Etiket: manşet

  • Bursa’da dönüşümün fitili ateşlendi

    Bursa’da dönüşümün fitili ateşlendi

    Bursa Büyükşehir Belediyesi, kentin İstanbul’dan gelişte vitrini olan İstanbul Caddesi’ni modern bir görünüme kavuşturacak dönüşümün fitilini ateşledi. Bölgedeki plansız ve düzensiz yapılaşmanın tamamen ortadan kalkması için bir örnek oluşturacak ve kat karşılığı gerçekleştirilecek dönüşüm projesinde ihaleyi kazanan firma ile sözleşme imzalandı.

    Ulaşımdan altyapıya, spordan tarihi ve kültürel mirasa kadar her alanda Bursa’yı geleceğe taşıyacak yatırımların startını bir bir veren Bursa Büyükşehir Belediyesi, yıllardır konuşulan ancak somut bir adım atılamayan İstanbul Caddesi’ndeki kentsel dönüşüm için de düğmeye bastı. Bursa’nın İstanbul’a açılan kapısı olan ancak plansız yapılar, düzensiz tamirhanelerle görüntü kirliliğinin yaşandığı İstanbul Caddesi’nin modern bir görünüm kazanması amacıyla Büyükşehir Belediyesi mülkiyetindeki Yeşilova Mahallesi 11514 ada 1 nolu parselde örnek bir dönüşüm projesi uygulanacak. Büyükşehir Belediyesi tarafından ‘kat karşılığı’ olarak yapılan ve 5 firmanın katıldığı ihale 21 Temmuz’da yapılmıştı. İhale sürecinin tamamlanmasıyla kazanan firma Güler İnşaat firması ile 12 Ağustos’ta sözleşme imzalandı.

    Dönüşümün önünü açacak

    İstanbul Caddesi’ni gerçek bir vitrin haline getirecek çalışmalara emsal teşkil etmesi beklenen, 11 bin 269 metrekare alanda geliştirilecek proje, ticaret, ofis ve konut bloklarından oluşuyor. Bölgedeki bütüncül bir kentsel dönüşümün ilk etabı olacak projenin İstanbul Caddesi’ndeki dönüşüm sürecini hızlandırması bekleniyor.

    Bursa’nın vitrini olacak

    Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş, İstanbul ve Kuzey Marmara’dan Bursa’ya bağlantının İstanbul Caddesi üzerinden sağlandığını hatırlatarak, kentin vitrini olması gereken caddenin, mevcut haliyle Bursa’ya yakışmadığını söyledi. Büyükşehir Belediyesi olarak bu bölgede yapılacak dönüşüm çalışmalarının önünü açmak istediklerini dile getiren Başkan Aktaş, “Yine bu caddemiz için çok önemli bir proje olan T2 tramvay hattında ihaleyi gerçekleştirdik ve kıza zamanda çalışmalara başlayacağız. Bunun yanında cadde üzerine hayata geçireceğimiz kentsel dönüşüm projesi de modern görüntüsü ile bölgeye değer katacak. Ben tamamlandığında bu projenin bölge için örnek olacağını ve dönüşümü tetikleyeceğini düşünüyorum. İstanbul Caddesi bu dönüşüm çalışmalarında Bursa’nın gerçek vitrini haline gelecek” dedi.

  • Hava bastığı lastik ölümüne sebep oldu

    Hava bastığı lastik ölümüne sebep oldu

    İzmir’in Dikili ilçesinde oto lastik tamirhanesi işleten Ali Sivriler’in (31), hava bastığı lastik basınçla patladı. Lastik jantının çarparak 5 metre savurduğu Sivriler, hayatını kaybetti.

    İsmetpaşa Mahallesi’ndeki Dikili Sanayi Sitesi’nde oto lastik tamirhanesi işleten Aliş Sivriler, dün saat 18.30 sıralarında, kamyonun patlayan lastiğini tamir etti. Sivriler, ardından lastiği yerine takıp, şişirmeye başladı. Lastik, basınçla bir anda büyük gürültüyle patladı. Lastiğin patlamayla birlikte yerinden çıkan jantı Sivriler’e çarpıp, 5 metre ileri fırlattı. Çevredeki esnafın durumu bildirmesi üzerine olay yerine polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. Sağlık ekibi, Sivriler’in yaşamını yitirdiğini belirledi.

