Etiket: manşet

  • Bursa’da Atatürk büstlerini çalan hırsızlar yakalandı

    Bursa’da Atatürk büstlerini çalan hırsızlar yakalandı

    Bursa’da, bir ay içinde çok sayıda okuldan Atatürk büstü çalan ve bunları satın alan 4 kişi gözaltına alındı.

    8-23 Temmuz tarihleri arasında Yıldırım ilçesinde bulunan 7 ilkokul ve lisenin Atatürk büstleri bulundukları yerden çalındı.

    Okul yönetimlerinin haber vermesi üzerine harekete geçen İl Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube Müdürlüğü’ne bağlı Hırsızlık Büro Amirliği ekipleri, okulların güvenlik kamerası görüntülerini inceledi.

    Bu görüntülerden şüphelilerin kimliklerini belirleyen ekipler, büstleri çalan K.A. ve M.T. ile bu büstleri satın alan hurdacılar M.E. ve G.E’yi gözaltına aldı.

    Zanlılar, emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edildi.

    Öte yandan bazı okullarda gerçekleşen hırsızlık anları güvenlik kamerası görüntülerine yansıdı.

    Atatürk büstlerini yerinden söken şüphelilerin olay yerinden uzaklaştıkları anlar görüntülerde yer aldı.

  • Ayasofya’da 350 bin kişiyle Cuma Namazı

    Ayasofya’da 350 bin kişiyle Cuma Namazı

    Ayasofya-i Kebir Cami-i Şerifi’nde 86 yıl sonra ilk cuma namazı caminin içi ve çevresini dolduran binlerce vatandaşın katılımıyla kılındı.

    Ayasofya’da tarihi gün… 86 yıl sonra ilk namaz kılındı.

    86 yıl sonra kılınan ilk namaz öncesi 4 minareden 4 müezzin tarafından öğle ezanı okundu.

    Minarelerden yükselen selaların ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan, Fatiha Suresi’ni ve Bakara Suresi’nin ilk 5 ayetini okudu.

    Ayasofya-i Kebir Cami-i Şerifi’nde, 86 yıl sonra cuma namazını kılmak ve tarihi ana tanıklık etmek için çeşitli illerden İstanbul’a gelen çok sayıda vatandaş da alanın dolması nedeniyle cuma namazını Yenikapı etkinlik alanında kıldı.

    Cumhurbaşkanı Erdoğan: “(Ayasofya-i Kebir Cami-i Şerifi’nin açılışı) 350 bin kişi bugün cuma namazına iştirak etmiş.”

    Cumhurbaşkanı Erdoğan: “Bundan sonra içeride ve dışarıda Kültür ve Turizm Bakanlığımızın yapacağı restorasyon çalışmaları var. Bu restorasyon çalışmalarıyla beraber Ayasofyamızı inşallah çok daha farklı, çok daha anlamlı bir yapıya kavuşturmuş olacağız.”

    Cumhurbaşkanı Erdoğan: “Artık burası aslına döndü, camiydi tekrar cami oldu. Şimdi ilanihaye inşallah cami olarak tüm inananlara hizmete devam eder.”

    Cumhurbaşkanı Erdoğan: “(Ayasofya-i Kebir Cami-i Şerifi) Tüm insanlığın bir kültür mirası olarak her dinden insanların gelip gezebileceği bir yer.”

    Cumhurbaşkanı Erdoğan ve MHP Genel Başkanı Bahçeli, Cuma namazından sonra Fatih Sultan Mehmet Han’ın türbesini ziyaret etti.

    Ayasofya’da ‘Kılıç’ geleneğiyle Cuma hutbesi

  • Bursa’da kan donduran olay! Gözlerini oyup yaktılar

    Bursa’da kan donduran olay! Gözlerini oyup yaktılar

    Bursa’nın Gemlik ilçesinde yıllardır tamamlanmayan ve madde bağımlıların mekanı haline gelen inşaatta, gözleri oyulduktan sonra yakılarak öldürülmüş kedi bulundu.

