Etiket: manşet

  • Bursa’da ölü bulunan doktorun mektubu ortaya çıktı

    Bursa’da ölü bulunan doktorun mektubu ortaya çıktı

    Bursa’da Uludağ eteklerindeki ormanlık alanda cansız bedeni bulunan Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde görevli asistan doktor Mustafa Yalçın’ın (35) intihar etmeden önce yazdığı mektubun detayları ortaya çıktı. Yalçın’ın mektubunda meslektaşı kız arkadaşına, “Özge’m eşyalarımdan kurtul. Ben unutulmak isterim. Eve geldiğimde kedinin mamasını verdim. Fotoğraflarımıza baktım. Bağışla beni sevgilim” yazdığı görüldü. Uludağ Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Saim Kılavuz ise yaptığı açıklamada, “Süreci hassasiyetle takip ediyoruz” dedi.

    Bursa Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde görevli asistan doktor Mustafa Yalçın, salı sabahı saat 08.00 saatlerinde, “Kayak yapmaya gidiyorum” diyerek, evden çıktı. 27 AR 993 plakalı otomobiliyle evden ayrılan Yalçın’dan haber alamayan yakınları, durumu polis ile jandarma ekiplerine bildirdi. İhbar üzerine harekete geçen ekipler, Plaka Tanıma Sistemi’nden (PTS), aracın Uludağ yoluna doğru gittiğini tespit etti. Bölgede yapılan arama çalışmasında, Yalçın’ın otomobili, Uludağ yolunun 11’inci kilometresinde terk edilmiş olarak bulundu. Yalçın’ın kaybolma ihtimali üzerine bölgeye çok sayıda AFAD, Jandarma Arama Kurtarma (JAK), Arama Kurtarma Derneği (AKUT), Nilüfer Arama ve Kurtarma (NAK) ve ANDA ekibi sevk edildi. Arama- kurtarma faaliyetlerine, AFAD ve JAK’a ait Köpekli Arama Tim’i de destek verdi.

    OTOMOBİLİNE 1 KİLOMETRE UZAKLIKTA BULUNDU

    Otomobilin terk edildiği alan üzerinde yoğunlaştırılan arama çalışmaları sonunda, Yalçın’ın cansız bedeni, otomobiline 1 kilometre uzaklıktaki ormanlık alanda bulundu. Yaklaşık yarım metre karın altında bulunan Yalçın’ın, intihar ettiği tespit edildi.

    MEKTUBA DHA ULAŞTI

    Cenazesi Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’nde dün düzenlenen törenle toprağa verilmek üzere memleketi Hatay’a gönderilen Yalçın’ın intiharından önce ailesi ile kız arkadaşına yazdığı 5 sayfalık intihar mektubuna Demirören Haber Ajansı (DHA) ulaştı. Yalçın, sevenlerine acı çektirecek olmasından dolayı kendisini kötü hissettiğini belirttiği mektubunda şu ifadelere yer verdi

    “İronik olan şu ki, insanların birbirine tahammül edememesine tahammül edemez oldum. İncir çekirdeğini doldurmayacak sebeplerle birbirine hakaret edenler, birbirini incitenler, kalp kıranlar beni ümitsizliğe sürükledi. Bu tip insanlarla muhatap olmak istemiyorum. Zorba insanlar güçlerini kullanarak korku krallığı kurup kendinden zayıfları tir tir titretiyorlar ve kalkıp da bir şey diyemiyorsun. Çünkü seni de üzüyor. Ezip geçiyor.”

    ‘KEŞKE PİYANO ÇALABİLSEYDİM’

    Mustafa Yalçın, mektubunun devamında ise şöyle dedi:

    “Kar tanesi fotoğrafçılığın pek beceremedim. Harika bir kar tanesi fotoğrafçısı olmak isterdim. Tüm kuşların fotoğraflarını çekip kataloglamak gibi bir fikrim vardı. Belki de daha yüzde 10’unu bile başaramadım. En çok utanç duyduğum şeylerden biri de bir enstrüman çalamıyor olmak. Piyano çalamadım. Gittiğim için biraz kendimi ezik hissediyorum. Tüm bunların ötesinde bilim tarihi gezimi gerçekleştiremedim. En çok yarım kalan işim bu diyebilirim. Keşke sevdiğim bilim insanlarının mezarlarını ziyaret edebilseydim. Dünyadaki önemli müzeleri gezmek isterdim. Bilimi anlatacağım bir youtube kanalı da kurmak isterdim.”