    Polis ve savcının olay yerindeki incelemesini ardından Sivriler’in cansız bedeni Dikili Devlet Hastanesi morguna kaldırıldı. Polis, bekar olduğu öğrenilen Sivriler’in ölümüyle ilgili soruşturma başlattı.

  • Galata Kulesi’ndeki restorasyona tepki

    Galata Kulesi’ndeki restorasyona tepki

    Galata Kulesi’nde gerçekleştirilen ‘restorasyon’ çalışmalarına tepkiler devam ediyor.

    İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB), Galata Kulesi’ndeki ‘restorasyon çalışmaları’nı Prof. Dr. İlber Ortaylı, Prof. Dr. Zeynep Ahunbay ve Dr. Sercan Sağlam’a sordu. Üç akademisyen de duruma tepki gösterdi.

    Ortaylı, “Manzara çok vandalcaydı” ifadelerini kullanırken, Ahunbay “Tarihi eserlere çok hassas yaklaşmak gerekiyor. Çünkü onlar geri getirilemeyecek değerlerdir” şeklinde konuştu.

    Sağlam ise “Oluşacak titreşimler, orjinal yapıya kuvvetle muhtemel zarar verir” şeklinde yorumda bulundu.

    164 yıl sonra İBB’nin elinden alan Galata Kulesi’ndeki restorasyon skandalı gündeme damgasını vurmuştu. Sosyal medyadan paylaşılan görüntülerde kulenin duvarlarının tahrip edildiği görülüyordu. İBB restorasyonun tüm sorumluları hakkında suç duyurusunda bulundu.

     

  • Dört ilde düğünlere kısıtlama!

    Dört ilde düğünlere kısıtlama!

    Artan koronavirüs vakalarının önüne geçmek için dört şehirde düğünlere kısıtlama getirildi.

    Koronavirüs pandemisine karşı alınan kısıtlamaları kaldırıldığı 1 Haziran’da 827 olan vaka sayısı 13 Temmuz itibariyle bin 243’e yükseldi.

    Vakaların önüne geçmek için Kütahya, Kırıkkale, Kayseri ve Diyarbakır’da düğünlere kısıtlama geldi.

    Kütahya Valiliğinden yapılan açıklamada, İl Hıfzıssıhha Kurulunun Vali Ali Çelik başkanlığında toplandığı ifade edildi.

    Açıklamada, şunlar kaydedildi:

    “Köy, sokak düğünlerinin, nişan, kına dahil yasaklanmasına, salon düğünleri haricindeki düğünlerin okul bahçelerinde yapılmasına, hava şartlarının uygun olmadığı durumlarda okul binalarının kapalı alanlarının kullanılabilmesine, il genelinde yapılacak düğün, nişan, sünnet düğünü, kına ve benzeri etkinliklerin bulaşma riskini azaltmak amacıyla mümkün oldukça açık havada yapılmasına, gündüz 14.00 ile 17.00 saatleri, akşam 20.00 ile 23.00 saatleri arasında yapılmasına, başlangıç ve bitiş sürelerinin 3 saatle sınırlandırılmasına karar verilmiştir.”

    Ayrıca, düğün konvoylarına müsaade edilmemesine, düğünlerde gelin alma etkinliklerinin aile bireylerinden olmak kaydıyla en fazla 3 araçla sınırlandırılmasına karar verildiği bildirildi.

    DİYARBAKIR

    Diyarbakır Valisi Münir Karaloğlu, valilik toplantı salonunda İl Hıfzıssıha kurulunun korona virüs ile ilgili olarak almış olduğu yeni kararları açıkladı. Düğünlerde halay çekmenin bugünkü kararla yasaklandığını aktaran Vali Karaloğlu, “Virüsün en çok yayıldığı alanlar düğünler ve kafeler. Bugünkü toplantıda özellikle düğünlerde ilgili kararlar alındı, akşam düğünleri 19.30’da başlayacak, 22.30’da sona erecek. Gündüz düğünü ve etkinlikler ise 12.00’da başlayıp 15.00’da sona erecek şekilde kısıtlama kararı aldık. Düğünlerde halay ve dans bundan böyle yasak. Sadece gelin ve damat dans edebilir şekilde karar aldık. Bugünden itibaren düğünlerde gelin ve damat dışında diğer katılımcıların halay veya dans etmesi kısıtlanmıştır. Ayrıca düğünlerle ilgili olarak almış olduğumuz yeni kararda düğünlerde konvoy olayı bir müddet yasaklandı. Bundan böyle bulaşma riski olan düğün ve benzeri etkinliklerde araçlarla konvoy yapılması kısıtlanmıştır” diye konuştu.

