Mersin’de trafikte iki araç içerisinde bulunanlar arasında tartışma çıktı. Araçtan inen adam, diğer arabadaki 3 kadını sopayla dövdü.
Çevredekilerin tepki göstermesi ve araya girmesiyle kadınlara vurmayı bırakan saldırgan, daha sonra yanındaki kadını da alarak arabaya binip, bölgeden uzaklaştı.
Olaydan sonra darp edilen kadınlar hastaneye gitti, saldırgandan da şikayetçi oldular.
Bursa’da 1890 yılında inşa edilen ve 31 yıldır ormancılık müzesi olarak hizmet veren tarihi “Saatçi Köşkü” restore edilecek.
Osmangazi ilçesi Çekirge Caddesi’nde 1934-1949 yıllarında Bursa Orman Okulu, ardından Orman Bölge Müdürlüğü binası olarak kullanılan ve 1989’dan bu yana da ormancılık müzesine ev sahipliği yapan 130 yıllık bina, kapsamlı bir restorasyondan geçirilecek.
Özellikle tavan nakışları ve süslemeleriyle dikkati çeken kentin sivil mimari örneklerinden barok tarzdaki iki katlı ahşap yapının bahçesinde, bu bina ile aynı tarihte yapılmış konak, kameriye, aslan ağızlı bir havuz ile anıt ağaçlar bulunuyor.
Valilik ve Orman Bölge Müdürlüğünce yaklaşık iki yıl sürecek restorasyonun ardından ihtişamlı görünümüne kavuşacak bina, ormancılığın tarihsel gelişimini tanıtmak ve ormanlar hakkında bilgi vermek amacıyla Bursa Ormancılık Müzesi olarak hizmet vermeye devam edecek.
“Tanıtım faaliyetlerine ağırlık vereceğiz”
Bursa Orman Bölge Müdürü Yalçın Akın, köşkün ilk sahibi Saatçi Ali Efendi’nin uzun yıllar boyunca bu binada saat imalatı yaptığını söyledi. Ali Efendi’nin, köşkü atölye ve yaşam alanı olarak kullandığını belirten Akın, “Bina, 1934’te Orman Okuluna dönüştürülmüş. O yıllar, ormancılığın ilk teknik çalışmalarının yapıldığı yıllardır. Okulda, orman teşkilatı için elemanlar, şefler, mühendisler ve memurlar yetiştirilmiş. Bina, 1960’lı yıllarda Bursa Orman Bölge Müdürlüğü olarak hizmete açılmış ve 1981 yılına kadar kamu kurumu olarak hizmet vermiş.” dedi.
Bursa Ormancılık Müzesi
Saatçi Köşkü’ndeki müzede, bitki ve hayvan fosilleri, ormancılıkla ilgili araç, gereç ve haritalardan oluşan yaklaşık 3 bin parça yer alıyor.
Türkiye’nin ilk ihtisas müzesi olma özelliğini de taşıyan, orman hayatından kesitler, orman bitkileri ve kesim aletleri, orman mühendisliğinde kullanılan aletler, fosiller, harita ve uzay fotoğrafları, tarihi orman içi haberleşme araçlarının sergilendiği bölümler bulunan müzede, önemli fosil koleksiyonları da sergileniyor.
Koronavirüs salgınında, Türkiye’nin Wuhan’ı olarak görülen İstanbul’da virüsün kontrolsüzce yayılmasının önündeki en büyük engel, 1200 ekipten oluşan filyasyon ordusu oldu.
