Etiket: manşet

  • Erdoğan merakla beklenen müjdeli haber için Dolmabahçe’de

    Erdoğan merakla beklenen müjdeli haber için Dolmabahçe’de

    Cumhurbaşkanı Erdoğan, birazdan İstanbul’da Dolmabahçe Ofisi’nde merakla beklenen müjdeli haberi açıklayacak.

    Kamuoyu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın bugün vereceği müjdeyi bekliyor.

    Cumhurbaşkanı Erdoğan, cuma namazını Eyüp Sultan Camisi’nde kıldı.

    Burada cuma namazı kılan Erdoğan’a, İletişim Başkanı Fahrettin Altun, Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, İstanbul Valisi Ali Yerlikaya ve AK Parti İstanbul İl Başkanı Bayram Şenocak da eşlik etti.

    Cumhurbaşkanı Erdoğan, camiden ayrılırken kendisine sevgi gösterisinde bulunan vatandaşları selamladı.

    Bir vatandaşın isteğini kırmayan Erdoğan, tahtadan yapılan bir kuş heykelini imzaladı.

    Erdoğan daha sonra müjde açıklamasını yapacağı Dolmabahçe Sarayı’na geçti.

  • MEB’den okul öncesi eğitiminde “yaz okulu” kararı

    MEB’den okul öncesi eğitiminde “yaz okulu” kararı

    Milli Eğitim Bakanlığı, başta sağlık alanındakiler olmak üzere, çalışan velilerin taleplerini gözeterek, okul öncesi eğitim kurumlarının yaz okulu ve yaz kulüpleri faaliyetlerini yüz yüze eğitimin başlayacağı tarihe kadar sürdürmesi kararı aldı

    Milli Eğitim Bakanlığı ( MEB) çalışan velilerin taleplerini gözeterek, okul öncesi eğitim kurumlarının yaz okulu ve yaz kulüpleri faaliyetlerini yüz yüze eğitimin başlayacağı tarihe kadar sürdürmesi kararı aldı.

    MEB Özel Öğretim Kurumları Genel Müdürlüğünce, okul öncesi eğitim hizmeti veren kurumlara, yaz okulu faaliyetlerine ilişkin yazı gönderildi.

    Yazıda, okul öncesi eğitimden yararlanamamış çocukların hazır bulunuşluk düzeyini artırmak ve ilkokula akranlarıyla eşit şartlarda başlamalarını sağlamak amacıyla “Okul Öncesi Eğitim ve İlköğretim Kurumları Yönetmeliği ile Okul Öncesi Eğitim ve İlköğretim Kurumları Çocuk Kulüpleri Yönergesi” uyarınca yaz okulları ve yaz kulüplerinin açılabileceği anımsatıldı.

    Yazıda, başta sağlık alanındakiler olmak üzere çalışan velilerin, okul öncesi eğitim çağındaki çocuklarını, yaz okulları ve kulüplerinin sona ereceği 31 Ağustos’tan sonra mesai saati içinde bırakacak yer bulamayacaklarından, uygulamanın yüz yüze eğitimin başlayacağı tarihe kadar devam etmesi talebini Bakanlığa ilettikleri belirtildi.

    Yazıda, şu ifadelere yer verildi:

    “Yaşanabilecek mağduriyetlerin önlenmesi ve okul öncesi eğitim çağındaki çocukların güvenli ortamlarda bulunabilmesini sağlamak amacıyla 2020-2021 eğitim öğretim yılında 5580 sayılı Özel Öğretim Kurumları Kanunu kapsamında faaliyette bulunan okul öncesi eğitim hizmeti veren kurumlarda Bakanlıkça yüz yüze eğitimin başlatılacağı tarihe kadar kurumların kurucuları ve öğrenci velilerinin istemeleri halinde, Eğitim Kurumlarında Hijyen Şartlarının Geliştirilmesi ve Enfeksiyon Önleme Kontrol Kılavuzunda yer alan hususlara titizlikle uyulması kaydıyla yaz okulu ve yaz kulüpleri faaliyetleri yapılabilecektir.”

  • Haydi Bursa desteğe devam! Gökalp’in size ihtiyacı var

    Haydi Bursa desteğe devam! Gökalp’in size ihtiyacı var

    Bursa’da, Spinal Müsküler Atrofi (SMA) Tip-2 hastası 23 aylık Gökalp Küçük’ün anne ve babası, oğullarının 2 yaşından önce yurt dışında gen tedavisiyle sağlığına kavuşabilmesi için gereken paranın büyük bölümünü hayırseverlerin destekleriyle topladı.