    ‘ÖLÜMÜMLE İLGİLİ KİMSEYİ SUÇLAMA’

    Mektubunda sevgilisi Özge’ye de seslenen Yalçın, şunları yazdı:

    “Canım Özge’m… Öyle sebepsiz görünen gidişim için en çok senden özür diliyorum. Beni bağışlamanı istiyorum. Seni gerçekten çok seviyorum. Sana söz verdim kendimi öldürmeyeceğime ama sözümü tutamadım. Ölümümle ilgili kimseyi suçlama. Seninle geçirdiğim vakitler o kadar keyifliydi ki her saniyesini aklımda tutuyorum. Geride kalanlara, en çok sana ve aileme, iş arkadaşlarıma acı çektireceğimin farkındayım. Sizlerden özür diliyorum. Özgem.. Sen beni yıllarca hayata bağlayan neden oldun. Senin hastalığının başlamasıyla aynı gün denk gelmesi çok kötü oldu. Önce ertelemek istedim ama yapamadım. “

    ‘BAĞIŞLA BENİ SEVGİLİM’

    Sevgilisinden kendisini unutmasını isteyen Yalçın, “Özge’m… Eşyalarımdan kurtul. Beni uzun süre hatırlama olur mu? Ben unutulmak isterim. Beni sana hatırlatacak fotoğraf veya eşya bırakma. Eve gelirken kedinin suyunu ve mamasını verdim. Balıkları yemledim, çiçekleri suladım. Fotoğraflarımıza baktım. Gece çok az uyudum. Zaten yarın vakalara girmeyeceğim, sonsuz uykuya dalacağım. Bağışla beni sevgilim! Çok güzel kütüphanem var. Çok değerli kitaplarım var. Onları bıraktığıma üzülüyorum. Daha kitap yazacaktım ama ömrüm yetmedi. Bütün kişisel eşyalarım Özge’nindir. O ne dilerse o şekilde yapılsın. İster aileme ve arkadaşlarıma hatıra olarak verir, isterse hepsini yakar” dedi.

    ‘ULUDAĞ’DA KAMP YAPTIĞIM YERDE ÖLECEĞİM’

    Mustafa Yalçın, mektupta kendisini öldüreceği yeri de şöyle anlattı:

    “Beş yıl önce Bursa’ya geldiğimde Uludağ’da gece tek başıma kamp yaptığım bir yer vardı. Orayı çok sevmiştim ve haritama işaretlemiştim. Tekrar buraya geleceğim demiştim. Gidemedim ama bugüne kısmetmiş. Tezimi bitirmeyi ve yayın yapmayı çok isterdim. Projeyi çok sevdim ve çok emek verdim. Bitirebilseydim harika olacaktı. Almanya’dan sipariş ettiğim kimyasallar gelecek. Bir ara projedeki sıradaki aşamayı yapıp öleyim diye düşündüm ama bekleyemedim. Proje hocamı hayal kırıklığına uğrattığım için kendimden utanıyorum aslında.”

    ‘CİNAYET DÜŞÜNÜLMESİN’

    Mektubun sonunda ise şu ifadeler yer aldı:

    “Güzel bir veda yazısı yazabileceğimi düşünmüştüm ama ölüm anı yaklaşınca hiçbir şey yazmak gelmiyor içimden. Tek söz etmeden de gidebilirdim ama ölümümün arkasından cinayet gibi şeyler düşünülmesin veya kimseden kuşkulanılmasın diye açıklama yazmaya karar verdim. Bu yüzden iştahsız iştahsız yazdım.”

    REKTÖRDEN AÇIKLAMA

    Öte yandan Yalçın’ın ömüyle ilgili Uludağ Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Saim Kılavuz, sosyal medya hesabından açıklama yaptı. Rektör Kılavuz açıklamasında, “Kurumumuz için gelecek vaadeden çalışma arkadaşımız Dr. Mustafa Yalçın’ın kaybı tüm detaylarıyla savcılık tarafından araştırılmaktadır. Üniversite olarak da süreci hassasiyetle takip ediyoruz. Kamuoyuna duyurulur” dedi.

  • Türkiye’nin ilk ‘iklim sokağı’ Bursa’da olacak

    Türkiye’nin ilk ‘iklim sokağı’ Bursa’da olacak

    İklim değişikliği ile mücadele konusunda Avrupa Belediye Başkanları Sözleşmesine (Convenant of Mayor) katılım sağlayıp, Bursa’nın iklim değişikliğine daha dirençli hale getirilmesine yönelik stratejiler geliştiren Bursa Büyükşehir Belediyesi, Kükürtlü Caddesi’ni Türkiye’nin ilk ‘İklim Sokağı’na dönüştürecek. Proje kapsamında Kükürtlü Caddesi, hızlı kazanım projeleriyle altyapıdan ulaşım ve aydınlatmaya kadar her yönüyle daha çevreci hale getirilecek.