Bir pozitif vakanın temas ettiği onlarcasını 15 milyonluk şehirde didik didik araştırıp bulan ve izolasyona alınmaları ile 14 gün boyunca takiplerini sağlayan 3 bin kişilik ekipte doktor, hemşire, ebe, diş hekimi gibi sağlık çalışanları, ikişer kişilik gruplar halinde çalışıyor. Sokağa çıkma yasağının olduğu günler de dahil her gün neredeyse 16 saate varan mesaileriyle koruyucu tulumlarla, kan ter içinde vaka avına çıkan ekipler, yeri geliyor tedavisi devam eden hastaların evine ilaçlarını götürüyor; yeri geliyor şüpheli vakalardan numune topluyor. Sağlık Bakanlığı’nın dijital uygulamaları sahayla birleştirmesi sayesinde hepsinin elinde tabletler ya da akıllı telefonlarla her bir ekip hangi vakaya gideceğini online harita üzerinden anında görebiliyor; bir vakadaki işi bittiğinde en yakın diğer vakaya bu sistemle yönlendiriliyor. Filyasyon ve İzolasyon Takip Sistemi (FİTAS) ile Halk Sağlığı Yönetim Sistemi (HSYS), e-nabız ve Teletıp gibi uygulamaların birbirine entegre olması sayesinde izolasyona alınan vatandaşın taahhütnamesinin onam formu bile dijital ortamda alınıyor; böylece sağlık çalışanı ile pozitif vakaların teması en aza indirilmiş olunuyor. Ayrıca online harita üzerinden bir tıkla, hanki noktada kaç vaka var, hangi vakanın kaç temaslısı var ve temaslılarının harita üzerindeki konumları gibi bilgilere anında ulaşılabiliyor.
İstanbul’da en fazla vakanın görüldüğü ilçelerden Bahçelievler’de görev yapan Bahçelievler İlçe Sağlık Müdürlüğü’ne bağlı 60 kişiden oluşan 30 filyasyon ekibi, şimdiye dek 5 bini pozitif vaka olmak üzere, temaslılarıyla birlikte yaklaşık 10 bin kişinin tedavi ve izolasyon süreçlerini yönetti.
İngiltere’de Cuma akşamı polis 11 yaşındaki bir çocuğun vurulduğu ihbarını aldı. Adrese giden polis, çocukla birlikte 40 yaşlarında bir adamın da yaralandığını gördü.
Londra polisi iki yaralıyı hastaneye kaldırırken olayı araştıran polis, şüphelileri arıyor. Polis yaptığı açıklamada “Bir polis helikopteriyle yaralıları hastaneye kaldırdık, bu aşamada herhangi bir şüpheli tespit edilemedi” denildi.
Bursa’da 15 Temmuz Demokrasi Meydanı’nda Müftülük binasının yıkılarak meydana mı dahil edileceği yoksa yeni bir bina mı yapılacağı tartışmaları kamuoyunu uzun süre meşgul etmişti. Büyükşehir Belediye Eski Başkanı Recep Altepe’nin İstanbul Yolu’nda 16 dönümlük yer karşılığı meydandaki müftülük binasının yıkılması ve meydana dahil edileceğini açıklaması tartışmaları ateşlendirdi. Ancak o dönem herhangi bir resmi takas protokolü yapılmadığı için Türkiye Diyanet Vakfı eski binanın olduğu alanda projeyi başlattı. İnşa edilecek toplumsal hizmet merkezinin mimari projesinin Kültür Turizm Bakanlığı’na bağlı Bursa Kültür Varlıklarını Koruma Kurulu’nca onaylandığı, müftülüğün de Valilik ve Büyükşehir Belediyesi ile istişare ederek projeyi hazırlattığı öne sürüldü.
İl Müftülüğü, yapımına başladığı yeni projeyle Bursa’ya modern toplumsal hizmet merkezi kazandıracak. 15 Temmuz Demokrasi Meydanı ile Cumhuriyet Caddesi arasında yaya yolunda, eski müftülük binasının yerinde, geliştirilen yeni bir proje başlatıldı. Türkiye Diyanet Vakfı’na ait yerde yıllarca hizmet eden Bursa İl Müftülüğü, artık modern kompleksiyle İstanbul Caddesi’nde bulunuyor. Bursa İl Müftülüğü, toplumsal hizmetlerinin geliştirilmesi ve modern koşulların sağlanması için hazırlattığı yeni bir tesisi, eski yerinde yapacak.
