Etiket: manşet

  • 5 Temmuz’dan sonra Bursa’ya Arap turist akını olacak

    5 Temmuz’dan sonra Bursa’ya Arap turist akını olacak

    Bursa’nın Arap coğrafyasının başkenti olduğunu ifade eden Türkiye Seyahat Acentaları Birliği (TÜRSAB) Güney Marmara Bölge Başkanı Murat Saraçoğlu, 5 Temmuzdan sonra Arap ülkelerinden gelecek uçakların dolu olduğunu söyledi.

    Dünya üzerinde aşılama çalışmalarının artmasıyla birlikte turizm hareketliliğinin de başladığını ifade eden Türkiye Seyahat Acentaları Birliği (TÜRSAB) Güney Marmara Bölge Başkanı Murat Saraçoğlu, “İnsanlar uzun süredir evlerinde veya şehirlerinde kalmaktan dolayı bunaldı. Rehabilite olma açısından insanlar tatil yapmayı hedefliyor. Bu da hareketliliğin başlamasına vesile olacak. Avrupa Birliği ülkeleri kendi sınırları içerisinde daha çok turistik hareketliliğin olmasını önemsiyor. Bu doğrultuda vatandaşlarını yönlendirdiklerini görüyoruz. Çünkü ekonomik olarak ülkeler ciddi bir şekilde bütçe açığı vermeye başladı. Bundan dolayı da Avrupa Birliği harcamaların kendi sınırları içerisinde kalmasına dikkat ediyor” dedi.

    “Türkiye’de yabancı turistler ucuza kaliteli hizmet bulabiliyor”

    Türkiye olarak Rusya, İngiltere ve Almanya başta olmak üzere Arap ülkeleriyle daha çok ağırlıklı olarak ilişkiler içerisinde bulunduklarını belirten Saraçoğlu, “Bundan sonraki süreçte de Rusya ile olan ilişkilerimizde herhangi bir siyasî tartışma ve sıkıntı olmazsa Rusların ağırlıklı olarak Türkiye’yi ziyaret edeceğini düşünüyoruz. Ukrayna ile ciddi ilişkilerimiz var. Biz TÜRSAB olarak Ukrayna pazarına yeni bir pazar olarak bakıyoruz. Oradan daha çok turist gelmesi için çaba sarf ediyoruz. Almanya’dan Türkiye’yi tercih eden hem bizim hem de onların vatandaşları var. Özellikle güneyde ve Ege sahilinde yıllardan beri kullandıkları mülkiyet hakları var. Bununla birlikte her şey dahil sistemde Türkiye çok büyük bir markadır. Özellikle de para biriminden dolayı kaliteli hizmeti ucuza alabiliyorlar” diye konuştu.

    “Arap ülkelerinden kalkacak olan uçaklarda yer yok”

    Bursa’yı yeni turizm trendlerine de hazırladıklarını belirten Saraçoğlu, “Bursa, Arap coğrafyasının başkenti diyebiliriz. Yavaş yavaş hareketlenmelerin başladığını görüyoruz. Arap ülkelerinden Kuveyt ve Katar’dan gelen ziyaretçilerimiz var. Spor faaliyetleri için gelen ve gelecek olan ekipler var. Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin sağlamış olduğu imkânlardan faydalanıyorlar. Arap turizminin okullardan kapandıktan sonra daha da hareketleneceğini düşünüyoruz. Baktığımızda 5 Temmuzdan sonra uçak seferlerinin dolu olduğunu görüyorum. Bu da 2 yıldır yaşadığımız sıkıntılar sebebiyle verdiğimiz açığın kapanacağına işaret ediyor. Turizmciler ve oteller olarak her şeyiyle hazırız” şeklinde konuştu.

