliyet tahmini için kullanıldı. Bina hasarı, orta hasarlı olarak belirtilmişse bina alanı çarpan firmanın ölçeğine göre birim metrekare fiyatı çarpan 0,50 hesaplaması maliyet tahmini için kullanıldı. Bina hasarı, ağır hasarlı veya yıkılmış olarak belirtilmişse bina alanı çarpı firmanın ölçeğine göre birim metrekare fiyatı çarpı 1 hesaplaması maliyet tahmini için kullanıldı.

    Belediye hizmetleri ve enkaz kaldırma maliyet hesaplaması bölümünde, enkaz kaldırma toplam maliyetinin enkazın kaldırılarak bertaraf tesisine götürülmesi maliyeti, enkazın bertaraf tesisinde depolanması maliyeti, diğer taraftan bağımsız bir birim için enkazın kaldırılarak bertaraf tesisine götürülmesinin tahmini maliyetinin 37 bin 500 liraya denk geldiği hesaplandı. 37 bin 500 liranın hesabı ise şu şekilde yapıldı:

    “Bağımsız bir birim için geri dönüşümsüz maliyet, 5 katlı 2 daire oturumlu 10 konuta sahip 120’şer metrekareden bin 200 metrekare inşaat alanına sahip bir yapı için hesaplama yapıldı. Ekskavatör (kepçe) iş makineleri ile yıkım yapılacak olup, bir bina için enkaz kaldırma işleminin tahmini 1 ay süreceği düşünülüyor. Söz konusu 5 katlı binanın 600 metreküp enkaz üreteceği ve bunun bin 500 ton enkaz oluşturacağı düşünülüyor. Bu durumda bin liradan 4 işçinin SGK ve iaşesi dahil 20 gün boyunca 80 bin lira maliyeti olacağı hesaplandı. 7 bin 500 liradan yakıt ve operatör dahil 2 makinenin 15 gün boyunca 225 lira maliyeti olacağı kaydedildi. 30 kamyon enkazın git-gel başına bin 500 liradan toplam 45 bin liraya mal olacağı, diğer giderlerin ise toplam 25 bin liraya mal edileceği hesaplandı. Bir bina için geri dönüşümsüz toplam maliyet 375 bin lira oldu, bir konut için geri dönüşümsüz toplam maliyetin ise 375 bin lira olduğu hesaplandı.”

    5 katlı bir bina için enkazın kaldırılarak bertaraf tesisine götürülmesinin tahmini maliyeti 275 bin lira

    5 katlı bina için 15 ton demir hurdası geri dönüştürülebilir olup, tonu 5 bin liradan 15 ton demirin 75 bin lira, diğer malzemeler 25 lira olmak üzere toplamda 100 bin lira hurdadan gelir elde edileceği düşünüldü. Bu durumda geri dönüşüm geliri hizmetli firmaya verilir ise 5 katlı bir bina için enkazın kaldırılarak bertaraf tesisine götürülmesinin tahmini maliyetinin 275 bin lira olarak hesaplandığı kayda geçti.

  • Trabzonspor’da sportif başarı ile bütçe örtüşmedi

    Trabzonspor’da sportif başarı ile bütçe örtüşmedi

    Spor Toto Süper Lig’in son şampiyonu Trabzonspor, lider Galatasaray ile arasındaki puan farkını 16’ya çıkarmasının ardından Avrupa’ya da veda etmesiyle birlikte hedefinde sadece Ziraat Türkiye Kupası kaldı.

    2022-2023 sezonunda beklenen performansı sergileyemeyen bordo-mavililer, sezon başında Avrupa’da daha üst kategorilerde mücadele etmenin planlarını yaparak kadrosuna takviyeler yaptı. UEFA Şampiyonlar Ligi Play-off turundan Konferans Ligi’ne gerileyen Karadeniz ekibi burada da yoluna devam edemedi.

    Bütçe zorlandı
    Sezona istediği hedefler doğrultusunda giriş yapamayan Trabzonspor, şampiyonluk sevinci yaşadığı geçtiğimiz sezonun devre arasına kadar 24 milyon Euro maliyetle gelirken, ara transfer döneminde ise şampiyonluk yolunda sıkıntı yaşamamak adına ara transfer döneminde kadrosuna kattığı oyuncularla bu maliyeti 28-30 milyon Euro’ya kadar çıkartarak bütçeyi zorlamıştı. Bordo-mavili kulüp şampiyonluğun ardından yeni hedefler doğrultusunda kadro planlamasında ise bu sezon futbolcu maliyetini 41 milyon Euro’ya çıkartarak ekonomik anlamda kulüp bütçesini geçtiğimiz sezonun aksine yukarlara çıkardı. Beklenen sportif başarıyı gösteremeyen Karadeniz ekibini mali tabloda zorladı.

    Bütçe ile sportif başarı örtüşmedi
    Geçtiğimiz sezon Trabzonspor, sürdürülebilir bir ekonomik yapıyla birlikte sportif başarıyı da yakalamıştı. Mali disiplinden taviz vermeyen bordo-mavili kulüp bu sezon ise yukarı çıkan takım bütçesine rağmen arzuladığı başarıları elde edemedi.

    Maliyetin aşağıya çekilmesi planlanıyor
    Trabzonspor Yönetim Kurulu, sportif performansın gerilemisiyle sezon başında arttırılan takım bütçesi yanı sıra maliyetlerinde yukarı çıkması nedeniyle gelecek sezonun planlamasını yapmaya başladı. Mali tabloyu toparlama adına şimdiden bir dizi önlemler almayı planlayan Karadeniz ekibi, mevcut oyuncu kadrosuna gelecek olan teklifleri değerlendirmeye alacak. Önümüzdeki sezon için takım maliyetini aşağıya çekmeyi hedefleyen Trabzonspor, bütçe planlaması doğrultusunda mevcut kadroda bulunan oyunculara gelmesi muhtemel teklifleri değerlendirecek.