Etiket: manşet

  • Park ettiği kamyondan inen sürücüye otomobil çarptı

    Park ettiği kamyondan inen sürücüye otomobil çarptı

    Bursa’da, arızalanan kamyonunu yol kenarına park etmesinin ardından inen sürücü Mehmet Üner’e (59), otomobil çarptı. Ağır yaralanan Üner, hastaneye kaldırıldı.

    Kaza, saat 17.00 sıralarında Orhangazi’ye bağlı Gölyaka Mahallesi’nde meydana geldi. Mehmet Üner (59), arızalanan 07 UC 360 plakalı kamyonu yol kenarına park etti.

    Bu sırada kamyondan inen Üner’e, Murat Kaygısız’ın (46) kullandığı 16 VG 445 plakalı otomobil çarptı.

    Çarpmanın şiddetiyle savrulan Üner, ağır yaralandı. İhbar üzerine kaza yerine sağlık ve jandarma ekipleri sevk edildi.

    Yaralı sürücü, sağlık ekiplerince olay yerindeki ilk müdahalesinin ardından Orhangazi Devlet Hastanesi’ne kaldırılarak, tedaviye alındı.

  • Türkiye’deki son durum açıklandı! 17 bin 543 vaka

    Türkiye’deki son durum açıklandı! 17 bin 543 vaka

    Türkiye Günlük Koronavirüs Tablosu, “covid19.saglik.gov.tr” adresinden paylaşıldı.

    Türkiye’de son 24 saatte 201 bin 104 Kovid-19 testi yapıldı, 17 bin 543 kişinin testi pozitif çıktı, 256 kişi hayatını kaybetti.

    Güncel verilere göre, son 24 saatte 201 bin 104 Kovid-19 testi yapıldı, 17 bin 543 kişinin testi pozitif çıktı, hasta sayısı 3 bin 199 oldu, 256 kişi hayatını kaybetti.

    Son 24 saatte, 35 bin 511 kişinin Kovid-19 tedavisi/karantinasının sona ermesiyle iyileşen sayısı 1 milyon 970 bin 803’e yükseldi. Toplam test sayısı 23 milyon 426 bin 941’e ulaştı, vaka sayısı 2 milyon 118 bin 255, vefat sayısı 19 bin 371, ağır hasta sayısı 4 bin 702 oldu.

    Haftalık verilere göre, bu hafta hastalarda zatürre oranı yüzde 4,1, yatak doluluk oranı yüzde 50,8, erişkin yoğun bakım doluluk oranı yüzde 68,2 ventilatör doluluk oranı yüzde 40, ortalama temaslı tespit süresi 10 saat, filyasyon oranı ise yüzde 99,9 olarak gerçekleşti.

    Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Twitter hesabından günlük verilere ilişkin yaptığı paylaşımda şunları kaydetti:

    “Bugün tespit edilen 3 bin 199 yeni hastamız var. Hasta ve vaka sayılarındaki düşüş etkisini hastane yükümüzde de göstermeye başladı. Ümidimiz bu iyileşmenin yakın zamanda kayıplarımızın sayısına da yansıması. Aşı kampanyası sonuna kadar tedbirde ısrar edelim.”

  • Bursa’da virüse rağmen parkta çocuklarla etkinlik

    Bursa’da virüse rağmen parkta çocuklarla etkinlik

    Bursa’da, çocuklar için parkta düzenlenen organizasyonda koronavirüs tedbirleri hiçe sayıldı.

    Onlarca çocuğun bir arada balonlarla oynadığı anlar, cep telefonuyla görüntülendi.

    Kestel ilçesine bağlı Esentepe Mahallesi’nde düzenlenen organizasyona, aileleri tarafından onlarca çocuk getirildi.

    Koronavirüs tedbirlerinin hiçe sayıldığı etkinlikte, onlarca çocuk, bir arada balonlarla oynadı.

    Koronavirüsün unutulduğu anlar, cep telefonu görüntülenirken büyük tepki de topladı.

  • 56 saatlik kısıtlama öncesi İçişleri’nden açıklama

    56 saatlik kısıtlama öncesi İçişleri’nden açıklama

    İçişleri Bakanlığı’ndan gelen son dakika açıklamasında, ”Hafta sonlarına yönelik uyguladığımız sokağa çıkma kısıtlamasının dördüncü uygulaması bugün saat 21:00 de başlayıp Pazartesi sabah 05.00’de sonlanacaktır.” denildi.

