Etiket: manşet

  • Yurt dışından gelenlere KYK yurtlarında karantinaya son!

    Yurt dışından gelenlere KYK yurtlarında karantinaya son!

    Sağlık Bakanlığı, koronavirüs salgını kapsamında yurt dışından planlı uçuşlarla ülkeye gelen vatandaşların 14 günlük izolasyonlarının, artık Kredi Yurtlar Kurumu (KYK) yurtlarında yapılmayacağı, kişilerin havaalanlarında yapılan muayeneleri sonrasında evde izolasyonlarının ve izlemlerinin yapılacağı bildirildi.

    Resmi yazıda, İçişleri Bakanlığı tarafından yayımlanan genelgeler ile yurt dışından Türkiye’ye, Türk vatandaşlarının girişlerine izin verildiği ve bu kişilerin ülkeye girişleri sırasında yapılacak çalışmaların belirlendiği, uygulamaya konulduğu ifade edildi. Bu kapsamda yurt dışından planlı uçuşlarla gelen kişilerin Kredi ve Yurtlar Kurumuna (KYK) bağlı yurtlara alınarak izole edildiği ve izlemlerinin gerçekleştirildiği hatırlatıldı.

    Türkiye’de yeni normalleşme süreci içinde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında 18 Mayıs’ta gerçekleştirilen Cumhurbaşkanlığı Kabinesi Toplantısı sonrasında yurt dışından planlı uçuşlar ile gelecek vatandaşlara dair uygulamaların düzenlendiği belirtildi.

    Yazıda, “Yurt dışından planlı uçuşlarla gelen vatandaşların 14 günlük izolasyonları artık KYK yurtlarında yapılmayacağına, kişilerin hava alanlarında yapılan muayeneleri sonrasında evde izolasyonlarının ve izlemlerinin yapılacağına ve halen yurtlarda kalmakta olan kişilerin 14 gün karantina süreçlerini tamamlamasına bakılmaksızın PCR testi sonrası yurtlardan çıkışlarının 23 Mayıs 2020’ye kadar tamamlanmasına karar verilmiştir” bilgisine yer verildi.

    “İLETİŞİM VE ADRES BİLGİLERİ KAYIT ALTINA ALINACAK”

    Bu kapsamda, yurtdışından planlı uçuşlarla yeni gelecek gelen kişiler için yapılacak uygulama esasları şöyle:

    “Havaalanı içinde belirlenen alanlarda muayeneler yapılacak ve semptomları değerlendirilecek, muayene yapılan kişilerin iletişim ve adres bilgileri Halk Sağlığı Yönetim Sistemi’ne (HSYS) sınır girişi bölümünde kayıt altına alınacak.Havaalanında yapılan muayeneleri sırasında semptom yönünden şüpheli görülen kişiler, havaalanlarında izolasyon alanına alınacak ve 112 aracılığıyla il sağlık müdürlüğü tarafından belirlenen hastaneye yönlendirilecek.

    Yapılan değerlendirmede herhangi bir semptom belirlenemeyen kişilere onam formları imzalatılacak ve kendi imkanlarıyla evlerine ulaşmaları, kendi evlerinde 14 günlük izolasyonları sağlanacak ve bu süre içinde aile hekimleri tarafından izlemleri yapılacak.”

    Yurt dışından planlı uçuşlar ile daha önce gelen ve halen yurtlarda kalmakta olan kişiler için ise uygulama esasları şu şekilde olacak:

    ”Yurtta herhangi bir pozitif vaka olmasına ve 14 günlük karantina sürelerinin tamamlamasına bakılmaksızın, yurtta kalan kişilerin tamamına yapılacak olan PCR taraması sonrası yapılan analiz sonuçları pozitif olan kişiler hastanelere alınarak, tanı ve tedavi işlemleri başlatılacak.Negatif olan kişiler ise temaslı olarak kabul edilip ikinci bir 14 günlük izolasyon ve izlem için onam formları imzalatılarak evlerine gönderilecek.”