    “Salgın kurallarında yabancı turistlere örnek olmalıyız”

    Koronavirüs tedbirlerine Türk halkının bu dönemde daha da dikkat etmesi gerektiğini belirten Saraçoğlu, “Gelen turistler, bizler ne kadar kurallara uyuyorsak, onlar da uymak zorunda kalacaktır. En kısa zamanda bu virüs kısıtlamaların bitmesini umuyoruz. Restoranların ve buna benzer yerlerin saat kısıtlamasının 21.00’dan daha ileriye alınması gerekiyor. Çünkü gelen turistlerin daha iyi hizmet alması için bu çok mühim. Vatandaşımız kadar esnafımızın da maske, mesafe ve hijyen kurallarına riayet etmesi lâzım. Eğer bizler kurallara uyar ve onların da uymasını sağlarsak, önümüzdeki dönemde bu koronavirüs salgınından tamamen kurtuluruz. Turizmle salgın arttı gibi haberlerle karşılaşmamak için bizlerin öncelikle kurallara uyması gerekiyor” dedi.

  • Bursa’da tanımadığı kişiler tarafından ayağından vuruldu

    Bursa’da tanımadığı kişiler tarafından ayağından vuruldu

    Bursa’da tanımadığı kişiler tarafından önce darp edilen sonrasında da pompalı tüfekle yaralanan genç baygınlık geçirdi.

    Buras’nın Osmangazi ilçesi Panayır Mahallesi’nde dün akşam saatlerinde yanındaki arkadaşıyla yolda yürüyen 26 yaşındaki E.Y. tanımadığını iddia ettiği iki kişi tarafından pompalı tüfekle ayağından vuruldu.

    Şüphelilerin ikisi ormanlık kaçarak gözden kaybolurken, yaralı E.Y. ‘ye ilk müdahaleyi yanındaki arkadaşı yaptı.

    İhbar üzerine olay yerine çok sayıda polis eve sağlık ekibi sevk edildi. Yaralı E.Y. olay yerindeki müdahalenin ardından ambulansla Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesine kaldırılırken, polis ekipleri iki şüpheliyi yakalama çalışması başlattı.

  • Bursa’da çırağa ‘şerefsiz’ diyen usta, tazminattan oldu

    Bursa’da çırağa ‘şerefsiz’ diyen usta, tazminattan oldu

    Bursa’da, otomobil bakım servisindeki kaporta ustası, çırağa ‘Şerefsiz’ deyince tazminatsız kovuldu. İş Mahkemesi’nin ‘mağdur oldu’ kararını Yargıtay bozdu. Yüksek Mahkeme, davacı işçinin şirket çalışanına yönelik kullandığı ‘şerefsiz’ kelimesinin hakaret olup, davacının iş akdinin işverenin başka bir işçisine açıkça hakaret etmesi nedeni ile feshinin yerinde olduğuna hükmetti.

    Milyonlarca özel sektör çalışanı için emsal oluşturacak olay; Bursa’da yaşandı. Tam 16 senedir kaporta teknisyeni olarak çalışan usta, çırağa ‘şerefsiz’ dedi. Bunun üzerine işveren, ustayı tazminatsız kovdu.

    İş Mahkemesi’nin yolunu tutan kaporta ustası, iş akdinin işverence haksız ve ihbarsız olarak feshedildiğini, işçilik haklarının da ödenmediğini iddia ederek fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak 10 bin TL kıdem tazminat ve 2 bin 500 TL ihbar tazminatının tahsilini talep etti.

    Mahkemede ifade veren işveren ise davacının uzun süredir işyerinde çalıştığını ve hak ettiği ücret ve diğer işçilik alacaklarının banka kanalıyla ödendiğini, çalışmasının son döneminde sinirli tavırlar sergileyerek iş yerindeki müşterilerle ve çalışan diğer personel ile sorunlar yaşamaya başladığını öne sürdü.

    Davacının önce tamir için aracını servise getiren bir müşteri ile yumruklaşmaya varan sorunlar yaşadığını ve savunmasının alındığını, çalıştığı süre gözetilerek bu olay nedeniyle iş akdinin fesih yoluna gidilmediğini, ancak bu olaydan kısa bir süre sonra davacının bu defa davalı şirket çalışanlarından biri ile tartıştığını, çalışana yönelik bağırarak “şerefsiz” demek suretiyle hakaret ettiğini dile getirdi. Elindeki tornavida ile bu personelin üzerine yürüdüğünü ancak araya giren diğer personelin olayın daha da büyümesini engellediğini, olayın tutanak altına alınarak davacı ile diğer personelin savunmasının alındığını iddia etti.