    ABD’de uygulanan ve yüksek başarı oranına sahip olduğu bildirilen 2 milyon 400 bin dolarlık tedavi ücretini karşılamak için çaba gösteren Yelda ve Sefa Küçük çifti, maddi destek sağlamak amacıyla “gokalp_sma” adlı İnstagram hesabından kampanya başlattı. Kampanyaya çeşitli kesimlerce gösterilen ilgi sayesinde 2 milyon doları aştı.

    Anne Yelda Küçük, AA muhabirine, Gökalp 3 aylıkken fiziksel olarak bazı sezgileri olduğunu ve çocuk doktorlarının da 6’ncı aydan sonra kendilerini nöroloğa yönlendirdiğini söyledi.

    Bu süreçte Gökalp’in fiziksel olarak gerilemeye ve ayaklarını kaldıramamaya başladığını belirten Küçük, şöyle konuştu:

    “Gökalp 11 aylıkken biz SMA kas hastalığı ile tanıştık. Oğlumuz şu anda belli bir dakika oturabiliyor. Dönemiyor, yattığı yerden doğrulamıyor. Emekleyemiyor ve tabii ayaklarının üstüne basamıyor. SMA hastalığı ne yazık ki çocukları fiziksel olarak çok geride götürüyor ve sık sık enfeksiyon geçiriyoruz. Tabii enfeksiyon geçirdikçe daha da gerileme yaşıyoruz. Bağırsak problemleri yaşıyoruz. Gökalp uykusunda daha rahat nefes alsın diye BPAP cihazı kullanıyoruz. Vücutta deformasyonlar yaşamaya başladık, bunun için de afo korse gibi bazı ekipmanlar kullanıyoruz.”

    – “Devletin ilaç desteğinden yararlanıyoruz”

    Baba Sefa Küçük de oğullarının hastalığını öğrendikten sonra uygulanabilecek tedavi türlerini araştırmaya başladıklarını dile getirdi.

    Türkiye’de devlet tarafından SMA hastalarına sağlanan ilaç desteğinin kendilerine de verildiğini aktaran Küçük, “Bu ilaç daha çok hastalığın seyrini yavaşlatmakta ama daha fazla neler yapılabilir diye araştırdığımızda zolgensma gen tedavisine ulaştık. Bu tedavi o süreçte sadece Amerika’da vardı ve fiyatı da 2 milyon 400 bin dolar. Biz de ‘Bunu nasıl toplarız?’ diye düşündük, arkadaşlarımızla kampanya başlatma kararı aldık.” dedi.

    Küçük, bu tedavinin 2 yaş altı çocuklara uygulanabildiğini vurguladı.

    Gökalp’in 23 gün sonra 2 yaşına gireceği bilgisini veren Küçük, şu bilgileri paylaştı:

    “Bu tedaviyi alabilmemiz için bizim 23 günlük bir süremiz kaldı. Bugüne kadar toplanan meblağ 1 milyon 950 bin dolar. Tedaviyi alabilmek için 450 bin dolar daha toplamamız lazım. Gökalp’in hayatını değiştirmek için bu meblağı sizlerle beraber topladık, kalanını da kısa vakitte sizin desteklerinizle toplayacağımıza inanıyoruz. Kampanya sürecinde birçok işletme günlük kazançlarını Gökalp için bağışladı. Ünlüler çok destek verdi, durumumuzu paylaşarak gündeme gelmemizi sağladılar. Onların da destekleriyle bu meblağa ulaşabildik. Gökalp’in geleceğine dokunabilmek için bu parayı toplayarak tedaviyi almak istiyoruz. Şu an öncelikle kaygımız, bu paranın bir an önce toplanıp hastaneye gönderilmesi ve işlemlerin hızlı bir şekilde başlatılması. Her geçen gün bizim için fiziksel kayıplar söz konusu. Daha sonra bunları toparlamak da zorlaşacak. Fizik tedavi ve benzeri çalışmalarla geri kazanımlar yapmaya başlayacağız.”

    Tedavi için ABD’deki bazı hastanelerle irtibat kurduklarını ve en uygun fiyatlı olan için kampanyayı başlattıklarını anlatan Küçük, bütün yazışmalarının hazır olduğunu, kalan para konusunda herkesin desteğini beklediklerini sözlerine ekledi.

