Etiket: manşet

  • Önce keşif yaptı sonra geri dönüp çaldı

    Önce keşif yaptı sonra geri dönüp çaldı

    Bursa’nın Kestel ilçesinde eczanenin önüne bırakılan bisiklet, kimliği tespit edilemeyen kişi tarafından çalındı. Hırsızlık anı eczanenin güvenlik kameralarına yansıdı.

    Olay, Kestel’de Fevzi Çakmak Caddesi üzerinde bulunan eczanenin önünde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, Ramazan Fıstık market alışverişi yapmak için bisikletini eczanenin önüne bıraktı. Bisikleti gören hırsız, önce keşif yaptı. Daha sonra geri dönerek bisikleti çaldı.Polis, hırsızı yakalamak için çalışma başlattı.

    Bisikleti çalınan Ramazan Fıstık, “Market alışverişimi yapmak için bisikletimi kısa süreli park ettim, döndüğümde yerinde bulamadım. Önce arkadaşlarımın şaka yaptığını sandım ama gerçeği kamera kayıtlarını izleyince çalındığını anladım. Umarım en kısa sürede bisikletimiz bulunur” dedi.

  • Koronavirüs kadınlarda saç dökülmesine yol açıyor

    Koronavirüs kadınlarda saç dökülmesine yol açıyor

    İstanbul  Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Tufan Tükek, koronavirüs tedavisi görmüş hastaların 9 aylık takipleriyle ilgili yaptığı açıklamada, “Özellikle kadın hastalarımızda saç dökülmesi sorununa yüzde 10’lara varan bir oranda rastlamaya başladık” dedi. Tükek, “Türkiye’de tekrar hastaneye yatış oranları kesinlikle Avrupa ve ABD’deki kadar yüksek değil. En fazla yüzde 5-10 bandında. Bu da muhtemelen sağlık sistemimizin daha iyi olması ve tedavi algoritmalarımızın uyumlu bir şekilde yürütülmesiyle başarıldı” ifadelerini kullandı.

    “BİZDE YENİDEN HASTANEYE YATIŞ EN FAZLA YÜZDE 5-10”

    Geçtiğimiz hafta İngiltere’de yapılan bir çalışmanın ilk verileri dünya medyasında da gündem oldu. İngiltere Ulusal İstatistik Bürosu (ONS) ve Leichester Üniversitesi’nin birlikte yürüttüğü araştırmada, koronavirüs atlatan 47 bin 780 hastanın verileri incelendi. Çalışmada, hastaların yaklaşık yüzde 30’unun (14 bin 140 kişi), hastalığı atlattıktan sonraki 140 gün içinde tekrar hastaneye yatırıldığı gözlendi. Amerika’daki Michigan Üniversitesi araştırmacılarının yürüttüğü ve sonuçları geçtiğimiz ay saygın tıp dergisi JAMA’da da yayınlanan başka bir çalışmada ise Mart-Haziran ayları arasında Koronavirüs nedeniyle hastanede yatarak tedavi gören ve taburcu edilen bin 775 hasta izlendi. Hastaların yaklaşık yüzde 27’sinin 2 ay içerisinde tekrar hastaneye yatırıldığı belirlendi.

    9 AYDA 3 BİN 300 HASTA TAKİP EDİLDİ

    İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi’nde Mayıs ayından bu yana hizmet veren “Kovid İzlem Merkezi”nde yaklaşık 9 aydır izlenen 3 bin 300 hastanın verilerine dayanarak önemli bilgiler veren Dekan Prof. Dr. Tufan Tükek, “Dünyadaki çalışmalara baktığımızda yeniden hastaneye yatış oranlarının çok yüksek olduğunu görüyoruz. Türkiye’de ise Kovid’e bağlı yeniden hastaneye yatış oranları o kadar yüksek değil. Sağlık sistemi ve (tedavi) algoritmalara çok güzel uyulması, belli bir tedavi protokolünün uygulanması ile ilgili. Taburcu olduktan sonra belli süre içerisinde kötüleşip tekrar hastaneye yatış oranlarımız en fazla yüzde 5-10 düzeyinde” dedi.

