Etiket: manşet

  • Bursa Büyükşehir’den çiftçilere destek

    Bursa Büyükşehir’den çiftçilere destek

    Bursa’da köyden kente göçün önüne geçmek adına fide-fidan temininden ürünlerin satış ve pazarlamasına kadar birçok konuda çiftçiye destek veren Büyükşehir Belediyesi, tarımda ürün kalitesinin artması amacıyla çalışmalarını sürdürüyor. Kırsal Hizmetler Daire Başkanlığı öncülüğünde Tarım Peyzaj AŞ ve BESAŞ’ın destekleriyle hazırlanan projeyle Karacabey, Yenişehir, Harmancık ve Keles ilçelerindeki 25 üreticiye siyez buğday tohumu dağıtıldı. Üreticiye yüzde 75 hibeyle destek olan Büyükşehir Belediyesi, Bursa’nın farklı lokasyonlardaki 233 hektarlık alanda üretim sağlamış oluyor. BUSKİ binası önündeki dağıtım törenine Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey’in yanı sıra Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcıları Mehmet Emin Direkçi ve Mehmet Yıldız, Tarım Peyzaj AŞ Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Aydın Saldız, Tarım Peyzaj AŞ Genel Müdürü Sedat Akar, BESAŞ Genel Müdürü İbrahim Alpay Demirtaş, Kırsal Hizmetler Dairesi Başkanı Ayhan Sarsıcı, belediye bürokratları ve üreticiler katıldı.

    “Üreticimize destek olacağız”

    Büyükşehir Belediye Başkanı Bozbey, Bursa’nın bereketli topraklarında üreten ellerin emeğine destek olmaya ve bu toprakların potansiyelini daha da artırmaya devam edeceklerini söyledi. Anadolu’nun kadim tohumlarından biri olan siyez buğdayının, binlerce yıllık geçmişiyle özel bir değer olduğunu belirten Başkan Bozbey, 10 bin yıldır tarımı yapılan siyez buğdayının bugün kullanılan modern buğdayın atası olduğunu hatırlattı. Genetik yapısında herhangi bir değişim olmadığından GDO içermediğini ifade eden Başkan Bozbey, “Siyez buğdayının üretimini destekleyerek hem tarımsal çeşitliliği korumak hem de sağlıklı ve besleyici gıdalara erişimi artırma hedefindeyiz. Bu projeyle yaklaşık 233 hektarlık alanda üretim yapılacaktır. Belediye olarak üreticilerimize yüzde 75 hibe oranıyla destek oluyoruz. 25 üreticimize 5850 kilogram siyez buğdayı tohumu dağıtıyoruz. Ekilen tüm siyez buğdayını Bursa Büyükşehir Belediyesi olarak alacağız. Üreticimize hem destek olacağız hem de Bursalılara sağlıklı ürünü götürmüş olacağız. Bu toprakların bereketini geleceğe taşıyan çiftçilerimizdir” dedi.

    “Bizler sizin yanındayız”

    Sabahın ilk ışıklarıyla birlikte tarlada emek harcayan üreticilerin sofraları bereketlendirdiğini dile getiren Başkan Bozbey, çiftçilerin hem kente güç kattıkları hem de halkın sağlığını desteklediğini anlattı. Çiftçilerin son yıllarda yaşadığı sorunları bilen bir kent yöneticisi olduğunu söyleyen Başkan Bozbey, “Gübre, mazot, tohum gibi temel girdilerin fiyatlarının artması dolayısıyla ekemedikleri arazileri ekebilmelerini için çiftçilerimize destek vermeye devam edeceğiz. Yaşam standartlarınızı yukarıya çıkarmak bizlerin de sorumluluğudur. Onun için çiftçimizin yanında olmalıyız. Desteklerimiz aynı şekilde devam edecek. Çiftçilerimizin gelir seviyelerini artırarak köylerinde mutlu olmalarını ve geleceğe güvenle bakmalarını istiyoruz. Bizler sizin yanındayız, siz yeter ki üretin. Biz ürünlerinizi satın alırız. Bursalı çiftçinin gülümsemesini istiyoruz. Çiftimize sulama konusunda destek olmak için fabrikamızı da kurduk. Fabrikanın açılışını yapmadık, gerek de duymuyoruz. Şu an üretim yapılıyor. Bir taraftan çevreyi koruyacağız, diğer taraftan çiftçimize destek olup gülümsemesini sağlayacağız. Bereketli hasatlar, bol kazançlar diliyorum” dedi.

    Konuşmaların ardından Başkan Bozbey tarafından üreticilere siyez buğdayı tohumları teslim edildi.

  • Kavga ettiği ablasını bıçakladı, beşinci kattan atladı

    Kavga ettiği ablasını bıçakladı, beşinci kattan atladı

    Olay, 20 Kasım akşamı saat 19:00 sıralarında Çankaya’da meydana geldi.