    İklim değişikliğiyle mücadele kapsamında uluslararası, ulusal ve yerel politikalar geliştirilirken, bu konuda attığı adımlarla örnek uygulamaları hayata geçiren Bursa Büyükşehir Belediyesi, Hollanda, Almanya, Finlandiya ve Danimarka’da da örnekleri bulunan ‘İklim Sokağı’ projesini Türkiye’de hayata geçiren ilk belediye oluyor. Novusens İnovasyon ve Girişimcilik Enstitüsü ile bu konuda çalışmaları başlatan Bursa Büyükşehir Belediyesi’ne Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü, Bursa Teknik Üniversitesi, Uludağ Üniversitesi, Bursa Kent Konseyi, BEBKA Bursa Eskişehir Bilecik Kalkınma Ajansı, Çevre Mühendisleri Odası, Peyzaj Mimarları Odası, DOĞADER, Limak Uludağ Elektrik ve Şehir Plancıları Odası da destek veriyor.

    Kükürtlü’de çevreci dönüşüm

    Bursa’nın sürdürülebilir ve akıllı bir şehre dönüşümü yolculuğunda önemli bir adım olan ve 2 fazdan oluşan ‘İklim Sokağı Hızlı Kazanım Projesi’nin birinci fazının ikinci çalıştayı Büyükşehir Belediyesi Encümen Salonu’nda yapıldı. Büyükşehir Belediyesi Akıllı Şehircilik ve İnovasyon Dairesi Başkanı Cüneyt Taşkesen, Akıllı Şehircilik Şube Müdürü Fatih İnkaya ile projenin tüm paydaşlarının katıldığı toplantıda, projenin uygulanacağı sokak belirlendi. İlk çalıştayda önerilen Cumhuriyet Caddesi’nden Ünlü Cadde’ye, Özlüce’den FSM Bulvarı’na kadar 28 cadde veya sokak projenin uygulanabilirliği açısından tek tek ele alındı. Yapılan değerlendirmede hızlı kazanım projelerinin uygulanabileceği alan olarak Kükürtlü Caddesi belirlendi. Konut ve ticaret alanlarıyla Avrupa’daki örneklere benzerlik gösteren Kükürtlü Caddesi’nin, Dünya Göz Hastanesi ile Kükürtlü Camii arasında kalan 900 metrelik bölümünde proje hayata geçirilecek. Projenin sunumunu Novusens firmasından Berrin Benli ve Melih Gezer yaparken, toplantıda karbon salınımı ölçümleme, güneş enerjisi kullanımı, akıllı sayaçlar, LED aydınlatma sistemleri, çöp toplama/ geri dönüşüm, sürdürülebilir mobilite ve mekansal planlama gibi farklı hızlı kazanım projelerinin hangilerinin Kükürtlü Caddesi’nde en hızlı şekilde uygulanabileceği ele aldı. Sokak sakinleri ve bu caddeyi kullanan vatandaşların da katkı koyacağı 2. Faz çalışmalarına Mart ayında başlanması planlanıyor.

    Emanete sahip çıkıyoruz

    Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş, sağlıklı bir çevrenin en önemli öncelikleri olduğunu belirterek, daha temiz su, hava ve toprak için her türlü çalışmayı hayata geçirdiklerini söyledi. Çok maliyetli olmasına rağmen çevre ve altyapı yatırımlarından hiçbir taviz vermediklerini dile getiren Başkan Aktaş, “Sahip olduğumuz kaynaklara, atalarımızdan miras değil, yeni nesilden emaret alınmış olarak bakıyoruz. Bu emanete en iyi şekilde sahip çıkmak için de hiçbir yatırımdan kaçınmıyoruz. Doğal kaynakların korunması ve geleceğe taşınması için de iklim değişikliğiyle mücadele etmek çok önemli. Bu konuda Sera Gazı Envanteri ve İklim Değişikliği Eylem Planı’mız hazır. BEBKA’nın ‘Sürdürülebilir Enerji ve İklim Değişikliği Konularında Kapasite Geliştirme’ konulu Teknik Destek Projesi’ne katılım sağladık. Enerji verimliliğinin en iyi şekilde sağlanması ve temiz enerji kaynaklarına yönelme noktasında yatırımlarımız devam ediyor. İklim Sokağı Projemiz de bu konuda farkındalık oluşturmayı hedeflediğimiz bir çalışma. Bölge sakinlerinin de bizzat içinde yer alacağı proje aynı zamanda ülkemizde ilk olması açısından da çok önemli” diye konuştu.

  • Vaka sayısı en çok azalan ve artan illeri açıkladı

    Vaka sayısı en çok azalan ve artan illeri açıkladı

    Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, 1 haftada vaka sayısı en çok artan ve azalan illeri açıkladı. Bakan Koca; “Geçen haftaya göre 1 haftada 100.000 nüfusta görülen vaka sayısı en çok artan 5 ilimiz: Bilecik, Erzincan, Kilis, Uşak ve Çanakkale. En çok azalan illerimiz ise Bitlis, Mardin, Kastamonu, Yalova ve Bingöl. Tedbir ve kısıtlamalara uyum aşı ile birlikte en büyük gücümüz”. dedi.

    Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Twitter hesabından yaptığı paylaşımda son bir haftada, 100 bin nüfusta görülen vaka sayısı en çok artan ve azalan illeri paylaştı.

    EN ÇOK ARTIŞ BİLECİK’TE

    Buna göre en çok vaka artışı yüzde 68,39 ile Bilecik’te. Bilecik’i sırasıyla; yüzde 52,18 ile Erzincan, yüzde 47,27 ile Kilis, yüzde 31,18 ile Uşak ve yüzde 30,57 ile Çanakkale takip etti.

    EN ÇOK AZALIŞ BİTLİS’TE

    Vaka sayısı en çok azalan il ise yüzde eksi 49,53 ile Bitlis. Bitlis’i yüzde eksi 38,20 ile Mardin, yüzde eksi 36,79 ile Kastamonu, yüzde eksi 36,73 ile Yalova ve yüzde eksi 26,66 ile Bingöl takip etti.

  • Merkez Bankası faiz kararını açıkladı

    Merkez Bankası faiz kararını açıkladı

    Merkez Bankası faiz kararını Ocak ayında olduğu gibi bu ayda da değiştirmedi. Politika faizi yüzde 17’de sabit tutuldu.

    Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), Şubat ayı faiz kararını açıkladı. Buna göre Para Politikası Kurulu (Kurul), politika faizi olan bir hafta vadeli repo ihale faiz oranının yüzde 17 düzeyinde sabit tutulmasına karar verdi.

    Karar metninde iktisadi faaliyetin güçlü bir seyir izlediği bildirilirken salgına bağlı kısıtlamaların ekonomi üzerindeki aşağı yönlü etkilerinin sınırlı kaldığı, hizmetler ve bağlantılı sektörlerdeki yavaşlama ve bu sektörlerin kısa vadeli görünümüne dair belirsizliklerin sürdüğü kaydedildi. Metinde, “Salgın döneminde sağlanan yüksek kredi büyümesinin birikimli etkileriyle güç kazanan iç talebin cari işlemler dengesi üzerindeki olumsuz etkisi devam etmektedir. Diğer taraftan, finansal koşullardaki sıkılaşmayla birlikte son dönemde kredi büyümesi yavaşlamaya başlamıştır.

    İç talep koşulları, döviz kuru başta olmak üzere birikimli maliyet etkileri, uluslararası gıda ve diğer emtia fiyatlarındaki yükseliş ve enflasyon beklentilerindeki yüksek seviyeler, fiyatlama davranışları ve enflasyon görünümünü olumsuz etkilemeye devam etmektedir. Gerçekleştirilen güçlü parasal sıkılaştırmanın krediler ve iç talep üzerindeki yavaşlatıcı etkilerinin daha belirgin hale gelmesi beklenmekte, böylelikle enflasyon üzerinde etkili olan talep ve maliyet unsurlarının kademeli olarak zayıflayacağı öngörülmektedir. Öte yandan, uluslararası emtia fiyatlarında süregelen artış eğilimi ve bazı sektörlerde belirginleşen arz kısıtları ile gerçekleştirilen ücret ve yönetilen fiyat ayarlamaları, orta vadeli enflasyon görünümü üzerindeki önemini korumaktadır. Bu doğrultuda, 2021 yılsonu tahmin hedefi dikkate alınarak, enflasyonda kalıcı düşüşe ve fiyat istikrarına işaret eden güçlü göstergeler oluşana kadar, sıkı para politikası duruşu kararlılıkla uzun bir müddet sürdürülecektir. Enflasyonda kalıcı düşüşe ve fiyat istikrarına işaret eden güçlü göstergeler kapsamında enflasyonun ana eğilimi ve fiyatlama davranışlarına ilişkin göstergeler, yayılım endeksleri, talep ve maliyet unsurları ve enflasyon beklentilerinin tahmin ufku içerisinde hedeflerle uyumu yakından izlenmektedir. Gerekmesi durumunda ilave parasal sıkılaşma yapılacaktır” denildi.

    “Kalıcı fiyat istikrarı ve yüzde 5 hedefine varıncaya kadar, para politikası faizi ile gerçekleşen/beklenen enflasyon arasındaki denge, güçlü dezenflasyonist etkiyi koruyacak şekilde kararlılıkla sürdürülecektir” ifadelerini kullanıldığı metinde, sıkı para politikası duruşunun bu şekilde sürdürülmesinin fiyat istikrarını kalıcı olarak tesis etmesinin yanında, ülke risk primlerinin düşmesi, ters para ikamesinin başlaması, döviz rezervlerinin artış eğilimine girmesi ve finansman maliyetlerinin kalıcı olarak gerilemesi yoluyla makroekonomik ve finansal istikrarı olumlu etkileyeceğinin değerlendirildiği belirtildi.

