Etiket: manşet

  • Miraç 5 gündür bulunamadı

    Miraç 5 gündür bulunamadı

    Diyarbakır’ın Dicle ilçesinde, bayram ziyaretine geldikleri anneannesinin evinin önünde oynarken kaybolan 4 yaşındaki Miraç Çiçek, iz takip köpekleriyle dağlık alan ve Dicle Nehri kıyısında aranıyor.

    Kurban Bayramı’nın ilk günü, annesi Firdevs Çiçek ve 2 kardeşiyle birlikte Dicle ilçesine bağlı Kelekçi Mahallesi’nde yaşayan anneannesine bayram ziyaretine gelen Miraç Çiçek, evin önünde oynadığı sırada kayboldu. Ailesi Miraç’ı bulamayınca, jandarmadan yardım istedi. İhbar üzerine bölgeye jandarma, AFAD ve UMKE ekipleri ile güvenlik korucuları sevk edildi. İlk gün, mahalledeki ev ve ahırlarda arama yapan ekipler, sonuç alamayınca çalışmalarını dağlık alan ile Dicle Nehri kıyısına yönlendirdi.

    İl Jandarma Komutanlığı bünyesindeki Jandarma Arama Kurtarma (JAK), UMKE ve AFAD ekipleri ile güvenlik korucuları, Miraç’ın kayboluşunun 5’inci gününde, iz takip köpekleriyle aramalarını sürdürdü. Dağlık alan ile Dicle Nehri kıyısındaki arama çalışmalarına, yüzlerce mahalleli de katıldı.

    Dron ve termal kameranın da kullanıldığı arama çalışmalarında, şu ana kadar Miraç’ın izine rastlanmadı.

  • Bursa’da geliştirildi! Kovid-19’u yok eden kimyasal formül

    Bursa’da geliştirildi! Kovid-19’u yok eden kimyasal formül

    Bursa’da bir ambalaj firması, hücreye zarar vermeden yeni tip koronavirüsü (Kovid-19) yok eden kimyasal formül geliştirerek ürettiği geri dönüştürülebilen naylon ve kağıtlarda uygulamaya başladı.

    Yıldırım ilçesinde 1998 yılından bu yana gıda, tekstil ve otomotiv sektörleri için ambalaj üreten firma, faaliyet gösterdikleri alanda Kovid-19’a karşı Ar-Ge çalışması yürüttü. Sonuçta kimyasal bir formül elde eden şirket yetkilileri, bu formülü naylon ve kağıtlara uyguladı.

    Bursa Uludağ Üniversitesi (BUÜ) laboratuvarlarında testlerden geçirilen ürünün hem Kovid-19’u yok ettiği hem de antibakteriyal, antimikrobiyal ve antifungal olduğu belirlendi.

    Testlere ilişkin raporlarla etkinliği ortaya konulan formül, firma tarafından polietilen naylon, kağıt ve dokunmamış kumaş (nonwoven) üretiminde kullanılıyor.

    Burusa Ambalaj firması sahibi Necati Polat, yaygın şekilde kullanılan naylon ve kağıt ürünlerde koronavirüsün bertaraf edilmesi amacıyla çalışma yaptıklarını söyledi.

    Çalışmaları sonuçlandırarak elde ettikleri formülü kullanmaya başladıklarını aktaran Polat, “Şu anda ürettiğimiz polietilen naylon, kağıt ve nonwoven ürün gruplarında koronavirüsü öldürüyoruz. Bu ürünün en önemli özelliklerinden biri de şu; koronavirüsü öldürüyoruz ama doğal hücreye zarar vermiyoruz. Yani sitotoksik etkisi yok. Ne koyduğunuz malzemeye ne de insana en ufak bir zararı var.” diye konuştu.

    Geliştirdikleri formülü, kağıt ve naylon gruplarında moleküler yapıya enjekte ettiklerini dile getiren Polat, daha sonra laboratuvar analizlerine geçildiğini bildirdi.

    Polat, sözlerini şöyle sürdürdü:

    “BUÜ Tıp Fakültesi Tıbbi Mikrobiyoloji Ana Bilim Dalında testler yapıldı. Arkasından koronavirüs ile ilgili test sürecine girdik. BUÜ Veteriner Fakültesi Viroloji Ana Bilim Dalında da bu süreç yürütüldü ve raporlar çıktı. Koronavirüs ile ilgili durum şu; ürün ilk 3 saatten sonra koronavirüsü öldürmeye başlıyor ve 24 saatin sonunda yüzde 99,9 oranında yok ediyor. Aynı ürün, bakteri ve mikropların yüzde 100’ünü 24 saatin sonunda öldürüyor. Sadece zararlı mikropları öldürüyor, doğal hücreye zararı, sitotoksik etkisi yok. Ürünün tüm özellikleriyle ilgili patent başvurusunda bulunduk.”

