Etiket: manşet

  • Bursa İl Sağlık Müdürü, aşı için gönüllü oldu

    Bursa İl Sağlık Müdürü, aşı için gönüllü oldu

    Bursa İl Sağlık Müdürü Dr. Fevzi Yavuzyılmaz, Sinovac firmasının geliştirdiği yeni tip koronavirüs (Kovid-19) aşısı için gönüllü oldu.

    Bursa İl Sağlık Müdürlüğünün sosyal medya hesabından yapılan paylaşımda, Yavuzyılmaz’ın, Çin Halk Cumhuriyeti merkezli Sinovac firması tarafından geliştirilen CoronaVac aşısının 3. faz uygulaması için gönüllü olduğunu bildirildi.

  • AK Parti Bursa’da devir teslim töreni

    AK Parti Bursa’da devir teslim töreni

    Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından AK Parti Bursa İl Başkanlığı görevine getirilen Davut Gürkan, görevi Ayhan Salman’dan devraldı.

    Merinos Atatürk Kongre ve Kültür Merkezi’nde (AKKM) düzenlenen devir teslim töreninde konuşan AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Efkan Ala, AK Parti’de görev yapanların millete hizmet anlayışıyla davrandığını, milletin problemlerini çözmek için çalıştıklarını söyledi.  

    Ala, kendi iç problemlerini çözemeyen bir muhalefet olduğunu ifade ederek, şöyle konuştu:

    “Biz başarıya mahkumuz. Biz uzun yola çıkmış, büyük problemleri çözmeye cesaret eden insanlarız. Birbirimizle ilişkimizde, birbirimize bir şey söylerken Suriye mutlaka aklımıza gelsin. Aynı zamanda Avrupa’daki gelişmiş ülkeler de aklımıza gelsin. Bizim yönümüz, bizim hedefimiz, bu milleti gelişmiş 10 ülke arasına sokmaktır. Bunun gereğini yapacağız, yapıyoruz. Dünyanın çeşitli uluslararası kuruluşlarının istatiksel verilerine bakınca, hem Türkiye’nin hem Bursa’nın nasıl bir mesafe katettiğini görüyoruz. Bizim, sorumluluklarımızı hiç unutmadan ileriye doğru hızlı adımlarla ilerlememiz kaçınılmazdır, bir zorunluluktur, bir tercih değildir.”

    Hedeflerine hızla ilerleyip başarıya ulaşacaklarına inandıklarını belirten Efkan Ala, “Bizim özelliğimiz problemleri gizlemek, görmezden gelmek değildir. Salgından dolayı büyük ekonomik problemlerin ortaya çıkması nedeniyle bizim de karşılaştığımız, bütün dünyayla hep birlikte yaşadığımız problemleri inşallah yoluna koyarak süreci yönetiyoruz. Bu milletin umudu yine bu harekettir.” dedi.

    Ala, görevini devreden Ayhan Salman’a yaptığı hizmetlerden dolayı teşekkür ederken, yeni başkan Davut Gürkan’a da başarılar diledi.

    Görevini Gürkan’a devreden Salman ise AK Parti çatısı altında sorumluluk alarak güzel işler yaptıklarını dile getirdi.

    Salman, bundan sonra da partisine hizmet anlayışıyla hareket edeceğini, partisinin bir neferi olarak tüm çalışmalara katılım göstereceğini ifade etti.

    Gürkan ise Ayhan Salman’a teşekkür ederek, ekibiyle beraber AK Parti’yi Bursa’da başarıya ulaştırmak için var güçleriyle çalışacaklarını aktardı.

    AK Parti Bursa Milletvekili Hakan Çavuşoğlu ise AK Parti’nin parti için kavgalar olmadan görev değişimlerini gerçekleştirebilen partilerden biri olduğunu, Bursa ve Türkiye için hizmet etmeye ve başarılı olmaya çaba göstereceklerini söyledi.

