Ankara Valiliği: Son zamanlarda ormanlık alanlardaki pikniklerde yakılan mangalların bitki örtümüzü tehlikeye attığı gözlenmiş bu nedenle ilimizde belirlenmiş alanların dışında her türlü ateşin yakılması yasaklanmıştır.
Etiket: manşet
-
“CHP’ye geçen belediyeler, intikam peşinde”
Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, Ankara Congresium’da düzenlenen AK Parti Belediye Başkanları İstişare ve Değerlendirme Toplantısı’nda konuştu. Erdoğan, “Çöp dağlarıyla İstanbul’u teslim aldık, evet şimdi tekrar İstanbul, çöp dağlarıyla adeta bir rezillik.” dedi.
“İş bilenin kılıç kuşananın.” diyen Erdoğan, daha bir buçuk yıl öncesine kadar belediyecilik hizmetlerinde hiçbir sıkıntının yaşanmadığı şehirlerin toplanmayan çöpler, akmayan sular, bir türlü durağa gelmeyen otobüslerle şu anda gündem olduğunu belirtti.
Birçok şehirde insanlara sunulan hizmetlerin hem kalitesinde hem de sayısında ciddi düşüşler olduğunu vurgulayan Erdoğan, “çöp, çamur, çukur” sözlerini hatırlatıp, bazı şehirlerde bunların yeniden insanların kabusu olduğunu dile getirdi.
“İdeolojik belediyecilik tekrar hortladı”
Erdoğan, kendilerinin de “çöp çamur ve çukur” ile aldıklarını ama “tertemiz” hale getirdiklerini hatırlatarak, şunları söyledi:
“İdeolojik belediyecilik tekrar hortladı. Bilhassa belediye çalışanlarımız kılık kıyafetine göre, dış görünüşüne, siyasi tercihlerine göre ayrımcılığa uğramaya başladı. Bilhassa AK Parti’den CHP’ye geçen belediyeler de bazı yöneticilerin adeta bir öç alma, intikam alma hevesiyle hareket ettiğini görüyoruz. Seçimlerde ‘kimsenin ekmeğiyle oynamayacağız’ diyenler, göreve geldikten sonra binlerce insanımızı işinden, aşından etti. Bay Kemal bu sözleri vermemiş miydi? Verdi bu sözleri, veren Bay Kemal, o garip insanları işinden, aşından, ekmeğinden etmedi mi? Biz ne yarım asırlık mahalli idareler geçmişimizde ne de 18 yıllık iktidarımız döneminde böyle sahnelerin yaşanmasına asla müsaade etmedik. Seçim döneminde söylediklerimizi, sandıklar kapandıktan sonra unutanlardan da olmadık.”
-
‘AÖF’te Çocuk Gelişimi Bölümü olmalı mı?’ tartışması
Açıköğretimde 80 binden fazla çocuk gelişimi okuyan öğrenci varken bu sayı örgün eğitimde 7 bin bile değil. Çocuk gelişiminde örgün eğitim okuyan ve mezun olanlar açıköğretimden bu bölümün kaldırılmasını istiyor. Eğitimciler ise bu bölümünün açıköğretime uygun olmadığını aktardı.
Psikolojinin açıköğretim programının çıkarılmasının ardından sosyal medyada özellikle çocuk gelişimi bölümünde örgün okuyanlar tepki gösterdi. Sosyal medyada birkaç gün üst üste #çocugubileneSOR, #aofsuzçocukgelisimi gbi hastagler TT oldu. Örgün eğitim görenler ve mezunlar psikoloji gibi açıköğretim programından çocuk gelişiminin de kaldırılmasını istiyor. İlginç olan bir konu ise çocuk gelişiminde uzaktan eğitim gören öğrencilerin örgün eğitim görenlerden çok daha fazla olması. 80 bini aşkın öğrenci uzaktan eğitim görürken örgün eğitim görenlerin sayısı ise yalnızca 6 bin 954. 2019 yılında ise İstanbul Üniversitesi Açık ve Uzaktan Eğitim Fakültesi (İÜ AUZEF) bin 538 kişi alırken örneğin Ankara Üniversitesi yalnızca 60 kişi aldı. Yani geçen yıl açıköğretim çocuk gelişimine girenlerin sayısı Ankara Üniversitesi’ne girenlerin sayısından 25,6 kat daha fazla oldu. 2020 yılı için ise İÜ AUZEF Çocuk Gelişimi Bölümü için 3 bin 160, Ankara Üniversitesi Çocuk Gelişimi Bölümü için ise 60 kişilik kontenjan açıldı.
