Etiket: manşet

  • Bursa’da sağlık çalışanları aşılanmaya başladı

    Bursa’da sağlık çalışanları aşılanmaya başladı

    Bursa’da sağlık çalışanlarına koronavirüs aşısı yapılmaya başlandı. Bursa’da ilk aşı Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Levent Özdemir’e yapıldı. Bursa İl Sağlık Müdürü Dr. Fevzi Yavuzyılmaz, “Bursa’da tüm sağlık personeline yetecek kadar aşı geldi. Bursa’da 230 adet aşı noktası oluşturduk” dedi.

    Koronavirüs aşısı tüm Türkiye’de olduğu gibi Bursa’da da yapılmaya başlandı. Bursa Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde aşı programında ilk aşıyı hastanenin başhekimi Prof. Dr. Levent Özdemir oldu. Ardından hastanenin idari ve mali hizmetler müdürü Mehmet Ali Özdikmen ve Hemşire Figen Bayraktaroğlu da aşı vuruldu. Başhekim Prof. Dr. Levent Özdemir, “ Bursa’da örnek olması açısından ilk aşıyı ben oldum. Bundan sonra sağlık çalışanlarının aşı olacak olması beni çok mutlu etti. Hiçbir zaman unutmayalım, bu hastalıktan kurtulmanın tek yolu aşı olmaktır” dedi.

    Aşılamanın ardından Bursa İl Sağlık Müdürü Dr. Fevzi Yavuzyılmaz gazetecilere açıklamalarda bulundu. Bursa’da Covid-19 aşılama programının başlatıldığını belirten Yavuzyılmaz, “Aşılama programını Bursa Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanemizde bugün başlatmış bulunuyoruz. İlk aşımızı hastanenin başhekimi Prof. Dr. Levent Özdemir hocamızla başladık. Bizler gönüllü olduğumuz için daha önce aşı olmuştuk. O yüzden tekrar aşı olmuyoruz. Aşı çalışma grubunun çalışmalarına katıldığımız için biz aşı yaptırmıştık. Bursa’daki tüm hastane, aile sağlığı merkezlerimizde özel hastanelerimizde aşı uygulaması başlamış bulunmaktadır. Bu öncelik sağlık personeli ile başladık. Sağlık personelimizin tamamına yapılacak kadar aşımız elimizde mevcuttur ve ilgili birimlerimize dağıtılmış durumdadır. Yaklaşık 230 adet aşı noktası oluşturduk. İhtiyaç olması durumunda bunu arttırabilecek seviyedeyiz. Şu an için ilk partide sağlık personeline yapacağımız için 230 noktada bu süreci başlattık” diye konuştu.

    “Bu sürecin bir alt yapısı var. Gelen vatandaşımız ya da sağlık personelimiz aşı alanına girişte kayıt oluyor. Ön kontrol yapılıyor. Bundan sonra ilgili hekim değerlendirmesini yapıyor ve sisteme kaydediliyor” diyerek sözlerini sürdüren Yavuzyılmaz, “Bizim bakanlığımızın ‘Aşıla’ isimli programı var. Oraya kayıt yaptırıyoruz. Orada kimin aşı öncelikli olduğu kayıtlıdır. Hangi aşının hangi personele yapıldığının da kaydı karekod okutularak sistematik olarak tutuluyor. Ben bu sürecin hızlı bir şekilde tamamlanacağına inanıyorum. Çünkü arkadaşlarımız bu sürece inanılmaz katkılar verdiler. Söylemeye gerek yok sağlık personelinin nasıl bu savaşı verdiğini anlatmaya gerek yok. Bu süreci herkes yakından biliyor. Aşı sürecinde de önce kendimizi korumak için aşımızı olacağız daha sonrasında da vatandaşlarımızı risk gruplarına göre aşılayıp bu sürecin bir an önce bitmesi için gayret edeceğiz. Ben risk grubuna dahil olan ve aşılama sırası gelen bütün vatandaşlarımızın aşı olmaya davet ediyorum. Aile bireylerinden eşim sağlık personeli olduğu için öncelik onun olacak. Annem babam 65 yaş üstü olduğu için sırası geldiğinde yaptıracak. Bunun vatandaşlık görevi olduğuna inanıyorum. Bulaşıcı hastalıklar ya da salgınlar sadece kişilerin sağlığı ile biten işler değil. Sizin sağlıklı olmanız etrafınıza bulaştırıcılığınızın da önüne geçiyor. Dolayısıyla toplumsal bir sorumluluktur. Bütün vatandaşların sırası geldiğinde aşılarını olsunlar” ifadelerini kullandı.