    TALİMATLARA AYKIRI HAREKET EDENLERE CEZASI VERİLECEK

    Koronavirüs hasta temaslısı olarak değerlendirilen, hastanede yatması gerekmediğinden sağlık ekibince evde izlenmesine karar verilen kişilerin evde klinik durumunun takip edilebilmesi, hastalık belirtileri görüldüğünde veya mevcut belirtilerde değişiklik olduğunda veya genel sağlık durumunda bir bozulma gerçekleştiğinde erken müdahale yapılabilmesi ve hastalığın topluma yayılımının engellenmesi amacıyla 14 gün süreyle evde izlemi ve izolasyon/karantina altında bulunması gerektiğini belirten ve kişinin bunu imzalaması gereken “Evde Covid-19 Hastası/Temaslısı İzlem (Karantina) Bilgilendirme ve Onam Formu” da yazının ekinde yer aldı.

    Yazıda, onam formunda talimatlara aykırı hareket edilmesi halinde 3 bin 150 lira idari para cezası uygulanacağı, kesin, olası veya temaslı olunması nedeniyle sadece kişinin kendi sağlığını değil başkalarının sağlığını da doğrudan tehdit etmesi karşısında idari yaptırım olacağı ve suç duyurusunda bulunulacağı vurgulandı.

  • TRT, 19 Mayıs’ı 29 Ekim’le karıştırdı

    TRT, 19 Mayıs’ı 29 Ekim’le karıştırdı

    TRT Haber, 19 Mayıs’ta milli bayramları karıştırdı. TRT spikeri konuşurken ekrandaki “19 Mayıs Cumhuriyet bayramı kutlu olsun” yazısı dikkat çekti. TRT’deki skandal hata için sosyal medyada ‘TRT bayramları karıştırdı’ yorumu yapıldı.

    Sorumlu personel hakkında soruşturma başlatıldığını duyuran TRT açıklamasında şu ifadelere yer verdi:

    “TRT Haber kanalında yayınlanan bülten esnasında stüdyo görselinde 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı yerine 19 Mayıs Cumhuriyet Bayramı ifadesi yer almıştır. Hatalı grafiğin ekrana yansımasına neden olan personel hakkında idari soruşturma başlamıştır.”

    Giresun Belediyesi ve Arda Turan’da bayramları karıştırdı

    Giresun Belediyesinin de bayramları karıştırdı. Belediye, sosyal medya hesabından paylaştığu kutlama mesajında “19 Mayıs Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı” diye yazdı.

    Hatayı anlayan görevliler daha sonra yazıyı “19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı” olarak değiştirdi.

    Futbolcu Arda Turan da 19 Mayıs için sosyal medyada paylaştığı mesajında “Mert Koleji’nin 19 Mayıs Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nı kutluyorum. Dünyanın yaşadığı bu pandemi sürecinde evinizde kalarak en güzel şekilde eğitiminize devam etmenizi diliyorum. Size sağlık mutluluk ve başarı diliyorum çocuklar, kendinize çok iyi bakın” dedi.

    Turan, tepkiler üzerine yaptığı açıklamada ise “Ramazan ayı, iftar vakti, oruç tutuyorum. İnsanlık hali… İnsan dalabilir. Bunda bu kadar büyütecek bir şey yok. Umarım bunu konu eden insanlar hayatlarında en az benim kadar ülkesine hizmet etme fırsatını bulurlar” ifadelerini kullandı.

  • Sağlık Bakanı’ndan ‘şaşkına çeviren’ telefon

    Sağlık Bakanı’ndan ‘şaşkına çeviren’ telefon

    Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, ünlü sanatçı Mazhar Alanson yerine yanlışlıkla mahalle muhtarını aradı. Bakan Koca’nın yanlışlıkla aradığı mahalle muhtarı şaşkınlığını gizleyemedi.

    Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, geçtiğimiz pazar günü ünlü sanatçı Mazhar Alanson’u aramak istedi ancak numarayı yanlış çevirince İstanbul Maltepe’deki Zümrütevler Mahallesi muhtarı Serkan Aslan’ı aradı. Duyduğu ses karşısında şoke olan muhtar, o anları ve görüşmenin detaylarını anlattı.