    GÖKALP’E DESTEK OLMAK İÇİN TIKLAYIN

  • Yavru köpeği ezip geçti

    Yavru köpeği ezip geçti

    İzmir Bornova’da benzinliğe gelen 45 J 1510 plakalı bir minibüs, alanda yürüyen yavru köpeği ezerek üstünden geçti. Yavru köpek acı içerisinde çırpınarak ve can çekişerek yaşamını yitirdi. Yavrusunun can çekiştiğini gören anne köpek ise yanına geldi ve dakikalarca yavrusunu yalayarak acısını dindirmeye çalıştı. Yavru köpeği ezen minibüsün şoförü ise akaryakıt istasyonu çalışanların tüm çabalarına rağmen olay yerinden kaçarak uzaklaştı.

    Akaryakıt istasyonu bitişiğindeki bir iş yeri çalışanı ve olayın görgü tanıklarından olan Deniz Yıldırım (24), minibüs şoförünün olaya ilişkin ‘Onun geçmesini mi bekleyecektim’ dediğini iddia etti.

    Yıldırım, “Dün sabah 07.00 civarında gerçekleşti olay ben de buradaydım. Beyaz bir minibüsün şoförü yavru köpeği göz göre göre ezdi. İstasyon görevlileri adamın arkasından gitti ve aracı durdurdu. Adamın cevabı ‘Onun geçmesini mi bekleyecektim’ oldu. Bu adamın cezalandırılmasını istiyoruz. Polise şikayet ettik; şikayetimizi gönderebildiğimiz her yere ulaştırdık. Bir an önce en ağır şekilde cezalandırılmasını istiyoruz” diye konuştu.

    Yavrusunun ezildiğini gören annenin çabalarına da açıklamasında değinen Deniz Yıldırım, “Yavrusu minibüsün altında kaldıktan sonra annesi hemen yanına koştu. Köpeklerde bile olan vicdan ve merhamet ne yazık ki bu insanlarda yok. Biz yavruya müdahale etmeye çalışsak da annesi izin vermedi, yaklaştırmadı yavrusunun yanına” dedi.

     

  • DEAŞ’lı intihar bombacısının ifadesi ortaya çıktı

    DEAŞ’lı intihar bombacısının ifadesi ortaya çıktı

    Bursa’nın İnegöl ilçesinde, 2 ayda 5 iş yerini ateşe vererek yakan ve polis merkezine intihar saldırısı düzenlemeyi planlarken yakalanıp, gözaltına alınan DEAŞ’lı terörist Muhammed Abduaalrazak Alzalan (19), çıkarıldığı mahkemece tutuklandı. Alzalan’ın mahkemede verdiği ifadede, “Yangınlardan tatmin olmadığım için canlı bomba olmaya karar verdim. Yakalanmasaydım Türkiye’de polis ve askerin olduğu bir kuruma bombalı eylem düzenleyecektim” dediği öğrenildi.

    İnegöl’de, temmuz ve ağustos aylarında 5 iş yerinde yangın çıktı. Yangınların şüpheli bulunması üzerine İstihbarat Şube Müdürlüğü ve Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, soruşturma başlattı. İş yerlerinin bulunduğu 2 kilometrelik alanda, yaklaşık 800 güvenlik kamerası incelemeye alındı. Kamera görüntülerinden, iş yerlerini yakan şüphelinin, cep telefonu kamerasıyla olay yerlerinde video görüntü çekip, kırmızı renk bisikletle kaçtığı belirlendi. Ekipler, şüphelinin Muhammed Abduaalrazak Alzalan olduğunu tespit etti. Alzalan, İnegöl’deki evine düzenlenen operasyonla yakalanarak, gözaltına alındı.

    EVİNDEN BOMBA YAPIMINDA KULLANILAN MALZEMELER ÇIKTI

    Muhammed Abduaalrazak Alzalan, sorgulanmak üzere İl Emniyet Müdürlüğü’ne getirilirken, evinde TEM Şube ekiplerince yapılan aramada; çekyat altına gizlenmiş, intihar eylemlerinde kullanılan bomba yeleği, çok sayıda el yapımı patlayıcı ile ateşleyici, barut, bilye ve çok sayıda örgütsel belge ele geçirildi. Alzalan’ın bir evde bomba düzeneği yaparken çekilen fotoğrafları da ortaya çıktı. Dosya, İnegöl Başsavcılığı’ndan, daha kapsamlı bir soruşturma yürütülebilmesi için Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı’nca devralındı. Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı ve İl Emniyet Müdürlüğü ekiplerince derinleştiren soruşturma kapsamında, Muhammed Abduaalrazak Alzalan ile bağlantılı olduğu tespit edilen 7 şüpheliyi de gözaltına aldı.

