Dolar/TL kuru ve petrol fiyatlarındaki dalgalanma nedeniyle akaryakıt fiyatlarında hemen hemen her gün değişiklik olmaya devam ediyor.
Akaryakıt sektörü kaynaklarının paylaştığı bilgiye göre, bu geceden itibaren geçerli olmak üzere motorine 11 kuruş, benzine 9 kuruş zam gelmesi bekleniyor. Zam gelirse pompa fiyatlarına yansıyacak.
Litresi 5 lira 51 kuruştan satılan benzin gelen zammın ardından 5 lira 60 kuruşa, 5 lira 20 kuruş olan motorin ise 5 lira 31 kuruşa yükselecek.
Osmangazi Belediyesi 25-26 Temmuz’da yapılacak Yükseköğretim Kurumları Sınavı (YKS) ve 20 Haziran’da yapılacak Liseye Geçiş Sınavı (LGS) öncesinde internet üzerinden deneme sınavı düzenleyecek. Online sınavlar, bu hafta sonu başlayacak.
Öğrenciler, 16 Mayıs’ta LGS, 17 Mayıs tarihinde ise TYT sınavında bilgilerini sınama imkanı bulacak.
Osmangazi Belediyesi, korona virüs salgını sebebiyle okulları kapanan ve uzaktan eğitim ile Yükseköğretim Kurumları Sınavı (YKS) ve Liseye Geçiş Sınavı’na (LGS) hazırlanan öğrencilere online sınav düzenleyerek destek olacak. Sınavlara girmek isteyen öğrenciler, www.osmangazi.bel.tr adresinde yer alan formu doldurarak kayıt yaptırabilecek. .
Toplamda online olarak 10 deneme sınavı düzenlenecek. Öğrenciler, 16-17 Mayıs, 23-24 Mayıs, 30-31 Mayıs, 6-7 Haziran ve 13-14 Haziran tarihlerinde düzenlenecek sınavlara girebilecek. Sınav günü öğrenciler, soruların cevap anahtarına ve çözümüne ulaşabilecek.
Soruların çözümü Ataevler Koleji öğretmenleri tarafından öğrencilere anlatılacak.
Alman Havuzlar Birliği Genel Müdürü Christian Ochsenbauer, kapalı ve açık yüzme havuzlarında suyun klorlanması nedeniyle endişe etmeye gerek olmadığını dile getiriyor. Ochsenbauer, bu şekilde virüsün etkisini yitirdiğini vurguluyor.
Alman Federal Çevre Dairesi de aynı tespitte bulunarak, açık ve kapalı yüzme havuzlarında suyun sürekli olarak filtreleme ve dezenfeksiyon işlemlerinden geçtiğini, bunun da bakteri ve virüsleri etkisiz hale getirdiğini belirtiyor.
Federal Çevre Dairesi’nin açıklamasında, kimyasal maddeler kullanılmayan biyolojik havuzlar konusunda ise uyarıda bulunularak buralarda dezenfeksiyon yapılmadığı için, enfeksiyon riski bulunduğuna dikkat çekiliyor.
DENİZLERDE VİRÜSÜN BULAŞMA RİSKİ DÜŞÜK
Uzmanlara göre, havuzda, gölde veya denizde yüzmek tehlike oluşturmuyor. Ancak havuzun kenarında veya plajda sosyal mesafe kuralına kesinlikle uyulması gerekiyor.
Uzmanlar, havuz, göl veya denizde yüzmek isteyenlerin, sudan çıkınca çok dikkatli olması gerektiğini söylüyor. Havlularını yanyana sererek güneşlenmenin virüsün bulaşma riskini artırdığı belirtiliyor. İnsandan insana virüsün bulaşma riski artarken soğuk suda enfeksiyon tehlikesi azalıyor.
Sağlık Bakanı Koca’nın Covid-19 bulaştırıcılık katsayısının 1.56 olduğunu açıklamasının ardından TTB, salgının kontrol altında olmadığı ve normalleşme yerine daha güçlü önlemler gerektiği uyarısı yaptı.
Sağlık Bakanlığı dün Türkiye’de Covid-19 için bulaştırıcılık yani reprodüksiyon (R0) katsayısının 1.56 olduğunu açıkladı.
Bir virüs taşıyıcısının o virüsü bulaştırdığı kişi sayısını gösteren R0 katsayısının 1’in üzerinde olması enfeksiyon zincirinin kırılmadığı anlamına geliyor. Bu nedenle R0 katsayısı, salgının kontrol altına alınmasında önemli göstergelerden biri olarak kabul ediliyor.
