Etiket: manşet

  • İlaca yüzde 20 zam geliyor

    İlaca yüzde 20 zam geliyor

    İlaca yüzde 20 oranında zam yapılacağı anlamına gelen “Beşeri Tıbbi Ürünlerin Fiyatlandırılmasına Dair Kararda Değişiklik Yapılması Hakkında Karar” Resmi Gazete’de yayınlandı.

    Bloomberg’in haberine göre; düzenlemeyle söz konusu karara eklenen maddede, “Beşeri tıbbi ürünlerin fiyatlandırılmasında kullanılacak TL cinsinden 1 Euro değeri, 2021 yılı için bir önceki dönemde uygulanan 1 Euro değerinin yüzde 20 fazlasını geçemez. Bu kararın yayımı tarihinde Fiyat Değerlendirme Komisyonu toplanır ve Euro değerini ilan eder” denildi.

    İlaç sektörü temsilcileri söz konusu düzenlemenin komisyon kararının yayınlandığı gün geçerli olmak üzere fiyatlara yüzde 20 zam yapılacağına işaret ettiğini belirtti.

    2019 yılında yapılan değişiklikle ilaç fiyatlarının belirlenmesinde dikkate alınan kur değişiminde, Euro’nun yüzde 70’i yerine yüzde 60’ı baz alınmaya başlanmıştı.

    AEO: Sabit Euro/TL kuru 4,57’ye çıkmış olacak

    Ankara Eczacılar Odası Başkanı Taner Ercanlı, 2020 yıl sonu itibariyle kur değişikliği bir önceki yıla göre yüzde 26,5 hesaplanmasına karşın, bakanlık ile ilaç sektörü arasındaki görüşmelerde yüzde 20 fiyat artışına karar verildiğini ifade etti.

    Ercanlı, 2020’de tıbbi ürünler için 3,81’lik Euro kur sabitlemesi dikkate alındığında yüzde 20 artışla 4,57’ye çıkmış olacağını ancak güncel kur dikkate alındığında yüzde 50’ye yakın artışa karşın, sonuçta sektör ile bakanlığın bir noktada anlaşma yoluna gittiğini kaydetti.

    Ercanlı, yüzde 20 fiyat artışının, yıl içinde kura göre fiyat değişimi yapılan kan ürünleri dışında tüm ilaçlarda uygulanacağını söyledi.

     

  • Meteoroloji’den Bursa için hafta sonu açıklaması!

    Meteoroloji’den Bursa için hafta sonu açıklaması!

    Meteoroloji Bursa için 19 Şubat 2021 Cuma günü hava tahmin raporunu yayınladı. Bursa’da hafta sonundan itibaren etkili olan kar yağışı bugün itibariyle sona eriyor. Sabah saatlerinde hafif kar geçişi görülse de gün içerisinde çok bulutlu havayla birlikte sıcaklık 0 ile 5 derece arasında. Hafta sonundan itibaren ise sıcaklık yeniden yükselişe geçiyor.

    Bursa’da geçtiğimiz pazar günü etkisini gösteren ve hafta boyunca devam eden kar yağışı bugün itibariyle sona erdi.

    Sabah saatlerinde şehrin bazı kesimlerinde hafif kar yağışlı görülse de gün içerisinde herhangi bir yağış beklenmiyor.

    Hava sıcaklığı sabah 0 derece civarında ölçülürken gün içerisinde çok bulutlu havayla birlikte 5 dereceye kadar yükseliyor.

    SICAKLIK YÜKSELMEYE BAŞLIYOR

    Bir haftadır kar yağışıyla birlikte soğuk havanın etkisi altındaki Bursa’da sıcaklıklar yükselişe geçiyor.

    Bugün itibariyle çok bulutlu havayla birlikte 5 dereceye yükselen sıcaklık, yarın ise (CUMARTESİ) sabah saatlerinde eksi 4 derecelere gerilese de gün içerisinde parçalı bulutlu ve güneşli havayla 7 dereceye kadar yükseliyor.

    Meteoroloji pazar günü için de 7 derecelik bir sıcaklık beklerken, pazartesi günü 8 ve salı günü ise 10 derecelik sıcaklık tahmin ediliyor.

