Etiket: manşet

  • Yürüyüş yaparken 30 metreden aşağı düştü!

    Yürüyüş yaparken 30 metreden aşağı düştü!

    Uludağ’a doğa yürüyüşü yapmak için giden Uğur Biltekin (29), dengesini kaybederek yaklaşık 30 metre yükseklikten yuvarlanarak düştü.

    Olay, 16.00 sıralarında merkez Yıldırım ilçesi Mollaarap Mahallesi Uludağ eteklerinde meydana geldi. Doğa yürüyüşüne çıkan Uğur Biltekin, ormanlık alanda gezdiği sırada dengesini kaybederek yaklaşık 30 metreden aşağıya yuvarlanarak düştü. Dere kenarında yardım isteyen Biltekin’in sesini duyan mahalle sakinlerinin ihbarı üzerine olay yerine ekipler sevk edildi. Bursa Büyükşehir Belediyesi İtfaiye ekipleri, Uğur Biltekin’i düştüğü yerden çıkardı. Sağlık ekiplerinin ilk müdahalesinin ardından Çekirge Devlet Hastanesi’ne kaldırılan Biltekin’in durumunun iyi olduğu öğrenildi.

     

  • İYİ Parti’den Bahçeli’ye jet yanıt

    İYİ Parti’den Bahçeli’ye jet yanıt

    İYİ Parti Kurucular Kurulu üyesi Ümit Dikbayır, partisinin Genel Başkanı Meral Akşener’e “Evine dön” çağrısı yapan MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’ye çok sert yanıt verdi: Biz zaten evimizdeyiz… Başkalarının kuyruğuna takılıp, evin yolunu kaybedenler düşünsün!

    Ne olmuştu?

    MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, İYİ Parti lideri Akşener’e çağrıda bulunarak, “Sayın Akşener’in böyle gitmeyeceğini, böyle ittifak olmayacağını, olsa bile bir ayağının çukura düştüğünü görüp derhal ve çok kısa süre içinde EVİNE dönmesi doğru ve tutarlı bir davranış olacaktır. EVİNDE rahatı ve huzuru bulacaktır. İkbal ile idbar arasında sıkışıp kalmak yerine, kaldı ki zillete düşmektense EVDE olmak isabetli bir tercihtir” ifadelerini kullandı.

  • Bursa’da bu mahallelerde 24 saatlik su kesintisi var!

    Bursa’da bu mahallelerde 24 saatlik su kesintisi var!

    Bursa Büyükşehir Belediyesi BUSKİ Genel Müdürlüğü tarafından yapılacak çalışmalar kapsamında, su kesintisi uygulanacak.

    BUSKİ Genel Müdürlüğü İçmesuyu Dairesi Başkanlığı tarafından yapılacak çalışmalar kapsamında İnegöl İlçesi, Alanyurt (Yeni), Ertuğrulgazi, Cumhuriyet, Fatih ve Yunusemre Mahallelerinin tamamı ile Esentepe Mahallesinin alt bölümleri ve civarında 05 Ağustos 2020 Çarşamba günü sabah saat 08:00′ dan, 06 Ağustos 2020 Perşembe günü sabah saat 08:00’a kadar su kesintisi yapılacak.

     

  • 8 dilde çeviri yapabilen akıllı maske

    8 dilde çeviri yapabilen akıllı maske

    Japonya’da bir teknoloji şirketi, 8 dilde çeviri yapabilen akıllı maske üretti. Telefona bluetooth aracılığıyla bağlanan maske Çince, Korece, Vietnamca, Endonezce, İngilizce ve İspanyolca çeviri yapıyor.

    Dünyanın dört bir yanında görülen yeni tip corona virüs pandemisi nedeniyle günlük hayatta pekçok şey değişti. Bunlardan biri de hiç kuşkusuz yüz maskeleri…

    MASKEDE YENİ BİR BOYUT

    Japonya’da Donut Robotics adlı bir startup, uzun bir süre daha insanların hayatından çıkmayacak gibi görünen maskeleri farklı bir boyutta ele alarak onlara çevirmenlik özelliği ekledi.

