İnternet üzerinden karşı tarafa limonata yollamayı başardılar; daha doğrusu karşı taraftaki suyun PH değerini değiştirmeyi ve rengini değiştirip tadını limonataya benzettiler… Sırada internet üzerinden koku yollamak var…
Etiket: manşet
-

15 yaşındaki kıza tecavüz eden davulcu yakalandı
Adana’nın Kozan ilçesinde, davulcu Ziya A. (37), 15 yaşındaki S.S.’yi, cinsel saldırıda bulunup, kaçırdığı iddiasıyla tutuklandı.

Kozan ilçesi Tavşantepe Mahallesi’nde yaşayan davulcu Taki S. ile Kader S.’nin 15 yaşındaki kızları S.S., 2 ay önce kaçırıldı. Aile savcılığa şikayetçi oldu. Başlatılan soruşturma kapsamında S.S., kendisini kaçıran davulcu Ziya A. ile birlikte Osmaniye’de bulundu.

DAVULCU TUTUKLANDI
Devlet korumasına alınarak, yetiştirme yurduna yerleştirilen S.S., akrabası olan Ziya A.’nın kendisine cinsel saldırıda bulunduğunu ve evlilik vaadiyle kaçırdığını anlattı. Evlenmek için S.S.’yi kaçırdığını söyleyen Ziya A. ise sevk edildiği adliyede, nöbetçi mahkemece tutuklandı.

EVDE TEKKEN DAVULCU TECAVÜZ ETTİ
Kozan ilçesine bağlı Tavşantepe Mahallesinde iddiaya göre 14 yaşında engelli Taki S. (43) ile evlenen Kader S.’nin (32) 1’i kız 7 çocuğu oldu. Kader S. büyük oğlu ciğerlerinden rahatsız olduğu için oğlu ile birlikte bir süre hastanede refakatçi olarak kaldı. Bu süre içinde 15 yaşındaki kızı S.S. ise evde kardeşlerine baktı. Kardeşleri ve babasının olmadığı bir günde eve gelen davulcu Ziya A. (37), kız çocuğuna tecavüz etti.

“ASILMASINI İSTİYORUM”
Anne S. kızının tecavüze uğradığından bu yana yuvasının dağıldığını belirterek, “15 yaşındaki kızım, Ziya A. tarafından kaçırılıp tecavüz edildi. Kızım, Osmaniye’de bulundu ama şu an yurtta kalıyor. O suçlunun cezalandırılmasını ve asılmasını istiyorum. Ben oğlumla hastanede yatıyordum. Bundan yararlanarak kızımı kaçırıp tecavüz ederek lekeledi. Allah rızası için herkes sesimi duysun bu suçlunun en ağır cezayı almasını istiyorum. Tecavüz ettiği kesin ama kızım bize söyleyememiş çünkü anneni, babanı ve kardeşlerini öldürürüm diye tehdit etmiş. Tek kızım var onunda başına bu olay geldi. Benim yuvam dağıldı hasta oğlum daha da kötü oldu. Olayı ilk duyduğumda kendimi öldürmek istedim” diyerek gözyaşlarına boğuldu.
-