    Gemlik ilçesi, Dr. Ziya Kaya Mahallesi, Başar Sokak’ta birkaç yıl önce başlayan bina inşaatı, müteahitinin işi yarıda bırakıp kaçması sonucu durdu. Boş kalan bina, uyuşturucu madde kullanıcılarının mekanı haline geldi. Bugün öğle saatlerinde binanın zemin katında bir sokak kedisi yakılarak öldürülmüş bulundu. Kedinin öldürülmeden önce gözlerinin oyulduğu belirlendi. İnşaatta çok sayıda alkol şişesi bulunurken, polis olayla ilgili soruşturma başlattı.

  • Ayasofya’da ‘Kılıç’ geleneğiyle Cuma hutbesi

    Ayasofya’da ‘Kılıç’ geleneğiyle Cuma hutbesi

    Ayasofya-i Kebir Cami-i Şerifi’nde, 86 yıl sonra ilk hutbeyi okuyan Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, “Milletimizin derin bir yürek yarasına dönüşen hasreti sona eriyor. Yüce Rabbimize sonsuz hamdüsenalar olsun.” dedi.

    Erbaş, “Ayasofya: Fethin nişanesi, Fatih’in emaneti” başlıklı hutbesini okumak için minbere kılıçla çıktı.

    Kılıçlı hutbe ne anlama geliyor?

    Erbaş, hutbeye elinde kılıçla çıktı. Türk tarihinde kılıç kuşanmanın ayrı bir önemi vardır. Merasimler düzenlenir, o an bir bakıma ölümsüzleştirilir. Tarihteki Türk devletlerinde ve Osmanlı İmparatorluğunda bu anın anlamı daha da bir özeldir. Padişahların kılıç kuşanma merasimleri, onların yönetimi devraldıkları, hükümdarlıklarını ilan ettikleri anlamına geliyor. “Eski Camide hutbede kılıç taşımanın, hatta kılıcı hangi elle tutulacağı dahi özel anlam taşıyor. Sağ ele alınan kılıç, ‘kullanma’ niyetini ortaya koyuyor ve düşmanı korkutmayı amaçlıyor. Hutbelerde kılıç sol ele alınıyor. Bu da, dosta güven verme amacını taşıyor.”

    CUMA HUTBESİ

    Allah’ın lütfu ve inayeti ile cumanın huzuru ve bereketinin Müslümanların üzerine olmasını dileyen Erbaş, bu mübarek vakitte, bu mukaddes mekanda tarihi bir ana şahitlik edildiğini belirtti.

    Erbaş, “Ayasofya-i Cami-i Şerifi Kurban Bayramı’nın gölgesinin üzerimize düştüğü, hac aylarından mübarek Zilhicce’nin üçüncü günü olan bugün yeniden cemaatine kavuşuyor. Milletimizin derin bir yürek yarasına dönüşen hasreti sona eriyor. Yüce Rabbimize sonsuz hamdüsenalar olsun.” diye konuştu.

    Bugünün, Ayasofya’nın kubbelerinde yeniden tekbir, tehlil ve salavatların yankılandığı, minarelerinden ezan ve selaların yükseldiği gün olduğuna işaret eden Erbaş, şöyle konuştu:

    “Bugün, bundan 70 sene önce hemen karşımızdaki Sultanahmet Camisi minarelerinin 16 şerefesinden 16 müezzinin Allah’u ekber sadalarıyla yeri göğü inlettiği, 18 yıl ayrılıktan sonra minarelerimizin ezanlara kavuştuğu anın bir benzerini yaşadığımız gündür. Bugün, müminlerin sevinç gözyaşları içinde kıyama durduğu, huşuyla rükua vardığı ve şükürle secdeye kapandığı gündür. Bugün, şeref ve tevazu günüdür. Bizleri böyle onurlu bir güne kavuşturan, yeryüzünün en mukaddes mekanları olan camilerde buluşturan ve ulu mabet Ayasofya’da huzuruna kabul eden Cenab-ı Hakk’a sonsuz hamdüsenalar olsun.