    BURSA’NIN 19 ŞUBAT TARİHLİ SAATLİK HAVA DURUMU TAHMİNİ

    BURSA’NIN 5 GÜNLÜK HAVA DURUMU TAHMİNİ

  • Patlayan hortumdan çıkan su ağaçta sarkıt oluşturdu

    Patlayan hortumdan çıkan su ağaçta sarkıt oluşturdu

    Bursa’da patlayan hortumdan fışkıran su, soğuk havada donarak ağaçlarda sarkıt oluşturdu. Kent genelinde son bir haftada etkili olan soğuk hava ve kar yağışı hayatı olumsuz etkiledi. Karacabey’de dün gece saatlerinde hava sıcaklığı sıfırın altında eksi 7 dereceye kadar düştü. Mecidiye Mahallesi’ndeki bir evin patlayan bahçe hortumundan fışkıran su, zeytin ağaçlarında sarkıtlar oluşturdu.

     

  • Bursa’da yalancı bahar zeytin ağaçlarını vurdu

    Bursa’da yalancı bahar zeytin ağaçlarını vurdu

    Bursa’da ‘yalancı bahara’ aldanıp, gövdeleri ile dallarındaki su miktarı çok yükselen zeytin ağaçları, hava sıcaklarının sıfırın altında 12 dereceye kadar düşmesiyle donarak yandı. İl Tarım Müdürü Hamit Aygül, “8 ilçe 86 köyde 4 bin 60 çiftçinin bahçelerindeki toplam 98 bin dekar zeytinlik zarar gördü. Daha önce 1985 yılında kentte böyle bir don olayı görülmüş. 36 yıldır kentte hiç don olayı yaşanmamıştı” dedi.

    Bursa’da sıcaklıkların düşmesiyle birlikte soğuk havalar ve kar yağışı kendisini gösterdi. Hava sıcaklarının sıfırın altında 12 dereceye kadar düştüğü kentte zeytin ağaçları olumsuz etkilendi. Türkiye’nin zeytin ihtiyacının yüzde 13’ünün karşılandığı Bursa’da on binlerce zeytin ağacı don nedeniyle yandı. İznik, Gemlik, Mudanya başta olmak üzere 8 ilçedeki 98 bin dekarlık zeytinlik zarar gördü. Don olayının kentte en son 1985 yılında görüldüğünü belirten İl Tarım Müdürü Hamit Aygül, Bursa’nın toplam zeytin ağacının yüzde 25’inin don olayından etkilendiğini söyledi.

    ‘TÜRKİYE’NİN ZEYTİN İHTİYACININ YÜZDE 13’Ü BURSA’DAN’

    Zeytin ağaçlarının hava sıcaklarının sıfırın altında 7 dereceden sonra donma tehlikesi geçirdiğini belirten İl Tarım Müdürü Hamit Aygül, “İlimizde önemli miktarda sofralık zeytin üretimimiz var. Türkiye zeytin üretiminin yüzde 13’ünü Bursa karşılamaktadır. Çiftçilerimiz için önemli bir gelir kaynağı. Aynı zamanda Çiftçi Kayıt Sistemi’ne kayıtlı 10 binin üzerinde çiftçimiz var. Toplam zeytin üreticimiz de 30 bin civarında. Böyle olunca zeytin Bursa için çok büyük önem ifade ediyor. Yaşanan don hadisesinden sonra sonra sahada ağaçların renklerinde bozulma oldu. Bunun üzerinde ekiplerimizle il genelinde bir çalışma yaptık. Genel hasar durumunu belirlemeye çalıştık. Ancak havaların soğuk gitmesiyle hasar net olarak ortaya çıkmadı. Ağaçlarımız, yüzde 5 ile 80 oranında zarar gördü. Tüm ilde homojen bir zararlanma söz konusu değil. Dolayısıyla biz bu zarar oranımızı havalar ısındıktan yaklaşık 1 ay sonra ağaçlarının yapraklarının ve dallarının ortaya çıkmasıyla birlikte daha iyi yapmış olacağız. Şu an bakanlığımıza ilk bildirimlerimizi yaptık” dedi.

    ‘AĞAÇLAR EN İYİ İHTİMALLE 2 YIL MEYVE VEREMEZ’

    Ağaçların renginin kahverengiye dönmesi ve kurumaya başlaması hadisesine yanma dendiğini belirten Aygül, “Eğer ağacın gövdesinde zarar söz konusu değilse derin budama veya daha uygun budamayla bunların tekrar canlandırılması mümkündür. Gövdeye de sirayet etme durumu varsa o zaman bu ağaçları kurtarmak mümkün olmayabilir. Onların yerine yeni ağaçların dikilmesi olabilir. Biz arkadaşlarımızla, ziraat odası başkanlarıyla, muhtarlarla ve Marmarabirlik temsilcileriyle birlikte yaptığımız araştırmada ağaçların gövde kısımlarına kadar zarar gördüğü kanaatinde değiliz. Önemli bir kısmı sadece bir yaşındaki sürgünlerde, yapraklarda ve meyve gözlerinde olduğunu gördük. Ama ilerleyen aşamalarda hasarın ne kadar olacağını göreceğiz. Bizim ilk tespitimiz bu ağaçların bir kısmının hafif budamayla bir kısmının biraz daha derin budamayla tekrar canlanıp hayatiyetlerini sürdüreceği yönünde. Her halükarda bu zarar gören ağaçların budamayla canlansa da bir veya iki yıl meyve vermeyeceği söz konusu” açıklamalarında bulundu.