    İşyeri düzeninin etkin bir şekilde bozulması, davacının savunmasının yeterli görülmemesi ve işyerinde ileride daha vahim bir hadisenin de önüne geçilebilmesini teminen İş Kanunun 25 / II – d maddesi uyarınca davacının iş akdinin tazminatsız ve derhal olarak feshedildiğini savunarak davanın reddini istedi. İş Mahkemesi, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanarak davanın kabulüne hükmetti. Mahkeme; bu tür işyerlerinde ustaların argo diliyle konuştuğuna, çalışanların da bu tür kelimelere anlam yüklemediklerine dikkat çekti. Davalı kararı istinafa götürünce devreye Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi girdi.

    Bursa Bölge Adliye Mahkemesi’nce, davalının istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar verdi.  Kararı, davalı avukatı temyiz edince bu kez devreye Yargıtay 9. Hukuk Dairesi girdi. Emsal nitelikte bir karara imza atan 9. Hukuk Dairesi, davacının işyerindeki çırağa hakaret ettiğine dikkat çekti.

    Kararda şöyle denildi:

    “Dosyadaki feshe konu olayın taraflarından alınan savunmalar, davalı işyeri çalışanlarının görgüye dayalı verdiği ifadeler ile taraf tanık beyanlarından, davacının davalı işyeri çalışanının ‘Birşey söyleyebilir miyim?’ demesi üzerine arkasını dönerek işyeri çalışanına ‘Bana birşey söyleme lan şerefsiz’ şeklinde hakaret ettiği anlaşılmaktadır. ‘Şerefsiz’ kelimesi ‘şerefini korumamış, şerefini zedeleyecek davranışlarda bulunmuş olan, onursuz, haysiyetsiz’ anlamlarına gelmekte olup, davacının şirket çalışanına yönelik kullandığı bu kelime hakaret sayılmaktadır. Bu sebeple davacının iş akdinin işverenin başka bir işçisine açıkça hakaret etmesi nedeni ile 4857 sayılı Kanunun 25/II-d maddesi uyarınca haklı nedenle feshedildiği anlaşılmakla, İlk Derece Mahkemesi ve Bölge Adliye Mahkemesi tarafından yazılı gerekçeler ile davacının kıdem ve ihbar tazminatlarının reddi yerine kabulü hatalı olup bozmayı gerektirmiştir. Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının, bozulmasına oy birliği ile karar verilmiştir.”

  • Bursa’da 6 katlı binada yangın

    Bursa’da 6 katlı binada yangın

    Bursa’da 6 katlı bir apartmanın zemin katında çıkan yangın korku dolu anlar yaşattı. Yangında 3 kişi dumandan etkilenirken vatandaşlar sokağa döküldü.

    Bursa’nın merkez Yıldırım ilçesi Selimzade mahallesinde 6 katlı bir apartmanın zemin katında henüz belirlenemeyen neden ile yangın çıktı. Dairedeki dumanın apartmana yayılması üzerine bazı kişiler evlerinde mahsur kaldı.

    Yangını gören mahalleli sokağa dökülerek durumu itfaiye sağlık ve polis ekiplerine bildirdi. Gelen itfaiye ekipleri yangına müdahale ederken, bir yandan içeride mahsur kalan 3 kişiyi kurtarmak için çalışma başlattı.

    Dumandan etkilenen üç kişi binadan çıkartılarak sağlık ekiplerine teslim edildi. Sağlık ekiplerinin müdahalesinin ardından dumandan etkilenen 3 kişi Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesine kaldırıldı.

    Polis ekipleri ise sokağa dökülen vatandaşları uyararak evlerine gitmelerini sağladı. Yangın yarım saatlik çalışmanın ardından söndürülürken, yangının çıkış sebebi ise araştırılıyor.

  • Bursa’da ambulans kavşakta otomobille çarpıştı

    Bursa’da ambulans kavşakta otomobille çarpıştı

    Bursa’nın Orhangazi ilçesinde Göl Yolu kavşağında meydana gelen trafik kazasında Bursa’dan Yalova’ya bir hasta götürdükten sonra dönüş yoluna geçen özel bir firmaya ait bir ambulans kavşakta otomobille çarpıştı. Savrulan ambulans devrilirken, ambulansta bulunan şoför ve iki sağlık görevlisi ile birlikte otomobil sürücüsü hafif yaralandı.

