Etiket: manşet

  • İstanbul’da 6. kattan düşen kadın hayatını kaybetti

    İstanbul’da 6. kattan düşen kadın hayatını kaybetti

    İstanbul’da 39 yaşındaki Mehtap G. isimli kadın, Büyükçekmece ilçesi Mimaroba Mahallesi’nde sitede bulunan apartmanın 6. katından aşağı düştü.

    ”ALEVLER İÇİNDEYDİ” İDDİASI

    Görgü tanıkları tarafından düşerken alevler içinde olduğu iddia edilen kadın, apartman girişinde bulunan yeşil alana düşerek hayatını kaybetti.

    Polisin olayla ilgili incelemesi devam ediyor.

  • Başında “Sen daha ölmedin mi?” diye bekledi

    Başında “Sen daha ölmedin mi?” diye bekledi

    İstanbul Avcular’da 1 çocuğunun annesi, 5 yıllık eşini sokakta 3 kez sırtından bıçaklayarak ağır yaralayan Deniz B.’nin  bugüne kadar uyuşturucu madde kullanmak, tehdit ve yaralama gibi 5 ayrı suçtan kaydı bulunduğu belirlendi. Deniz B.’nin; bıçakladığı eşinin başında bir süre beklerken “Sen daha ölmedin mi?” dediği öğrenildi.

    Olay, Firuzköy Mahallesi’nde dün saat 16.30 sıralarında meydana geldi. Edinilen bilgilere göre, Öznur B., ile eşi tartışmaya başladı. Öznur B. tartışma sırasında eşinin elinde siyah renkli bir bıçak görünce kapıyı açarak sokağa kaçtı. Kaçmak isteyen eşini Talk Sokak’ta durdurmaya çalışan Deniz B., onu sırtından ve kolundan 3’er kez bıçakladı. Bir anda kanlar içerisinde kalan kadının ifadesine göre başında “Sen daha ölmedin mi?” diyerek bir süre bekleyen şüpheli,  kaçmak isterken bağırma seslerini duyan komşularının ihbarı üzerine Avcılar Emniyet Müdürlüğü ekipleri tarafından kısa sürede yakalandı. Yaralı kadına ilk müdahaleyi o sırada orada olan ve izinli olduğu belirtilen bir hemşire yaptı. Ambulansla Küçükçekmece’deki hastaneye kaldırılan Öznur B.’nin sağlık durumunun ağır olduğu belirlendi.

    5 SUÇ KAYDI OLAN ÖFKELİ EŞE SOKAĞA ÇIKMA CEZASI

    Avcılar’da 5 yıl önce Öznur B. ile evlenen ve bir çocukları olan ve berber dükkanı bulunan Deniz B.’nin bugüne kadar uyuşturucu madde kullanmak, tehdit ve yaralama gibi 5 ayrı suçtan kaydı bulunduğu belirlendi. Avcılar Asayiş Büro’da sorgulanan ve bu sabah Küçükçekmece Adliyesi’ne sevk edilen  şüpheliye, koronavirüs nedeniyle uygulanan sokağa çıkma kısıtlamasına aykırı hareket ederek dışarı çıkmak suçundan da Umumi Hıfzıssıhha Kanunu uyarınca 3 bin 150 TL idari para cezası da uygulandı. Çiftin henüz 3 yaşındaki çocukları, yakınlarına teslim edildi.

  • Pencereleri kapılarından büyük tek cami

    Pencereleri kapılarından büyük tek cami

    Konya’nın Karatay ilçesindeki Bedesten Çarşısı içinde yer alan Aziziye Cami, 4’üncü Mehmed’in muhasibi Damat Mustafa Paşa tarafından 1671- 1676 yıllarında yapıldı; ancak 1867’deki yangında büyük hasar gördü. Sultan Abdülaziz’in annesi Pertevniyal Valide Sultan’ın desteğiyle 1874 yılında cami, yapımı tamamlanarak, yeniden ibadete açıldı.