    TCMB’nin karar alma süreçlerinde orta vadeli bir perspektifle, enflasyonu etkileyen tüm unsurları ve bu unsurların etkileşimini temel alan bir analiz çerçevesinin benimsediği belirtilerek, açıklanacak her türlü yeni verinin ve haberin Kurul’un geleceğe yönelik politika duruşunu değiştirmesine neden olabileceği önemle vurgulandı.

  • 2,5 saatte yaptı… Görenler gerçek sanıyor

    2,5 saatte yaptı… Görenler gerçek sanıyor

    Bursa’da drama öğretmenliği yapan Muhammed Meral 2,5 saat üzerinde çalıştığı karla boğa yaptı. Gerçeği aratmayan boğa heykelini görenler boğanın gerçek olduğunu sanıyor.

    Cumartesi günü başlayıp günlerce süren kar yağışı Bursa’da ara ara devam ediyor. Yağışlı havaların ardından soğuk hava etkisini sürdürüyor. Vatandaşlar kardan yaptıkları bir birinden ilginç tasarımlarıyla dikkat çekmeye devam ediyor.

    İnegöl’de drama öğretmeni Muhammed Meral kar yağışının ardından kendi evinin bahçesinde kardan boğa yaptı. 2,5 saat süren çalışmanın ardından ortaya gerçeğini aratmayan bir görüntü çıktı. Görenler ise boğanın gerçek olduğunu sanıyor.

  • Yerli otomobil TOGG’dan heyecanlandıran paylaşım!

    Yerli otomobil TOGG’dan heyecanlandıran paylaşım!

    Türkiye’nin Otomobili Girişim Grubu’nun (TOGG) Gemlik Tesisi’nde başlayan inşaat çalışmalarında; boyahane, enerji, gövde ve giriş binalarının alt yapı çalışmalarının tamamlandığı duyuruldu.

    Türkiye’nin yüksek teknolojili ilk yerli otomobilinin üretileceği fabrikanın temeli, 18 Temmuz 2020’de Bursa’nın Gemlik ilçesinde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın katılımıyla atıldı. TOGG’un sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda; boyahane, enerji, gövde ve giriş binalarının alt yapı çalışmalarının tamamlandığı, boyahane binası temelinin demir montajının başladığı duyuruldu.

    ÇALIŞMALAR DEVAM EDİYOR

    TOGG’un sosyal medya hesabından yapılan açıklamada çalışmalar hakkında şu bilgiler verildi:

    “Gemlik tesisimizin zemin güçlendirme ve üst yapı çalışmaları, hız kesmeden devam ediyor. Toplamda 1500 kişilik saha çalışma ortamı hazırlıkları sürüyor. Zemin güçlendirme çalışmalarında, son aşamaya gelindi. Toplamda 22 bin 656 adet konteyneri doldurmaya yetecek kadar 725 bin metreküp kazı yapıldı. Olimpik ölçülerde 130 havuzu dolduracak kadar 325 bin metreküp dolgu yapıldı. Uç uca birleştirildiğinde 698 kilometreye ulaşarak İstanbul’dan Antalya’ya uzayacak 36 bin 500 adet zemin güçlendirme kolonu üretildi. Boyahane, enerji, gövde ve giriş binalarının alt yapı çalışmaları tamamlandı. Boyahane binası temelinin demir montajı başladı.”

     

  • Bursa’da çok sayıda gözaltı ve tutuklama!

    Bursa’da çok sayıda gözaltı ve tutuklama!

    Bursa İl Emniyet Müdürlüğü Narkotik Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri tarafından yapılan uyuşturucu operasyonunda 9 kilogram uyuşturucu madde ele geçirilirken 34 kişi gözaltına alındı. Gözaltına alınan 34 şüpheliden 25’i sevk edildikleri adliyede çıkarıldıkları mahkemece tutuklandı.

    İl Emniyet Müdürlüğü Narkotik Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, kentte uyuşturucu ticareti yaptığı belirlenen 34 şüpheliye yönelik, teknik ve fiziki takibin ardından geçen salı günü operasyon düzenledi.

    Şüphelilerin ev ve iş yerlerine eş zamanlı yapılan operasyonda 9 kilogram uyuşturucu maddei ile satışa hazır bir miktar başka çeşit uyuşturucu, 3 hassas terazi, 12 ruhsatsız tabanca, 1 ruhsatsız tüfek, 21 uyuşturucu hap ve uyuşturucu ticaretinden elde edildiği belirlenen 2 bin 160 lira ele geçirildi.