Mimari uygulama projesinde, Bursa’nın mimarlarının imzası bulunuyor ve inşaatı da, Bursa’nın bir müteahhit firması üstlendi. Mimar Mustafa Karakoç’un koordinatürlüğünde ve mimar Zehra Sönmez’in hazırladığı projenin yapımına, Özgür Kavaklı İnşaat başladı. Hazırlığına 3 yıl öncesinde başlanan mimari proje, Kültür ve Turizm Bakanlığı’na bağlı Bursa Kültür Varlıklarını Koruma Kurulu’nca onaylandı. Kurul Onayı’nın, 3 yıl sürdüğü ve hakkında bildirilen görüşler doğrultusunda son hali verilen projenin vize aldığı belirtiliyor.
Bursa İl Müftüsü İzani Turan’ın, düşünce ve uygulamaya geçilmesiyle ilgili olarak, öncesiyle de, Bursa Valisi Yakup Canbolat ve Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Akrtaş’a bilgi verdiği ve istişarelerde bulunduğu öğrenildi.
Edinilen bilgiye göre, Bursa İl Müftülüğü’nün ek hizmet binası durumunda olacak proje, farklı tür hizmetlere, uygun mekansal şartları sağlayacak.
Türkiye Diyanet Vakfı’na ait yerin, statüsü nedeniyle 4.5 kat imar hakkına sahip olduğu, ancak 3.5 katlı ve yıkılan eski binanın taban alanından az olacağı, ifade ediliyor.
Binanın yapımı tamamlandığında, çok amaçlı toplantı salonu, kadınlar ve erkekler için ayrı katlarda ‘irşat’ (toplumsal bilgilendirme, bilinçlendirme) bölümleri, gençlik merkezi ve misafirhane olacağı öğrenildi.
Bursa’dan eğitim için gittiği Avustralya’da mahsur kalan Bursasporlu efsane futbolcu Bahtiyar Yorulmaz’ın 23 yaşındaki oğlu Umut Yorulmaz, Türkiye’ye dönmek için yetkililerden yardım istiyor.
Yaşadığı bölgede salgın nedeniyle iş yerlerinin kapandığını ve bir arkadaşının yanında kaldığını fakat virüsten korunmadığını belirten Yorulmaz, ’’ Sınırlı sayıda olan sivil uçuşların iptal olmasıyla birlikte kendi imkanlarımızla ülkemize dönme şansımız kalmadı. Örnek bir davranışa imza atarak mahsur kalan 25 bin vatandaşımıza yardım eli uzatan ülkemizin bize de yardım etmesini bekliyoruz. Bayram öncesi sevdiklerimizle birlikte olmak istiyoruz. Bir çok işletmenin burada salgından dolayı kapatmasının ardından burada işsiz kaldım. Evimi boşaltmak zorunda kaldım, bu nedenle virüse hazırlıksız yakalanmış oldum. Türkiye baş konsolosluğuna dilekçemi yazarak başvuruda bulundum. Onlara teşekkür ediyorum ilgilerini eksik etmediler. Taleplerimizi Dış İşleri Bakanlığı’na ileteceklerini söylediler. Evimi boşalttıktan sonra başka bir eve taşınmak zorunda kaldım. Virüse karşı korunmasız olduğunu düşündüğüm burada altı kişiyle aynı odada kaldım. Bu esnada aldığım iki bilet daha iptal oldu. Sonrasında tüm uçuşlar durduruldu. Bu süreçte maddi manevi olarak oldukça kötü şekilde yıprandım. Daha güvende olduğumu düşündüğüm bir arkadaşımın yanına taşındım. Rahat koşullar altında yaşamaya başladım’’ dedi.
Türk yetkililere seslenen Yorulmaz, ’’ Ülkemizden rica ediyorum, Avustralya’da mahsur kalan ben dahil olmak üzere tüm vatandaşlarımızı Türkiye’ye dönmek konusunda yardımcı olmalarını bekliyoruz’’ dedi.
Bursa’da anneleri Almanya’ya kaçan babaları da cezaevine giren 3 ile 11 yaşları arasındaki 4 kardeş komşuya sığındı. Ancak komşuları dün gece polisi arayarak, “ben bu çocuklara bakamıyorum” deyince polis devreye girdi.