    Caminin yapımında farklı mimari tarzlarının kullanıldığını belirten Aziziye Cami Koruma ve Yaşatma Derneği Başkanı Mehmet Pıçak, “Camimiz barok, ampir ve rokoko üslubunun bir karışımı halinde kesme taştan yapılmıştır. Geliştirici ve süsleyici mimari diye adlandırılan ve Osmanlı’nın son döneminde sıkça rastladığımız bu mimari türü Fransa’da ortaya çıkmış ve mimarinin en zirvesi, diyebileceğimiz niteliktedir.

    Caminin süslemeleri orijinal saf altınla yapılmış ve o dönemden itibaren bugüne kadar vakıf tarafından güncellenerek restore edilerek bu hale getirilmiştir. Aziziye Cami’nin bir diğer özelliği ise kapılarından daha büyük penceresi olan tek camidir. Aydınlık ve ışık noktasında klasik Osmanlı eserlerinden en çok ayrıştığı nokta burasıdır. Pencerelerinin kapısından büyük olması insanlara daha farklı bir ışıkla daha farklı bir huzur sağlamaktadır” diye konuştu.

    HAMAM SUYUYLA CAMİNİN ISINMASI SAĞLANIYOR

    Mehmet Pıçak, camide çeşitli ısınma yöntemleri kullanıldığını, ısınmanın yan tarafa yapılan hamam suyuyla orijinal olarak sağlandığı söyledi. Pıçak, “Aziziye Camisi Türkiye’de görülmesi, ibadet edilmesi gereken en nadide camilerimizden bir tanesidir. Barok ve rokoko usulü mimariden esinlenerek yapılan bu camide çeşitli ısınma yöntemleri kullanılmış olup, yan tarafa yapılan hamam suyuyla caminin ısınması orijinal olarak sağlanmıştır ve bu orijinallik halen korunmaktadır. Caminin en büyük özelliklerinden bir tanesi de bahçe avlusunun olmamasıdır. 3 tane ana kapısı vardır. Bu kapılardan çıktığınız anda kendinizi direkt dışarıda bulursunuz. Osmanlı mimarisinden ayrılan en büyük özelliklerinden bir tanesi de budur. İki tane minaresinin altına yapılmış olan şadırvanları ve mimari süslemesiyle alakalı olarak da en nadide görebileceğimiz eserlerden bir tanesidir. Konya’yı ziyarete gelen tüm yerli ve yurt dışından gelen misafirlerimize özellikle buradaki manevi atmosferi solumalarını ve burada Allah’ın mabedinde ziyaret ederek ve namaz kılarak buradaki huşuya şahit olmalarını istirham ediyorum” dedi.

    Aziziye Camii’ni gören her kişide farklı duygu ve ruh halinin ortaya çıktığını anlatan Pıçak, “Aziziye Camii’nde hem ferahlık hem gösteriş var. Hem huzur hem sükunet hem dünyalığın en zirvesi var. Burada son Osmanlı dönemindeki dünyevileşme ve Avrupalılaşmanın bir görüntüsü olması hasebiyle Türkiye’deki ilk 3 eserden bir tanesidir. İçinde kullanılan altınların, süslemenin ve gösterişin yeni gelin gibi süslü halinin herkeste farklı bir neticesi ortaya çıkıyor. İnsanlarda görüş farklılıkları olabilir ama Aziziye Camii’ni görenler şöyle bir silkelenip kendine geliyor” diye konuştu.