    KAYSERİ

    Kayseri İl Hıfzısıhha Kurulunca yapılan açıklamada, kentte düğünlerin 3 saat içerisinde bitirileceği, gelen misafirlerin HES kodu sorgulamasının yapılmasına ve yapılan sorgulamada ‘riskli kişi’ olarak belirlenen kişilerin girişlerinin engellenmesine karar verildiği bildirildi.

    KIRIKKALE

    İçişleri Bakanlığı tarafından koronavirüs ile mücadele kapsamında pilot il seçilen ve bu kapsamda ‘İl Salgın Denetim Merkezi’nin’ kurulduğu Kırıkkale’de, virüse karşı tedbir ve önlemler alınmaya devam ediyor.

    Bu kapsamda kentte görev yapan mahalle muhtarları ile bir araya gelen Kırıkkale Valisi Yunus Sezer, muhtarlara daha dikkatli olmaları gerektiğini, mahallelerde devlet yetkililerine destek amacıyla etkin şekilde görev yapacaklarını belirtti. Sezer, sokak düğünlerinin 6 saatten 4 saate indirildiğini, taziyelerin ise yasaklandığını duyurdu.

     

  • “Gemilerimize yapılacak saldırıyı cevapsız bırakamayız”

    “Gemilerimize yapılacak saldırıyı cevapsız bırakamayız”

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, cuma namazının ardından gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

    Doğu Akdeniz’de yaşanan gerilime değinen Erdoğan, Yunanistan’dan gelebilecek olası tacizlerin yanıtsız kalmayacağını söyledi.

    “Bizim sismik araştırma yapan gemilerimiz, sondaj gemilerimiz bu bölgede dolaşıyor. Oruç Reis sismik araştırma yapan gemilerimizden biri. Bu sivil gemilerimize yapılacak saldırıyı cevapsız bırakamayız” diyen Cumhurbaşkanı, “Dün böyle bir durum söz konusu oldu, Kemal Reis gereken cevabı verdi. Devam ederse cevabını misliyle alacaktır” ifadelerini kullandı.

    Konuyla ilgili Almanya Başbakanı Angela Merkel ile yaptığı görüşmeyi anlatan Erdoğan, şunları kaydetti:

    “Ayın 23’üne kadar Oruç Reis çalışmalarını sürdürecek. Sayın Merkel ile bu konuları dün konuştuk. Bizden ricası 23’ünden sonra danışmanlarımızın yapacakları çalışmalar neticesinde bu işi yumuşatıp korumacı anlayış içerisinde süreci geliştirelim dediler. Mutabık kaldık. Sayın Merkel benden sonra Miçotakis ile bir görüşme yaptı. Umarım onu bizim söylediğimiz çizgiye çekmiş olur.”

    İSRAİL-BAE ANLAŞMASINA TEPKİ

    Erdoğan’a ABD arabuluculuğunda İsrail-Birleşik Arap Emirlikleri arasındaki anlaşma da soruldu. Süreçte Suudi Arabistan’ın yanlış adımları olduğunu belirten Erdoğan, “Abu Dabi yönetimi ile ilgili adımlarımız olabilir. Büyükelçimizi geri çekme gibi bir durumumuz olabilir” diye konuştu.

    DOLARDAKİ YÜKSELİŞ

    Cumhurbaşkanı dolardaki hareketliliğe ilişkin ise şunları söyledi:

    “Bu hafta içerisinde ekonomi kurulu toplamak suretiyle bir değerlendirme yapacağız. Bunlar yeni ataklar değil. Aynı operasyonları bize yaptılar, devam ediyorlar. Türkiye bu konuda güçlüdür, yere sağlam basmaya devam edecektir.”

