Etiket: mansur yavaş

  • Ankara, başkent oluşunu konserle kutlayacak

    Ankara, başkent oluşunu konserle kutlayacak

    Ankara Büyükşehir Belediyesi, 13 Ekim Ankara’nın Başkent oluşunun 100. Yılında Başkentlilere özel bir kutlama programı hazırladı. Kültür ve Sosyal İşler Daire Başkanlığı, Atatürk Spor Salonu’nda 100. yılı özel bir konser ile kutlayacak. 13 Ekim 2023 Cuma günü saat 19.00’da Atatürk Spor Salonu’nda düzenlenecek olan konserde sevilen sanatçı Sertab Erener sevilen şarkılarını başkentliler ile birlikte seslendirecek.

  • Ankara’nın Başkent oluşunun 100. yılı

    Ankara’nın Başkent oluşunun 100. yılı

    Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş’ın Ankara’nın başkent oluşunun 100. yıl dönümünü kutlamak üzere yayımladığı mesaj şöyle:

    “Ankara; Kurtuluş Savaşı boyunca stratejik kararların alındığı, milletimizin mukadderatının şekillendiği ve jeopolitik konumuyla öne çıkan bir karargâh olarak 13 Ekim 1923’te Türkiye’nin başkenti olarak ilan edildi. İşte o günden beri bu kent; ‘bitti’ denilen yerde hürriyet meşalesini yakarak tüm yurdu aydınlatanların kenti oldu.

    Kurtuluş Savaşı’nın sevk ve idare merkezi, milli egemenliğin yegâne temsilcisi olan Ankara; tam 100 yıl evvel başkent olma vasfıyla taçlandırılmış ve bu taç aziz hemşehrilerimize emanet edilmiştir. Bu emaneti Büyükşehir Belediyesi olarak hakkıyla taşımayı tarihimize karşı sorumluluğumuz biliyoruz. Yeşil alanlarımız, kırsal kalkınma hamlelerimiz, toplumsal dayanışma projelerimiz, öğrenci dostu uygulamalarımız ile Cumhuriyetin başkentini sağlam ve emin adımlarla ikinci yüzyıla taşıyacağız. Tüm bunları yaparken, öncü kent olarak şeffaf, katılımcı, hesap verebilir bir yönetim anlayışı ile hareket etmeye devam edeceğiz.

    Bağımsızlığımızı sembolleştiren hürriyet meşalesini hiçbir zaman söndürmeyecek, aynı azim ve kararlılıkla yarınlarımızı aydınlatmaya devam edeceğiz. Bu düşünceler ile başta Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere Ankara’nın başkent oluşu süresince millet iradesini vatan kabulü hâline getiren devlet erkanına ve aziz şehitlerimize Allah’tan rahmet diliyor, gazilerimizi minnet ve şükranla anıyorum.

    Ankara’nın, Başkent Oluşunun 100. Yılı Kutlu Olsun.”

  • Ankara Halk Ekmek, ‘bakteri’ iddialarını yalanladı

    Ankara Halk Ekmek, ‘bakteri’ iddialarını yalanladı

    Ankara Halk Ekmek ve Un Fabrikası A.Ş., sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, “Uluslararası akreditasyona sahip laboratuvardan gelen analiz sonuçlarında ürettiğimiz 17 çeşit ekmeğimizde ‘Rope’ (Sünme) dahil halk sağlığını etkileyecek hiçbir bakteriye rastlanmamıştır. Kurumumuzu ciddi bir şekilde zan altında bırakan ve ticari olarak hedef alan iftiralar, uluslararası geçerliliği olan analiz raporu ile çürütülmüştür.Kurumsal imajımıza ve ticari itibarımıza zarar veren açıklamalarda bulunan kişi ve medya organları hakkında gerekli yasal süreç başlatılmıştır” ifadelerine yer verdi.

