Etiket: manşet

  • “Kimse suçluyu başka yerde aramasın, kötü yönetiliyoruz”

    “Kimse suçluyu başka yerde aramasın, kötü yönetiliyoruz”

    Demokrasi ve Atılım Partisi Genel Başkanı Babacan, hükümet değişikliği olmadan Türkiye’de sorunların çözülmesinin mümkün olmadığını söyledi

    FOX TV’de Ezgi Gözeger’in sunduğu Çalar Saat programına konuk olan Demokrasi Partisi Genel Başkanı (DEVA Partisi) Genel Başkanı Ali Babacan, gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu.

    Tüm anketlerde vatandaşların “Bir numaralı sorunum ekonomi” dediğini hatırlatan Babacan, “Fakat tüm açıklamalar ekonominin iyiye gittiği yönünde. Hükümet hastalığı kabul etmiyor. Öncelikle teşhisi koymak lazım” dedi.

    “Türkiye’nin kalkınmasının tek yolu, yatırım, üretim ve ihracat”

    Son bir yılda toplam istihdamın 2 milyon 600 bin düştüğünü kaydeden Babacan, gençlerde işsizlik oranının yüzde 25 civarında olduğunu belirterek, “Artık iş aramaktan vazgeçmiş insanlar var. Ülkeye yatırım lazım. Türkiye’nin kalkınmasının tek yolu yatırım, üretim ve ihracat” diye konuştu.

    Babacan, “Kimse suçluyu başka yerde aramasın, Türkiye şu an kötü yönetiliyor. Hükümet değişikliği olmadan Türkiye’nin sorunlarının çözülmesi mümkün değil” ifadelerini kullandı.

    “Sorunlar büyük ama çözümler de bir o kadar kolay”

    Pandemiden önce Türkiye’nin kendi eliyle çıkardığı bir ekonomik krizin içine düştüğünü ifade eden Babacan, Merkez Bankası rezervlerinin pandemiden önce tüketildiğini aktardı.

    İnsanların giderek fakirleştiğini ve kadınların iş aramaktan vazgeçtiğini söyleyen Babacan, sorunların büyük ama çözümünde bir o kadar kolay olduğunu ifade etti.

    “Halkımız en önemli sorun ‘ekonomi’ diyor, hükumet ekonomimiz uçuyor diyor” dediğini hatırlatan Babacan, “Böyle bir şey olamaz; bu ancak güvensizliği çoğaltır. Varlık Fonu gelecek nesillere 60 milyar borcu yüklemiş durumda” ifadelerine yer verdi.

    “Biz sadece eleştirmiyoruz, çözüm için ne gerekiyorsa onu da öneriyoruz”

    Babacan’ın açıklamalarında öne çıkan konu başlıkları şöyle:

    “Biz sadece eleştirmiyoruz. Çözüm için, tedavi için ne gerekiyorsa onu da öneriyoruz. Tecrübeli ve işi bilen bir ekip olarak reçete hazırlıyoruz, paylaşıyoruz.

    Halkımız en önemli sorun ‘ekonomi’ diyor, hükumet ekonomimiz uçuyor diyor. Böyle bir şey olamaz; bu ancak güvensizliği çoğaltır.

    Varlık fonu gelecek nesillere 60 milyar dolar borcu yüklemiş durumda. Varlık fonu uygulamasına zamanında da şiddetle karşı çıktık. Yazık günah değil mi?

    “Hükümet işten çıkarmayı yasaklayarak, istatistikleri güzel göstermeye çalışıyor”

    Türkiye çaresiz değil. Dürüst ve ehil kadrolar, akıl, bilim, istişare Türkiye’yi yeniden ayağa kaldırır.

    Başta kamu bankaları olmak üzere tüm bankaları, fayda ve risk analizlerine dayanmadan, piyasa gerçeklerinden uzak parametrelerle kredi vermeye zorlamaktan derhal vazgeçilmeli.