Oylat Kaplıcaları ziyaretçileriyle buluştu
Bursa’nın İnegöl ilçesinde, koronavirüs tedbirleri kapsamında 2,5 aydır kapalı olan Oylat Kaplıcaları, normalleşme süreciyle birlikte yeniden hizmete açıldı.
Oylat Kaplıcaları, koronavirüs tedbirleri kapsamında geçici olarak 17 Mart’ta kapatıldı. Oylat’ın kapatılmasının ardından kaplıca bölgesindeki oteller ise tamamen boşaltıldı. Uzun zamandır kapalı olan Oylat’ta, normalleşme süreciyle birlikte hazırlıklar yapılarak, yeniden hizmete açıldı. Yüzde 20 doluluk oranıyla hizmete başlayan kaplıcalara ise şehir dışından misafirler gelmeye başladı.
İl Sağlık Müdürlüğü’nün denetiminden geçen Oylat’ta, koronavirüs tedbirleri üst seviyede tutuluyor. Otel girişlerinde misafirlerin ateşi ölçülürken, banyolara ise sınırlı sayıda kişi alınıyor. 40,5 derece kaynağından çıkan, zengin mineralli kaynak suyu ile binlerce kişiye şifa dağıtan Oylat Kaplıcaları, romatizma olmak üzere eklem ağrıları, cilt, kadın hastalıkları gibi birçok rahatsızlığa iyi geliyor.Oylat’ın yeniden hizmete açılması nedeniyle dua edilerek, kurban kesilirken; Oylat A.Ş. yönetim kurulu başkanı Alper Taban, Oylat’ın ülkemiz ve şehrimiz için büyük öneme sahip olduğunu kaydetti. Oylat’ın 76 yıldır hizmet verdiğini aktaran Başkan Taban, “Normalleşme süreciyle birlikte besmeleyle yeniden hizmete başladık. Vatandaşlarımız ne zaman başlayacağımızı soruyordu. 5 Haziran itibariyle yüzde 20 doluluk oranıyla müşteri kabulleri başladı. Normalleşme süreciyle birlikte alınması gereken bütün önlemler alındı. Banyolara sınırlı sayıda kişi alınacak. Umumi açık yerlerde sosyal mesafe kuralına uygun hareket edilecek. Kurallara uyarak tesislerimiz güvenle kullanabilecek. Deneyimlerinizi de tamamladık. Sağlık ve hijyen kurallarına çok önem veriyoruz, dikkat ediyoruz” dedi.
Çorlu’dan Oylat’a gelen Tuğba Tülek, “Burası çok güzel. Harika bir doğası var. Pandemi sürecinde evlerde çok sıkıldık, bunaldık. Doğal ortam bizi çok mutlu etti. Otelde gerekli tedbirler alınmış. Maskelerimizle otele alındık. Gerekli önlemler alınmış. Çok güzel” ifadelerini kullandı. Melisa Doğan ise, “Çok güzel bir yer. Doğasını seviyorum. Geçen sene de gelmiştik. Memnunuz” şeklinde konuştu.
-

Bunu da gördük! Bursa’da 2 bin yıllık tarihi yapı depo oldu…
Bursa’nın Yenişehir ilçesine bağlı Kirazlıyayla Mahallesi’nde bulunan 2 bin yıllık anıt mezar odası çiftçiler tarafından depo olarak kullanılıyor.

Kirazlıyayla Mahallesinde bir tarlanın ortasında bulunan içinde Roma dönemine ait kitabeler ve kabartmalar bulunan mezar odası geçtiğimiz yıllarda İznik Müze Müdürlüğü tarafından tescillendi. Mezar odası şimdi ardiye olarak kullanılıyor. Köye gelenler gördükleri manzara karşısında şok oldular. Mezar odasının içinde çiftçilere ait ilaçlama tankeri, sulama boruları bulunuyor. Mezar odasının içinde ısınmak için ateş yakıldığı, hatta delinerek boru takıldığı görüldü.

Roma ve Bizans dönemi tarihiyle ilgilenen nakkaş Yalçın Öztürk, “Gördüğüm manzara karşısında şoke oldum. Burası 2000 yıllık bir mezar odasıdır. Bu mezar odası tescilli olmasına rağmen kimse burada tedbir almıyor. Zaten burada sürekli genişleyen maden sahası var” dedi.

-

DSÖ maske kararını değiştirdi! Ülkelere tavsiye etti…
Dünya Sağlık Örgütü(DSÖ), Koronavirüs’e karşı alınabilecek önlemler konusundaki kılavuzunu bir kez daha değiştirerek hükümetlere kamuya açık alanlarda vatandaşlarına bez maske takmalarını önermelerini tavsiye etti.
Kılavuzda, yapılan son araştırmalar kapsamında değişikliğe gidildiği ve maskelerin insanları virüsün bulaşmasından koruyan sayılı araçlardan biri olduğu belirtildi.
Ancak DSÖ’nün Genel Sekreteri Tedros Adhanom Ghebreyesus, Koronavirüs’ten korunmak için sadece maske kullanımının yeterli olmadığını söyleyerek sosyal mesafe gibi uygulamalara da dikkat edilmesi gerektiğini hatırlattı.
DSÖ’nün Covid-19 teknik uzmanı Maria Van Kerkhove, Reuters’a yaptığı açıklamalarda, “Hükûmetlere vatandaşlarına kumaş maske takmalarını söylemelerini tavsiye ediyoruz. Bez maske, medikal maske değil” dedi. Van Kerkhove, “Yeni bulgularımız var. Düzgün bir şekilde kullanılırsa potansiyel olarak insanları tehlikeli damlacıklardan koruyabileceğini gördük” dedi.
-