  • Bursa’da yasak köylünün marullarını çürüttü

    Bursa’da yasak köylünün marullarını çürüttü

    Bursa’nın Kestel ilçesi Dudaklı köyünde ektikleri yüzlerce dönüm marulu hasat etmeye hazırlanan çiftçiler uygulanan sokağa çıkma kısıtlaması sebebiyle yetiştirdiği marulların vatandaşlara ulaşamaması sebebiyle ürünleri tarlada kalarak ziyan oldu. Tarlasına ektiği 45 bin adet marulu talep olmadığı için toplayamayan İlyas Gümüş, çürüyen marullarını traktörle sürmeye hazırlanıyor. Çiftçiler yetkililerden ekmekçiler gibi özel izinle evlere satış yapma izni istiyor. Bu şekilde vatandaşlar sebze ve meyveye ucuz fiyata ulaşırken, çiftçiler de bin bir zahmetle ekip büyüttüğü ürünlerin zayi olmayacağını söylüyor.

    “Bilgisayar mühendisiyim ama çiftçiliği tercih ettim”

    Ürünleri tarlada çürüyen İlyas Gümüş, “Ben bilgisayar mühendisiyim ama babamın mesleği olan çiftçiliği tercih ettim. Ektiğimiz marullar sokağa çıkma kısıtlamasında hasat edemediğimiz için tarlada kaldı. Marullar vatandaşa ulaşamadığı için ürünlerimiz çürüyor. Benim bir tarlamda 45 bin adet marul çürüdü. Biz çiftçiler olarak yetkililerden ekmek dağıtıcıları gibi sokağa çıkma kısıtlamasında izin istiyoruz. Ürünlerimizi vatandaşın ayağına götürelim tarlada çürümesin. Ürünler tarlada çürüyünce fiyatların artmasına sebep oluyor” dedi.

  • Dipsiz Göl’den sonra şimdi de tarihi kiliseyi talan ettiler

    Dipsiz Göl’den sonra şimdi de tarihi kiliseyi talan ettiler

    Gümüşhane’de merkeze bağlı Yeşildere köyü Sığırlı Mahallesi’nde Rumlar döneminde inşa edilen tarihi Yeşildere Kilisesi kaçak definecilerin uğrak yeri oldu.

    Doğu batı doğrultusunda bazilikal planlı, tek apsis, nefli ve beşik çatılı kesme ve moloz taş malzemeli kilisenin iç ve dışında kaçak kazı yapan defineciler, çukurlar kazdı, duvarları oyarak, freskleri tahrip etti. 5 yıl öncesine kadar doğal yapısını koruyan kilise, kazılar sonucu büyük hasar aldı. Yöre halkı kilisenin restore edilerek, turizme kazandırılması istiyor.

    ”DEFİNECİLERİN ÖNÜNE GEÇEMEDİK”

    Yeşildere Köyü Muhtarı Erhan Yalçınkaya, tarihi kilisenin son durumunun içler acısı olduğunu belirterek, köylerinin birçok medeniyete ev sahipliği yaptığını söyledi. Yalçınkaya, “Bunlardan bir tanesi de tarihi okulun aşağısında kalan kilise. Biz, burayı defalarca korumak istedik ama kış aylarında köy ıssız olduğu için defineciler rahat kazı yapma imkanı buluyor. Kilise yıllara meydan okuyordu. Ancak definecilerin kazıları sonunda harabeye döndü. Bundan 5 yıl önceye kadar bozulmadan duruyordu. Fakat korunmadığı ve definecilerin altın aradığı için hep kazdığı yapı talan edildi. Kiliseyi harabe bir hale getirdiler” dedi.

    ”RESTORE EDİLMESİNİ İSTİYORUZ”

    Kilisenin çevresinde mezarların olduğunu kaydeden Yalçınkaya, “Burada mezar yerleri var. Oralar dahi eşildi. Duvarlarındaki taşlar söküldü. Kilisenin içerisi komple sökülmüş, altın aranmış. Buranın tekrar onarım yapılarak hizmete sunulmasını sağlamaya çalışıyoruz. Köy ihtiyar heyeti olarak, kilisenin restore edilmesini istiyoruz. Burası yapıtlıktan sonra köyümüzün tarihi okuluna bağlantılı olarak turizme kazandırmak istiyoruz” diye konuştu.

