Etiket: manşet

  • Berberler ne zaman açılacak? Bilim kurulu üyesi açıkladı

    Berberler ne zaman açılacak? Bilim kurulu üyesi açıkladı

    Berber ve kuaförler ne zaman açılacak sorusu vatandaşlar tarafından araştırma konusu olmaya devam ediyor.

    11 Mart tarihinden itibaren gönüllü karantinada olan evinde çalışma imkanı olanlar, sokağa çıkma yasağı kapsamındaki 65 yaş üstü ve 20 yaş altı vatandaşların en fazla merak ettikleri konu başlıkları arasında Berber ve Kuaförler ne zaman açılacak sorusu geliyor. Fox TV ekranında İlker Karagöz’ün konuğu olan Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Levent Yamanel konuya ilişkin açıklamalarda bulundu.

    BERBER VE KUAFÖRLER NE ZAMAN AÇILACAK?

    Fox TV ekranında yayınlanan İlker Karagöz ile Çalar Saat Hafta sonu programına konuk olan Prof. Dr. Levent Yamanel, Berber ve kuaförlerin açılmasının Mayıs ayı içerisinde açılmasının pek mümkün olmadığı yakın temasın ve bulaşma riskinin yüksek olduğu berber ve kuaförlerin Haziran ayından itibaren açılabileceğini duyurdu.

  • Bursa’da trafik durdu, yollar hayat buldu

    Bursa’da trafik durdu, yollar hayat buldu

    Bursa’da sokağa çıkma yasaklarını fırsata dönüştürüp, son iki hafta içinde yaklaşık 30 bin ton sıcak asfalt kaplama yapan Bursa Büyükşehir Belediye, 1-2-3 Mayıs tarihlerini kapsayan yasak döneminde de yaklaşık 13 bin ton asfalt kaplama yapıyor. Geçtiğimiz haftalarda yapılan T1, T3 tramvay hatları, Mudanya yolu, Setbaşı, Yeşil ve Gökdere’deki asfalt kaplama çalışmalarının ardından şimdi de Merinos- Acemler arasındaki asfalt, yaklaşık 20 yıl sonra sil baştan yenileniyor.

    default

    Merinos- Acemler arası yenileniyor

    İşçi Bayramı ile birlikte sokağa çıkma kısıtlamasının 3 günü bulduğu bu hafta sonu da Büyükşehir Belediyesi ekipleri, yasakların başladığı ilk saatlerden itibaren yollara döküldü. Çalışmalar kapsamında en son metro hattı yapılırken, yaklaşık 20 yıl önce asfalt kaplaması yapılan Merinos Acemler arası sil baştan yenileniyor. Bunun yanında yine 11 Eylül Bulvarı Samanlı Köprülü Kavşağı ile Vakıf Kavşağı arasında da sıcak asfalt kaplama çalışmaları hızla devam ediyor. Gökdere Ali Ferruh Yücel Caddesi’nde bir taraftan freze çalışmaları yapılırken, diğer taraftan asfalt kaplama çalışmaları da sürüyor. Bunun yanında asfalt kaplama çalışmaları geçtiğimiz hafta tamamlanan Setbaşı ve Yeşil Caddelerinde de yaya kaldırımları yeniden düzenleniyor.

    Acemler – Merinos arasını 20 yıl sonra yenileme imkanı bulduk

    Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş, Merinos Acemler arası ile Setbaşı ve Gökdere’de devam eden asfalt kaplama çalışmalarını yerinde inceledi. Sokağa çıkma kısıtlamalarını Büyükşehir Belediyesi olarak dolu dolu geçirdiklerini dile getiren Başkan Aktaş, “En son raylı sistem çalışmalarında Merinos Acemler arası yapılmıştı. Şimdi 20 yıl sonra asfaltı yenileme imkanı bulduk. Ekiplerimiz kısıtlamanın başladığı ilk andan itibaren yoğun bir şekilde çalışıyor. Bursa’nın en yoğun kullanılan ana aksı olan 2,5 kilometrelik Merinos Acemler arasında gidiş dönüş ile alakalı yolda kazıma işlemleri tamamlandı ve asfalt kaplama devam ediyor. Yolun çok daha uzun ömürlü olması için asfalt üzerine koruyucu tabakalar da atılıyor. Ramazan’a ve sıcağa rağmen gayretli çalışma içinde olan tüm arkadaşlarıma teşekkür ediyorum. Hafta sonu sokağa çıkma kısıtlaması ve yasak uygulamalarını Büyükşehir Belediyesi olarak dolu dolu değerlendirmeye çalıştık. Bu hafta da 1-2- 3 Mayıs tarihlerinde yaklaşık 13 bin ton asfaltı Bursalı hemşerilerimizin hizmetine sunmuş olacağız” diye konuştu.