Sırameşeler Mahallesinde bulunan eve giden polis ekipleri adeta bir dramla karşılaştı. Anneleri Almanya’ya kaçtıktan sonra Suriyeli babaları Ahmet Esvued birlikte yaşayan Hatice(11) Muhammet(9) Ayşe(5) Zeynep(3) adlı 4 kardeş, babalarının cezaevine girmesinin ardından devlete sığınarak bir süre Çocuk Esirgeme Kurumu’nda kaldı. Babalarının tahliye olup cezaevinden çıkmasıyla 4 kardeş yurttan çıkarıldı.
4 kardeş babalarının cezaevinden çıkmasıyla sıcak yuvalarına tekrar kavuşmuş olsa da, mutlu günler çok uzun sürmedi. Baba Ahmet Esvued kısa bir süre önce cezaevine tekrar düşünce çocuklar yine ortada kaldı. Bir süre komşuları olan bir kadının evinde kalan çocuklara, mahallelinin yardımları çok uzun sürmedi. Yanlarında kalan kadının “Benim de 3 çocuğum var, bu kadar çocuğa bakmakta bende zorluk yaşıyorum ” diyerek çocuklara bakamayacağını söylemesinin ardından çocukların imdadına polis yetişti.
Tek başlarına ortada kalan 4 kardeşi alarak Bursa İl Emniyet Müdürlüğü Alemdar Çocuk Büro Amirliği’ne getiren ekipler, burada adeta seferberlik ilan etti. Önce çocukların karnını doyuran polis ağabeyleri, işlemlerin ardından 4 kardeşi alarak çocuk esirgeme kurumu yetkililerine teslim etti.
4 kardeş babaları cezaevinden çıkıp kendilerini alana kadar devletin koruması altında olarak sıcak bir yuvaya sahip olacak.
Terör örgütü FETÖ/PDY lehine paylaşımlar yapan ‘@kacsaatolduson’ adlı Twitter hesabının yöneticisi olduğu saptanan Hüseyin Yılmaz polis tarafından düzenlenen operasyonla yakalandı. Gözaltına alınan Hüseyin Y.’nin yönettiği hesabın 952 bin takipçisi olduğu bildirildi.
Daha önce başka bir şehirde yakalandığı ve 2 ay tutuklu kaldıktan sonra serbest bırakıldığı bildirilen şüphelinin, kapatılan FETÖ’ye ait dershanelerde öğretmenlik yaptığı öğrenildi.
Hüseyin Yılmaz sorguya alındı.
Gözaltına alınan FETÖ üyesi şahsın ismini ise sosyal medya hesabından paylaşım yapan eski AKP Gaziantep Milletvekili Şamil Tayyar açıkladı. Tayyar, “Bir ara bize de kafayı takmıştı. Kaderin cilvesine bak, Gaziantep’ten çıktı ahlaksız. Hesabın yöneticisi Hüseyin Yılmaz. Yavuzeli doğumlu, eski FETÖ dershanesi öğretmeniymiş, 2/3 ay hapis de yatmış. Buraya kadarmış çekirge!” ifadelerini kullandı.
ATATÜRK Havalimanı içinde yapımına devam edilen pandemi hastanesi şantiyesinden hırsızlık yaptıktan sonra kaçmaya çalışan 6 kişi, polisin film gibi operasyonu ile yakalandı. Polisle hırsızlar arasında yaşanan kovalamaca kamera görüntülerine yansıdı. Operasyon sırasında şüphelilerin ekip otoları tarafından sıkıştırılarak kaza yapması sağlanıp yakalandığı öğrenildi.. Bir çok işyerinden de hırsızlık yaptıkları belirlenen hırsızların hastane şantiyesinden 74 bin lira değerinde bakır kablo çalma anları da güvenlik kameraları tarafından görüntülendi. 6 şüpheli tutuklanarak cezaevine gönderildi.
POLİS ŞÜPHELENDİ, PLAKA SAHTE ÇIKINCA TAKİBE ALDI
İstanbul Emniyet Müdürlüğüne bağlı ekipler 28 Nisan’da kapalı kasa bir minibüsten şüphelenerek takibe aldı. Yapılan plaka sorgulamasında aracın üzerindeki plakanın sahte olduğu tespit edildi. Bu gelişme üzerine aracı takibe alan ekipler aracın Atatürk Havalimanı içinde yapımı devam eden pandemi hastanesine şantiyesine girdiğini belirlendi.