    YEŞİLDERE KİLİSESİ

    Kilise, doğu-batı doğrultusunda bazilikal planlı, tek apsisli, tek nefli ve beşik çatılıdır. Kesme taş, moloz taş malzemeli yapıda yer yer tuğla malzemeye de rastlanır. Doğu cephede yer alan, ana yapıdan daha alçak ve dar tutulan çokgen apsisi, kapı, pencere ve taşıyıcı elemanları, düzgün kesme taş, diğer kısımlar moloz taştır. İç mekânın aydınlatılması, apsis üzerinde yer alan iki uzun mazgal pencere ve güney cephede yer alan dikdörtgen formlu, demir parmaklıklı, taş sövesi haç şeklinde yivlendirilmiş açıklıktan sağlanır. Batı ve güney yönde düz atkı taşlı ve üzerleri kemerle kuşatılan iki kapısı bulunmaktadır. İç mekânda, taban döşeme taşları tümüyle bozulmuş, tonozu örten taş kaplama yerinden almıştır. Kilise yarı duvara gömülü payelere oturan kemerlerle desteklenen beşik tonoz örtüye sahiptir.

  • Soylu Namaz Dağı’nda Mehmetçikle iftar yaptı

    Soylu Namaz Dağı’nda Mehmetçikle iftar yaptı

    İçişleri Bakanı Süleyman Soylu dün akşam iftarını Şırnak’ta görev yapan askerlerle açtı. Namaz Dağı’ndaki birliğe konuk olan Süleyman Soylu mehmetçikle yer sofrasında buluştu.

    CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN SÜRPRİZ YAPTI

    İftar öncesinde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Bakan Süleyman Soylu’yu telefonla aradı. Tabur komutanlarına ve askerlere seslenen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Öncelikle hepinizin Ramazan Bayramı’nı tebrik ediyorum. Şu anda tam böyle terörle mücadelenin en uç noktasındasınız. Allah yar ve yardımcınız olsun. İnşallah.” dedi.

    Askerlerin verdiği mücadeleyi takdir eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Sizin ortaya koyduğunuz duruşu, ortaya koyduğunuz mücadele Allah’a hamdolsun bizlere çok farklı bir noktaya getirdi. Terörle mücadelede sizin bu duruşunuz inanıyorum ki teröre karşı verilen mücadelede teröristleri tamamen yıldırdığı gibi onları yokluğa mahkum ettiği gibi özellikle de milletimizin size olan bağlılığını size olan sevgisini de devamlı artırmaktadır” ifadelerini kullandı.

    Cumhurbaşkanı Erdoğan, askerlerin koronavirüs zamanında hem verdikleri destekten dolayı hem de teröre karşı verilen mücadele konusunda askerleri kutladı.

    İçişleri Bakanı Soylu o anları sosyal medya hesabı üzerinden paylaştı.

  • Ertuğrul Sağlam, 10 yıl önceki̇ zaferi Başkan Dündar’a anlattı

    Ertuğrul Sağlam, 10 yıl önceki̇ zaferi Başkan Dündar’a anlattı

    Bursaspor’u 2009-2010 sezonunda Süper Lig şampiyonluğuna ulaştıran Ertuğrul Sağlam, 10 yıl önce elde ettiklerin başarının şans eseri değil, büyük bir emek ve inanç sonucu 75 puan ile tertemiz şampiyonluk olduğunu söyledi.

