Etiket: manşet

  • Semiha Yıldırım’a hakaret eden Özeren adliyede

    Semiha Yıldırım’a hakaret eden Özeren adliyede

    BURSA’da, sosyal medya üzerinden yaptığı paylaşımda Binali Yıldırım’ın eşi Semiha Yıldırım hakkında hakaret içerikli ifadeler kullandığı gerekçesiyle gözaltına alınan İYİ Partili Levent Özeren (55), emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edildi. Basın mensuplarının “pişman mısınız?” sorusuna Özeren, “Pişman olacak bir şey yapmadım” cevabını verdi.

    https://www.youtube.com/watch?v=LCxwX6quPAU

    İYİ Partili Levent Özeren sosyal medya hesabında yaptığı bir paylaşımda, Binali Yıldırım’ın eşi Semiha Yıldırım için, “Sakın acile gitme, tedavi olmadan ölür görenler. ‘Etik değil’ diyene bak, böyle başa böyle tarak!” ifadelerini kullandı. Özeren’in yaptığı paylaşımdan sonra tepkiler çığ gibi büyüdü. Paylaşıma her kesimden sert tepki gösterildi. Özeren, bir süre sonra sosyal medyadan yaptığı paylaşımı sildi. İYİ Partili Özeren’in bu paylaşımı sonrası İl Emniyet Müdürlüğü’ne bağlı Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri harekete geçti. Polis ekipleri, ‘Cumhurbaşkanına hakaret ile halkı kin ve düşmanlığa tahrik etme’ suçundan saat 22.30 sıralarında Özeren’i, Bursa’nın merkez Osmangazi ilçesi Çırpan Mahallesinde oturduğu evinde gözaltına aldı.

    Ayrıca Özeren’in internet üzerinden yayınlanan gazetede köşe yazarı olduğu, İYİ Parti Bursa İl Yönetim Kurulu Üyeliği görevinde bulduğu ve 2018 yılında yapılan seçimlerde aynı partiden milletvekili aday adayı olduğu öğrenildi.

    ADLİYEYE SEVK EDİLDİ

    Emniyetteki işlemleri tamamlanan Levent Özeren, ‘Cumhurbaşkanına hakaret ile halkı kin ve düşmanlığa tahrik etme’ suçlarından, adliyeye sevk edildi.

    ‘PİŞMAN OLACAK BİR ŞEY YAPMADIM’

    Basın mensuplarının “pişman mısınız?” sorusunu yanıtlayan Özeren, “Şu an konuşmak istemiyorum. Pişman olacak bir şey yapmadım. Neden pişman olayım? Mahkemede konuşacağım” dedi.

  • Ayasofya’da ilk ezan okundu

    Ayasofya’da ilk ezan okundu

    Danıştay 10. Dairesi, Ayasofya’nın camiden müzeye dönüştürülmesine dair 24 Kasım 1934 tarihli Bakanlar Kurulu kararını iptal etti. İptal kararının ardından ilk ikindi ezanı okundu.

    https://youtu.be/Csf1FjgHPQ0

  • Cumhurbaşkanı Ayasofya kararnamesini imzaladı

    Cumhurbaşkanı Ayasofya kararnamesini imzaladı

    Danıştay, Ayasofya’nın camiden müzeye dönüştürülmesine dair 24 Kasım 1934 tarihli Bakanlar Kurulu kararını iptal etti.

    Karardan kısa bir süre sonra bir kararname yayınladı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan imzalı kararnamede Ayasofya’nın Diyanet İşleri Başkanlığı’na devredilerek ibadete açılmasına yönelik karar alındığı belirtildi.

    Karar, Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi.

    MİLLETE SESLENECEK

    Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın karara ilişkin 20.53’te millete sesleniş konuşması yapacağı bildirildi.

    MUSTAFA ŞENTOP’TAN AÇIKLAMA: NE ZAMAN AÇILACAK?