    İstanbul Maltepe Zümrütevler Mahallesi muhtarı Serkan Aslan, geçtiğimiz pazar günü çok ilginç bir telefon aldı. Kendisini arayan kişi Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’ydı. Bakan Koca aslında Mazhar Alanson’u arayacaktı ancak numarayı yanlış çevirince karşısına muhtar Serkan Aslan çıktı. Muhtar Serkan Aslan telefonun çaldığını duydu ama açamadı. Bir süre sonra tanımadığı numarayı geri arayan Aslan duyduğu ses karşısında kulaklarına inanamadı.

    MAHALLE MUHTARI ASLAN ŞOKE OLDU

    Şoke olan muhtar Aslan, o anları şöyle anlattı: ”Telefonu elime aldığımda baktım çağrıya. Baktığımda geri döndüğümde karşı tarafa duymadığımı özür dileyerek söyleyince ses tanıdık geldi. Ses tanıdık gelince sordum. ‘Sesiniz tanıdık ama numaranız kayıtlı değil’ dedim. WhatsAp’tan mesaj attığını söyledi ‘Kimle görüşüyorum, Tanıyamadım sizi’ dedim. ‘Ben Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’ dedi. Bir an çok şaşırdım. Ben de ‘Sayın Bakanım gerçekten siz misiniz?’ dedim. ‘Evet, benim’ dedi.

    ‘Sayın Bakanım beni mi aradınız’ dedim. ‘Evet sizi aradım’ dedi. ‘WhatsApp’taki mesajımı görmediniz mi? dedi’ ‘Sayın Bakanım ilk aramaya çalıştım’ dedim Bende bir şaşkınlık bir heyecan başladı söyleyeceklerimi de söyleyemedim bir türlü. Daha sonra ‘ Sayın Bakanım gerçekten beni mi aradınız’ dedim ‘Ben Mazhar – Fuat – Özkan üçlüsünden Mazhar Alanson’u aradım’ dedi. ‘Sayın Bakanım herhalde bir yanlışlık var dedim. Siz yanlış aradınız galiba dedim. Ben mahalle muhtarıyım ama bu vesileyle sizinle tanıştım çok sevindim’ dedim. ‘ Bütün Türkiye gibi siz takip ediyoruz. Sizlere minnettarız’ dedim.

    BAKAN KOCA: İRTİBATTA KALALIM

    Muhtar Serkan Aslan telefonda bir süre sohbet ettiği Bakan Koca’nın samimiyetinden etkilendiğini belirtirken, anneme babama selamlarını ilettiğini söyledi, ellerinden öptüğünü söyledi. Eşime çocuklarıma çok selam söyledi. Ben çok mutlu oldum. En son kapatırken ben heyecanla söylemedim “Mahallene selamlarımı ilet, numaramı kaydet bir şey olursa irtibatta kalalım” dedi.

  • Bursa’da bayram alışverişi yoğunluğu

    Bursa’da bayram alışverişi yoğunluğu

    Bursa’da, koronavirüs önlemleri kapsamında uygulanan 4 günlük sokağa çıkma kısıtlamasının bitmesinin ardından, cadde ve sokaklar hareketlilik başladı.

    0-14 yaş grubundaki çocuklara saat 11.00 ile 15.00 saatleri arasında sokağa çıkma izni verilmesiyle de özellikle çocuklarıyla bayram alışverişi yapmak isteyen aileler kentin önemli noktalarında yoğunluk oluşturdu.

    Çocuklar ve aileleri, 11.00’den itibaren cadde ve sokaklara akın etti. Bazı aileler, yaklaşan Ramazan Bayramı öncesi özellikle Bursa Kapalı Çarşı’da çocuklarıyla birlikte alışveriş yaptı. Çarşıdaki bazı vatandaşların sosyal mesafe kuralına uymadığı ve maske takmadığı görüldü.

  • Bursa’daki hastanelerde koronavirüs klinikleri boşalıyor

    Bursa’daki hastanelerde koronavirüs klinikleri boşalıyor

    Bursalıların akıllarında şehirde kaç koronavirüs vakası olduğu sorusu var. Konuyla ilgili olarak YeniDönem gazetesi yazarlarından Lale Akasoy, günlük yazısında bazı bilgiler paylaştı.