    ‘Konstantiniyye mutlaka fetholunacaktır. Onu fetheden komutan ne güzel komutandır ve o asker, ne güzel askerdir.’ buyurarak fethi müjdeleyen Habib-i Kibriya Muhammed Mustafa’ya salat ve selam olsun. Bu müjdeye nail olma aşkıyla yollara düşen, İstanbul’un manevi mimarı Ebu Eyyub el-Ensari Hazretleri başta olmak üzere, ashab-ı kirama ve onların kutlu izinden gidenlere selam olsun. Fetih, tasallut değil ihyadır; yıkım değil imardır inancıyla Anadolu kapılarını milletimize açan Sultan Alparslan’a ve bu toprakları vatan kılarak bize emanet eden şehitlerimize, gazilerimize, coğrafyamızı imanla yoğuran tüm gönül sultanlarına selam olsun. Fetih sevdasını Sultan Mehmet’in gönlüne nakış nakış işleyen, 1 Haziran 1453 Cuma günü Ayasofya’da ilk cuma namazını kıldıran ilim ve hikmet tabibi Akşemseddin Hazretleri’ne selam olsun.”

    “Fatih Sultan Mehmet Han’a selam olsun”

    Diyanet İşleri Başkanı Erbaş, hutbesinde şunları kaydetti:

    “Artık bir işe karar verdin mi Allah’a güven. Doğrusu Allah kendisine güvenenleri sever’ ayet-i celilesine gönülden bağlanan o genç ve dirayetli padişaha; tarih, edebiyat, bilim ve sanat dehasına, çağının en gelişmiş teknolojisini üreten, gemilerini karadan yürüten, Allah’ın izni ve inayetiyle İstanbul’u fethe mazhar olan, sonra da bu aziz şehrin tek bir taşına bile zarar gelmesine izin vermeyen, cennetmekan Fatih Sultan Mehmet Han’a selam olsun. Ayasofya’yı minarelerle süsleyen, asırlarca ayakta kalmasını sağlayan güçlendirmeleri yapan, mimarların piri, büyük sanatkar Mimar Sinan’a selam olsun. Dünyanın yedi iklim dört bucağında Ayasofya’nın yeniden ibadete açılmasını özlemle bekleyen ve sevinçle kutlayan bütün mümin kardeşlerimize selam olsun. Ayasofya’nın ezanına, kametine, vaazına, hutbesine, duasına, tilavetine, ilmi faaliyetlerine, saf saf dizilmiş muazzez cemaatine kavuşması için dünden bugüne canla başla emek veren büyüklerimize selam olsun. Ayasofya’yı ‘kendi öz evimizde ruh ve mukaddesat odamız’ diye tarif eden ve ‘Ayasofya mutlaka açılacak, bekleyin gençler, biraz daha rahmet yağsın. Her yağmurun arkasında bir sel vardır. O selin üzerinde bir saman çöpü olsam, daha ne isterim. O, aziz bir kitap gibi açılacak’ diyerek umut ve sabır aşılayan ilim ve fikir insanlarımıza, irfan ve ihsan öncülerimize selam olsun. Rahmet olsun cümlesine.”

    “İnsanlık tarihinin en kıymetli ilim, hikmet ve ibadet mekanlarından birisi”

    Ayasofya’nın, 15 asrı aşan ömrüyle insanlık tarihinin en kıymetli ilim, hikmet ve ibadet mekanlarından birisi olduğunu dile getiren Erbaş, “Bu kadim mabed, Alemlerin Rabbi olan Allah’a kulluğun ve teslimiyetin muhteşem bir ifadesidir.” dedi.

    Fatih Sultan Mehmet Han’ın, gözbebeği olan bu muhteşem mabedi kıyamete kadar cami olmak kaydıyla vakfedip müminlere emanet bıraktığını anlatan Erbaş, “Bizim inancımızda vakıf malı, dokunulmazdır, dokunanı yakar; vakfedenin şartı vazgeçilmezdir, çiğneyen lanete uğrar. Dolayısıyla o günden bugüne Ayasofya, sadece ülkemizin değil, aynı zamanda ümmet-i Muhammed’in harim-i ismetidir. Ayasofya, İslam’ın engin merhametinin bir kez daha dünyaya ilan edildiği yerdir. Fetihten sonra Ayasofya’ya sığınıp, haklarında verilecek hükmü endişe içinde bekleyen ahaliye Fatih, ‘Bu andan itibaren özgürlüğünüz ve hayatınız hakkında korkmayınız! Kimsenin malı yağma edilmeyecek, kimse zulme uğramayacak, hiç kimse dininden dolayı cezalandırılmayacaktır.’ demiştir ve öyle de yapmıştır. İşte bu vesileyle Ayasofya, inanca saygının ve birlikte yaşama ahlakının sembolü olmuştur.” ifadesini kullandı.