    TUTUKLANDI

    Gözaltına alınan 8 kişiden 2’si, emniyetteki işlemlerinin ardından serbest bırakıldı. Muhammed Abduaalrazak Alzalan ve onunla bağlantılı olduğu tespit edilen 5 şüpheli ise dün adliyeye sevk edildi. DEAŞ’lı Alzalan, ‘devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozma, terör örgütüne üye olma’ suçlarından Nöbetçi Sulh Ceza Hakimliği’nce tutuklandı. Diğer şüphelilerin ise sınır dışı edilmesine karar verildi.

    Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı Terör Suçları Savcılığı’nca Muhammed Abduaalrazak Alzalan hakkında, ‘devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozma’ suçundan ağırlaştırılmış müebbet; ‘tehlikeli madde bulundurma’ suçlamasıyla iddianame hazırlanacağı belirtildi. İddianamenin kabul edilmesi halinde Alzalan’ın 8 yıldan 16 yıla kadar hapis cezası istemiyle yargılanacağı belirtildi.

    ‘SURİYE’DE 2 AY BOMBA VE SİLAH EĞİTİMİ ALDIM’

    Muhammed Abduaalrazak Alzalan’ın mahkemede verdiği ifadede, “2016 yılının başlarında Suriye’de DEAŞ silahlı terör örgütüne katıldım. Örgütte kod adım Eşşidtm’di. Deyrizor’da dini eğitim aldım. 20 günlük eğitim sonrası bir yolculuğa çıktım. DEAŞ’ın başka bölgesine götürüldüm. Orada 2 ay silah ve bomba eğitimi aldım. Uçaklardan korunmak için kendimizi çeşitli yöntemlerle gizledik. Bomba ve silah eğitiminde aylık 50 dolar maaş alıyordum. Yaklaşık 40 kişi eğitim alıyorduk. Eğitim tamamlanınca 2’şer ve 3’er gruplar halinde farklı bölgelere gönderildik. Ben Deyrizor bölgesinde Suriye ordusu ile çatışmaya girdim ve burada yaralandım. 2018 yılı Ağustos ayında Rakka’dan Halep’e, oradan da Antakya’ya geçtim. Oradan da kaçak yollarla İnegöl’e geldim” dediği öğrenildi.

    ‘FABRİKALARDA TÜRK BAYRAĞI ASILI DİYE DEVLETİN SANDIM’

    DEAŞ’lı Alzalan, “İnegöl’de kimliğimi gizleyerek farklı yerlerde işe girip, çalıştım. DEAŞ ile silahlı bomba eğitimi aldığım için Türkiye’de devlete ait olduğunu düşündüğüm fabrikaları yakmaya karar verdim. Yaktığım fabrikalarda Türk bayrağı asılı olduğu için bu fabrikaların devlete ait olduğunu düşündüm” dedi.

    ‘YANGIN EYLEMLERİNDE TATMİN OLAMIYORDUM’

    Gerçekleştirdiği eylemlerden sonra örgüt üyelerine mesaj attığını söyleyen DEAŞ’lı Alzalan, “Yaktığım fabrikalara ertesi gün tekrar gidip, yanıp yanmadığını kontrol ediyordum. Yanan fabrikaların görüntüsünü ve fotoğraflarını çekip, örgüt üyelerinin içinde bulunduğu ‘Telegram’ adlı haberleşme uygulamasındaki grubumuza gönderiyordum. Ateşe verdiğim fabrikalar tamamen yanmadan söndürülünce sinir oluyordum. Kundaklama ve yangın eylemlerinden tatmin olamıyordum” dediği öğrenildi.

    ‘BOMBALI EYLEM YAPMAYA KARAR VERDİM’

    Yangınlardan tatmin olmadığı için canlı bomba olmaya karar verdiğini söyleyen Alzalan sözlerine şöyle devam etti:

    “Tatmin olamadığım için ‘istişhad’ yani canlı bomba olmaya karar verdim. Çalışırken kazandığım paralarla av tüfeği barutu, yelek, bezler, kablo, yapıştırıcı gibi bomba malzemeleri aldım. İş yerinden son maaşımı alamadığım için bazı malzemelerde eksiğim vardı. Türkiye’de polis ve askerin olduğu bir kuruma bombalı eylem düzenlemeye karar verdim.”

    ‘YALNIZ KURT OLDUĞUM İÇİN BAĞLANTILARIMA ULAŞILAMAYACAKTI’

    Deşifre olmamak için yalnız çalıştığını belirten DEAŞ’lı Alzalan, şunları söyledi:

    “DEAŞ’ta bana ‘zisb-el’ yani ‘yalnız kurt’ deniyordu. Bunun sebebi de kendimi patlattığım zaman benim kim olduğumu kimse anlayamayacaktı. Çünkü bir bağlantıma ulaşılamayacaktı. Bu yüzden ‘yalnız kurt’ deniyordu. Kendimi patlatsaydım DEAŞ benim yalnız kurt olduğumu bildiği için beni anlayacaklardı.”