    Uluslararası tecrübesi olan bir ekonomi ekibi yalnızca DEVA Partisi’nde var. Bu ekonomik reçeteyi hazırlayan ekip, dünyanın herhangi bir yerindeki krizi çözmeye gitse 3 ayda tüm sorunları çözer.

    Memleketin bu kadar yakıcı sorunu varken siyasi gündem, içi boş tartışmalarla dolu. Şöyle bir haberlere baktığınızda, bu ülkenin problemleri için hangi çözüm üretiliyor göremiyorum.

    Hükümet işten çıkarmayı yasaklayarak, TÜİK’in istatistikleri olduğundan daha güzel göstermesini sağladı.”

    Kaynak: Independent Türkçe

  • “Salgında Türkiye tekrar Nisan ayına döndü”

    “Salgında Türkiye tekrar Nisan ayına döndü”

    ABD’deki Jackson Laboratuvarı’nda görevli immünoloji uzmanı Prof. Dr. Derya Unutmaz, son dönemlerde kafa karıştıran sorularla ilgili Independent Türkçe’ye konuştu.

    Son dönemlerde Kovid-19 vakalarının artışındaki hızlanma birçok kurumu alarma geçirdi.

    Bu süreçte de doğru bilgiler kadar yine yanlış yönlendiren ve korkutan söylentiler de dolaşmaya devam ediyor.

    “Salgında Türkiye’de tekrar nisan ayına dönüldüğü anlaşılıyor, çok tehlikeli yeni bir döneme girdik” diyen Prof. Dr. Derya Unutmaz, tedbirlerin ve yapılan test miktarının, özellikle filyason amaçlı acilen artırılması gerektiğini söyledi.

    Yapılan testlerin günlük 100-150 bin civarında olduğuna dikkat çeken Prof. Unutmaz, “Zira birçok hafif geçiren veya semptomu olmayan kişi tespit edilmiyor ve virüsü yaymaya devam ediyorlar” dedi.

    “Semptomlar oldukça çeşitli, değişik kişilerde farklı farklı şekillerde kendini gösteriyor. Üst solunum yolu semptomları var. Gripte gördüğümüz semptomlara benziyor ama öksürük, halsizlik gibi oluyor. Onun dışında Kovid’e biraz daha özel semptomlar, koku ve tat kaybı, baş ağrısı oluyor bazı kişilerde, herkeste ateş olmuyor bazılarında ateş olabiliyor. Aynı zamanda mide ve bağırsaklarda rahatsızlık belirtisi gösteren ishal gibi durumlar oluşuyor. Bunun gibi çeşitli semptomlarla kendini gösterebiliyor.”

     

  • İtalya’da 5 milletvekiline istifa çağrısı

    İtalya’da 5 milletvekiline istifa çağrısı

    İtalya’da hükümetin, Covid-19 tedbirlerinden zarar gören vatandaşlara destek amacıyla verdiği 600 ve 1000 euro’luk yardımlardan beş milletvekilinin de faydalandığı ortaya çıktı.

    La Repubblica gazetesinin ortaya çıkardığı skandala karışan milletvekillerinin isimleri, gizlilik kanunları gereği açıklanmadı. Ancak beş milletvekilinin üçünün muhalefetteki Lig (Lega) Partisi’nden, diğer ikisinin de iktidardaki 5 Yıldız Hareketi ve Yaşayan İtalya (Italia Viva) partilerinden olduğu belirtildi.

    La Repubblica’nın sosyal sigorta kurumundan kaynaklara dayandırdığı haberi üzerine, bu milletvekillerine istifa çağrıları gelmeye başladı.

    Milletvekillerinin yanı sıra, 2 bin kadar yerel yönetim yetkilisinin de Covid-19 yardımlarından faydalandığı iddia edildi.

    İtalya’da Covid-19 salgınını kontrol altına almak amacıyla uygulanan kapama tedbirlerinin ekonomiyi durma noktasına getirmesi nedeniyle hükümet, Mart ayından itibaren çalışanlara ekonomik destek paketleri hazırlamıştı. Milletvekillerinin, serbest çalışanlar için hazırlanan yardım paketlerinden faydalandığı belirtiliyor. Bu pakette, Mart ve Nisan aylarında 600 euro, Mayıs’ta ise 1000 euro’luk mali destek yer alıyordu.