PANDEMİ HASTANESİNDE HIRSIZLIĞA SUÇ ÜSTÜ
Polis ekipleri araçtan inen kişilerin bazı kabloları araca yüklediğini gördüğünde onları yakalamak için harekete geçti. Ancak polise direnen şüpheliler çaldıkları kablolarla birlikte şantiye içinde kaçmaya başladı. Pandemi hastanesi şantiyesinden hırsızlık yapıldığı ihbarı üzerine çevredeki tüm ekipler alarma geçti. Bir süre şantiye içinde kaçan şüpheliler kısa bir süre için izlerini kaybettirdi. Ancak siyah renkli minibüsün izi kısa süre içinde Eski Havaalanı caddesi üzerinde bulundu.
POLİS DİREKSİYONU ŞÜPHELİLERİN ARACININ ÜZERİNE KIRDI
Polis ekiplerinin “Dur” intiharına uymayarak kaçmaya devam eden ekiplerle filmleri aratmayan bir kovalamaca başladı. Şüphelilerin kullandığı minibüsü durdurmak için polisler ekip araçlarının direksiyonunu şüphelilerin aracının üzerine kırdı Yolu bölen tretuvar ile polis araçlarını arasına sıkışan minibüs durdurulurken içinde bulunan 6 kişi gözaltına alındı. Operasyon sırasında 3 polis aracının kaza sonucu ağır hasar gördüğü belirtildi.
PANDEMİ HASTANESİ İNŞAATINDAKİ HIRSIZLIĞI KAMERALAR SANİYE SANİYE GÖRÜNTÜLEDİ
Atatürk Havalimanı’ndaki hırsızlık anları ise kameralar tarafından saniye saniye görüntülendi. Görüntülerde üzerlerine reflektörlü yelek giyerek şantiye personeli süsü veren kişilerin bin minibüsle içeri girdikleri görüldü. Minibüsten inerek çalacakları kabloları seçen şüphelilerin yanana bir süre sonra bir polisin geldiği görüldü. Görüntülerde polise kendilerini şantiye personeli olarak tanıtan kişilerin paniklediği görüldü. Polisin şüphelilerin hırsız olduklarını anlayarak şantiye kapısını kapatmaya gitmesi sırasında şüphelilerin araca binerek hızla kaçmaya başladıkları görüldü.
AZILI HIRSIZ ÇIKTILAR
Asayiş Şube Müdürlüğüne getirilen şüphelilerin azılı hırsız oldukları ortaya çıktı. Gözaltına alınan şüphelilerden Sadettin B.(45)’in daha önceden 17 kez işyerinden hırsızlık, 6 kez otodan hırsızlık, 8 kez açıktan hırsızlık, 2 kez yağma, bir kez de güveni kötüye kullanmak suçlarından polis tarafından yakalandığı belirtildi. Şüpheli Sedat G.(33)’ ün hırsızlık ve yağma suçlarından 15 kez, Doğan G.(30)’un hırsızlık, açıktan hırsızlık, yağma, yaralama suçlarından 27 kez, Murat B.(24)’ün hırsızlık, yağma suçlarından 33 kez, Emre M.(24)’ün hırsızlık, otodan hırsızlık yağma gibi suçlardan 31 kez, Onur G.(26)’ın ise hırsızlık, otodan hırsızlık gibi suçlardan 31 kez gözaltına alındığı belirlendi. Şüpheliler ayrıca bir çok hırsızlık dosyasıyla ilgili mahkemeler tarafından arandığı öğrenildi.