     

     

  • ABB’den çocuklara özel babyjazz konseri

    ABB’den çocuklara özel babyjazz konseri

    Ankara Büyükşehir Belediyesi ve UNICEF iş birliğiyle BabyJazz konseri düzenlendi. Sincan Harikalar Diyarı Kadınlar Lokali Konferans Salonu’nda düzenlenen etkinliğe, 3-10 yaş arası çocuklar ve aileleri katıldı. Birçok farklı dil ve tarzda esere yer verilen BabyJazz konseri, canlı caz müzik performansını masallarla birleştirerek çocukları müzikal bir yolculuğa çıkardı.

    ‘Her Çocuğa Sanat’ projesi ile Başkentli çocukları sanat ve müzikle buluşturan Ankara Büyükşehir Belediyesi, çeşitli müzik projelerine de ev sahipliği yapıyor, çocukların kültürel etkinliklere erişimini kolaylaştırmaya devam ediyor.

    Kadın ve Aile Hizmetleri Daire Başkanlığı ile UNICEF iş birliğiyle Sincan Harikalar Diyarı Kadın Lokali Konferans Salonu’nda iki ayrı seansta BabyJazz konseri düzenlendi. 3-10 yaş arası çocukların ve ailelerinin katılımıyla gerçekleşen etkinlik, çocukları müzikal bir yolculuğa çıkardı.

    BAŞKENTLİ ÇOCUKLAR MÜZİĞİN BÜYÜLÜ DÜNYASIYLA TANIŞTI

    Konserde çocuklar, caz ve klasik müziğin büyülü dünyası ile tanışırken, eğlenceli enstrümanları ile sahnede yer alan sanatçılar, canlı müzik performansını masallarla birleştirerek etkileyici bir sahne şovu gerçekleştirdi.

    Amaçlarının çocukların ve ailelerin sanatla ilgilenmelerini sağlamak için motive etmek ve yönlendirmek olduğunu söyleyen Ankara Büyükşehir Belediyesi Kadın ve Aile Hizmetleri Daire Başkanlığı Çocuk Hizmetleri Şube Koordinatörü Tuğba Nagehan Turpçu, “ABB Kadın ve Kadın Aile Hizmetleri Daire Başkanlığı olarak UNİCEF iş birliğiyle 3-10 yaş arası BabyJazz müzik konseptinde bir konser verdik. Programa yaklaşık 600 çocuğumuz katıldı. Burada temel amacımız çocuklarımıza ve ailelerine müziğin farklı tınılarını tanıtmak ve kültürel bir konsept sunmak. Ankara Büyükşehir Belediyesi olarak, Başkentli çocuklarımızı müzik ve sanatla buluşturmaya devam edeceğiz” dedi.

    HOBİ ATÖLYESİNDE RENKLİ ETKİNLER DE GERÇEKLEŞTİRİLDİ

    Aileleriyle birlikte gün boyunca keyifli vakit geçiren çocuklar, BabyJazz konserinin sonunda kurulan yüz boyama ve hobi atölyelerinde hünerlerini sergiledi.

    Ücretsiz olarak gerçekleştirilen konsere katılan ebeveynler, ABB’ye şu sözlerle teşekkür etti:

    Gizem Uluğ: “Bu etkinliğe katılmaktan dolayı memnunuz. Herkese tavsiye ediyorum çok güzel bir etkinlik. Çocuklarımızı müziğe yönlendiriyorlar. Çok teşekkür ederiz.”

    Bilge Atalay: “Çocuklarımıza çok faydalı olacağını düşünüyorum. Benim çocuğum çok hareketli bir çocuk ve böyle etkinliklerden çok hoşlanıyor. Çocuğumun da sanat yönünde yatkınlığı var ve müzik konusunda kendisini geliştirmesini çok istiyorum.”

    Ayşe Coşkun: “Çok güzel bir etkinlik oldu. Böyle etkinliklere çok severek getiriyoruz çocuklarımızı. Çok memnunuz ve çok teşekkür ederiz. Kızımın da sanat yönünde kendini geliştirmesini çok isterim. Belediyemizin hizmetlerinden de çok memnunuz ve çok teşekkür ediyoruz.”