  • Aleyna’nın katil zanlısı cezaevinde intihar etti

    Aleyna’nın katil zanlısı cezaevinde intihar etti

    Denizli’nin Pamukkale ilçesinde üniversite öğrencisi 22 yaşındaki Aleyna Yurtkölesi’ni  elleriyle boğarak öldüren eski sevgilisi İran uyruklu 25 yaşındaki Shayan Kheyrian, tutuklu bulunduğu cezaevinde kendini asarak intihar etti.

    Pamukkale Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü öğrencisi Aleyna Yurtkölesi, 9 Ocak Cumartesi günü, yalnız yaşadığı Yunus Emre Mahallesi 6422 Sokak’taki apart dairesinde ölü bulundu.

    Pamukkale Üniversitesi Hastanesi Adli Tıp Kurumu’nda yapılan otopside Yurtkölesi’nin boğulmaya bağlı olarak yaşamını yitirdiği belirlendi. Polis ekipleri, apartmanın çevresindeki güvenlik kameralarını inceledi.

    Kayıtlarda yüzünü maskeyle kapatan şüpheli bir kişinin binaya girip çıktığı tespit edildi. Yapılan incelemede bu kişinin boynunda Arapça yazılı bir dövme bulunduğu görüldü.

    Şüphelinin, Yurtkölesi’nin eski sevgilisi İran uyruklu Shayan Kheyrian olduğu belirlendi. Şüpheli Kheyrian, polis tarafından kaldığı evde yakalanarak gözaltına alındı.

    Kheyrian, polisteki ifadesinde Yurtkölesi’nin eski sevgilisi olduğunu, bir süre önce ayrıldıklarını, barışmak için eve gittiğini, barışmak istememesi genç kızı çıkan tartışma sonucu boğazını sıkarak öldürdüğünü itiraf etti.

    CEZAEVİNDE İNTİHAR ETTİ

    Emniyetteki işlemlerinin ardından geçen hafta pazar günü adliyeye sevk edilen Kheyrian çıkarıldığı mahkemece tutuklandı. Aleyna Yurtkölesi’nin kaldığı apartmana zillere rastgele basıp yemek kuryesi olduğunu söyleyerek girdikten sonra cinayeti işlediği belirlenen İran uyruklu Kheyrian, Kocabaş D Tipi Cezaevi’ne götürüldü.

    Shayan Kheyrian, tutuklu bulunduğu cezaevinde kaldığı koğuşta dün akşam kendini tavana iple asarak intihar etti. Kheyrian’ın cesedini görevliler buldu.

    Koğuşta jandarma ekipleri tarafından yapılan inceleme sonrası Shayan Kheyrian’ın cesedi otopsi için Pamukkale Üniversitesi Hastanesi Adli Tıp Kurumu’nun morguna kaldırıldı. Olayla ilgili soruşturma sürüyor.

  • Bursa’da 230 aşı uygulama odası oluşturuldu

    Bursa’da 230 aşı uygulama odası oluşturuldu

    Yeni tip koronavirüs salgınına karşı aşılama çalışmaları başlıyor. Sağlık Bakanlığı tarafından, 7 Ocak’ta 81 ilin sağlık müdürlüklerine gönderilen “Hastanelerde Aşı Uygulama Odası Oluşturulması” hakkındaki resmi yazıya göre Bursa’daki kamu hastanelerinde 230 aşı uygulama odası oluşturuldu. Hazırlanan odalarda gerekli tüm tedbirler alınırken, aşı için gelen vatandaşların diğer hastalarla temas etmemesi amacıyla odalar, uygun noktalarda hazırlandı.

