Etiket: manşet

  • Tam kapanma sonrası Bursalılar kendini dışarı attı

    Tam kapanma sonrası Bursalılar kendini dışarı attı

    Koronavirüs ile mücadele tedbirleri kapsamında 17 günlük tam kapanma, bugün saat 05.00 itibari ile sona erdi. Bursa’da sokağa çıkma kısıtlamasının sona ermesiyle, sabahın erken saatlerinde kentin en işlek cadde ve meydanlarında hareketlilik başladı.

    Özellikle haftanın ilk iş günü olması nedeniyle de kentte yoğunluk gözlendi. Bursalılar cadde ve meydanlarındaki banklarda oturup sohbet etti, sıcak havanın keyfini çıkardı.

    ‘EVDE HANIMLA DÖVÜŞÜRDÜK ŞİMDİ BANKTA SOHBET EDİYORUZ’

    Sabah erken saatte dışarı çıktığını ifade eden Recep Çağlayan, “Evde otura otura yürümeyi unutmuşum. Çok şükür bitti kısıtlamalar yavaş yavaş yürümeye başladık. İnşallah Allah tez zamanda bu hastalığı üzerimizden alır, özgürlüğümüze kavuşuruz. Özledik, havayı özledik, toplumu özledik. Sabah 07.00’de çıktım bahçede oturdum. Saat 10.00 gibi de arabaya atlayıp şehre geldim. Evde otururken hanımla dövüşürdük şimdi oturmuş bankta sohbet ediyoruz. Kavga dövüş bitti. Çok özlemişim gezmeyi, dışarıya çıkmayı” dedi.

    ‘YATMAKTAN HASTA OLDUM’

    Abdulkadir Gözeçarpan da sabah erkenden çıkıp bütün parkları gezmeye gittiğini belirterek, “17 gün boyunca yattım yattım ve hasta oldum. Gezmem lazım gezecek gidecek yer yok ama devletin dediğine uymak zorundayız. Ekmek almaya gittik arada. Sabah saat 07.00 gibi çıktım. Çok özlemişim gezmeyi, bütün parkları gezdim hala yorulmadım. Çok kalabalık dışarısı ama insanlar kurallara uymuyor. Gençler özellikle gizlice pavyon açıyor, disko açıyor. Yapmasınlar biraz sabretsinler pandemi bittikten sonra herkes istediğini yapar” ifadelerini kullandı.

  • Bursa’da yüksek sesle müzik dinleyen komşusunu öldürdü

    Bursa’da yüksek sesle müzik dinleyen komşusunu öldürdü

    Bursa’nın Mustafakemalpaşa ilçesinde yüksek sesle müzik dinleyen komşusu Kıral Dalkıran’ı (32) sesini kısması için uyaran Zeki Özezen (30) çıkan tartışmada tabancayla vurularak öldürüldü. Olay sonrası kaçan Kıral Dalkıran kısa sürede yakalandı, çıkarıldığı mahkemece tutuklandı.

    Bursa’da Ramazan Bayramı’nın birinci günü  Mustafakemalpaşa ilçesi Yeni Dere Mahallesi’nde Zeki Özezen yüksek sesle müzik dinleyen komşusu Kıral Dalkıran’ı, müziğin sesini kısması için uyardı. Bunun üzerine ikili arasında tartışma çıktı. Tartışmanın büyüyerek kavgaya dönüşmesi üzerine Kıral Dalkıran, tabancayla Zeki Özezen’e 6 el ateş etti. Çevredekilerin durumu bildirmesi üzerine olay yerine gelen sağlık ekipleri, Özezen’i ilk müdahalesinin ardından Mustafakemalpaşa Devlet Hastanesi’ne kaldırdı. Özezen, hastanedeki tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı.

    Olayın ardından kaçan Kıral Dalkıran için polis ekipleri geniş çaplı çalışma başlattı. Polis ekipleri, Kıral Dalkıran’ı, cinayetin işlendiği mahallede saklandığı evde suç aleti ile yakaladı. Sabah saatlerinde adliyeye sevk edilen Dalkıran, çıkarıldığı mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderildi.