    Alınan bilgilere göre, aynı evde yaşayan abla Y.B.D. ile erkek kardeşi E.Ş. (25) arasında bilinmeyen bir nedenden dolayı kavga çıktı. Kavganın alevlenmesi üzerine E.Ş., bıçakla saldırdığı ablasını boğazından yaraladı. Saldırının ardından beşinci kattaki evinin balkonundan atlayan E.Ş.’nin, ihbar üzerine bölgeye sevk edilen sağlık ekiplerince hayatını kaybettiği belirlendi. Ağır yaralı abla Y.B.D. ise ilk müdahalenin ardından hastaneye nakledildi. E.Ş. cesedi incelemelerin ardından Adli Tıp Kurumuna götürülürken polis ekiplerince olayla ilgili soruşturma başlatıldı.

    “Kardeşi ablasını bıçaklamış ve daha sonra kendisini aşağıya atmış”

    Olayla ilgili konuşan komşulardan Rabia Gündüz: “Duyduğuma göre, abla ve kardeş yemek yiyormuş. Aralarında kavga çıkmış. Kardeşi ablasını bıçaklamış ve daha sonra kendisini aşağıya atmış. Bıçaklanan kadının yoğun bakımda olduğunu öğrendik. Saldırganla bazen köpeğini gezdirirdi. O zamanlar karşılaşırdık. Gözlemlediğim kadarıyla kibar insanlardı. Daha önce herhangi bir kavgalarına şahit olmamıştım. Atlayan saldırgan bir dükkanın önüne düşmüş. Çevredekiler sağlık ekiplerini çağırmış. Müdahale anında hayatını kaybetmiş” dedi.

  • Bursa’da FETÖ’den aranan şahıs yakalandı

    Bursa’da FETÖ’den aranan şahıs yakalandı

    İnegöl Jandarma komutanlığı JASAT ekipleri hakkında FETÖ terör örgütü üyesi olmaktan 6.5 yıl hapis cezası bulunan Mehmet A.(64)’yı kırsal Cerrah mahallesinde yakaladılar. Yakalanan şahıslar gözaltına alındı. Şahıs sorgulamasının ardından çıkarıldığı mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderildi.

  • Yenidoğan davasında tutuksuz sanıklar savunma yapıyor

    Yenidoğan davasında tutuksuz sanıklar savunma yapıyor

    İstanbul’da bebekleri kendilerinin anlaşmalı olduğu hastanelere sevk ederek haksız kazanç sağlayan ve ihmali davranışlarda bulunarak ölmelerine neden olan Yenidoğan Çetesi yöneticisi ve üyesi 22’si tutuklu toplam 47 sanığın yargılandığı dava 7’nci gününde devam ediyor. Bakırköy 22. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından adliyenin konferans salonunda görülen duruşmada tutuklu ve tutuksuz sanıklar hazır bulundu.

    Duruşmada savunma yapan ve başka bir doktorun kaşesini kullanarak hasta baktığı iddia edilen tutuksuz sanık Mehmet Salih Kaya, “Önceki ifadelerimi tekrar ederim. Ekleyeceğim bir şey yok” dedi.

    Bunun üzerine mahkeme başkanı sanığa, Fırat Sarı ile arasında geçen konuşmaları sordu. Sanık Kaya, “Fırat Sarı ile bir şeyler konuşmuş olabilirim ama eylem olarak bir hareketim olmadı. Önceden Çam Sakura Hastanesi’nde asistanlık eğitimi aldım. Silivri Kolon Hastanesi’nin yerini bile bilmem orada kimseye bir müdahalede bulunmadım. Hiçbir sabıkam yok. Fırat Sarı’dan bir menfaatim yok” dedi.

    “Hastanede kıdemli hemşire bulunmadığı için mesaiye kalıyordum”

    Savunma yapan başka bir tutuksuz sanık hemşire Serenay Şenkalaycı, “Güngören Hastanesi’nde görev yaptım. Son olarak Avcılar Hospital Hastanesi’nde çalıştım. Fırat Sarı, Gıyasettin Mert Özdemir başta olmak üzere birçok sanığı tanıyorum. Ben işletmeye bağlı bir yoğun bakımda çalışmıyorum. Bu konuda bir gelir sağlamadım. Hastanede kıdemli hemşire bulunmadığı için mesaiye kalıyordum. Bu mesai karışıklığında ödeme alıyordum emeğinin karşılığı sonucu. Bunun dışında bir gelir elde etmedim” diye konuştu.

    “Denetim ekiplerinin tavırları normal değildi”

    Sanık Şenkalaycı, “Hastanede bir danışman doktor bulunuyordu. İlker Gönen düzenli olarak hastaneye gelir ve vizit yapardı. Bizler hemşireyiz, biz reçeteye ilaç yazmayız. Doktor reçeteyi yazar sisteme atar, bizde onaylarız. Ben ne doktor İlker Gönen, ne Hasan Basri Gök’e hastaneden ilaç vermedim. Burada bir hedef şaşırtma var. Denetimde büyük bir şok yaşadım. Defalarca denetimden geçtim ve bu denetimin normal bir denetim olmadığını anladım. Kafamda birçok soru işareti vardı. Hasan Basri Gök bana epikrizleri atıyordu ama ben hemşireyim benim bununla ilgili bir görevim yok bu doktorun göreviydi diyerek tepki gösteriyordum. Denetim ekiplerinin tavırları normal değildi. Bir denetimcinin ilk kez hastanın ailesinin arandığını gördüm. Fırat Sarı, çalıştığım hastanede yarı zamanlı çalışan bir hekimdi. Denetim ekipleri bazı hemşirelerin not tutmadığını gördü ve beni uyardılar. Ben de bunun faturasının bana kesileceğini düşündüm” ifadelerini kullandı.