Peki Türkiye’de bu katsayı 1’in üzerinde olmasına rağmen normalleşme sürecine girmek doğru mu?
“Daha güçlü tedbirler gerek”
Türk Tabipleri Birliği (TTB) Covid-19 İzleme Grubu üyesi Prof. Dr. Kayıhan Pala, “Eğer R0 değeri sayın Bakan’ın açıkladığı gibi 1.56 ise salgın kontrol altına alınamamıştır demektir” diyor.
DW Türkçe’ye konuşan Pala, bu koşullarda “yeniden açılma”yı tartışmak bir yana, alınan önlemlerin gözden geçirilerek daha güçlü tedbirlerin alınması gerektiği görüşünde.
Kayıhan Pala “Özellikle her gün milyonlarca insanın ziyaret ettiği bilinen AVM’lerin tekrar açılması bu bulaştırıcılık katsayısını daha da fazla artırma potansiyeline sahiptir. Türkiye’nin bu koşullarda yeniden açılmayı değil, bir an önce R0 değerini 1’in altına indirmek için çok ciddi önlemler almayı ivedilikle gündemine alması gerekir” diye konuşuyor.
Türk Tabipleri Birliği Covid–19 İzleme Grubu Türkiye’de salgının ilk görüldüğü 11 Mart’tan bu yana geçen iki aylık süreçte pandemi yönetimi, hastalığın seyri, ülke kıyaslamaları ve önerilerini içeren bir rapor yayınladı.
Pandemi sürecini kim yönetiyor?
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, salgının başlangıcından bu yana izlediği strateji, tedavideki yenilikçiliği ve tedbirleriyle Türkiye’nin dünyaya örnek olduğunu belirtiyor.
TTB’nin ise pandemi sürecinin yönetimi konusunda eleştiri ve uyarıları sürüyor. Birliğin en önemli eleştirisi, süreci Sağlık Bakanlığı ve Bilim Kurulu’nun yürütüp yürütmediğine dair belirsizlikler.
Bugün kamuoyuna açıklanan raporla ilgili konuşan TTB Merkez Konseyi Başkanı Prof. Dr. Sinan Adıyaman, “Sağlık Bakanlığı’nın kendi bilimsel danışma kurulunun mu, bakanlık bürokrasisinin mi ya da bir başka yetkili kurulun mu verdiğini tam olarak bilemediğimiz, ülkemizdeki 81 milyon yurttaşımızla birlikte sahada olan hekim ve sağlık çalışanlarını doğrudan etkileyen ve bazılarının sonuçlarından kaygı duyduğumuz kararlarla salgın yönetimine devam ediliyor” diyor.
Isveç merkezli mobilya devi IKEA’nın Fransa koluna ve aralarında şirketin eski yöneticileri ile polis yetkilileri de bulunan 15 kişiye, çalışanlara ve müşterilere yönelik “casusluk” yaptığı suçlamasıyla dava açıldı.
Dosyada polis belgelerine ulaşmak için rüşvet vermekle suçlananan iki de eski IKEA CEO’su bulunuyor.
Suçlamalara göre şirket, polise para vererek karşılığında sendikalara üye çalışanları ve anlaşmazlık yaşadığı müşterileri hakkında bilgi aldı.
Dosyada 4 tane polis memuru bilgileri para karşılığında vermekle suçlanıyor.
Perşembe günü Paris’teki savcılar ellerinde yeterince kanıt bulunduğunu ifade ederek dava süreci başlattı. Suçlamalar ışığında IKEA Fransa 4 çalışanını işten çıkardı ve şirket içi bir soruşturma başlattı.
IKEA’nın Fransa’da 34 mağazası ve 10 binden fazla çalışanı bulunuyor.
Sabah Gazetesi yazarı Dilek Güngör, ‘Dünyada bir ilki gerçekleştirdik koronasavar kumaş testi geçti’ başlıklı bugünkü yazısında TMSF yönetimindeki Boyteks’in özel bir polimer teknolojisiyle Korona virüsü öldüren kumaş ürettiğini iddia etti.