    Şirketin yöneticileri, C – Face adı verilen akıllı maskenin kullanıcılarını hem corona virüsten korumak hem de iletişimi kolaylaştırmak için ürettiklerini belirtti.

    8 DİLDE ÇEVİRİ YAPIYOR

    Akıllı telefona yüklenen bir uygulama aracılığıyla ve bluetooth bağlantısıyla çalışan maske kullaıcının söylediklerini kopyalıyor, sesinin yükseltiyor ya da konuşmasını sekiz farklı dile çevirebiliyor.

    Diğer taraftan, maskenin ön tarafında yer alan kesikler nedeniyle doğrudan Covid-19’a karşı koruma sağlamadığı bu nedenle standart bir yüz maskesi üzerine giyilmesi gerektiği belirtildi.

    Donut Robotics CEO’su Taisuke Ono, beyaz plastik ve silikondan yapılan maskenin şimdilik Japonca, Çince, Korece, Vietnamca, Endonezyaca, İngilizce, İspanyolca ve Fransızca arasında çeviri yapabildiğini belirtti.

    Bununla birlikte Donut Robotics tarafından daha önce Cinnamon adlı bir çeviri robotu geliştirildiği, ancak pandemi nedniyle bu projeninin askıya alındığı belirtilerek, ekibin çirmen maskelere odaklandığı açıklandı.

     

  • Bahçeli’den Akşener’e ‘Evine dön’ çağrısı

    Bahçeli’den Akşener’e ‘Evine dön’ çağrısı

    MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, İYİ Parti lideri Meral Akşener’e ‘evine dön’ çağrısında bulundu.

    MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, İYİ Parti lideri Akşener’e de çağrıda bulunarak, “Sayın Akşener’in böyle gitmeyeceğini, böyle ittifak olmayacağını, olsa bile bir ayağının çukura düştüğünü görüp derhal ve çok kısa süre içinde EVİNE dönmesi doğru ve tutarlı bir davranış olacaktır. EVİNDE rahatı ve huzuru bulacaktır. İkbal ile idbar arasında sıkışıp kalmak yerine, kaldı ki zillete düşmektense EVDE olmak isabetli bir tercihtir” ifadelerini kullandı.

    MUHARREM İNCE’NİN SİYASİ PARTİ KURACAĞI İDDİASI

    Devlet Bahçeli, Muharrem İnce’nin siyasi parti kuracağına ilişkin iddialara da yanıt vererek, ”CHP’de sular durulmaz, nitekim kaynayan tencere kapak tutmaz” açıklamasında bulundu.

    ”KÖKÜNDEN KOPAN OLUŞUM ÇOK YAŞAMAZ”

    Devlet Bahçeli sözlerine şunları da ekledi:

    ”37.Olağan Büyük Kurultay bir fırsattı, belki de bu fırsat kapısı ardına kadar açıldı. CHP, vaki geleneğiyle vahim gerçeği arasında kalmanın ağır sıkıntısını yaşıyor. Bana göre kökünden ve tarihinden kopan hiçbir sosyal ve siyasal oluşum çok yaşamaz.

    CHP iktidar hedefini falan bırakıp, girdiği tünelde karşısından gelen tehlikeli ışığa kafa yormalıdır. Bu ışık kurtuluş değil, şiddetli çarpışmadır, dağılmadır, parçalanmadır”

  • Ankara’da yoğun bakım üniteleri yüzde 100 dolu

    Ankara’da yoğun bakım üniteleri yüzde 100 dolu

    Ankara Tabip Odası (ATO), Ankara’daki vahim tabloyu açıkladı. Pandemi hastanelerinde yoğun bakım ünitelerinin yüzde 100 doluluğa ulaştığını, diğer hastanelerde de benzer sorunlar yaşandığını belirten ATO, Ankara’da günlük koronavirüs pozitif vaka sayısının bine yaklaştığıni bildirdi.

    Ankara Tabip Odası (ATO) 1 Haziran’da başlayan “Yeniden açılma (Normalleşme) Süreci Değerlendirme Analizi”ni açıkladı.