  • Bursa’da ölü bulunan paraşütçünün son görüntüleri

    Bursa’da ölü bulunan paraşütçünün son görüntüleri

    Bursa’nın Orhangazi ilçesinde Gürle Dağı’ndan paraşütle atlayan ve 7 saat sonra cansız bedenine ulaşılan Muammer Yolcu’nun (37), son uçuşuna başladığı görüntüler ortaya çıktı. O anları kayda alan Aydın Koçyiğit, “Paraşüt ile uçuş yapmaya çalışıyordu. Ölüm haberini aldıktan sonra çok üzüldük” dedi.

    Orhangazi ilçesinde Gürle Dağı’ndan dün paraşütle atlayan Muammer Yolcu, olumsuz hava şartları nedeniyle savrularak, gözden kayboldu. Arkadaşlarının ihbarı üzerine Yolcu’yu aramak için AFAD, Jandarma Arama Kurtarma (JAK), NAK ve ANDA gibi gönüllü, kurtarma derneklerinden oluşan 500 kişilik ekip, arama- kurtarma çalışmasına başladı. Muammer Yolcu’nun aranması çalışmaları, termal dronla da yürütülürken, JAK’a bağlı arama kurtarma köpeği de grupta yer aldı. Bölgedeki Yenisölöz Mahallesi Muhtarı Halil Bayram, Yolcu’nun telefonunun çaldığını ancak cevap verilmediğini belirterek, görgü tanıklarının sağanağın olduğu sırada paraşütün havada döndüğünü gördüğünü dile getirdi.

    CANSIZ BEDENİNE ULAŞILDI

    Gönüllü arama kurtarma ekiplerinin sürdürdüğü arama-kurtarma çalışmasında yaklaşık 7 saat sonra Yolcu’nun atlayışı gerçekleştirdiği bölgeden 10 kilometre uzaklıktaki kırsal Yenisölöz Mahallesi’ne yakın bölgede cansız bedeni bulundu. Muammer Yolcu’nun cesedi, ekipler tarafından ilçe merkezine getirilirken, yakınları ve arkadaşları acı haberle büyük üzüntü yaşadı.

    SON ANLARI KAMERADA

    Gürle Dağı’ndan atladıktan sonra gözden kaybolan Yolcu’nun son anları, bölge bulunan Aydın Koçyiğit tarafından görüntülendi. Görüntülerde Yolcu’nun, hava şartlarına bağlı olarak zorlandığı görüldü. Aydın Koçyiğit, arkadaşlarıyla bölgede yürüyüş yaparken görüntüleri çektiğini söyledi. Koçyiğit, “Tesadüfen orada bulunuyordum. Paraşüt ile uçuş yapmaya çalışıyordu. Ben de o esnada videoyu çektim. Videoyu çektikten sonra bölgeden ayrıldık. Daha sonra ölüm haberini aldık ve çok üzüldük” dedi.

  • Yerli aşının Faz-3 aşamasında yeni karar

    Yerli aşının Faz-3 aşamasında yeni karar

    Türkiye’de koronavirüse karşı geliştirilen yerli aşılar arasında insan deneylerine ilk başlanan ve Faz-1 ile Faz-2 aşaması tamamlanan Covid-19 aşısının Faz-3 aşamasında plasebo (boş aşı) yerine Sinovac aşısı kullanılacak. Böylece, Kayseri Erciyes Üniversitesi’nce (ERÜ) koronavirüse karşı geliştirilen yerli aşının etkinliğinin yanında Çin aşısına göre de koruyuculuğu karşılaştırılmış olacak.

    ERÜ bünyesindeki Aşı Araştırma ve Geliştirme Merkezi (ERAGEM) ile İyi Klinik Uygulama ve Araştırma Merkezi (İKUM) tarafından koronavirüse karşı geliştirilen ve Sağlık Bakanlığı ile Türkiye Sağlık Enstitüleri Başkanlığı (TÜSEB) tarafından desteklenen Covid-19 yerli aşısının Faz-1 çalışması, 44 gönüllü üzerinde yapıldı. İnaktif aşının şubat ayında başlayan Faz-2 çalışması ise 9 Nisan’da tamamlandı. 250 gönüllü üzerinde yapılan Faz-2’nin raporlama çalışmasında ise son aşamaya gelindi. Bu ay sonunda yerli aşının Faz-3 çalışmasının başlaması planlanıyor.