Rahatlığın bu kadarı! Ne mesafe ne maske… Film gibi izlediler
Bursa’daki 4 katlı binanın çatı katında çıkan yangında bir kişi yaralandı. İtfaiye ekiplerinin park edilen araçların sahipleri tarafından çekilmesinin ardından alevlere müdahale edebildiği yangını toplanan kalabalık, sosyal mesafeyi hiçe sayarak, meraklı gözlerle izledi.
Osmangazi ilçesine bağlı Demirtaş- Cumhuriyet Mahallesi’ndeki 4 katlı apartmanın çatı katında öğle saatlerinde yangın çıktı. Çatı katındaki kaplama çalışması sırasında yapılan kaynaktan sıçrayan kıvılcımların straforu tutuşturması üzerine başlayan yangın, kısa sürede büyüdü.
YOLA ÇEKİLEN ARAÇLAR ENGEL OLDU
İhbar üzerine gelen itfaiye ekipleri, park edilen araçlar nedeniyle sokağa giremedi. Bunun üzerine sürücülerine ulaşılarak araçların çekilmesi istendi. İtfaiye ekipleri araçların çekilmesinin ardından yangına müdahale edebildi. 7 itfaiye aracının, yarım saatlik çalışması sonucunda yangın kontrol altına alınarak, söndürüldü.
1 KİŞİ YARALANDI
Yangında yaralanan ve adı öğrenilemeyen çatı katı sahibi, olay yerindeki sağlık ekiplerinin müdahalesinin ardından Bursa Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne götürülerek tedavi altına alındı.
‘ANNE KORKUYORUM’
Dumanların gökyüzüne yükselmesi, vatandaşların amatör kamerasına da yansıdı. Bir vatandaşın kaydettiği görüntülerde, bir çocuğun annesine, “Anne korkuyorum ben” dediği yer aldı.
KORONAVİRÜSÜ HİÇE SAYDILAR
Öte yandan çatı yangınını söndürme çalışmalarını bölgedeki vatandaşlar sokağa çıkarak izledi. Koronavirüs tedbirleri kapsamında önerilen sosyal mesafe kuralı hiçe sayılırken, aynı zamanda vatandaşların önemli bir kısmında maskenin dahi bulunmaması göze çarptı.
Polis ekipleri, olay ile ilgili soruşturma başlattı. -

Bursa’da korku dolu anlar! 4 katlı bina boşaltıldı…
Bursa’da 4 katlı bir apartmanın çatı katında çıkan yangın korku dolu anların yaşanmasına sebep oldu. Apartman boşaltılırken, çevredeki binalara sıçrama riskine karşı itfaiye ekipleri harekete geçti. Dumandan etkilenen bir kişi ise hastaneye kaldırıldı.

Alınan bilgiye göre, merkez Osmangazi ilçesi Demirtaş Mahallesi’nde 4 katlı apartmanın çatı katında öğle saatlerinde yangın çıktı. Yangın kısa sürede büyürken olay yerine Bursa Büyükşehir İtfaiye Daire Başkanlığı’na ait 10 itfaiye aracı sevk edildi.

Yangın sebebiyle bina boşaltılırken, polis ekipleri alevlerin yan binalara sıçrama ihtimaline karşı vatandaşları uyardı. Yangın ise havadan görüntülendi. Dumandan etkilenen bir kişi ambulansla hastaneye kaldırıldı. Yangına müdahale sürüyor.