     “Muzu kabuk rengi bile değişmeden 10 gün koruyabiliyoruz”

    Etkisi 3 ay süren formülün mantar ve küfe karşı da etkili olduğuna dikkati çeken Polat, gıda israfının önlenebilmesi için çalışmayı bu alanda genişlettiklerini belirtti.

    Gıdaların raf ömrünün kısa olmasından dolayı nakliyat aşamalarında sıkıntılar yaşandığına değinen Polat, “Bunun üzerine ayrı bir çalışma yaptık. Şu anda ürünümüz, kirazı 36 gün boyunca taze koruyabiliyor. Buzdolabında ya da serin ortamlarda kullanabiliyoruz. Muzu kabuk rengi bile değişmeden 10 gün boyunca koruyabiliyoruz.” dedi.

    Polat, Türk Gıda Kodeksi’ne göre, formülün gıdayla temasa uygun olduğunun onaylandığını ifade etti.

    Ev boyalarından plastik aksama ve kağıt peçetelere kadar pek çok farklı alanda kullanılabilen formülü bir uçak firmasının araçlarında da uyguladıklarını kaydeden Polat, şu bilgileri paylaştı:

    “Uçakta yemek yerken kullanılan tablaları polietilen naylon kaplayarak antiviral hale getirdik. Uçaktaki koltukların baş ve omuz üstü kısmı üzerine kaplamalar yaptık. Bu bölümler de antiviral hale getirildi. Hava yolu şirketi, uçakların bakımları sırasında bu kaplamaları değiştiriyor. Yemek yenilen tablalar ile ilgili çok uzun süreli kullanma talepleri oldu. Dolayısıyla bunları 3 ay kullanılabilir halde uyguladık.”

    “3’üncü ayın sonunda hala etkinliğinin varlığını gözledik”

    BUÜ Tıp Fakültesi Tıbbi Mikrobiyoloji Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Cüneyt Özakın da geliştirilen formülün antimikrobiyal etkisine ilişkin test sonuçları hakkında bilgi verdi.

    Laboratuvarda uluslararası standartların kullanıldığına işaret eden Özakın, şunları kaydetti:

    “Bu standartların en uygun olanıyla ürünün farklı özellikli kombinasyonlarını test ettik ve bunların içinde etkili olanları saptadık. Ürün, hem antibakteriyel hem de antiviral etkiye sahip olarak bulundu. Bazı bileşimleri, yani konsantrasyonu olanları daha etkili bulundu. Bu etkinliği saptadıktan sonra da etkisini ne kadar devam ettirdiğini test etmeye başladık. En son 3’üncü ayın sonunda hala etkinliğinin varlığını gözledik. Bunun yanında bu ürünün insan sağlığı ya da gıda içinde temas sonrasında riski için araştırmalar yaptık. Komple temas ettiği, gıdaya geçtiği durumda bile güvenli olduğunu gördük.

    BUÜ Veteriner Fakültesinde de antiviral etkinliği test edildi. Testte, temas süresi uzadıkça virüsü ortadan kaldırdığı ve antiviral etkisinin olduğu görüldü. Hem bakteriyel hem mantar hem de virüslere karşı öldürücü etkisi olan ve insan sağlığı açısından da risk oluşturmayan bir ürün olarak değerlendirdik.”

     

  • Gülistan Doku ile ilgili yeni gelişme

    Gülistan Doku ile ilgili yeni gelişme

    Tunceli’de, 5 Ocak’tan bu yana haber alınamayan üniversite öğrencisi Gülistan Doku’nun kaybolmasıyla ilgili yürütülen soruşturmada görevlendirilen Ulusal Kriminal Büro’da görevli bilirkişi tarafından hazırlanan rapor, dosyaya ulaştı. Raporda, Gülistan’ın en son görüldüğü Dinar Köprüsü altındaki suda, intihar olasılığını gösterecek hareketlilik yaşanmadığı öne sürülerek, ‘Köprü ayağındaki efekt, bir piksel artığı olup kesinlikle yukarıdan suya düşen bir insan veya eşyanın suda yükselttiği su sütunu değildir” denildi. Gülistan’ın erkek arkadaşı ile görüştüğünü gösteren yeni görüntülerin de incelendiği raporla ilgili Doku ailesinin avukatı Ali Çimen, “Bu raporla kesin bir dille intihar tezini çökertti” dedi.