    SİNOVAC KULLANILACAK

    Yerli aşının Faz-3 aşamasında gönüllülerin bir kısmına plosebo yerine Türkiye’de yaygın kullanımda olan Çin’in Sinovac aşısı kullanılacak. Çalışmada gönüllü olacak benzer gruptaki kişilerin bir kısmına yerli aşı bir kısmına ise Sinovac aşısı uygulanacak. Böylece yerli aşının etkinliğinin yanında aynı şekilde inaktif olan Sinovac aşısına karşı da koruyuculuğu karşılaştırılmış olacak. Aynı zamanda Faz-3 aşamasında gönüllü olan herkesin aşılanması da sağlanacak.

    ‘KABUL EDİLEBİLİR BİR YÖNTEM’

    Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Enfeksiyon Hastalıkları Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Mehmet Ceyhan, Sağlık Bakanlığı’nın bu kararını  değerlendirdi. Yapılan bu çalışmanın normal bir şey olduğunu kaydeden Prof. Dr. Ceyhan, “Biz neticede Sinovac benzeri bir inaktif aşı yapıyoruz. Başka bir inaktif aşı ile karşılaştırmak kabul edilebilir bir yöntem. Hatta elinizde aşı var ise bir gruba da Biontech aşısı verebilirsiniz. Faz-3 çalışmalarında on binlerce vaka kullanmak zorundasınız, her gruba 30-40 bin aşı uygulamanız lazım. Vaka sayısının azalması güvenilirliğini azaltır” diye konuştu.

    ‘BEN OLSAM İLK PLASEBO İLE KARŞILAŞTIRIRIM’

    Prof. Dr. Ceyhan, öte yandan kişisel fikrinin yeni çıkan bir aşının daha çok plasebo ile karşılaştırılması gerektiği yönünde olduğunu da vurgulayarak, “Yani bir aşı geliştirdiniz ve ilk defa kullanılacak. Burada sizin önce ispatlamanız gereken bu aşının etkin olup olmadığı. Biz önce yeni çıkmış bir üründe plasebo ile yapılmış çalışmaları tercih ederiz; çünkü etkinliği bilinmiyor. Ancak bir süre kullandıktan sonra ‘Sinovac mı etkili bu mu etkili, etki farkı var mı’ diye merak ediyorsak, Sinovac ile karşılaştırarak bir çalışma yaparız. Ben olsam ilk Faz-3 çalışmasını plasebo ile karşılaştırarak yaparım. Kullanıma başlayıp, ruhsat aldıktan sonra başka bir aşıyla karşılaştırılabilir. ‘İki soruya aynı anda cevap bulalım’ diye Faz-3 çalışmasını Sinovac ile yapmak çok doğru değil” dedi.

    ‘YETERLİ OLMAZ’

    Prof. Dr. Ceyhan, üretilen aşının etkinlik oranını tespit etmek ve hangi aşının daha etkin olduğunu belirlemek için plasebo, Sinovac ve yerli aşı grubu şeklinde 3 grup da oluşturulabileceğini belirtti. Ceyhan, “Sonuçların güvenilir olması için, 100 binin üzerinde gönüllü olması lazım” diye konuştu. Prof. Dr. Ceyhan, yerli aşının seri üretime geçip, başka ülkelere satılması yönünde bir hedef varsa Sinovac ile yapılan araştırmaların yeterli olmayacağını kaydetti.

    Yerli aşının, Faz-3 aşaması tamamlandıktan sonra sonbahar gibi acil kullanım onayı alarak yaygın kullanımına başlanacağı belirtildi.

  • Bursa’da Eda’nın ölümüne neden olan sürücüden şok sözler

    Bursa’da Eda’nın ölümüne neden olan sürücüden şok sözler

    Bursa’da, dedesine aşure götüren üniversite öğrencisi Eda Müdüroğlu’nun (20) ölümüne yol açan kamyonetin sürücüsü İlhami Bekiroğlu’nun (37) tutuklu yargılandığı dava, kusurlu davranışı taksiri aştığı ve ihmalli davranışın kasten adam öldürmeye geçtiği gerekçesi ile Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülmeye başlandı. Mahkemede savunma yapan Bekiroğlu, “Ben kamyondaki fazla yükü görüp, şirket sorumlusuna söyledim. Bana ‘bir şey olmaz’ dediler. Eğer yola çıkmasaydım, işimi kaybedebilirdim” dedi.