    Kaza, saat 18.00 sıralarında Orhangazi’de Bursa-Yalova Karayolu Göl Kavşağında meydana geldi. Alınan bilgilere göre, Fikret Çelik (42) idaresindeki 16 SRF 65 plakalı hasta nakil ambulansı Bursa’dan Yalova’ya bir hasta götürdü. Özel bir firmaya ait ambulans Yalova’dan Bursa’ya dönüş yolunda Orhangazi’de Göl yolu kavşağında kavşaktan geçiş yapmak isteyen Cemil Kaya (55) idaresindeki 16 P 5744 plakalı otomobille çarpıştı.

    Ambulans devrilip sürüklendi

    Çarpışmanın şiddeti ile kontrolden çıkan ambulans yan yatarak yaklaşık 70 metre sürüklendi. Kazada Ambulans sürücüsü Fikret Çelik ile birlikte ambulansa bulunan hemşire Betül Erzi (23) ve sağlık görevlisi Serhan Şahin (53), otomobil sürücüsü Cemil Kaya hafif yaralandı.

    Trafik aksadı

    Kaza nedeniyle Yalova-Bursa karayolunda trafik tek şeritten sağlanırken, kaza nedeniyle olay yerine ambulanslar sevkedildi. Kaza yapan ambulanstaki sağlık personeline ilk müdahale meslektaşları tarafından olay yerinde yapılırken, yaralılar Orhangazi Devlet Hastanesine kaldırılarak burada tedavi altına alındı. Kaza ile ilgili polis ekiplerinin soruşturması devam ediyor.

  • Bakan Koca aşıda son durumu paylaştı

    Bakan Koca aşıda son durumu paylaştı

    Sağlık Bakanı Fahrettin Koca 14 Haziran saat 00.00’dan 20 Haziran 23.59’a kadar 7 milyon 776 bin 326 doz aşı yapıldığını açıkladı.

    Bakan Koca sosyal medya hesabı Twitter’dan yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi: “Geçen Haftanın Aşı Raporu: 14 Haziran saat 00.00’dan 20 Haziran 23.59’a kadar 7 milyon 776 bin 326 doz aşı yapıldı”.

    https://twitter.com/drfahrettinkoca/status/1406995320563802117

     

  • Bursa’da maaşını isteyen çalışanı döverek öldürdü

    Bursa’da maaşını isteyen çalışanı döverek öldürdü

    Bursa’da 35 yaşındaki Erdal Akkuş, çalıştığı çay ocağının sahibinin kardeşi 34 yaşındaki Fatih Ü. tarafından maaşını isterken çıkan tartışmada dövülerek, öldürüldü. Gözaltına alınan Fatih Ü., emniyetteki ifadesinde, “Bayılınca götürüp, parka bıraktım. Öldüğünü bilmiyordum” dedi.

    PARKTA KANLAR İÇİNDE BULUNDU

    Kan donduran olayın adresi Bursa’nın Yıldırım ilçesi. Çınarönü Mahallesi’nde parkta birinin kanlar içinde hareketsiz yattığını görenler, durumu polis ve sağlık ekiplerine bildirdi. İhbarla gelen sağlık görevlilerince ilk müdahalesi yapılan ağır yaralının, polisin kontrolünde, 3 çocuk babası Erdal Akkuş olduğu belirlendi.  Akkuş, ambulansla Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne kaldırıldı. Tedaviye alınan Akkuş, doktorların tüm çabasına rağmen kurtarılamadı.

    Olayla ilgili soruşturma başlatan polis, Erdal Akkuş’un, Çınarönü Mahallesi’nin muhtarı Yusuf Ü.’ye ait çay ocağında çalıştığı bilgisine ulaştı. Polis, olay günü, alacaklı olan Akkuş’un, çay ocağına gittiğini ve maaşını Yusuf Ü.’nün kardeşi Fatih Ü.’den istediğini saptadı. Polis, Fatih Ü.’yü gözaltına aldı.