    ‘EN SON 1985 YILINDA DON OLAYI YAŞANMIŞ’

    İlk tespitlerine göre 8 ilçede 86 köyde 4 bin 60 çiftçinin bahçelerinde zarar görüldüğünü kaydeden Aygül, şöyle konuştu:

    “Zarar gören zeytin bahçelerinin toplam alanı da 98 bin dekar civarında. Bursa’da toplam 441 bin 560 dekar zeytinlik alanımız var. Bu durumda yaklaşık 25’ine yakın bir alanda zarar söz konusu. Ama zarar oranı her bahçede aynı değil. Daha önce 1985’de böyle bir olay görülmüş. Son 36 yıldır ciddi bir don olayı yaşanmamış. Çünkü Bursa’da sıcaklık değerleri sıfırın altına pek düşmüyor. Sıfırın altına düşse de pek uzun zamanlı olmuyor. Bu seneki don olayının etkili olmasının nedenlerinden biri de ocak ayının ortalarına kadar havalar çok sıcak gidiyordu. Adeta bahar havası gibiydi. Bitkilerin gövdelerinde ve dallarındaki su miktarı çok yüksekti. Aniden bastıran kardan sonra gelen don bitkilerin içindeki suyu dondurarak olması gerekenden çok daha fazla etkileyerek hasar verdi.”

    ‘BU AĞAÇLAR ARTIK SÖKÜLÜR’

    Marmara Bölgesi’ndeki önde gelen zeytin üretim yerlerinden biri olan İznik Ovası’ndaki zeytin ağaçlarının da önemli bir bölümü don nedeniyle yandı. Ağaçları yanan çiftçilerden Emre Yıldırım (33), “Yanmanın gerçekleştiği ağaçlardan artık verim almak zor. Bu sene çok don oldu ve zeytin ağaçları çok yandı. Sadece bu alanda 70-80 ağaç var ve hepsi yandı. Uzun süredir de böyle bir şey görülmemişti, çok uzun zaman önce böyle bir şey oldu. Bu ağaçlar, bu saatten sonra buradan sökülür peyzaja gider, başka da bir şey olmaz, ürün vermez. 5 sene bu tarla boş kaldı mı, iflasın eşiğidir. Allah herkesin yardımcısı olsun, bu sene çok zor” dedi.

    ‘YANMA AYAZI ÇOK GÖREN YERLERDE OLUYOR’

    Zeytin üreticisi Mustafa Demirkol (58), “Bu kış şartlarından dolayı, bazı bölgelerde aşırı don olayları oldu. Bu dondan dolayı zeytinler yandı. Yapraklar da kurudu. Bu zeytinden en az 3-4 sene verim beklemeyeceksin. Bu yanma olayında, sıcaklıklar -7’yi gördüğü zaman başlıyor, ayazı çok gören yerler hiç dayanamıyor. Yanmalar meydana geliyor” diye konuştu.

  • Bursa’da aç kalan sokak köpekleri 280 kazı telef etti

    Bursa’da aç kalan sokak köpekleri 280 kazı telef etti

    Bursa’da aç kalan sokak köpekleri bir çiftliğe girerek 280 damızlık kazı telef etti. Çiftlik sahibi bu saldırının ilk olmadığının altını çizdi.

    Bursa’nın Yıldırım ilçesi Vakıfköy Mahallesi’nde kaz çiftliği bulunan Cahit Yıldırım’ın bin 300 adet kazından 280’i aç kalan sokak köpeklerince telef edildi. 3 yıldır kendi yerinde damızlık kaz besleyen Cahit Yıldırım, sokak köpeklerinin saldırısının ilk olmadığını ama bu çaplı ilk kez yaşandığını anlattı.