    ‘BANA YARDIMCI OLAN BİRİ OLSAYDI ÇOKTAN PATLATIRDIM’

    Bursa’da kimseyi tanımadığını belirten Alzalan, “Bana yardımcı olan biri olsaydı eylemimi çok önceden yapardım. ‘Yalnız kurt’ olduğum için beni benden başkası bilemezdi. Hiç beklemediğim bir anda polisler tarafından gözaltına alındım. Eğer gözaltına alınmasaydım kısa bir süre içinde bomba malzemelerini tamamlayıp, canlı bomba olarak bir polis ya da askeri kurumu patlatacaktım” dediği öğrenildi.

    ‘SERBEST KALIRSAM CANLI BOMBA EYLEMİNİ GERÇEKLEŞTİRİRİM’

    Hiç beklemediği bir anda gözaltına alındığını söyleyen DEAŞ’lı Alzalan, ‘’Fabrika yangınlarında çok titiz çalışmama rağmen nasıl yakalandığımı anlamadım. Bu yaptıklarım ve yapmayı planladıklarım için pişman değilim. Serbest kalırsam canlı bomba eylemimi gerçekleştiririm” dedi.

  • Görüntülendiğini fark etti, parayı maske olarak kullandı

    Görüntülendiğini fark etti, parayı maske olarak kullandı

    Koronavirüs vakalarının artış gösterdiği Erzurum’da alınan tedbirlere rağmen vatandaşların maske kuralına uymadığı gözlendi. Merkez Yakutiye ilçesinde kurulan semt pazarında maske takmayan esnaf, “Biz müşterilerden uzağız, mesafemiz çok fazla” diyerek kendini savundu. Bir esnaf ise kendisini görüntüleyen kamerayı görünce parayı maske olarak kullandı.

    Koronavirüs vakalarında yaşanan artış nedeniyle Erzurum’da tedbirler artırıldı. Maske kullanmanın zorunlu olduğu kentte görevliler tarafından denetimler sıklaştırılırken, kurallara uymayanların oldukça fazla olduğu gözlendi. Haftalık alışverişlerini yapmak için merkez Yakutiye ilçesinde kurulan semt pazarına gelen vatandaşların birçoğu maske takarken, bazılarının bu kuralı ihlal ettiği gözlendi. Satıcıların bir bölümünün görüntü alan kameraları görünce maske taktığı pazarda bir esnafın, “Sabah geldiğimizde ateşimizi ölçüyorlar sonra tezgahın başına geçiyoruz. Biz müşterilerden uzağız, mesafemiz çok fazla. Bizim için tehlike olabilir ama biz uzaktayız. Maskemi sizle konuşmak için çıkardım sonra takacağım” dedi.

    Semt pazarında satıcılarla vatandaş arasında zaman zaman seçme tartışması da yaşandı. Bir vatandaş ise eliyle domates seçmesine izin vermeyen esnafa kızarak alışveriş yapmadan ayrıldı. Pazar esnafından birisi de kendisini görüntüleyen kamerayı görünce müşteriden aldığı parayı maske gibi kullandı. Esnaf, daha sonra maskesini takarak satışa devam etti.

    ŞEHİR HASTANESİ PANDEMİ HASTANESİ OLDU

    Virüs vakalarına artış yaşanan Erzurum’da İl Hıfzıssıhha Kurulu Vali Yardımcısı Yıldız Büyüker başkanlığında toplandı. Kurul, il genelinde uygulanan tedbirlerin yanı sıra Covid-19’un etkilerini en aza indirmek, tanı ve tedavinin daha etkin yürütülmesi için Erzurum Şehir Hastanesi ve diğer sağlık hizmetlerinde düzenlemeler yaptı.

    İl Hıfzıssıhha Kurulu, Erzurum Şehir Hastanesi’nde kardiyoloji, kardiyovasküler cerrahi, çocuk hastalıkları yan dal hizmetleri, nefroloji, diyaliz, yanık merkezi, gastroenteroloji ve kanser cerrahisi hariç diğer servislerin Covid-19 hastalarının takip ve tedavileri için düzenlenmesi kararını verdi. Kurul kararına göre kırmızı alanda acil hizmeti verilirken, sarı ve yeşil alanlar Covid-19 acil olarak yeniden planlanacak.