“Türkiye dünyada bir ilki gerçekleştirerek koronavirüsü öldüren kumaş geliştirdi. Boyteks’in kumaşına Alman test merkezi onayı verdi.” diyen Güngör, Brezilya ve Makedonya’nın bu üründen sipariş verdiğini ifade etti.Dilek Güngör, testlerde 5 yıkamaya kadar kumaşın antiviral özelliğini kaybetmediğinin tescillendiğine işaret ederek, “Boyteks, Erciyes Üniversitesi’nden de bilimsel değerlendirme raporu aldı. Antiviral kumaşın yurtdışında test verileri ve tekrarlı yıkama sonuçları testleri değerlendirildi” ifadelerini kullandı.Öte yandan yatak kumaşı, döşemelik kumaş ve halı üretimi yapan söz konusu şirketin resmi internet sitesi ve sosyal medya hesaplarında ürüne dair bir bilgiye yer verilmemesi dikkat çekti.
Hastaların yüzüstü yatırılması ve bazı ilaç kombinleri gibi yöntemlerden oluşan Türkiye’ye özel korona tedavisi rehber haline getirildi. Bilimsel Araştırmalar Komisyonu’nun hazırladığı rehber DSÖ’ye gönderilecek ve başarılı Türk tipi tedavi tüm dünyayla paylaşılacak.
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın Türkiye’de korona tedavi yönteminin akademik yayına dönüştürülerek DSÖ’ye gönderileceğini açıklamasının arkasında, ‘Türk tipi rehber tedavi’nin başarılı sonuçları yatıyor. Türkiye’de hastanelerde, diğer ülkelerden farklı uygulanan ve başarılı sonuçlar veren tedavi yöntemi, bakanlığın yeni kurduğu Bilimsel Araştırmalar Komisyonu’nca ‘korona tedavi rehberi’ne dönüştürülerek diğer ülkelerle paylaşılacak.
TÜM ÜLKELER SORUYOR
Edinilen bilgiye göre Bakan Koca, daha önce Türkiye’de hastaların hastanede tedavi gördükleri sürede sağlığına kavuşma oranının diğer ülkelerden fazla olduğunu belirterek, bu konuda ABD, Kanada gibi ülkelerden kendilerine sorular yöneltildiğini açıklamıştı. 30 Nisan’da bu konuda kurulan Bilimsel Araştırmalar Komisyonu, Türkiye’de atılan adımları takip edip, dünyayla paylaşılması konusunda çalışmalar yürütüyor.
NEDİR BU YÖNTEM?
Uzmanlar Sağlık Bakanlığı’nda verdikleri brifinglerde, Türkiye olarak önce Çin’in tedavi yönteminin uygulandığı, hastaların iyileşme oranında beklenen sonucun alınmadığını aktardı. Yapılan değerlendirme toplantılarında, hastaların hemen solunum cihazına bağlanıp, sonradan ilaç tedavisine başlanması yönteminden vazgeçildiği anlatıldı. Tam tersi bir yöntemle, ilaç hastalığın ilk evresinde verildi, solunum cihazına daha sonraki evrede geçildi. Ayrıca hastalığın damarlarda pıhtılaşma yaratması nedeniyle bir ilaç kombini hazırlanarak, kan sulandırıcı verilmeye başlandı. Hastaları yüzüstü yatırma yönteminin de diğer tedavilerden farklı bir uygulama olduğu aktarıldı.
TEK TİP TEDAVİ
Bu yöntemlerin korona tedavisinde iyileşme oranını arttırması üzerine, tüm hastanelerde aynı tedavi uygulanması için rehber oluşturuldu. Tüm Türkiye’de tek rehber kullanıldı. Hangi aşamada ne yapılacağı belirlendi. Birçok ülkede standart bir tedavinin olmadığı, doktor ve hastanelerin kendi yöntemlerini kullandığı belirtiliyor. Hastalıkla mücadele sürecinde geliştirilen tedavi yöntemleri ve ilaç kombinlerinin bilimsel yayına dönüştürülmesi için de çalışmalar başlatıldı.
10 BİLİM İNSANI HAZIRLADI
Sağlık Bakanlığı bünyesinde 30 Nisan’da kurulan Bilimsel Araştırmalar Komisyonu aşı, ilaç ve tedavi yöntemiyle ilgili olarak yapılan tüm araştırmaların değerlendirildiği merkeze dönüştürüldü. 10 bilim insanından oluşan komisyonda, korona hastalarına tedavi uygulayan doktorlara da yer verildi. Türkiye genelinde yapılan tüm araştırmaların ve uygulanan tedavilerin veri tabanının bu komisyonda toplandığı belirtildi.