    Ayşe Özdemir: “Bizim için çok güzel bir etkinlik ve oğlumun gelişimine katkısı oluyor. Belediyemizin çocuklar için verdiği hizmetlerden faydalanıyoruz ve her gün güzel etkinlikler gerçekleştiriliyor. Kendim ve oğlumu için düzenlenen eğitimlere katılıyorum ve çok faydalı olduğunu düşünüyorum.”

    Yeni müzikler keşfetme imkânı bulan ve şarkılar söyleyip gönüllerince eğlenen çocuklara, etkinlik sonunda patlamış mısır, pamuk şekeri ve sandviç ikram edildi.

     

  • Yavaş, İYİ Partinin kararını konuştu.

    Yavaş, İYİ Partinin kararını konuştu.

    Ankara Büyükşehir Belediye (ABB) Başkanı Mansur Yavaş, İYİ Parti Genel İdare Kurulu (GİK) toplantısında yerel seçimlerde 81 ilde aday çıkarılması kararına ilişkin, “Ankara halkının önüne çıkıp ‘yaptığımız hizmetleri beğeniyorsanız bize oy verin’ diyeceğiz ama bunu da yaparken ‘şu seçmen bu seçmen’ diye ayırmadan hizmet ettiysek, kimseyi ayırmadan da hepsinden oy istiyoruz. Onun haricinde başka bir yorumum yok.” dedi.
    Yavaş, Gölbaşı ilçesi Karaoğlan Mahallesi’nde 3,5 milyon metrekarelik alana kurulan Başkent Ankara Kalkınma Projesi (BAKAP) Tarım Kampüsü ve Rekreasyon Alanı’nın tanıtımı için basın kuruluşlarının temsilcileriyle bir araya geldi.
    Burada gündeme ilişkin soruları da yanıtlayan Yavaş, bir gazetecinin, yaklaşan yerel seçimlere yönelik İYİ Partinin tek başına seçime girme kararı aldığını anımsatarak, nasıl bir strateji izleyeceğini sorması üzerine, Ankara’da 4 milyon 200 bin seçmen bulunduğunu ve herkesin oyuna talip olduğunu söyledi.
    Yavaş, şunları kaydetti:“Her zaman bizim söylemimiz şu olmuştur. Seçildikten sonra herkese eşit şekilde, kimseyi ayırmadan hizmet edeceksiniz. Bu şekilde de 5 yıla yakındır hizmet ettiğimizi düşünüyoruz. 2019 yılında seçime girerken vaatlerle girdik. Ama şu anda yeni seçime girerken yaptığımız icraatlarla gireceğiz. Belediyeciliğe farklı bir bakış getirdiğimizi düşünüyorum. Ankara halkının önüne çıkıp ‘yaptığımız hizmetleri beğeniyorsanız bize oy verin’ diyeceğiz ama bunu da yaparken ‘şu seçmen bu seçmen’ diye ayırmadan hizmet ettiysek, kimseyi ayırmadan da hepsinden oy istiyoruz. Onun haricinde başka bir yorumum yoktur.”
  • Bakan Kirişci’den Yavaş ve İmamoğlu’na tepki

    Bakan Kirişci’den Yavaş ve İmamoğlu’na tepki

    Bakan Kirişci, Devlet Su İşleri (DSİ) misafirhanesinde konaklayan depremzede vatandaşlarla DSİ 5. Bölge Müdürlüğü’nde düzenlenen programda bir araya geldi. Burada bir konuşma yapan Kirişci, depremlerden etkilenen bölgelerde devlet olarak tüm imkanların seferber edildiğini belirterek, bakanlık olarak deprem bölgesine verdikleri destekte hiçbir şeyin hesabını yapmadıklarını dile getirdi. 14 Mayıs’ta gerçekleşen Cumhurbaşkanı Seçimi ve 28. Dönem Milletvekili Genel Seçimi’nin ardından deprem bölgesinden çıkan sonuçlarla ilgili sosyal medyada yer alan paylaşımları eleştiren Kirişci, “Şu son günlerde, bilhassa seçim sonrası seçimde kaybettikleri gibi milletten de nasıl koptuklarını bir kez daha tescilledikleri bu paylaşımları beni çok üzdü. Ben eminim sizleri çok daha fazla üzmüştür. Kendilerine yönelik siyasi bir tercihte bulunulmadı diye ağza alınmayacak hakaretler, sözde bunlar sanatçı, sözde bu toplumun entelektüelleri, sözde bu toplumun aydınları. Ama gerçekten bu insan müsveddeleriyle aynı ülkede olmak ve her birinin bu ülkenin vatandaşı olması beni çok incitmiştir” ifadelerini kullandı.