    Türkiye’nin çeşitli yerlerine ürettikleri kazları gönderdiklerini ifade eden Yıldırım, “3 yıldır kaz yetiştiriciliği yapıyoruz. Bulunduğumuz yerde bini aşkın damızlık kazımız var. Sokak köpeklerini konusunda yetkilileri defalarca uyarmamıza rağmen, 280 kazımız telef oldu. 90 bin TL aşan zararımız var. Telef olan kazların tamamı damızlık vasfında olan kazlardır. Damızlık kazların üretilmesi gerektiği için hem burada manevi hem de ekonomik kayıp söz konusudur. Bu kazlar hemen edinilebilecek ve üreyebilecek hayvanlar değil. 1 kaz koca sene boyunca 25-30 yumurta yapıyor. Bunlar 15 -20 tane civciv çıkıyor. Meşakkatli bir iş, üretimi çok zor” dedi.

    3 ay önce kadar aynı hadisenin başlarına geldiğini dile getiren Yıldırım, “O zaman çok fazla hayvanımız telef olmamıştı. 30 tane kazımız telef oldu. Gerekli önemleri alması gereken yerlere bildirmemize rağmen önlemler alınmadı. Yan tarafta bizim komşumuz var. Orada komşumuzda tarım işçileri çalıştığı için bizler kendi köpeklerimizi salamıyoruz. Oradaki çalışanlara zarar vermesinden korkuyoruz. Köpekleri kızdırırlar, oyun oynamaya kalkarlar diye kendi köpeklerimizi salabilsek bunlar başımıza gelmeyebilirdi” diye konuştu.

    Köpeklerin sürü halinde gezdiklerinin altını çizen Yıldırım, “Sokak köpekleri ordu gibi geziyorlar. Yarım saat dolaşın 20- 30- 40’lı gruplar halinde köpekleri göreceksiniz. Sadece bizim değil çevredeki vatandaşlar da bu durumdan muzdarip. Biz yetkililerden acil çözüm istiyoruz” ifadelerini kullandı.

  • WhatsApp’tan yeni açıklama! Geri adım atmayacak

    WhatsApp’tan yeni açıklama! Geri adım atmayacak

    WhatsApp tarafından tepki çeken zorunlu güncelleme kararı ile ilgili yeni bir açıklama yapıldı. Açıklamada platform kararından geri adım atmayacağının sinyalini verdi.

    Sosyal medya devi Facebook’un bünyesinde bulunan mesajlaşma platformu WhatsApp’ın zorunlun güncelleme kararının yankıları sürüyor.

    Dikte ettiği değişiklik sonrası kullanıcı sayısı hızla azalan WhatsApp tepki çeken güncelleme kararı ile ilgili yeni bir açıklama yayınladı.

    WhatsApp, ‘Güncellememiz Hakkında Daha Fazla Bilgi’ başlığıyla paylaştığı yazıda “WhatsApp’ı kullanmaya devam edebilmeleri için bu güncellemeleri inceleyip kabul etmelerini kullanıcılara hatırlatmaya başlayacağız” denildi.

    Söz konusu yazıda “Daha önce bu güncelleme hakkında çok fazla sayıda yanlış bilgiyle karşılaştık” ifadelerine yer veren WhatsApp, yanlış anlaşılmaları gidermek için yoğun bir şekilde çalışmaya devam edildiğinin altını çizdi.

    WhatsApp’ın resmi blog sitesi üzerinden yayınlanan bu yazı WhatsApp’ın gelen tüm tepkilere rağmen geri adım atmayacağı yönünde yorumlandı.

    Facebook’un bünyesinde bulunan mesajlaşma platformu WhatsApp, gelen tepkiler sonrası 15 Ocak’ta söz konusu yeni şartları 8 Şubat’tan 15 Mayıs’a ötelediğini duyurmuştu.

    Tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de tepkilere neden olan WhatsApp’ın yeni gizlilik sözleşmesi için Rekabet Kurulu harekete geçmiş, kuruldan yapılan açıklamada Facebook ve WhatsApp hakkında resmen soruşturma başlatıldığı duyurulmuştu.

    Rekabet Kurulu ayrıca WhatsApp’la veri paylaşımı zorunluluğunun durdurulduğu bildirilmişti.

    Rekabet Kurulu’nun internet sitesinde yer alan yazıda söz konusu verilerin Facebook’un faaliyet gösterdiği diğer pazarlarda kullanılmasının ve bunun WhatsApp kullanımı için zorunlu tutulmasının 4054 sayılı Kanun kapsamında yol açtığı endişeler de sıralanmıştı.

  • Kısa çalışma ödeneği 31 Mart’a kadar uzatıldı

    Kısa çalışma ödeneği 31 Mart’a kadar uzatıldı

    Resmi Gazete’de yayımlanan Cumhurbaşkanı kararıyla, kornavirüs ile mücadele kapsamında iş yerlerinde uygulanan kısa çalışma ödeneğinin süresi, 31 Mart 2021 tarihine kadar uzatıldı.