    Prof. Dr. Tükek, yeniden hastaneye yatışların bizde bu kadar düşük oranda seyretmesinin Türkiye’deki tedavi başarısıyla da ilgili olduğunu vurgulayarak “Tedavi uyumu, yani hem hastaların da buna uymuş olması, hem de hastanelerin hastaları gerçekten etkin izlemi ve takip etmesiyle bu kadar uzun süreli ve kronik sorunlar görmüyoruz biz hastalarda. Yani bu konuda dünya ile orantılı değil bizdeki sonuçlar” diye konuştu.

    “KORTİZON VE KAN SULANDIRICILAR İKİNCİ DALGADAKİ BAŞARIYI ARTIRDI”

    Geçtiğimiz Mayıs ayında açılan Kovid İzlem Merkezi’nde takip edilen 3 bin 300 hastadan elde ettikleri verilere de değinen Prof. Dr. Tükek, “Bunlardan 1300-1400 kadarı, son 6 aylık kontrollerini tamamlamış durumda. İlk zamanlarda en çok görülen semptomlarla ikinci dönem görülen semptomlar arasında da değişiklikler olduğunu fark ettik. Değişen tedavi protokollerinin de katkısıyla bu farklılaşma oldu. En çarpıcı özellik, tedaviye kortizon eklenmesiyle oldu. İkinci dalgada, ilk dönemde gördüğümüz akciğerdeki o uzun süre devam eden problemlerin azaldığını fark ettik. Özellikle akciğer grafisinde gördüğümüz akciğer dokusundaki fibrotik değişimlerin (doku sertleşmesi) azaldığını gördük. Yani Favipiravir, kortizon ve kan sulandırıcı tedavisi alan hastalarda birinci döneme göre akciğer yönünden oldukça iyileşme olduğunu gördük” diye konuştu.

    “KOVİD, DAHA ÇOK KADINLARDA SAÇ DÖKÜLMESİNE YOL AÇIYOR”

    Kovid tedavisi görmüş hastalarda yakın zamanda gözlemlenen en ilginç bulgulardan birinin de saç dökülmesi olduğuna işaret eden Prof. Dr. Tükek, bunun nedeninin henüz tam olarak tespit edilemediğini belirtti. Tükek, “Özellikle kadın hastalarımızda saç dökülmesi sorununa yüzde 10’lara varan bir oranda rastlamaya başladık. Altında yatan farklı mekanizmalar olabilir diye düşünerek demir eksikliği anemisi ve hipotiroidi de araştırdık. Ama bunların da olmadığını gördük. Bunlar yokken bile saç dökülmesi oluyordu. Bir de nedenini tespit edemediğimiz sırt ağrıları en çok gördüğümüz ikinci semptom. Gerçekten 3 aydır devam eden ve yüzde 10 civarı hastamızda izlediğimiz bir sırt ağrısı yakınması dikkat çekiciydi. Bunun da tam olarak neden olduğunu açıklayamıyoruz. Yani o bölgenin görüntülemelerinde de herhangi bir sorun yok” dedi.

    “HASTALAR KAN SULANDIRICILARINI UYGUN SÜREDE KULLANMALI”

    En önemli sorunlardan birinin de Kovid geçiren hastalarda yükselen damar tıkanıklığı riski olduğunu anlatan Prof. Dr. Tükek, bunda, taburcu olan hastaların bazen 1 buçuk ay boyunca devam etmesi gereken kan sulandırıcı tedavisine yeterince uyum sağlamamasının da etkili olduğunu vurguladı. Tükek, “Kan sulandırıcı tedaviler uygun bir şekilde hastalara verildiğinde bunun azaldığını gördük. Ama zaman zaman maalesef bu unutuluyor ya da hastalar tedaviye yeterince uymuyor. Bu ilaçları uygun süre kullanmayanlarda beyin damar tıkanıklıkları, kalp damar tıkanıklıkları ve bacak damar tıkanıklıkları çok daha fazla görülüyor. 1-1,5 ay bu kan sulandırıcılara devam edilmesi gerekebiliyor. Hastalar bu anlamda iyi takip edilmediğinde gerçekten bu tip sonuçlar gözlemliyoruz. Bu da aslında hastanın hayatını daha sonraki dönemlerde tehdit eden bir durum. Felç geçirebilir, akciğer embolisi gelişebilir, akciğerde uzun süreli kalıcı sorunlara neden olabilir” diye konuştu.