    DUVARLA KAMYONET ARASINA SIKIŞTI

    Osmangazi ilçesi Yenibağlar Mahallesi Hüsrev Sokak’ta, geçen yıl 30 Ağustos günü meydana gelen kazada, İlhami Bekiroğlu’nun geri manevra yaptığı kamyonet, yokuş aşağı kaydı. Kamyonet, önce sokaktaki elektrik direğine ardından da dedesine aşure götüren Eda Müdüroğlu ile bir evin duvarına çarptı. Duvarla kamyonet arasında sıkışan Müdüroğlu, yaşamını yitirdi. Kazanın ardından kaçan sürücü Bekiroğlu bir süre sonra polis merkezine giderek, teslim oldu. İlhami Bekiroğlu sevk edildiği adliyede çıkarıldığı mahkemece tutuklandı.

    DAVA AĞIR CEZA MAHKEMESİNE GÖNDERİLDİ

    Bursa 23’üncü Asliye Ceza Mahkemesi’nde ‘Taksirle ölüme sebebiyet verme’ suçundan yargılanan İlhami Bekiroğlu’nun dosyası, görevsizlik kararı verilerek, kusurlu davranışı taksiri aştığı ve ihmalli davranışın ‘kasten adam öldürme’ye geçtiği gerekçesi ile Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderildi.

    7’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmaya sanık İlhami Bekiroğlu tutuklu bulunduğu cezaevinden SEGBİS ile katılırken, Eda Müdüroğlu’nun babası Bertan Müdüroğlu, taraf avukatları, taraf yakınları ve tanıklar salonda hazır bulundu. Daha önce verdiği ifadesini tekrarlayan Bertan Müdüroğlu, kızının ölümüne neden olan sürücünün en ağır cezayı almasını istedi.

    ‘DARBEDİLMEKTEN KORKTUM’

    İfadesinde kazayı anlatan İlhami Bekiroğlu, “Ben olay günü çalıştığım şirketten yüklemiş oldukları arabayı alarak verilen adrese doğru yola çıktım. Gideceğim yer yokuştu. Varacağım yere yaklaşık 100 metre kala araç çıkmadı, geri geri kaçtı. Bu sırada merdivene çarptım. Araç kontrolden çıktı. Kaza oldu, kafamı çarptım. Kardeşimi aradım. Hastaneye gideceğimiz esnada polisler beni aradı. Bir kişinin öldüğünü söylediler. Olayı bu şekilde öğrendim. Kaza sırasında ben araç içindeydim ama ölen Eda Müdüroğlu’nu fark etmedim. Olay günü kum taşıyordum. Aracı şirketteki görevliler yükledi. Benim müdahalem olmadı” diye konuştu.

    Mahkeme başkanının aracın geriye doğru gittiği sırada herhangi bir müdahale yapıp yapmadığını sorması üzerine Bekiroğlu, “Aracı kontrol etmeye çalışırken aynalardan etrafta kimsenin olup olmadığına baktım. Olaydan sonra kaçmadım. Etraftaki vatandaşların beni darbetmesinden korktum ve olay yerinden ayrıldım. Üstüm başım kirlendiği için polise gitmeden önce eve uğradım” diye konuştu.

    ‘BU YÜKLE ÇIKMASAYDIM İŞİMİ KAYBEDEBİLİRDİM’

    Mahkeme heyetinin kamyondaki yükün fazla olduğu yönündeki sorusunu cevaplayan Bekiroğlu, “Ben kamyondaki fazla yükü gördüm. Şirkette çalışan İsmail isimli bir kişiye söyledim. Bana bir şey olmaz dediler. Eğer o şekilde yola çıkmasaydım, işimi kaybedebilirdim. Bu nedenle kamyon aşırı yüklü halde trafiğe çıktım” ifadelerini kullandı.

    ‘ŞOFÖR ‘BURADA BİR KIZ VARDI’ DİYE BAĞIRDI’

    İlhami Bekiroğlu’nun ardından tanıkları dinlendi. Olay sırasında balkonda torununa yemek yedirdiğini ifade eden Sabriye İmamoğlu, “Evim olay yerinin tam karşısıdır. Bir kamyon sesi duydum. Sesin geldiği yere baktım. Kamyonun yokuşta zorlanarak çıktığını gördüm. Kamyon daha sonra birden yolun ortasında durarak geri geri kaymaya başladı. Önce bir evin merdivenine çarptı. Daha sonra direğe çarptı. Direk ölen Eda’nın karnına girdi. Kazanın ardından şoför kamyondan inerek ‘Burada bir kız vardı, içeri girdi mi’ diye bağırdı. Kamyonun arka tarafına baktıktan sonra olay yerinden kaçtı. Kaza esnasında olay yerinde kalabalık bulunmuyordu. Sanığa da saldıran olmadı” dedi.