    Koronavirüs poliklinikleri yavaş yavaş kapatılıyor diye belirten Akasoy, şehir genelinde hastanelerde kaç yatağın boşa çıktığını da paylaştı. İşte yazısının ilgili kısmı;

    “Kamu hastanelerinde kovidli hastaların tedavisi için açılan klinikler ve binalar hasta sayısının düşmesi üzerine boşalmaya başladı.

    Edindiğimiz bilgiye göre şehrimizde 400’e yakın kovidli hasta yatağı boşa çıktı.

    Aman nazar değmesin!

    Şehir Hastanesi Başhekimi Yrd. Doç. Dursun Topal, pandeminin ilk döneminde c-kovidli hastaların tedavisi için hizmetine sunulan 200 yataklı binanın tamamen normale döndüğünü belirterek, “Olası bir 2. dalgada boşalan bina her an kullanılmaya hazır bir şekilde bekletilecek.” dedi.

    Her geçen gün normalleşmeye doğru gidildiğini de belirten Başhekim Yrd. Doç. Topal, “Şu an hastanemizde 50 civarında kovidli hasta tedavi görmekte. Ayrıca 200’ün üzerinde de şüpheli vaka bulunmakta. Kovid acil servislerine başvuran hasta sayısında da büyük oranda bir azalma söz konusu. Tedbirlere uyarsak bu sayılar daha da azalacaktır.” şeklinde konuştu.

    Bu arada sadece Şehir Hastanesi’nde değil diğer kamu hastanelerinde de kovidli hasta sayılarının düşmesi üzerine de klinikler ve ek binalar normale dönmüş durumda.

    Bildiğiniz üzere Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesi de ana binasını kovidli hastalara ayırmıştı.

    Ancak son günlerde söz konusu binada da kovidli hasta sayısının azalmasıyla kliniklerinin birkaçının boşaltıldığı öğrenildi.

    Ayrıca Yüksek İhtisas Hastanesi’nin kovidli hastalara ayırdığı Osmangazi ve Nilüfer ek binalarında da normalleşmeye doğru gidildiği edinilen bilgiler arasında.

    Öte yandan Çekirge Devlet Hastanesi’nde de 100’e yakın kovidli hastaya ayrılmış 2 kliniğin hasta olmayışı nedeniyle boşaltıldığı bildirildi.

    Hastane yetkilileri, boşalan kovid klinik ve binalara normal hasta kabullerinin yapılmadığını, olası bir pik için bekletileceğini söylediler.”

  • Bekçi, 6 bekçi arkadaşını dolandırdı

    Bekçi, 6 bekçi arkadaşını dolandırdı

    İstanbul’da gece bekçiliği yapan O.G. “Bitcoin alacağım, sizi zengin edeceğim” ve “Annemin ameliyat masrafları” diyerek 6 mesai arkadaşından borç para istedi. Meslektaşlarından toplamda 346 bin 500 TL borç para alan O.G. meslekten istifa ederek kayıplara karıştı. Dolandırıldığını anlayan bekçiler ise O.G.’den şikâyetçi oldu.

    İstanbul Maltepe’ye bağlı Gülsuyu Mahallesi’nde geçen mart ayında, çarşı ve mahalle bekçiliği yapan O.G., iddiaya göre aynı mahallede çalıştığı 6 mesai arkadaşından “Bitcoin alıp sizi zengin edeceğim” ve “Annemin tedavisi ve ameliyat masrafları için para lazım” diyerek borç para istedi.

    Hürriyet’ten Aydemir Kadıkoğlu’nun haberine göre, bekçilerden T.Y. 150 bin TL, R.I. 96 bin TL, Ö.F.S. 35 bin TL, C.O. 30 bin TL, E.A. 30 bin TL ve H.K. 5 bin 500 TL verdi. Toplamda 346 bin 500 TL para alan O.G., aylar geçmesine rağmen borcunu ödemedi.

    İstifa etti

    Koronavirüs testinin pozitif çıkması nedeni ile doktor raporu alan O.G. meslektaşlarının telefonla defalarca aramasına rağmen cevap vermedi.