-

AB’den Türkiye’ye 485 milyon Euro yardım teklifi!
Avrupa Komisyonu, Suriyeli mültecilere destek amacıyla 2020 yılını kapsayacak şekilde Türkiye’ye 485 milyon Euro yardımda bulunmayı önerdi.
Bunun karşılığında da, Türkiye’nin Yunanistan’a geçişleri engelleme sözü verdiği ve bu şekilde bir anlaşmaya varıldığı öne sürüldü.
Suriyeli mültecilere ayrılan toplam 585 milyon Euro’luk destek paketinin 485 milyon Euro’sunun Türkiye’ye aktarılması planlanıyor.
Geri kalan 100 milyon Euro’nun ise Ürdün ve Lübnan’da bulunan Suriyeli mültecilere destek verilmesi için kullanılması hedefleniyor.
Avrupa Komisyonu’nun genişlemeden sorumlu üyesi Oliver Varhelyi, “Avrupa Birliği Ürdün, Lübnan ve Türkiye ile ve bu ülkelerde bulunan Suriyeli göçmenler ile dayanışma içinde hareket ediyor” ifadelerini kullandı.
Avrupa Birliği’nin 2021-2027 yıllarını kapsayacak olan uzun vadeli bütçesi Ocak 2021 tarihinde yürürlüğe girecek ve Türkiye’ye yapılan İPA fonlarını da içerecek.
Yardımlar 2016 yılında Türkiye ile Brüksel arasında imzalanan sığınmacı anlaşması kapsamında yapılacak.
-