    Mahkeme başkanı sanığa, “10 senedir hemşiresin ve basamak nedir bilmiyor musun” diye sordu. Sanık, “Basamak nedir biliyorum basamak göstermeyi bilmiyorum çünkü bu benim değil doktorun görevidir” diye yanıtladı.

    Savunmasına devam eden sanık, “Hasan Basri Gök’ün bu işleri ticari amaçlı yaptığını öğrendim. Kendisine ilaç vermedim ve ilaç temin etmedim. Kendisi beni manipüle etmeye çalıştı. Hareketlerinden işkilleniyordum. Kendisine bu yüzden ilaç vermedim. Hastanede olmayan birine notlarımın tamamını atmamı istediler, sürekli bir yönlendirme içindeydim. Farklı işlemler yapmamı istediler” şeklinde konuştu.

    Cumhuriyet savcısı sanığa, “Yoğun bakımlarda kamera var mıydı, yoksa neden yoktu” sorusunu yönetti. Sanık, “Yoğun bakımlarda kamera yoktu. Neden yoktu bilmiyorum” diye cevapladı.

    “Riskli doğumlarda bebeğe müdahale edebilecek bir doktorumuz mevcut değildi”

    Cumhuriyet savcısı sanığa “Epikrizleri doktorlar yazar diyorsun ama konuşmalarda epikriz yazdığına dair konuşmalar mevcut, Hasan Basri Gök’e neden ay sonu epikrizleri değiştireceğini söylüyorsun. Buradaki çelişkiyi açıklar mısın?” şeklinde bir soru sordu. Sanık “Ben epikiriz yazmadım. Konuşmalarda böyle bir şey geçmişse de bilmiyorum. Ağzımdan o şekilde çıkmış olabilir, benim epikriz yazma durumum söz konusu değildir. Riskli doğumlarda bebeğe müdahale edebilecek bir doktorumuz mevcut değildi” ifadelerini kullandı. Duruşmaya 40 dakika ara verildi. Verilen aranın ardından tutuksuz sanıkların savunmasıyla devam edecek.

  • Bursaspor zirvede tek başına

    Bursaspor zirvede tek başına

    VOLKAN TEZCAN

    TFF 3. Lig 1. Grup’ta 12. hafta maçlarında 7 karşılaşma oynanırken, Tokat Belediye Plevnespor Muşspor mücadelesi olumsuz hava şartlarından dolayı ertelendi.

    Ligin 12. haftasında 23 Elazığ Futbol Kulübü’ne konuk olan Bursaspor, 10 kişi kaldığı mücadelede sahadan 1-0 galip ayrılmasını başardı. Yeşil beyazlılara galibiyeti getiren golü Bora Yılmaz kaydetti. Bursaspor bu sonuçla birlikte puanını 32’ye yükseltti.

    Lider Bursaspor’un puan sıralamasındaki en yakın takipçisi olan Karşıyaka ise, evinde Kahramanmaraşspor ile 2-2 berabere kaldı. İzmir Temsilcisi son haftalardaki puan kayıplarıyla zirvedeki farkın açılmasına engel olamadı. Bursaspor bu sonuçların ardından Karşıyaka ile arasındaki puan farkını 6’ya yükseltti.

    TFF3. Lig 1. Grup mücadelesinin toplu sonuçları şöyle oldu;

    23 Elazığ FK 0-1 Bursaspor

    Karşıyaka 2-2 Kahramanmaraşspor

    Kemerkent Bulvarspor 2-3 Kırşehir FSK

    Kuşadasıspor 0-0 Ergene Velimeşespor

    Artvin Hopaspor 0-3 Belediye Kütahyaspor

    Bornova 1877 1-1 Silifke Belediyespor

    Düzcespor 1-0 Anadolu Üniversitesi

  • Bursa’da kamyonet takla attı: 2 kişi hayatını kaybetti

    Bursa’da kamyonet takla attı: 2 kişi hayatını kaybetti

    Kaza, saat 11.00 sıralarında Bursa-Ankara karayolu üzeri Kestel girişinde meydana geldi.

    İnegöl’den Bursa’ya seyir halinde olan Murat Şenyer (36) idaresindeki 26 FB 139 plakalı kamyonet, sürücüsünün kontrolünden çıkarak takla attı.

    İhbar üzerine bölgeye sağlık ve polis ekipleri sevk edildi. Olay yerine gelen sağlık ekipleri ters duran araçtaki sürücü ve yanındaki Mevlüt Kılıç’ın (33) hayatını kaybettiğini belirledi.

    Kazayla ilgili tahkikat başlatıldı.