    Dolandırıldıklarını anlayan 6 gece bekçisi 9 Mayıs’ta O.G.’den şikayetçi oldu. Bunun üzerine 11 Mayıs’ta çarşı ve mahalle bekçiliği görevinden istifa eden O.G. telefonunu da kapatarak kayıplara karıştı. Şikayet üzerine ifadesi alınmak istenen O.G., ikamet ettiği adresinde bulunamadı. O.G.’ye ulaşamayan ekipler, yakalamak için çalışma başlattı.

  • Balkona havlu astı, gözaltına alındı

    Balkona havlu astı, gözaltına alındı

    Tüm Türkiye’nin saat 19:19’u gösterdiğinde balkonlara çıkarak İstiklal Marşı okuduğu anlarda yabancı uyruklu bir şahsın balkonuna İngiliz Bayrağı astığı iddiasına ilişkin Kayseri Valiliğince açıklama yapıldı. Yapılan açıklamada bayrağı asan yabancı uyruklu şahıs hakkında yasal işlemin başlatıldığı bildirildi.

    Kocasinan ilçesine bağlı Fuzuli Caddesi’ndeki 6 katlı apartmanın 5’inci katında akşam saatlerinde meydana gelen olayda, iddiaya göre, bir süredir Kayseri’de yaşayan İranlı Mohammad Reza K., üzerinde İngiliz bayrağının olduğu havluyu kurutmak için balkonuna astı. Bu sırada iftar için balkonda bekleyen vatandaşlar da Mohammad Reza K.’ya tepki göstererek, polise ihbarda bulundu. Olay yerine gelen polis, Mohammad Reza K.’yı gözaltına aldı. Söz konusu havluya ise el konuldu. İranlının polis otosuna bindirildiği sırada bazı vatandaşlar tepki gösterdi. Mohammad Reza K., ifadesi alınmak üzere Argıncık Polis Merkezine götürüldü. İranlı şüphelinin polis merkezinde verdiği ifadede, “Ben ıslak olan havlumu kurutmak için balkona astım. Benim herhangi bir provokatif eylemim kesinlikle olmadı” dediği öğrenildi.

    Kayseri Valiliği’nden açıklama

    Kayseri Valiliğince yapılan yazılı açıklamada; “Bazı basın yayın organlarında yabancı uyruklu bir şahsın İngiliz Bayraklı havlusunu balkonuna astığı haberleri yer almıştır. Söz konusu havluyu kurutmak için balkonuna astığını iddia eden yabancı uyruklu şahıs hakkında gerekli yasal işlemler başlatılmıştır” denildi.

  • Doğumhanede ısıtıcıyla yanan bebeğin ailesine tazminat

    Doğumhanede ısıtıcıyla yanan bebeğin ailesine tazminat

    Konya’da, 2 yıl önce doğumhanede üzerinde ısıtıcı unutulan ve vücudunda ikinci derece yanıklar oluşan Zeynep bebek için Konya 1’inci İdare Mahkemesi, Meram Tıp Fakültesi Hastanesi’nin bağlı olduğu Necmettin Erbakan Üniversitesi Rektörlüğü’nün 160 bin lira manevi tazminat ödemesine karar verdi. Ailenin avukatı Mustafa Aydın, tazminatın artırılması amacıyla Bölge İdare Mahkemesi’ne başvuracaklarını belirtirken, “Sorumlular hakkındaki ceza davası hala devam ediyor” dedi.

    Necmettin Erbakan Üniversitesi Meram Tıp Fakültesi Hastanesi’nde 2018 yılının haziran ayında dünyaya gelen, Özlem ve Abdullah Ergün’ün üçüncü çocukları olan Zeynep için doğumhanede olması gereken radyan ısıtıcının arızalı olması nedeniyle, vücut ısısının düşmemesi için elektrikli ısıtıcı kullanıldı. Isıtıcının Zeynep bebeğin üzerinde unutulması nedeniyle bebeğin vücudunda ikinci derece yanıklar oluştu. Bunun üzerine yoğun bakım servisinde tedaviye alınan Zeynep bebek, 18 gün süren yoğun bakım tedavisinin ardından vücudundaki kalıcı izlerle taburcu oldu. Anne Özlem ve baba Abdullah Ergün, üniversite hakkında hukuki mücadele başlattı.