    Kirişci’den Tekirdağ Büyükşehir Belediyesi’ne tepki

    Bakan Kirişci, Tekirdağ Büyükşehir Belediyesi’nin kentteki bir tesiste misafir ettiği depremzedelere konaklama hizmetine son verme kararını da eleştirerek şunları söyledi:

    “Dışarıdan bize yapılan saldırıları, cumhurbaşkanımızı ve ülkemizi aşağılayıcı, küçük düşürücü o manşetlere, dergi, gazete kapaklarına alıştık. Ama içerideki bu uzantılarının bu yaptıkları yenilir yutulur gibi değil. Yani ne olur bir iki hafta, beş, altı ay, bir yıl daha kalsa ne olur, ne kaybederiz? Burada bizim altı tane misafirhanemiz var. Altı misafirhanemizde sizlere kimsenin ‘öte gidin, beri gelin’ demesi mümkün değildir. Çünkü buralar sizin vergilerinizle yapılmış yerlerdir. Sosyal devlet tam da budur. Depremzedeye nasıl olur da siz bu cümleleri kurarsınız. Bir büyükşehir belediye başkanı oradaki bir avuç kadar sayıda depremzedeyi çıkarmanın gayreti içinde oluyor ve bunu seçimin akabinde yapıyor. Allah her şeyin hayırlısını versin ama muhalefetin de hayırlısını, akıllısını versin. Yazık oluyor bu ülkeye.”


    “YSK kararını açıklamadan size ne oluyor”

    “Biz bunlarla birlikte milletvekilliği yapacağız. Düşünüyorum bu insanlarla ülkenin hangi ortak meselesini konuşacağım. Gerçekten üzüntü, esef verici, akıl tutulması” diyen Bakan Kirişci, 14 Mayıs’ta Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun seçim sonuçlarına ilişkin yaptıkları açıklamaya tepki göstererek, “13 kez toplandılar, bir aday çıkardılar. Daha seçimin akşamı sandıklar açılmış, iki büyükşehir belediye başkanı oturmuş, sanki televizyon programcısı beyefendiler ve 13. Cumhurbaşkanı Kemal Kılıçdaroğlu adına çıkıp konuştuklarını söylüyorlar. Bu nasıl demokrasi, bu nasıl millet iradesine saygı. Sandıklar açılsın, sayım yapılsın, tutanaklar tutulsun, YSK kararını açıklamadan size ne oluyor? Ülkemiz adına üzülüyorum, o insanlar ülkenin de vatandaşları maalesef” dedi.
    Cumhurbaşkanı Seçimi’nin ikinci tura kaldığını hatırlatan Kirişci, “Sizlerden istirhamım vatandaş olarak tekrar illerimize dönelim oylarımızı kullanalım, demokratik tercihlerimizi ortaya koyalım. Ülkemiz için hayırlara vesile olur. Şundan eminiz; ikinci turda millet zaten hür iradesiyle bu tercihini ortaya koyacak ve daha güçlü bir sesle Türkiye Yüzyılı’nın kapısını arkasına açacak ve hepimizin bu yolda yürümesini sağlayacaktır” dedi.