     

  • Uludağ’da sezonun ilk karı havadan görüntülendi

    Uludağ’da sezonun ilk karı havadan görüntülendi

    Uludağ’da Cumartesi günü öğle saatlerinden itibaren kar yağışı etkili oldu. Kar kalınlığının 39 santimetrelere ulaştığı Uludağ’da hava sıcaklığı eksi 8 derecede seyrederken ulaşım olumsuz etkilendi. Kar küreme araçları yoğun kış mesaisine başladı. Zirve karla kaplanırken eşsiz kar manzaraları havadan drone ile görüntülendi.

    Jandarma ekipleri de 8.kilometreden itibaren Uludağ’a çıkan araçlarda zincir ve kış lastiği kontrolü yapıyor.

    Otellerin ise yılbaşı öncesi sezonu açmak için hazırlıklarına başladığı öğrenildi.

  • Karla kaplı dağların arasında doğal termal keyfi

    Karla kaplı dağların arasında doğal termal keyfi

    İnegöl ilçesine bağlı, Kurşunlu Mahallesi doğaseverlere eşsiz bir deneyim sunuyor. Karla kaplı dağların arasında bulunan ve 70 derece sıcakta kaynayan doğal termal su, ziyaretçilere unutulmaz anlar yaşatıyor. Tamamen doğal şartlarda kaynayıp havuzlara biriken bu termal sular, -10 derecede bile dışarıda keyifli bir termal hamam deneyimi sunuyor.

    Karla kaplı dağlarda sıcak su keyfi

    Dağların arasındaki sıcak su kaynağı, soğuk kış günlerinde bile termal suyun keyfini çıkarmak isteyenleri ağırlıyor. Doğaseverler, kar üzerinde yürüyüş yaparken bir yandan da sıcak suyun tadını çıkarabiliyor. Ziyaretçiler, doğal şartlarda kaynayan suların havuzlarda birikmesi sayesinde hem sağlıklı hem de keyifli bir deneyim yaşıyorlar. -10 derecede termal suya giren vatandaşlar, dışarıda adeta termal hamam keyfi yaşıyor. Bu eşsiz doğa olayı, İnegöl’e gelen ziyaretçilere kar ve sıcak suyun bir arada sunulduğu benzersiz bir deneyim yaşatıyor.

  • Donmayı göze aldı hayvanlarını bırakamadı

    Donmayı göze aldı hayvanlarını bırakamadı

    Yaz ayların Manavgat ilçesi Hocalı Mahallesi’nden Akseki ve Bozkır ilçesi sınırlarında bulunan Dipsiz Göl Hocalı Yaylası’na çıkan ve geçimini hayvancılıkla sağlayan 70 yaşındaki Naciye ve Mustafa Akın, yayladan eve dönerken yoğun kar yağışı nedeni ile hayvanları ile birlikte kayboldular. Yaşlı çiftin saat 11.00 sıralarında Hocalı Yaylası’ndan dönüşe geçtikleri ve Yarpuz Yaylası yakınlarında ise hayvanlarını kar ve tipi nedeni ile kaybettiler. Hayvanlarını aramaya başlayan yaşlı çift, kar ve tipi sebebiyle yolu bulamayınca kayboldu. Yakınları, yaşlı çifte ulaşamayınca durumu acil durum merkezine bildirdi.

    Bölgeye AFAD ve Büyükşehir ekipleri sevk edildi

    Bölgeye Antalya Afet ve Acil Durumu Müdürlüğünden (AFAD) 4 ve Antalya Büyükşehir Belediyesi Akseki hizmet biriminden 4 personel ile iş makinaları sevk edildi. Yer yer 50 santimetreyi bulan karla kaplı Yaklaşık 20 kilometrelik yayla yolunu açan ekipler saat 19.30 sıralarında Yarpuz Yaylasında bir ağacın dibinde 70 yaşındaki Naciye ve Mustafa Akın çifti 2 kuzusu ve 1 tavuğuna sarılmış halde bulundu. Zor çalışmalar sonrasında bulunan çift Yayladan Zirve tesislerinde bekleyen 112 sağlık ekiplerine teslim edildi. Naciye nine ambulansa alınırken bile ‘Kuzularım geldi mi ‘ diye sordu. Sağlık ekiplerinin ambulansta yapılan ilk müdahalesinin ardından ise yaşlı çift, hastanede tedavi altına alındı.

  • Erdoğan: “Netanyahu için çember daralıyor”

    Erdoğan: “Netanyahu için çember daralıyor”