    Yeşil-beyazlı takımın 16 Mayıs 2010 tarihinde Süper Lig şampiyonu olarak Türk futbol tarihine geçtiği büyük zaferin 10. yıldönümünde Osmangazi Belediye Başkanı Mustafa Dündar ile şampiyonluğun baş mimarlarından Teknik Direktör Ertuğrul Sağlam sosyal medya üzerinde keyifli bir sohbet gerçekleştirdi. Bursaspor taraftarlarının büyük ilgi gösterdiği yayında Ertuğrul Sağlam şampiyonluğun öyküsünü Başkan Dündar’a anlattı. Türk futbol tarihine geçen çok önemli bir başarıya imza attıklarını ifade eden Sağlam, “Bu büyük başarının ardından öncelikle Osmangazi Belediye Başkanı Mustafa Dündar’a büyük bir vefa örneği gösterdiği için çok teşekkür ediyorum. Osmangazi’de bir spor tesisine adımı vererek hayatımdaki en büyük onurlardan birini yaşattınız. Bir insanın hayatında sahip olabileceği en güzel şeylerden birisidir bu. Bir kere daha teşekkür ediyorum” diye konuştu.

    “UEFA Kupası şampiyonluğu ve Bursaspor’un şampiyonluğu”

    16 Mayıs’ın hem Bursa şehri, hem Bursaspor hem de Türk futbol tarihi için çok önemli bir gün olduğunun altını çizen Sağlam, “Bursaspor’un 10 yıl önce elde ettiği şampiyonluk, Galatasaray’ın UEFA Kupası şampiyonluğu ile beraber Türk futbol tarihinin en önemli 2 başarısından bir tanesidir. O başarıda bize katkı veren, destek olan, o başarının ufak da olsa bir kenarında bulunan şampiyonlukta emeği geçen herkese bir kez daha teşekkür ediyorum. O sezon ortaya koyduğumuz başarıyı birçok insan Bursaspor şampiyonluğu şans eseri kazandı gibi değerlendiriyor. Onun öyle olmadığını bir kez de vurgulamak istiyorum. Orada gerçekten inanmış bir grubun, birbirini seven, birbirine saygı duyan sahiplenen bu topluluğun büyük bir fedakarlık göstererek, çok çalışarak elde ettiği tertemiz bir şampiyonluk oldu. Bu şampiyonluğun bir kenarında ben de olduğum için kendimle gurur duyuyorum. Bursa’da elde ettiğimiz başarıyı şimdi Samsunspor’da gerçekleştirmek. Samsunspor’u önce 1. Lig’e ardından Süper Lig’e taşımayı hedefliyoruz” ifadelerini kullandı.

    Şampiyonluk sezonunda gerek kulüp içerisinde gerek şehir genelinde çok ciddi bir birlik ve beraberlik ortamı oluşturduklarını anlatan Ertuğrul Sağlam, “Üst düzey bir sinerji ortaya çıkardık. Kulüp içinde yönetici, teknik kadro, futbolcular personel ile bir bütünlük oluştururken şehir genelinde de şehri yönetenler, siz belediye başkanlarımız ellerinden geldiğince sorumluluk aldılar. Olayı sahiplendiler. Maddi ve manevi olarak yanımızda olduğunuzu hissettirdiniz. Taraftarımız büyük sorumluluk aldı. STK’lar ve Bursa halkı bize çok büyük destek oldu. O sene gerek saha içindeki performansımızla gerek saha dışındaki davranışlarımızla bütün ülkenin sempatisini kazandık. Nereye gidersek gidelim, insanlar bizi saygı ve sevgiyle çok sıcak bir şekilde karşıladı. Kaybettikleri maçtan sonra bile bizi bizi alkışlarla gönderdiler. Kimse bu şampiyonluğu şans ederi oldular diyerek küçümseyemez. Büyük bir emekle alınan 75 puan var. İçeride ve dışarıda şampiyonluk adayı diğer takımlara karşı kazanılan maçlar var. Beşiktaş deplasmanında 2-1 geriden gelip maçı kazanmamız, Fenerbahçe’ye karşı 2-0’dan 3-2’lik skorla galip gelmemiz ve birçok maçı geriden gelip çevirmemiz unutulmasın” dedi.