    TBMM Başkanı Mustafa Şentop da konuyla ilgili bir açıklama yaptı. “Ayasofya’nın ibadete açılması tarihi bir olay” diyen Şentop, şunları söyledi:

    “Bu kararla, uzun zamandır milletimizin içinde, kalbinde, gönlündeki bir hasret sona ermiştir. Ayasofya bizim ve birçok kuşağın cami olarak kullanılması için bir hayal olarak yer almıştır. Bu hususta o dönemlerin gençlik liderlerinden Cumhurbaşkanımız büyük gayret gösterdi. Yapının nasıl kullanılacağına dair yetki Türkiye’de. Önümüzdeki hafta içerisinde en geç cumaya kadar bu konuda bir adım atılır.”

  • Ayasofya’da ibadetin yolu açıldı

    Ayasofya’da ibadetin yolu açıldı

    Danıştay 10. Dairesi, Ayasofya’nın camiden müzeye dönüştürülmesine dair 24 Kasım 1934 tarihli Bakanlar Kurulu kararını iptal etti.

    Sürekli Vakıflar Tarihi Eserlere ve Çevreye Hizmet Derneği, Ayasofya’nın camiden müzeye dönüştürülmesine yönelik Bakanlar Kurulu kararının iptali istemiyle Danıştay’da dava açtı.

    Davayı duruşmalı inceleyen Daire, 2 Temmuz’daki duruşmada tarafları dinledi.

    Duruşmanın ardından dosyayı inceleyen Danıştay 10. Daire kararını verdi.

    Daire, Ayasofya’nın camiden müzeye dönüştürülmesine dair 24 Kasım 1934 tarihli Bakanlar Kurulu kararını iptal etti.

    Danıştayın gerekçesinde, Ayasofya’nın Fatih Sultan Mehmet Han Vakfı mülkiyetinde olduğu, cami olarak toplumun hizmetine sunulduğu belirtildi.

    Ayasofya ile ilgili yargısal süreç

    Sürekli Vakıflar Tarihi Eserlere ve Çevreye Hizmet Derneği, Ayasofya için ilk olarak 2005’te Danıştay’a dava açmıştı. Dernek, 24 Kasım 1934 tarihli Bakanlar Kurulu kararının iptali ve yürütmenin durdurulmasını istemişti.

    Danıştay 10. Dairesi, 24 Haziran 2005’te söz konusu Bakanlar Kurulu kararının yürütmesini durdurma istemini reddetmişti. Daire 2008’de ise Ayasofya Camisi’nin müze olarak kullanılmasında hukuka aykırılık bulunmadığına işaret ederek, davayı reddetmişti.

    Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu, Dairenin bu kararını onamıştı. Dernek, 2016’da tekrar Danıştaya dava açmıştı.

    Derneğin, Anayasa Mahkemesine yaptığı bireysel başvuru hakkında ise 2018’de karar verilmişti. Yüksek Mahkeme, Ayasofya’nın namaz kılınması için ibadete açılması yönündeki talebin reddedilmesi nedeniyle din ve vicdan hürriyetinin ihlal edildiği iddiasıyla yapılan başvuruyu, “incelenmeksizin kişi bakımından yetkisizlik” nedeniyle kabul edilemez bulmuştu.

  • Bilinmeyen zatürre tehlikesi: 451 ölü

    Bilinmeyen zatürre tehlikesi: 451 ölü

    Corona virus salgınıyla mücadele Kazakistan’ın başı bu kez de ‘bilinmeyen zatürre’ ile dertte. Ülkede 29 Haziran-5 Temmuz tarihleri arasında 32 bin ‘bilinmeyen zatürre’ vakası açıklanırken, 451 kişi hayatını kaybetti.

    Kazakistan’da corona virüs vaka sayısı 53 bin 21’e, ölü sayısı ise 296’ya yükselirken yeni bir salgın için alarm çanları çalıyor.

    Sağlık Bakanlığı yetkilisi Azhar Giniyat, ülkede hastanelere başvuran 28 bin zatürre hastasının corona virus testinin negatif çıktığını duyururken, Almatı’daki morglarda olağandışı bir yoğunluk yaşanıyor.