TÜM İNSANLIK İÇİN
Komisyonun kurulmasına ilişkin açıklamada şöyle denildi: “Bakanlığımız, fedakârca uğraş veren sağlık personelimizin emeklerinin dokümante edilmesi, ülke tecrübelerimizin geleceğe miras bırakılacak şekilde belgelenmesi ve bu tecrübelerimizin dünya ile akademik platformda paylaşılmasına önem veriyor. Salgın sürecinde sağlık altyapısının ve dijital hasta kaydının avantajını yaşamış bir ülke olarak Türkiye’nin elde ettiği verilerde tüm insanlığın yararlanabileceği yönler olduğuna inanıyoruz.
Milyonlarca emekli 19 Mayıs’ın resmi tatil olması ve ödeme tarihlerinin Ramazan Bayramı’na denk gelmesi nedeniyle emekli aylıklarını bugünden itibaren almaya başlıyor.
SSK ve Bağ- Kur emeklilerinin aylıkları 15-22 Mayıs tarihleri arasında hesaplarda olacak. Sosyal Güvenlik Kurumu Başkan Vekili İsmail Yılmaz, Ramazan Bayramı nedeniyle emeklilerin aylıklarını yine erken ödeyeceklerini belirtti.
Yeni takvime göre SSK’lılar 15-20 Mayıs tarihleri arasında, Bağ- Kur’lular da 21-22 Mayıs’ta emekli aylığı alacak. Buna göre 4A (SSK) kapsamında olanlardan normalde ödeme günü; 17, 18, 19, 20 olanlara 15 Mayıs’ta, 21, 22, 23 olanlara 18 Mayıs’ta, 24, 25, 26 olanlara ise 20 Mayıs’ta emekli aylıkları ödenecek.
Bağ-Kur kapsamındaki emekliler ve hak sahiplerine ise ödeme günü; 25-26 olanların 21 Mayıs’ta, 27, 28 olanların da 22 Mayıs’ta aylıkları hesaplara yatırılacak. 3 ay işten çıkarılma yasağı ise emeklilik süresi dolup da ayrılmak isteyenleri kapsamayacak.
SGK Başkan Vekili İsmail Yılmaz, “Bayram için mayısta ödenecek 1000 liralık ikramiyeyi nisanda ödedik. En düşük emekli aylığını 1.500 liraya yükselttik” diye konuştu.
Koronavirüs pandemisi nedeniyle tatilini iptal edecek olanlara ilişkin Ticaret Bakanlığı Resmi Gazete’de yönetmelik değişikliği yaptı.
Pandemi nedeniyle paket tur alanlar tur şirketine başvuru yapıp ücret iadesi talep edebilecek. Ücret iadeleri uçuş yasağının kalkmasının ardından 60 gün geçtikten sonra 14 gün içerisinde ödenecek. Ödenecek tutardan vergi, harç ve benzeri yasal yükümlülükler düşecek.
Resmi Gazete’de yapılan açıklama şöyle:
Ticaret Bakanlığından:
PAKET TUR SÖZLEŞMELERİ YÖNETMELİĞİNDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR YÖNETMELİK
MADDE 1 – 14/1/2015 tarihli ve 29236 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Paket Tur Sözleşmeleri Yönetmeliğine aşağıdaki geçici madde eklenmiştir.
“Covid-19 salgını nedeniyle sözleşmenin feshi
GEÇİCİ MADDE 1 – (1) Bu Yönetmeliğin 16 ncı maddesi kapsamında yapılan bedel iadelerinin, fesih bildiriminin paket tur düzenleyicisi veya aracısına ulaşmasından itibaren on dört gün içerisinde yapılması esastır. Ancak, COVİD-19 salgını nedeniyle, 5/2/2020 tarihinden itibaren ifası öngörülen ve hava yolu ile ulaştırma içeren paket tur sözleşmelerine ilişkin bedel iadelerinde, paket tur düzenleyicisi veya aracısı tarafından hava taşıma işletmelerine ödenip belgelendirilen uçuş bedeli, uçuş yasağı kalktıktan sonraki altmışıncı günü izleyen on dört gün içerisinde katılımcıya iade edilir.
(2) Katılımcının bilgilendirilmesi ve açık onayının alınması koşuluyla, ödenmesi zorunlu vergi, harç ve benzeri yasal yükümlülüklerden doğan masraflar hariç olmak üzere katılımcının ödemiş olduğu bedel, uçuş yasağı kalktıktan sonraki altmışıncı günü izleyen on dört gün içerisinde iade edilir.