    25 ŞÜPHELİ TUTUKLANDI

    Gözaltına alınan şüpheliler, emniyetteki işlemlerinin ardından dün adliyeye sevk edildi. Şüphelilerden E.I., A.Ş., F.M., E.D., O.D., A.A., U.K., R.T., İ.P., D.Ş., M.U.K., S.Ö., H.S., K.D., B.T., Ö.A., M.A., Ş.K., A.B., S.İ., K.İ., S.İ., H.T., S.S. ve A.A. çıkarıldıkları mahkemece, ‘uyuşturucu veya uyarıcı madde ticareti yapmak’ suçundan tutuklandı. A.Ç., E.D., V.Ö., N.S., M.Ö., U.D., A.Y., A.S. ve İ.Y. ise adli kontrolle serbest bırakıldı.

  • Normalleşmeye en yakın ve en uzak 10 il

    Normalleşmeye en yakın ve en uzak 10 il

    Cumhurbaşkanı Erdoğan, kademeli normalleşmede illerin vaka sayısına göre karar verileceğini açıklamasının ardından, ‘Hangi illerde kısıtlamalar kalkacak, normalleşmeye geçilecek?’ sorusunun yanıtı merak edilmeye başlandı. İşte Sağlık Bakanı Koca’nın ilk kez paylaştığı haftalık ortalama vaka sayıları tablosuna göre, normalleşmeye en yakın ve en uzak 10 il…

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Mart ayı itibarıyla kademeli normalleşmeye geçileceğini ve illerin düşük, orta, yüksek, çok yüksek riskli olarak 4 sınıfa ayrılacağını açıkladı.

    Kabine toplantısı sonrası açıklamalara bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İllerimizi vaka ve aşı oranları gibi kriterlere göre ‘düşük’, ‘orta’, ‘yüksek’ ve ‘çok yüksek riskli’ olarak sınıflandıracağız. Normalleşme takvimini de buna göre yürüteceğiz.” ifadelerini kullandı.

    Erdoğan’ın açıklamaları sonrası gözler pazartesi günü ilk kez açıklanan il il ortalama vaka sayıları artış oranlarına çevrildi.

    KARADENİZ’DEKİ İLLER ZİRVEDE

    Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın paylaştığı tabloya göre Karadeniz’deki iller haftalık ortalama vaka sayılarıyla zirvede yer alırken; Doğu ve Güneydoğu’daki iller ise son sıralarda bulunuyor. Listede İstanbul, Ankara ve İzmir de ortalamanın altında.

    Bakan Koca’nın illere göre 100 bin kişide ortalama haftalık vaka oranını paylaşmasından sonra nüfus sayısını göz önüne alarak illerdeki ortalama haftalık ve günlük vaka sayısı derlendi.

    NORMALLEŞMEYE EN UZAK OLAN İLLER

    İşte nüfusa oranla ortalama olarak en yüksek koronavirüs vaka sayısı bulunan 10 il;

    TRABZON

    Zirvedeki 811 bin 901 nüfuslu Trabzon’da haftalık vaka ortalama olarak bin 851 olurken günlük vaka sayısı 264 olarak kaydedildi.

    RİZE

    İkinci sırada yine bir Karadeniz kenti olan Rize geliyor. 344 bin 359 nüfuslu Rize’de haftalık vaka sayısı 697 olurken günlük ortalama vaka 100 oldu.

    ORDU

    761 bin nüfuslu Ordu’da haftalık vaka sayısının bin 840 olduğu görülürken günlük ortalama vaka sayısı 211 dolayında seyrediyor.

    GİRESUN

    Dördüncü sırada yine bir Karadeniz kenti olan Giresun geliyor. 448 bin nüfusa sahip Giresun’da haftalık vaka sayısı 827 oldu, günlük vaka sayısı ise 118 olarak görüldü.

    SAMSUN

    Beşinci sıradaki 1 milyon 356 bin nüfuslu Samsun’da ise nüfusa 2 bin 323 haftalık vaka bulunuyor. Günlük vaka ise 332 seviyelerinde.

    OSMANİYE

    Altıncı sırada Osmaniye bulunuyor. 548 bin nüfuslu Osmaniye’de haftalık vaka sayısı 767, günlük vaka sayısı ise 110 oldu.

    TOKAT

    7’inci sıradaki Tokat 597 bin nüfusa sahip. Tokat’ın haftalık vaka sayısı 709 olurken günlük ortalama vaka sayısı 101 seviyesinde olduğu görüldü.

    KARAMAN

    8’inci sıradaki 254 bin nüfuslu Karaman’da haftalık vaka sayısı 263 oldu, günlük vaka sayısı da 38 seviyesinde.

    ADIYAMAN

    9’uncu sıradaki 632 bin nüfuslu Adıyaman’da ise haftalık vaka sayısı 636 olurken günlük ortalama vaka sayısının 91 olduğu görüldü.