    Munzur Üniversitesi Çocuk Gelişimi Bölümü 2’nci sınıf öğrencisi Gülistan Doku’dan 5 Ocak sabahı kaldığı yurttan çıktıktan sonra haber alınamadı. Diyarbakır’da yaşayan ailesinin, Tunceli’ye gelerek, kayıp ihbarında bulunmasının ardından başlatılan çalışmalarda, Gülistan Doku’nun cep telefonunun en son Uzunçayır Baraj Gölü üzerindeki Dinar Köprüsü üzerinde sinyal verdiği belirlendi. Viyadük üzerinden geçen bir aracın kamerası tarafından da görüntülenen Doku için baraj gölünde arama çalışması başlatıldı. Ancak bir sonuç alınamadı. Bunun üzerine su altı aramaları 6 Temmuz günü sonlandırıldı. Baraj yüzeyi ile bölgede arama çalışmaları sürerken, Doku ailesi, Ankara’ya gidip İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ile görüştü. Bakan Soylu’nun talimatı üzerine yapılan toplantıyla, Gülistan’ın son görüldüğü bölgedeki baraj suyunun tahliyesine karar verildi. 22 Temmuz günü de baraj gölündeki suyun tahliyesine başlandı.

    YENİ BİLİRKİŞİ RAPORU ORTAYA ÇIKTI

    Gülistan Doku’nun kaybolmasıyla ilgili soruşturmayı yürüten Tunceli Cumhuriyet Başsavcılığı ise İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’ndan, görüntü kayıtlarının bağımsız bir bilirkişi tarafından incelenmesi için talepte bulundu. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı da görüntülerin incelenmesi için İstanbul Adalet Komisyonu’na kayıtlı Ulusal Kriminal Büro bünyesinden bilirkişi görevlendirdi. Görüntüleri inceleyerek hazırlanan bilirkişi raporu, soruşturma dosyasına gönderildi. Raporda, Gülistan’ın, atladığı iddia edilen Dinar Köprüsü altındaki suda, söz konusu saatte, yüksekten düşmeye bağlı bir hareketlilik olmadığının tespit edildiği bildirildi.

    EN SON ERKEK ARKADAŞIYLA GÖRÜŞTÜĞÜ, YENİ GÖRÜNTÜLERLE DOĞRULANDI

    Raporla birlikte soruşturma dosyasında bulunan Gülistan Doku’ya ait yeni görüntüler de ortaya çıktı. Yeni görüntüde Gülistan’ın en son Rus uyruklu erkek arkadaşı Z.A. ile kafeteryada buluştuğu görülüyor. Bilirkişi bu görüntüde yaptığı incelemeyle de genç kızın erkek arkadaşıyla kafeteryada 4 dakika, kafeterya dışında ise 8 dakika görüştüğünü saptadı. Bu da Gülistan’ın kaybolmadan önce erkek arkadaşıyla görüşmediği yönündeki iddiaların asılsız olduğunu ortaya çıkardı.

    ‘BU RAPORLA İNTİHAR TEZİ ÇÖKMÜŞ OLDU’

    Kaybolmasıyla ilgili bugüne kadar 220 kişinin ifadesine başvurulan Gülistan Doku’nun ailesinin avukatı Ali Çimen, bilirkişi raporuyla, Gülistan’ın intihar ettiği yönündeki tezin çöktüğünü öne sürdü. Avukat Çimen, şunları söyledi:

    “Tunceli Cumhuriyet Başsavcılığı’nca sürdürülen Gülistan Doku’nun soruşturma dosyasına İstanbul Adalet Komisyonu’na kayıtlı Ulusal Kriminal Büro, resmi bilirkişi olarak atanmıştı. Bilirkişinin tamamladığı rapor dosyamıza girdi. Rapor iki aşamadan oluşuyor. Birinci aşama, kafeteryanın önünde geçen bölüm. O bölümde Gülistan’ın alıkonulduğu hususu ortaya çıkmıştı. İkinci bölümde ise, polisin tuttuğu bir rapor vardı. Bu raporda, ‘5 Ocak 2020 günü Gülistan Doku saat 12.25 sıralarında kendini köprüden attı’ denilmişti. Bu rapordan sonra da tüm döngü, köprünün altında Gülistan’ı arama şeklinde oldu, karada herhangi bir işlem yapılmadı. Bilirkişi raporunun sonuç bölümünde şu ifade yer alıyor; ‘Köprü ayağındaki efekt, bir piksel artığı olup kesinlikle yukarıdan suya düşen bir insan veya eşyanın suda yükselttiği su sütunu değildir.’ Bu, şu anlamı ifade ediyor; ‘Gülistan Doku köprüden atlamadı.’ Bu raporla intihar tezi çökmüş oldu. Üstten düşen bir nesnenin V şeklinde suda dalgalanma sağlayacağını, V şeklinde olmadığının görüldüğü belirtildi. Sonuç olarak kesin bir dille Gülistan Doku’nun intihar etmediği, bu intihar tezinin çöktüğü ortaya çıktı. Artık köprünün altındaki arama, yani baraj gölündeki aramanın sonlandırılması, Gülistan Doku’nun öldürüldüğü şeklinde bir suç işlendiğine yönelik karada da çalışmaların yapılması gerekiyor.”