  • “Yunanistan’ın aklı selim davranması lazım”

    “Yunanistan’ın aklı selim davranması lazım”

    Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu: “Yunanistan’ın aklı selim davranması lazım. Oruç Reis gemimizi taciz etme gibi girişimlerde bulunmasın. Karşılığını alır”

    Mevlüt Çavuşoğlu, Yunanistan ile birlikte ortak tatbikat yapan Fransa’ya da tepkiliydi. Çavuşoğlu, “Fransa’nın Doğu Akdeniz’de gerginliği arttıracak adımlardan kaçınması lazım” dedi.

  • Bakan Varank: En hızlı toparlanan 5 ülkeden biriyiz

    Bakan Varank: En hızlı toparlanan 5 ülkeden biriyiz

    Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, haziran ayı sanayi endeksine ilişkin, “Sermaye ve ara malı kalemlerindeki çift haneye varan artışlar, yatırım talebi açısından da çok güçlü bir sinyal veriyor. Gösterdiğimiz bu aylık performansla, dünyada en hızlı toparlanan ilk beş ülkeden biri olduk.” dedi.

    Varank, Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) tarafından çevrimiçi düzenlenen “Ufuk 2020 & Ufuk Avrupa Bilgilendirme Toplantısı”nda yaptığı konuşmada, bu toplantının çok temel bir amacı olduğunu belirterek, ufuk programları hakkında, özel sektörün yüksek bir farkındalığa sahip olmasını, buradaki imkanlardan özel sektörün en verimli şekilde faydalanmasını arzuladıklarını söyledi.

    Ufuk programlarının detaylarına girmeden önce, haziran ayı sanayi üretim endeksine değinen Varank, “Haziranda sanayi üretimi hem aylık hem de yıllık bazda yükseliş gösterdi. Her iki verinin de pozitif olması, reel sektörün gidişatını göstermesi açısından oldukça sevindirici. Aylık artış yüzde 17,6 olarak gerçekleşti, mayıs ayındaki güçlü seviyeyi, haziranda da tekrarladı.” dedi.

    Aylık bazda, endeksin tüm kalemlerinde yükseliş görüldüğüne dikkati çeken Varank, “Sermaye ve ara malı kalemlerindeki çift haneye varan artışlar, yatırım talebi açısından da çok güçlü bir sinyal veriyor. Gösterdiğimiz bu aylık performansla, dünyada en hızlı toparlanan ilk beş ülkeden biri olduk.” diye konuştu.

    “Gelecek süreçte, eylül kritik öneme sahip”

    Gelecek süreçte, eylül ayı kritik bir öneme sahip olduğunu, Ufuk 2020 Programının son çağrısının eylül ayında ve 1 milyar avroluk bütçeyle Avrupa Yeşil Mutabakatı alanında olacağını belirten Bakan Varank, sözlerini şöyle tamamladı:

    Bu çağrı, tarımdan gıdaya, ulaşımdan enerjiye, üretimden çevreye varıncaya dek farklı alanlarda yenilik projesi geliştiren herkese açık. Ülkemizin bu çağrıdan azami fayda sağlaması; hem bugün hem de yarınlarımız için oldukça önemli. DEİK üyeleri olarak sizler de bu imkandan en iyi şekilde faydalanmalısınız. Şimdiden kendinize uygun alanlarda çalışmaya başlayın, her aşamada TÜBİTAK ile iletişime geçin.

    Proje yazımından tutun da, ortak bulmaya varıncaya dek her aşamada yanınızdayız… Bu son çağrıda göstereceğimiz başarı, Ufuk Avrupa programı için de bir rol model olacak. Ufuk 2020 ve Ufuk Avrupa kapsamında özel sektörümüzün daha atik ve özgün işlerle farkını ortaya koymasını bekliyoruz.”

  • Beyrut savaş alanına döndü

    Beyrut savaş alanına döndü

    Beyrut Limanı, yaklaşık 10 gün önce 2 bin 750 ton amonyum nitratın yol açtığı korkunç patlamanın tüm izlerini taşıyor.

    Lübnan uzun süredir, yerel para biriminin dolar karşısında beş kata varan değer kaybı, ekonomik krizin yol açtığı protesto dalgası ve Hizbullah-İsrail arasındaki gerilimin tırmanması gibi konularla gündemdeydi.