    Analizde “Sahada aktif çalışan sağlık emekçilerinden (filyasyon ekibinde görevli, poliklinik hizmeti veren ve yoğun bakımda görevli sağlık çalışanlarına kadar) aldığımız bilgilere göre Ankara’da günlük pozitif Covid-19 vaka sayısı 1000’e yaklaştı” dendi.

    ATO Ankara’da Covid-19 tanısı alan sağlık çalışanlarının sayısını da açıkladı. Verilen bilgiye göre 4 Ağustos 2020 tarihi itibariyle, Covid-19 (+) tanısı alan sağlık çalışanlarının sayısının 488’e yükseldiği bildirildi.

    HASTALAR SEDYELERDE YATIYOR

    Analizde ayrıca “Pandemi hastaneleri dışındaki kamu sağlık kuruluşlarının yoğun bakımlarında da ciddi sıkıntılar yaşanıyor” ifadelerine de yer verilerek “Klinik olarak semptomu olan ve akciğer tomografisinde yaygın pnömonik infiltrasyonu bulunan hastalara yer bulunmamaktadır. Yoğun bakım ünitesinde yatması gereken hastalar acil servislerde sedyeler üzerinde takip edilmektedir” denildi.

    “HASTALAR EVLERİNE GÖNDERİLİYOR”

    Analizdeki diğer değerlendirmeler şöyle:

    “Özellikle pandemi hastanelerinde anlık olarak değişmekle birlikte doluluktan dolayı servis ve yoğun bakım üniteleri COVID-19 hastası kabul edemez hale geldi.

    “Klinik olarak semptomu olan ve akciğer tomografisinde yaygın pnömotik infiltrasyonu bulunan hastalara yer bulunmuyor.

    “Yoğun bakım ünitesinde yatması gereken hastalar acil servislerde sedyeler üzerinde takip ediliyor.

    “Bu hastanelere başvuran hastalar zaman zaman diğer hastanelere yönlendirilirken, pandemi dışındaki hastaneler, normal sağlık hizmeti sunan sağlık kuruluşlarında da yer bulunamayınca hastalar evlerine gönderiliyor.”

    ODALARA İKİŞER HASTA

    “Yeniden açılma döneminde yani 1 Haziran’dan itibaren normal sağlık hizmeti sunumu için planlanan ve pandemi hastanesi olmayan birçok hastane vaka sayılarındaki artış nedeniyle COVID-19 hastası dışında hastaya hizmet veremiyor.

    “Pandemi hastanelerinde salgının en yoğun olduğu Nisan-Mayıs aylarında dahi her odaya bir pozitif hasta kabul edilirken, şimdilerde bu odalara ikişer hasta yatırılıyor.

    “Ankara’da kamu özel işbirliği ile işletilen bir hastane de COVID-19 hastalarının kabul edildiği her biri yoğun bakım ünitesinin hasta kapasitesi normal koşullarda 16 iken bu yoğun bakım ünitelerine de 8’er hasta ilave edilmiş, 16 hasta kapasiteli yoğun bakım ünitelerinde 24 hastaya hizmet verilmeye başlandı.

    “KRONİK HASTALAR COVID-19 HASTALARIYLA BİRLİKTE”

    “Sadece COVID-19 hastası kabul etmesi gereken pandemi hastaneleri sağlık kurulu hizmetine de açılarak günlük 100’ün üzerinde Sağlık Kurulu hastasına hizmet verilmeye başlandı. Yaşlı ve kronik rahatsızlığı bulunan hastaların, COVID-19 hastalarıyla aynı ortamda sağlık hizmeti almaları büyük bir risk oluşturuyor.

    “Bu yoğunluk, pandemi hastanelerinde sosyal mesafe ve hijyen önlemlerinin de geri plana itilmesine ve uzayan kuyruklarda bulaş riskinin çok fazla artmasına sebep oldu.