    “Ayasofya’nın ibadete açılması, yeryüzünün bütün mahzun mescitlerinin can suyuna kavuşmasıdır”

    Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, Ayasofya’nın ibadete açılmasının, tarihi müktesebatına vefanın gereği olarak, beş asır boyunca müminleri bağrına basan mukaddes bir caminin, asli vasfına dönüştürülmesi olduğunu söyledi.

    Ayasofya’nın ibadete açılmasının, temeli tevhid, tuğlası ilim, harcı erdem olan İslam medeniyetinin bütün zorluklara rağmen yükselmeye devam edişinin ispatı olduğunu anlatan Erbaş, “Ayasofya’nın ibadete açılması, başta Mescid-i Aksa olmak üzere, yeryüzünün bütün mahzun mescitlerinin ve mazlum müminlerinin can suyuna kavuşmasıdır. Ayasofya’nın ibadete açılması, iman ve vatan sevdasını her şeyin üstünde tutan aziz milletimizin, köklerinden aldığı manevi güçle sağlam bir istikbali inşa etme azmidir.” dedi.

    Erbaş, medeniyetlerinde camilerin, birlik, dirlik, kardeşlik, inanç ve sükunetlerinin kaynağı olduğunu vurgulayarak, “Yüce Rabbimiz, cami ve mescitleri imar edenler hakkında şöyle buyurmaktadır. ‘Allah’ın mescitlerini ancak Allah’a ve ahiret gününe iman eden, namazı dosdoğru kılan, zekatı veren ve Allah’tan başkasından korkmayan kimseler imar eder. İşte doğru yolda oldukları umulanlar bunlardır.” diye konuştu.

    Hutbesinde, “Minareleri suskun, minberi yalnız, kubbesi sessiz, bahçesi ıssız bir camiden daha mahzun ne olabilir?” diye soran Erbaş, “Bugün, tehlikeli bir şekilde tırmanan İslam düşmanlığı sebebiyle dünyanın çeşitli bölgelerinde saldırıya uğrayan, kapılarına kilit vurulan, hatta bombalanıp yıkılan camiler vardır. Mazlum ve mahzun yüz milyonlarca Müslüman zulme uğramaktadır. Günümüz dünyasına Fatih Sultan Mehmet’in beş asır önce Ayasofya’da sergilediği bu muhteşem davranışı örnek gösteriyor, tüm insanlığı, İslam karşıtı söylem ve eylemler başta olmak üzere her türlü zulme ‘dur’ demeye davet ediyorum.” diye konuştu.

    Erbaş, Ayasofya’nın ifade ettiği manayı, yüce bir gaye ve mukaddes bir emanet bilen müminler olarak, bugün kendilerine düşen en büyük görevin, tüm yeryüzünde merhamet ve müsamahanın, barış, huzur ve iyiliğin egemen olması için gayret göstermek olduğunu söyledi. İsmi barış, kurtuluş, selam olan İslam’ın hem son Peygamberinin ve tüm enbiya-i kiramın gönderiliş amacının da bu olduğunu aktaran Erbaş, şöyle devam etti:

    “O zaman bize düşen, yeryüzünde daima iyilik, hak ve adalet egemen olsun diye gece gündüz çalışmaktır. Devasa sorunların girdabında çaresizliği yaşayan insanlığın, kurtuluş umudu olmaktır. Zulüm ve haksızlığın, gözyaşı ve çaresizliğin kuşattığı coğrafyalarda adaletin teminatı olmaktır. ‘Ey Müslüman! İslam’ı öyle güzel, öyle sahih anla, yaşa ve anlat ki, seni öldürmeye gelen sende dirilsin’ çağrısına uyarak yeni bir diriliş başlatmalıyız. Biz inanıyoruz ki, Hz. Ali’nin ifadesiyle ‘İnsanlar ya dinde kardeş ya da yaratılışta eştir.’ Biz inanıyoruz ki, yeryüzü hepimizin ortak evidir. Biz inanıyoruz ki, inancı, ırkı, rengi, toprağı ne olursa olsun, bu evin bir ferdi olan herkes, güven içerisinde, evrensel değerler ve ahlaki ilkeler çerçevesinde özgür ve insanca yaşama hakkına sahiptir.”

    Diyanet işleri Başkanı Ali Erbaş, Ayasofya’nın kubbesi altında tüm insanlığı adalete, barışa, merhamete ve hakkaniyete davet ettiklerini aktararak, “İnsan olma şerefini koruyan, bizi eşref-i mahlukat yapan evrensel değerleri ve ahlaki ilkeleri ayakta tutmaya çağırıyoruz. Kadın, erkek, çocuk, genç, yaşlı her canın dokunulmaz olduğunu ilan eden son ve hak dinin müntesibi olarak, insanlığı can, din, akıl, mal ve neslin muhafazası için yardımlaşmaya ve dayanışmaya çağırıyoruz. Zira bugün, kalbimizle fıtratımızı, aklımızla vicdanımızı bütünleştirmeye, insanı insanla buluşturmaya, insanı tabiatla barıştırmaya her zamankinden daha çok muhtacız.” dedi.

    “Ayasofya Camii’nin kapıları, Allah’ın bütün kullarına açık olacaktır”

    Hutbesinin sonunda “Bu şerefli mekandan bütün dünyaya seslenmek istiyorum.” diyen Erbaş, şunları kaydetti:

    “Ey insanlar, Ayasofya Camii’nin kapıları, tıpkı Süleymaniye, Selimiye, Sultanahmet ve diğer camilerimiz gibi, hiçbir ayrım gözetmeksizin Allah’ın bütün kullarına açık olacaktır. Ayasofya Camii’nin manevi atmosferinde inanca, ibadete, tarihe ve tefekküre uzanan yolculuk inşallah kesintisiz devam edecektir. Cenab-ı Hak, şanlı tarihimizde mümtaz bir yeri, gönüllerimizde müstesna bir değeri olan Ayasofya Camii’ne hakkıyla hizmet etmeyi bizlere nasip eylesin. Ayasofya gibi serapa ihtişam olan bir cami-i şerife hakkıyla ihtiram göstermeyi bizlere lütfeylesin. Kültürümüzün ve kimliğimizin korunmasında, Ayasofya Camimizin yeniden ibadete açılmasında emeği geçen bütün devlet büyüklerimizi, dua eden, sevincimizi paylaşan herkesi, sevdiği ve razı olduğu kullar zümresine ilhak eylesin.”

  • “İznik Ayasofya Camii, tekrar müze olsun” önergesi

    “İznik Ayasofya Camii, tekrar müze olsun” önergesi

    Bursa Büyükşehir Belediyesi CHP Grup Sözcüsü Osman Ayradilli, “İznik Ayasofya Cami ibadetten çok İznik turizmine hizmet etmelidir. Turizme kazandırmak için ibadetler başka camilerde yerine getirilirken, müze olarak buranın tekrar kullanıma açılması gerekiyor” dedi.

    Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin temmuz ayı meclis toplantısı, dün Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş başkanlığında yapıldı. Toplantının açılış konuşmasını yapan Başkan Alinur Aktaş, “Fatih Sultan Mehmet Han’ın bize emaneti olan Ayasofya’nın yıllar sonra tekrar ibadete açılması, ilk cuma namazı ile taçlanmış olacak. Bu olumlu gelişmenin hem Türkiye hem de İslam alemi için hayırlar getirmesini temenni ediyorum” dedi.