    Çin’in Kazakistan büyükelçiliği, 2020 yılında Kazakistan’da 1772 vatandaşlarının ‘bilinmeyen zatürre’ nedeniyle hayatını kaybettiğini açıklarken, sadece Haziran ayındaki kayıp sayısının 628 olduğuna dikkat çekti.

    Endişerini paylaşan Çinli yetkililer, ‘bilinmeyen zatürre’nin, corona virüsten çok daha fazla ölümcül olduğunu iddia etti.

    Kazakistan Sağlık Bakanı Alexei Tsio, ülkede henüz kategorilendirilmemiş viral bir zatürre salgını olduğunu kabul ederken Çin’in paylaştığı rakamları yalanladı.

    Kazakistan’da yayın yapan ‘Kazinform’ haber ajansı, geçtiğimiz Haziran ayı ile 2019 yılının aynı dönemi kıyaslandığında ölümlerin 2.2 kat arttığına dikkat çekti.

    Ülkede her gün yaklaşık 300 kişi zatürre belirtileriyle sağlık kurumlarına başvuruyor.

    Zatürre teşhisi konulan hastalara corona virüs tespiti için yapılan PCR testlerinin büyük bir çoğunluğu ise negatif sonuç çıkarıyor.

    Kazak yetkililer bu durumun başka bir salgının kanıtı olmadığını ifade ediyor.

  • Bursa Barosu Başkanı polis müdahalesiyle karşı karıya kaldı

    Bursa Barosu Başkanı polis müdahalesiyle karşı karıya kaldı

    TBMM Genel Kurulu’nda görüşülen çoklu baro yasa tasarısına karşı baro başkanları Ankara’daki Kuğulu Park’ta ‘savunma nöbeti’ başlattı.

    Polis, ilk etapta kordona aldığı parka girişlere izin vermezken, zaman zaman toplananlara sosyal mesafeye uyulması anonsu yaparak dağılma çağrısı yaptı. Onlarca polis otobüsünün geldiği bölgede kaldırımlar sıra sıra polis otobüsleriyle çevrilerek vatandaşların gruplar halinde beklemesine engel olundu.

    Polis Kuğulu Park’a geçişi kapattığı için Tunalı Hilmi Caddesin’e yayılan avukatlar ve baro başkanları, Meclis’teki yasa teklifinin geri çekilmesi için dilekçe imzalıyor.

    Bölgede bulunan Bursa Barosu Başkanı Gürkan Altun’da Kuğulupark’ta polis müdahalesiyle karşı karşıya kaldı.

    Bursa Barosu Başkanı Altun’un polis müdahale sırasında kollarının çeşitli yerlerinde çizik ve morluklar oluştuğu dikkat çekti.

    Bursa Barosu, Baro Başkanı Altun’a yapılan polisin müdahalesini sosyal medya hesabı Twitter üzerinde duyurdu. Yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi:

    “Kuğulupark’ta bulunan baro başkanlarına polisin müdahalesi sırasında Bursa Barosu Başkanı
    @gurkanaltun16 kollarından yaralandı. #SavunmaAnkaraya #SavunmaSusturulamaz #ParalelBaroyaHayır”

  • Yerli otomobil fabrikasında çalışmalar başladı

    Yerli otomobil fabrikasında çalışmalar başladı

    Türkiye’nin Otomobili Girişim Grubu’nun (TOGG) yerli otomobilinin üretileceği fabrikanın kurulacağı Bursa’nın Gemlik ilçesindeki alanda, çevre düzenleme çalışmalarına başlandı.

    Türkiye’nin yüksek teknolojili ilk yerli otomobilinin üretileceği fabrikanın, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan imzasıyla yayımlanan karara göre, Bursa’da kurulacağı kesinleşti.

    Cumhurbaşkanı Erdoğan, Gebze’deki Bilişim Vadisi’nde, yerli otomobilin tanıtımında yaptığı açıklamayla fabrikanın, Gemlik ilçesi Hara bölgesinde bulunan, TSK’ya ait araziye kurulacağını açıkladı.