Tek bir kadrolu akademisyeni bulunmayan İÜ AUZEF’te bulunan bütün sıkıntılar bununla da ibaret değil. Ayrıca uzaktan bu bölümü okuyan öğrenciler örgün eğitimdekilerin aksine sağlık kurumlarında staj da görmüyorlar. Dolayısıyla hiçbir deneyimi olmadan mezun olduklarında bu alanda çalışabiliyorlar.
ACİLEN KAPATILMALI
Çocuk gelişimi bölümlerinde dört yıl boyunca çok yoğun bir teorik eğitimden geçildiğini aktaran Ankara Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Çocuk Gelişimi Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Aysel Köksal Akyol şunları söyledi:
“Sağlık bilimleri fakülteleri bünyesinde bulunan Çocuk Gelişimi bölümlerinde, dört yıllık lisans eğitimi boyunca geleceğin Çocuk Gelişimcilerine mesleğin gerektirdiği teorik bilgiler yoğun bir şekilde vermektedir. Ancak teorik bilgiler uygulamalar ile anlam kazanmaktadır. Bu nedenle lisans eğitim sürecinde, öğrencilerimiz farklı yaş gruplarından çocuklar ve aileleri ile yüz yüze iletişimde oldukları uygulama derslerini almaktadır. Dört yıl boyunca öğrencilerimize her fırsatta söylediğimiz “Her çocuğun biricik” ve “Her ailenin biricik” oluşunu yaptıkları uygulamalar ile deneyimlemektedirler. Açık ve Uzaktan Eğitim Fakültelerinde olan bölümlerin lisans programları incelendiğinde uygulamaya yönelik derslerin yok denecek kadar az olduğu görülmektedir.
-
Basra Körfezi’nde gerilim! İran, BAE gemisine el koydu
İran, Basra Körfezi’nde Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) sahil güvenlik güçlerinin İranlı balıkçı teknelerine açtığı ateş sonucu 2 kişinin hayatını kaybettiğini ve İran kara sularını ihlal eden BAE’ye ait bir geminin alıkonularak mürettebatının gözaltına alındığını açıkladı.
İran Dışişleri Bakanlığından yapılan yazılı açıklamada, BAE sahil güvenlik güçlerinin pazartesi günü Basra Körfezi’ndeki İranlı balıkçı teknelerine ateş açtığı belirtildi.
Açılan ateş sonucu 2 İranlı balıkçının hayatını kaybettiği ve BAE tarafından bir balıkçı teknesine el konulduğu aktarıldı. Bunun ardından aynı gün İran kara sularını ihlal eden BAE’ye ait bir geminin alıkonulduğu ve mürettebatın da gözaltına alındığı kaydedildi.
Olayın ardından BAE’nin Tahran’daki Maslahatgüzarının 24 saat içerisinde 2 kez bakanlığa çağrıldığı ve İran’ın itiraz protestosunun kendisine iletildiği bildirildi.
İran Dışişleri Bakanlığına göre, BAE hükümeti yaşanan olaydan duyduğu üzüntüyü ifade eden bir mesajla tüm kayıpları tazmin edeceğini Tahran’a iletti.
Açıklamada, BAE’nin, alıkoyduğu tekneyi ve balıkçıları serbest bıraktığı, öldürülen balıkçıların cenazelerinin teslimine ilişkin yasal sürecin ise devam ettiği aktarıldı.
İran ise alıkonulan BAE gemisi ve mürettabatıyla ilgili yargı sürecinin devam ettiğini belirtti.