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın imzasıyla Resmi Gazete’de yayımlanan Cumhurbaşkanı Kararı’na göre, 31 Ocak 2021 tarihine kadar kısa çalışma başvurusu yapan işyerleri için kısa çalışma ödeneği süresinin 31 Mart 2021 tarihine kadar uzatıldığı belirtildi.

    Söz konusu kararda, “4447 sayılı ‘İşsizlik Sigortası Kanunu’nun geçici 23’üncü maddesinde belirtilen esaslar çerçevesinde, yeni tip koronavirüs nedeniyle dışsal etkilerden kaynaklanan dönemsel durumlar kapsamında zorlayıcı sebep gerekçesiyle 31 Ocak 2021’e kadar kısa çalışma başvurusunda bulunan iş yerleri için kısa çalışma ödeneğinin süresi, anılan Kanun’un ek 2’nci maddesi kapsamındaki uzatma süresiyle sınırlı kalmaksızın, 29 Haziran 2020 tarihli ve 2706 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı’nda belirtilen esaslar çerçevesinde ve 22 Aralık 2020 tarihli ve 3317 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile uzatılan 2 aylık süreden sonra başlamak üzere 31 Mart 2021’e kadar uzatıldı” denildi.

  • Tarihi gün! NASA’nın uzay aracı Mars’a iniş yaptı

    Tarihi gün! NASA’nın uzay aracı Mars’a iniş yaptı

    Amerikan Uzay ve Havacılık Dairesi NASA, “Perseverance” adlı keşif aracının Mars yüzeyine başarılı şekilde indiğini duyurdu. Perseverance Mars’a iniş yaptıktan sonra ilk fotoğrafları Dünya’ya gönderdi.

    NASA’nın bir ton ağırlığındaki Rover tipi uzay aracı Perseverance (Azim), yaklaşık 7 aylık yolculuğun ardından, doğu Amerika yerel saati ile 15.55’te Mars’ın Jezero Kraterine indi.

    NASA tarafından canlı yayımlanan iniş misyonu sorunsuz gerçekleşti. Mesafe dolayısıyla Mars yüzeyine ilk dokunuşun görüntüleri yaklaşık 11 dakikalık gecikme ile yayını seyredenlere ulaştırılabildi.

    NASA’nın Florida’da bulunan Cape Canaveral Hava Kuvvetleri İstasyonu’ndan 30 Haziran 2020’de fırlatılan uzay aracı, yaklaşık 470 milyon kilometrelik bir yolculuktan sonra öngörülen tarihte Kızıl Gezegen’e ulaşmayı başardı.

    Bir gün önce Perseverance’ın “mükemmel bir hat üzerinde” yol aldığını ve sorunsuz bir iniş beklediğini belirten NASA, 1970’lerde Mars’a ulaşmayı başaran Viking aracından sonra ilk kez, direkt olarak geçmiş yaşam belirtilerini bulma fırsatı yakalamış oldu.

    MARS’TAN İLK FOTOĞRAF

    Perseverance, Mars’tan ilk fotoğrafını “Selam, dünya. Sonsuz evime ilk bakışım” mesajı ile gönderdi.

    Kısa bir süre sonra da çekilen ikinci fotoğraf da paylaşıldı.

    İNİŞTEN SONRA İLK TWEET

    Perseverance uzay aracının Twitter hesabından ilk paylaşım geldi. NASA’dan atılan mesajda, “Mars’ta güvendeyim. Perseverance sizi her yere götürecek” ifadesi kullanıldı.

    CRUOSİTY’YE GÖRE ÇOK DAHA GELİŞMİŞ BİR ARAÇ

    Perseverance ile 2012’de Gale Kraterine indirilen Curiosity aracı arasında büyük farklar olduğunu belirten NASA yetkilileri, Mars’ın yeni misafirinin görevi olan bilimsel araştırmaları yapabilmesi için çok özel enstrümanlarla donatıldığı bilgisini paylaştı.

    Üzerinde 20 kamera ve bir çift mikrofon olan Perseverance’ın Dünya’ya çok sayıda özel görüntü yollaması beklenirken, araçta bulunan ve kamera çekim kabiliyeti olan bir mini helikopterin de uçurulmaya çalışılacağı belirtildi.

    ABD, Perseverance ile 9 kez başarılı şekilde Mars’a uzay aracı gönderen tek ülke olma özelliğine kavuştu. “InSight” ve “Curiosity (Meraklı)” isimli iki uzay aracı halen Kızıl Gezegen’in yörüngesinde çalışmalarına devam ediyor.