    Programa AK Parti Bursa İl Teşkilatı’nın yanı sıra Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş, AK Parti Bursa milletvekilleri, ilçe belediye başkanları da katıldı.

    Tören sonrasında yeni başkan Gürkan, görevi devraldığı Salman’a plaket takdim etti.

  • Bursa’da feci kaza! 2 metre havaya fırladı yere çakıldı

    Bursa’da feci kaza! 2 metre havaya fırladı yere çakıldı

    Bursa’da yolun karşısına geçtiği sırada otomobilin çarptığı motosikletin sürücüsü Ali Rıza Tansök (59), yaklaşık 2 metre havaya fırladıktan sonra yere düştü. Tansök’ün ağır yaralandığı kaza anı, güvenlik kamerasınca kaydedildi.

    https://www.dailymotion.com/video/x7yay04

    Kaza, saat 09:30 sıralarında İznik ilçesi İznik-Orhangazi yolunun 2. kilometresinde meydana geldi.

    Orhangazi’den İznik’e doğru gelen İbrahim Çakmak (60) yönetimindeki 19 FG 863 plakalı otomobil, yola çıkan Ali Rıza Tansök’ün (59) kullandığı 16 FCH 76 plakalı motosiklete çarptı.

    Çarpmanın etkisiyle yaklaşık 2 metre havaya uçan Tansök, ağır yaralandı. Çevredekilerin ihbarıyla olay yerine sağlık ve polis ekibi sevk edildi.

    Yaralı sürücü, sağlık ekiplerince olay yerinde yapılan ilk müdahalesinin ardından İznik Devlet Hastanesi’ne kaldırıldıktan sonra Bursa Şehir Hastanesi’ne sevk edildi. İbrahim Çakmak ise polis ekiplerince gözaltına alındı.

  • “Uludağ’ın eteklerindeki ağaçlar katlediliyor”

    “Uludağ’ın eteklerindeki ağaçlar katlediliyor”

    TBMM Genel Kurulu’nda partisi adına söz alan CHP Bursa Milletvekili Erkan Aydın, Enerji ve Tabi kaynaklar Bakanı’na verdiği maden işletmeciliği için yapılan ihale sayısı ve verilen ruhsat sayısıyla ilgili soru önergesine gelen cevabı değerlendirdi.

    2019 yılının Temmuz ayından 2020 yılının ortasına kadar 546 ihale yapıldığını ve toplam 264 adet ruhsat verildiğini dile getiren Aydın, şunları söyledi:

    “AKP hükümeti günde yaklaşık 2 tane ihale yapmış. Ne için? Doğayı, yeşili talan edip maden şirketlerine peşkeş çekmek için. Bu şirketlerin 118 tanesi de yabancı şirketler. Hani ‘yerli milli’ diyordunuz ya 118 tane elin oğlu gelmiş buraları talan edip yerin altını, üstünü mahvetmiş. Bunun 13 ihalesi de Bursa’da ve bunların da 7 tanesi Uludağ’ın eteklerinde. Bursa’da Yenişehir ilçesinin Kirazlıyayla köyünde madenin orada yapılmaması için köylüler bir buçuk yıldır direniyorlar, ‘Buraya bunu yapmayın; atamızdan, dedemizden gelen toprakları mahvetmeyin’ diyorlar. Ancak AKP iktidarı Lübnanlı şirkete bir söz vermiş, şirket de mahkeme kararlarına rağmen orayı talan etmeye devam ediyor.”

    “ULUDAĞ’IN ETEKLERİNDE AĞAÇLAR KATLEDİLİYOR”

    Uludağ’ın eteklerindeki köylerde düz kesim yapıldığına, ağaçların katledildiğine dikkat çeken Aydın, 9 köy muhtarının geçen hafta kendisi arayarak ‘İçimiz yanıyor. Bu ağaçları, yeşili yok etmeyin; daha sonra bunun sıkıntısını hep birlikte yaşayacağız’ diye dert yandıklarını söyledi.