    Cumhurbaşkanı Kabinesi Toplantısı Sonrası Millete Sesleniş konuşmasını gerçekleştirdi. Erdoğan, “Öncelikle, maarif davamızın öncüleri olan öğretmenlerimizin, dün kutladıkları 24 Kasım Öğretmenler Günü’nü bir kez daha tebrik ediyorum. 23 Kasım’da gerçekleştirdiğimiz programla hem ulvi bir vazifeyi yerine getiren sevgili öğretmenlerimizle bir araya geldik. Hem de 20 bin yeni öğretmenimizin atamasını gerçekleştirdik. Vatanımızın her bir köşesinde, birer eğitim neferi olarak aşkla görev yapacaklarına inandığım yeni öğretmenlerimizi tekrar kutluyorum” dedi.
    Eğitimi, son 22 yıldır önceliklerinin ilk sırasına yerleştirmiş bir iktidar olduklarının altını çize Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Evlatlarımızın en iyi şekilde yetişmesi için hiçbir fedakarlıktan kaçınmadık. Şurası da bir gerçektir ki; eğitimde değişime ve yeniliğe direnmek, bizatihi hayatın kendisine direnmek manasına gelir. Ülkemizde maalesef kendini halen 1940’ların şartlarında gören, eğitime bir gelişim ve tekâmül aracı olarak değil, bir ideolojik formatlama aracı olarak bakan bir kesim bulunuyor. ‘Kökü mazide ati’ tasavvurumuza uygun bir şekilde hayata geçirdiğimiz Türkiye Yüzyılı Maarif Modelimizin uygulanmasında, bu çevrelerin temelsiz eleştirilerine, engellemelerine ve sabotajlarına maruz kalıyoruz” dedi.

    “Milletçe hepimizin geleceğini ilgilendiren eğitim meselesi, günlük siyasi tartışmaların ve ideolojik takıntıların objesi haline getirmenin yanlıştır” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Tüm paydaşların katkısı alınarak hazırlanmış, bilimsel, kuşatıcı, modern, milli ve manevi değerleri önceleyen, insanı merkeze alan yeni modelimiz, Türkiye Yüzyılının inşasını kolaylaştıracaktır. İstikbalimizin teminatı olarak gördüğümüz 20 milyon öğrencimizin en iyi şekilde yetişmesi, en iyi eğitimi alması, imkanlardan en iyi şekilde ve eşit olarak istifade etmesi için üzerimize düşeni yapacağız. Yine önümüzdeki dönemde Türkiye’nin ekonomik şartları iyileştikçe, bunun öğretmenlerimize de etki etmesi için her türlü adımı atacağız. Bir kez daha tüm öğretmenlerimize emekleri, fedakarlıkları, sabırları için ülkem ve milletim adına teşekkür ediyor, şehit öğretmenlerimizi rahmetle anıyor, emekli öğretmenlerimize sağlıklı, hayırlı ömürler diliyorum” diye konuştu.

    “Kadın hakları konusunun araçsallaştırılmasına izin vermeden, kadınların hayatın her alanında hak ettiği yere gelmesi için çaba harcadık”

    25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Uluslararası Mücadele Günü’nde, şiddetin olmadığı bir Türkiye ve dünya için çalışmalarını kararlılıkla sürdüreceklerini vurgulayan Erdoğan, “Kim ne derse desin, Türkiye, bizim hükümetlerimiz döneminde, kadına şiddet başta olmak üzere şiddetin her çeşidiyle mücadelede tarihi nitelikte kazanımlar elde etmiş, ülkemiz çok ileri bir noktaya gelmiştir. Kadına yönelik yanlış algıların kırılmasından iş, eğitim ve siyaset alanındaki bariyerlerin kaldırılmasına kadar nice başlıkta sorunları çözdük, eksikleri giderdik, meselelerimizin üzerine gitme cesareti gösterdik. Kadın hakları konusunun araçsallaştırılmasına izin vermeden, kadınların hayatın her alanında hak ettiği yere gelmesi için çaba harcadık” dedi.
    Son 22 yılda bu konuda çok köklü, çok kapsamlı reformları devreye aldıklarını aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Elbette tüm sorunları çözdük iddiasında değiliz. Ama geriye doğru baktığımızda aşılmaz görülen duvarların yıkıldığı, nice yanlışın, nice hatalı uygulamanın düzeltildiği tartışmasız bir gerçektir. Dünün gözümüzde büyüyen sorunları bugün artık tarihe karıştı; inşallah bugünün sorunları da yarın önümüze çıkmayacak. Kadınlarla dayanışma içinde fiziki ve psikolojik şiddete karşı mücadelemizi devam ettireceğiz” değerlendiresinde bulundu.

    “Türkiye olarak, İsrail hükümetinin saldırgan politikasına ilk günden itibaren en güçlü tepkiyi veren ülkelerden biriyiz”

    Dış politikada oldukça yoğun ve karmaşık bir gündemle karşı karşıya olunduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, İsrail’in Gazze’ye 7 Ekim 2023’te başlattığı saldırıların Lübnan’ı, Suriye’yi ve diğer bölge ülkelerini de içine alacak şekilde genişlediğine dikkat çekti. Erdoğan, “Birileri ısrarla görmezden gelse de, Türkiye’nin hemen yanı başında son derece kanlı, son derece tehlikeli bir savaş tam 14 aydır devam ediyor. Türkiye olarak, İsrail hükümetinin saldırgan politikasına ilk günden itibaren en güçlü tepkiyi veren ülkelerden biriyiz. Katıldığımız her uluslararası toplantıda, Gazze’de yaşanan vahşete dikkat çekiyoruz. Gazze’ye gönderilen insani yardımlar noktasında da 86 bin tona ulaşan yardım miktarıyla ilk sırada yer alıyoruz. İsrail’le ticareti tamamen keserek, yaklaşık 9,5 milyar dolarlık bir ticaret hacminden sarfı nazar ettik. Uluslararası Adalet Divanı’nda İsrail aleyhine açılan soykırım davasına müdahil olma başvurumuzu geçtiğimiz aylarda yaptık. Birleşmiş Milletler başta olmak üzere tüm uluslararası örgütlerde İsrail’i çatışmaları durdurmaya zorlayacak tedbirler alınması için uğraşıyoruz. İslam dünyasının İsrail hükümetine karşı tek yürek, tek bilek olması için yoğun gayret gösteriyoruz” açıklamasını yaptı.