    ‘TÜM KRİTERLER BAŞ ŞÜPHELİ Z.A.’YI İŞARET EDİYOR’

    Avukat Çimen, “Karadeniz bölgesinde küçük bir kız kaybolmuştu. Orada savcılık köyde herkesten DNA örneği aldı. Kayıp soruşturmalarında biraz daha ilgi bekliyoruz. Gülistan hala kayıp. Ne olduğunu bilemiyoruz. Belki yaşıyordur, belki bir yerde alıkonulmuş durumdadı. Bu soruşturmada tüm kriterler baş şüpheli Z.A.’yı işaret ediyor” diye konuştu.

    ‘2 KADIN VAR, ONLARDAN HİÇ BAHSEDİLMEDİ’

    Gülistan Doku’nun ortaya çıkan yeni görüntüleriyle ilgili olarak da avukat Ali Çimen, “Daha önce Gülistan’ın kafeteryaya hiç girmediği söyleniyordu. Görüntülerde, 4 dakika boyunca kafeteryada kalıyor. Daha sonra çıkıyor ve şüpheli Z.A., onu durduruyor. 8 dakika boyunca çok yoğun bir stresin olduğu, bağırdığı, Gülistan’a neredeyse fiziksel olarak baskı uyguladığı görülüyor. Emniyetin tuttuğu tutanaklarda, görüntülerde gördüğümüz iki kadın var, gelip baş şüpheliyle görüşüyorlar, hiçbir zaman onlardan da bahsedilmedi. Bunların kim olduğu halen ortaya çıkmış değil” dedi.

  • Bayram sonrası altın piyasasında son durum!

    Bayram sonrası altın piyasasında son durum!

    Altının gram fiyatı bayram tatili sonrası işleme açılan yurt içi piyasalarda 440,8 lira seviyesinden işlem görüyor.

    Altının ons fiyatı dün 1.985,18 dolarla tarihi zirvesini görmesinin ardından düşüşe geçti ve bugün 1.978 dolar seviyesinde dengelendi.

    Yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınına yönelik ikinci dalga endişeleri, küresel ekonomiye dair belirsizlikler ve merkez bankalarının eşi görülmemiş teşvikleriyle rekorlar kıran altının onsunda dün kar satışlarının etkili olduğu görüldü.

    Altının ons fiyatındaki yatay seyre karşın dolar kurundaki gerileme ile değer kaybeden altının gram fiyatı, saat 10.50 itibarıyla 440,8 liradan işlem görüyor. Aynı dakikalarda Kapalıçarşı’da çeyrek altın 723 lira, Cumhuriyet altını 2.952 liradan satılıyor.

    Analistler, teknik açıdan altının ons fiyatında 2.000 doların önemli direnç konumunda bulunduğunu belirterek, gram altında ise 435-450 lira bandının izleneceğini söyledi.

  • İntihar girişiminde bulunan kadını astsubay kurtardı

    İntihar girişiminde bulunan kadını astsubay kurtardı

    KÜTAHYA’nın Çavdarhisar ilçesinde, kendisini asarak intihar girişiminde bulunan Hacer Karabulut’u (72), 2 çocuğunun çığlıklarını duyan komşusu astsubay İbrahim Erdovan, kurtardı. Karabulut, “Bir anlık buhranla hata yapmışım, hayatımı İbrahim astsubay kurtarmış. İkinci hayatımı askerimize borçluyum” derken, astsubay Erdovan, “Vatandaşlık ve askerlik görevimi yaptım” diye konuştu.