    Aydın, “Bakın, kuraklık var; yağmur duasına çıkıyorsunuz yağmur yağsın diye ama ağacı keserseniz, yeşili yok ederseniz o yağmur nasıl yağacak? Eğer bunu bu şekilde yapmaya devam ederseniz içecek su, yiyecek ekmek, yaşayacak bir alan bulamayacağız. Son olarak da bir Kızılderili atasözüyle bitirmek istiyorum: ‘Beyaz insan paranın yenmeyen bir şey olduğunu akacak bir ırmak, altında serinlenecek bir orman ve yiyecek bir balık olmadığında anlayacak.’ Bütün bunlar yaşanmadan bu talanı durdurun” diye konuştu.

  • Bursa’da 12 malzemeli özel mamayla besleniyorlar

    Bursa’da 12 malzemeli özel mamayla besleniyorlar

    Bursa Büyükşehir Belediyesi Hayvanat Bahçesi’ndeki 4 karıncayiyen, içerisinde dana yüreği, karides ve balın da bulunduğu 12 farklı malzemeyle hazırlanan özel mamayla besleniyor.

    Orta ve Güney Amerika’ya özgü bir memeli türü olan eti ve pullarına gösterilen ilgi nedeniyle tükenme tehlikesiyle karşı karşıya olan 2 karıncayiyen, 2016 yılında Almanya’nın Dortmund Hayvanat Bahçesi’nden Bursa Hayvanat Bahçesi’ne getirildi.

    Karıncayiyenlere ‘Karina’ ve ‘Leo’ isimleri verildi. Karıncayiyenler, 2019 ve 2020 yıllarında 2 yavru dünyaya getirdi. Türkiye’de dünyaya gelen ilk karıncayiyen olma özelliği taşıyan yavru karıncayiyenler ise annenin sırtından ayrılmıyor.

    Hayvanat bahçesi görevlilerince özenle bakılan karıncayiyenler, özel mamalarla besleniyor. Yaklaşık 50 santimetre uzunluğunda yapışkan dili bulunan karıncayiyenler için hazırlanan püre kıvamındaki mama; dana yüreği, karides, muz, peynir, domates, armut, yumurta, yulaf, elma, arpa, köpek maması ve baldan oluşuyor.

    Doğal ortamında günde yaklaşık 30 bin karınca veya benzeri hayvanı yiyerek beslenen karıncayiyenlerin mama ile aynı seviyedeki besin değeri karşılanmış oluyor. Özel beslenme programı bulunan karıncayiyenler, böylelikle sağlıklı bir yaşam sürdürüp, üreyebiliyor.

  • Aile içi bulaştaki artış nedeni belli oldu

    Aile içi bulaştaki artış nedeni belli oldu

    Sağlık Bakanlığı Toplum Bilimleri Kurulu üyesi Prof. Dr. Mustafa Necmi İlhan, son dönemde aile içi bulaştaki artışın nedenini açıkladı. İlhan, “İnsanlar sokak kısıtlamasının uygulandığı hafta sonlarında birkaç aile bir araya geliyor. Bunu engellemezsek hafta sonundan 3-4 gün sonra PCR pozitif olarak hepimize yansıyor” dedi.

    Son dönemde filyasyon ekiplerinin yoğun çalışmasına rağmen koronavirüs vakalarında aile içi bulaş oranının çok yüksek olması dikkat çekti. Sağlık Bakanı Fahrettin Koca da aile içi bulaş oranının yüzde 85’e ulaştığını belirtti.

    Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanı, Halk Sağlığı Anabilim Dalı Başkanı ve Sağlık Bakanlığı Toplum Bilimleri Kurulu üyesi Prof. Dr. Mustafa Necmi İlhan, ev içi bulaşın artmasının nedenini açıkladı.