  • Türk profesörden büyük başarı

    Türk profesörden büyük başarı

    Dünyanın en seçkin bilim kurumlarından Amerikan Ulusal Bilimler Akademisi’nin 157 yıllık tarihinde ilk kez bir Türk kadını ‘üye’ olarak seçildi. Pittsburgh Üniversitesi Tıp Fakültesi Bilgisayar Destekli Sistem Biyolojisi Bölümü Kurucu Başkanı Prof. Dr. İvet Bahar, ilaç tasarımları üzerine çalışıyor. Şimdilerde Kovid-19’a çare olacak bir ilaç geliştirme projesinde de yer alan Prof. Dr. Bahar, 2016 yılında da ABD Başkanı Obama’nın davetlisi olarak Beyaz Saray’da bir konuşma yapmıştı.

    EN PRESTİJLİ AKADEMİ

    Dünyanın en prestijli bilim akademisi Amerikan Ulusal Bilimler Akademisi’nin 157 yıllık tarihinde ilk kez bir Türk bilim kadını, üyeliğe seçildi. 190’ı Nobel ödüllü, toplam 2 bin 900 üyesi bulunan akademiye seçildiğini geçtiğimiz pazartesi öğrenen Prof. Dr. Bahar, Demirören Haber Ajansı’na konuştu Prof. Dr. İvet Bahar, “Bu seçim aslında şimdiye dek yürüttüğüm araştırmaların saygın bir bilim kurumu tarafından kabul görmesi anlamına geliyor. Bu da çok gurur verici bir şey tabii” dedi. Boğaziçi Üniversitesi’ndeki 15 yıllık kariyerinin ardından 2001 yılında ABD’ye giden ve halen Pittsburgh Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde, kurucusu ve başkanı olduğu “Bilgisayar Destekli Sistem Biyolojisi” bölümünde 120 kişilik bir ekibi yöneten Prof. Dr. Bahar, aynı zamanda Amerikan Ulusal Sağlık Enstitüsü NIH’in desteklediği projelerle biyolojik bilimler ve ilaç tasarımları alanında çalışmalar yürüten iki farklı merkezde daha başkanlık görevini yürütüyor. Prof. Dr. Bahar, Pittsburg Üniversitesi’nin İlaç Tasarımı bölümünde de başkan yardımcılığı görevini sürdürüyor. Prof. Dr. Bahar, 2016 yılında da ABD Başkanı Barack Obama’nın davetlisi olarak Beyaz Saray’a konuşmacı olarak davet edilmiş ve “Çok Ölçekli Modelleme ve Biyolojide Büyük Veri” başlıklı konuşmasında, ‘süper bilgisayar’ teknolojisi ile daha önce yapılamayan, ilaç tasarımlarında da kullanılan moleküler ve hücresel düzeydeki simülasyonların nasıl daha hızlı ve doğru bir şekilde yapılabileceğini anlattı.

    ÇALIŞMALARI, DENEYLERİN HIZLA SONUÇLANMASINI SAĞLIYOR

    Boğaziçi Üniversitesi Kimya Mühendisliği Bölümü’nden sonra malzeme bilimleri konularında çalıştığını anlatan Prof. Dr. Bahar, “Giderek biyolojik malzemelere ilgi duymaya başladım. 2001 yılında ABD’ye geldim. Genom teknolojisi alanındaki büyük gelişmelere paralel olarak bilgisayar destekli hesaplamalı biyoloji önem kazandı. Ben de daha önce polimerlere uyguladığım yöntemleri, biyolojik sistemlere uygulayarak, bilgisayar destekli araştırmalar yapmaya devam ettim buraya geldikten sonra kurduğum bölümde. Yaptığımız şey, bilgisayarda biyolojik süreçlerin nasıl çalıştığı, moleküller arasındaki etkileşimlerin nasıl gerçekleştiği konusunda çalışmalar yapmak. Bizim yaptığımız simülasyonlar, daha sonra yapılacak olan deneylere ışık tutuyor. Deney sayısını azaltmaya ve çalışmaların sonuca ulaşma süresini kısaltmaya yarıyor. Özellikle artan bilgisayar teknolojilerinden de istifade ederek çok daha süratli, çok daha verimli sonuçlar almaya imkan tanıyor. Ulusal Sağlık Bilimleri Enstitüsü (National Institute of Health) destekli projelerde çalışıyoruz genellikle” dedi.