    İçişleri Bakanlığı’ndan sokağa çıkma yasağıyla ilgili yeni açıklama geldi. Açıklamada, “Sokağa çıkma kısıtlaması uygulanan günlerde (Cumartesi-Pazar 10.00-17.00 saatleri arasında) ikametlerine en yakın market, bakkal, manav, kasap, kuruyemişçi ve fırın ya da ekmek satış bayine yürüyerek gidip gelebileceklerdir.” ifadelerine yer verildi.

    İçişleri Bakanlığı’ndan gelen açıklama şu şekilde:

    Bakanlığımızca daha önce çıkarılan Genelgelerle; sokağa çıkma kısıtlaması uygulanan süre ve günlerde vatandaşlarımızın temel ihtiyaç malzemelerine ulaşmaları noktasında herhangi bir zorlukla karşı karşıya kalmamaları için gerekli tüm tedbirler alınmıştır. Bu kapsamda:

    • Market, bakkal, manav, kasap ve kuruyemişçiler bugün saat 20.00’ye kadar, Cumartesi ve Pazar günleri ise 10.00-17.00 saatleri arasında açık olacaktır. Yine belirtilen süre içerisinde marketler ve bakkallar telefonla ya da online olarak aldıkları siparişleri teslim edebileceklerdir.
    • Lokanta/restoran, pastane ve tatlıcı tarzı işyerleri ise bugün saat 20.00’ye kadar paket servis+ gel-al şeklinde, 20.00-24.00 saatleri arasında ise sadece paket servis şeklinde faaliyet gösterecek olup bu işyerleri Cumartesi ve Pazar günleri 10.00-24.00 saatleri arasında paket servis faaliyetlerine devam edebileceklerdir.
    • Cumartesi ve Pazar günleri ekmek üretiminin yapıldığı fırın ve/veya unlu mamul ruhsatlı iş yerleri ile bu iş yerlerinin sadece ekmek satan bayileri açık olacaktır.
    • Online sipariş firmaları da Cuma, Cumartesi ve Pazar günlerinde 10.00-24.00 saatleri arasında siparişleri teslim edebileceklerdir.
    • Vatandaşlarımız sokağa çıkma kısıtlaması uygulanan günlerde (Cumartesi-Pazar) ikametlerine en yakın market, bakkal, manav, kasap, kuruyemişçi ve fırın ya da ekmek satış bayine yürüyerek gidip gelebileceklerdir.
    • Bu açıklamalardan da görüleceği üzere sokağa çıkma kısıtlamasının başlayacağı düşüncesiyle temel ihtiyaç malzemesi temini amacıyla fırın, market, bakkal, manav, kasap, kuruyemişçi, lokanta/restoran, pastane ve tatlıcı tarzı işyerlerinde yoğunluğa sebep olunmasına gerek bulunmamaktadır.

    Bu nedenle vatandaşlarımızdan sokağa çıkma kısıtlamasının başlayacağı saat olan 21.00 den önce evlerinde/ikametlerinde olacak şekilde hareket etmelerini, başta büyükşehirlerimiz olmak üzere trafikte oluşabilecek yoğunluklar göz önünde tutarak gerekli tedbirleri almaları hususunu bir kez daha istirham ediyoruz.

  • Bursa’da otel tuvaletinde ceset şoku!

    Bursa’da otel tuvaletinde ceset şoku!

    Bursa’da Recep Özcan Köstereci (65), otelin tuvaletinde ölü bulundu. Olay, merkez Osmangazi ilçesi Santral Garaj Mahallesi’nde meydana geldi.

    Recep Özcan Köstereci, girdiği otelde çalışanlara abdest almak için tuvaleti kullanmak istediğini söyledi.

    Otel personelinin izin verdiği Köstereci, uzun süre tuvaletten çıkmadı.

    Kapıyı çalan çalışanlar cevap alamayınca, itfaiye, sağlık ve polis ekiplerine haber verildi.

    Gelen itfaiye ekipleri, tuvaletin kapısını levye ile açarak, içeri girdiğinde Köstereci’yi yerde hareketsiz yatarken buldu.