    Prof. Dr. İlhan, son dönemde hasta ve vaka sayısında ciddi düşüşün söz konusu olduğunu belirterek, “6 binlerden 3-4 bin düzeyine gelen hasta sayımız var. Ama dikkat ederseniz son 2-3 gündür aşağı doğru yöneldi; ama biraz sabit kalıyor. Şu an geriye kalanların daha çoğunun aile içi bulaş olduğu konusunda gözlemlerimiz var. İnsanlar hafta sonlarında birkaç aile bir araya geliyorlar. Aynı evde kalan çalışan insanların diğer arkadaşlarını toplayıp evde zaman geçirmesi, büyükleri ziyarete gidip hafta sonu onlarla zaman geçirmek, bizim bunları engellememiz gerekiyor. Bunları engellemezsek hemen hafta sonundan 3-4 gün sonra PCR pozitif olarak hepimize yansıyor” dedi.

    ‘EVDE MESAFELİ OTURMAKTA FAYDA VAR’

    Prof. Dr. İlhan, ev içi bulaşları engellemek için evin sık sık havalandırılması gerektiğine vurgu yaparak, “Son zamandaki vakalara hastalara bakıyoruz, filyasyon ekiplerimiz de bunları söylüyor; aynı aileden aynı soy isimden, aynı evde kalan çalışma arkadaşlarından beraber pozitiflik söz konusu oluyor. Hepimiz dışarıya çıkıyorsak koronavirüs pozitif olabiliriz. Hepimizin koronavirüs pozitif olabileceğimizi düşünerek ev içerisinde de olabildiğince mesafeli durarak bu süreci geçirmek gerekiyor. Elbette herkesin evde maskeli oturma durumu söz konusu değil. Ancak evde olabildiğince temiz havanın içeriye girmesine izin vermek gerekiyor. Evde birbirine mesafeli oturmakta fayda var. Bu dönem biraz daha sevdiklerimizden uzak olma durumundayız. Evin içinden kişiler dışarıya gidip geliyorlarsa, işe gidip geliyorlarsa, alışverişe gidiyorlarsa koronavirüs enfeksiyonunun bulaşabileceğini bilmemiz gerekiyor” diye konuştu.

    ‘TUVALET-BANYO AYRI OLMALI’

    Prof. Dr. İlhan, koronavirüs pozitif olan bazı kişilerin HES kodu ihlali yaptığını belirterek, “Bir evde pozitif kişi varsa kesinlikle dışarıya çıkmamaları gerekiyor. Maalesef buna şahit oluyoruz; koronavirüs testi pozitif olanların yüzde 50’den fazlası HES kodu ihlali yapıyor. Bir de telefonu eve bırakıp dışarıya çıkanları düşündüğümüzde bu rakamın çok daha yüksek olduğunu gözlemliyoruz. Bir kişi pozitifse o kişi imkanlar dahilinde tabii; odası, banyosu, tuvalet ayrı olmalı bu çok önemli. Diğer kişilerle kendi testi negatif olana kadar, tedavi süreci tamamlanana kadar temas etmemeli. Diğer evdeki kişiler de karantina kapsamında oldukları için onlar da 10 gün kimseyle temas etmemeli, dışarı alışverişe dahi çıkmamalı” dedi.

    FİLYASYON EKİPLERİ BİLGİLENDİRİYOR

    Öte yandan sahada temaslı takibi yapan filyasyon ekipleri, vatandaşı aile içi bulaşa karşı bilgilendirip, uyarıyor.