    “1-2 YIL İÇİNDE KALP HASTALIKLARINDA PATLAMA OLACAK”

    Kovid salgınının; sadece virüsün etkisiyle değil, kısıtlamalar nedeniyle de sedanter (hareketsiz) bir hayata geçilmesi sonucu, önümüzdeki süreçte kalp damar hastalıklarında ciddi bir artışa yol açacağını düşündüğünü söyleyen Prof. Dr. Tükek uyardı. Tükek, “Maalesef bu süreçte çoğu insan hem hareketsiz bir hayata geçti hem de ev ortamında sağlıklı beslenmeyi göz ardı etti. Hareket azlığı ve bu sağlıksız beslenmenin yaratmış olduğu riskin yanı sıra kaygı ve stresin yaratmış olduğu anksiyete de var. Kovid hastalarında anksiyete de çok sık görülüyor uzun vadede. Tüm bunları birleştirdiğimizde, 1-2 sene sonra kalp hastalıklarında patlama olması kaçınılmaz. Kardiyologlara çok iş düşecek önümüzdeki süreçte” ifadelerini kullandı.

    “AŞIDA EMNİYET EN ÖNEMLİ KONU”

    Geçtiğimiz hafta dünyada da önemli bir tartışma gündemi olan “mRNA aşılarına bağlı ölüm tartışmaları” hakkında da önemli bilgiler veren Prof. Dr. Tükek, “Tüm aşıların Faz 3 sonuçları çok erken açıklandı. Küresel boyutta büyük bir salgın olduğu için erken açıklama ihtiyacı hissedildi. Hiçbirisinin Faz 3’ü tamamlanmadan açıklamalar yapıldı. Orada tabii mRNA aşılarının daha etkin olduğu görüldü. Zaten bekliyorduk öyle bir şey. Yüzde 95 üzerinde etkinlik açıklanmıştı. Tabii insanlar bunu görünce, haklı olarak ‘Yüzde 95 koruyorsa niçin bu aşıdan olmuyoruz?’ gibi bir fikre kapıldılar. Ama emniyet daha önemli aslında aşılarda. İki ayaklı bu, birincisi güvenli (emniyetli) olacak aşı, ikincisi de etkin olacak. Etkinlik anlamında tamam, kendilerini ispat ettiler ama güvenlik anlamında biraz daha zamana ihtiyaçları olduğunu gördük. Özellikle alerji yapıcı etkileri çok fazla” diye konuştu.

    “İNAKTİF AŞIDA BU RİSK DAHA DÜŞÜK”

    Alerjik reaksiyonların mRNA aşılarının Faz 3 çalışmaları sırasındaki aşılamalarda da tek tük görüldüğünü ve o günlerde alerjisi olanların bu aşıları yaptırmaması yönünde açıklama yapıldığına dikkat çeken Prof. Dr. Tükek, “Toplum aşılamalarında çok sayıda insanı aşılama sırasında, alerjisi az da olsa olanlar, maalesef bu aşı (mRNA) sırasında, belki de gerekli tedbirler alınmadığı için vefat ettiler. Tabii iyice araştırılması da lazım. Yani illa ki aşıdan mı oldu, değil mi henüz onu da tam söyleyemiyorlar. Ama alerjisi olanların bu aşıyı yaptırmamaları konusunda uyarı var, o zaten çok net. Anafilaksi yapma ihtimali çok yüksek. Çin aşısında da var alerji riski ama çok çok düşük. Biz zaten aşı yaparken çok dikkat ediyoruz. Her türlü tedbiri alıyoruz. Anafilaksi dediğiniz tablo zaten ilk 30 dakika içerisinde gerçekleşiyor. 2 saat içerisinde olanı da var ama o, çok çok daha nadir. Bu esnada gerekli tedbirleri alırsanız, hastayı sağlık merkezinde tutarsanız, 30 dakika geçtikten sonra pek bir sorun kalmıyor. Şu ana kadar (Çin aşısı ile) 1 milyondan fazla aşılama yapıldı bizde ve yani ölüm ya da herhangi ciddi bir sorun da bildirilmedi” şeklinde konuştu.