BAE’nin İsrail ile imzaladığı normalleşme anlaşmasının ardından son aylarda nisbeten düzelme sürecine giren Tahran ile Abu Dabi arasındaki ilişkiler yeniden gerilmişti.
-
Merkez Bankası faiz kararını açıkladı
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Para Politikası Kurulu, faiz kararını açıkladı. Merkez Bankası bir haftalık repo faizini yüzde 8,25’te sabit bıraktı.
Merkez Bankası Para Politikası Kurulu: Salgına bağlı birim maliyet artışlarına ilave olarak döviz kuru ve kredilerde yaşanan gelişmeler talep yönlü dezenflasyonist etkileri sınırlamakta ve çekirdek enflasyon göstergelerinin eğilimlerinde yükseliş gözlenmektedir.
Merkez Bankası Para Politikası Kurulu: Salgının ilerleyişine bağlı olarak iç ve dış talep koşullarının seyrine dair belirsizlikler önemini korumaktadır. Bu çerçevede politika faizinin sabit tutulmasıyla birlikte likidite tedbirlerinin sürdürülmesine karar verilmiştir.
Ayrıntılar geliyor…
-
Bursa’da yakalanan DEAŞ’lı adliyeye sevk edildi
Bursa’nın İnegöl ilçesinde bombalı eylem hazırlığındayken polisin düzenlediği operasyonla yakalanan terör örgütü DEAŞ üyesi ve bağlantılı olduğu iddia edilen 5 zanlı, adliyeye sevk edildi.
İl Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şubesi ekiplerinin, uzun süreli çalışmaları sonucunda 13 Ağustos’ta gözaltına alınan M.A’nın emniyetteki işlemleri tamamlandı.
Zanlı ve bağlantılı olduğu ileri sürülen 5 kişi, geniş güvenlik önlemleri altında adliyeye getirildi.
İnegöl’de temmuz ve ağustos aylarında 5 mobilya imalathanesinin kundaklanmasını araştıran polis ekipleri, bölgedeki güvenlik kamerası kayıtlarından şüphelinin kundaklama eylemleri sırasında cep telefonuyla olay yerinden kayıt aldığını tespit edip, terör bağlantısı şüphesiyle soruşturmayı derinleştirmişti.
İş yerlerini kundaklayan şüphelinin kırmızı bir bisikletle kaçtığının anlaşılmasıyla, M.A’nın kaldığı ev tespit edilmiş ve operasyonla zanlı gözaltına alınmıştı.
Evin içindeki gizli bölmelerde DEAŞ’a ait malzemeler, 3 patlayıcı düzeneği, “canlı bomba yeleği” ve bomba yapımında kullanılan materyaller ele geçirilmiş, ayrıca Türkiye’ye 2 yıl önce kaçak yollarla girdiği belirlenen zanlının, yakalanmaması durumunda bir polis merkezine bombalı saldırı planladığını itiraf ettiği öne sürülmüştü.
-
Güleda’nın katilinin cezası belli oldu
Isparta’da Güleda Cankel’i (19) öldürdüğü suçlamasıyla tutuklu yargılanan Zafer Pehlivan’ın (20) cezası belli oldu.
Eski kız arkadaşı üniversiteli Güleda’yı geçen yıl kalbinden bıçaklayarak öldürdüğü suçlamasıyla tutuklu yargılanan, hakkında ”tasarlayarak ve canavarca hisle veya eziyet çektirerek öldürmek”ten ağırlaştırılmış ömür boyu hapis cezası istemiyle dava açılan Zafer Pehlivan, yargılandığı davada ”kasten öldürmek” suçundan ömür boyu hapis cezasına çarptırıldı.
OLAYIN GEÇMİŞİ
Isparta Fatih Mahallesi’nde 19 Kasım 2019’da bir apartta kalan Isparta Uygulamalı Bilimler Üniversitesi Fotoğrafçılık Bölümü birinci sınıf öğrencisi Güleda Cankel, eski erkek arkadaşı Zafer Pehlivan tarafından bıçaklanarak öldürülmüştü.