    Altındağ İlçe Sağlık Müdürü Uzm. Dr. Hamit Harun Bağcı, filyasyon ekiplerinin bilgilendirmelerine rağmen aile içi bulaş oranın yüzde 85’lerde olduğunu söyledi. Bağcı, “Filyasyon ekipleri evdeki izolasyonun nasıl olması gerektiğini, diğer temaslıların şikayeti olduğu durumda ne yapmaları gerektiğini anlatıyor. Şu anda bulaşı en fazla arttıran şey insanların birbirini ziyaret etmesi, birbirine gidip gelmesi. Bunlardan uzak durmamız gerekiyor. Yılbaşı da yaklaşıyor, bu dönemde birbirimize gitmeden yılbaşını geçirmenin daha uygun olduğu kanısındayım. Bir kişi pozitif olduktan sonra diğer aile bireylerine bulaştırmaması için imkanlar dahilinde kendisini izolasyona almalı. Ayrı bir oda, ayrı bir banyo kullanması gerekiyor, bu mümkün değilse özelikle ortak alanları kullandıktan sonra dezenfekte edilmesi, bir çamaşır suyu ile suyun karıştırılıp silinmesi gerekir. Bu ihtiyaçları haricinde odadan dışarıya çıkmaması, yemeğini sadece odasında yemesi gerekiyor, teması en aşağıya indirmek gerekiyor ki diğer aile bireylerine bulaşmasın” diye konuştu.

  • Bursa’da bebekler için geliştirdi, ödül getirdi

    Bursa’da bebekler için geliştirdi, ödül getirdi

    Bursa’da hemşire Hatice Akbulut, bebeklerin hareket etmesinden dolayı röntgen çekimlerinin tekrarlanması ve radyasyonlu alanda kalış süresinin uzamasını önlemek amacıyla geliştirdiği stantla ödüle değer görüldü.

    İnegöl Devlet Hastanesinin yenidoğan yoğun bakım servisinde görevli Akbulut, anne, bebek ve hemşirelerin tekrar çekimlerle daha fazla radyasyona maruz kalmasını önlemek amacıyla bir fikrini hayata geçirdi.

    Röntgen çekimine engel olmayacak metal bir kasnak etrafına çıkarılıp yıkanabilir havlu kumaştan bebeği sabit tutacak bir yapı oluşturulan “güvenli radyoloji çekim standı” ile baş, göğüs ve ayak kısmı sabitlenen bebek hareketsiz kalıyor ve herhangi birinin tutmasına ihtiyaç duyulmuyor.

    Ayak kısmı için hazırlanan bağ üzerinde bulunan gonad koruyucuyla, röntgen çekim güvenliği de sağlanıyor.

    Tekrar çekimlerin yüzde 95 azaldığını belirleyen ve düzeneğin patentini alan Akbulut, hekimlerin üye olduğu dijital platform Doktorclub Awards Türkiye’nin Sağlık Ödülleri Yarışması’nda “Yılın Yenilikçi Hemşiresi” kategorisinde birincilik ödülüne layık görüldü.

    Çalıştığı hastanede 5 aydır kullanılan sistem hakkında bilgi veren Hatice Akbulut, solunum sıkıntısı yaşayan yenidoğan bebekleri yoğun bakım ünitesine aldıklarını ve bu süreçte PA akciğer grafisi çekildiğini söyledi.

    Grafi çekilirken hareket etmemesi için bebeği tutmak zorunda kaldıklarını belirten Akbulut, “Tutmadığımız taktirde bebek hareket edebiliyor ve çekimin tekrarlanması gerekebiliyor. Bunun sonucunda hem bebekler hem de tutmak zorunda olduğumuz için biz ekstra radyasyona maruz kalıyoruz. Bu problemlerden hareketle çözüm yolu düşündük.” dedi.

    Akbulut, proje aşamasında İnegöl Devlet Hastanesinde Ar-Ge ekibiyle soru-cevap şeklinde ilerlediklerini anlattı.