    ‘VİRÜSÜN HÜCREYE GİRMESİNİ ENGELLEMEYE ÇALIŞIYORUZ’

    Çalışmalarının, temel araştırma alanı içerisinde yer aldığını vurgulayan Prof. Dr. Bahar, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu nedenle de bizim bilgisayar destekli yaptığımız simülasyonların çok farklı alanlara uygulanma şansı oluyor. Benim bu anlamda en fazla yoğunlaştığım konular, son yıllarda nörolojik hastalıklar oldu. Özellikle kanser tedavisine yönelik ilaç tasarımlarında da epey çalıştım. Hatta şimdilerde koronavirüs ortaya çıktıktan sonra, bununla ilgili de grubumuz çok yoğun bir şekilde çalışmaya başladı. Virüsün hücreye girmesine nasıl engel olabiliriz, çoğalmasını nasıl azaltabiliriz, o tür sorulara yanıt arıyoruz. Şu anda birkaç laboratuvarda bizim simülasyonlar sonucu tahmin ettiğimiz birtakım verilerin deneylerle doğrulanmasına çalışılıyor. Özellikle belirli bir protein üzerine odaklandık. Virüsün yüzeyinde, insan hücresinin reseptörlerini tanıyan Spike proteinleri var. Bu proteinlerle, virüsün hücre içine girmesini sağlayan ACE2 reseptörleri arasındaki etkileşime engel olarak, virüsün vücutta enfeksiyon yaratmasının önüne geçmeye çalışıyoruz. Bu etkileşimin önüne geçecek ilaçların peşindeyiz. İlginç olan gözlemlerimizden biri ise antikoagülan dediğimiz kan sulandırıcı bazı ilaçların, buna yardımcı olabileceği yönünde”

    KAN SULANDIRICI İLAÇLAR KOVİD TEDAVİSİNDE YARDIMCI OLABİLİR

    Kovid-19 ile savaşta hedef proteinlerin önemli bir silah olabileceğini belirten Prof. Dr. Bahar, kan sulandırıcı ilaçların bunu nasıl sağlayabileceğini ise şöyle özetledi: “Antikoagülanlar, yani kan sulandırıcı ilaçların bağlandığı protein, virüsün insan hücresine girmesini kolaylaştıran bir enzim (proteaz). Bu enzim virüsün yüzeyindeki Spike proteininin kendisini içeri alacak ACE2 reseptörünü tanımasına yardımcı oluyor. Amacımız bu enzimin çalışmasına engel olmak. Bazı kan sulandırıcılar bu işi görüyor, gözlemlerimize göre. Dolayısıyla bu şekilde, virüsün insan hücresine girmeye çalışırken kullandığı mekanizmaları durdurmaya çalışıyoruz. Diğer bir deyişle, enfeksiyonun daha ilk aşamalarında önüne geçmeye çalışıyoruz. Buna dair çalışmalarımızı yürütüyoruz yoğun bir şekilde”

    BİLİMİN İLERLEMESİNE KATKI SAĞLAYANLAR SEÇİLİYOR

    İsminin birkaç yıl önce üyeler tarafından Amerikan Ulusal Bilimler Akademisi’ne önerildiğini anlatan Prof. Dr. Bahar, “Seçimler genelde bir veya birkaç üyenin sizi kurula önermesiyle oluyor. Birkaç yıl önce beni önermişler. Seçildiğimi Pazartesi günü öğrendim. Çok hoş bir sürpriz oldu benim açımdan tabii ki. Üye seçimindeki en önemli kıstaslardan biri de yaratıcılık. Yaptığınız çalışmaların çok yeni olması ve bilimin ilerlemesine önemli katkılarda bulunuyor olmanız gerekiyor. Şunu özellikle vurgulamak isterim, bu akademiye seçilmeme neden olan çalışmalarımın başlangıcı Boğaziçi Üniversitesi’ndeki yıllarıma dayanıyor. Çok onur verici bir olay tabii ki. Uluslararası saygın bir kurumda yaptığınız bilimin takdir edilmesi, saygı uyandırması anlamına geliyor bu” diye konuştu.