    Türkiye’nin Otomobili Girişim Grubu Sanayi ve Ticaret A.Ş. tarafından yeni yatırım olarak inşa edilecek tesisin öngörülen toplam tutarının ise 22 milyar lira olacağı belirtildi.

    Bursa Büyükşehir Belediyesi tarafından, yol, ıslah ve altyapı çalışması yapılacak olan alan, limana, serbest bölgeye ve tedarik sanayiye yakınlığıyla biliniyor.

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın katılımıyla, yakın zamanda temel atma töreni gerçekleştirilecek olan fabrikanın kurulacağı alanda, çevre düzenleme çalışmalarına başlandı.

     

  • HSK, 26 hakim ve savcıyı görevden uzaklaştırdı

    HSK, 26 hakim ve savcıyı görevden uzaklaştırdı

    Hakimler ve Savcılar Kurulu 2. Dairesi’nce flaş bir karar verildi.

    Son dakika haberine göre Hakimler ve Savcılar Kurulu 2. Dairesi’nce flaş bir karar verildi. Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) ile iktisat, irtibat ve münasebetleri bulunduğu belirlenen 26 hakim-savcı görevden uzaklaştırıldı.

    Edinilen bilgiye göre, yapılan inceleme ve soruşturma neticesinde haklarında FETÖ ile iktisat, irtibat ve münasebetleri konusunda kanaat verici deliller bulunan 26 hakim-savcı görevden uzaklaştırıldı.

    Hakim-savcıların isimlerinin; etkin pişmanlık sonucu verilen ifadelerde, ByLock içeriklerinde, mahrem imamlara ait operasyonel hatlarla iletişimde ve ankesörlü örgütsel ardışık aramalarda geçtiği öğrenildi.

    Hakimler ve Savcılıar Kurulu’nca yapılan değerlendirmeler göz önüne alınarak, savunmalarının alınması kararı ile birlikte HSK 2. Dairesi tarafından 2802 sayılı yasanın 77. maddesi uyarınca görevden uzaklaştırıldıkları belirlendi.

     

  • Aksaray Valisi’nden kız çocuklarına: Sizi biz okutacağız

    Aksaray Valisi’nden kız çocuklarına: Sizi biz okutacağız

    Aksaray Valisi Hamza Aydoğdu’nun, köy ziyareti sırasında, maddi imkansızlıklar nedeniyle eğitimine devam edemeyen lise çağındaki Ayşenur Göktaş’a yönelik “Sen okuyacaksın, seni biz okutacağız.” sözleri duygulu anlar yaşattı.

    https://www.youtube.com/watch?v=xySvMRVTkNw

    Vali Hamza Aydoğdu, Karkın köyünü ziyaret ederek, incelemelerde bulundu. Meyve bahçesinde Kadın Kalkınma Kooperatifi üyeleri ile görüşen Aydoğdu, bahçede günlük yevmiyeci olarak çalışan lise öğrencisi Ayşenur Göktaş ile eğitim üzerine bir süre sohbet etti.

    Aydoğdu, ailesinin maddi imkansızlıklar nedeniyle kendisini okula gönderemediğini, gözyaşları içinde anlatan Ayşenur Göktaş’a, “Sen okuyacaksın. Bizim önceliğimiz sizlersiniz, sizlerin okuması lazım.” diye yanıt verdi.

    Bu durumdaki aileler ile görüşüleceğini ve kızlarının eğitim hayatının devam etmesi için gerekli çalışmaların yapılacağını vurgulayan Aydoğdu, İl Milli Eğitim Müdürü Hacı Ömer Kartal’ı arayarak, maddi imkansızlıklar nedeniyle okuyamayan kızların, gerekli değerlendirmelerin ve ihtiyaçlarına ilişkin düzenlemelerin ardından kayıtlarının alınması talimatını verdi.

    “Bizim önceliğimiz kızların okutulması”

    “Seni biz okuturuz” sözü ile Ayşenur Göktaş’ı gözyaşlarına boğan Vali Aydoğdu da “Ağlama, sen bizi de ağlatacaksın, senin okuman lazım. Bizim önceliğimiz kızların okutulması.” diyerek, Ayşenur’un ve okula devam edemeyen diğer kızların eğitimlerini sürdürmesi için gerekli desteğin sağlanacağını vurguladı.