    ÜNİVERSİTE, ‘YARGILANAMAZ’ DEDİ, DANIŞTAY KARARI BOZDU

    Ergün ailesi, 2019 yılında Necmettin Erbakan Üniversitesi Tıp Fakültesi ve Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Araştırma Görevlisi F.C.E. hakkında suç duyurusunda bulundu. Ancak Necmettin Erbakan Üniversitesi tarafından kurulan soruşturma kurulu tarafından kovuşturmaya yer olmadığı kararı verildi. Bunun üzerine ailenin avukatı Mustafa Aydın yargılama yapılabilmesi için Danıştay’a başvurdu. Danıştay, üniversitenin kovuşturmaya yer olmadığına dair kararını bozarak, yargılama izni verdi.

    ÜNİVERSİTE 160 BİN LİRA TAZMİNAT ÖDEYECEK

    Danıştay’ın yargılama izninin ardından Konya 1’inci İdare Mahkemesi, aile avukatı tarafından açılan 200 bin lira manevi ve 100 bin lira maddi tazminat olmak üzere toplam 300 bin liralık tazmitat davasını karara bağladı. Mahkeme 100 bin lira maddi tazminat talebinin reddine, 200 bin lira manevi tazminat talebinin ise 160 bin lirasının kabulüne, 40 bin lirasının ise reddine karar verdi. Bu kararla Necmettin Erbakan Üniversitesi Rektörlüğü aileye 160 bin lira tazminat ödemeye mahkum edildi.
    Kararda, üniversite avukatının savunmasına da yer verildi. Savunmada, “Usül açısından davanın süresinde açılmadığı, davacıların iddialarının yerinde olmadığı, yapılan tedavilere yönelik olarak yüklenebilecek bir kusur veya ihmal bulunmadığı, ameliyathanenin soğuk olması sebebiyle yatağın ısıtılması amacıyla ısıtıcının açıldığı, bebeğin yanıklarının orta derece olduğu, hayati tehlike arz etmediği, bebeğin de tamamen iyileştiğinin bilirkişi raporuyla sabit olduğu, dava konusu olay açısından ağır hizmet kusurundan bahsedilemeyeceği, bebeğin tamemen iyileşmesi ve ağır kusurdan söz edilemeyeceğinden davanın reddine karar verilmesi gerektiği” belirtildi.

    ‘BİR NEBZE DE OLSA YARA SARICI BİR KARAR’

    Tazminat davası kararı değerlendiren ailenin avukatı Mustafa Aydın, yaşanan süreci anlattı. Aydın, şunları söyledi:
    ”Öncesinde dava açılmamış ve takipsizlik kararı, kovuşturmaya yer olmadığına karar verilmiş. İtirazımız üzerine Danıştay bu kararı kaldırmış ve şüpheliler hakkında dava açılmıştı. Bu davalar hali hazırda devam etmektedir. Bunun üzerine Necmettin Erbakan Üniversitesi hakkında maddi ve manevi tazminat davası açtık. Yaklaşık 200 bin lira manevi tazminat, 300 bin lira da maddi tazminat davası açıldı. Şu anda 160 bin lira manevi tazminata hükmedildi. En azından bu tazminat müvekkiller açısından bir nebze de olsa yara sarıcı.”

    ‘HUKUK MÜCADELEMİZ DEVAM EDECEK’

    Sorumlular hakkında ceza davasının devam ettiğini ve hukuki sürecin sonuna kadar takipçisi olacağını ifade eden Mustafa Aydın, ”Bu karar elbette, ailenin duyduğu acıyı ve çocuğun acısını gidermeyecek ama bir nebze de olsa en azından kendilerini vicdani açıdan biraz daha rahatlatacaklar. Sorumlular hakkındaki ceza davası hala devam ediyor. Bunun da takipçisiyiz. Aynı zamanda bölge idare mahkemesine giderek tazminatın artırılması için de uğraşacağız. Bu süreçte çok zorluklarla karşılaştık. Kovuşturmaya izin dahi verilmedi. Tıpçılardan oluşturulan bir kurul tarafından herhangi bir problem yok, sorumlu yok diye bir rapor verildi. Bunu Danıştay’a çocuğun onlarca fotoğrafını çeke çeke, insanların dikkatine suna suna yaptık. Danıştay meni muhakeme kararını kaldırarak bu davalar açıldı” diye konuştu.