    Bursa Şehir Hastanesi’nde hazırlanan aşı uygulama odalarını yerinde inceleyen İl Sağlık Müdürü Dr. Fevzi Yavuzyılmaz;

    “Bursa’daki hazırlıklarımızı sağlık altyapısı olarak tamamlamış bulunuyoruz. 230 aşı uygulama odasında öncelikli sağlık personellerimiz ve risk gruplarından başlamak üzere aşılama faaliyetlerini Bakanlığımızın belirlediği çerçevede yürüteceğiz. Yoğunluklara ve hastanelerimizin durumuna göre şu an için 230 nokta planlandı. İhtiyaç halinde bunu arttırabilecek durumdayız. Hemen hemen bütün hastanelerimizde ve özel hastanelerde aşı uygulama noktaları oluşturduk. Bunun yanında aile sağlığı merkezlerimizde de yine vatandaşlarımız MHRS’den randevu almak kaydı ile aşılarını olabilecekler” dedi.

    Vatandaşların, MHRS üzerinden randevusunu oluşturup, aşıya gitmesini gerektiğini altını çizen Dr. Yavuzyılmaz, gereksiz iş yükü ve gereksiz yığılmayı engellemek adına vatandaşların öncelikle randevularını oluşturup, daha sonra sağlık kuruluşuna gelmelerini önemsediklerini dile getirdi.
    Ekipman personel ve fiziki olarak tüm hazırlıkları tamamladıklarına dikkat çeken Bursa Şehir Hastanesi Başhekim Yardımcısı Uzm. Dr. Sinem Akselim ise, “Hastanemizin 1355 yataklı olması sebebi ile bakanlığımız talimatları çerçevesinde 25 aşı uygulama odası oluşturduk. Ayrıca Alanlarımızda olası beklenmeyen etkilere karşı kullanmak üzere müdahale odaları hazırlandı. Gerektiğinde bu sayılarda ihtiyaca binaen artışa gidebiliriz. Hastalarımız uygulama sonunda olası yan etkiler için 30 dakika kadar gözlemde tutulacağından buna yönelik de geniş ve ferah bekleme alanları oluşturuldu. MHRS üzerinden randevularını oluşturan vatandaşlarımız sonrasında aşı uygulama odalarına yönlendirilecekler” şeklinde konuştu.

  • Uludağ’da 2 gencin ölümü sonrası dağcılara yasak

    Uludağ’da 2 gencin ölümü sonrası dağcılara yasak

    Uludağ’da geçtiğimiz yıl iki gencin donarak ölmesinin ardından dağcılara yasak uygulaması hayata geçirildi. Bursa’da dağcılık sporu ile uğraşan profesyoneller, Uludağ’a tırmanmanın izin alınarak mümkün olmadığını, bu uygulamadan vazgeçilmesi gerektiğini savundu.

    Bursa’da dağcılıkla uğraşan lisanslı sporcular, Uludağ başta olmak üzere her dağa çıkmadan evvel kolluk kuvvetlerinden bir ay önce izin alınmasının bu sporu zora soktuğunu söyledi. Bursa’da 4 bine yakın, Türkiye’de 60 bine yakın lisanslı dağcı olduğunu savunan sporcular, dağcıların antrenmanlarını ancak dağlarda yapılabileceğini dile getirdi. Birçok ülkede tırmanışlar gerçekleştirdiklerini ve izne tabi olmadıklarını anlatan dağcılar, Türkiye’deki uygulamanın kabul edilemez olduğunu ifade etti.

    Uludağ Dağcılık Kulübü kurucu üyesi ve önceki dönem başkanı İsmet Şentürk, Türkiye’de dağcılık sporunun yeni olduğunu kaydederek, “Henüz oturmamış bir düzen var. 1999 yılında 900 olan lisanslı dağcılar, bugün 59 bine çıkmıştır.Bu Türkiye’de dağcılığın geliştiğini gösteren önemli bir grafiktir” dedi.