    Maddi imkansızlıklar nedeniyle okulunu bırakmak zorunda kaldığını belirten Göktaş ise “Okulu bıraktıktan sonra günlük yevmiyeci olarak çalışmaya başladım. Vali Bey, eğitimim için gerekli desteği vereceğini söylediğinde çok mutlu oldum.” diye konuştu.

    Ayşenur’un annesi Gülgün Göktaş da kızının tekrar eğitimine devam etmesinden memnuniyet duyduğunu vurgulayarak, “İmkanımız yoktu, kızımı okutamadım. Köyümüzde kızım gibi okuyamayan kızlarımız var. Vali Bey söz verdi, inşallah kızım okuluna tekrar devam edecek.” ifadesini kullandı.

  • Bursa’da korkunç iddia: KOAH hastası borç yüzünden mi öldü?

    Bursa’da korkunç iddia: KOAH hastası borç yüzünden mi öldü?

    Bursa’da solunum cihazına bağlı KOAH hastası Veysel Patır’ın, borcundan dolayı evinin elektriği kesilince hayatını kaybettiği iddia edildi. SÖZCÜ’nün edindiği bilgilere göre, Patır’ı her gün ziyarete gelen kardeşi dün öğlen eve geldiğinde ağabeyini baygın halde buldu. Evde elektrik olmadığını gören kardeş dışarı çıkarak, “Kablo yok mu?” diye bağırıp vatandaşlardan yardım istedi. Komşu evden alınan elektrikle Patır’a yeniden oksijen verildi ancak talihsiz adam yaşamını yitirdi.

    SÖZCÜ’den Halil Ataş’ın haberine göre;

    Olay Bursa’nın Yıldırım ilçesi Şükraniye Mahallesi Bakış Sokak Çağlar Apartmanı 1’inci katta meydana geldi. Solunum cihazına bağlı yaşayan KOAH hastası Veysel Patır’ın (53) evinin elektriği borcundan dolayı kesildi. Talihsiz adamın oksijensiz kaldığı için hayatını kaybettiği öne sürüldü.

    ELEKTRİĞİ KESİLİNCE SOLUNUM CİHAZI DURDU

    2 aylık birikmiş elektrik faturası borcu olduğu iddia edilen Veysel Patır’ın öğle saatlerinde evinin elektriği kesildi. Solunum cihazına bağlı olarak yaşayan KOAH hastası Patır, oksijen alamayınca fenalaştı.

    KARDEŞİ ‘KABLO YOK MU?’ DİYE BAĞIRDI

    Yaklaşık altı aydır solunum cihazına bağlı yaşayan Patır’ın her gün ziyaretine gelen erkek kardeşi saat 12.30 sıralarında ağabeyinin evine geldi. Ağabeyinin baygın halde gören ve evde elektrik olmadığını anlayan kardeşi dışarı çıkarak, “Kablo yok mu?” diye bağırıp vatandaşlardan yardım istedi.

    “YAN DAİREDEN EVE ELEKTRİK VERDİK”

    Olayın görgü tanığı Yüksel Taban, yaşananları şöyle anlattı:

    * Veysel Patır, yaklaşık altı aydır hastalığı nedeniyle solunum cihazına bağlı yaşıyordu. Eşi çalıştığı için evde yalnız kalıyordu.

    Bugün saat 12.00 sıralarında evinin elektriği kesilmiş. Erkek kardeşi ağabeyini kontrol etmek için bugün saat 12.30 gibi eve geldi.

    Kısa bir süre sonra evden koşarak çıktı ‘Kablo bulun’ diye bağırdı. Kahvehanede oturuyorduk. Hemen koşup kablo buldum. Yan daireden eve elektrik verdik.

    O sırada hareketsiz halde olan Veysel Batır’a kardeşi kalp masajı yaptı ama geç kalınmıştı artık.