    Ülkenin en büyük nüfusa sahip, ticari ve sosyal metropolü aynı zamanda da başkenti Beyrut’un limanında 4 Ağustos’ta bilinmeyen bir nedenle yangın çıktı.

    Beyrut sakinleri limandaki yangını cep telefonlarıyla görüntülerken, meydana gelen ikinci bir patlama korkunç bir etkiye yol açtı. Nükleer bombalarla ilişkilendirilen patlama sonrasındaki mantar bulutu ve patlamanın yol açtığı şok dalgası görüntülere yansıdı.

    Bu patlama sonucu yıkıma uğrayan Akdeniz’in en büyük limanlarından Beyrut Limanı ülke ekonomisinin can damarı sayılıyordu.

    Lübnanlı yetkililer, 6 yıl boyunca bir depoda tutulan 2 bin 750 ton amonyum nitratın Afrika’da bir ülkeye sevk edilmek istenirken limanda infilak ettiğini açıkladı. Patlama sonucunda Lübnan’ın en önemli ticaret limanı büyük bir harabeye dönüştü.

    Lübnan’ın başkentinin dünyaya açılan deniz kapısı kapandı

    Beyrut Limanı, doğu Akdeniz’in en önemli limanlarından biri ve Lübnan’ın adeta deniz yoluyla dünyaya açılan kapısı konumundaydı.

    Birleşmiş Milletler (BM) Ticaret ve Kalkınma Konferansı’nın (UNCTAD) 2018’de yayımladığı “Sevk Bağlantı Hattı” indeks raporuna göre, Beyrut Limanı, sergilediği performans dolayısıyla dünya genelinde 171 liman arasında 38. sıradaydı.

    Bölgesel düzeyde Orta Doğu’daki liman ülkeleri arasında aynı indekste Beyrut Limanı 6. sırada bulunuyor. Raporda, hem bölgesel hem de dünya genelindeki sıralamasıyla limanın performansının ne kadar önemli olduğuna dikkat çekiliyor.

    Liman, jeostratejik konumu itibarıyla Ürdün, Suudi Arabistan, Irak ve diğer Körfez ülkelerinin Akdeniz ile bağlantısını sağlayan önemli limanların başında yer alıyor.

    Uzmanlar, limanın yeniden inşası için zaman ve büyük kaynak gerektiğini ifade ediyor.

    Limanın görüntüsü savaş alanını andırıyor

    Beyrut Limanı’nda patlamanın oluştuğu noktada dev bir çukur açılırken, patlama merkezinin yakınındaki dev silolardan dökülen tahılları kaldırma çalışmaları devam ediyor.

    Çevredeki depolar ve hangarların neredeyse tamamının metal aksamları parçalanmış. Patlama merkezinin yakınındaki mahallelerdeki insanlar limandaki patlamada havaya uçan metal parçalarının adeta şarapnel gibi mahallelerine geldiğini anlatıyor.

    Limanın görüntüsü gerçekten ziyade adeta bir savaş filmi platosunu andırıyor.

    ABD merkezli bir düşünce kuruluşu, ülkedeki ekonomik krize ilave olan yeni tip koronavirüs salgınının (Kovid-19) neden olduğu ulusal ekonomideki yüzde 15 daralmanın, limandaki patlama nedeniyle yüzde 24’e çıkabileceği uyarısını yaptı.

    Lübnan Ekonomi Bakanlığının paylaştığı rakamlara göre, patlamanın ülkede neden olduğu zarar 15 milyar doları aştı.

  • Esed Rejimi 100 kişiyi mayın tarlasına sürdü! 8 ölü

    Esed Rejimi 100 kişiyi mayın tarlasına sürdü! 8 ölü

    Suriye’deki Beşşar Esed rejimi ve İran destekli terörist guruplar, Dera ilindeki zorunlu askerlik uygulamasını kabul etmeyerek muhaliflerin kontrolündeki bölgelere geçmek isteyen yaklaşık 100 kişilik grubu mayın tarlasına yönlendirdi. Mayınların infilak etmesi sonucu en az 8 kişi yaşamını yitirdi, 15 kişi yaralandı.