    ‘İZNİK AYASOFYA CAMİ, MÜZE OLSUN’

    Toplantıda söz alan CHP Grup Sözcüsü Osman Ayradilli, İznik Ayasofya Cami’nin tekrar müzeye dönüştürülmesi gerektiğini söyledi. Aydilli konuşmasında şunları söyledi:

    “İznik konsülünün toplandığı çok değerli bir mekan olan İznik Ayasofya Camii ibadetten çok İznik turizmine hizmet etmelidir. Turizme kazandırmak için ibadetler başka camilerde yerine getirilirken, müze olarak buranın tekrar kullanıma açılması gerekiyor. Rahmetli Gazi Mustafa Kemal Atatürk tarafından Fatih Sultan Mehmet Vakfı’na tapusu çıkarılan Ayasofya açılıyorsa, İznik Ayasofya küçük bir yer. İznik turizmini canlandırmak için tekrar müze olmalı.”

  • Ayasofya’nın ibadete açılmasıyla Yunanistan’da yas ilan edildi

    Ayasofya’nın ibadete açılmasıyla Yunanistan’da yas ilan edildi

    İstanbul’da Ayasofya Camii dualar ve Cuma namazı ile kapılarını ibadete açarken, Yunanistan’da 1 gün yas ilan edildi.

    Yunan Kilisesi Başpiskoposu tarafından yapılan çağrıda, “Bugün tüm Hristiyanlık için bir yas günüdür” ifadeleri kullanıldı. Başpiskopos Ieronymos, “Ayasofya inancımızın sembolu ve evrensel bir kültür anıtıdır” şeklinde konuştu.

    Yunanistan genelinde ilan edilen yas nedeniyle, öğle vakti tüm kiliselerden çan çalınacağı ve kiliselerdeki bayrakların yarıya indirileceği ifade edildi.

    Başpiskoposun akşam saatlerinde Atina’da özel bir ayine katılacağı ve Meryem Ana’nın şerefine Akathist ilahisini söyleyeceği ifade edildi. Yunan geleneklerinde, aynı ayinin 1453’te Bizans İmparatorluğu’nun düşüşünden hemen önce Ayasofya’da yapıladığına inanılıyor.

    Atina ve Selanik’te dini ve milliyetçi grupların günün ilerleyen saatlerinde gösteriler düzenlemesi bekleniyor.

  • Nilüfer Belediyespor’da 5 kişide Kovid-19 tespit edildi

    Nilüfer Belediyespor’da 5 kişide Kovid-19 tespit edildi

    Vestel Venus Sultanlar Ligi ekiplerinden Nilüfer Belediyespor’da 4 oyuncu ile 1 yardımcı antrenörün yeni tip koronavirüs (Kovid-19) testleri pozitif çıktı ve tüm takım karantinaya alındı.

    Kulüpten yapılan açıklamaya göre, yeni sezon öncesi Nilüfer Belediyespor’da oyuncular ile teknik ekip, sağlık kontrolünden geçirildi. Burada rutin işlemlerinin yanı sıra tüm ekibe Kovid-19 testi de uygulandı.

    Sağlık kontrolleri sonrası yeni sezonun hazırlıkları sürerken, bir oyuncuda Kovid-19 belirtileri görülmesinin ardından tüm takım tekrar teste girdi. Yapılan testler sonucunda, 4 oyuncu ve bir yardımcı antrenörde Kovid-19 tespit edildi.

    Bunun üzerine tüm takım Üçevler Spor Tesisleri’nde karantinaya alındı. Sürekli sağlık ekiplerinin kontrolü altında izolasyon sürecine giren takımın, tesiste tek kişilik odalarda dışarıyla hiçbir temas olmayacak şekilde karantinasını sürdürdüğü bildirildi.

  • Cumhurbaşkanı Erdoğan Ayasofya’da

    Cumhurbaşkanı Erdoğan Ayasofya’da

    Kılınacak cuma namazı ile 86 yıl sonra ibadete açılacak Ayasofya-i Kebir Cami-i Şerifi’nde tarihi bir gün yaşanıyor. İstanbul Valisi Ali Yerlikaya, Ayasofya çevresindeki namaz kılma alanlarının dolduğunu, bu nedenle misafir girişlerinin durdurulduğunu duyurdu. Metro İstanbul, Ayasofya Camii’nin açılışı dolayısıyla oluşan yoğunluktan dolayı tarihi yarımadaya yakın olan istasyonlarda hizmet verilmeyeceğini açıkladı. Saat 12:00 sıralarında Cumhurbaşkanı Erdoğan da Ayasofya Camii’ne geldi.