    ‘Belli ki 13 bin euro maaş yetmiyordu!’
    Koalisyon hükümetinde yer alan 5 Yıldız Hareketi’nden Dışişleri Bakanı Luigi Di Maio, “kurnazlık yapan zavallılar” diye nitelediği bu milletvekillerini ortaya çıkarak istifa etmeye çağırdı.

    5 Yıldız’ın eski siyasi lideri de olan Luigi Di Maio, “Belli ki yaklaşık 13 bin euro’luk aylık maaşları, faydalandıkları tüm ek hak ve ayrıcalıklar onlara yetmiyordu! Utanç verici. Gerçek bir ahlaksızlık” diye tepki gösterdi. Di Maio, “Bedenlerinde bir utanç kırıntısı kaldıysa İtalyanlardan özür dilesinler, parayı iade etsinler ve istifa etsinler” dedi.

    Koalisyon ortağı Demokratik Parti’nin Genel Sekreteri Nicola Zingaretti de milletvekillerinin Covid-19 yardımı almasını “utanç verici” sözleriyle kınadı.

    Muhalefetteki Lig Partisi’nin lideri Matteo Salvini ise hem bu yardıma başvuran milletvekillerini, hem de hazırladığı kararnamenin buna izin verdiği gerekçesiyle hükümeti ve sosyal sigorta kurumunu (INPS) eleştirdi. Salvini “Herhangi bir başka ülkede bunların hepsi istifa ederdi” dedi.

    Paketin acilen devreye girmesi gerekiyordu
    5 Yıldız Hareketi’nden Temsilciler Meclisi Başkanı Roberto Fico ise Covid-19 yardım paketinin, durumun aciliyeti nedeniyle hemen devreye girebilmesi için esnek tutulduğunu vurguladı.

    Roberto Fico, “Paketin ivedilikle uygulanabilir olması amaçlanıyordu, bu yüzden kapsamı geniş tutulmuştu. Burada sorumluluğun, bireysel ve siyasi etikten kaynaklanması gerektiğini düşünüyorum” dedi.

    Fico, “Bu gibi durumlarda bireylerin hataları tüm kurumları yaralar. Bu yüzden hepimiz güçlü biçimde tepki vermeliyiz” diye konuştu.

    La Repubblica’nın dün ortaya çıkardığı skandal, bugünkü ulusal gazetelerin birçoğunda manşetlerde yer aldı. Il Giornale gazetesi “İkramiye skandalı. Dilenci milletvekilleri”, Il Tempo “Kovun onları” manşetiyle çıktı.

  • Kapalı Maraş ne zaman açılacak?

    Kapalı Maraş ne zaman açılacak?

    Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Başbakanı Ersin Tatar, 46 yıldır kapalı olan ‘Hayelet Şehir’ Kapalı Maraş’ın açılmasına yönelik çalışmaları yoğunlaştırdıklarını belirterek, “Maraş’ı insanlığa kazandıracağız” dedi.

    Kıbrıs’ta 1974’ten beri kapalı ‘Hayalet Şehir’ olarak bilinen Kapalı Maraş’ın sivil yaşama açılması için son aşamaya yaklaşıldığı ifade edilirken, KKTC Başbakanı Ersin Tatar’dan yeni açıklama geldi. Kapalı Maraş’ın açılmasıyla ilgili önemli bir yol kat edildiğini kaydeden Tatar, “Maraş mümkün olan en kısa sürede Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti idaresinde 1974 öncesi yasal hak sahiplerine, sakinlerine açılacak” dedi.

    “HAK SAHİPLERİNE AÇILACAK”

    “Bu aşama aşama olacak elbette çünkü koskoca bir bölgeyi birden bire ve bir bütün olarak layıkıyla açmak kolay değildir” diyen KKTC Başbakanı Tatar, Kapalı Maraş’ın açılması yönünde Başbakanlık’taki çalışmaları daha da yoğunlaştırdıklarını, Dışişleri Bakanlığının da bir çalışması olduğunu söyledi.