    Çavdarhisar ilçesinde yaşayan ve fırında ekmek yaparak geçimini sağlayan Hacer Karabulut, geçen nisan ayında girdiği bunalım sonucu intihara kalkıştı. Kömürlükte, bağladığı ipe kendini asarak intihar girişiminde bulunan Karabulut’u gören kızı Mukadder Karabulut, çığlık atarak yardım istedi. Çavdarhisar ilçesine bağlı Örencik Jandarma Karakolu’nda görevlisi astsubay İbrahim Erdovan, çığlıkları duyup yardıma koştu. İpi keserek, Hacer Karabulut’u kurtaran Erdovan, ilk müdahalesinin ardından 112 Acil’i aradı. Kısa sürede gelen ambulansla Kütahya Sağlık Bilimleri Üniversitesi Evliya Çelebi Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne kaldırılan Karabulut, bir süre psikolojik tedavi gördükten sonra taburcu oldu.

    ‘YENİ HAYATIMI ASKERE BORÇLUYUM’

    Hayatın değerini yeniden anladığını söyleyen Hacer Karabulut, “Bir süre önce eşimi kaybettim. Maddi manevi sıkıntıya düştüm, bunalıma girdim. Evin kadını, dışarının erkeği oldum hep. Tüm yük üzerimde olduğu için biran ne yaptığımı anlayamadım. Kendimi oraya takmışım hiç hatırlamıyorum. Sonra hastaneye kaldırmışlar, ertesi gün gözümü açtım, orada anladım ne olduğunu. Şu an çok iyiyim. Kızım anlattı, önce oğlum Taner görmüş sonra kızım yardım isteyince İbrahim astsubay koşup gelmiş. İbrahim astsubay sayesinde kurtulmuşum. O olmasaydı belki şu an hayatta olmayacaktım. Yeniden dünyaya gelmiş gibi oldum, bir daha denemek bile istemem” dedi.

    İkinci hayatını astsubay İbrahim Erdovan’a borçlu söyleyen Karabulut, “Geçimimi topladığım odunlarla köy fırınında yaptığım ekmekleri satarak, sağlıyorum. 72 yaşındayım ve hala bu şekilde geçimimi sağlıyorum. Askerimiz çok yaşasın, askerimiz olmasa ülkede yaşayamayız. Bizi onlar koruyup, kolluyorlar. Çok yardım ediyor bize askerimiz, çok yaşasınlar, astsubaylarımız çok yaşasın” ifadelerini kullandı.

    ‘VATANDAŞLIK GÖREVİMİ YAPTIM’

    Hayatını kurtardığı Hacer Karabulut’u ziyaret eden Astsubay İbrahim Erdovan ise, “İstirahatli günümde evdeydim, karşı komşumuz olan Hacer teyzemiz intihara teşebbüs etmiş. Yardım çığlığı duydum. İpten oğlu ile birlikte kurtardık. Olaydan üç ay önce İl Jandarma Komutanlığı ile İl Sağlık Müdürlüğü’nün düzenlediği ilk yardım kursuna katılmıştım. Orada gördüğüm teknikleri uyguladım. Nefesi kesilmişti, nefes alması için başını geri iterek, 112’ye haber verdim. Kısa sürede geldiler. Hastaneye gönderdik, iyileşip geldi. Vatandaşlık ve askerlik görevimi yaptım. Bir asker olmaktan ziyade, her vatandaşın bu gibi durumlarda yardım edeceğini düşündüğüm için bu şekilde yardım ettim” diye konuştu.

    Annesini asılı gördüğünde çığlık attığını belirten Mukadder Karabulut da “Annem bunalıma girmiş, annemi asılı gördüğümde çığlık atmaya başladım. İbrahim astsubay karşı apartmanda oturuyor. Çığlıklarımı duyarak, yardıma koştu. Kardeşimle birlikte annemi kucaklayıp, havaya kaldırdıktan sonra ipi kesip, indirdiler. İlk yardım yaparak, ambulansla hastaneye götürdüler. Ondan Allah razı olsun. Eğer koşup gelmeseydi belki annem şu anda hayatta olmayacaktı. Çok teşekkür ediyoruz” dedi.

    JANDARMA’YA TEŞEKKÜR MEKTUBU

    Hacer ve kızı Mukadder Karabulut, Jandarma Genel Komutanlığı’na bir mektup gönderdi. İbrahim Erdovan ile jandarma personeline teşekkür eden Karabulutlar, mektupta şu ifadelere yer verdi:

    “Jandarmaya ve personeline çok teşekkür ediyorum. Her zaman yardım ettiğinizi gerek sosyal medyadan gerekse araçlarınızdan her zaman çok çalıştığınızı görüyorum. Allah’ım ayağınıza taş değdirmesin. Allah’a emanet olun.”

  • Temmuz ayı enflasyon rakamları açıklandı

    Temmuz ayı enflasyon rakamları açıklandı

    Türkiye İstatistik Kurumu temmuz ayı enflasyon rakamlarını açıkladı. Enflasyon temmuzda yüzde 0,58 arttı. Yıllık bazdaki artış ise yüzde 11, 76 oldu.