    AA muhabirinin askeri muhalif kaynaklardan edindiği bilgiye göre, rejimin zorla askere almak istediği yaklaşık 100 kişilik grup bu uygulamayı reddederek, muhalif bölgelere geçmek istedi.

    Esed rejimi askerleri ve İran destekli terörist grupların refakat ettiği siviller, Dera ilinden getirilerek rejimin kontrolündeki Halep’den Nübbül beldesine götürüldü.

    Rejim güçleri, muhaliflerin kontrolündeki Afrin ve İdlib’e geçmek isteyen sivilleri buradan mayın tarlasına yönlendirdi.

    Mayınların infilak etmesiyle en az 8 kişi hayatını kaybetti. Yaralanan 15 kişi Afrin’de tedavi altına alındı.

    Gruptan geride kalanlardan ise haber alınamıyor.

  • Yunan askerleri Türk köyünde tatbikat yaptı

    Yunan askerleri Türk köyünde tatbikat yaptı

    Yunanistan’da, Türk azınlığın yoğun olarak yaşadığı İskeçe bölgesindeki Mustafçova Belediyesine bağlı Gökçepınar köyünde silahlı tatbikat yapan Yunan askeri birlikler köy halkında endişe ve korku yarattı.

    Mustafçova Belediye Başkanı Rıdvan Delihüseyin AA muhabirine yaptığı açıklamada, merkezi İskeçe’de bulunan 4. Kolorduya bağlı askerlerin önceki gün Gökçepınar köyünün içi ve köy mezarlığının çevresinde silahlı eğitim ve tatbikat gerçekleştirdiğini söyledi.

    Belediye ve köy hakının tatbikat konusunda bilgilendirilmediğine dikkati çeken Delihüseyin, köy sakinlerinin sabah saatlerinde karşılarında silahlı askerlerle karşılaşınca neye uğradıklarına şaşırdığını ifade etti.

    Daha önce böyle bir olayın yaşanmadığını belirten Delihüseyin, “Hiçbir şeyden haberi olmayan insanlarımız karşılarında silahlı askerleri görünce doğal olarak korku ve endişeye kapıldı.” dedi.

    Gökçepınar köyü imamı Erkan Azizoğlu da sosyal medya hesabından paylaştığı mesajda olaya tepki gösterdi. Azizoğlu, Doğu Akdeniz’de gergin anların yaşandığı bir sırada Yunan askeri birliklerin Gökçepınar köyünün içinde tatbikat yapmasının köy sakinlerini derinden üzdüğünü vurguladı.

    Azizoğlu, mesajında, “Askeriyenin bir yerlere mesaj göndermek için köyümüzü kullanması, köylü kardeşlerimizi ve bilhassa da evlatlarımızı endişelendiren, korkutan bir tatbikatla köyümüzün içine girmesi, kabul edilebilecek bir olay değildir. Kınıyoruz ve saçma buluyoruz.” ifadelerini kullandı.

    Avrupa Batı Trakya Türkleri Federasyonundan (ABTTF) yapılan açıklamada ise Gökçepınar’da yaşanan olayın insan ve azınlık haklarını ayaklar altına alan bir skandal olduğu belirtildi.

    ABTTF Başkanı Halit Habipoğlu imzasıyla yayımlanan açıklamada, şu ifadelere yer verildi:

    “Hangi ülkede askeri birlikler sivil vatandaşların yaşadığı bir yerleşim biriminde sokaklara inerek silahlı eğitim yapabilir? Kaldı ki burası bir Türk köyü. Anavatanımız ile ülkemiz arasında Doğu Akdeniz nedeniyle yaşanan siyasi gerilimin sıcak çatışmaya dönmesi ihtimalinden endişe ettiğimiz bu dönemde ülkemiz, yüzyıllardır yaşadığımız bu topraklarda askerini sokağa göndererek kime mesaj vermek istiyor? Bizlere mi, anavatanımıza mı? Bizler bu ülkenin vatandaşlarıyız.

    Yunanistan ve Türkiye arasındaki ikili ilişkilerin gerildiği bir dönemde askeri sokaklara indirerek Batı Trakya Türk toplumunu korkutmak akıl alır gibi değil. Demokrasi ve insan hakları temelinde kurulmuş Avrupa Birliği’ne üye bir ülkede bunları yaşamak çok korkutucu.”