    İKİSİ YABANCI ÜYE OLARAK TOPLAM 4 TÜRK DAHA VAR

    ABD Ulusal Bilimler Akademisi (National Academy of Sciences, NAS), dünyanın en seçkin bilim akademisi olarak kabul ediliyor. 3 Mart 1863’te, ABD başkanını bilim teknoloji konularında bilgilendirmek göreviyle ABD parlamentosunun kurduğu akademi, 2005 yılında da Nobel ödülü alan Türk bilim insanı Prof. Dr. Aziz Sancar’ı üye olarak seçmişti. 2014 yılında da MIT Ekonomi Profesörü Daron Acemoğlu NAS üyeliğine seçildi. Farklı ülkelerden ABD vatandaşı olmayan bir grup bilim insanını da yabancı üye olarak seçen NAS’ın bu üyeleri arasında ise Türkiye’den Jeofizik Mühendisi Prof. Dr. Celal Şengör ile Antropolog Prof. Dr. Mustafa Özdoğan yer alıyor. NAS’ın bugün 190’ı Nobel ödüllü 2400 asıl üyesi ile 500 yabancı üyesi bulunuyor.

  • AVM’lerin açılışı için takvim belirlendi

    AVM’lerin açılışı için takvim belirlendi

    Koronavirüs salgını sonrası tedbir amaçlı kapatılan alışveriş merkezleriyle ilgili konuşan Alışveriş Merkezleri ve Yatırımcıları Derneği Başkanı Prof. Dr. Hüseyin Altaş, bilim kurulunun kararı ve gelen talepler doğrultusunda yakın zamanda AVM’lerin kademeli olarak 11 Mayıs ve 1 Haziran tarihlerinde açılabileceğini söyledi.

    Koronavirüs önlemleri kapsamında tedbir amacıyla kapatılan alışveriş merkezleri(AVM)’nin yeniden faaliyete başlamasıyla ilgili Alışveriş Merkezleri ve Yatırımcıları Derneği (AYD) Başkanı Prof. Dr. Hüseyin Altaş, açıklama yaptı. AVM’lerin ilk etapta kademeli olarak açılacağını ifade eden AYD Başkanı Prof. Dr. Hüseyin Altaş, 11 Mayıs ve 1 Haziran tarihlerini işaret etti. Alışveriş merkezleri hakkında pandemi olayının ortaya çıkmasından itibaren hızla kapanma kararı verildiğini hatırlatan Altaş, “Bu kapanma kararımızı verirken, perakendecilerin bizden önce kapatması nedeniyle biz fiili olarak kapandık. Bu kapanma kararımızın da halk sağlığı açısından ne kadar isabetli olduğu ortaya çıkmıştır. Şimdi hayatın normale dönmesi açısından alışveriş merkezlerinin açılması gündemdedir. Buna ilişkin olarak 11 Mayıs’tan itibaren bilim kurulumuz onay verirse ve perakendeciden en az AVM bazında yüzde 50’nin üzerinde talep gelirse biz kademeli olarak alışveriş merkezlerini açabileceğimizi söylüyoruz. Ancak tam olarak açılışımızı Ramazan Bayramı sonrası 1 Haziran’dan itibaren olacağını düşünüyoruz” dedi.

    “SIKI TEDBİRLER ALACAĞIZ” 
    AVM’lerin açılmasıyla birlikte sıkı önlemler alacaklarını ifade eden Altaş, “Açıldığımız zaman sıkı önlemler alacağız. Çünkü bizim için önemli olan halk ve çalışan sağlığıdır. Girişlerde maske dağıtılması, ateş ölçülmesi, içerideki dezenfeksiyon ve belli metrekarelere belli sayıda misafir kabul edilmesi gibi sıkı tedbirler alacağız” diye konuştu.

    SİNEMA, RESTORAN VE ÇOCUK OYUN ALANLARI İKİNCİ PLANDA
    “Kademeli geçişten bahsediyoruz” diyen AYD Başkanı Prof. Dr. Hüseyin Altaş, AVM’lerdeki yiyecek ve eğlence alanlarına ilişkin ayrı bir parantez açtı. Altaş, “Kademeli geçişte özellikle sinema, restoran, çocuk oyun alanları İçişleri Bakanlığı tarafından kapatıldığı için yine bakanlık tarafından açılmaları gerekecek. Bu nedenle ilk etapta onların açılacağını düşünmüyoruz” ifadelerini kullandı.