    TÜFE’de 2020 yılı Temmuz ayında bir önceki aya göre yüzde 0,58, bir önceki yılın Aralık ayına göre yüzde 6,37, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 11,76 ve on iki aylık ortalamalara göre yüzde 11,51 artış gerçekleşti.

    Tüketici fiyatları bazında temmuzda en yüksek fiyat artışı yüzde 61,86  ile yurt içi bir hafta ve daha fazla süreli turlarda gerçekleşirken, en çok ucuzlayan ürün yüzde 37,78 ile taze fasulye oldu.

    Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre, temmuzda yurt içi bir turlardaki fiyat artışını yüzde 10,88 yumurta, yüzde 9,4 ile LPG (araba tüpü dolum) ücreti izledi.

    Temmuzda fiyatı en çok artış gösteren diğer ürünler arasında yüzde 9,37 ile genç odası takımı, yüzde 7,42 ile yemek odası takımı, yüzde 7,1 ile kıvırcık, yüzde 6,95 ile elma, yüzde 6,78 ile altın yer aldı.

    Geçen ay en fazla fiyat düşüşü ise yüzde 37,78 ile taze fasulyede  gerçekleşti. Bunu yüzde 35,28 ile kabak, yüzde 30,85 ile patlıcan, yüzde 29,64 ile salatalık, yüzde 24,61 ile kiraz izledi.

  • Ambulansa alınmadı diye televizyon ve kapıyı kırdı! Tutuklandı

    Ambulansa alınmadı diye televizyon ve kapıyı kırdı! Tutuklandı

    Konya’da annesinin Covid-19 şüphesiyle hastaneye sevk edildiği ambulansa alınmadığı gerekçesiyle acil servisteki televizyon ve kapıyı tekme- yumruk atarak kırdıktan sonra gözaltına alınan Kazım Ç.’nin (26) koronavirüs testi pozitif çıktı. 14 gün karantinada kaldıktan sonra adliyeye sevk edilen Kazım Ç. çıkarıldığı mahkemece tutuklandı. Kazım Ç. olayı dikkat çekmek için yaptığını söylediği öğrenildi.

    Olay, 12 Temmuz’da merkez Meram ilçesinde bulunan Konya Eğitim ve Araştırma Hastanesinde meydana geldi. İddiaya göre Kazım Ç. hasta olan annesi Emine Ç.’yi gece saatlerinde hastaneye götürdü. Emine Ç. yapılan muayenesinin ardından özel bir hastaneye sevk edildi. Emine Ç.’de koronavirüs şüphesi olması üzerine ambulans görevlileri Kazım Ç.’nin ambulansa binmesine izin vermedi. Bunun üzerine sinirlenen Kazım Ç., acil servisteki televizyona yumruk ve kafa attı. Daha sonra Kazım Ç., bir kapıyı da tekmeleyerek kırdı. Güvenlik görevlileri tarafından etkisiz hale getirilen Kazım Ç., gözaltına alınarak polis merkezine götürüldü. Hastanenin özel güvenlik görevlileri ve nöbetçi memuru da Kazım Ç.’den şikayetçi oldu.

    DİKKAT ÇEKMEK İÇİN TELEVİZYONU KIRMIŞ

    Polisteki ifadesinde annesinin peşinden hastaneye gidebilmek için televizyonu kırdığını belirten Kazım Ç., “12 Temmuz günü annemi rahatsızlığından dolayı Konya Eğitim ve Araştırma Hastanesine götürdüm. Annemi özel bir hastaneye nakledeceklerini söylediler. Annemde covid şüphesi olduğu için beni ambulansa almadılar. Yanımda nakit param ve arabam olmadığı için 112’den yardım istedim. Onlar da beni hastane personeline yönlendirdi. Bana polisi aradıklarını onların yardım edeceği söylendi. 45 dakika geçti ve beni almaya ekip gelmeyince annemin durumu da ağır olunca bana yardım edin, beni annemin yanına götürün diye bağırdım. Doktorun birisi bana biz o işlere bakmıyoruz deyince dikkat çekmek ve çaresiz olduğum için acilde bulunan televizyona yumruk attım. Kendime zarar vermek için televizyona kafa vurdum. Ancak yaralanmadım. Acildeki kırmızı alan kapısını ben kırmadım. Annem içeride yatarken kardeşim içeriye gireceğinde ayağı kapının altına takılmış ve kapıda çok az bir çıkıntı olmuş. ‘Bu hastaneyi de ambulansı da yakarım’ gibi sözler söylemedim. Hastane personeline küfürlü sözlerde bulunup, küfretmedim” dedi.