    “Biz, insanlığımızın sınandığı bu imtihan günlerinde; Filistin halkına ve Gazzeli mazlumlara kardeşlik görevimizi yerine getirmenin derdindeyiz” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Türkiye’nin, Filistin halkının haklı mücadelesine verdiği güçlü desteğin en yakın şahidi, bizzat Filistinli, Gazzeli kardeşlerimizdir. Böyle insani bir meseleden dahi siyasi rant devşirmeye çalışan siyaset tüccarlarını, bugüne kadar muhatap almadık, bundan sonra da almayız. Çoğu çocuk ve kadın 50 bin masumun kanı üzerinden oy hesabı güdenleri önce Allah’a, sonra da aziz milletimizin vicdanına havale ediyoruz. Şahsımıza, partimize ve iktidarımıza işbirlikçi iftirası atanlar, önce gitsinler, Filistin direnişine terör yaftası vuranlarla kurdukları işbirliğini sorgulasınlar; 14-28 Mayıs seçim sürecinde Suriyeli mazlumlara yönelik ırkçı söylemlere sessiz kalmalarının hesabını versinler. Kimse kusura bakmasın; bizim, Filistin Davasına sağladığımız desteğin zekâtı bile bunların tamamının yaptıklarından katbekat fazladır” diye konuştu.

    “Soykırım duruncaya, Gazze ve Filistin tamamen özgürleşinceye kadar tüm gücümüzle, tüm imkanlarımıza kardeşlerimizin yanında olacağız”

    Türkiye’nin Filistin, Gazze ve Lübnan için görünenden, konuşulandan, basına yansıyandan çok daha fazlasını yapmakta olduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Soykırım duruncaya, Gazze ve Filistin tamamen özgürleşinceye kadar tüm gücümüzle, tüm imkanlarımıza kardeşlerimizin yanında olacağız. Suudi Arabistan’ın ev sahipliğinde Riyad’da düzenlenen İslam İşbirliği Teşkilatı-Arap Ligi İkinci Olağanüstü Ortak Zirvesi’ndeki konuşmamızda, bu dik ve dirayetli duruşumuzu yine çok güçlü biçimde ortaya koyduk. Riyad toplantısında, Gazze’deki katliamın durdurulması için ülkemizin attığı adımlardan ve insani yardım çabalarından sitayişle bahsedildi” dedi.

    Dünya Liderleri İklim Eylemi Zirvesi’ne katılmak üzere gittikleri Bakü’de de iklim krizi yanında Gazze’deki İsrail barbarlığını gündeme getirdiklerini hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Burada ayrıca Türkiye’nin iklim değişikliğiyle mücadelede attığı adımları anlattım. Eşim Emine Erdoğan’ın girişimleriyle başlatılan ve kısa sürede küresel bir projeye dönüşen ‘Sıfır Atık Hareketi’nin önemini ifade ettim. Her iki zirvede pek çok devlet ve hükümet başkanıyla görüşmeler yaptık; ve bunların tamamında Gazze ve Lübnan’daki katliamlara dikkat çektik. 14 Kasım’da ülkemize resmi ziyarette bulunan Katar Emiri Şeyh Temim’le olan görüşmemizin ana konusu ticari ve ekonomik ilişkilerimizin yanı sıra, Gazzeli ve Lübnanlı kardeşlerimizin yaşadıkları sıkıntılardı. Aynı şekilde 18-19 Kasım tarihleri arasında Brezilya’nın RİO şehrinde düzenlenen G20 Liderler Zirvesinde de Gazze soykırımıyla birlikte İsrail’in işgal ve istila politikasının ülkemiz, bölgemiz ve tüm dünya için oluşturduğu tehdidi tüm boyutlarıyla muhataplarımıza izah ettik” değerlendirmesini yaptı.

    “İnsan haklarında mangalda kül bırakmayanların katliamlarını sürdürmesi için İsrail’e verdiği koşulsuz destek, herkes gibi bizi de öfkelendiriyor”