Hulusi Akar’dan Yunan bakana ‘çatışma’ yanıtı
Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Güler, Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Ümit Dündar, Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Hasan Küçükakyüz ve Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Adnan Özbal ile hudut bölgesindeki inceleme ve denetlemeleri kapsamında sınır hattındaki ve sınır ötesindeki birliklerin komutanları ile video konferans ve yüz yüze toplantı gerçekleştirdi.
Bölgedeki son duruma ilişkin bilgi alan, talimatlar veren Bakan Akar, FETÖ dahil tüm terör örgütleriyle mücadelenin kararlılıkla devam ettiğini belirtti. Akar, bu mücadelede herhangi bir tavizin, mücadele kararlılığında azalmanın söz konusu olmadığını, olmayacağını dile getirerek, “Milletimizin ‘Peygamber ocağı’ dediği Türk Silahlı Kuvvetleri’nin (TSK) pak, temiz olması lazım. Bu konuda herkese görev düşüyor. FETÖ ile ilk günden itibaren yapılan mücadele var. Artan şiddet ve tempoda bu vazife devam ediyor. Bu kriterler gelişiyor, geliştiriliyor. Ona göre tedbirler alınıyor. Bu konuda komutanların personeli hakkındaki kanaatleri de çok önemli Adli makamlarla, istihbarat makamları ile yakın ilişki için bu çalışmalarımızı sürdürüyoruz” dedi.
MUHATAPLARIMIZI ANKARA’YA BEKLİYORUZ
TSK’nın tüm faaliyetlerinin yanı sıra Türkiye’nin Mavi Vatan’daki ve semalarındaki hak, alaka ve menfaatlerini de korumakla görevli olduğunu dile getiren Bakan Akar, şöyle konuştu:
“Türkiye olarak, Silahlı Kuvvetler olarak Ege’deki, Doğu Akdeniz’deki, Kıbrıs’taki bütün sorunlarımızı uluslararası hukuka uygun şekilde çözmek istiyoruz. Uluslararası hukuk ne diyorsa, iyi komşuluk ilişkileri çerçevesinde, karşılıklı iyi niyete dayalı, saygıyla, sevgiyle karşılıklı nezaket çerçevesinde, hiçbir şekilde kimseyi tahrik etmeden, kimse kimsenin hakkına tecavüz etmeden barışçıl yöntemleri kullanmak suretiyle bütün sorunları çözelim. Bizim gayemiz, samimi gayretimiz, niyetimiz, maksadımız bu. Bu çerçevede sayın mevkiidaşımla yaptığımız görüşmelerde vardığımız mutabakata bağlı olarak arkadaşlarımız heyet halinde iki defa Atina’ya gittiler, orada toplantı yapıldı. Bir kez Türkiye’ye geldiler, burada görüştük. Aynı şekilde yine muhataplarımızı Ankara’ya bekliyoruz.”‘BU HİÇBİR ŞEKİLDE KİMSEYE TEHDİT DEĞİL’
Akar, Türkiye olarak bu diyaloğun sürmesinden yana olduklarını vurgulayarak, “Bunun için bize düşen neyse bugüne kadar yaptık, bundan sonra da yapmaya devam edeceğiz. Fakat diğer taraftan 83 milyonluk halkımızın, asil milletimizin, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin hak, alaka ve menfaatlerini korumak ve kollamakta da son derece azimli, kararlıyız ve buna da muktediriz. Bunu da söylemek zorundayım. Bu hiçbir şekilde kimseye tehdit değil, hiçbir şekilde provokasyon değil. Biz sadece ve sadece bir taraftan barışçıl yöntemlerle, iyi komşuluk ilişkileri çerçevesinde bu sorunların çözülebileceğini, yapılan toplantıların ve bunun devamının buna önemli katkılar sağlayacağını söylüyoruz, diğer taraftan da Türkiye Cumhuriyeti Devleti olarak, TSK olarak hak alaka ve menfaatlerimizi korumak ve kollamakta azimli ve kararlı olduğumuzu ve buna muktedir olduğumuzu söylüyorum. Bu çerçevede inşallah bu görüşmelerimizi sürdürürüz ve değerli mevkiidaşım, Sayın Savunma Bakanı ile görüşmelerimizi sürdürüp bunlara bir çözüm bulabilirsek ne mutlu bizlere. Bu bizim arzu ettiğimiz bir sonuç olur” diye konuştu.
Türkiye’nin Kıbrıs’taki tutumunun da belli olduğunu ifade eden Bakan Akar, “Yıllardan beri sürdürdüğümüz politikalarımız var. Kıbrıs’ın bizim milli meselemiz olduğunu herkesin bilmesi lazım. Orada da herhangi bir şekilde oldubittinin söz konusu olmadığını herkesin aklının bir tarafında tutması lazım. Orada da barışçıl yöntemler neyse, uluslararası hukuk neyi gerektiriyorsa konuşmalar, görüşmeler yoluyla bunları çözelim. Amacımız, gayretimiz bu. Gerektiğinde bu konuda Silahlı Kuvvetlerimiz kendisine verilecek her türlü görevi yapabilecek durumdadır” ifadelerini kullandı.
‘ÇOK İSABETLİ OLDU’
Türk Silahlı Kuvvetlerinin vazifesini yapması konusunda herhangi bir engelin oluşmaması için celplerdeki tedbirleri aldıklarını ifade eden Bakan Akar, “Bu da gerçekten çok isabetli oldu ve çok başarılı bir şekilde uygulanmaktadır. İnşallah bunu uygulayarak kazasız, belasız yeni normale geçmiş olacağız. Terhisler sıkıntısız tamamlandı, celplerin de kazasız, belasız tamamlanmasını temenni ediyorum. Bu konuda yapılması gereken ne varsa her türlü dikkat ve hassasiyeti ilk günden itibaren gösterdik göstermeye devam ediyoruz. Bu konuda sivil asker sağlık personeli ile sıralı komutanlarımızın rolü büyük olmuştur” diye konuştu.
BİZİM GÖREVİMİZ, VAZİFEMİZ BELLİ
Asil milletin sevgisi, güveni ve duasının Türk Silahlı Kuvvetleri için önemli bir ilham kaynağı olduğunu dile getiren Bakan Akar, “Türk Silahlı Kuvvetleri asil milletimizin emrinde, onların rahatı, huzuru, birliği ve bütünlüğü için anayasa çerçevesinde, aklın ve bilimin ışığında, yasalar ve Cumhurbaşkanımızın talimatları doğrultusunda yapılması gereken ne varsa ölürsem şehit kalırsam gazi anlayışı içinde bugüne kadar görevlerini yaptı, bundan sonra da yapmaya devam edecek. Bu ordu milletinin emrinde, görevinin başındadır. Bundan kimsenin şüphesi olmasın. Hepimiz bunun için çalışıyoruz, bunun dışında herhangi bir duruş, hareket, bakış açısı olamaz, kabul edilemez. Bizim görevimiz, vazifemiz belli. Hukuk var, şeffaflık var, vazifemiz var. Bu üçgen içinde bize düşen neyse yaptık, yapmaya devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.
-