    “ÖĞRETMEN VE AKADEMİSYENLER UNUTKANLIKTAN ŞİKAYETÇİ”

    İstanbul Tıp Fakültesi Kovid İzlem Merkezi’nde görev yapan Dr. Huzeyfe Arıcı ise Kovid geçirmiş hastaların üç aylık periyodik kontrollerini gerçekleştirdiklerini söyleyerek hastaların kan, akciğer görüntüleme gibi tetkiklerle izlendiğini ve en sık rastladıkları şikayetin nedensiz sırt ağrısı olduğunu belirtti. Dr. Arıcı, sözlerini şöyle sürdürdü: “Hastaların bize gelişte en sık söyledikleri şikayetler halsizlik yorgunluk, çabuk yorulmak. Ancak son dönemde dikkatimizi çeken bir diğer şikayet de saç dökülmesi oldu. Özellikle genç hastalarda daha sık duyuyoruz bu şikayeti. Hastalar Kovid geçirdikten sonra, daha önce olmayan ve yeni başlayan saç dökülmesi şikayetinden muzdarip oluyorlar. Bir diğer şikayet de sebebi bilinmeyen sırt ağrısı. Uzun sürüyor, 3-4 ay kadar. İki kürek kemiği arasındaki ağrıdan bahsediyorlar tipik olarak. Tabii bunun mekanizması tam olarak bilinmiyor ama ağrı kesici tedavi verebiliyoruz. Son dönemde gördüğümüz bir diğer şikayet de unutkanlık. Özellikle öğretmen, akademisyen gibi meslek gruplarındakilerin farkındalığı daha yüksek olduğu için sanırım, meslekleri gereği bu şikayetleri bize daha çok söylüyorlar.”

    “İŞ ARKADAŞIM SAÇLARINI KAZITIP GELMİŞTİ”

    Geçen yıl Mayıs ayında Kovid geçiren tekstil işçisi Ramazan Tezer de (42) saç dökülmesi yaşadığını söyleyerek “14 gün evde tedavi gördüm. Saçlarımda dökülme oldu, eskiye nazaran çok fazla dökülüyordu. Bu ay iş yerimizde de 20-25 arkadaşımız Kovid geçirdi. Bir tedavisi bittikten sonra işe saçlarını kazıtıp gelmişti. 3 numara kestirmişti. ‘Niye yaptın?’ dedim, ‘ Koronadan sonra saçlarım çok dökülmeye başladı, o yüzden kısalttım dedi’ Çabuk yorulma bende de hala devam diyor” şeklinde konuştu.

  • Bursa’da hırsızların hedefi oldu! Tedarik edemezse zararı büyük

    Bursa’da hırsızların hedefi oldu! Tedarik edemezse zararı büyük

    Bursa’da, yurt dışında ‘dragon fruit’ olarak bilinen, Türkiye’de ise ‘pitaya’ olarak adlandırılan ejder meyvesi üreticisi Özhan Öztürk’ün serasındaki kablo hırsızlığı, güvenlik kameralarına yansıdı. Çalınan kablonun, soğuk havalarda sera içerisindeki sıcaklığı dengeleyen sobanın kablosu olduğunu söyleyen Öztürk, “Alacağım kablo 500- 600 lira civarında. Ama o kabloyu tedarik edemezsem buradaki 150 bin liralık mahsulüm gidecek” dedi.

    Kestel ilçesinde 1998 yılından itibaren fidan ve süs bitkisi üretimi yapan Özhan Öztürk, 2018 yılında, bin 500 metrekare alan üzerine sera kurdu. Öztürk, kurduğu serada, yurt dışında ‘dragon fruit’ olarak bilinen Türkiye’de ise ‘pitaya’ olarak adlandırılan ejder meyvesi üretmeye başladı. Güney Amerika iklimine uyumlu ejder meyvesinin Marmara Bölgesi’ndeki tek üreticisi olan Öztürk’ün serasına, pazar günü hırsız girdi. Soğuk kış günlerinde sera içerisindeki hava sıcaklığını dengeleyen sobanın elektrik kablolarını çalan hırsız, soba içerisindeki termostat kablolarına da zarar verdi. Hırsızlık anı, seradaki güvenlik kamerasına yansıdı.