    Kısıklı’daki konutundan ayrılan ve saat 12.00 sularında Ayasofya Meydanı’na gelen Cumhurbaşkanı Erdoğan, vatandaşların alkışları ve sevgi gösterileriyle karşılandı.

    Namaz kılmak için meydanları dolduranlar, Erdoğan’ın gelişiyle çeşitli sloganlar da attı.

    Erdoğan’a, İletişim Başkanı Fahrettin Altun eşlik etti.

    Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş’ın karşıladığı Cumhurbaşkanı Erdoğan, cuma namazı için Ayasofya-i Kebir Cami-i Şerifi’ne giriş yaptı.

  • Yatalak hastayı tazyikli suyla öldürdüler iddiası

    Yatalak hastayı tazyikli suyla öldürdüler iddiası

    Bartın’da, özel bir bakım merkezinde kalan engellilere kötü muamele ve işkence yapıldığı iddiasıyla başlatılan soruşturmada, çarpıcı bilgilere ulaşıldı. Merkezde çalışan 4 hastabakıcının tutuklandığı soruşturma dosyasında, yatalak Mehmet Eratik’in banyoda tazyikli suyla işkence yapılarak ölümüne neden olunduğu, bir başka engelliye de güvenlik kamerası olmayan sigara odasında dayak atıldığı iddia edildi. Hastabakıcıların alkollü halde işe geldikleri de öne sürüldü.

    Kentteki özel bir bakım merkezinde kalan engellilere kötü muamele ve işkence yapıldığı iddiasıyla Bartın Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma, Bartın Valiliği’ne 4 Mart’ta gönderilen isimsiz ihbar dilekçesiyle başladı. Soruşturma kapsamında, Bartın Emniyet Müdürlüğü ekipleri, Kemerköprü Mahallesi’nde bulunan özel bakım merkezinde görevli 4 hastabakıcıyı gözaltına aldı. Sorgularının ardından adliyeye sevk edilen hastabakıcılar Hüsnü Güvenç, Yasin Aygün, Sercan Aksu ve İsmail Taflan tutuklandı.

    DHA, SORUŞTURMA DOSYASINDAKİ AYRINTILARA ULAŞTI

    DHA, soruşturma dosyasındaki iddiara ulaştı. Savcılığın iddialarına göre, hastabakıcı Hüsnü Güvenç, merkezde kalan yatalak Mehmet Eratik’in yüzüne banyo yaptırdığı sırada duş başlığıyla tazyikli su tutarak nefes almasını zorlaştırıldı. Fenalaşan Eratik, Bartın Devlet Hastanesi’ne götürüldü. Buradan Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi’ne sevk edilen Eratik, yoğun bakım servisinde tedaviye alındı.

    GÜVENLİK KAMERALARINA YANSIDI

    Mehmet Eratik, tedavi gördüğü hastanede yaşamını kaybetti. Eratik’e otopsi yapıldı, polis de özel bakım merkezindeki 30 kameraya ait görüntüleri mercek altına aldı. Güvenlik kamera görüntülerinden, Mehmet Eratik’in tutuklu hastabakıcı Hüsnü Güvenç tarafından engelli sandalyesiyle banyoya getirildiği, bir süre sonra üstü çıplak vaziyette odasına geri götürüldüğü tespit edildi. Yaşlı adamın olaydan 5 gün sonra ambulansla hastaneye götürüldüğü saptandı.

    SİGARA ODASINDA SANDALYEYE BAĞLAYIP DÖVDÜLER

    Yine iddiaya göre engelli S.A.’ya da değişik zamanlarda, hastabakıcılar Yasin Aygün ve Hüsnü Güvenç kötü muamelede bulundu. İkili S.A.’yı, güvenlik kamerasının olmadığı sigara odasında sandalyeye bağlayıp, dövdü. Ardından da düşerek yaralandığı şeklinde tutanak tuttu.