    Tüm parçalar bebeklere uygun özellikte seçildi

    Uzun bir süreç ve denemeler sonucu standın son halini aldığı bilgisini veren Akbulut, şöyle devam etti:

    “Güvenli radyoloji çekim standındaki kanguru minderlerini hemşirenin elleri şeklinde düşünelim. Onları biz tutmuş oluyoruz. Sabitleme kemerleri var ve bunlar sayesinde de bebeği sabitlemiş oluyoruz. Aynı zamanda röntgen çekimi esnasında bebeğin üreme organlarını radyasyondan korumamız gerekiyor, bunun için gonad koruyucu kullanmamız gerekiyor. Gonad koruyucu da kemerin üzerinde hareket eder tarzda ve onu da rahat bir şekilde yerleştirebiliyoruz ve böylece çekimin tekrarına gerek kalmadan işlem yapılıyor. Hemşire de tutmamış oluyor. Böylelikle hem hasta hem de çalışan güvenliği tedbirlerini artırmış oluyoruz. Hekimler filmi değerlendirirken filmin değerlendirme kalitesi de artmış oluyor.”

    Standı geliştirmek için mesailerinin ardından yoğun çaba sarf ettiğini dile getiren Akbulut, tüm parçaları bebeklere uygun olacak özellikte seçtiğini ve bir terzinin yardımıyla standı son haline getirdiklerini aktardı.

    Sistemi önce maket bebekler üzerinde denediklerini daha sonra da canlı bebeklerde uyguladıklarını ve olumlu sonuçlar aldıklarını bildiren Akbulut, “Ödül aldığım için çok mutluyum, ekipçe gururluyuz. Bu güvenli radyoloji çekim standının tüm hastanelerde kullanılmasını isterim. Meslektaşlarım ve bebeklerimiz için, tekrara bağlı çekimlerde radyasyona daha fazla maruz kalmamaları için gerekli bir şey olduğunu düşünüyorum.” diye konuştu.

  • Hileye dikkat! Çocukların gelişimini olumsuz etkiliyor

    Hileye dikkat! Çocukların gelişimini olumsuz etkiliyor

    Son yıllarda ambalajlı gıda ürünlerinden uzak duran vatandaşlar daha sağlıklı olduğunu düşündüğü doğal süt ve süt ürünlerini tercih ediyor. Uzmanlar ise vatandaşları hileli süt ürünlerine karşı uyarıyor. Süte su, tereyağına ise çeşitli renklendiriciler katıldığını söyleyen Prof. Dr. Vedat Göral, “Tüketirken anlaşılmıyor belki ama bazı kişilerde birtakım rahatsızlıklar oluşturabilir. Mesela süte kimyasal bir madde olan formalin katılıyor. Kişilerde astım, nefes darlığı ve alerjik reaksiyonlar gösterebilirken, alerjisi yüksek olan kişilerde ölüme bile yol açabilir” dedi.

    Son yıllarda vatandaşlar, ambalajlı gıda ürünlerinden uzak durmaya çalışıyor. Daha sağlıklı olduğunu düşündüğü doğal süt ve süt ürünlerini tercih eden tüketiciler, aldığı süt ile tereyağını ve yoğurdunu evde kendi yapmaya özen gösteriyor. Ancak bazı fırsatçılar, süt ürünlerine hile karıştırırken hem uzmanlar hem de süt satıcıları vatandaşı uyarıyor.

    CİDDİ SAĞLIK PROBLEMLERİNE SEBEP OLUYOR

    Medipol Mega Üniversite Hastanesi Gastroenteroloji bölümünden Prof. Dr. Vedat Göral, hileli süt ürünlerinin birçok ciddi hastalığı beraberinde getirdiği belirterek, “Hileli süt, normal bir sütün değişik maddelerle vasfının değiştirilmesi. Bu, daha fazla verim elde etmek daha fazla süt miktarı elde etmek için yapılıyor. Bu amaçla soda, karbonat ve kabartma tozu çok sık kullanılan maddeler. Tüketirken anlaşılmıyor belki ama bazı kişilerde birtakım rahatsızlıklar oluşturabilir. Mesela süte kimyasal bir madde olan formalin katılıyor. Kişilerde astım, nefes darlığı ve alerjik reaksiyonlar gösterebilirken, alerjisi yüksek olan kişilerde ölüme bile yol açabilir. Melamin de yine bir kimyasal madde olarak, böbreklerde rahatsızlık yapabilir. Hidrojen peroksit ise gastrit, ishal, karın ağrısı ve bağırsaklarda iltihaba sebep olabilir” dedi.