    Öztürk, soğuyan havalarla birlikte, sera içerisindeki sobanın yanmaması durumunda, 150 bin liralık mahsulün zarar görebileceğini söyledi.

    ‘SOBAYI YAKMAMIZ GEREKECEK AMA KABLO YOK’

    Sobanın yanmaması durumunda içerideki ürünlerin zarar görebileceğini söyleyen Öztürk, “Sera içerisindeki sobanın yanmasını sağlayan 50 metrelik bir elektrik kablosu vardı. Girmiş, onu çalmış. Fidanlara zarar vermiş. İçerideki sıcaklığı ölçen bir kablo vardı. Değersizdi, onu da koparmış. Havalar soğudu. Bu günlerde sobayı yakmamız gerekecek ama elimizde kablo yok. Sobayı yakmam için bu kabloyu bir şekilde tedarik etmem lazım. Yoksa bitkilerimiz tamamen zarar görecek. Buraya 150 bin lira masraf ettim. Soğuk havalarda ben burada soba yakamazsam bitkilerin hepsi gider. Kablonun 500 liralık bir değeri var. Kendisi 50- 100 lira arası bir şeye satar. Polisi aradık, şikayetçi olduk. Gelip, baktılar ama ne sonuç çıkacak bilmiyorum” dedi.

    ‘HEPSİ ZİYAN OLACAK’

    500 liralık bir kablo yüzünden 150 bin lira zarar edeceğini söyleyen Öztürk, “Alacağım kablo 500- 600 lira civarında. Ama o kabloyu tedarik edemezsem buradaki 150 bin liralık hibem gidecek. Hepsi ziyan olacak. Geçtiğimiz hafta kar yağdığında gece 12’den sabah 7’ye kadar seranın çatısındaki karı temizledim. Sera zarar görmesin diye emek verdim. Ama elin oğlu onu düşünmüyor. Senin yaptığın emeği bir saat içerisinde temizleyip, götürüyor” ifadelerini kullandı.

  • Bursa güne yine karla uyandı

    Bursa güne yine karla uyandı

    Bursa’da, Meteoroloji Genel Müdürlüğü’nün yoğun kar yağışı uyarısının ardından kentin yüksek kesimlerinde gece saatlerinde başlayan kar yağışı, sabahın ilk ışıklarıyla birlikte tüm kentte etkisini artırdı.

    Bursa’nın merkez ilçelerinde gece saatlerinde başlayan kar yağışı, sabahın ilk ışıklarıyla birlikte tüm kenti etkisi altına aldı. Meteoroloji Genel Müdürlüğü’nden alınan bilgiye göre, kentte kar kalınlığı 6 santimetreyi buldu.

    Hava sıcaklığı sıfırın altında 3 dereceye kadar düşerken, yoğun sisin de etkili olduğu kent merkezinde park ve bahçeler beyaza büründü.

    Büyükşehir Belediyesi ve ilçe belediye ekipleri, kar yağışının etkili olduğu bölgelerde çalışmalara başlarken, trafik ekipleri, sürücüleri aşırı hız ve yakın takip yapmamaları yönünde uyardı.

  • Bursa’da kar yağışı sonra araçlar yolda kaldı

    Bursa’da kar yağışı sonra araçlar yolda kaldı

    Bursa’da Mudanya ilçesi ile tek bağlantı noktası olan Mudanya caddesi sabaha karşı şiddetli yağış sebebiyle karla kaplandı. Karlı yolda kayan araç sürücüleri zor anlar yaşadı.

    Bursa’da bir haftalık aranın ardından kar yağışı bu sabah itibariyle yeniden başladı. Sabaha karşı şiddetini arttıran kar yağışı şehri yeniden beyaz örtüsüne kavuşturdu.