    ‘YAPTIĞIM ŞEY NEDENİYLE PİŞMANIM’

    N.K. isimli engelliye şiddet uyguladığı öne sürülen hastabakıcılardan İsmail Taflan ifadesinde, “Bana saldırdı, sakinleştirmek isterken sadece ittim” dedi. Bir başka engelli M.K.’ye yönelik kötü muamelelerinden dolayı ise pişman olduğunu söyledi.

    Mehmet Eratik’in ölümüne neden olduğu iddia edilen tutuklu hastabakıcı Hüsnü Güvenç de ifadesinde, merkezde kalan engellilerin düşerek ya da çarparak yaralandıklarını, bunlarla ilgili tutanak tutulduğunu anlattı. Güvenç, Eratik’in banyo yaptırdığı sırada solunum güçlüğü çektiğini, duruma acil müdahalede bulunduğunu, bu yönde eğitimli olduğunu anlatarak, “Savunma verdim. Mehmet Eratik’i hastaneye götürüp, tedavi ettirdik. Hakkımdaki mesai saatlerinde alkol aldığım yönündeki iddialar doğru değişldir” dedi.

    Tutuklu hastabakıcı Sercan Aksu ise ifadesinde, “Y.B., düşerek yaralandı. Koronavirüs nedeniyle hastaneye yattı. S.A. adlı engellinin ise odasındaki duvara eliyle yumruk attı. Bu nedenle yaralandı. Alkol aldığım iddialar da asılsızdır” diye konuştu. Tutuklanan hastabakıcı Y.A. ise susma hakkını kullandı.

    Bartın Valisi Sinan Güner, hastalara kötü muamele yapıldığı iddiasıyla soruşturma açılan özel bakım merkezinde çalışan 4 kişinin tutuklandığını belirtti. Vali Sinan Güner, “Zaten bu olay ilk olarak Bartın Valiliği’ne başvurulmasıyla ortaya çıkan bir durumdur. Bu olay tamamen adli bir olaydır, kişilere eziyet etmek bir suçtur. Bu olay bir kişinin işe geç gelmesi değildir, kişinin vücuduna yapılan bir davranış olduğunu için farklı bir durum, konuyu Cumhuriyet Savcımızla kolluk güçlerimizle başından beri takip ediyoruz. Sonraki süreçte delillendirme aşamasına geçildi. Bu konu kısa sürede olan bir olay değildir, izledik, takip ettik ve delillendirildi. Sonrasında yapılan operasyonla tutuklamalar oldu. Tabi artık konu adli bir olay olduğu için çok fazla bir şey söylememiz bir anlamı yoktur” dedi.

    Olaydan sonra merkezdeki tüm personelin değiştirildiğini açıklayan Vali Güner, “Şu anda oranın yönetimini Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlüğü üstlendi. Müdür ve diğer görevlileri uzaklaştırıldı. Şimdi kamu gibi oldu, yani kayyum ataması ama faaliyeti devam ediyor” diye konuştu.

  • Salgını yok sayan Ayasofya koşusu

    Salgını yok sayan Ayasofya koşusu

    Bugün kılınacak cuma namazıyla birlikte ibadete açılacak olan Ayasofya çevresinde saatlerdir bekleyen kalabalık,  polisin bariyerlerini yıkarak Ayasofya Camii’ne doğru koştu.

    Sabah saatlerinde Ayasofya etrafında artan kalabalık bu bariyerlerin önlerinde toplandı. Çemberlitaş mevkiinde bariyerleri aşan kalabalık, Ayasofya’ya doğru koşmaya başladı.

    https://youtu.be/Zpt26Nz4xwI

    Çatladıkapı girişinden gelen vatandaşlara görevlilerce dezenfektan, maske ve tek kullanımlık seccade verilse de ortaya çıkan görüntüler koronavirüs salgını dolayısıyla endişe yarattı.

    Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, kalabalık olacağını söyleyerek dün vatandaşlara uyarıda bulunmuştu. Ancak ne yazık ki bu uyarılara pek fazla uyulmadığı görüldü.