    “Salgın döneminde ancak bulaş kaynağına ulaşarak, karantina ve izolasyon sağlanarak bulaş engellenebilir. Temel koruyucu sağlık hizmetinin; epidemiyoloji bilimine uygun yapılmadığı ve hastaların tedavilerinin kurumlarında karşılandığı durumlarda sağlık kuruluşları yetersiz kalabilir ve toplum ve elbette sağlık çalışanları ağır bedeller ödemeyle karşı karşıya kalabilir.”

  • İtalya’da gerçek vaka sayısı 1,5 milyon

    İtalya’da gerçek vaka sayısı 1,5 milyon

    İtalya’da yapılan antikor testlerinin sonuçları, ülkedeki 1,5 milyon insanın corona virüse yakalanmış olduğunu ortaya koyuyor. Bu sayı, açıklanan resmi sayının altı katına işaret ediyor.

    İtalya’da şu ana kadar kaç kişinin corona virüse yakalanmış olduğunun tespit edilebilmesi için yapılan çalışmanın sonuçları açıklandı.

    İtalyan sağlık yetkilileri tarafından yapılan açıklamaya göre, çalışma kapsamında yaklaşık 65 bin İtalyan’a antikor testi yapıldı. Elde edilen sonuçlardan yapılan projeksiyona göre, şu ana dek İtalya nüfusunun yüzde 2,5’i, bir başka deyişle yaklaşık 1,5 milyon İtalyan corona virüse yakalandı.

    Bu sayı, açıklanan resmi sayının altı katına tekabül ediyor. İtalya’daki toplam can kaybının 35 bin olduğu göz önünde bulundurulduğunda, araştırma sonucunda ulaşılan 1,5 milyonluk vaka sayısı, yüzde 2,3 olan virüsten ölüm oranıyla da uyum gösteriyor.

    “AMAÇ ARTIK GÜVENDE OLDUKLARINI GÖSTERMEK DEĞİL”

    İtalyan hükümetine danışmanlık yapan Dr. Franco Locatelli, yapılan testlerin amacının, vücudu antikor geliştirmiş olan kişilerin artık bu virüse karşı güvende olduğunu ortaya koymak olmadığını vurguladı.

    Sadece virüsün ülke genelindeki yaygınlığını anlamaya çalıştıklarını belirten Locatelli, sonuçların bölgeden bölgeye büyük değişiklikler göstermesinin de önemli olduğunu söyledi.

    İtalya’da virüsten en çok etkilenen bölge olan Lombardiya’da halkın yüzde 7’sinin antikor testinin pozitif çıkarken bu oran Sicilya’da yüzde 0,3 civarında kaldı.

    Dr. Locatelli’ye göre, bu sonuç, virüsün kuzey bölgelerine verdiği hasarın ülkenin diğer kesimlerine yayılmaması için uygulanan karantinanın ne kadar önemli olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi.

  • Sokaklarda bayram sonrası yine ürküten kalabalık

    Sokaklarda bayram sonrası yine ürküten kalabalık

    Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın koronavirüs vakaları ile sağlık durumu ağır hastaların arttığı iller arasında gösterdiği Gaziantep’te bayram sonrası cadde ve sokaklar yeniden kalabalıklaştı. Dışarıda olan çoğu kişinin tedbirlere uymadığı gözlendi.

    Sağlık Bakanı Koca’nın Bilim Kurulu toplantısının ardından yaptığı açıklamalarda, günlük koronavirüs vakalarının ve ağır hastaların arttığı iller arasında gösterdiği Gaziantep’te denetimler sürüyor. Polis ve zabıta ekipleri, özellikle kentin kalabalık caddelerinde maske ve sosyal mesafe kurallarına uyulması için denetimler yapıyor. Bayram boyunca daha sakin olan cadde ve sokakların ise bayram sonrası yeniden kalabalıklaşması dikkat çekti. Caddelerde dolaşanların çoğunun sosyal mesafe ve maske kurallarını hiçe saydığı görüldü.

    Öte yandan Kurban Bayramı boyunca aralıksız olarak denetim yapan polis ekiplerinin 4 günde 11 bin 449 kişiye, koronavirüs tedbirlerini ihlal ettiği gerekçesiyle cezai işlem uyguladığı öğrenildi.