  • 6 bin 900 TL maaşla, 2 bin çay işçisi arıyorlar

    6 bin 900 TL maaşla, 2 bin çay işçisi arıyorlar

    Doğu Karadeniz Bölgesi’nde, koronavirüs tedbirleri kapsamında sınır kapılarının kapatılması nedeniyle 40 bin yabancı uyruklu işçinin ülkeye girmesi yasaklanmıştı, Büyükşehirlerden gelmek isteyen yaklaşık 100 bin üreticinin de kente girişlerinin olanaksız hale gelmesiyle çay hasadı için işçi arayışı sürüyor.

    Rize’nin Fındıklı ilçesinde, ‘Çayımız Tarlada Kalmasın’ projesi ile kurulan birlik üyeleri, mahalle ve köyleri gezerek aylık 6 bin 900 TL’yi bulan maaş ve sosyal güvence karşılığında işçi arıyor.
    Doğu Karadeniz’deki Rize, Trabzon, Artvin ve Giresun’da, 830 bin dekar alanda 1 milyon üretici aile tarafından yapılan yaş çay tarımına sayılı günler kaldı. Mayıs ayının ortalarında başlaması beklenen çay tarımında bu yıl koronavirüs tedbirleri kapsamında, sınır kapılarının kapatılması nedeniyle 40 bin yabancı uyruklu işçinin ülkeye giremeyecek olması, büyükşehirlerden gelmek isteyen yaklaşık 100 bin üretecinin de kente girişlerinin yasaklanması ile çay hasadı için işçi arayışı başladı. Rize Valiliği’nin koordinesinde kaymakamlıklar, belediyeler, Çaykur, borsa, ziraat odaları ve esnaf örgütleri temsilcileri ile gerçekleştirilen toplantılarda, çay hasadının nasıl yapılacağına dair yol haritası belirlenmeye çalışılıyor.

    İLÇEDE 2 BİN İŞÇİ ARANIYOR

    Bölgede yaş çay hasadı için oluşan işçi açığının, salgın nedeniyle kendi işi olumsuz etkilenen ve iş arayanlar ile eğitime uzaktan devam edilirken memleketine dönen üniversite öğrencileri ve Vefa Sosyal Destek Grupları ile kapatılması formülü üzerinde duruluyor. Rize’nin Fındıklı ilçesinde ‘Çayımız Tarlada Kalmasın’ adıyla geliştirilen proje ile Fındıklı Belediyesi, Ziraat Odası, Muhtarlar Derneği ile İlçe Kent Konseyi ortak birlik kuruldu. Birlik üyeleri mahalle ve köyleri gezerek aylık 6 bin 900 TL’yi bulan maaş ve sosyal güvence karşılığında çalışacak işçi arıyor. 42 bin dekar çaylık alanı olan ilçede yılda 30 bin ton dolayında çay hasadı yapılıyor. İlçede aranan 2 bin işçi ile yapılması planlanan çay hasadında yaklaşık 21 milyon TL ödeme yapılacak.

    ‘6 AY SİGORTALI VE MAAŞLI OLACAK’

    Fındıklı Belediye Başkanı Ercüment Şahin Çervatoğlu, çay hasadında ortaya çıkan işçilik problemini ortadan kaldırmak için ortaklaşa proje ortaya koyduklarını belirterek çayın tarlada kalmaması için işe ihtiyacı olan kişilere istihdam alanı oluşturmak istediklerini söyledi. Çervatoğlu, “Bu çalışmayı vadi bazlı düşünüyoruz. Herkes kendi mahallesinde kendi köyünde ve etrafında çalışacak. Üreticiye çay taban fiyatının üçte biri civarında bir maliyeti olacak ve hiçbir şeye karışmayacak. Koronavirüs sebebiyle memleketlerine geri dönen üniversite öğrencileri kendi köyünde, mahallesinde çaylığa girecek, tanıdıklarına yardım edecek, bunun karşılığında da ücretini alacak. Komşusu da bu öğrenciye burs sağladığını düşünecek. Gençlerimiz kendi mahallesinde, köyünde komşusunun çayını toplarken 6 ay sigortalı ve maaşlı olacak. Oluşturduğumuz bu sistemde minimum asgari ücret alınacak. Ancak günde 300 kilo çay toplarsınız 4 bin 650 TL, 350 kilo çay toplarsınız 5 bin 750 TL, 400 kilo çay toplarsanız aylık 6 bin 900 TL kazanç elde edecek. Çay sezonu 1 ay. Çay sürgün aralarında bir ay boş geçiyor, bu aylarda da bir kamu kurumunda ya da toplumsal işlerde görev alacak maaşı asgari ücretten yatırılacak” dedi.