    ‘PARKA BIRAKTIM, ÖLDÜĞÜNÜ BİLMİYORDUM’

    Emniyetteki ifadesinde Fatih Ü., Erdal Akkuş’u darp ettiğini ve bayılınca da parka bıraktığını itiraf etti. Fatih Ü., ilk ifadesinde, “Ağabeyime ait çay ocağında çalışıyordu. Aramızda uzun zamandır laf dalaşı oluyordu. Ağabeyim yokken bazen ben bakarım. Çay ocağından maaşını almamıştı. Benden maaşını istedi. Alacağını istedi ve bunun üzerine aramızda yeniden tartışma çıktı. Bir anda ikimiz de birbirimize küfretmeye başladık sonra yumruklaştık. Ben kendimi kaybetmişim kavga sırasında. Baktım, baygınlık geçiriyor. Ben de aldım, götürüp, parka bıraktım. Öldüğünü bilmiyordum. Öldürmek istememiştim” dedi.

    TUTUKLANDI

    Fatih Ü., emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edildi, çıkarıldığı mahkemece ‘olası kastla adam öldürmek’ suçundan tutuklandı. Erdal Akkuş’un cenazesinin defnedilmek üzere memleketi Ankara’ya götürüldüğü öğrenildi.

  • Bursa’da karpuz yüklü kamyon devrildi

    Bursa’da karpuz yüklü kamyon devrildi

    Bursa’da karpuz yüklü kamyon aşırı yükten dolayı rampayı çıkamayınca devrildi. Kamyonun kasasından dağılan karpuzlarla sokak baştan aşağıya kırmızıya boyandı.

    Osmangazi ilçesi Emek Adnan Menderes Mahallesinde iddiaya göre aşırı yüklü kamyon, rampadan çıkmak için harekete geçti. Kasasında fazla yük olması sebebiyle rampayı çıkamayan kamyonun şoförü, ara sokakta olması sebebiyle muhtemel bir facianın önüne geçmek için kamyonu yan yatırdı.

    Kasada bulunan yüzlerce karpuz sokağa saçıldı. Sokak kırmızıya boyanırken, devrilen kamyon çekici ve vinç yardımıyla yoldan kaldırıldı.

    Olay yerine polis, sağlık ve belediye ekipleri sevk edildi. Kamyon sürücüsü olay yerinde ilk müdahalesinin yapılmasının ardından ifadesi alınmak üzere emniyete götürüldü. Osmangazi Belediyesine bağlı temizlik ekipleri ise kırmızıya boyanan sokağı temizleme çalışması başlattı.

  • Yangının arkasından aile faciası çıktı

    Yangının arkasından aile faciası çıktı

    İstanbul Ümraniye’de Arzu Rahmen Güney’in hayatını kaybettiği, 7 yaşındaki oğlu Kerem Güney’in ağır yaralandığı yangının arkasında koca dehşeti çıktı. Evi ateşe verdiği belirlenen koca Mehmet Güney’in  Fatih Sultan Mehmet Köprüsü’nde atlayarak, yaşamına son verdiği öğrenildi.

    Ümraniye Armağanevler Narlı Sokak’daki bir binada sabah saat 10.00 sıralarında çıkan yangında Arzu Rahman Güney hayatını kaybetti, oğlu Kerem Güney ağır yaralandı. Yangının ardından çalışmalara başlayan polis, yangını koca Mehmet Güney’in çıkardığını belirledi. Bunun üzerine ekipler, kocanın peşine düştü. Ancak Mehmet Güney’in Fatih Sultan Mehmet Köprüsü’nden atlayarak intihar etti. Güney’in cansız bedeni, deniz polisi tarafından çıkarılarak Adli Tıp Kurumu’na gönderildi.

    “KAPIYI KIRACAKLARINA CAMDAN GİRMEYE ÇALIŞTILAR”

    Görgü tanığı Ertaç Aydın, “Bir anne ile çocuğu vardı. Çocuk ve kadına müdahale sırasında çok uğraştılar” dedi. Tuncay Kurulay, “Çıktığımızda üst katımızın yandığını gördük. ‘İçeride insan var mı ?’ diye bize sordular. Bilmiyoruz dedik. Kapıyı kıracaklarına camdan girmeye çalıştılar. Haliyle geç oldu. 20 dakika sonra da içeriden insanları çıkardılar” şeklinde konuştu.