    “1. Lig’de Bursaspor İle Rakip Olmak İstemem”

    Sağlam da şampiyon apoletli Bursaspor’un Süper Lig’de olmamasının herkes gibi kendisini de çok üzdüğünü dile getirerek, “Bursaspor’da hayatımın en özel 5 sezonunu yaşadım. Hayatımıza değer katan Bursaspor’un ait olduğu yere dönmesini gönülden istiyorum. Kalan 6 haftada kendisini Süper Lig’e taşıyacak sıralamaya çıkacağını yürekten inanıyorum. Taraftarın hocaya ve futbolculara sonuna kadar inanması, her türlü şartta onlara destek olması, şehirdeki birlikteliğin oluşması sonucunda Bursaspor’un Süper Lig’e çıkacağına inanıyorum. Allah kaza bela vermezse biz de Samsunspor olarak önümüzdeki sene 1. Lig’e çıkacağız inşallah. 1. Lig’de çıktığımızda Bursaspor ile rakip olmak istemiyorum açıkçası. Çok sevdiğim kardeşim Beşiktaş’ta futbolcum olan İbrahim Üzülmez hocamız çok hırslıdır ve çalışkandır. Dolayısıyla onun da bu iş, başaracağına inanıyorum” temennisinde bulundu.

    Dündar: “Bursaspor eski günlerine dönecek”

    Osmangazi Belediye Başkanı Mustafa Dündar da yeşil-beyazlı takımın hak ederek şampiyon olduğuna dikkat çekerek, “Bu başarının bir altyapısı ve verilen uzun bir emek var. O emeklerin neticesinde şampiyon olduk. Tertemiz bir şampiyonluk ile Bursaspor ve Bursa şehri 5. büyük olarak adını tarihe yazdırdı. Bütün şehir kenetlendi. Sizler, oyuncular, taraftarlar, genç jenerasyonla tecrübeli oyuncuların uyumu kaynaşması bu başarıyı getirdi. En önemlisi şehir bu işi sahiplendi. Dünyada ülkelerden önce şehirler yarışıyor. Bu anlamda da spor kendini fazla hissettiriyor. O dönemde Bursa dışında çıktığımızda insanlar bizi hemen Bursaspor sözleriyle karşılıyordu. Bunlar onur verici şeyler. Bursa şehri ve tüm Türkiye’deki her sporsever Bursaspor’u yeniden Süper Lig’de görmek istiyor. Bursaspor’un olmadığı Süper Lig’de tat ve heyecan yok. Bursa, altyapısı, tesisleri ve her şeyiyle bunu hak ediyor. Sıkıntı süreci inşallah aşacağız. Bursaspor yeniden eski günlerine dönecek. Ertuğrul Sağlam hocamıza da Samsunspor’da şampiyonluk yolunda başarılar dilerim” diye konuştu.

  • Maske takıp koşan adamın akciğeri patladı

    Maske takıp koşan adamın akciğeri patladı

    Yeni tip koronavirüsün (Kovid-19) ortaya çıktığı Çin’in Vuhan kentinde yüz maskesiyle koşan adamın akciğeri patladı. Öte yandan Çin’de beden eğitimi dersinde spor yaparken maske takan 2 öğrenci de hayatını kaybetmişti.

    “nypost.com”daki haberde, yüzünde maskeyle 3 kilometreden fazla koşan 26 yaşındaki adamın akciğerinin patladığı belirtildi.

    Nefes darlığı yaşadığı belirtilen adamın kaldırıldığı Vuhan Merkez Hastanesinde ameliyata alındığı kaydedildi.

    SOL AKCİĞERİ YÜZDE 90 DARALDI

    Doktorlar, adamın sol akciğerinin yüzde 90 daraldığını ve kalbini vücudunun sağ tarafına doğru hareket ettirdiğini açıkladı.

    Göğüs cerrahisi uzmanı Chen Baojun, adamın vücut yapısı itibarıyla akciğerde hava kaçağı olarak bilinen pnömotoraks’a duyarlı olduğunu ve olayın koşarken maske taktığı için gerçekleştiğini ifade etti.

    Çin’de beden eğitimi dersinde spor yaparken maske takan 2 öğrenci de hayatını kaybetmişti.