    TESTİ POZİTİF ÇIKTI

    Kazım Ç.,’nin hastanede yapılan Covid-19 testi pozitif çıktı. Bunun üzerine Kazım Ç. iki hafta boyunca gözlem altında tutuldu. Tedavisinin ardından test sonucu negatife dönen Kazım Ç., adliyeye sevk edildi. Kazım Ç., sevk edildiği Konya Nöbetçi Sulh Ceza Hâkimliğince ‘Görevi yaptırmamak için direnme ve kamu malına zarar verme’ suçundan tutuklandı.

  • Bilim Kurulu Üyesi: “Virüs resmen sahillere akın etti”

    Bilim Kurulu Üyesi: “Virüs resmen sahillere akın etti”

    Ankara Şehir Hastanesi Acil Tıp Kliniği Eğitim Görevlisi ve Sağlık Bakanlığı Bilim Kurulu üyesi Doç. Dr. Afşin Emre Kayıpmaz, “Sahillerdeki görüntüyü izledik. Koronavirüs resmen sahillere akın etti. Biz kalabalıklardan uzak durmayı, kişiler arasında sosyal mesafenin korunmasını, uygun biçimde maske kullanılmasını tavsiye ederken ve herkes bunu ezberlemişken gördüğümüz tablo bizi son derece üzdü” dedi.

    Doç. Dr. Afşin Emre Kayıpmaz, yaptığı açıklamada Kurban Bayramı’nda kurallara uyulmadığının görüldüğünü, bu görüntülerin gece gündüz demeden virüse karşı mücadele eden sağlıkçıları çok fazla üzdüğünü söyledi. Bayram namazlarında, kurban kesimlerinde ve plajlarda sosyal mesafe, hijyen ve maske kurallarının hiçe sayıldığını belirten Kayıpmaz, bayramdan önceki süreçte vatandaşı uyardıklarını hatırlattı. Kayıpmaz, Kurban Bayramı’nın virüsün yayılımı noktasında kritik bir eşik olduğunu ve ağustos ayında yeni vaka sayılarının daha da düşürülmesi konusunu sık sık gündeme getirdiklerini belirterek, “Sahillerdeki görüntüyü izledik. Resmen koronavirüs sahillere akın etti. Biz kalabalıklardan uzak durmayı, kişiler arasında sosyal mesafenin korunmasını ve uygun biçimde maske kullanılmasını özellikle tavsiye ederken ve herkes bunu ezberlemişken gördüğümüz tablo bizi son derece üzdü. Plajlara girerken kuyruklar oluştuğunu gördük. Sosyal mesafenin hiçe sayıldığını gördük. Kişilerin bu alanlarda maske takmadığını gördük. Sahillerde çok ciddi bir yoğunluk oluştu. Sahillerde sosyal mesafenin sıfır olduğunu gördük. Plajda sıra bekleyen kişiler ‘bize bir şey olmaz, koronavirüs bize bir şey yapmaz’ gibi bir yaklaşımı kameralara karşı dile getirdi. Bu da bizi çok üzdü” dedi.

    ‘EMEKLERİMİZ BOŞA GİTMESİN İSTİYORUZ’

    Doç. Dr. Kayıpmaz, Kurban Bayramı tatilindeki görüntülerin tedirginlik oluşturduğunu söyleyerek, şöyle konuştu:

    “Virüse karşı sağlık çalışanları olarak ilk vakaların görüldüğü mart ayından beri ciddi anlamda mücadele ediyoruz. Salgınla mücadele hazırlıklarına ise hastanelerde ocak ayı sonunda başlamıştık. Acil servislerde koronavirüs mücadelesi tüm hızıyla devam ediyor. İnsanları sağlığına kavuşturmak için 7 gün 24 saat çalışan sağlık personellerini, bu görüntüler ciddi anlamda üzdü. Aylardır çocuğundan ayrı, kurumların misafirhanelerinde veya kendi tuttukları ayrı evlerde konaklayanlar var. Durum böyle olunca, tedbirsizlik görüntüleri acil sağlık personelleri başta olmak üzere son derece fedakarca çalışan tüm sağlık çalışanlarını son derece üzüyor. Sağlık personellerimizde de ister istemez virüsle mücadele kapsamında ayların getirdiği bir yorgunluk başladı. Önümüz sonbahar ve kış. Sonbahar ve kış aylarında vaka sayılarının artacağı dünya genelinde öngörülüyor. Hal böyleyken bizim bireysel olarak bu önlemlere daha fazla dikkat etmemiz gerekiyordu. Bayram tatilinde bu önlemlerin hiçe sayıldığını gördük. Biz bayramda, bayram öncesinde de hep kontrollü sosyal hayattan bahsettik. Ne yazık ki bayram sürecinde kontrolsüz sosyal hayatı gördük. Bunun da 1 hafta, 10 gün içinde vaka sayılarına yansıyacağını öngörüyoruz. Sağlık personellerimiz çok fedakar çalışıyorlar. Onlar tatil yapamıyorlar. Belki yakın yerlere gezi olursa yapıyorlar. Onun dışında onlar da yoruldu. Artık bir mola vermek, dinlemek istiyor. Onlar fedakarca hastanelerde çalışırken bir yandan da tedbirsiz rehavet görüntüleri bizleri son derece üzüyor. Çabalarımız, emeklerimiz boşa gitmesin istiyoruz. Bunun da yolu her birimizin birey olarak önlemlere uyması.”