OTOMOBİL LASTİĞİNDEN SİGARAYA İNŞAAT MALZEMESİNDEN İPLİĞE HER ŞEYİ ÇALMIŞLAR
Hırsızlık Büro Amirliğinde sorgulanan şüphelilerin Atatürk Havalimanı içinde yapımına devam edilen pandemi hastanesindeki hırsızlığın dışında çok sayıda hırsızlık yaptıkları belirlendi. Şüphelilerin 14 Nisan’da Güngören’de bulunan bir tekstil işyerinden 40 bin liralık iplik çaldıkları, 1 Nisan’da Güneşli’de bir konfeksiyon atölyesine girerek 2 bin 560 erkek paltolunu çaldıkları belirlendi. Yine aynı şüphelilerin 10 Nisan’da bir bakkaldan 60 bin lira değerinde sigara, Maltepe’de bir dükkandan piyasa değeri 100 bin lira olan çeşitli inşaat malzemeleri çaldıkları ortaya çıktı. Bayrampaşa’da bir işyerinden 35 adet lastik ve 12 otomobil aküsü çalan şüphelilerin , ayrıca bölgedeki başka dükkanlardan da otomobil lastiği çaldıkları belirlendi. Şüpheliler hakkında 12 hırsızlık olayıyla ilgili işlem yapıldığı belirtildi.
TUTUKLANDILAR
Asayiş Şube Müdürlüğü Hırsızlık Büro Amirliğinde yapılan işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen 6 şüpheli tutuklanarak cezaevine gönderildi.
Trakya çiftçisinin ‘sarı altın çiçeği’ olarak adlandırdığı, ayçiçeğine alternatif olarak ekilen ve bitkisel yağ üretiminde kullanılan kanola çiçekleriyle sarıya bürünen tarlalar, doğal fotoğraf stüdyosuna döndü.
Trakya’da, koronavirüs salgını tedbirleri çerçevesinde çiftçi özel izinle üretime devam ediyor. Trakya’da çiftçinin ayçiçeğine alternatif olarak gördüğü kanolanın bölgedeki ekim alanları her geçen yıl genişliyor. Baharla birlikte sarıya boyayan Trakya tarlaları, hasat dönemi öncesinde doğal fotoğraf stüdyosuna döndü. Tarlalara akın eden vatandaşlar sarı çiçekler arasında fotoğraf çekilirken, güzel görüntüler ortaya çıktı.
EDİRNE’DE EKİMİ ARTIYOR
Edirne Ticaret Borsası’nın da bitkiyi alması nedeniyle, kanolanın ekim alanları Edirne, Tekirdağ ve Kırklareli’nde her geçen yıl artıyor. Kent merkezinde 2018 yılında 2 bin 300 dönüm ekilen kanola, bu yıl 11 bin dönüme yükseldi. Edirne Ziraat Odası Başkanı Hüseyin Arabacı, borsanın ürünü alması, pazar sıkıntısı da olmayınca üreticinin kanolaya yöneldiğini söyledi. Arabacı, şöyle konuştu:
“Genel olarak kanolada 2018- 2019’da ciddi anlamda artış sağlandı. Ama 2020 yılında geçen yıla göre aşağı yukarı yüzde10’luk bir artış sağlandı şu an itibariyle. Yani bizim kanoladaki artışımız biraz buğdaydan, biraz da ayçiçeğinden alıyor alanını. Ama ayçiçeği ekilişleri de devam ediyor halen.”
‘KORONAVİRÜS TEDBİRLERİ ALINDI, ÇALIŞMAMIZDA SIKINTI YOK’
Edirneli çiftçilerin koronavirüs salgını önlemleri doğrultusunda tarlalarda üretime devam ettiğini ve hiçbir aksamanın yaşanmadığını belirten Arabacı, “Şu an itibariyle herhangi bir sıkıntımız yok çalışma açısından. Koronavirüs ile ilgili gerekli tedbirler alındı, önlemler alındı. Çiftçilerimiz zaten araziye çıktığında traktörde tek başına çalışıyor. Gerektiğinde belli mesafeyi koruyor. Üretim, çalışma açısından hiçbir aksama olmuyor. Rutin ekimlerimizi yapıyoruz. Burada sıkıntılı olarak şu var. Biliyorsunuz kış biraz kurak geçmişti. Ama şu an ilk yaz üzeri yağışlarını iyi aldık. 20 gün önce 56 kilo yağış almıştık. Dün Edirne’nin bir kısmı 10- 15 kilo gibi yağış aldı. Bunlar mevsim normallerinin üzerinde oluşan yağışlar. İnşallah bundan sonraki yağmurlar da mevsim normallerinde olur ve bir sıkıntı olmaz” dedi.