    Bilinen markaların süt ürünlerinin tercih edilmesi gerektiğine vurgu yapan Prof. Dr. Göral, “Bunlar daha ziyade, okuduğumuz literatürde Hindistan ve Pakistan’da oluyor. Belki ülkemizde yok ama özellikle Gıda ve Tarım Bakanlığı’nın, gıda ve kalite kontrolünü yaptığınız biliyoruz. Dolayısıyla marka sütleri almak lazım. Bu markalar bakanlık tarafından denetlendiği için kötü olma ihtimalleri yok. Ancak dışarıda, merdiven altı dediğimiz, ne olduğu bilinmeyen sütleri almamak gerekir” diye konuştu.

    TEREYAĞI VE YOĞURDA FARKLI KİMYASALLAR KARIŞTIRILIYOR

    Tereyağı ve yoğurtta çeşitli kimyasallar ve gıda boyaları kullanıldığını söyleyen Prof. Dr Göral, “Tereyağını daha fazla elde edebilmek için patates, gıda boyası, mısır özü yağı ve birtakım zeytinyağı, hayvansal yağlar içeren gıdalar kullanılıyor. Bu da tereyağının kalitesini olumsuz yönde etkiliyor. Yoğurda ise nişasta, jelatin ve pektin adı verilen kimyasallar katılıyor. Dolayısıyla mümkün olduğu kadar evde yoğurt yapmak gerekiyor. Marketten alınan yoğurtlardaki birtakım olumsuz gıdalar, beslenmemizi de olumsuz etkileyebilir. Yeterince yağ, kalsiyum alınmamış olur” ifadelerini kullandı.

    ÇOCUKLARIN GELİŞİMİNİ OLUMSUZ ETKİLİYOR

    Çocukların gelişiminde süt ürünlerinin büyük rolü olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Göral, aileleri şöyle uyardı:

    “Özellikle çocuklar süte çok muhtaçlar. Onların gelişimi için, süt önemli bir gıda. Eğer sütte kimyasal maddeler varsa o çocuk sütteki yağı, proteini ve kalsiyumu yeterince alamaz. Bu da büyüme ve gelişme geriliğini yol açar. Bazı yetişkinlerde de mide, bağırsak, kanlı ishal gibi olumsuz etkiler görülebilir. Bazen ölüme de sebep olabilir.”

    “SOKAĞA GELEN SÜTÇÜDE KARIŞIK SÜT OLABİLİR”

    İstanbul’un Bayrampaşa ilçesindeki işletmesinde süt satan Ünal Kurtulmuş ise, gerçek süt ve tereyağının nasıl ayırt edilebileceğini anlattı. Kurtulmuş, “Sütü direkt kaynattığınızda üstünde çıkan kaymak bolsa o süt iyi süttür, hile katılmamış süttür. Sütü güvenilir bir yerden almak her zaman daha iyidir. Sokağa gelen sütçüde karışık süt olabilir sonuçta seyyar olarak satıyor, kanuni de değil. Ama güvendiğiniz, bilinen bir yerden alışveriş yaparsanız sorun riski azalır. Bir sütün litresi ortalama 4,5-5 lira. 10 kilo sütten en az 1 kilo tereyağı çıkar. O da ortalama 45 lira lira eder. Emeği de katarsak 1 kilo tereyağının, imalatçıdan satıcıya gelene kadar oluşacak fiyatı en az 55-60 liradır. Bu fiyatın altında satılan bir ürün yüzde 90 hilelidir. Başka alternatifi yoktur” dedi.