    MARAŞ’I İNSANLIĞA KAZANDIRACAĞIZ

    Kapalı Maraş’ın açılmasına yönelik çalışmaların Türkiye ile de tam uyum içerisinde devam ettiğine işaret eden Tatar, “Dünyaya, ilgililere, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne de konuyu anlatarak bir açılım yapacağız. 46 yıldır kapalı olan bir kenti, insanlığa, ülkemize, Kıbrıs’a kazandıracağız. Bunun hem siyasi hem de sosyo-ekonomik yararları olacağı nettir. Kıbrıs konusu, ekonomik durumumuz bu açılımla başka bir noktaya doğru ilerleyecektir inancındayım” dedi.

    ABD’YE GÜNEY KIBRIS UYARISI

    Başbakan Tatar, Yunanistan ile Mısır’ın imzaladığı anlaşma, ABD ve Rum Kesimi arasındaki askeri işbirliği ile Doğu Akdeniz’deki gelişmelerle ilgili de açıklama yaptı. “Şunu belirtmeliyim bu konular çok yakından, ciddi bir şekilde takip ediliyor” diyen Tatar, “Bir kere Yunanistan’ın Doğu Akdeniz’le bir bağlantısı yoktur. Zorla bir şeyler yapmaya kalksalar da geçersizdir” dedi. Başbakan Tatar şöyle devam etti:

    “Rum-Yunan ikilisi, İsrail ve Mısır ne kadar uğraşırlarsa uğraşsınlar boşunadır; Kimse bu bölgede Türkiye’yi dışlayarak, KKTC’yi yok sayarak, Kıbrıs Rum tarafını adanın bütününün egemeni gibi kabul ederek bir yere varamaz. Avrupa Birliği (AB) zaten Kıbrıs Rum tarafını tek başına üye yapmakla Kıbrıs konusunu daha da çıkmaza sokmuşken şimdi yaptıklarına yeni hatalar ekleyerek sorunun çözülmesini daha da zorlaştırmaktadır. Kıbrıs Türk halkı bu adada Rumlar kadar hak sahibidir. Bunu göz ardı edenler dün ve bugün olduğu gibi yarın da hüsrana uğrayacaklardır. ABD’nin yaptığı da son derece hatalıdır. Bizim önerilerimiz, Türkiye’nin iyi niyetli yaklaşımları dikkate alınmadan Rum tarafına yardım etmek asla barışa ve anlaşma koşullarının oluşmasına olumlu etki yapmaz. Ben bir kez daha Rum tarafına hidrokarbon kaynakları konusunda ortak bir komite kurma önerisi yapıyorum. Umarım dikkate alırlar.”

  • Bursa’dan 12 ülkeye dezenfektan tüneli

    Bursa’dan 12 ülkeye dezenfektan tüneli

    Bursa’nın İnegöl ilçesinde 3 genç girişimci, pandemi sürecinde üretimine başladıkları dezenfeksiyon tünellerini 12 ülkeye ihraç ediyor.

    İnegöl ilçesinde, bilişim ve tasarım üzerine firmaları bulunan Mustafa Coşkun (32), Mesut İbiş (34) ve Ercan Çiğdem (36), pandemi sürecinde el birliği yaparak kurdukları fabrikada dezenfeksiyon tüneli üretmeye başladı. Tamamen yerli üretim olan, 7 ayrı dil seçeneği bulunan sistemle, insan vücudu tamamen dezenfekte ediliyor. 3 aydır üretim yapan genç ortaklar, kısa sürede ürünü 12 ülkeye ihraç etmeye başladı.

    Firma ortaklarından Mustafa Coşkun, pandemi döneminde 3 firma bir araya geldiklerini belirterek, ürettikleri ürünleri ağırlıklı olarak Avrupa ülkeleri olmak üzere 12 ülkeye ihraç ettiklerini söyledi. Şu ana kadar 175 dezenfeksiyon tüneli ürettiklerini dile getiren Coşkun, “Rusya, Fransa, Almanya ve Arap ülkelerine gönderiyoruz. Ağustos ayı sonunda okulların açılması beklendiği için özel okullardan özellikle ciddi talep alıyoruz. Mevcut üretimimiz oldukça yoğun geçiyor. Tatil döneminde otellere ürün sevkiyatı gerçekleştirdik” dedi.