AVM’ye gidecekler dikkat! Vaka haberleri gelmeye başladı
11 Mayıs’ta açılan alışveriş merkezlerinde (AVM) çalışan işçilerde Covid-19 vakaları görülmeye başlandı. AVM’lerde örgütlü bulunan Tez-Koop-İş Sendikası Genel Başkanı Haydar Özdemiroğlu, “Bazı kentlerdeki AVM’lerden vaka haberleri geliyor. Ancak asıl etkinin 15 Haziran’dan sonra çıkmasını bekliyoruz” dedi.
MASKEYİ ÇIKARIYORLAR
Özdemiroğlu, her ne kadar AVM’lerin bir kısmı 11 Mayıs’tan itibaren açılmaya başlansa da mağazaların önemli bir bölümünün 1 Haziran’dan itibaren faaliyete geçtiğine dikkat çekti. Mayıs ayında açılanlarda da günlük ziyaretçi sayısının salgın öncesindeki ziyaretçi sayısının yüzde 20’sini geçmediğini belirten Özdemiroğlu, genelde de müşterilerin hedeflenmiş alışverişlerini yaparak AVM’leri terk ettiklerini söyledi.
Özdemiroğlu, mağazaların daha geç açılması nedeniyle AVM’lerdeki asıl etkinin 15 Haziran’dan sonra ortaya çıkacağını tahmin ettiklerini belirterek “Ancak AVM’lerden vaka haberleri gelmeye başladı. Mersin’deki bir AVM’de, Kayseri ve Konya’daki bazı mağazalarda vaka görüldü. Hatta Kayseri ve Konya’daki bazı mağazalar karantinaya alınmış. İstanbul’daki bir AVM’de 2 işçide vaka pozitif” dedi.
AVM’lerdeki önlemlerin sadece kapı girişinde ateş ölçmekten ibaret olduğunu dile getiren Özdemiroğlu, şöyle devam etti: “Müşteriler içeri girdikten sonra onları denetleyen yok. AVM’lere girdikten sonra bir kısmı maskelerini çıkararak mağazaları gezmeye başlıyor. Mağaza personeli uyarıyor ancak bu durumda da sözlü tartışmalar yaşanabiliyor. Çalışanlar denenen ürünleri kabinlerde dezenfekte etmek zorunda kalıyor. Kabin görevlisi çalışanlara yönelik bir önlem alınmıyor. Salgına açık halde çalışıyorlar. Mağaza içerisine giren müşteri sayısını ölçen bir sistem yok. Müşteriler özellikle kasa önlerinde fiziki mesafeye özen göstermiyor. Çalışanlar kendilerini güvende hissetmiyor.”
Sendikal örgütlenmenin olduğu yerlerde müdahalede bulunduklarını belirten Özdemiroğlu, “Sendikanın olmadığı yerlere ulaşmakta zorlanıyoruz. Müdahale edemiyoruz. Bu nedenle sendikal örgütlenme çok önemli” dedi.
TÜBİTAK’TA BİLE ÇIKTI
Haydar Özdemiroğlu, sendikal örgütlü oldukları TÜBİTAK’ta da vaka çıktığına dikkat çekti. Bir katta vaka çıkınca katta çalışan 48 kişinin evlerine gönderildiklerini belirten Özdemiroğlu, şöyle devam etti: “Vaka kesinleşmiş insanları evlerine gönderiyorlar. Bu da yanlış. Eğer vaka varsa evlere de bulaştıracaktır. Ortak alanları 500 kişi kullanmış. Yemeği 500 kişi aynı yerde yiyor. TÜBİTAK gibi bir yerde böyle bir tedbirsizlik olur mu? Eğer TÜBİTAK böyle ise diğer yerler kim bilir nasıldır?”