  • Çok uzağa kaçamadı, bisikletten düşünce yakalandı

    Çok uzağa kaçamadı, bisikletten düşünce yakalandı

    Bursa’da, sokağa çıkma kısıtlaması kapsamında yapılan uygulama sırasında mahalle bekçilerinin ‘dur’ ihtarına uymayan Yalçın Ü. (35), kovalamaca sırasında bisikletinden düşünce yakalandı. Ekiplere, “Daha önce 10 bin lira ceza yazdınız, o yüzden kaçtım” diyen Yakup Ü.’de uyuşturucu madde ile motorlu testere ele geçirildi. Gözaltına alınan Yakup Ü.’ye ayrıca 4 bin 50 TL para cezası kesildi.

    Olay, saat 22.30 sıralarında İnegöl ilçesi Sinanbey Mahallesi’nde meydana geldi. Sokağa çıkma kısıtlaması nedeniyle uygulama yapan mahalle bekçileri, şüphe üzerine bisikletli Yalçın Ü.’yü durdurmak istedi. Mahalle bekçilerinin ‘dur’ ihtarına uymayan Yalçın Ü. hızla yoluna devam etti. Bölgeye takviye ekip isteyen mahalle bekçileri şüphelinin peşine düştü. Ara sokaklara girerek izini kaybettirmeye çalışan Yalçın Ü., yaklaşık 500 metre sonra dengesini kaybederek bisikletten düşünce yakalandı.

    “DAHA ÖNCE 10 BİN TL CEZA YAZDINIZ”

    GBT sorgusu yapılan şüphelinin üst aramasında uyuşturucu madde ve yanında motorlu testere ele geçirildi. Ekiplere, “Daha önce 10 bin lira ceza yazdınız, o yüzden kaçtım” diyen Yalçın Ü. gözaltına alındı. Yalçın Ü.’ye ayrıca sokağa çıkma yasağını ihlal ettiği ve maske kuralına uymadığı için 4 bin 50 TL ceza kesildi.

  • Kısıtlamayı ihlal ettiler, bahaneleri tutumadı

    Kısıtlamayı ihlal ettiler, bahaneleri tutumadı

    Bursa’da sokağa çıkma kısıtlamasında otomobille gezerken yakalanan 2 kişi, denetimler sırasında polis ekiplerince yakalandı. Şüpheliler su almak için sokağa çıktıklarını söylerken otomobilde yapılan aramada uyuşturucu madde ele geçirildi. Şüphelilerden R.M. (23) kendisini görüntüleyen gazetecilere “Sanki vatan hainiyiz” diyerek tepki gösterdi. Gözaltına alınan şüphelilere, kısıtlamayı ihlal suçundan toplam 6 bin 300 lira ceza kesildi.

    İl Emniyet Müdürlüğü ekipleri, sokağa çıkma kısıtlaması nedeniyle kentin birçok bölgesinde denetim noktası oluşturdu. Yıldırım ilçesi Ankara Yolu Caddesi Duaçınarı mevkiinde uygulama yapan ekipler, K.T. (25) yönetimindeki 16 AKL 122 plakalı otomobili durdurdu. Polis şüphelilere sokağa çıkma kısıtlaması hatırlatılarak izin belgesi sordu. İznin belgesi olmadığı öğrenilen sürücü K.T. arkadaşı R.M. ile birlikte su almak için çıktığını öne sürdü. Genel Bilgi Toplama (GBT) sorgusu yapılan şüphelilerin üzerinde ve otomobilde yapılan aramada uyuşturucu madde ele geçirildi.

    “SANKİ VATAN HAİNİYİZ”

    Şüphelilerden R.M. kendisini görüntüleyen basın mensuplarına “Sanki vatan hainiyiz” diyerek tepki gösterdi. Sokağa çıkma kısıtlamasını ihlal eden şüphelilerin otomobili üzerindeki ‘Hayat çok kısa’ yazısı dikkat çekti. Gözaltına alınan K.T. ve R.M.’ye sokağa çıkma yasağını ihlal etmek suçundan toplam 6 bin 300 TL ceza kesildi. Şüphelilerin otomobili otoparka çekildi.