    Mudanya ilçesini Bursa’ya bağlayan tek karayolu olan Bursa – Mudanya yolu sabah saatlerinde başlayan şiddetli yağış sebebiyle karla kaplandı. Sabah erken saatlerde yola çıkan bazı sürücüler hazırlıksız yakalanınca karlı kaplı yolda zor anlar yaşadı.

    Yolda kalan 20’ye yakın zincirsiz araç, diğer sürücülerin yardımı ile yol kenarlarına güçlükle alınabildi. Yolda kalan araçlar sebebiyle Bursa Mudanya yolunda oluşan trafik sebebiyle araçlar uzun kuyruklar oluşturdu.

  • Hamside av yasağı bir kez daha uzatıldı

    Hamside av yasağı bir kez daha uzatıldı

    Tarım ve Orman Bakanlığı, İstanbul Boğazı ve Karadeniz’de ticari amaçlı hamsi avının yasak süresini 7 Şubat 2021 tarihine kadar uzattıklarını açıkladı.

    İstanbul Boğazı ve Karadeniz’de hamsi avı yasağı süresi bir kez daha uzatıldı. Hamsi avına Marmara Bölgesi’nde devam edilebilecek. Konuyla ilgili Tarım ve Orman Bakanlığı Balıkçılık ve Su Ürünleri Genel Müdürlüğü’nden bir açıklama yapıldı.

    Açıklamada şu ifadelere yer verildi:

    ”Değerlendirmeye göre; 08 Ocak 2021-28 Ocak 2021 tarihleri arasında hamsi avcılığına kısıtlama getirilen karasularımızda bulunan hamsi popülasyonunda iyileşme gözlenmiş olsa da halen büyük bir bölümünün avlanabilir asgari boy uzunluğunun altında ve et veriminde sınırlı miktarda bir artış olduğu görülmüştür.

    Bu nedenle, gelecek yıllardaki hamsi avcılığının sürdürülebilir olarak yapılabilmesi ve hamsi stoklarının korunması amacıyla, İstanbul Boğazı’nın tamamı ile Karadeniz’de İstanbul İli Sarıyer İlçesi Kumköy Aslan Burnu’ndan (41 15′ 25.13” N – 29 2′ 58.2” E ) Gürcistan sınırına kadar olan karasularımızda her türlü av aracı ile ticari amaçlı hamsi avcılığı 7 Şubat 2021 tarihi 00.00 saatine kadar 10 gün süre ile durdurulmuştur”

  • Bursa’da minibüsünün önüne atlayan adam: “Amacım minibüse binmekti”

    Bursa’da minibüsünün önüne atlayan adam: “Amacım minibüse binmekti”

    Bursa’da üst geçidi kullanmayıp altından geçmeyi tercih eden yayaya minibüs çarptı. O anlar minibüsün ön kamerasına yansırken, yolculuk sırasında minibüste uyukladığı sırada koltuğundan fırlayıp yere düşen bir yolcunun zor anları da minibüsün iç kamerası tarafından kaydedildi. Diğer yandan yayanın savunmasında minibüsü durdurmak için önüne atladığını belirtirken, minibüs sürücüsü ise, ”Yayanın biri üst geçit olmasına rağmen ana yoldan karşıya geçmeye çalıştı. Birbirimizi fark ettiğimizde mesafemiz çok kısaydı” dedi.

    Mudanya istikametinden Bursa istikametine seyreden bir minibüs Göynüklü mevkisinden aşağı doğru seyrettiği sırada, üst geçidin altından karşıya geçmek isteyen bir yaya kendini yola attı.

    Yolun ortasına geldiğinde kararsız kalan yayaya minibüs sürücüsü fren yapsa da duramayıp çarptı. Yere düşen yaya bir süre sonra ayağa kalkıp minibüsün kapısını açarak sürücüye tepki gösterdi. Üst geçidi kullanmayıp altından geçmeyi tercih eden yaya, bir şeyinin olmadığını belirtip, yoluna devam etti.