    ‘ÇAYDA İMECE RUHU OLACAK’
    Üretici ile protokol imzalayacaklarını anlatan Çervatoğlu, “İl dışında olan çaylığının başına gelemeyen üreticilerimiz için de büyük bir kolaylık olacak. Bu proje aynı zamanda ailenin sosyal güvencesini sağlama projesidir. Her aileden 1 kişiyi istihdam etme şansı doğabilir. Biz istihdam yanına da üretime de parmak basmak istedik. Bunu bir imece kültürü ile yapabileceğimizi düşünerek, paydaş kurumlarla halkımıza sunduk. Çaydaki işçi problemini birlikte imece ruhu ile çözelim” diye konuştu

    KÖY KÖY GEZİP İŞÇİ ARAYACAĞIZ’

    Fındıklı Ziraat Odası Başkanı Mehmet Ali Özsoy da, “Bu yıl koronavirüsten dolayı işçi sorunu var, toplanacak çayımız var, iş var ama işçi yok. Bir yandan da geçmiş yıllardan gelen işsizlik problemi var. Bu sorunların çözümü için iyi bir proje geliştirildi. Kesinlikle 10 kişiyle de olsa 20 kişiyle de olsa bu projeyi hayata geçireceğiz. Şu an için beklenen katılım yok, köy köy mahalle mahalle toplantı yaparak projemizi anlatacağız, işçi arayacağız” ifadelerini kullandı.

    İŞSİZLER PROJEDEN MEMNUN

    Projeye ilk katılım sağlayan Selma Güldal, “Bu projeyi sahiplenmek için başvurumu yaptım. Kendi işimiz, kendi çayımız. Bölgemizde ortaya çıkan işçi açığını muhakkak bir şekilde kapatmamız gerekiyor, bize de böyle bir fırsat verildi, değerlendirmek istedim. Ben günde 700 kilo çay toplarım, ama taşımam. Gençler sunulan bu fırsatı iyi değerlendirsin” dedi.
    Songül Şen ise, “Çay işçiliği için dışarıdan birileri gelip çalışacağına, bizim buranın insanları çalışsın, parayı da onlar alsın. Güzel bir proje olmuş, işsiz olanlar mecbur çalışacaklar, çay toplamak o kadar zor bir şey değil, çalışıp paralarını kazansınlar” diye konuştu.
    Basri Atay da, “İşçi gelemediği için çay sezonu şu an için sıkıntılı. Bence bu anlamda gençlerin çaylığa girmesi, üreticiye destek olması çok önemli. Zaten herkes elinden geleni yapsa dışarıdan işçi gelmesine gerek kalmayacak ve böylece paramız da elimizde kalacak” ifadelerini kullandı.

  • Bursa’da deprem!

    Bursa’da deprem!

    Bursa’da bu sabah 8.36’da bir deprem meydana geldi.

    Merkez üssü Bursa Nilüfer ilçesinin Dağyenice Mahallesi olan depremin büyüklüğünü, Kandilli Rasathanesi 2.5 olarak açıkladı.

    Derinliği 5.8 km olan deprem çevre bölgelerde de hissedildi.

  • İstanbul Emniyet Müdürlüğü’nde görev değişimi

    İstanbul Emniyet Müdürlüğü’nde görev değişimi

    İSTANBUL Emniyet Müdürlüğü’nde bir şube ve bir ilçenin emniyet müdürü değişti.

    İstanbul İl Emniyet Müdürlüğü’nde bir şube ile bir ilçenin emniyet müdürü değişti. Buna göre; Sultanbeyli İlçe Emniyet Müdürü Necmettin Yüksek müdüriyet emrine alınırken, yerine Bilgi Teknolojileri Şube Müdürü Şekip Akın atandı.