  • Türkiye’yi ayağa kaldıracak iddia: Polis, hamile kadını darp etti

    Türkiye’yi ayağa kaldıracak iddia: Polis, hamile kadını darp etti

    Ankara’dan hamile eşiyle birlikte Fethiye’ye tatile giden diş doktoru saldırıya uğradı. Doktorun burnu kırılırken hamile eşi de dövüldü. Karakola gittiklerinde ise tehdit edilerek şikayetleri geri çektirildi.

    Ankara’da Diş Hekimliği yapan 38 yaşındaki vatandaş, bankada çalışan 32 yaşındaki eşiyle birlikte kurban tatilini değerlendirmek için Fethiye’ye gittiler.

    Tatilin son gününde hayatları boyunca unutamayacakları bir olay yaşadılar. Darp edildiler, silahla tehdit edildiler, karakolda ikinci kez tehdit edilerek şikayetlerini geri çekmek zorunda bırakıldılar.

    Olay sırasında 4 aylık hamile olan kadının darp edildiği raporlara yansırken, ne yazık ki çocuğunu düşürme riski bulunuyor.

    Saldırının diğer taraflarından birinin ise polis memuru olması dikkat çekiyor. Karakolda bundan dolayı aile üzerinde bir baskı kurulduğu ve şikayetin tehdit yoluyla geri çektirildiği ifade edildi.

    İşte Türkiye’nin konuşacağı o skandal olayı, saldırıya uğradığını iddia eden ekşisözlük yazarı, belgeleriyle anlatıyor.

    “ankara’da diş doktoruyum(38), eşim(32) de bir banka şubesinde bankacı.bayram tatilini de fırsat bilerek 4 aylık hamile eşimle fethiye’ye tatile gittik.

    son günümüzü(2 ağustos 2020) gemiler koyunda denize girerek geçirdikten sonra akşam otele dönmek üzere aracımızla yola çıktık. aracı eşim kullanıyordu. gemiler koyundan fethiye’ye dönüş yolu; oldukça dar, zaman zaman kenarları uçurum olan, maksimum hızın 30km/s olduğu bir yol.

    eşim dikkatli bir şekilde ilerlerken arkamıza takılıp sürekli korna,selektör şeklinde taciz etmeye başlayan 48 rz …plakalı station vagon bir volvo araç( sürücüsünün adı a. yıldırım) aracımıza neredeyse dayandıktan sonra eşim çok korktu, zor da olsa kenara yanaştı; araçtaki adam küfürler ve el kol hareketleri eşliğinde yanımızdan geçti ve önümüzde yavaşça seyir etmeye başladı. beraber olduklarını daha sonra öğrendiğimiz 34 plakalı honda civic marka araç (sürücüsü büyükçekmece trafik şubede polis memuru olan abisi a. yıldırım) da beraberinde önümüze geçti. biz arkalarından ilerlerken yokuş yukarı bir yolda, volvo araç biraz ağır tırmandığından müsaitlik olduğunda eşim sollayarak önlerine geçti, ve ilerlemeye devam ettik.

    fethiye’ye çok yaklaşmıştık ki, bayır aşağı bir yol inerken bu araç(volvo) biz neye uğradığımızı anlamadan arkamızdan bize seyir halindeyken çapmaya başladı. hemen polisi aradık(18:16). yaklaşık 6-7 kez bize çarptıktan sonra eşim çok büyük panik yaşadı, annelik içgüsü karnını tutarak ağlamaya başladı ve ben direksiyonu kontrol etmeye çalıştım ve bir yandan arkama dönüp ne yapmaya çalıştığını anlamaya çalıştım,ve tabi ki sinirlendim ve el kol hareketleri de yaptım.