    HEM MİLLİ HEM YERLİ

    Dezenfeksiyon tünellerinin özelliklerinden bahseden Coşkun, “İnsan vücudunun tamamını dezenfekte etmektedir. İnsan sağlığına zararlı olmayan dezenfektan kullanıyoruz. Dezenfekten tünelinin yazılımı, tasarımı bütün her şeyi kendi üretimimiz. Tamamen yerlidir. 40 litrelik tank haznesi var” diye konuştu.

    7 dilde uyarı sisteminin olduğunu kaydeden Coşkun, sosyal mesafe ile ilgili de gerekli uyarıların cihaz tarafından yapıldığını belirtti.

    Ateş ölçer sisteminin de bulunduğu ifade eden Coşkun, vücut sıcaklığının 38 derecenin üzerine çıktığında sistemin uyarı verdiğini dile getirdi. Talebin oldukça arttığını aktaran Coşkun, “Ciddi anlamda talep var. Arkadaşlarımızla gece gündüz demeden üretim yapıyoruz. Siparişlere yetişmek için çok çalışıyoruz” ifade etti.

    Coşkun, dezenfeksiyon tünellerinin satış bedelinin ise 15 bin TL olduğunu sözlerine ekledi.

  • Bursa’da 15 metre yükseklikten düşen genç yaralandı

    Bursa’da 15 metre yükseklikten düşen genç yaralandı

    Bursa’da Deliklitaş Mağarası’nda 15 metre yükseklikten düşüp, ayak bileğini kıran Ozan Özer (25), itfaiye tarafından kurtarılıp, hastaneye kaldırıldı.

    Olay, dün saat 11.30 sıralarında Nilüfer ilçesi İnegazi Mahallesi’nde meydana geldi. Mesire alanı olan bölgeye gelen Ozan Özer, 50 metre uzunluğundaki Deliklitaş Mağarası’na girdi. Mağaranın çıkış noktasındaki kayalıklara tırmanmaya çalışan Özer, ayağının kayması sonucu 15 metre yükseklikten düştü. Ayak bileği kırılan ve kayalıklara sürtünme yüzünden vücudunun çeşitli yerlerinden yaralanan Özer, düştüğü yerden kalkamayınca bağırarak yardım istedi. Özer’in düştüğünü fark eden kişiler, Bursa Büyükşehir Belediyesi itfaiyesine haber verdi.

    İhbar üzerine bölgeye sevk edilen itfaiye kurtarma ekibi, 112 Acil Servis ekiplerinin de yardımı ile yaklaşık yarım saatlik çalışmayla Özer’i kurtardı. Dere yatağından yaklaşık 50 metre sedye ile taşınan Ozan Özer, ambulansla hastaneye kaldırıldı. Özer’in sağlık durumunun iyi olduğu belirtildi.

  • Köpeğinin ölümüne sebep olan kadına dava açılıyor

    Köpeğinin ölümüne sebep olan kadına dava açılıyor

    Belçika’da güneş altında bıraktığı aracın içine köpeğini kilitleyerek hayvanın ölmesine neden olan kadına dava açılıyor.

    Yerel basındaki haberlere göre, hayvan hakları için çalışmalar yürüten GAIA adlı örgüt, adı açıklanmayan kadın hakkında şikayette bulunma kararı aldı.

    Brugges kentinde meydana gelen olayda, köpeğin, bir saatten fazla süre bir hastanenin otoparkına park edilen ve çok ısınan aracın içinde havasız kalarak öldüğü belirtildi.

    Örgütün başkanı Michel Vandenbosch, tüm farkındalık kampanyalarına ve geçmişteki benzer olaylara rağmen bazı kişilerin köpeklerini araçlarında bırakmayı sürdürdüğünü söyledi.