    NASA’nın uzun vadeli hedefi 2030’lu yıllarda Mars’a insanlı bir uzay aracı gönderebilme kapasitesine ulaşmak.

    ÖRNEKLER SALDA GÖLÜ’YLE KIYASLANACAK

    NASA Jezero Krateri’nden elde edilecek verilerin Burdur’da bulunan Salda Gölü’nden alınan örneklerle kıyaslanacağını, Salda’nın Mars’ı daha iyi anlamamızı sağlayacağını da duyurdu.

  • AK Parti Sözcüsü Çelik’ten Kılıçdaroğlu’na tepki

    AK Parti Sözcüsü Çelik’ten Kılıçdaroğlu’na tepki

    AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, “Türkiye’de köklü bir parti olan CHP adına konuşan Genel Başkan, ‘13 şehidin sorumlusu Erdoğan’ dediği zaman, bu Türkiye’nin terörle mücadelesine doğrudan saldıran bir provokasyondur. PKK terör örgütüne söyleyeceği sözü Türkiye’nin Cumhurbaşkanına söylüyor” dedi.

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında yapılan MKYK toplantısı sonrasında açıklama yapan Ömer Çelik, Gara operasyonuna yönelik muhalefetin eleştirilerine cevap verdi.

    “Türkiye’nin terörle mücadelesine doğrudan saldıran bir provokasyondur”

    Gara operasyonuna yönelik yapılan eleştirilerin terör örgütünü lanetlemek için yapılmadığını söyleyen Çelik, “Ortaya çıkan tablo içinde en üzücü olan konu, acılarımızı yaşarken bir takım kara propagandalara cevap vermek durumunda kalmamızdır. Karşımızda bir cinayet şebekesi var, PKK terör örgütü bir katliam şebekesi, buna insanlık adına, haysiyet, namus, vicdan adına verilmesi gereken en hafif tepki lanetlemektir. Maalesef cinayet şebekesiyle aynı anlayış düzleminde yürüyen, katliam siyaseti, cinayet siyaseti diyebileceğimiz bir siyaset yapma biçimi var. Bu katliam siyaseti, cinayet siyaseti, demokrasi, hukuk, çoğulculuk, bir arada yaşama gibi kavramları çok sıkça kullanıyor ama tıpkı Avrupa’daki aşırı sağcılar, faşistler gibi, esasında hangi şey kendinde yoksa en çok kendisini onunla ifade eden bir siyaseti yürütüyor. Terör örgütüne siyasi mazeret üretenler, ideolojik meşruiyet vermeye çalışanlar, cinayetleri ve katliamları meşrulaştırmaya çalışanlar maalesef terör örgütünü lanetlemek yerine dikkatleri başka noktalara çekmeye çalışıyorlar” ifadelerini kullandı.
    PKK terörünü estetize etme gibi bir yaklaşımın olduğunu belirten Çelik, PKK’nın bölgede hesabı olan herkesin istediği gibi kullanabileceği bir maşa olduğunun altını çizdi.

    “PKK terör örgütüne söyleyeceği sözü Türkiye’nin Cumhurbaşkanına söylüyor”

    CHP Lideri Kılıçdaroğlu’nun Cumhurbaşkanı Erdoğan’a yönelik sözlerinin skandal olduğunu belirten Ömer Çelik, “Türkiye’de köklü bir parti olan CHP adına konuşan Genel Başkan, ‘13 şehidin sorumlusu Erdoğan’ dediği zaman, bu Türkiye’nin terörle mücadelesine doğrudan saldıran bir provokasyondur. PKK terör örgütüne söyleyeceği sözü Türkiye’nin Cumhurbaşkanına söylüyor” açıklamasında bulundu.

    Ömer Çelik, “Muhalefet yerine husumet üreten, düşmanlık üreten bir yaklaşım bu. Tabi ki muhalefet bir haktır, istediği meseleyi irdeleyebilir, ama siz Türkiye Cumhuriyetinin Devlet Başkanını tutup da bir takım düşmanlarımızın bile söylemediği bir şekilde itham ederseniz bunun ilacı yok. Bu yeni bir durum, katliam siyaseti yapanlarda aynı yerde durmak gibi bir durum” değerlendirmesinde bulundu.