    düz bir yola geldiğimizde (fethiye, zabıta mevki) ben trafiğin sıkıştığını ve aracın kenara çekip durduğunu gördüğümde can güvenliğimizin olmadığını, bu adamın bir maganda olduğunu ve bize zarar vereceğini düşünerek aracımdan indim. can havliyle elime yol kenarından bulduğum bir taşı alıp volvo aracın üzerine attım,tavanına geldi. daha sonra şahıs(a. yıldırım) araçtan indi ve üzerimize gelmeye başladı. o sırada 34 plakalı büyükçekmece trafik şubede polis olduğunu daha sonra öğrendiğimiz abisi a. yıldırım da araçtan indi. ben korkudan bir taş daha alarak eşimi ve kendimi korumak için üzerimize gelen a.yıldırım adlı şahısa attım.

    ikisi de oldukça cüsseli olan bu iki adam 62 kg olan bana defalarca vurdular, burnum kırıldı, dudağım burnumun içine dek yırtıldı, yere kendimi atıp kapanmaya çalıştım ancak defalarca abi kardeş tekmelerle kafama vurdular, bu sırada hızını alamayan polis abisi beylik silahını çıkardı ve ağzına mermiyi vererek ‘sizi öldüreyim mi?’ diye tehditler savurdu. eşim ‘yeter artık vurmayın,öldüreceksiniz’ diye bana doğru gelince a.yıldırım hamile eşime yumruk attı, boğazını sıktı. eşim ‘ ben hamileyim, bana dokunmayın , yalvarırım bizi bırakın’ dedikçe abisi eşime yumruk atmaya devam etti. esnaf ve vatandaşların araya girmesiyle bizi bir markete zorla soktular ve içeri girmelerini engellemeye çalıştılar.

    veli bey adındaki öğretmen oranın yerlisi olduğunu ve her şeye şahidim arkadaşlar,buralarda böyle bir terör olamaz, alın telefonumu,beni şahit yazdırın dedi.(adını soyadını telefonunu verdi. o akşam defalarca mesaj atıp nasıl olduğumuzu,yardıma ihtiyacımız olup olmadığını sordu) o sırada aracımıza çarptıklarında aradığımız polisler geldiler ve şahısları aldılar.

    ambulans geldi, hastaneye(özel lokman hekim esnaf hastanesi)gittik. eşimin düşük riski olduğu,bir gece kalması gerektiği söylendi. darp raporu verildi ikimize de. ikimizin de alkol muayenesi alkol yok olarak çıktı. benim kafa ve toraks röntgenlerim alındı,burnumda kırık,göğüs kafesimde ve vücudumun her yerinde ezikler olduğu yazıyor. eşimin ön dudağı şiş, dişi sallanıyor ve çenesini açamıyor, eklemde(kondil) kırık olabilir ancak röntgen çekilemedi. raporların sonra çıkacağı söylenerek polis merkezine getirildik.

    polis merkezinde önce ifademizin alınacağı söylendi. bu sırada şahıslar kendi raporlarını almışlar ve bizden şikayetçi olmuşlar, aracımıza çarptıklarını yalanlamışlar.(umarım o mobese kayıtları duruyordur.) eşim ifadesini verip şikayetçi olduğu sırada bir polis memuru dışarıda benim yanıma gelip arayı bulup bulamayacağını sordu. muhtemelen polis olan a. yıldırım eşimin hamile olması,silah çekmesi gibi durumların başını ağrıtacağını anlayarak kendi yöntemleriyle olayı örtbas etmeye çalışacaktı ve öyle de oldu.

    asıl mevzu burada başlıyor;

