Bursa’nın Kestel ilçesinde freni boşalınca önündeki araçlara çarparak 4 kişinin yaşamını yitirdiği, 20 kişinin de yaralandığı kazaya sebep olduğu gerekçesiyle tutuklanan TIR şoförü Faruk Eskiçırak, duruşmada yaptığı savunmada, “Zikzak çizerek ilerledim, aracı devirmeyi düşündüm, yan bariyerlere vurdum ama başaramadım” dedi.
Kaza, geçen 12 Mart’ta Kestel ilçesi Barakfakih mevkisinde meydana geldi. Faruk Eskiçırak yönetimindeki 06 CHS 523 çekici ve 18 AAJ 361 dorse plakalı TIR’ın freni boşaldı. Faruk Eskiçırak’ın direksiyon hakimiyetini kaybettiği TIR, önündeki çok sayıda aracı sürükleyerek karşı şeride geçti. Semih Ural, Ahmet Ömeroğlu ve Basri Gümüş’ün olay yerinde ağır yaralanan Recep Göler’in ise kaldırıldığı hastanede yaşamını yitirdiği kazada 20 kişi de yaralandı.
Kazadan sonra gözaltına alınan Faruk Eskiçırak çıkarıldığı mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderildi.
3 KİŞİ DAHA DAVAYA SANIK OLARAK EKLENDİ
Bursa Cumhuriyet savcılığı tarafından konuyla ilgili hazırlanan iddianamede sürücü Faruk Eskiçırak ile birlikte TIR’ın sahibi S.A.P. ve dorsenin sahibi Y.P. ile lojistik firmasının başşoförü M.A. da soruşturmaya sanık olarak dahil edildi. Cumhuriyet savcısı sanıkların her sanık için ‘bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olmak’ suçundan 22,5 yıla kadar hapis cezası talebinde bulundu. Hazırlanan iddianame 12. Ağır Ceza Mahkemesi’nce kabul edildi.
‘ARAÇTAN İNDİĞİMDE İBRE 100 KİLOMETRE HIZIN ÜSTÜNDEYDİ’
Davanın ilk duruşmasına tutuklu sanık Faruk Eskiçırak, tutuksuz sanıklar S.A.P., Y.P., M.A. ile yaralılar, ölenlerin yakınları ve taraf avukatları katıldı. Duruşmada savunmasını yapan Faruk Eskiçırak, “Biz kargo taşıyoruz, dorseler ayrı bir yerde dolduruluyor. Biz yükü alıp gidiyoruz. Dorse bakımlarıyla ilgili bir bilgi aktarılmadı. Yaklaşık 17,5 ton kedi kumu taşıyordum. Son rampayı aşana kadar frenlerde bir arıza hissetmedim. Böyle bir durumda başşoförü arayıp bilgi verirdim, onun talimatları doğrultusunda tamir yaptırırdım. İndiğim zaman 40-45 kilometre hızım vardı, araç birdenbire hızlandı. İmdat frenlerini kullandım ancak bir etkisi olmadı. Aracın hava sisteminin boşaldığını hissettim, refleks olarak ilk ayak frenine bastım ancak hiçbiri tutmayınca dörtlüleri yakıp kornaya basarak aracı yolda tutmaya çalıştım. Zikzak çizerek ilerledim, aracı devirmeyi düşündüm, yan bariyerlere vurdum ama başaramadım. Kaçış rampası da yoktu. Araçtan indiğimde ibre 100 kilometre hızın üstündeydi. Aracı sağ taraftaki boş araziye yönlendirmeye çalıştım ancak ilk araca çarpınca yönüm değişti, diğer araçlara çarptım” dedi.
Duruşmada tutuksuz yargılanan sanıklar S.A.P., Y.P. ve M.A., kazayla ilgilerinin bulunmadığını, yaşananlardan ötürü üzgün olduklarını belirterek beraatlarını talep etti.
‘AZRAİL GİBİ ÜZERİMİZE GELDİ’
Kazada yaralananlardan M.K. ise kendisinin de 80 tonluk vinç kullandığını belirterek, kaza sırasında TIR’ın sürücüsünü direksiyonun başında göremediğini öne sürdü. TIR hızla üzerlerine geldiğini belirten M.K., “Kaza karşı şeritte ve yol bölünmüş olduğu için önce panik yapmadık ama sonra TIR’ın Azrail gibi üstümüze geldiğini gördük. TIR geldi üstümüze zaten bir şey yapamadık. Ben de vinç operatörüyüm, o yolu çok kullandım. Rampa bitiminden ışıklara kadar yaklaşık 1,5 kilometre mesafe var. Sanığa sormak istiyorum. 80 tonluk aracımın da frenleri patlamıştı, kenardaki refüje sürte sürte aracımı 1 kilometre mesafede durdurdum. Bu sürücü neden böyle yapmamış? Ben kaza sırasında baktığımda aracın içinde onu göremedim, muhtemelen koltuğun arkasına kaçmıştı” ifadelerini kullandı.
Mahkeme heyeti, sanığın tutukluluğunun devamına karar vererek dosyadaki eksikliklerin tamamlanması için duruşmayı erteledi.