    Sağlık ekibinin yaptığı kontrolde Kösterci’nin hayatını kaybettiği belirlendi.

    Köstereci’nin cansız bedeni otopsi yapılmak üzere Bursa Adli Tıp Kurumu morguna kaldırıldı.

    https://www.dailymotion.com/video/x7yb0n5

  • 3 yıldır cinsel saldırıya uğradığı doğum yapınca ortaya çıktı

    3 yıldır cinsel saldırıya uğradığı doğum yapınca ortaya çıktı

    Kilis’te, çalıştığı biber tarlasında sancılanınca kaldırıldığı hastanede doğum yapan 18 yaşındaki E.Ö.’nün 3 yıl boyunca 3 çocuk babası köylüleri Mehmet A.’nın (36) cinsel saldırısına uğradığı ortaya çıktı. Genç kızın dünyaya getirdiği bebek koruma altına alınırken, tutuklanan Mehmet A., yaptığı itiraz üzerine 12 gün kaldığı cezaevinden adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. Hakkında 5 yıl hapis cezası istemiyle dava açılan Mehmet A., dün görülen ilk duruşmaya katılmadı. İfadeleri alınan genç kız ve ailesi, sanığın yeniden tutuklanıp en ağır cezaya çarptırılmasını istedi.

    Kilis’in Musabeyli ilçesine bağlı Dorucak köyünde yaşayan ve kendi yaşıtı bir genç ile nişanlı olan E.Ö., 11 Ağustos günü, çalıştığı biber tarlasında sancılandı.

    Babası Ş.Ö. tarafından corona virüs şüphesiyle Musabeyli Sağlık Ocağı’na götürülen genç kızın hamile olduğu ve doğumun başladığı ortaya çıktı. E.Ö., ambulansla Kilis Devlet Hastanesi’ne sevk edildi. Burada doğum yapan E.Ö., doktorların bilgi vermesi üzerine gelen jandarma ekiplerine, kendisine 15 yaşından itibaren, 3 yıl boyunca 3 çocuk babası köylüleri Mehmet A.’nın (36) cinsel saldırıda bulunduğunu söyledi. Mehmet A.’nın kendisini tehdit ettiği için yaşadıklarını kimseye anlatamadığını ifade etti.

    12 GÜN SONRA ADLİ KONTROLLE SERBEST KALDI

    Jandarma tarafından gözaltına alınan Mehmet A. ise, ifadesinde E.Ö. ile rızasıyla birlikte olduğunu öne sürdü. Sorgusunun ardından adliyeye sevk edilen Mehmet A., mahkemece tutuklandı. Ancak tutukluluk kararına itiraz etti.

    İtirazında E.Ö.’nün kendisine 19 yaşında olduğunu söylediğini ve nişanlı olmasına rağmen peşini bırakmadığını iddia eden Mehmet A.,12 gün tutuklu kaldıktan sonra itirazı değerlendiren mahkemece adli kontrol şartıyla salıverildi.

    5 YILA KADAR HAPSİ İSTENDİ

    Savcılık tarafından hakkında ‘Reşit olmayanla cinsel ilişki’ suçundan 5 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açılan Mehmet A.’nın yargılanmasına dün Kilis Ağır Ceza Mahkemesi’nde başladı. E.Ö.’nün annesi, babası ve avukatları ile hazır bulunduğu duruşmaya Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı avukatı da geldi. Tutuksuz sanık Mehmet A. ise katılmadı.

    “İLK KEZ 15 YAŞINDA SU DEPOSUNDA SALDIRDI”

    Duruşmada ifadesi alınan E.Ö., sanığın kendisine ilk kez 15 yaşındayken su deposunda cinsel saldırıda bulunduğunu anlatarak, şunları söyledi:

    “Babam, köydeki su deposunda işe alınmıştı. 15 yaşına yeni girdiğim dönemde su deposunun musluğunu açmak için kardeşimle birlikte depoya gittik. Su deposu yukarıda olduğu için 6 yaşındaki kardeşimi aşağıda bıraktım. Depoya girdiğimde arkamdan kapı kapandı, geriye döndüğümde Mehmet A.’yı gördüm. ‘İmdat’ diye bağırdım, kardeşime seslendim ama sesimi duyuramadım. Kapıya yönelince Mehmet A., elimi tuttu ve beni yere yatırarak, tecavüz etti. Ne kadar dirensem de elinden kurtulamadım. Sonra Mehmet A., gitti. Ben de kardeşimi alıp eve gittim ve kimseye bahsedemedim.”