    Bu yaşananlar minibüsün ön kamerasına yansırken, yolcu kısmını gösteren kameraya da kaza sırasında uyuklayan bir yolcunun minibüsün fren yapmasıyla birlikte yerinden fırlayıp yere düştüğü anlar yansıdı.

    Konuyla ilgili konuşan minibüs sürücüsü Savaş Çelik ise, ”Bursa Mudanya yolunda seyir halindeyken akşam saat sekiz gibi yayanın biri üst geçit olmasına rağmen ana yoldan karşıya geçmeye çalıştı. Birbirimizi fark ettiğimizde mesafemiz çok kısaydı. Ani fren yapsam da duramadım. Çarptığım vatandaş şok halinde üzerime yürüdü. Ben sizin duracağınızı düşündüm. Amacım minibüse binmekti. Sizi durdurmak istedim. Kaza sırasında ani fren yapmak zorunda kaldığım için minibüste olan yolcularımızdan bir kafasını koltuğa çarptı. Bu tür kazaların meydana gelmemesi için vatandaşların kurallara uymasını istiyorum” dedi.

  • Bursa’da korkutan kaza! Kafa kafaya çarpıştılar

    Bursa’da korkutan kaza! Kafa kafaya çarpıştılar

    Bursa’da kafa kafaya çarpışan araçlardan birinin tarlaya uçması sonucu 2 kişi yaralandı.

    Kaza, öğle saatlerinde Nilüfer ilçesi Doğanköy-Özlüce arasında bulunan yol üzerinde meydana geldi.

    Karşı yönden gelen M.G.’nin kullandığı otomobil kontrolden çıkarak karşı şeritten gelen N.S. yönetimindeki otomobille çarpıştı.

    Çarpışmanın etkisiyle N.S.’nin kullandığı otomobil tarlaya uçtu. Olay yerinde sağlık ve polis ekipleri sevk edildi. Kazada yaralanan iki sürücüde ambulansla Şehir Hastanesine kaldırıldı.

  • Bursa’da fırtına seraları vurdu! Zarar büyük

    Bursa’da fırtına seraları vurdu! Zarar büyük

    Bursa’nın İnegöl ilçesinde sağanak ve fırtına, sebze seralarını vurdu. 2 dönümlük arazi üzerine kurulan seralar, kullanılamaz hale geldi.

    İnegöl ilçesine bağlı Kıran Mahallesi’nde dün etkili olan sağanak ve fırtına, 2 dönümlük tarım arazisi üzerindeki kurulu seraların 1400 metrekaresini yıkıp, ürünlere zarar verdi.

    Saatteki hızı 60 kilometreyi bulan fırtına, seraların çatılarını yıkıp, kaplamaları parçaladı.

    Fırtınanın seralarda açtığı hasarın 60 bin TL olduğu öğrenildi.

    Öte yandan geçtiğimiz hafta aynı bölgede hava sıcaklığının eksi 20 dereceye kadar düşmesi nedeni ile birçok sebze ve meyve donmuştu.

  • Bursa’da anne ve 2 çocuğu doğal gazdan zehirlendi

    Bursa’da anne ve 2 çocuğu doğal gazdan zehirlendi

    Bursa’da, 6 katlı binanın birinci katında yaşayan anne ve 2 çocuğu, sızan doğal gazdan zehirlendi. Anne ve çocukları kaldırıldıkları hastanede tedaviye alındı.

    Yıldırım ilçesi Karamazak Mahallesi Cihangir Sokak’taki 6 katlı binanın birinci katında 2 çocuğuyla yaşayan Elif A.’nın (31) evinde, öğle saatlerinde  doğal gaz sızıntısı meydana geldi. Eşinden ayrı olan Elif A. ile çocukları Ebrar Ş. (5) ve Hazal Ş. (6), gazdan zehirlendi.

    Durumu fark eden anne, hemen yardım istedi. İhbar üzerine adrese sağlık, polis ve doğal gaz ekibi sevk edildi. Polis, çevrede güvenlik önlemi alırken, sağlık ekipleri anne ve çocuklarını ambulansla Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne götürdü. Tedaviye alınan anne ve çocuklarının iyi olduğu öğrenildi. Polis, soruşturma başlattı.