    Vandenbosch, “Uyarıları dikkate almayanlar bunun sonuçlarına katlanmalı. Sahipleri tarafından korunması gerekirken, sahiplerinin hataları yüzünden masum hayvanların ölmesinden artık bıktık.” dedi.

    Ülke yasalarına göre, böyle bir davranış 12 bin avroya kadar para ve 6 aya kadar hapisle cezalandırılıyor.

    Belçika’da 2018’de benzer bir olayda köpek ölmemesine rağmen sahibine ceza verilmişti.

    GAIA yetkililerinin verdiği bilgiye göre, güneşli havalarda araçların içindeki sıcaklık çok kısa sürede 50 dereceyi aşabiliyor.

    Hava sıcaklığı 21 derece olduğunda güneşte bırakılan bir aracın içindeki hava 10 dakikada 32 dereceye, 30 dakikada 40 dereceye, bir saatte ise 45 dereceye yükseliyor. Hava sıcaklığı 30 dereceyi aştığında ise araç içi sıcaklığı çok daha yüksek derecelere ulaşıyor.

    Hayvanların araçta uzun süre bırakılmaması, kısa süreli durumlarda da aracın gölgeye park edilmesi ve camının aralıklı bırakılması tavsiye ediliyor.

  • 8 yaşındaki çocuğun öldüğü yolda eylem yaptılar

    8 yaşındaki çocuğun öldüğü yolda eylem yaptılar

    Konya’nın Çumra ilçesinde, 2 gün önce otomobil ile minibüsün çarpışması sonucu meydana gelen kazada Hasan Hüseyin Şeker (8) hayatını kaybetti, 2 kişi de yaralandı. Aynı yerde sürekli kaza olduğunu belirten mahalleli ise yolu kapatarak eylem yaptı.

    Kaza, iki gün önce akşam saatlerinde ilçeye bağlı Alibeyhüyüğü Kavşağı’nda meydana geldi. İddiaya göre Selehattin Şeker (38) yönetimindeki 32 FF 681 plakalı otomobil Konya’dan Karaman yönüne giderken, Enis Cezayirli’nin (19) kullandığı 34 BBY 808 plakalı minibüs ile çarpıştı. Kazada her iki araçta bulunan 3 kişi yaralandı. İhbar üzerine kaza yerine jandarma ve sağlık ekipleri sevk edildi. Yaralılar ambulanslarla Çumra Devlet Hastanesi’ne kaldırılarak tedaviye alındı. Hasan Hüseyin Şeker, yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamayarak hayatını kaybetti.

    AYNI YERDEKİ KAZALARA TEPKİ

    Aynı bölgede sürekli kaza olduğunu belirten mahalle halkı, ölümlü kazanın ardından bir araya gelerek eylem yaptı. Yola bir çözüm bulunmasını isteyenler ile görüşmek üzere olay yerine Çumra Kaymakamı Hüseyin Ece geldi. Ece, gerekli çalışmaların yapılacağını ve kendisinin de bizzat takipçisi olacağını belirterek, “Biz vatandaşlarımızın yanındayız. Ölen yavrumuza Allah rahmet eylesin. Ailesine sabırlar diliyorum. Orada yapılması gereken ne varsa beraberce açacağımızın sözünü de verebiliriz. Jandarma komutanımıza söyledim, geçmişten beri burada olan trafik kazalarının hepsini bir rapor haline getirelim, vilayetten yapacağımız talebe onlar taban oluştursun. Şimdi yapacağımız işlem bu. Burada alınması gereken bir tedbir varsa onun alınması için en az sizin kadar çalışacağıma söz veriyorum. Bu işin çalışmasını yapacağız” dedi. Bunun üzerine toplanan kalabalık 1 saatlik eylemlerinin ardından dağıldı.