    EVDEN KAVGA SESLERİ YÜKSELMİŞ

    Öte yandan olayda hayatını kaybeden Arzu Rahman Güney’in boşanma aşamasında olduğu, sabah saatlerinde de evden kavga seslerinin yükseldiği öğrenildi.

  • Tedirgin eden açıklama: 50 bin bina çökebilir

    Tedirgin eden açıklama: 50 bin bina çökebilir

    19 Haziran’da İstanbul Kartal’da yaşanan 3.9 büyüklüğündeki depremin, denizde yaşanan depremlerden farklı ele alınması gerektiğini söyleyen Prof. Dr. Şükrü Ersoy, “Depremleri biz deniz içerisinde bekliyoruz. Fakat Kartal’daki deprem karada meydana geldi. Kuzey Anadolu Fayı’nın ikinci kollarının bir kaç tanesinin kara üzerine çıktığını biliyoruz. Marmara Bölgesi’ndeki bir depremde 100 milyar dolar ekonomik kayıp meydana gelip, 50 bin bina çökebilir” dedi.

    İstanbul’da, geçen cumartesi günü meydana gelen ve Anadolu yakasının pek çok noktasında sarsıntıya neden olan deprem, olası Marmara depremi tartışmalarını yine alevlendirdi.

    AFAD’ın merkez üssünü Kartal, büyüklüğünü 3.9, Kandilli Rasathanesi’nin ise merkez üssünü Sultanbeyli büyüklüğünü 4.2 olarak açıkladığı depremle ilgili konuşan Yıldız Teknik Üniversitesi İnşaat Fakültesi Dekanı Deprem ve Tsunami Uzmanı Prof. Dr. Şükrü Ersoy, şunları söyledi:

    “Türkiye’de her yıl, 24 bin deprem olur. Bu da her ay yaklaşık 2 bin tane deprem demektir. 4 büyüklüğünü hesaba katarsak, 4 büyüklüğünde 150’ye yakın deprem oluyor. 3.9 büyüklüğündeki normal bir deprem buna rağmen bu kadar tedirgin etmesi, bu kadar insanları korkutmasının nedeni İstanbul’da olması. Biz Marmara Bölgesi’nde 7’den büyük deprem bekliyoruz. Marmara Bölgesi’nde 28 milyon kişi yaşıyor. 6 milyona yakın konut var. Marmara Bölgesi’nde böyle bir deprem ciddi bir maliyet demektir. Bazı hesaplara göre 100 milyar dolar ekonomik kayıp meydana gelebilir, 50 bin bina çökebilir.”

    “KUZEY ANADOLU FAYI’NIN İKİNCİ KOLLARI KARA ÜZERİNE ÇIKTI”

    “Depreme hazırlık yapmazsak büyük bir kumar oynuyoruz demektir ” diyen Prof. Dr. Ersoy, “45 saniyede 100 milyar dolar kaybetmek çok ciddi paradır. Deprem olmayan her süreyi iyi değerlendirmek gerekiyor. Kartal’da olan depremin diğerlerinden farklı ele alınması gerekiyor. Gelecek depremleri biz deniz içerisinde bekliyoruz. Fakat Kartal’daki bu deprem kara üzerinde meydana geldi. Kuzey Anadolu Fayı’nın ikinci kollarının bir kaç tanesinin kara üzerine çıktığını biliyoruz” dedi.

    “DEPREM OLMADAN YIKILABİLECEK YÜZLERCE BİNA VAR”

    Prof. Dr. Şükrü Ersoy, şunları ifade etti:

    “Deprem olmadan yıkılabilecek yüzlerce bina var. Bunu vatandaş da biliyor, yetkililer de biliyor. Hazır olmayan yapı stoğunun zemini de gözetilerek, bir an önce depreme hazırlanması gerekiyor. Çünkü bundan sonraki depremler 3.9 değil 7’ye varacak hatta 7.5’e varacak depremler olabilir. 3.9 normal bir deprem ülkemizde her iki günde bir oluyor zaten, Marmara’da olunca biraz daha anlam kazanıyor. Çünkü nüfus potansiyeli açısından vereceği zararlar açısından elbette endişe duyuluyor.”