    Erzurum Şehir Hastanesi’nde acil operasyonlar ve kanser cerrahisi hariç ameliyat hizmetlerinin durdurulmasına karar veren kurul, yaşlı, engelli, işe giriş ve diğer sağlık kurulu raporlarının mağduriyetlere yol açılmaması için Palandöken Ek Hizmet binasında poliklinik ve diğer ihtiyaç duyulan birimlerin planlanmasını istedi.

    Hıfzıssıhha Kurulu’nun pandemiye yönelik faaliyetlerinin devam ettiği Mareşal Çakmak Hastanesi’nde acil ve poliklinik hizmeti verilmiyor. Kurul’un aldığı karara göre Nenehatun Kadın Doğum, fizik tedavi, psikiyatri, medikal onkoloji dallarında Numune ek hizmet binası, palyatif hastaları ile diğer diyaliz hastaları alanında Dadaşkent ek binası mevcut çalışmasına devam edecek.

    Hıfzıssıhha kurulu, Atatürk Üniversitesi ile Şehir Hastaneleri arasında ihtiyaç duyulması halinde özellikle cerrahi branşlar ile yan dal uzmanlıklarında ihtiyaç duyulması halinde görevlendirme yayılmasına da karar verdi.

  • “Türkiye 20 yıl ihtiyacını karşılayacak doğalgaz buldu”

    “Türkiye 20 yıl ihtiyacını karşılayacak doğalgaz buldu”

    Reuters haber ajansına konuşan iki Türk yetkili, Türkiye’nin Karadeniz’de ciddi gaz rezervleri bulduğunu ve bu gaz ticari olarak çıkarılabilirse ülkenin enerji bağımlılığını azaltabileceğini söyledi.

    Reuters’a bilgi veren bir yetkili, bulunan doğalgaz rezervinin Türkiye’nin enerji ihtiyacını 20 yıl kadar karşılayabilme potansiyeli olduğunu belirtti.

    Türkiye’nin Fatih sondaj gemisi Temmuz ayı sonundan bu yana Karadeniz’de Ereğli açıklarında Tuna-1 olarak adlandırılan bölgede çalışma yapıyordu.

    Yetkili rezervin Tuna-1 bölgesinde bulunduğunu ve yaklaşık 800 milyar metreküp olduğunu tahmin ettiklerini açıkladı.

    Ancak yetkili bu gazın çıkarılmaya başlanmasının 7 ila 10 yıl sürebileceğine ve yaklaşık 2-3 milyar dolarlık yatırım gerektiğine dikkat çekti.

    Reuters, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın enerji şirketleri yöneticilerine dün yaptığı açıklamada, bugün saat 15.00’da yapacvağı konuşmayla müjdeli haberi vereceğini söylediğini aktardı.

    Haberde Erdoğan’ın “müjdeli haberle” ilgili detay vermediği ancak yetkililerin bu haberin Karadeniz’de yapılan doğalgaz keşfiyle ilgili olacağını aktardıkları hatırlatıldı.

    Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı veya Cumhurbaşkanlığı’ndan henüz konuyla ilgili açıklama gelmedi.

    Cumhurbaşkanlığı İletişim Danışmanı Fahrettin Altun ise bugün “Spekülasyonlara kulak asmayın” açıklaması yaptı.

    “İşletilmeye elverişli büyüklükte”

    Reuters Karadeniz’deki rezervlerin büyüklüğü kesinleşirse büyük bir keşif sayılmış olacağına, zira yaklaşık 30-60 milyar metreküp gaz içeren rezervlerin ekonomik olarak işletmeye açılmaya elverişli olduğuna dikkat çekiyor.

    Ancak uzmanlar yine de Türkiye’nin enerji piyasasına girebilmek için büyük bir altyapı harcaması yapması gerektiğini belirtiyor.

    Energy Reporters Editörü John Bowlus, bulunan rezervin işletilmeye elverişli bir keşif olması halinde bile, üretim aşamasına geçmenin 4-6 yıl alabileceğini söylüyor: “Gaza talep ve fiyatlar tarihi düşük seviyelerde ve yeni üretim sahalarına yatırım yapmak istenmiyor. Ancak hızlı olarak çıkarılması halinde, burada bulunan gaz piyasaya en uygun zamanda girecektir” diyor.

    Türkiye geçen yıl yaklaşık 41 milyar dolarlık enerji ithal etmişti.

    Tuna-1 bölgesi nerede?

    Fatih sondaj gemisinin araştırma yaptığı Tuna-1 bölgesi Karadeniz Ereğli’nin yaklaşık 150 km açığında, Bulgaristan ve Romanya ile kara suları sınırına yakın bir bölgede.