    Tüm bunlar apaçık ortadayken, Filistin meselesi konusunda Türkiye’yi haksızca eleştirmenin, bir hassasiyetin değil, kötü niyetin göstergesi olduğunu söyleyen Erdoğan şunları kaydetti:
    “Şehit edilen her Filistinli kardeşimizin acısı, herkes gibi bizim de yüreğimizi dağlıyor. Sıkıştırıldıkları 360 kilometrelik dar bir alanda, bombaların altında hayatta kalma mücadelesi veren kardeşlerimizin dramları, herkes gibi bizi de hüzünlendiriyor. İnsan haklarında mangalda kül bırakmayanların katliamlarını sürdürmesi için İsrail’e verdiği koşulsuz destek, herkes gibi bizi de öfkelendiriyor. Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinden uluslararası medya kuruluşlarına kadar elimizi attığımız her yerde şahit olduğumuz ikiyüzlülük, herkes gibi bizim de umutlarımızı kırıyor. Ama tüm bu olumsuzluklara rağmen, yılmadan, siyonist lobinin baskılarına teslim olmadan, kimseden çekinmeden, korkmadan Filistin halkına ve Gazzeli kardeşlerimize destek oluyoruz, olmaya da devam edeceğiz. Filistin halkı da bu zor günlerin sonunda felaha, barışa, huzura kavuşacak; zalimler kaybedecek, kazanan Filistin Davası olacaktır.”

    Soykırım suçlularının döktükleri masum kanlarının hesabını mutlaka adalete vereceklerini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan,” Uluslararası Ceza Mahkemesi’nin İsrail Başbakanı Netanyahu ve eski Savunma Bakanı Gallant hakkında tutuklama emri çıkarması, bu yönde atılmış çok cesur bir adımdır. Netanyahu ve katliam şebekesi için çember giderek daralmaktadır. Bu kararın uygulanması, Roma Statüsüne taraf ülkeler için bir samimiyet testi teşkil ediyor Kararı uygulamakla yükümlü ülkelerin çoğunun destek beyan etmesini, bu bakımdan takdire şayan buluyoruz. Türkiye olarak, biz de, Uluslararası Ceza Mahkemesi’nin aldığı bu cesur kararı destekliyoruz” diye konuştu.

    “Diğer sahalarımızla birlikte 3,5 milyon hanemizin ihtiyacını kendi doğalgaz üretimimizle karşılıyoruz”

    BOTAŞ’ın kuruluşunun 50’nci yıldönümü münasebetiyle Anadolu Ajansı öncülüğünde, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı desteğiyle tertiplenen İstanbul Enerji Forumu’nun sektörün geleceğine ufuk çizen bir toplantı olduğunu söyleyen Erdoğan, “Enerjide Tam Bağımsız Türkiye hedefimiz doğrultusunda emin adımlarla ilerliyoruz. Madenciliğin, Gayrisafi Yurtiçi Hasıla içindeki hacmini 20 yıl gibi bir sürede 4 katına çıkararak, 2023 yılında 270 milyar liraya ulaştırdık. Maden ihracatımızı 7 kat artırarak 2023 yılında 5,7 milyar dolara çıkardık.2024 yılında bor ürünlerinden, yüzde 97’si ihracat olmak üzere, toplam 1,3 milyar dolar satış rakamını yakalayacağız. Doğalgazda, Sakarya Gaz Sahası’ndaki üretimimiz 7 milyon metreküpü buldu. Diğer sahalarımızla birlikte 3,5 milyon hanemizin ihtiyacını kendi doğalgaz üretimimizle karşılıyoruz. Bölücü terör örgütünden temizlediğimiz bölgelerde petrol arama-sondaj çalışmalarımız kesintisiz sürüyor. Muhalefetin, keşfimizi açıkladığımızda akıllarınca dalga geçtiği Gabar’daki petrol kuyularımızda, günlük üretim miktarı 57 bin varile yükseldi. 2024 yılında; Şırnak, Hakkâri, Van başta olmak üzere toplam 84 sondajı tamamladık. Bu sondajlarda 66 milyon varillik yeni rezerv keşfettik. 2025 yılında ise 143 arama sondajı yapmayı hedefliyoruz. Türkiye’nin şu an günlük ürettiği petrol miktarı 155 bin varili geçmiştir. Son bir yılda yenilenebilir enerji kaynaklı elektrik üretimi neticesinde, 11 milyar dolarlık doğalgaz ithalatını önledik. Önümüzdeki 11 yılda rüzgâr ve güneş kurulu gücümüzü, 4 kat artışla, 120 bin megavata yükseltmeyi hedefliyoruz. Ülkemizin 70 yıllık hayali olan nükleer enerjiyi, Akkuyu Santrali projemizle gerçeğe dönüştürüyoruz. Akkuyu Santrali devreye girdiğinde, inşallah Türkiye’nin elektrik ihtiyacının yüzde 10’unu temin edecek. Rusya-Ukrayna savaşı sebebiyle artan enerji ve emtia fiyatlarından vatandaşlarımızın olumsuz etkilenmemesi için her türlü tedbiri aldık. Vatandaşlarımızın elektrik ve doğalgaz faturalarına, 2023 yılında 328 milyar lira, 2024 yılının ilk 10 ayında da 275 milyar lira destek olduk. Halihazırda meskenlerde kullanılan elektriğe düşük kademede yüzde 60, yüksek kademede yüzde 40; doğalgaza ise yüzde 63 destek uygulanıyor” ifadelerini kullandı.
    Dar gelirli vatandaşlara elektrik tüketim desteği kapsamında hanedeki kişi sayısına göre aylık 150 kilovatsaat kadar destekleme yapıldığını kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Yıl başından beri 4,1 milyon haneye 8,1 milyar lira elektrik tüketim desteği, 654 bin haneye ise 1,4 milyar liralık doğalgaz tüketim desteği verdik. Bu sene içinde 1,6 milyon haneye toplam 1,4 milyon ton kömür dağıtımı yapıyoruz. Bir taraftan enerjide yeni atılımlar gerçekleştirirken, diğer taraftan da sosyal devlet vasfımızın gereğini ifa etmeye çalışıyoruz” dedi.
    Bugünkü kabine toplantısında çalışma-sosyal güvenlikten dış politikaya, içişlerinden savunma ve güvenlik meselelerine kadar pek çok konuyu değerlendirdiklerini bildiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, ”Bakanlıklarımızın 2025 yılı bütçesine dair görüşmeler, Plan ve Bütçe Komisyonu’nda devam ediyor. Halka hesap vermenin en önemli nişanesi olan bütçe sürecine, kabine olarak, büyük önem atfediyoruz. Geçen yıl boyunca yaptıklarımızı tek tek anlatırken, gelecek yılla ilgili vizyonumuzu ve hedeflerimizi de milletimizin temsilcileriyle paylaşıyoruz. Her zaman söylediğimiz gibi, bizim halkımızdan gizlimiz-saklımız yoktur” dedi.