    ben can güvenliğimiz varsa konuşabileceğimizi, eşimle görüşmesi ve özür dilemesi gerektiğini söylerken, eşimin duygusal,fiziksel ve psikolojik olarak çökmüş olduğunu ve şikayetinden vazgeçeceğini sanmadığımı söylerken bir anda yanıma gelen ve benimle başbaşa kalan a. yıldırım 26 yıllık polis olduğunu, şikayetimiz sonucu en fazla emekli olacağını ki onu da sanmadığını, henüz fethiye’de olduğumuzu, bunun daha ankara’ya gidişi olduğunu, bugün yaşadığımız ileri geri arkamızdan çarpmanın o yolda daha kötüsü yaşanabileceğini, bir kazaya kurban gidebileceğimizi, canınızı seviyorsanız şikayetçi olmayın, sağ salim yarın işinize gücünüze bakın, dedi. evet gerçekten korktum, o an etrafa baktım, dışarıdaydım. az ileride kardeşi de bana dik dik bakıyordu. karakolun bahçesindeydik, bir an ilerideki polislere baktım, inanın zaten bu adamla nasıl konuşabildiğime, onu öldürmediğime, bile şaşırıyorum, yakınlardaki bir polisin silahını alabilir miyim acaba diye aklımdan geçti o an. alsam dedim vursam; çocuğum,karım bensiz ne yaparlar dedim. hepsi anlık saniyelik düşünceler, yutkundum, gözlerim doldu. derin bir nefes aldım, mantıklı ol dedim, sakinleştim, tamam dedim. ileride muhtemelen a.yıldırım’ın ayar verdiği polise eşimle konuşalım biz şikayetçi değiliz dedim. eşimi içeriden çağırdılar. bana hiçbir şey sorma, hayati tehlikemiz var burda, şikayetçi olmadığını söyle gidelim buradan dedim. onu ikna etmem çok uzun sürse de durumu anladı, daha önce kayıtlarda mevcut olan şikayeti iptal edildi. yeni ifadesinde bütün olay aynı şekilde yazıldı ve sonuna şikayetçi değilim ibaresi eklendi. benim ifadem de kopyala yapıştır şeklinde aynısı alındı.

    evet arkadaşlar; 2 ağustos 2020 gece 00:30 civarında fethiye polis karakolundan hayatım boyunca eşimin yüzüne bakamayacağım bir karar vererek taksiye ağlayarak bindim. bir an önce otelimize gidip eşyalarımızı topladık. ve güvenli bir şekilde ankara’ya döndük.

    yolda hiç konuşmadık,o sürekli ağladı, ben döndüğümde malesef türkiye’de güvenebileceğim tek adresin ne polis ne savcı ne devlet sadece ekşisözlük olabileceğini düşünerek bir umutla kendimi güçlü tuttum.

    umarım o mobese kayıtlarına ulaşılır. (18:30-19:30 fethiye atatürk caddesi,zabıta ve chp binasının olduğu market önünde gerçekleşti olay)

    umarım bu ülkede; hamile olan ve polisten dayak yedikten sonra ifadesini bir insan neden değiştirir diyen polisler, cumhuriyet savcıları kalmıştır ve bu olayı sorgularlar. o akşam ki savcı olayda silahını çeken bir polis ve darp edilen bir hamile insandan haberdar olmasına rağmen hiçbir önlem almadı, bizi koruyamadı ve şikayetimizi neden çektiğimizi sorgulamadı.

    arkadaşlar biliyorum bunları yazarak kendimi ateşe atıyorum, belki tehdit edileceğim, belki yarın birgün haber alınamayacak benden, dediği gibi bir kazaya kurban gideceğim lakin tek istediğim bu kendisine polis değil terör diyeceğim şahıs cezasını bulsun. saygılar.”

    Saldırıya uğrayan vatandaş olayla ilgili kanıtların istenmesi üzerine bir paylaşım daha yaparak raporları paylaştı. Raporlarda 4 aylık hamile olan eşinin darp edildiği ve düşük riski taşıdığı için acilen yoğun bakıma alınması gerektiği yazıyor.

    İşte o raporlar:

     

     

  • Son Dakika: Malatya’da 5.2 büyüklüğünde deprem

    Son Dakika: Malatya’da 5.2 büyüklüğünde deprem

    Malatya Pütürge’de  5,2 büyüklüğünde deprem meydana geldi.

    AFAD’dan yapılan açıklamaya göre, saat 12.37’de yerin 7.02 kilometre derinliğinde 5.2 büyüklüğünde deprem meydana geldi.

    Malatya Valisi Aydın Baruş: “(Pütürge merkezli deprem) Jandarma ve AFAD ekipleri mahallelerle iletişim kuruyor. Şu ana kadar yansıyan olumsuzluk yok.”