    (AA)

  • CHP ve HDP’ye çok sert tepki

    CHP ve HDP’ye çok sert tepki

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 1915 Çanakkale Köprüsü’nün son blok yerleştirme töreninde Vefa Destek Grubu’na yapılan saldırılara ilişkin açıklamalarda bulundu.

    Cumhurbaşkanı Erdoğan “Biz bunları yaparken CHP’nin başını çektiği bir kesim, hep işlerimizi engellemenin, yalan ve iftira ile önümüzü kesmenin gayreti içindeydi. Şurada Yeşilköy ve Sancaktepe yapımını tamamlamak üzere olduğumuz hastanelerimize israf diyecek kadar ufku dar, vizyonu sığ bir kafa bulunuyor. İçişleri Bakanlığımızın sokağa çıkma kısıtlamasından etkilenen vatandaşlarımıza hizmet için oluşturduğu Vefa Hizmet Destek Grupları’na yapılan saldırılar da aynı alçak zihniyetin ürünüdür.

    Önce Van’ın Özalp ilçesinde PKK’nın yaptığı ve ipini bu örgüte teslim etmiş olan HDP’lilerin de işin içinde olduğu anlaşılan bir terör eylemi yaşandı. Yardım götüren vefa grubuna PKK’lı teröristler uzun namlulu silahlarla ateş açtılar. Vefa grubu üyesiyle bir vatandaşımız şehit oldu. İki şehidimize de rahmet diliyorum.

    Yüreğir Kaymakamlığı bünyesindeki Vefa Grubu saldırıya uğradı. Vatandaşlara yardım dağıtılırken bu saldırı gerçekleşti. Saldırıda bulunan güruhun CHP ilçe gençlik kolları başkanı ve beraberindekiler olduğu anlaşıldı.

    PKK’nın Van’da uzun namlulu silahlarla gerçekleştirdiği saldırıyı, CHP’liler Adana’da hakaret ve yumrukla yapmıştır. Yöntem farklı, zihniyet ve amaç aynıdır. Devletin halkına hizmet götürmesine tahammülü olmayan bu iki kirli yapının bir süredir gizli saklı yürüttükleri siyasi ittifakı benzer eylemlerle sahada bir ileri aşamaya taşıdıkları anlaşılıyor. Hala bu partilerin riyakar siyasetlerini görememiş olanlar için sadece bu iki hadise dahi başlı başına bir ibret vesikasıdır. Türkiye bu devlet ve millet düşmanlarına biz bu toprakları bırakmayacağız. Devletin askerlerine ve polisine vatandaşlarımıza hizmet için canla başla çalışan görevlilerine saldıran herkes bunun bedelini en ağır şekilde ödeyecektir.” dedi.

  • Kızını döverek öldüren cani baba öldü

    Kızını döverek öldüren cani baba öldü

    Gaziantep’te 17 Nisan günü eşi Rukiye Aslan’dan ayrı yaşayan 33 yaşındaki Müslüm Aslan, 9 yaşındaki kızı Ceylan’ı 2 çocuğunun gözü önünde darp etmişti. Hastaneye kaldırılan küçük kız, 4 gün süren yoğun bakım ünitesindeki yaşam mücadelesini kaydetmişti. Polisin yakaladığı Müslüm Aslan, tutuklanarak cezaevine gönderilmişti.

    Edinilen son dakika bilgisine göre, 11 Mayıs tarihinde Gaziantep’ten Türkoğlu 1 Nolu L Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’na sevk ile gelen Aslan ile ilgili flaş bir gelişme yaşandı.

    KENDİSİNİ ASTI

    ‘Kasten öldürme’ suçundan tutuklu bulunan Müslüm Aslan’ın 16 Mayıs günü sabah saat 08:00 sıralarında sayım için koğuşa girildiğinde arkasında intihar notu bırakarak kendini asmış olduğu görüldü.