    Çelik, Türkiye’nin sınırlarında bir terör devletçiliği kurulmasına asla müsaade edilmeyeceğinin altını çizdi. ABD’nin Türk demokrasisine saygı duymasını beklediklerini belirten Çelik, “Türk demokrasisine, Türk yargısına mutlak saygı bekliyoruz. Aynı şekilde terörle mücadele konusunda katıksız destek bekliyoruz. Bu meselelerde ‘eğer PKK terör örgütü yaptıysa’ diye bir ifade kullanılmıştır. ABD Dışişleri Bakanı tanıdığımız birisidir, deneyimli bir diplomattır, Ortadoğu’yu çok iyi bilir, Türkiye’nin NATO içindeki rolünü, gücünü çok iyi bilir. Tam da onun Dışişleri bakanlığı döneminde böylesi bir açıklamanın yapılmış olması ciddi bir şekilde sorgulanmalıdır” ifadelerini kullandı.

    “Kabusa döneceğini garanti ederiz”

    Doğu Akdeniz konusunda Yunanistan’ın tutumunu değerlendiren ve “Yunan Rum ikilisinin, Türkiye ile sorunu olan devletleri yanına alarak kendi maksimalist taleplerini hayata geçirecekleri gibi bir hayal varsa o hayalin onlar açısından kabusa döneceğini garanti ederiz. Bu hayalin gerçekleşmesini boş verin, adım atılmasına dahi müsaade etmeyiz” ifadelerini kullanan Çelik, Yunan Sahil Güvenliği ve Avrupa Sınır Koruma Birliğinin göçmenlerin botlarını batırmasının insanları öldürmeye teşebbüs olduğunu, zalimane yaklaşımların giderek arttığını belirtti.

    “İkiyüzlülükleri deşifre edildiği zaman bunu yapıyorlar”

    Açıklamasının ardından gazetecilerin sorularına cevap veren Ömer Çelik, HDP’nin, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun’a yönelik tehdit sözlerinin hatırlatılması üzerine, “Niye hedef aldıklarını biliyoruz. Terör karşısındaki ikiyüzlülükleri deşifre edildiği zaman bunu yapıyorlar. Bu ifadeler onu söyleyenlerin kendi söyleyip kendi duyacağı ifadeler. İletişim Başkanlığı, terör örgütlerinin propaganda mekanizmaları ile mücadele etmeye devam edecek” değerlendirmesinde bulundu.

    “Evlatlarımızın kurtarılması için her seçenek değerlendirilmiştir”

    Gara operasyonuna yönelik muhalefetin eleştirilerinin hatırlatılması üzerine Çelik, “Bu evlatlarımızın hayatlarının kurtarılması için yapılması gereken her şey yapılmıştır. ‘Benim haberim yok’ diyor. Bunu gazetelere ilan vererek mi yapacağız. Evlatlarımızın kurtarılması için her seçenek değerlendirilmiştir. Yıllarca bunun için gayret sarf edilmiştir” dedi.

    “Bunu eleştirdiğini söyleyenlerin şehit cenazelerinde karşılaştıkları tavrı biliyoruz”

    Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın AK Parti kongresinde şehit annesi ile konuşmasına yönelik yapılan eleştirilerin sorulması üzerine Ömer Çelik, “Bunu eleştirdiğini söyleyenlerin şehit cenazelerinde karşılaştıkları tavrı biliyoruz. Cumhurbaşkanımızın şehit aileleri ile ilgili hassasiyetini sorgulayanların esasında şehit cenazelerine gittiği zaman gördüğü muameleyi hepimiz görüyoruz” dedi.

    Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın alıkonulan askerler için ‘esir’ ifadesini kullandığının hatırlatılması üzerine çelik, “Hukuki ifade biçimi ile kişilerin içinde bulundukları durumu ifade eden biçimi birbiri ile karıştırılmasından kaynaklanıyor. Orada kast edilen şeyin uzun zamandır terör örgütü tarafından alıkonulduğudur. Öbür türlü, hukuki açıdan düşünüldüğünde ‘rehin’ miydi, ‘esir’ miydi gibi bir ifadeyle yargılanmasını doğru bulmayız. Cumhurbaşkanımızın kastettiği şeyin uzun zamandır kurtarılması için çaba sarf edilen evlatlarımızın PKK tarafından alıkonulduğuna dönüktür. O gün açıklandı, katilce bir yaklaşımla şehit edilmişlerdir” diye konuştu.