    Muhabere Elektronik Şube Müdürü Erdem Torlak ise kendi görevi ile birlikte vekâleten Bilgi Teknolojileri Şube Müdürü olarak görev yapacak.

    Necmettin Yüksek, Çevik Kuvvet Şube Müdür Yardımcılığını yaptığı dönemde, 10 Aralık 2016’da Beşiktaş’ta Vodafone Park stadının yanında gerçekleşen bombalı terör saldırısında yaralanmıştı.

  • Türkiye’den 2’inci yardım uçağı ABD’ye ulaştı

    Türkiye’den 2’inci yardım uçağı ABD’ye ulaştı

    Türkiye’nin ABD’ye ikinci tıbbi yardım paketi taşıyan askeri kargo uçağı, Andrews Hava Üssü’ne indi.

    Türkiye’nin, Kovid-19 salgınından en çok etkilenen ülkelerden ABD’ye tıbbi yardımlarını taşıyan ikinci askeri kargo uçağı Washington Andrews Havalimanı’na iniş yaptı.

  • Başbakandan sonra Rus bakan ve yardımcısı virüse yakalandı

    Başbakandan sonra Rus bakan ve yardımcısı virüse yakalandı

    Rusya İnşaat Bakanı Vladimir Yakuşev ve yardımcısı Dmitriy Volkov, koronavirüs teşhisi ile hastaneye kaldırıldı.

    Bakanlık basın servisinden yapılan açıklamada, Yakuşev ve bakan yardımcısı Volkov’da Covid-19 tespit edildiği bildirildi.

    Yakuşev’in şehir hastanelerinin birinde doktorların gözetimi altında tedavi göreceği belirtilen açıklamada, bakanlık görevine, bakan yardımcılarından Nikita Stasişin’in vekalet edeceği kaydedildi.

    Başbakan Mihail Mişustin de dün Covid-19 testinin pozitif çıktığını belirtmiş, yetkililerin tavsiyesi doğrultusunda kendisini karantinaya alacağını ifade etmişti.

    Başbakanlık Basın Sözcüsü Boris Belyakov da Mişustin’in hastanede tedavi olacağını açıklamıştı.

    Ülkede vaka sayısı 114 bin 431’e, ölü sayısı da 1169’a yükselmişti.

  • Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan 1 Mayıs mesajı

    Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan 1 Mayıs mesajı

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Tek sermayeleri emek ve alın teri olan, ülkemizin büyümesinde ve ilerlemesinde önemli rol oynayan işçi kardeşlerimizin 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü’nü tebrik ediyorum” dedi. 

    Cumhurbaşkanı Erdoğan, 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü mesajında, göreve geldikleri günden bu yana hak arayışının uzlaşma zemininde sürdürülmesi gerektiğine inandıklarını, emek konusunda adaletin tesisi için mücadele ettiklerine vurgu yaparak şöyle konuştu:

    “İşçilerimizin sorunlarının çözümü için her zaman samimiyetle çalıştık. Ücretten, sosyal haklara ve çalışma ortamlarının iyileştirilmesine kadar önemli adımlar attık. Tüm dünyayı etkileyen Kovid-19 salgınına karşı yürüttüğümüz mücadelede de çalışanlarımızı her alanda koruyacak tedbir ve desteklere büyük önem verdik. Salgınla mücadele ederken hiçbir vatandaşımızın mağdur olmaması, özellikle istihdamın korunması için elimizden gelen gayreti gösteriyoruz. Sosyal koruma kalkanı altında hayata geçirdiğimiz programlarla salgının çalışanlarımızın hayatında yol açtığı sıkıntıları en aza indirmeye çalışıyoruz. Türkiye büyüdükçe, güçlendikçe, zenginleştikçe ortaya çıkan katma değerden milletimizin her bir ferdinin yararlanması için her türlü çabayı göstermeye devam edeceğiz. Her vesileyle belirttiğim gibi, işçilerimizin hakkının, hukukunun korunması doğrultusunda yapılacak her türlü samimi çalışmayı desteklemeye devam edecek; işçilerimizle, çalışanlarımızla sonuna kadar kol kola, omuz omuza yürüyeceğiz. Tüm dünyada işçilerin birlik ve dayanışma günü olarak kutlanan 1 Mayıs’ın, hakkaniyetli ve adil şartlarda bir çalışma ortamına vesile olmasını temenni ediyor, tüm vatandaşlarımı en kalbi duygularımla selamlıyorum.”