     

  • Karantinadaki babaannesiyle böyle oynuyor

    Karantinadaki babaannesiyle böyle oynuyor

    Ordu’nun Akkuş ilçesine Ankara’dan anne ve babasıyla tatil için gelen Ali Asaf Kaymak (2), koronavirüs testi pozitif çıkan babaannesi Nuray Kaymak (47) ile görüşemedi. Minik Ali Asaf, evdeki bir odada izole olan babaannesinin penceresinin önüne geçerek, onunla oyunlar oynamaya çalışıyor.

    İlçenin Çayıralan Mahallesi’nde yaşayan Nuray Kaymak’ta yaklaşık bir hafta önce koronavirüs belirlendi. Mahallede, başka vakaların da bulunması nedeniyle karantina uygulanmaya başladı. Nuray Kaymak’a da ilaçları verilerek evde izole olması istendi. Ankara’dan bir süre önce tatil için ailesi ile babaevine gelen Doğan Kaymak da annesi ile ayrı odalarda kalmaya başladı. Ailede başka vaka ve belirti görülmezken, Nuray Kaymak’ın torunu Ali Asaf Kaymak, her gün izolasyon nedeniyle göremediği babaannesinin penceresinin önüne gidiyor. Minik Ali Asaf, cam arkasından babaannesiyle oynamaya çalışıyor. Babaanne de torun hasretini cam arkasından gideriyor.

    Doğan Kaymak, annesinin 14 günlük izolasyon sürecinin bitmesini beklediklerini belirterek, “Oğlum ve annemin bu görüntülerini görünce fotoğrafladım. Çok üzücü bir durum ama en kısa zamanda inşallah bu süreç biter” dedi.

  • Gayrimenkul satışı salgına rağmen 6 ayda 1 milyonu aştı

    Gayrimenkul satışı salgına rağmen 6 ayda 1 milyonu aştı

    Türkiye genelinde satılan gayrimenkul sayısı (konut, iş yeri, arsa, tarla) küresel salgın ve yasaklara rağmen yılın ilk yarısında 1,1 milyon adede yaklaştı.

    AA muhabirinin derlediği bilgiye göre, Türk gayrimenkul sektörü, gücünü ve hareketliliğini salgına rağmen korumayı başardı.

    Ocak-haziran döneminde ülke genelinde satılan gayrimenkul sayısı salgına, sokağa çıkma yasağı ve şehirler arası seyahat sınırlamasına rağmen 1 milyon 58 bin 448 adet olarak gerçekleşti.

    En yüksek gayrimenkul satışı 150 bin 699 adetle İstanbul’da olurken, İstanbul’u, 93 bin 511 adetle Ankara, 58 bin 852 adetle İzmir, 44 bin 939 adetle Antalya ve 40 bin 240 adetle Bursa takip etti.

    Ülke genelindeki gayrimenkul satışlarından 7 milyar liraya yakın tapu harcı geliri elde edildi. Alıcıların tapu devrinde ibraz ettikleri toplam değer ise 194 milyar 332 milyon liraya ulaştı.

    Satılan konut sayısı 625 bin adede yaklaştı

    Öte yandan, ilk yarıda 1 milyon 58 bini aşan gayrimenkul satış adedinin 624 bin 769’unu konut oluşturdu.

    İlk 6 ayda konut satışları, 2019’un aynı dönemine göre yüzde 23,5 artış gösterdi. Ocak-haziran döneminde ipotekli konut satışı yüzde 221,4 artarak 266 bin 374, diğer satış türleri ise yüzde 15,3 azalarak 358 bin 395 oldu.

    BURSA EN ÇOK KONUT SATILAN 5. ŞEHİR

    En çok konut satılan illerde başı 106 bin 311 adetle İstanbul çekti. İstanbul’u, 69 bin 78 adetle Ankara, 39 bin 331 adetle İzmir, 29 bin 358 adetle Antalya, 22 bin 974 adetle Bursa ve 18 bin 533 adetle Mersin takip etti.

    Adana 15 bin 764 adet konut satışıyla bu alanda 7’nci olurken, Konya 15 bin 737 adetle 8’inci, Gaziantep 14 bin 915 adetle 9’uncu, Kocaeli 14 bin 383 adetle 10’uncu sırada yer aldı.