    “ÖLÜMLE TEHDİT ETTİ, ÇOCUĞU ‘DÜŞÜR’ DEDİ”

    Bir süre sonra köyde karşılaştığı Mehmet A.’nın yanına gidip, olayı ailesine anlatacağını söylediğini belirten E.Ö. ifadesine şöyle devam etti:

    “Kendisi, beni sevdiğini ve beni alacağını söyledi. Kimseye bir şey söylemememi aksi taktirde beni öldüreceğini söyledi. Bir şey demeden gittim. 2-3 ay sonra yeniden karşılaştık, Mehmet A., bana cep telefonu numarasını verdi. Benim telefonum olmadığı için annemin telefonuyla kendisiyle konuşmaya başladım. Bu süre zarfında bana evleneceğimizi söylüyordu. Çaresiz kaldığım için gelip beni ailemden istemesini bekliyordum, ancak gelmedi. Köyde yine karşılaşınca bana depoya gelmemi birlikte olmak istediğini söyledi. Bana, ‘gelmezsen seni öldürürüm, zaten seni alacağım’ dedi. Ben de korktuğum için depoya iki kez gittim ve birlikte olduk. Ben ilişkiye girmek istemiyordum ancak korktuğum için ses çıkaramadım. Bu şekilde iki yıl boyunca beni oyaladı. 17 yaşındayken 2019 yılının aralık ayında hamile olduğumu öğrendim. Hamile olduğumu söylediğimde bana inanmadı. Sonra hamile olduğuma inandı ama çocuğu kabullenmedi. Çocuğu düşürmemi istedi, doğuracaksam da ismini vermememi istedi. Üç çocuğu vardı, eşi de hamileydi. Aramızda olanlardan eşinin de haberi vardı. Eşini boşayıp, benimle evleneceğini söylüyordu.”

    “KARDEŞİ ŞİKAYETÇİ OLMAMAMI İSTEDİ”

    Doğum yaptıktan sonra hastaneye sanık Mehmet A.’nın kardeşi İsmail A.’nın eşi ile birlikte geldiğini anlatan E.Ö., “İsmail A., eşi ile birlikte yanıma gelerek şikayetçi olmamamı istedi. Bana ‘şikayetini geri çek, kendi isteğinle gittiğini söyle, biz seni alacağız, çocuğuna bakacağız’ dedi. Ben itiraz edince de bana, ‘Sen kardeşimi kandırdın. Bütün köyle yatıp kalkıyorsun, bu çocuk kardeşimden değil’ dedi.

    BABA: TUTUKLANARAK CEZALANDIRILSIN

    E.Ö.’nün babası Ş.Ö. de Mehmet A.’nın tutuklanıp, en ağır şekilde cezalandırılmasını isteyerek, “Eşim, kızımın rahatsızlandığını söyleyince kendisini alıp sağlık ocağına götürdüm. Gözlem odasına aldılar, sonra Kilis Devlet Hastanesi’ne sevk ettiler. Hastanedeyken karakoldan beni arayarak kızımın üç yıldır cinsel saldırıya uğradığını, hamile kaldığını ve bunu yapan kişinin gözaltına alındığını söylediler. Olayı böyle öğrendim. Bu olay nedeniyle mağdurum, köylünün yüzüne bakacak yüzüm kalmadı” diye konuştu.

    ANNE: EN AĞIR ŞEKİLDE CEZALANDIRILSIN

    Anne S.Ö. ise biber topladıkları sırada kızının rahatsızlandığını ve corona virüsten şüphelendiklerini belirterek, “Eşimi arayarak durum anlattım. Eşim geldi ve kızımızı hastaneye götürdü. Sonra hamile olduğunu öğrendik. O zamana kadar kızımın hamile olduğunu bilmiyordum. Karnında şişlik vardı ancak fazla yemesinden kilo aldığını düşünüyordum. Davacı ve şikayetçiyim. Sanığın en ağır şekilde cezalandırılmasını ve tutuklanmasını istiyorum, sanık 3 yıl boyunca benim kızımı kullanmıştır” şeklinde konuştu.

    Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı avukatının davaya müdahillik talebini kabul eden mahkeme, sanığın bir sonraki celseye SEGBİS ile katılmasına karar vererek, duruşmayı erteledi.

  • İYİ Parti’den heyelan mağdurlarına destek açıklaması

    İYİ Parti’den heyelan mağdurlarına destek açıklaması

    İYİ Parti Bursa İl Başkanlığı Mollaarap Mahallesi’nde iki yıl önce heyelan mağduru olan vatandaşlara destek verdi .İl Başkanı Selçuk Türkoğlu ve il yöneticileri olayın yaşandığı sokakta vatandaşlarla görüştüler ve yaptıkları açıklamada, “Evsiz kalanların mağduriyetleri neden giderilmiyor?” diye sordular.

    Türkoğlu’nun Yönetim Kurulu adına yaptığı konu ile ilgili açıklama aynen şöyle:

    “Değerli Mollaaraplı Hemşehrilerimiz; Kıymetli Basın Mensupları;

    Öncelikle hayırlı cumalar diliyorum ve Yüce Allah’tan tüm dualarımızı kabul etmesini en kalbi duygularımla niyaz ediyorum. Bu vesileyle öncelikle ve hassaten belirtmek isterim ki, bugün buraya siyaset yapmak üzere gelmedik. Asla böyle bir niyetimiz yok ve Allah da bize, milletin dertleri üzerinden ucuz politika üretmek nasip etmesin. Bugün burada sizlerle hasbıhal etmeye, derdinizle dertlenmeye, sorunlarınızla hemhal olmaya geldik.

    Bizim hangi partiden oluşumuzun inanın hiç bir önemi yok.  Yaşadığımız sorunlara hep birlikte çözüm aramak ve bulabilmenin; oyumuzu hangi partiye verdiğimizden veya verecek oluşumuzdan çok daha önemli olduğuna inanıyoruz. Sonuçta hepimizin tek bir oy hakkı var ve sandık zamanı gidip hür irademizle kullanıyoruz. Hepsi o kadar.

    Kıymetli hemşehrilerimiz; hatırlanacağı gibi Mollaarap Mahallesi’nde iki yıl önce, bir inşaat sahasında yaşanan heyelan nedeniyle 90 ev oturulamaz hale gelmiş, yaklaşık 500 vatandaşımız yersiz yurtsuz kalmıştı.

    Allah beterinden saklasın ve bu tür doğal afetleri bir daha yaşatmasın.

    O tarihten bu yana Yıldırım Belediyesi’nin kira yardımı ile ayakta durmaya çalışan vatandaşlarımız, kendilerine verilen, kısa zamanda yeniden evlerine kavuşacakları sözlerinin yerine getirilmesini bekleyip duruyorlar.

    Her konuda olduğu gibi ne yazık ki bu hadisede de, akılları kurcalayan sorular gündeme geliyor ve mağdur insanlarımızın adeta midesini bulandıran iddialar konuşuluyor.

    İDDİALAR CEVAP BEKLİYOR

    TÜRGEV’e ait olduğu söylenen yurt inşaatı sırasında yaşanan toprak kaymasından doğan mağduriyetten de bir rant devşirilmeye çalışılmasına yönelik iddialar maalesef ayyuka çıkmış durumda.

    Bu nedenle de o günden bugüne olan gelişmeler herkese, ‘Yok artık, bu kadar vicdansızlık da olmaz’ dedirtse de, yaşanan manidar söylentiler, kafalarda bir dizi ‘Acaba?’ sorusunu ister istemez beraberinde getiriyor.