    “İzne göre faaliyet planı yapamazsınız”

    Milli parkların başka bir uygulama yaptığını iddia eden Şentürk, “Milli Parklar ve jandarma farklı uygulamalar yapıyor. Bizler de şu an yaşadığımız dağa çıkma yasağından ve izin alma zorunluluğundan ciddi şekilde etkileniyoruz. Bu dağcılık sporunun gelişimini etkileyen önemli bir faktördür. Geçen yıl aralık ayında meydana gelen Uludağ’da 2 kişinin ölmesi ile ilgili olay Bursa’da Uludağ’ın dağcılara kapatılması sonucunu getirdi. Uludağ bizim antrenman alanımızdır. Uludağ bizim eğitim alanımızdır. Yüksek dağlara hazırlandığımız, bizim her an gitmek istediğimiz bir yerdir. Bize ‘1 ay önceden izin alacaksınız’ deniyor. Onun da önemi yok. İsterseniz 10-15 gün önceden izin alınsın denilsin. Bunun uygulanabilir yanı yok. Dağa çıkmak için birçok koşulun uygun olması gerekiyor. İzne göre bir faaliyet planı yapamazsınız” diye konuştu.

    “Benzer uygulamalar Türkiye’de de olmalıdır”

    Birçok çevre ülkeye tırmanışa gittiklerini vurgulayan Şentürk, “Komşularımızın hiç birinde izin alma, bilgi verme uygulaması yoktur. Yunanistan, Bulgaristan, Karadağ’da, İran, Gürcistan gibi ülkelerde yok. İran’da dağcılık ata sporudur. Dağcılara saygı gösterip, destek olurlar. Ama bize bakınca engelleniyor. Avrupa’da hiçbir ülkede dağa çıkmak için izin almanız gerekmiyor. Böyle bir uygulama Türkiye’de de olmamalıdır. Bunun kabul edilir bir yanı yoktur. Biz yetkililerden rica ediyoruz. Bu konunun çözülmesi gerekiyor. Dağcılık Federasyonu ile işbirliği yapılarak bu konunun başka ülkelerdeki uygulamaları araştırılsın. Türkiye’de de bir sistem oturtulsun. Anayasanın 10. Maddesine göre eşitlik ilkesine bile bu durum aykırıdır. Spor dalları arasında ayrım yapılmaktadır. Bu bizleri mağdur etmektedir” ifadelerini kullandı.

    “En az 15 ülkede dağcılık yaptık, hiçbirinden izin almadık”

    Uludağ Dağcılık Kulübü Başkanı Ömer Faruk Kaya da, “En az 15 ülkede dağcılık yaptık, hiçbir ülkede izin almadık. Bizde şöyledir, herhangi bir belge gerekmiyor. Yani dağcılık ilgili bir belge de gerekmiyor. Dünyada çok büyük dağcılar var, hiçbir eğitim almamış, ama çok iyi dağcılar ve izin almadan dağlara çıkmışlar. 8 bin metre üzerindeki dağları bu meseleye katmıyoruz” dedi.

    “Uludağ’da klasik rotanın yasaklanması tehlikeyi artırdı”

    Bursa Dağcılık ve Doğa Sporları İhtisas Kulübü Başkanı Halit Çelik, “Uludağ’da klasik rotanın yasaklanması bir güvenlik sorunu da ortaya çıkartıyor. Klasik rota nedir? Oteller bölgesinden maden bölgesine ve oradan zirveye gitmektir. Bu yasaklandığı zaman arka taraftan ya da değişik rotalardan Uludağ’a çıkışlar oluyor. Bu daha büyük tehlike arz ediyor. Bu yasaklarda bunun da dikkate alınmasını istiyoruz” şeklinde konuştu.

  • Çin’de 8 ay aradan sonra ilk ölüm

    Çin’de 8 ay aradan sonra ilk ölüm

    Çin Mayıs ayından bu yana ilk kez koronavirüs (Covid-19) kaynaklı ölüm bildirdi.