    ‘NORMAL İNSAN BİLE O YARALARA DAYANAMAZ’

    Zeynep bebeğin vücudundaki yanıklar nedeniyle 2 yılın ardından hala acı çektiğini söyleyen Mustafa Aydın, kimsenin suçu kabullenmediğini söyledi. Aydın, “Şu anda çocuktaki yaralar hala devam etmekte, maalesef bu maddi olarak çözülecek bir durum değil. Çocuk hala yara olan tarafa yatamıyor. Aynı zamanda yanığın olduğu taraftaki ayağında da bir aksama meydana geldi. İleride ameliyat edilmesi söz konusu. Estetik ameliyat edilme ihtimali yüksek. Bununla ilgili takibimiz devam edecek. Sorumlular hakkındaki davamız devam edecek ancak; sadece bir kişi günah keçisi ilan edilerek bu olaydan sıyrılmaya çalışılmaktadır. Kimse, sorumluluğu kabul etmiyor. Herkes suçu birbirine attı. Duruşmalara dahi gelinmedi. Kısmen de olsa hak yerini buldu diye düşünüyorum. Aile şu anda hala kızgın, maddi olan tarafı bir yana, yeni doğan bir çocuğa, bu kadar eziyet edilemezdi. Özellikle annesi ‘benim çocuğumun çektiği acılar yüzünden gecelerce uyuyamadı, sürekli ağladı’ dedi. İnanın o yaralar normal insanda olsa acısına dayanamaz. Maalesef bu süreçte üniversite de hiç yardımcı olmadı” diye konuştu.

  • Bursa’da fırıncıların yer kavgası

    Bursa’da fırıncıların yer kavgası

    Bursa’da sokağa çıkma yasağının uygulandığı gün saat 17.00 sıralarında Gemlik ilçesindeki Osmaniye Mahallesi, Kelebek Sokak’ta iki fırıncı arasında birbirlerinin bölgelerini ihlal ettikleri iddiasıyla gerginlik yaşandı.

    Tartışma kısa sürede kavgaya dönüştü. Olayın büyümesiyle birlikte mahalle halkı ikilinin arasına girdi. Mahalleli tarafları sakinleştirmek için çaba harcarken, olay tartışmaya karışan fırın çalışanının araçlarıyla bölgeden uzaklaşmasıyla son buldu.

    Yaşanan gerilim ise bir vatandaşın kamerasına yansıdı. Görüntülerde, tartışmanın büyüdüğü sırada fırın çalışanının, meslektaşının kendisine küfür ettiğini iddia etmesiyle sinirlendiği ve aracıyla bölgeden uzaklaşan meslektaşını koşarak kovaladığı görülüyor.

  • Bursalı sağlık çalışanı: En zoru aileme sarılamamak…

    Bursalı sağlık çalışanı: En zoru aileme sarılamamak…

    Türkiye’nin dört bir yanında olduğu gibi, Bursa’da da korona virüs ile gece gündüz mücadele eden sağlık çalışanlarının fedakarlıkları, kurallara uymayanlara ders niteliği taşıyor. Çalıştığı hastanenin pandemi bölümünde 50 gündür görev yaptığı için evine giremeyip otelde kalan hemşire Murat Sezgin, ailesiyle evinin terasında görüşüyor. Murat hemşire kendisini zorlayan tek şeyin ailesine sarılamamak olduğunu söyledi.