    Kaza sırasında olay yerine yakın yerde bulunduğunu belirten Aydın İmamoğlu da, “Araçta aşırı yük vardı. Süratli şekilde geri geri geliyordu. Sonra direğe çarptı. Herhangi bir korna sesi duymadım. Sanığa ‘Burada kız vardı, ne yaptın sen’ dedim. Bana cevap vermedi. Ben ölen kızın olduğu yere gittim. Daha sonra da sanığı görmedim” diye konuştu.

    ‘AİLENİN MADDİ MANEVİ ZARARINI KARŞILAMAK İÇİN ARADIK, REDDETTİLER’

    Kazanın ardından ağabeyi İlhami Bekiroğlu’nun kendisini aradığını belirten Ahmet Bekiroğlu, “Olay günü ağabeyim beni arayarak, kaza yaptığını söyledi. Bana attığı konuma gittim. Ağabeyim panik halindeydi ve yaralanmıştı. Hastaneye gitmek üzere yola çıktık. Bu sırada polisler ağabeyimi telefondan aradı. Ancak ağabeyim panik içinde olduğu için telefona bakamadı, ben baktım. Kızın öldüğünü bu şekilde öğrendik. Olay sonrasında ailenin maddi manevi zararlarının karşılanması için görüşmeye çalıştık. Ancak görüşme talebimizi reddettiler” dedi.

    ‘SANIK OLASI KASITLA HAREKET ETMİŞ’

    Müdüroğlu ailesinin avukatı Erdinç Sümer de sanığın SRC belgesinin bulunmadığını ifade ederek, “Kanunen bu belge olmadan trafiğe çıkamaz. Olayın hemen akabinde trafik ekipleri tarafından sanık hakkında SRC belgesinin olmaması ve taşıma kapasitesini aşması nedeniyle cezai işlem uygulanmıştır. Sanık aracın fazla yüklü olduğunu şirketteki ilgili kişilere söylemiş. Ancak bunu bilerek aracı trafiğe çıkarmış. Sanığın olası kasıtla hareket ettiğini düşünüyoruz. Sanığın tutukluluk halinin devamını talep ediyoruz” diye konuştu.

    Mahkeme heyeti, diğer tanıkların dinlenmesi, eksik evrakların tamamlanmasına ve sanık İlhami Bekiroğlu’nun tutukluluğunun devamına karar vererek, duruşmayı erteledi.

  • Bursa’da yüzlerce çiftçi tebligat gelmeden icralık oldu

    Bursa’da yüzlerce çiftçi tebligat gelmeden icralık oldu

    Bursa’da yüzlerce çiftçi, sulama birliğinden gelen icra ile neye uğradığını şaşırdı. Su paralarını ödemek için muhatap bulamayan çiftçiler, sayaçların da fahiş fiyata kendilerine satıldığını iddia etti.

    Bursa Nilüfer Sulama Birliği, Orhaneli, Büyükorhan ve Nilüfer ilçesinde tarım arazilerini gölet ve barajlardan sulayan yüzlerce çiftçiyi tebligat göndermeden icraya verdi.  Kendilerine ücretsiz olarak verilmesi gereken sayaçları dahi DSİ’nin ikazına rağmen iki kat fiyatına kendileri alan çiftçiler, borçlarına karşılık gelen icra kağıtlarıyla ikinci şoku yaşadı.

    Daha önce 2 dönem sulama birliği başkanlığı yaptığını ifade eden Cem Kurt, “Bizim zamanımızda Devlet Su İşleri, bize paranız varsa sayaçları alıp çiftçiye verirsiniz. Çiftçiye hiçbir şekilde sayaç satmamıza izin verilmedi. Ama bizden sonra, araştırıp en uygun 700 lira fiyat aldığımız sayaçları bin 500 liraya çiftçiye sattılar. Hem de kullanılmayan bozuk sayaçları sattılar. Çünkü boruların çıkışı 65’lik, sayaçlar ise 85’liktir. Sürekli yanlış ölçecektir. Aynı DSİ, aynı birlik ve aynı Tarım Bakanlığı değil mi? Nasıl böyle bir satışa şimdi izin verildi anlamış değiliz derken, Türkiye’ de dünyada böyle çoklu kollektör (dağıtıcı) kullanılmamaktadır. Çünkü aynı anda çiftçiler sulama yapamaz, yağmurlama sistemleri çalışmaz” dedi.