    Salgının çıkış noktası Çin’de Mayıs ayından bu yana ilk kez koronavirüs kaynaklı ölüm bildirildi. Aldığı önlemlere ve test yoluyla salgını büyük ölçüde kontrol altına aldığı belirtilen ülkede son 24 saatte 138 kişinin enfekte olduğu açıklandı. Bunun Mart’tan bu yana kaydedilen en yüksek günlük vaka sayısı olduğu ifade edildi.

    1,5 milyara yaklaşan nüfusuyla Çin’de bugüne kadar 87 bin 844 vaka tespit edilirken toplamda 4 bin 635 kişi hayatını kaybetti.

    DSÖ UZMANLARI BUGÜN ÇİN’E GELECEK

    Dünya Sağlıık Örgütü (DSÖ) uzmanlarından oluşan bir heyetin, virüsün kaynağını araştırmak üzere bugün Çin’e gelmesi bekleniyor.

  • Acemler’de motosikletini ateşe verip kaçtı

    Acemler’de motosikletini ateşe verip kaçtı

    Bursa’da bir şahıs şehrin en işlek caddelerinden olan Acemler Kavşağı’nda motosikletini yaktıktan sonra kaçtı.

    Olay, merkez Osmangazi ilçesi Acemler Kavşağı’nda 18:30 sıralarında meydana geldi.

    Henüz kimliği belirlenemeyen bir şahıs şehrin en işlek kavşağında 16 CUL 97 plakalı motosikletini yaktı.

    Olaya şahitlik eden vatandaşlar itfaiye ve polis ekiplerine haber verdi.

    Kısa sürede olay mahalline ulaşan ekipler yanan motosikleti söndürdü.

    Akşam iş çıkış saatlerinde meydana gelen olayda trafiğin yoğun olması korkuya neden oldu.

    Olayda can kaybı yaşanmazken, motosiklet kullanılamaz hale geldi.

    Cep telefonu kameralarına yansıyan görüntüler paniğe neden olurken, polis ekipleri motosikleti yakan şahısla ilgili bölgede geniş çaplı çalışma başlattı.

  • Bakan Koca canlı yayında aşı oldu

    Bakan Koca canlı yayında aşı oldu

    Sağlık Bakanı Fahrettin Koca Bilim Kurulu toplantısı sonrası önemli açıklamalarda bulundu. Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu, analizleri tamamlanan CoronaVac aşısı için “Acil Kullanım Onayı” verdi. Onay sonrası Bakan Koca ve Bilim Kurulu üyeleri Ankara Şehir Hastanesi’nde aşı oldu.

    Bakan Koca’nın açıklamasından öne çıkan başlıklar:

    “Yarından itibaren tüm Türkiye’de sağlık çalışanlarımızın aşılanmasına başlanacak.”

    “Birazdan huzurlarınızda Bilim Kurulu üyelerimizden hastalığı geçirmemiş ya da gönüllü olarak aşılanmamış olanlarla ilk aşıyı olacağız.”

    “Aşılama programının son derece şeffaf yürütülmesi en büyük önceliğimizdir.”

    “Devlet büyüklerimizin aşılanması örnek teşkil edecektir.”

    “Aşıların üzerinde bulunan karekod sebebiyle ismine tahsis edilen kişi dışında aşının kullanılması mümkün değildir.”

    “Vatandaşlarımız aşılama programının seyrini web sayfası üzerinden canlı olarak takip edebileceklerdir.”

  • Türkiye, Çin aşısına acil kullanım onayı verdi

    Türkiye, Çin aşısına acil kullanım onayı verdi

     Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu, analizleri tamamlanan CoronaVac aşısı için “Acil Kullanım Onayı” verdi. Onay sonrası Bakan Koca ve Bilim Kurulu üyelerine aşı yapılacak.

    Sağlık Bakanlığı Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu (TİTCK) tarafından, analizleri tamamlanan CoronaVac aşısı için “Acil Kullanım Onayı” verildi.

    Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumundan yapılan açıklamada, Dünya Sağlık Örgütü ve Sağlık Bakanlığı tarafından bulaşıcı hastalıklar kapsamında kabul edilen ve halk sağlığını ciddi olarak tehdit eden Kovid-19 pandemisiyle mücadele kapsamında kullanılması planlanan “Coronavac 600 SU/0.5 ml IM Enjeksiyon Süspansiyon İçeren Flakon” isimli aşının, halka hızlı erişiminin sağlanması için Acil Kullanım Onayı kapsamında değerlendirildiği belirtildi.