    Türkiye korona virüs (Covid-19) salgını ile mücadelede tüm dünyaya örnek olurken, en ön saflarında yer alan sağlık çalışanlarının gece gündüz gösterdiği özveri ise dikkatlerden kaçmıyor. Sağlık Bakanlığı tarafından yapılan uyarılara aldırış etmeyen vatandaşlar elini kolunu sallaya sallaya sokaklarda gezerken, ailelerinden, sevdiklerinden uzak kalan sağlık çalışanları ise büyük üzüntü yaşıyor. Bursa Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesi Osmangazi Ek Hizmet Binası Covid-19 servisinde görev alan hemşire Murat Sezgin (40), gönüllü olarak görev aldığı pandemi bölümünde 50 gündür aralıksız olarak çalışıyor. Evli ve 2 çocuk babası olan Sezgin, devletin tahsis ettiği otelde diğer sağlık çalışanlarıyla birlikte kalıyor. Ailesinden uzak kalan Sezgin, virüs riski sebebiyle evine giremediği için sevdikleriyle sadece evinin terasında görüşebiliyor.

    Bursa’daki başka bir kamu hastanesinden 10 yıldır hemşire olarak çalıştığını belirten Sezgin, yaşadıklarını anlattı. Sezgin, “Kamu hastanesinde hemşire olarak 10 yıldır çalışmaktayım. Korona virüs ile tanıştığımızda gönüllü olarak 1,5 aydır Bursa Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesi Osmangazi Ek Hizmet Binası Covid-19 servisinde çalışmaktayım. Bu sürecin başlangıcında ailemiz zarar görmesin diye, devletin imkan sunduğu otelde kalıyorum. Her günüm bu otel ile hastane arasında geçiyor. Çocuklarıma ve eşime yaklaşık 50 gündür sarılamıyorum. 5 günde bir 10 dakika onları sosyal mesafemizi koruyarak görebiliyorum. Evin terasında bana yer ayarlamışlar. Onlara dokunamıyorum. Uzun süredir onlara sarılamıyorum. Beni en çok etkileyen bundan başka bir şey değildir” dedi.

    Kendilerini en mutlu edenin taburcu olan hastalar olduğunu belirten Sezgin, “Otelden çıktıktan sonra hastaneye gidip diğer arkadaşlardan nöbeti devralıyorum. Daha sonra yine otele gelip çalışacağımız güne kadar dinlenip diğer sağlıkçı arkadaşlarla zaman geçiriyoruz. 50 güne yakın böyle devam ediyor. Başka bir kamu hastanesinde görevliydim. Bize gönüllü olarak salgın servisinde çalışır mısınız diye talep geldi. Daha önce ailemle konuştuğum için hiç düşünmeden kabul ettim. Hatta ilk değişim tarihim geldi. Ayın 10’unda buradan ayrılmalıydım. Ama ben devam etmek ve hastalarla kalmak istediğimi söyledim. Haziran ayının sonuna kadar da görev alacağım” diye konuştu.

    Bu dönemde en çok zorlananların çocuklar olduğunu belirten Sezgin’in kelimeler boğazına düğümlendi. Sezgin, “Çünkü onlar farkına varamayabiliyor. Eşim en çok desteği veren oldu. Eşimin desteği benim için en büyük motive oldu. Gerçekten de millet olarak sıkıntılı bir dönemden geçiyoruz. Hastanelerimiz ve malzemelerimizin iyi olduğunu vatandaşlarımız bilsin. Ancak bunlardan daha önemlisi, milletçe birbirimize destek olmalıyız. İyileşen her hasta bize motive olarak geri dönmüştür. Milletimizin çoğu bizimle birlikte hareket etmeye, sosyal mesafeye uymaya ve maske kullanmaya özen gösteriyor. Tabi ki kurallara uymayanlar da oldu. Elimizden geldiğince birlikte ve beraberlik içerisinde olarak bu salgını bir an önce yenelim” dedi.

    Ailesiyle görüşmek için evin yolunu tutan Sezgin’i kapıda kızları ve eşi karşıladı. Eşi Sevgül (39), kızları Başak (14) ve Ekin (8) babalarını gördüklerinde mutlulukları gözlerinden okunuyordu. Bir an önce babalarına sarılmak isteyen kızları, onun her zaman yanında olduklarını bilmesini istedi. En kısa zamanda bu salgından kurtulacaklarını belirten eşi Sevgül ise, kendisiyle gurur duyduklarını ve görevini tamamlayıp eve dönmesini sabırsızlıkla beklediklerini söyledi.