Mütalaasını açıklayan duruşma savcısı, sanığın, maktulü tehdit etme, dövme, boğma, bıçaklama ve ona mektup yazma gibi gerekçelerle olayı planladığını ancak canavarca hisle gerçekleştirmediğini belirterek, Pehlivan’ın “tasarlayarak öldürme” suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapisle cezalandırılmasını talep etmişti.
(NTV)
-
Habib Amca’nın borcunu ünlü isimler ödeyecek
Bursa’da, çalışırken 110 bin lirayı polise teslim eden temizlik işçisi Habib Çaylı’nın (57) kredi borcu için ünlü isimler harekete geçti. Demet Akalın, Alişan ve Mustafa Ceceli, Çaylı’nın 35 bin liralık kredi borcunu ödeme sözü verdi.
Osmangazi Belediyesi’nde temizlik işçisi olarak çalışan Habib Çaylı, geçen hafta sabah saatlerinde temizlik yaparken çöp konteynerinin yakınında siyah bir torba buldu. Torbanın içinde çöp olduğunu düşünen Çaylı, eline aldığı poşeti açınca içinde para olduğunu gördü. Durumu hemen amirlerine bildiren Çaylı, bulduğu parayı müdürüyle birlikte Çekirge Polis Merkez Amirliği’ne götürdü. Parayı polise teslim eden Çaylı, sahibinin bulunmasını istedi. Torbada 110 bin lira olduğunu belirleyen polis ekipleri, sahibinin bulunması için çalışma başlattı.
‘BORCUMA RAĞMEN PARAYI TESLİM ETTİM’
İki farklı bankaya 35 bin lira kredi borcu olduğu belirtilen Çaylı, “Ben o gün yola çıktım. Yolu temizlerken baktım orada siyah bir torba var. Torbayı aldım elime, çöp diye atacaktım. Sonra içini açıp baktım ve para olduğunu gördüm. Durumu hemen çavuşuma bildirdim ve onunla birlikte karakola giderek bu parayı teslim ettim. 2 ayrı bankadan kredi çektim. Ben bu parayı bulup, polise götürdüğüm için sevindim. Belki de paranın sahibi arabasını sattı, belki ev alacak, belki ihtiyaç sahibi biri diye düşündüm. İnşallah paranın sahibi bulunacak ve bulununca da kendisiyle görüşmek, tanışmak isterim. Borcuma rağmen bu parayı teslim ettim, çünkü haram para istemiyorum. Haram para kursağımdan geçmesin. Helal para istiyorum, ekmeğimin peşindeyim” dedi.
KREDİ BORCU ÜNLÜ İSİMLER TARAFINDAN ÖDENECEK
Yaşanan bu gelişmenin ardından Alişan ve Demet Akalın, bir televizyondaki sabah programında temizlik işçisi Habib Çaylı’yı konuk etti. İki şarkıcı, Çaylı’nın iki bankaya toplam 35 bin lira kredi borcunu öğrendikten sonra harekete geçerek, borçlarını karşılayacaklarını söyledi. Programın konuğu olan bir diğer şarkıcı Mustafa Ceceli de destek sözü vererek, “Dünya, senin gibi iyi kalpli insanlar sayesinde ayakta duruyor. Yapmış olduğun şey hem bizlere hem de yeni nesle çok büyük bir örnek. Haram para yemem demişsin, bunu da ispatlamış ve kanıtlamışsın. Dileriz ki gizliden açıktan buna yönelen insanlara da ders olur. Ben de Demet ve Alişan’ın pastasına katkı sağlamak isterim, o yüzden Allah senden razı olsun” dedi.
Programda ayrıca Çaylı’nın kredi borcunun hafta sonu ödeneceği kaydedilirken, aynı zamanda çocuk odası ve giysi dolabı ihtiyacının da giderileceğinin sözü verildi.