    Sözgelimi şöyle sormak artık şart oldu:

    • Uzmanların, 3-4 ay içinde bitirilebileceğini söylediği zemin etüd çalışmaları bölgede tam 2 yıldır neden sonuçlandırılmadı?
    • Buradaki ruhsat, plan, uygulama ve imar çalışmaları meclis kararlarıyla durmuşken, YILDIRIM Belediyesi’nin vatandaşların mülkiyetlerini apar topar satın almaya başlamasının anlamı nedir?
    • Henüz jeolojik etüt çalışmaları devam ederken ve de imar durumunun ne olacağı belli değilken, satın alınan mülkiyetlerin rayiç bedelleri ve fiyatlandırması hangi kriterlere göre yapılmıştır?
    • Adeta alelacele yapılan satın almalar ile yapılmak istenen nedir?
    • Satın almaların piyasa fiyatlarının altında olduğu ve zaten mağdur olan insanlara, ikna olmadıkları andan itibaren, yerlerini satmaları için baskı yapıldığı doğru mudur?
    • Yılan hikayesine dönen zemin etüt çalışmaları, acaba satın almalar bitirildikten sonra mı sonuçlanacaktır? Bunun için mi özellikle uzatılmaktadır?
    • Hak sahiplerinin yerleri, mülkiyetleri belediyeye ya da belediye eliyle başkalarına geçtikten sonra mı imara açılacaktır?
    • Bölgedeki toprak kaymasının müsebbibi olan yurt inşaatının TÜRGEV’e ait olmasının bu gecikmede payı var mıdır?
    • Satın alınan yerlerin daha sonra belediye eliyle, TÜRGEV’e veya ona benzer yandaş vakıf, dernek veya kişilere devredileceği iddiaları doğru mudur?

    “VATANDAŞIN CANI DAHA FAZLA YANMASIN”

    İYİ Parti Bursa Teşkilatları olarak vatandaşlarımızın daha fazla mağdur edilmemesi adına buradan yetkililere sesleniyoruz:

    “Bugüne kadar on kere bitirilmesi gereken zemin etüt çalışmalarını bir an önce bitirip, bölgeyle ilgili raporları derhal düzenleyin. Bununla birlikte de imar planını tamamlayın. Şayet bölge rekreasyon alanı veya yeşil alan olacaksa, buna göre satın alma yerine, kamulaştırma yapın, yok eğer imara açılacaksa, hak sahiplerine kendi yerlerinden yer verin.

    Bu sizin, mağdur vatandaşa karşı yerine getirmeniz gereken hem vicdani, hem de ahlaki görevinizdir. Kısacası yerine getirmeniz gereken insani hizmet yükümlülüğünüzü yerine getirin ve zaten başlarını sokacak evlerini yitirdikleri için yürekleri yanan insanlarımızın canlarını daha fazla yakmayın. Bu konunun ısrarla takipçisi olacağız. Hepinize saygılar sunuyorum. Allah’a emanet olun.”

  • Bursa’da cinsel içerikli ürün operasyonu

    Bursa’da cinsel içerikli ürün operasyonu

    Bursa’da düzenlenen operasyonda, toplam 141 bin 575 adet cinsel içerikli ürün ile eczaneler dışında satışı yasak olan ilaç ele geçirildi.

    İl Emniyet Müdürlüğü Güvenlik Şube Müdürlüğü ekipleri, Osmangazi ve Yıldırım ilçelerindeki bazı iş yerlerinde cinsel gücü artırıcı etkiye sahip olduğu bilinen, daha önceki analizlerde içinde bulundurulması yasak olan etken maddeler ile eczanelerin dışında satışı yasak olan ürünlerin satıldığını belirledi.

    Bunun üzerine 3 adres ve 1 araçta arama yapan ekipler, 62 bin 639 cinsel gücü arttırıcı gıda takviyeli ürün, 204 sprey, 1236 ıslak mendil, 65 bin 616 ağrı kesici hap, 7 bin 880 cinsel gücü arttırıcı ilaç, gıda takviyeli ürünlerin imalatında kullanılan 3 bin 500 adet etiket ve 500 adet boş şişe olmak üzere 141 bin 575 adet malzeme ele geçirdi.

    Olayla ilgili yakalanan 1 kişi hakkında Türk Ceza Kanunu’nun 186 ve 193’üncü maddeleri ile 6197 sayılı eczacılar ve eczaneler hakkında kanuna muhalefet suçlarında adli tahkikat başlatıldı.