    GÜMÜŞHANE

    10’uncu sırada ise yine bir Karadeniz kenti geliyor. 141 bin nüfuslu Gümüşhane’de haftalık vaka sayısı 138 oldu. Günlük ortalama vaka sayısı ise 20 seviyesinde oldu.

    NORMALLEŞMEYE EN YAKIN OLAN İLLER

    Doğu ve Güneydoğu illeri ise her 100 bindeki haftalık vaka ortalamasına göre listenin sonlarında yer aldı.

    *Nüfusa oranla ortalama olaarak en düşük koronavirüs vaka sayısı bulunan 10 il şöyle;:

    ŞIRNAK

    Zirvedeki 537 bin nüfuslu Şırnak’ta haftalık vaka sayısı 42, günlük vaka sayısı 6 oldu.

    HAKKARİ

    İkinci sırada 280 bin nüfuslu Hakkari yer aldı. Hakkari’de haftalık vaka sayısı 27, günlük vaka sayısı 4 oldu.

    BİTLİS

    3’üncü sırada 350 bin nüfusuyla Bitlis geldi. Bitlis’te haftalık 36 vaka görülürken günlük vaka sayısı da 5 olarak kaydedildi.

    BATMAN

    4’üncü sıradaki 620 bin nüfuslu Batman’da ise haftalık vaka 77, günlük vaka 11 oldu.

    VAN

    5’inci sırada ise Van geldi. 1 milyon 149 bin nüfuslu Van’da haftalık vaka 171, günlük vaka 24 olarak görüldü.

    MARDİN

    6’ıncı sıradaki 854 bin nüfuslu Mardin’de ise haftalık 131 vaka, günlük 19 vaka olduğu saptandı.

    MUŞ

    7’inci sırada ise Muş geldi. 411 bin nüfuslu Muş’ta haftalık 67 vaka, günlük 10 vaka görüldü.

    DİYARBAKIR

    8’inci sıradaki 1 milyon 783 nüfuslu Diyarbakır’da haftalık vaka 313 olurken günlük vaka da 45 olarak saptandı.

    KARS

    9’uncu sıradaki 284 bin nüfuslu Kars’ta ise 51 haftalık, 7 günlük vaka tespit edildi.

    SİİRT

    10’uncu sırada ise Siirt geldi. 311 bin nüfuslu Siirt’te haftalık 71, günlük 10 vaka tespit edildi.

    İSTANBUL, ANKARA VE İZMİR’DE SON DURUM

    İstanbul, her 100 bindeki haftalık vaka sayısı ortalamasına göre sıralanan listede 29. sırada yer alırken günlük ortalama vaka sayısı 1330 oldu. Geçen aylarda “Türkiye’nin Vuhan’ı” olarak anılan Ankara, Sağlık Bakanlığı’nın açıkladığı listede 52. sırada yer aldı.

    5 milyon 663 bin 322 nüfusu olan Ankara’nın günlük ortalama vaka sayısının da 287’ye düştüğü görüldü. 100 bindeki haftalık vaka sayısı 44.39 olan 42. sıradaki İzmir’de günlük ortalama vaka sayısı ise 279.

  • TÜİK araştırması: Mutsuz olanların oranı artıyor

    TÜİK araştırması: Mutsuz olanların oranı artıyor

    Türkiye İstatistik Kurumu’nun, Yaşam memnuniyeti araştırmasının sonuçlarına göre mutlu olduğunu beyan eden 18 ve üzeri yaştaki bireylerin oranı 2020 yılında yüzde 48,2 oldu.

    Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) 2020 yılı Yaşam Memnuniyeti Araştırması’nın sonuçlarını paylaştı. Buna göre, mutlu olduğunu beyan eden 18 ve üzeri yaştaki bireylerin oranı, 2019 yılında yüzde 52,4 iken 2020 yılında yüzde 48,2 oldu. Mutsuz olduğunu beyan eden bireylerin oranı ise 2019 yılında yüzde 13,1 iken 2020 yılında yüzde 14,5 oldu.

    Mutlu olduğunu beyan eden erkeklerin oranı, 2019 yılında yüzde 47,6 iken 2020 yılında yüzde 43,2 oldu. Kadınlarda ise bu oran, 2019 yılında yüzde 57,0 iken 2020 yılında yüzde 53,1 oldu.

    EVLİLER, EVLİ OLMAYANLARDAN DAHA MUTLU

    Mutlu olduğunu belirten evli bireylerin oranı, 2020 yılında yüzde 51,7 iken evli olmayanlarda bu oran, yüzde 41,3 olarak gerçekleşti. Evli olanların mutluluk düzeyi cinsiyete göre incelendiğinde, evli erkeklerin yüzde 46,7’sinin, evli kadınların ise yüzde 56,8’inin mutlu olduğu gözlendi.