    Büyükorhan’ın Aktaş Mahallesi Muhtarı Ali Aydın, “Baraj sulama sistemi ve sulama birliğinden şikayetçiyiz. Bu güne kadar vatandaş kendi imkanlarıyla sulamayı yapmaya çalışıyordu. Göletten tarlalara getirilen hatlar arızalı göletten yukarıdan suyu verdiklerinde hatların tamamen arızalı çatlak, patlak olduğundan dolayı artı gelip hatları tamir edende yok, gelen su boşu boşuna geçen yıl aktı bu yılda akacak. Geçen yıl suyu ben kendi imkanlarımla açtım verdim. Hem randımanlı hizmet olmadığı gibi birde köylülerimizi Sulama birliği icraya vermiş. Köylülerim su paralarını ödemek için gittikleri bürolarda muhatap bulamadıkları için su borçlarını ödemek istedikleri halde ödeyemediler” diye konuştu.

    İddialara cevap veren Birlik Başkanı Yener Algas, “Boruların çıkışlarında 65, 80 veya 100’lük diye bir tabir yoktur. Boruların çıkışı 65, 80 ve 100 olup, edisyon diye bir sistem vardır. Bu sistem ile sayaçlara bu sistem bindirilmiştir. 2-3 senedir bu sayaçlarda hiç bir sorun çıkmamıştır. Kuraklık yaşamaktayız. Tüm baraj ve göletlerde su yokken benim suyum şu anda yüzde 100 doludur. Benim geçen sene takmış olduğum sayaçlar sayesinde göletlerde kaçak sulama ve aşırı sulamayı engellediğim için bazı vatandaşların işine gelmediği için bu tür şikayetler oluyor. İcra konusunda ise, kanuni hakkımızı kullanıyoruz. Kanun gidişat neyse onu uyguluyoruz. Vatandaş mağdur olmasın diye Avukatla görüştüm. Avukat kendi parasından feragat ederek vatandaşın mağduriyetini giderdik, atıl olan bir birliği devraldık” dedi.

    Vatandaşların D.S.İ Müdürlüğüne yaptığı şikâyet üzerine Defterdarlık tarafından denetlenen Nilüfer Sulama Birliği’nin 2019 yılında su sayaçlarını fahiş fiyatlara sattığı gerekçesiyle, bin 52 liraya satılması gereken sayaçların bin 500 liraya satıldığı, sayaç kontör kartlarının 1 kuruştan verilmesi gerekirken de tanesi 50 liraya çiftçilere satıldığı tespit edildi. Defterdarlık savunma isterken, Sayıştay tarafından konu mahkemelik oldu.

    Büyükorhan, Orhaneli merkez ve mahallelerinde de aynı sıkıntılar yaşanırken, çiftçiler sulama hatlarının bakımsızlığından tarlalarını sulama yapacakları yaz günlerinde hatların patlak ve çatlak olmasından sulama işlemlerini yapamadıklarını, suların boşa aktığını söyledi.

  • Bursa’da köprüdeki inşaat büyük bir gürültüyle çöktü!

    Bursa’da köprüdeki inşaat büyük bir gürültüyle çöktü!

    Bursa’nın Gemlik ilçesinde sabah saatlerinde bir köprünün üzerinde yapılan Kuva-i Milliye Anıtı’nın platformu, inşaat halindeyken çöktü. Göçük altında kalan 3 işçi yaralandı.

    Bursa Gemlik’te belediye tarafından çevre yolunda iki caddenin kesiştiği alanda Kuva-i Milliye anıtı inşa edilirken beton dökümü sırasında demir platform büyük bir gürültüyle çöktü.  Demir blokların üzerine dökülen betonun enkazı kaldırılamazken çöken kalıpların üzerinde çalışan 3 işçi yaralandı.

    Demir kalıp ve sıvı betonlarla birlikte derenin içerisine düşen işçilerden bazıları kendi imkanlarıyla kurtulmaya çalışırken diğer işçileri itfaiye ekipleri tarafından kurtarıldı. Yaralanan 3 işçiye olay yerine gelen itfaiye ve ambulans ekipleri müdahalede bulundu.