  • Tehlike kapıda! Bursa’nın 75 günlük suyu kaldı

    Tehlike kapıda! Bursa’nın 75 günlük suyu kaldı

    Son günlerde barajlardaki su seviyesi iyice azalan ve dört gözle sağanak yağış bekleyen Bursa’ya kötü haber geldi. Bursa’nın hiç yağış alınmaması durumunda 75 günlük suyu kaldığı açıklandı.

    BUSKİ Genel Müdürü Güngör Gönenç ile yaptığı görüşmeyi köşesine taşıyan Olay Gazetesi Yazarı Mustafa Özdal, açılan kuyular sayesinde su kesintilerine gerek kalmadığını, aksi takdirde ağustos ayı başından bu yana su kesintileri planlandığını belirtti.

    Özdal’ın bugünkü yazısında ilgili bölüm şu şekilde:

    “BUSKİ’den aldığım son veriler, kuraklık tehlikesinin yakın bir gelecekte bizi beklediğini gösteriyor.

    Bursa’nın içme suyunu temin eden iki barajda da su seviyesi hayli düşmüş.

    Doğancı Barajı’nda su seviyesi yüzde 39,2, Nilüfer Barajı’nda ise yüzde 4,5.

    Bu şu demek:

    Hiç yağış düşmezse sadece 75 günlük suyumuz kaldı.

    Üstelik içme suyunun yüzde 60’ı pınarlardan ve yer altı kuyularından temin edilmesine rağmen…

    Peki su kesintisi gündemde mi?

    Evet yaklaşık 10 ay önce 75 adet kuyu açılmasaydı ağustos ayından itibaren Bursa’da su kesintisine gidilecekmiş.

    Bunu ben değil BUSKİ Genel Müdürü Güngör Gönenç söylüyor:

    “İyi ki 75 kuyu açmışız. Yoksa barajlardaki suyumuz yetmeyecek ve biz ağustosta su kesintilerine gitmeye başlamıştık.”

    Evet tablo bu.

    İhtiyaçların sınırsız, kaynakların sınırlı olduğu bir dünyada yaşıyoruz.

    Ve kuşkusuz ‘su’ da en temel, en hayati ihtiyaç.

    400 yıl önce Bursa’nın nüfusu 30 bin iken bugün 3 milyon.

    Yani kent 100 kat büyümüş.

    Bakmayın Bursa sudan ibaret denildiğine.

    Siz siz olun tasarrufu elden bırakmayın.

    Bu işin şakası yok!”

  • Çiftçiler endişeli! Gölbaşı Barajı’nın yüzde 90’ı kurudu

    Çiftçiler endişeli! Gölbaşı Barajı’nın yüzde 90’ı kurudu

    Bursa Ovası’ndaki tarım arazilerinin büyük bir kısmına su kaynağı olan Kestel ilçesindeki Gölbaşı Barajı’nın yüzde 90’ı kurudu. Geçen sene bu zamanlarda barajın suyla dolu olduğunu belirten çiftçi Ali Ünal, “Çok endişeliyiz. Ektiğimiz sebzeleri sulayacağız ama barajda su yok. Yağmur duası ediyoruz” dedi.

    Gazi Mustafa Kemal Atatürk tarafından 1933 yılında tarım arazilerini sulamak için, Bursa’nın Kestel ilçesine yaptırılan Gölbaşı Barajı’nın yüzde 90’ı kurudu. Uludağ ve Katır Dağları’ndan akan sularla beslenen, Gürsu, Kestel, Yıldırım ve Osmangazi ilçesindeki tarım arazilerini sulamak için kullanılan barajda yaşanan kuraklık, bölge çitçilerini endişelendirdi. Kıyıdan, yer yer 100 metreye kadar çekilen baraj, dronla havadan görüntülendi.

    ‘EKTİĞİMİZ SEBZELERİ SULAYACAK SU YOK’

    Narlıdere Mahallesi’nde çiftçilik yapan Ali Ünal, “Biz ovamızda bu gölden faydalanıyoruz. Her sene bu zamanlar dolu olurdu. Ama bu sene kuraklıktan dolayı bomboş duruyor. Çok endişeliyiz. Çünkü sebze ektikten sonra sulama yapacağız ama barajda su yok. Yer altlarında da su yok. Uludağ’a kar yağacak ki gölete su akacak. Hiç sulama yok. Zaten hep yağmur duası ediyoruz” dedi.