    Romanya kara sularında 8 yıl önce Petrom and Exxon tarafından bulunan, Karadeniz’deki en büyük doğal gaz rezervine de uzak değil.

    Merkel Enerji Danışmanlığı’ndan Christoph Merkel “Bu bölgede yeni rezerv bulunması şaşırtıcı olmaz. Türkiye ihraç etmek isterse buradan çıkarılacak gazla Bulgaristan, Ukrayna ve Yunanistan ilgilenebilir” dedi.

    Merkel ayrıca “Bulunan rezervin büyüklüğüne göre TürkAkım doğalgaz boru hattının bir kısmı gereksiz hale gelebilir. Türkiye neden Rusya’dan gaz ithal etmeye devam etsin ki?” dedi.

    Rus doğalgazını Karadeniz ve Türkiye üzerinden Doğu Avrupa ülkelerine taşıyacak olan TürkAkım doğalgaz boru hattı Ocak ayında açılmıştı.

  • Uyuyakaldığı sandalye kamp ateşine devrildi!

    Uyuyakaldığı sandalye kamp ateşine devrildi!

    İlkokul öğretmeni uyuyakaldığı sandalye kuvvetli rüzgar nedeniyle devrilince baş aşağı kamp ateşine düştü. Yaşanan kaza sonucu öğretmenin yüzü yandı.

    Avustralyalı 29 yaşındaki ilkokul öğretmeni Halie Tennant, yaşadığı travmatik bir kayıp sonrası yakın arkadaşlarıyla çıktığı gezide kampın tadını çıkarıyordu. Ateşin yanında uykuya dalan Halie’nin arkadaşı, duyduğu garip seslere uyandığında Halie’nin kafa üstü kamp ateşine düştüğünü gördü.

    Halie’yi ateşten hızla çeken arkadaşı yüzüne soğuk su dökerek ilk müdahalede bulundu. Halie ve arkadaşı hemen yola koyuldu. Halie’nin kocası Mathew olay yerine yoğun bakım ambulansı ve hava ambulansı çağırmıştı. Acil durum ekipleri yaraların ciddiyetini fark ederek genç kadını Melbourne’deki The Alfred Hastanesi’ne götürdüler. Tüm yüzü, göğsü ve sol bileği 3. ve 4. derecede yanan Halie, sekiz gün boyunca komada kaldı.

    Herhangi bir acı hatırlamadığını söyleyen Haile “Yalnızca Mathew’a ‘ne olursa olsun beni sevecek misin?’ diye sorduğumu ve onun da ‘Evet’ dediğini hatırlıyorum. En zor şey de kimliğini kaybetmek. Görünümüne çok düşkün biri değilim ama yüzünüz ve ifadeniz kendinizi nasıl tanımladığınız açısından önemlidir. Artık kim olduğunu bilmemek her şeyden daha zor. Dışarıdayken duyduğum bir şeyi hiç unutmuyorum, yanımdan geçen biri bana ‘Zombi gibi görünüyorsun’ dedi ve yürümeye devam etmişti” dedi.

    Halie, hastane süreciyle ilgili “Hastaneden ilk taburcu edildikten sonra göz kapaklarım birbirine değmediği için tekrar hastaneye kaldırıldım. Bu sorun düzeltildikten sonra taburcu olmaya hazırlanırken cerrahlar ağzımdan tekrar ameliyat olmam gerektiğini söyledi. Dudaklarım o kadar kasılmışti ki, çatal veya kaşıkla bir şeyler yiyebileceğim kadar açılmıyorlardı” dedi.

    Çektiği korkunç acılara rağmen kendisine gelen iyi dilek mesajlarıyla ve kocası Mathew’ın desteği ile güç bulduğunu söyleyen Halie, uzun ve zorlu iyileşme sürecinde gösterdiği en küçük ilerlemeyi bile mutlulukla karşıladığını belirterek “En büyük destekçim, aynı zamanda en yakın arkadaşım ve eşim olan Mathew” dedi.

    Halie, “Kazadan beri ihtiyaç duyduğum zaman yardım istemeye başladım. Sorunlarımı yok saymaktansa onlar üzerinde çalışmayı öğrendim. Olumlu kalıyorum ve duygularımı hissederek onları kabul ediyorum. Geçirdiğim kaza bence bir tür uyanış çağrısıydı. Daha iyi bir yaşam için, kendime daha iyi bakmam için bana verilmiş ikinci bir şanstı” dedi.