  • ‘İmamoğlu ve Yavaş milletimize özür borçlular’

    ‘İmamoğlu ve Yavaş milletimize özür borçlular’

    AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, Merkez Yürütme Kurulu (MYK) sonrası AK Parti Genel Merkezi’nde basın toplantısı düzenledi. Seçimlerin sorunsuz bir şekilde geçtiğini belirterek, millete hayırlı olmasını dileyen Çelik, “Tüm sonuçları kapsamlı bir biçimde değerlendirdik. Önümüzdeki dönemde yine milletimizin huzurunda aynı siyasi değerlerle, aynı zamanda bir tecrübeye sahip olan kampanyamızı yürüteceğiz ve sonuç olarak da bu siyasi irade net bir şekilde sonucu kaydedecek. Tabii bütün bu dönem içerisinde bütün dünyanın gözü önünde gerçekleşen Türkiye’nin büyük demokrasi tecrübesi olmuştur. Vatandaşlarımızın demokrasiye olan inançları, demokrasiyi koruma konusundaki hassasiyetleri bütün dünyanın gözlerinin önünde gerçekleşmiş ve Türkiye gıptayla bakan bir ülke olmuştur. Aynı şekilde sandığın kurulması bütün vatandaşlarımızın hangi partiye oy vermiş olurlarsa olsunlar, hangi düşünceye sahip olurlarsa olsunlar sandıklara sahip çıkıyor olması son derece kıymetli olmuştur. Bu da Türkiye’de yönetimin sandık yoluyla belirlenmesi prensibinin ne kadar kökleştiğini ve kurumsallaştığını göstermiştir. Aslında bir bakıma da Türkiye’deki siyasi mücadelenin ve siyasi tarihinin esas konusu budur. Vatandaşlarımız ülke yönetiminin sandıkla belirlenmesi konusunda irade ortaya koymuştur çok partili hayata geçtiğimizden beri. Ama vatandaşlarımızın bu iradesi darbelerle, muhtıralarla, askeri yargı vesayeti, baskılarıyla sürekli olarak engellenmiştir. Vatandaşlarımız bütün bu baskı, engellemeler, iç ve dış provokasyonlar karşısında güçlü bir şekilde sandık iradesini koruyarak geleceğe sürekli olarak demokrasi yoluyla bakmış, demokrasiyi kurumsallaştırmaya büyük bir önem vermiştir. Şimdi gelinen noktada da görülmektedir ki yüzde 90’a yakın bir katılım dünyada çok önemli bir yere sahiptir. Bu demokrasimizin ne kadar kökleştiğini, her bir insanımızın birer siyasi özne olarak ne kadar büyük bir katkı verdiğini bir kere daha göstermiştir. Aynı şekilde sandıklara sahip çıkılması hususunda hangi partiden, hangi kesimden olursa olsun tüm arkadaşlarımızın gösterdiği hassasiyet, Türkiye’nin demokratik değerlere verdiği önemi göstermesi bakımından da son derece dikkat çekici olmuştur. Bu demokrasi kazanımlarımıza destek veren, kazanımlarımızı zenginleştiren her bir vatandaşımıza bir kere daha şükranlarımızı arz ediyoruz” diye konuştu.

    “Cumhurbaşkanımız büyük bir teveccühle her zaman olduğu gibi milletimizin büyük bir desteğiyle önde bitirmiştir” diyen Çelik, sözlerini şöyle sürdürdü:

    “İkinci tura kalmasına rağmen seçim aynı şekilde Cumhur İttifakı ve AK Parti Mecliste güçlü bir çoğunluk elde etmiştir. Cumhurbaşkanımıza gösterilen teveccüh ve cumhurbaşkanımıza verilen bu destek, cumhurbaşkanımızın siyasi hayatında yeni bir rekor daha göstermektedir. İnşallah milletimizin huzuruna giderek bu süreci ikinci turda tamamlayarak sonuca ulaştırmış olacağız. Tabii dünden beri, oyların sayımına başlanmasından beri bir kampanyayla karşı karşıyayız. Aslında seçim döneminde de bu devam etmişti. Bir şekilde CHP lastiğiyle önümüze getirildi. Oldu bittiyle bir aday ilan ediliyor. Hemen arkasından ‘Ezici alacağız’ diyerekten bir propaganda aygıtı çalıştırılmaya başlanıyor. Arkasından buna karşı çıkan her kesime karşı bir dayatma, hatta aday olan insanlara karşı bir sindirme kampanyası şeklinde antidemokratik faaliyet bu şekilde yürütülüyor. Daha vatandaşın huzuruna gidilmemiş, oy verilmemiş, buna rağmen sonuçlar ilan ediliyor. Ve hangi bürokratların görevden alınacağına dair bir takım listeler yayınlamaya başlıyorlar. Bütün antidemokrasi refleksleri sergiliyorlar. Dün çıktılar ekranlara ve ‘Anadolu Ajansı’nın bazı partilerdeki verilerinin manipülasyon olduğu’nu iddia ettiler. CHP adına iki büyükşehir belediye başkanı Sayın Yavaş ve Sayın İmamoğlu konuştu. Konuşmaya başlarken şöyle bir cümle kullandılar; ‘13. Cumhurbaşkanı Kılıçdaroğlu adına konuşuyoruz’ dediler. Yani sandık sayımı devam ediyor, vatandaşımızın iradesi tecelli etmemiş ama onlar çıkıyorlar, milli iradeye karşı yakışıksız bir biçimde cumhurbaşkanının kim olduğunu ilan etmeye çalışıyorlar. Üstelik de cumhurbaşkanı ilan ettikten sonra kendilerine bir yetki atfederek, onun adına konuştuklarını söylüyorlar. Dün ilk açıklamamızda bunu da söyledik. Bu yapılan milli iradeye yönelik bir yetki gaspıdır. Sandık tecelli etmeden bu durumun ortaya koyulması, milli iradeye yönelik değerler ve demokrasi ahlakı açısından son derece yanlış dedik. Bunun neticesinde en azından ‘yanlış yaptık’ demelerini bekliyorduk. Fakat daha sonraki açıklamalarda da bunu aynen devam ettirdiler. Bu siyasi tarihimize milletin iradesine saygısızlığın en çarpıcı örneklerinden biri olarak geçmiştir. Daha sonra yaptıkları yanlışı bir şekilde esnetmek için ‘Biz temennimizi ifade ettik’ gibisinden bir cümle söylediler. Ama esasında dört beş kere üstüne basa basa ‘Cumhurbaşkanı Kılıçdaroğlu adına konuşuyoruz’ diyorlar. Dün sadece ve sadece herkes elindeki verileri doğru bir biçimde paylaşmaya çalıştı. Onlar saldırırken herkes gördü ki aslında manipülasyonun olduğu yer, yani veri akışı Sayın İmamoğlu ve ortaya koyduğu değerlendirmeler. Dolayısıyla manipülasyon bu iddiayı ortaya sürenler tarafından yapılmıştır. Dün söyledikleri şeylerin tamamı yanlış çıkmıştır. Dün itibarıyla başkalarına saldırarak tek yönlü olarak kendi verilerini dayatmak, kendi verilerini herkesin kabul etmesi gereken mutlak bir gerçekmiş gibi yaklaşımları tamamen çökmesine rağmen bugün yine her zamanki gibi hiçbir şey olmamış gibi davranmaya devam ediyorlar. O sebeple şunun altını çizmek gerekir. Dün manipülasyon yapılan tek yer Sayın İmamoğlu ve Sayın Yavaş’ın açıklamalarıdır. Milletimize karşı yalan beyanda bulunmuşlardır. Bunun karşısında milletimize özür borçları vardır. O nedenle başkalarını suçlamadan önce son derece dikkatli davranılması gerektiğiyle ilgili bir örnek olarak da o siyasi hayatımızın hafızasına geçmiştir. Birtakım terör örgütlerinden Batılı basın yayın organlarına kadar milletimizin büyük demokrasi duyarlılığı karşısında bunu manipüle edebilecekler, yönlendirebilecekler diye düşündüler. Ama netice itibarıyla milletimizin büyük demokrasi tecrübesi bütün bu etkileri bir kenara iterek kendi yolunda ilerledi. Biz cumhurbaşkanımız açık ara önde olmasına rağmen, Cumhur İttifakı açık ara önde olmasına rağmen bütün bu süre boyunca hep şunu söyledik; ‘tam olarak tabloyu görünceye kadar, sandıkların yüzde yüzü açılıncaya kadar herhangi bir şekilde sonuç şudur, herkesin kabul etmesi gereken bir veridir’ gibi bir açıklama yapmayacağız. Sürece saygı duyanlar olarak sonuca da saygı duyalım dedik. Neticede Türkiye seçimlere tüm dünyada siyasal katılımın zayıfladığı, siyasal katılım oranlarının çok aşağılara düştüğü bir dönemde sandığı kurarak, çok yüksek bir siyasal katılımla dünya demokrasileri içerisinde pozitif bir ayrışma içerisinde olduğunu, son derece olumlu değerlere sahip olduğunu bir kere daha göstermiştir. Bu tabii demokrasimizin de gücünü göstermektedir. Çünkü büyük milletimiz bu demokrasimizi korurken ve demokratik kazanımları elde ederken büyük bedeller ödemiştir. O sebeple hangi partiden olursa olsun sandığa gider. Oy kullanan, bu büyük siyasal katılımı ortaya çıkaran bütün vatandaşlarımıza teşekkür ediyoruz. Tabii ki sandıkları koruyan tüm vatandaşlarımıza da teşekkürlerimizi sunuyoruz. Bu demokratik değerlerimizin zenginleşmesi bakımından son derece kayda değer bir nokta olmuştur” şeklinde konuştu.