    Açıklamada, şunlar kaydedildi:

    “Bu kapsamda bilimsel veriler değerlendirilirken, bir yandan da ülkemize ulaşan numuneler kurumumuz laboratuvarlarında 14 gün boyunca incelenmiştir.

    Bilimsel değerlendirmeler ve incelemeler sonucunda, Sağlık Bakanlığı Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumunca ilgili aşı için Acil Kullanım Onayı verilmiştir.”

  • Yağmur Bursa’ya yaradı! Su rezervi 90 güne ulaştı

    Yağmur Bursa’ya yaradı! Su rezervi 90 güne ulaştı

    Sıcak geçen yaz ayları sonrası kışın gelmesiyle birlikte yağışların olmaması tüm yurtta etkisini hissettirmeye devam ediyor.

    Artan kuraklık tehdidiyle birlikte barajlardaki doluluk oranları azaldı, göller kurudu, tarımsal sulamalar tehlike altına girdi.

    Bursa’da tarımsal amaçlı kullanılan Gölbaşı Göleti’nin yüzde 95’i kurudu. Kuraklıktan barajlardan nasibini aldı. Bursa nüfusunun büyük çoğunluğuna can suyu olan Doğancı Barajı ve Nilüfer Barajı da kuraklıktan etkilendi.

    Öyle ki son zamanlarda akılları Bursa’da kaç günlük su kaldı soruları karıştırmaya başladı. Yapılan son açıklamalarda Bursa’nın 75 günden az suyu kaldığı bildirilirken dün yağan yağmur Bursalıların yüzünü güldürdü.

    Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş tüm yurtta olduğu gibi Bursa’da da etkili olan şiddetli yağış sonrası barajlardaki su seviyelerinin yükseldiğini açıkladı.

    Dün akşam saatlerinde başlayan ve sabaha kadar etkisini gösteren yağışlar sonrası, su doluluk oranı yüzde 26’lara kadar gerileyen Doğancı Barajı’nda 23 santimetre, yüzde 7 doluluk oranı olan Nilüfer Barajı’nda ise 50 santimetre su yüksekliğine ulaşıldı.

    Bugün itibariye Bursa’da su rezervi 90 güne ulaştı.

  • Bursa’da İyi Partili kadınlardan şiddet protestosu

    Bursa’da İyi Partili kadınlardan şiddet protestosu

    Bursa’da İYİ Partili kadınlar, 2021 yılının ilk kadın cinayetinin işlendiği yerde toplanarak, “Dışarıda virüs, içeride şiddet kaderimiz olamaz” diye haykırdı, alınan önlemlerin yetersizliğine vurgu yaptı.

    Bursa’da yılbaşı gecesi Arabayatağı muhtarlık binası arkasındaki kadın cinayetinin işlendiği yerde düzenledikleri protesto eyleminde konuşan, Bursa Kadın Politikalarından Sorumlu İl Başkan Yardımcısı Hüsniye Pıtırlı, “Geçen yıl tam 300 kadın öldürüldü ve bunların 182’sinin, neden öldürüldüğü dahi tespit edilemedi” dedi. İl Başkanı Selçuk Türkoğlu da, “Kadınıyla erkeğiyle bu millet artık güvenli bir ülkede yaşamak istiyor” şeklinde konuştu.

    Giderek daha da artan kadın cinayetlerinin önlenmesi için acil eylem planının şart olduğuna işaret eden Hüsniye Pıtırlı’nın, konu ile ilgili basın açıklaması aynen şöyle:

    “Değerli basın mensupları;

    Ne yazık ki, bugün burada acı bir olayı kamuoyuyla paylaşmak, sessiz çığlıkların sesi olmak için toplanmış bulunuyoruz. Ülkemizde 2020 yılının son, 2021 yılının ilk kadın cinayeti maalesef burada işlenmiştir.