    ‘HİÇBİR ÜLKENİN SAĞLIK KAPASİTESİ SINIRSIZ DEĞİL’

    Kayıpmaz, hastalığa karşı etkinliği yüzde 100 kanıtlanmış ilaç olmadığına dikkat çekerek, şunları kaydetti:

    “Aşı çalışmalarını her birimiz merakla bekliyoruz. Bundan daha kolay yapabileceğimiz önlemler var. Örneğin, maske. Maskenin maliyeti 50 kuruş. 50 kuruşluk bir maskeyi dışarıda her yerde kullanarak hem kendimi koruyorum hem de bende olabilecek bir mikroba karşı etrafımdaki insanları koruyorum. Sosyal mesafeye de dikkat ederek hastalığın bulaşma riskini en aza indiriyorum. Ama siz bir hastayı yoğun bakımda tedavi etmeye çalıştığınız zaman maliyetler de çok yükseliyor. Günlük binlerce lirayı bulan tedavi maliyetleri var. Bu maliyet de hepimizin ortak bütçesinden çıkıyor. Biz hastalıktan korunur ve alacağımız tedbirlerle hastalığa yakalanmazsak hastane ve sağlık kapasiteleri zorlanmaz. Türkiye dahil olmak üzere hiçbir ülkenin sağlık kapasitesi sınırsız değil. Sağlık kapasitesinin zorlanmaması adına kendimizi hastalıktan korumamız lazım. ‘Sıcaklar bunaltıyor maske takamıyorum’ düşüncesinin olmaması lazım.”

  • Sahte doktor ilaç almak isterken yakalandı

    Sahte doktor ilaç almak isterken yakalandı

    Adana’da, kırmız reçeteyle satılan ilaçlardan almak istediği sırada sahte doktor olduğu anlaşılan kişi gözaltına alındı.

    Adana Şehir, Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne gelen, boynunda steteskop bulunan ve kendisini doktor olarak tanıtan kişinin kimlik göstermeden ilaç almak istemesi üzerine durum hastane polisine bildirildi.

    Şüpheli, kendisinin Ç.Ü. Balcalı Hastanesi Nöroloji Bölümünde uzman doktor olduğunu belirtip steteskopunu göstererek polisi ikna etmeye çalıştı.

    Şüphelinin yaka kartının sahte olduğunu belirleyen polis, bu kişiyi gözaltına aldı.

    Ekiplerce yapılan detaylı incelemede Arif Gökçek adına sahte yaka kartı bulunan kişinin A.G. olduğu tespit edildi.

    Şüphelinin hastaneden kırmızı reçeteyle satılan ilaçlardan almak istediğini belirleyen ekipler, A.G’yi polis merkezine götürdü.

  • “Vaka artışlarının ülke geneline yayılmasından endişe duyuyoruz”

    “Vaka artışlarının ülke geneline yayılmasından endişe duyuyoruz”

    Türkiye’nin 3 Ağustos’taki koronavirüs tablosu, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca tarafından açıklandı. Bugünkü vaka sayısı 995 olurken, vefat eden kişi sayısıysa 19.

    İyileşen hasta sayısı 1003 olurken, bugünkü test sayısı 41 bin 301 olarak açıklandı.

    Sağlık Bakanı Fahrettin Koca açıklamayı şu notla paylaştı: Bayram kutlamalarında, tatil yerlerinde, salgın faktörü ne yazık ki yeterince dikkate alınmadı. Daha önce, bazı illerle sınırlı olan vaka artışlarının önümüzdeki günlerde ülke geneline yayılmasından ENDİŞE duyuyoruz. TEDBİRDE GÜÇ BİRLİĞİNE ihtiyacımız var.