    “Biz ikinci tur için de çalışmalarımızı aynı güçle, aynı şekilde yapacağız”

    İkinci tur için çalışmalarını aynı güçle aynı şekilde yapacaklarını vurgulayan Çelik, “Bütün teşkilatlarımızla birlikte yine milletimizin huzuruna çıkacağız. Milli iradeye saygı konusunda Türkiye’de bir sürü dış etki üretilmeye çalışılmasına rağmen son derece güçlü bir bağışıklık sistemi olduğu da net bir şekilde görüldü. Aynı şekilde birtakım sanki sokağa şiddet hakimmiş, sokakta şiddet yoluyla sandık manipüle edilebilecekmiş gibisinden bir takım atmosfer oluşturulmasına karşı da emniyet güçleri, jandarma, bütün güvenlik demokratik değerler içerisinde, hukuk devletinin kuralları içerisinde bütün bu süreci son derece sağlıklı bir şekilde geçirebilmemiz için çok değerli katkılar sağladılar. Ve bu katkıların neticesi olarak da Türkiye güvenli bir şekilde seçime gitmiş, sandığın iradesini ortaya çıkarabilmiştir. Biliyorsunuz bu kampanya başladığı günden bugüne kadar iki tane sembol ortaya çıktı. Bir tanesi karşımızdaki ittifakın genel başkanlarından biri kampanya sürecinin sağa sola mermi atarak başlatmıştı. Haftalardır önümüze sürekli olarak şunu getirdiler; siz eğer seçim sonucu olarak arzu etmediğiniz bir tablo ortaya çıkarsa buna saygılı olacak mısınız diye. Defalarca bize soruldu. Halbuki şunu söyleyeyim ki bizim geçmişimizde sandık sonucunu tanımamak ya da seçim sonucunu tanımama gibi bir leke yok. Ama karşımızdakilerin geçmişinde bunlar var. Sandık sonuçlarını maalesef demokrasi dışı bir takım girişimlerle yok etmeye dönük olarak da siyasi tarihlerinde birçok olay var. Dolayısıyla bu bize sorulduğu zaman biz kurumsal geleneğimiz itibariyle her zaman olduğu gibi ‘bizi millet getirir bizi millet götürür’ ilkesine sıkı bağlı olduğumuzu ifade ettik” dedi.