    “Bir soykırım ekonomisi var”

    Hollanda parlamentosunun, 1915 olaylarının, hükümet tarafından sözde “Ermeni soykırımı” olarak tanınmasını isteyen bir önergeyi perşembe günü oylayacağının hatırlatılması üzerine Ömer Çelik, “Parlamentolar bu işi karıştığı andan itibaren bu mesele siyasi bir mesele haline gelir. Bu siyasi melese aslında ne Ermenistan’ın ne de Ermenilerin işine yarar. Diasporada bu işle uğraşanlar bunu bir ekonomi, bir endüstri haline getirmiş. Herkesin ifade ettiği gibi bir soykırım ekonomisi var. Bundan beslenenler var. Cumhurbaşkanımızın çağrı yaptığı koşullar yerine gelse ve ilişkiler normalleşse bunların hepsi parasız misyonsuz kalacakları için, ilgili bulundukları ülkelerde parlamentoları bu şekilde kararlar almaya zorlayarak ilişkilerin daha da kötüleşmesini sağlamak. Hangi ülke bu sözde soykırım üzerine bir karar alıyorsa, Ermenistan’ı ve Ermenileri rehin tutmak için bunu yapıyor” ifadelerini kullandı.

    Çelik, Fransa’daki İslam karşıtı yasa tasarısına ilişkin şu ifadeleri kullandı:

    “Bu artık Fransa içindeki siyasetçiler ve entelektüeller tarafından büyük bir tepki ile karşılanıyor. Bakın ne hale geldi Fransız devlet yönetimi ve Fransız hükümeti. Fransız demokrasisine bir faydası olmayacak. Tam tersine Fransa’nın toplumsal barışına bir dinamit gibi işlev görecek.”

    “Herkesi hassasiyete davet ediyoruz”

    Televizyon kanallarında çeşitli uzmanların askeri operasyonların nasıl yapıldığını anlattıklarını belirten Çelik, “Bunların büyük bir kısmı doğru değil. Ama doğru olan kısmının da bu şekilde tartışılması doğru değil. Silahlı Kuvvetler terörle mücadele konusunda deneyimli bir ordu. Onun hangi teçhizatını kullandığını, hangi yöntemle yaklaştığını, hangi yöntemle müdahale ettiğini açıklarsanız saçma sapan bir durum ortaya çıkartır. Belki hiçbir ülkede böylesine kendi silahlı kuvvetlerinin yöntemlerini, araçlarını deşifre eden bir yaklaşım olmaz. Bir sonraki operasyonda terör örgütünün daha çok tedbir almasına, güvenlik güçlerinin daha büyük güçlüklerle karşılaşmasına yol açar. Herkesi hassasiyete davet ediyoruz.”

  • Bursa’da görevli doktora memleketinde hüzünlü tören

    Bursa’da görevli doktora memleketinde hüzünlü tören

    Bursa’da, ‘Kayak yapmaya gidiyorum’ diyerek evden çıktıktan 15 saat sonra, Uludağ eteklerindeki ormanlık alanda cansız bedeni bulunan Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde görevli asistan doktor Mustafa Yalçın, memleketi Hatay’da son yolculuğuna uğurlandı.

    ​Uludağ eteklerindeki ormanlık alanda cansız bedeni bulunan Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde görevli asistan doktor Mustafa Yalçın’ın cenazesi havayoluyla memleketi Hatay’a getirildi. Mustafa Yalçın, Yayladağı ilçesine bağlı Yenice Mahallesi’nde kılınan cenaze namazının ardından, toprağa verildi. Doktor Mustafa Yalçın’ın ölümü, ailesini ve arkadaşlarını yasa boğdu. Cenazede, yakınlarının yardımıyla ayakta durabilen aile bireyleri ve arkadaşları sinir krizi geçirdi.

    ‘KIZIMA KAN VERMİŞTİ’

    Doktor Mustafa Yalçın’ın yakını ve aynı zamanda Yayladağlılar Derneği Başkanı Mehmet Yalçın, “Rahmetli doktor Mustafa Yalçın, derneğimizin de yardımcı olduğu, burs verdiği öğrencilerinden birisiydi. Çok sevdiğimiz, saydığımız bir kardeşimizdi. Bizlere, Hacettepe Üniversitesi’nde çok çok yardımları dokunan, hatta kızıma kan dahi veren bir kardeşimizdi. Biz, kendisinin ölümüyle hem aile olarak, köylüleri olarak hem de hemşehrileri olarak çok büyük bir acı ve ıstırap duyduk. Mekanı cennet olsun, Allah rahmet eylesin” dedi.

    Doktor Mustafa Yalçın’ın cenaze törenine, ailesi, dost ve sevenlerinin yanı sıra Yayladağı Belediye Başkanı Mehmet Yalçın, bazı siyasi parti temsilcileri ve sivil toplum kuruluşu temsilcileri katıldı.