    “Bizim hesabını veremeyeceğimiz hiçbir işimiz de yoktur”

    Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın gündeminde bütçe görüşmelerinde yaşananlar da vardı. Erdoğan, “Bizim hesabını veremeyeceğimiz hiçbir işimiz de yoktur. Hükümetlerimizin alameti farikası bugüne kadar daima şeffaflık ve hesap verebilirlik olmuştur. Muhalefetten gelen her çeşit yapıcı eleştiriye, tenkite, teklife, fikre açık olduğumuzu defalarca vurguladık. Türkiye’nin ufkunu açan, yolunu aydınlatan, millete ve memlekete hayrı dokunacak her öneriye kapımızı ardına kadar açık tutuyoruz. Ama; zorbalığa, kabadayılığa, komisyon basıp Gazi Meclis’in çatısı altında terör estirilmesine de hiçbir surette eyvallah etmeyiz. Geçtiğimiz günlerde Meclis’imizden yansıyan sahneler, hepimizin yüzünü kızartmış, muhalefetin hizmet gibi bir derdinin olmadığı görüşmüştür. Genel Kurul safahatında benzer kötü sahnelerin yaşanmaması en büyük temennimizdir. Herkesin sorumluluk duygusuyla hareket ederek, Gazi Meclis’imizin milletimizin gözündeki konumuna gölge düşürmeyeceğine inanıyorum” açıklamasını yaptı.

    Kamu hizmetlerinin etkin ve verimli şekilde yürütülmesi; eğitim, sağlık, gıda, ticaret gibi alanlar başta olmak üzere tüm hizmetlerin vatandaşların hak ve menfaatlerini koruyacak şekilde icra edilmesinin öncelikleri olmaya devam ettiğini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Vatandaşlarımıza hizmet veren her kurumun denetim ve teftişi konusunda bugüne kadar gösterdiğimiz hassasiyet kamuoyumuzun malumudur. Ancak son günlerde kamuoyuna yansıyan birtakım hadiselerde denetim ve yaptırım zafiyeti olduğuna dair bir intiba oluştu. Bu algının önüne geçmekte kararlıyız. Kim olursa olsun hiç kimse hukuktan, nizamdan, kanunun kendisine yüklediği mesuliyetleri yerine getirmekten azade değildir. Devlet kadroları içinde farklı vasıflarda çalışan herkesin görevi, halkımıza en iyi şekilde hizmettir. Türkiye Cumhuriyeti Devleti, 85 milyonun tamamının hizmetindedir, bütün vatandaşlarının emrindedir. Millete hizmetten kaçmanın, halkın verdiği imkanları suistimal etmenin hiçbir mazereti olamaz. Hele hele bulunduğu konumu menfaat sağlama vasıtası olarak görenlere asla müsamahayla yaklaşamayız. Bir süredir milletimizden çokça şikâyet aldığımız yetkisiz çakar ve tepe lambası kullanımıyla ilgili cezaları artırdık. Ruhsatsız ateşli silahlar konusunda da kapsamlı bir düzenlemeyi hayata geçirdik. Her iki hususta da bundan sonra kimsenin gözünün yaşına bakmayacağız” diye konuştu.

    Kamu kurum ve kuruluşlarının inceleme ve denetleme faaliyetlerinin daha etkin ve düzenli bir şekilde yürütülmesi amacıyla bir adım daha attıklarını duyuran Erdoğan,” Devlet Denetleme Kurulumuzla ilgili bir genelgeyi inşallah bugün yürürlüğe koyuyoruz. Cumhurbaşkanlığına bağlı Devlet Denetleme Kurulumuz; teftiş, rehberlik ve denetim faaliyetlerini bundan sonra çok daha sıkı takip edecek. Hatası, kusuru, ihmali, yanlışı olan kim varsa, bunun gereğinin yapılmasını temin edecek” ifadelerini kullandı.