    Kazayı haber alan Gemlik Belediye Başkanı Mehmet Uğur Sertaslan olay yerine gelerek incelemelerde bulundu.

  • Bursa’da tuvaletin turnikeli kapısında 2 saat mahsur kaldı

    Bursa’da tuvaletin turnikeli kapısında 2 saat mahsur kaldı

    Bursa’da bir parkın ücretli tuvaletini kullanmak isteyen genç, tuvaletten çıkış sırasında turnikeli kapı kilitlenince mahsur kaldı.

    Bursa Yıldırım’da akşam saatlerinde 4 arkadaş parkta yürüyüş yaparken, Emir Nihat (16) adlı genç tuvaleti kullanmak istedi. Tuvaleti kullanan gençler bir süre sonra çıkarken, bir kişi turnikeli kapının kilitlenmesiyle demir parmaklıklar arasında mahsur kaldı.

    Arkadaşlarının yardımı ile polis ekipleri ve itfaiyeye haber verilerek, 2 saat süren uzun uğraşlar sonucunda Emir Nihat sıkıştığı yerden kurtarıldı.

  • Bursa’da sünger deposu 1 aysa 2 kez yandı

    Bursa’da sünger deposu 1 aysa 2 kez yandı

    Bursa’nın İnegöl ilçesindeki sünger satış yapan iş yeri bir ayda ikinci kez çıkan yangında kullanılamaz hale geldi.

    Yangın, dün gece saatlerinde Mahmudiye Mahallesi’ndeki sünger satışı yapan bir dükkanda çıktı. Henüz bilinmeyen bir nedenle çıkan yangında, alevler kısa sürede iş yerinin tamamına yayılırken, çevredeki esnaf durumu itfaiye ekiplerine bildirdi.

    Yangın, olay yerine gelen İtfaiye ekiplerinin 1 saatlik çalışması sonucu söndürüldü. Dükkan ve deposu kullanılamaz hale gelirken iş yerinin 9 Nisan tarihinde de yandığı ve kullanılamaz hale geldiği belirtildi.

  • Bursa’da paraşütle atladı 7 saat sonra ölü bulundu

    Bursa’da paraşütle atladı 7 saat sonra ölü bulundu

    Bursa’nın Orhangazi ilçesinde Gürle Dağından paraşütle atlayan ve yaklaşık 7 saattir haber alınamayan 37 yaşındaki Muammer Yolcu’nun cansız bedenine ulaşıldı.

    Orhangazi ilçesinde bir dönem yerel bir gazetenin işletmesini yapan Muammer Yolcu (37), Gürle Dağından paraşütle atladı. Bir süre sonra olumsuz hava şartları nedeniyle kontrolden çıkan paraşütçü, gözden kayboldu. Jandarma ekiplerine haber verilmesi üzerine olay yerine ekipler sevk edildi. Bölgeye AFAD, JAK, Nilüfer Arama Kurtarma (NAK), ANDA, AKUT ve BAKUT ekipleri gönderildi. 300 kişilik arama kurtarma ekibi, haber alınamayan Muammer Yolcu için seferber oldu. Ekipler arazi araçları ve ATV araçları ile araziye girerken, köpekli arama ve drone ile havadan arama çalışmaları yapıldı.

    7 saat sonra cansız bedenine ulaşıldı

    Arama çalışmalarını genişleten ekipler, 7 saattir haber alınmayan Muammer Yolcu’nun cansız bedenine Yeni Sölöz Mahallesi Eğrentitüzü mevkiindeki ormanlık alanda ulaştı. İlk belirlemelere göre Yolcu’nun rüzgar sebebiyle savrulup, paraşüt ile bağlantısının koptuğu, daha sonra yere çakıldığı belirtildi.

    Eşi gözyaşlarına boğuldu, yakınları baygınlık geçirdi

    Yeni Sölöz meydanında gelecek olan iyi bir haberi bekleyen Muammer Yolcu’nun eşi ve yakınlarına acı haber verildi. Yolcu’nun eşi ve yakınları acı haberi alınca baygınlık geçirip, gözyaşlarına boğuldu. Muammer Yolcu’nun cansız bedeni, Bursa Cumhuriyet Savcısı’nın yaptığı incelemenin ardından Adli Tıp Kurumu Morgu’na kaldırıldı.