    EN MUTLU OLANLAR 65 YAŞ VE ÜZERİ

    Yaş gruplarına göre mutluluk düzeyi incelendiğinde 65 ve üzeri yaş grubu, 2019 yılında yüzde 58,5 2020 yılında ise yüzde 57,7 ile en yüksek mutluluk oranının görüldüğü yaş grubu oldu.

    En düşük mutluluk oranı ise 2019 yılında yüzde 48,7 ile 55-64 yaş grubunda görülürken 2020 yılında yüzde 45,4 ile 35-44 yaş grubunda gözlendi.
    Eğitim durumuna göre mutluluk düzeyi incelendiğinde; 2020 yılında en yüksek mutluluk oranı, yüzde 54,4 ile bir okul bitirmeyenlerde görüldü.

    Bunu sırasıyla yüzde 50,3 ile ilkokul mezunu, yüzde 46,8 ile lise ve dengi okul mezunu, yüzde 46,1 ile yükseköğretim mezunu ve yüzde 44,2 ile ilköğretim veya ortaokul mezunu bireyler takip etti.

    EN ÇOK SAĞLIKLI OLMAK MUTLU ETTİ

    Bireylerin mutluluk kaynağı olan kişiler incelendiğinde kendilerini en çok ailelerinin mutlu ettiğini belirtenlerin oranı, 2020 yılında yüzde 69,7 olurken bunu sırasıyla yüzde 15,0 ile çocuklar, yüzde 4,2 ile kendisi, yüzde 3,6 ile anne/baba, yüzde 3,5 ile eş ve yüzde 2,2 ile torunlar takip etti.

    Bireylerin mutluluk kaynağı olan değerler incelendiğinde kendilerini en çok sağlıklı olmanın mutlu ettiğini ifade edenlerin oranı, 2020 yılında yüzde 70,9 olurken bunu sırasıyla yüzde 12,8 ile sevgi, yüzde 8,8 ile başarı, yüzde 4,6 ile para ve yüzde 2,3 ile iş takip etti.

    Kendi geleceklerinden umutlu olduğunu beyan eden bireylerin oranı, 2020 yılında yüzde 69,6 oldu. Kendi geleceklerinden umutlu olan erkeklerin oranı yüzde 68,5 iken kadınlarda bu oran yüzde 70,7 oldu.

  • BioNTech aşısının koruma oranı mutasyona karşı azaldı

    BioNTech aşısının koruma oranı mutasyona karşı azaldı

    Pfizer/BioNTech tarafından yapılan açıklamada, Güney Afrika mutasyonunun aşının antikor korumasını üçte iki oranında azalttığı ve aşının mutasyona karşı etkili olup olmayacağının net olmadığı belirtildi.

    BioNTech/Pfizer ile ABD’deki Teksas Üniversitesi ortaklığında bilim insanları laboratuvar ortamında Güney Afrika’dan ortaya çıkan mutasyonu taşıyan koronavirüsü üretmeyi başardı.

    Araştırmanın sonuçları New England Journal of Medicine’de yayınlandı. Araştırma sonucunda bilim insanlarının laboratuvar ortamında üretilen G.Afrika mutasyonuna karşı üretilen virüsün aşı olan kişilerin kan örneklerinde test ettiği belirtildi.

    ANTİKOR ORANINI ÜÇTE İKİYE KADAR DÜŞÜYOR

    Bilim insanları, G.Afrika mutasyonuna karşı üretilen virüsün ABD’de mutasyonlu virüsün yaygın olarak görülen türüyle kıyaslandığında antikor oranının üçte ikiye kadar düştüğünün fark edildiği belirtildi. Şu ana kadar virüse karşı ne ölçüde antikorun koruma sağladığı konusunda bir sınır tespit edilmemesi nedeniyle antikor düzeyinde üçte ikilik azalmanın bu varyant karşısında aşıyı etkisiz hale getirip-getirmeyeceği ise bilinmiyor. Araştırmaya ilişkin açıklamalarda bulunan Teksas Üniversitesi uzmanlarından Pei-Yong Shi, BionTech/ Pfizer aşısının varyanta karşı koruma sağlamasının da mümkün olduğunu kaydetti.Pei-Yong Shi, açıklamasını şu sözlerle sürdü: Minimum etkisiz hale getirme sınırını bilmiyoruz. Aşının oluşturduğu bağışıklık yanıtının koruma sağlamak için gereken düzeyin çok üzerinde olduğunu söyleyebilirim” ifadelerine yer verdi.

    GÜNEY AFRİKA’DA VARYANTI 31 ÜLKEDE SAPTANMIŞTI

    Birçok ülkede “seyahatle ilişkili vakalar” şeklinde görülen Güney Afrika varyantı, şu ana kadar 31 ülkede saptanmıştı. Bunların bazılarında başta İngiltere, Fransa ve İsrail olmak üzere seyahat öyküsü olmayan vaka kümelenmelerine neden olduğu belirlenmişti.