    Hepimizin bildiği gibi, 2020 yılı koronavirüs salgını nedeniyle sıkıntılı bir süreç ile son buldu. Bu dönemde dünyanın birçok ülkesinde ve Türkiye’de salgın koşullarına yönelik olağanüstü önlemler alındı. Pandemi nedeniyle herkesin evinde kalması gerektiği bu dönemde, koşullar kadınlar için zorlukları da beraberinde getirdi.

    Dışarıda virüs, içeride şiddet tehlikesi ile karşı karşıya kalındı.

    Böylesi zor bir süreçten geçerken bir de üstüne, Türkiye’de İstanbul Sözleşmesi kadın düşmanları ve eşitlik karşıtları tarafından tartışmaya açıldı ve sözleşmeye yönelik saldırılar zamanla artış gösterdi. Fakat STK’lar ve partimizin kararlılığı sonucu, İstanbul sözleşmesinden çekilmeyi düşünen hükümet geri adım attı.

    ALINAN TEDBİRLER YETERSİZ

    Kadına yönelik şiddet; kültürel, coğrafi, dini, toplumsal ve ekonomik açıdan, sınır tanımayan bir insan hakları ihlali olarak varlığını tüm dünyada sürdürmektedir. Türkiye’de ise her geçen yıl kadına yönelik şiddet artarak devam etmekte, kadınlar her gün daha fazla şiddete, tacize uğramaktadırlar. Ne yazık ki kadın cinayetleri Türkiye’de, 2000’li yıllarda geçmiş yıllara göre büyük artış göstermiş; 2020 yılında 300 kadın cinayeti işlenmiş, 171 kadın da şüpheli bir şekilde ölü bulunmuştur.

    Öldürülen 300 kadından 182’sinin neden öldürüldüğü tespit edilememiş; 22’si ekonomik, 96’sı boşanmak istemek, barışmayı reddetmek, evlenmeyi reddetmek, ilişkiyi reddetmek gibi kendi hayatına dair karar almak isterken öldürülmüşlerdir.

    182 kadının hangi bahaneyle öldürüldüğünün tespit edilememesi, kadına yönelik şiddetin ve kadın cinayetlerinin görünmez kılınmasının bir sonucudur. Bu da bize gösteriyor ki, bugüne kadar alınan tedbirler yeterli olmamış, aile içi şiddetin ve kadın cinayetlerinin önüne geçilememiştir.

    ACİL EYLEM PLANI ŞARTTIR

    İnsan hakkı ihlali ve adalet sorunu olan kadına şiddet, çözüm noktasında, ayrımcılıkla mücadele, toplumun örgütlenmesi, hukuk sisteminin işleyişi v.b. unsurları kapsayan çok boyutlu bir süreç gerektirir. Ayrımcılık hukukla, adaletle, eşitlikle ve sosyal bilimlerle ama en çok da günlük yaşamlarımızla ilgili bir kavramdır. Bu bağlamda, genel başkanı kadın olan ülkemizdeki tek parti, İYİ Parti iktidarında kadına yönelik şiddetin, cinsel ve ekonomik istismarın önlenmesi ile, muhtaç durumdaki kadınların desteklenmesi ve korunması, en öncelikli sosyal politika olacaktır. ‘ACİL EYLEM PLANI’na alınacak, önleyici kolluğu güçlendirilecek, özellikle aile içi şiddet, kadın cinayetleri, uyuşturucu ticareti ve çocuk istismarı gibi toplum vicdanını kanatan suçlar için, önleyici ve ıslah edici özel tedbirler alınacaktır.”

    İYİ Parti İl Başkanı Selçuk Türkoğlu da katılımcılara teşekkür ederken, “Basın mensuplarımıza ve teşkilat üyelerimize ayrı ayrı teşekkür ediyor, kadına şiddetin ve cinayetlerinin son bulduğu bir yıl olmasını temenni ediyoruz. Bu millet artık kadınıyla erkeğiyle güvenli bir ülkede yaşamak istiyor. Her şey kötüye gidiyor olsa da hiç olmazsa bunu sağlayın” dedi.