-
O polisler görevden uzaklaştırıldı
İstanbul’un Kadıköy ilçesinde maskesi burnunu kapatmadığı iddiasıyla durdurulup ceza kesilmek istenen, daha sonra polisler tarafından orantısız güç kullanılarak yaka paça gözaltına alınan kadınla ilgili İstanbul Valiliği açıklama yaptı.
Büyük tepki çeken görüntülerle ilgili valiliğin açıklaması şöyle:
Kadıköy ilçemiz Osmanağa Mahallesi Söğütlü Çeşme Caddesinde 19.08.2020 tarihinde güvenlik görevlilerimiz tarafından yapılan “Sağlık İçin Hepimiz İçin COVİD-19 denetlemeleri” sırasında R.B isimli kadının, maskesini usulüne uygun şekilde takmadığı görülerek uyarıda bulunulmuştur.
BİZİ ÇOK ÜZMÜŞTÜR
Polis memurlarının uyarısına R.B. hakaret içeren söz ve davranışlarla karşılık vermiş, yapılan ikazlara rağmen bu tutumuna devam etmesi üzerine, gözaltına alınmak istenmiştir. Gözaltına alınma esnasında kesinlikle görmek istemediğimiz görüntülerin yaşanması bizi çok üzmüştür.
Konuyla ilgili olarak Valiliğimizce başlatılan soruşturma kapsamında ilgili polis memurları görevden uzaklaştırılmıştır. Olayla ilgili adli ve idari soruşturma devam etmektedir.
-
4 ay sonra düğün için evden çıktı, virüs kaptı
Ankara’da yaşayan emekli Yavuz Yazıcı (46), eşinin kronik rahatsızlığını da dikkate alarak, salgın riskine karşı 4 ay kendisini evde izole ettikten sonra 1 saatliğine katıldığı, yeğeninin düğününde koronavirüse yakalandı. Yazıcı, “Çok şükür, erken fark ettim ve kendimi karantinaya alarak eşime bulaştırmadım. Benimle birlikte gelin, damat ve 100 kişinin testi pozitif çıktı” dedi.
Eşinin kronik rahatsızlığı bulunan Yavuz Yazıcı, hem onu hem kendisini koronavirüsten korumak için salgının ülkede görüldüğü ilk günden itibaren yaklaşık 4 ay boyunca evinde izole oldu. Yazıcı, 11 Temmuz’da 1 saatliğine yeğeninin düğününe katıldı. Hediyesini takmasının ardından salondan ayrılan Yazıcı’da, düğünden bir süre koronavirüs tespit edildi. Virüs semptomlarının görülmesi üzerine yapılan Covid-19 testi pozitif çıkan Yazıcı, hastanede ve evde yaklaşık 1 ay süren tedaviyle sağlığına kavuştu.
‘BENİMLE BİRLİKTE GELİN, DAMAT VE 100 KİŞİNİN TESTİ POZİTİF ÇIKTI’
İyileşen Yavuz Yazıcı, eşinin birtakım kronik hastalıkları olduğunu, onu düşündüğü için pandeminin başından itibaren eşi ile birlikte hiç dışarı çıkmadıklarını söyledi. Yazıcı, “Bu süreçte alışverişi bile arkadaşlarım yapıyordu. Ama ‘yeğenimin düğününe katılmazsam ayıp olur’ düşüncesiyle düğüne gittim. Sadece 1 saat kaldık, koronavirüse yakalandık. Çok şükür, erken fark ettim ve yine kendimi karantina altına alarak eşime bulaştırmadım. Öğrendiğim anda çok üzüldüm ‘eşime bulaşır’ diye. 100 günü aşkın süre evde kaldım ama emeğim çöp oldu. Düğünde sadece oturdum, halay bile çekmedim. Sadece hediyemi takmak için kalktım daha sonra da ayrıldım. Ara ara maskemi çıkardığımı hatırlıyorum. Düğünde benimle birlikte gelin, damat ve 100 kişinin testi pozitif çıktı. Lütfen insanlar düğünlere katılmasın, cenazelere gitmesin. Düğünde hastalığa yakalanan ve hala yoğun bakımda tedavi gören akrabalarımız var” diye konuştu.