(3) Katılımcının birinci veya ikinci fıkrayı tercih ettiğine ilişkin yazılı olarak veya kalıcı veri saklayıcısı ile bilgilendirilmesi ve onayının alınmasında ispat yükü paket tur düzenleyicisi veya aracısına aittir.”
MADDE 2 – Bu Yönetmelik yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
MADDE 3 – Bu Yönetmelik hükümlerini Ticaret Bakanı yürütür.
Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş, beraberinde ilçe belediye başkanları, belediye meclis üyeleri ve AK Parti il yöneticileri ile kan bağışında bulunarak, tüm Bursa halkını kan bağışında bulunmaya davet etti.
Türk Kızılay Bursa Şubesi, yaşanan pandemi krizi ve içinde bulunduğumuz ramazan ayı nedeniyle azalan kan stoklarını vatandaşların desteği ile yeterli seviyeye getirebilmek için çalışmalarını aralıksız sürdürüyor. Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş da, beraberinde ilçe belediye başkanları, belediye meclis üyeleri ve AK Parti il yöneticileri ile kan bağışında bulunarak Türk Kızılay’ın çalışmalarına destek verdi.
Organizasyonda konuşan Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş, Bursa halkına çağrıda bulunarak, kan bağışında bulunmaya davet etti. Başkan Aktaş, bağışlanan her ünite kanın bir cana umut olabileceğinin altını çizerek, “Türk Kızılay, kan bağışı organizasyonları konusundaki misyonunu yıllardır çok güzel bir şekilde üstleniyor. Ülkemiz ve dünyamız zor bir süreçten geçiyor. Ülkemiz bu süreci Sayın Cumhurbaşkanımızın önderliğinde, Sağlık Bakanlığımız, Bilim Kurulumuz ve ilgili tüm kurum ve kuruluşlarımızın gayretli çalışmaları ile mümkün olan en az kayıpla atlatmaya çalışıyor. Herkes bu konuda büyük bir gayret içerisinde. Tabi vatandaşlarımızın da tedbiri elden bırakmadan, kurallara riayet etmesi ile inşallah hep birlikte bu tehdidi yeneceğiz. Bir yandan da hayat ve kan ihtiyacı devam ediyor. Sürekli bir ihtiyaç olan kan temini için bağışta bulunan tüm vatandaşlarımıza teşekkür ediyorum” dedi.
Türk Kızılay Bursa Şube Başkanı Davut Gürkan da sözlerine, kan bağışında bulunan Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş, ilçe belediye başkanları, belediye meclis üyeleri ve AK Parti il ve ilçe yöneticilerine teşekkür ederek başladı. Davut Gürkan, bu yıl yaşanan Covid-19 salgın tehdidi ve içinde bulunduğumuz Ramazan ayı nedeniyle kan stoklarında yaşanan azalma ve Türk Kızılay Genel Başkanı Dr. Kerem Kınık’ın bu konudaki acil kodlu çağrısı ile birlikte vatandaşların son günlerde kan bağışı konusunda bir duyarlılık örneği sergilediklerini belirtti. Gürkan, “Bursa’daki ekiplerimiz bu konuda teyakkuz halinde. Kan bağışı çalışmalarının sorunsuz bir şekilde sürdürülebilmesi adına ellerinden gelen tüm gayreti gösteriyorlar. Bu süreçte tarihi Büyükşehir Belediye Binamızın karşısındaki Heykel Kan Bağış Merkezimizde akşam saat 22.00’den gece 02.00’a, yoğunluğa göre sahura kadar hizmet veriliyor. Kent Meydanı ve Fomara 15 Temmuz Demokrasi ve Şehitler Meydanı’ndaki kan bağış merkezlerimiz ise gündüz 10.00 – 19.00 saatleri arasında kan bağışı ile ilgili hizmet veriliyor. Bu süreçte bizlere destek veren tüm hemşehrilerimize buradan bir kez daha teşekkür ediyorum” ifadelerini kullandı.
Türk Kızılay Güney Marmara Kan Merkezi Müdürü Dr. Nihat Çakır ise, bağışlanan kanların kullanım süresinin 42 gün olduğunu hatırlatarak, bu sebeple her zaman düzenli kan bağışlarına ihtiyaç duyduklarını belirterek, kan bağışında bulunan herkese teşekkür etti.