     

  • Zonguldak’ta heyecanlı bekleyiş

    Zonguldak’ta heyecanlı bekleyiş

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın saat 15.00’te açıklayacağı müjde, Fatih Sondaj Gemisi’nin sondaj faaliyetini sürdürdüğü noktaya en yakın il olan Zonguldak’ta heyecan yarattı. Kentte vatandaşlar heyecanla Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yapacağı açıklamayı beklemeye başladı.

    Fatih Sondaj Gemisi, Karadeniz´de yapacağı ilk sondaj faaliyetini gerçekleştirmek için 29 Mayıs’ta İstanbul´un fethinin 567´nci yıl dönümünde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından İstanbul´dan son hazırlıklarını tamamlamak üzere Trabzon´a uğurlandı. 30 Haziran’da Zonguldak´a ulaşan gemi, 20 Temmuz´da Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez´in yaptığı açıklamayla Zonguldak açıklarındaki Tuna-1 lokasyonunda sondaja başladı. Fatih Sondaj Gemisi’nin Zonguldak´tan yaklaşık 175 kilometre açığında sondaj yaptığı tahmin ediliyor.

    KENTTE HEYECANA NEDEN OLDU

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan´ın bugün saat 15.00’te açıklayacağını belirttiği müjdenin Zonguldak açıklarında sondaj yapan Fatih´in doğalgaz rezervi bulduğu yönünde olacağı iddiası kentte gündem oldu. Vatandaşlar heyecanla Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yapacağı açıklamayı beklemeye başladı.

    Vatandaşlardan Korkmaz Aydın, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan´ın açıklamasını merakla beklediklerini söyleyerek, “Zonguldak açıklarında doğalgaz ya da petrol bulunması bizim için gurur verici olaydır. Cumhurbaşkanımızın müjdesini yorumlarsak Doğu Akdeniz´deki gelişme de olabilir. Ülkemizin için heyecanlandırıcı bir durum” dedi.

    ‘ÜLKEMİZ GÜÇLENECEK’

    Orhan Oruç ise, “Öyle bir şey varsa büyük bir şey. Torunlarımızın hayatı değişecek. Ülkem değişecek, güçlenecek, bundan güzel bir şey mi var? Hayırlısı Allahtan” diye konuştu.

    Reyhan Çiçek de Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklamasının vatan ve millet için hayırlı olmasını dilediğini söyledi. Açıklamayı merakla beklediklerini ifade eden Reyhan Çiçek, “Türkiye ekonomisi için ve özellikle Zonguldak için çok iyi olur. Ben 45 yıldır burada yaşıyorum ve Zonguldak hiç değişmedi maalesef. İnşallah güzel olur diye temenni ediyorum. Cumhurbaşkanının açıklamasını merakla bekliyorum. İnşallah vatan ve millet için hayırlı olmasını diliyorum. Aile çevrem heyecanla bekliyor. Açıklamayı izleyeceğim ve takip edeceğim.”

  • Denizli’de testi pozitif çıktı, Muğla’da düğünde bulundu

    Denizli’de testi pozitif çıktı, Muğla’da düğünde bulundu

    Denizli İl Sağlık Müdürü Berna Öztürk, kentte bir kişinin Kovid-19 testinin pozitif çıktığını, tedavi sürecinden ayrıldığını ve kendisinin Muğla’da bir düğünde olduğunu belirlediklerini bildirdi.

    Öztürk, yaptığı yazılı açıklamada, yeni tip koronavirüs vakalarına karşı vatandaşların dikkatli olması, maske, mesafe ve hijyene dikkat etmesi gerektiğini vurguladı.

    Kentte hastaneye gelen bir kişinin Kovid-19 testinin pozitif çıktığını ifade eden Öztürk, açıklamada şunları kaydetti:

    “An itibari ile Kovid-19 pozitif gelen bir kişiyi maalesef Muğla tarafında bir düğünde bulduk. Sağlık ekiplerimiz düğüne filyasyona gidiyor. Maske, mesafe ve hijyen dedik. Kurallara uyulmazsa bu yasakları getirir dedik. Çok çalıştık. Hem hastalarımızı tedavi etmek için hem de hastalık yayılmasın diye çalıştık. Tekrar tekrar söylemek istiyorum, yeniden düğünlerimizi kutlayalım, el ele halay çekip zeybek oynayalım istiyorsak tüm kurallara uyalım.”

    Öte yandan evinde karantinada olması gerekirken Muğla’ya düğüne giden kişiye idari ceza uygulanacağı, düğünde temas ettiği kişilerin de karantinaya alınacağı öğrenildi.