    HASTALAR İÇİN ŞİRKETE MÜRAACAT YAPILIYOR

    SÖZCÜ’nün edindiği bilgilere göre elektrik dağıtımını yapan Uludağ Elektrik Dağıtım (UEDAŞ) şirketi, bu konuda hasta olan kişilerin şirkete raporuyla başvurmasını bekliyor.

    Şirket, hasta kişiler hakkında kayıt oluşturduktan sonra bu kişilerin elektriğinin kesilmemesi için uygulamayı yürürlüğe sokuyor. Acı olayı yaşayan ailenin ve hastanın UEDAŞ’a bir müraacatı olmadığı öğrenildi.

    CHP VE İYİ PARTİ’Lİ BAŞKANLAR ZİYARET ETTİ

    CHP ve İYİ Parti Yıldırım İlçe Başkanları Nihat Yeşiltaş ve Kemal Ataç, acı haberi alır almaz Patır’ın ailesine taziye ziyaretinde bulundu.

    “İZAH EDİLİR TARAFI YOK”

    Olayla ilgili konuşan CHP İlçe Başkanı Nihat Yeşiltaş, “Çağ atlayan Türkiye’de böyle bir nedenden dolayı elektriğin kesilmesi üzücüdür. Veysel Patır’a Allah’tan rahmet ailesine başsağlığı diliyorum. Olayı izah edilebilir bir tarafı yoktur. İnsan hayatı bu kadar ucuz olmamalıydı” dedi

    “İLK DUYDUĞUMUZDA ‘ACABA MI’ DEDİK AMA…”

    İYİ Parti İlçe Başkanı Kemal Ataç ise şunları söyledi:

    * Olayı ilk duyduğumuzda ‘acaba mı’ dedik, ancak taziye için gelip gördüğümüzde acı gerçeği ayrıntıları ile öğrendik. Arkadaşlarımız mahalleleri taramaya başladı. Benzer vakalar varsa yetkili makamları uyaracağız.

    * Bizim için insan değerli, hayatı ondan daha değerli. Merhum kardeşimize Allah’tan rahmet, ailesine sabırlar diliyorum.

    Solunum cihazı kapanarak yaşamını yitiren talihsiz vatandaşın cansız bedeni adli tıp morguna kaldırılırken, polis olayla ilgili soruşturma başlattı.

    “BU KONU ARAŞTIRILMALIDIR”

    TBMMOB Makine Mühendisleri Odası Bursa Şubesi önceki Başkanı İbrahim Mart, “Kronik hastalığı olan bir insanın elektriği nasıl kesilir anlamak mümkün değil. Bu resmen araştırılması gereken bir durumdur. Elektriği kesenler, bu durumu bilmesi ve ona göre davranması gerekirdi, insan ölümü ile sonuçlanan bir kusur söz konusudur” dedi.

    Kronik hastalığı olan ve bu sebeple tıbbi cihaz kullanmak zorundaki vatandaşlara, devlet tarafından elektrik desteği programı sunulduğu ve bu program kapsamında, hastaların elektrik faturalarının bir kısmının devlet tarafından ödendiğini belirten Mart, şöyle konuştu:

    * Bu üzücü olayda da görüldüğü üzere, elektrik, su, gaz vb. fatura ödenmedi diye rastgele kesim uygulamasının yanlışlığı bir kez daha görülmüştür.

    * Fatura ödemedi diye elektrik kesersen, insan ölümüne sebep olursun, cinayet işlemiş olursun ve bu suçtur.

    “FATURA ÖDEYEMEMENİN KARŞILIĞI ÖLÜM OLMAMALI!”

    “Fatura ödenmediği için kesinti yapılacaksa, kesinti yapılacak hanede cihaza bağlı kronik hasta var mı yok mu bilmek ve ona göre davranılmak zorundadır” diyerek sözlerini sürdüren Mart,

    “Burada öncelikli görev de, elektriği özelleştirilen devlete düşer. Devlet vatandaşın can güvenliğinden birinci derecede sorumludur. Ancak uygulamayı yapan şirkettin de sorumluluğu vardır. Fatura ödeyemediği için bir insanın ölümüne sebep olmuştur” diye konuştu.