    Çelik, “Vatandaşımızı doğru okuyamayan, vatandaşımızın taleplerini doğru bir biçimde konumlandıramayan pek çok kesim çok erken kendilerini konumlandırmışlardır. Bunların hepsi boşa çıktı. Cumhurbaşkanımıza dönük olarak yapılan kirli kampanyanın hepsi boşa çıktığı zaman, hepsinin milletimiz tarafından bir kenara itildiği görüldü. Şunu net bir şekilde söylemek isterim. Tek bir vatandaşımız yoktur ve olmayacaktır. Şimdi zaman zaman bazı yorumlar görüyoruz. Böyle karamsarlık yaymaya çalışan, işte seçim sonuçlarına dönük olarak kendilerince ülkemizle ilgili olarak karamsar bir tablo çizmeye çalışan bazı kesimler görüyoruz. Bunların hiçbirinin karamsarlığının ya da Türkiye’nin yeri geldiğinde kara propagandasının bir önemi yoktur. Önemli olan demokrasinin gücüdür. Sandığın gücüdür. Defalarca seçim yaptık. Yine seçim yoluyla bu süreci belirleyeceğiz, ortaya çıkacak. Kimliklerimiz farklı olabilir. Partilerimiz farklı olabilir. Ama hepimizin soyadı Türkiye Cumhuriyeti’dir. Türkiye’de ikinci sınıf vatandaş yoktur. Herkes birinci sınıf vatandaştır. Bu anlayış çerçeve sonuçta biz seçim yapıyoruz. Siyaset alanı bir rekabet alanıdır. Bir husumet alanı değildir. Birbirimizin hasmı değiliz. Sadece siyasi partiler arasında bir rekabet. Hepimiz kardeşiz, komşuyuz, akrabayız, maneviyiz, hemşehriyiz. Bu duyguyla bu seçim sürecini yürüttük ve bundan sonrasında da böyle gideceğiz” dedi.

  • Yavaş ve İmamoğlu’ndan basın açıklaması

    Yavaş ve İmamoğlu’ndan basın açıklaması

    Ankara Büyükşehir Belediyesi Başkanı Mansur Yavaş, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ile birlikte basın toplantısı düzenledi. Yavaş, ” Sayın Cumhurbaşkanımız Kemal Kılıçdaroğlu öndedir. Bize güvenin bize inanın…. Kendi işlerine gelen sandıkların akışını yapıp bunu da Anadolu Ajansı bir şekilde bütün milletimize yayıyor. Şu andaki Anadolu Ajansı’nın verilerine göre gerideyiz ancak yüzde 23,87 İstanbul’da ve Ankara’da öndeyiz bunu bütün halkımızın bilmesi lazım. ” dedi.

    Yavaş, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ile birlikte saat 19.30’da CHP Genel Merkezinde basın açıklaması yaptı.

    “SAYIN CUMHURBAŞKANIMIZ KEMAL KILIÇDAROĞLU ÖNDEDİR. BİZE GÜVENİN BİZE İNANIN”

    Yavaş şunları söyledi:

    “Değerli basın mensupları Sayın Başkanımızın söylediği gibi hatırlarsanız 31 Mart seçimlerinde de rakibimi yüzde 83 ile başlatmışlardı. Şu anda biraz önce başkanımın da söylediği gibi yüksek çıkan sandıklara itiraz etmek suretiyle kesinleşmedi diye. Kendi işlerine gelen sandıkların akışını yapıp bunu da Anadolu Ajansı bir şekilde bütün milletimize yayıyor. Güvenilir hiçbir tarafı yoktur. Mahcup da olmuyorlar. Çünkü 2014 seçimlerinde de aynı şekilde o zamanki Anadolu Ajansı genel müdürü AK Parti genel merkezinden televizyonları arayarak sadece bizim verdiğimiz sonuçları yayınlayın diğerlerini yayınlamayın diye talimat vermişti. İtiraz ettiler hayır falan dediler ama daha sonra o zamanki Anadolu Ajansı genel müdürü de geçerken bir uğramıştım demek durumunda kaldı. Artık Anadolu Ajansı gerçekten işlevini yerine getirmiyor. Bizim elimizdeki verilere göre tam sonuç vermeyeceğim ama yüzde 23,87 net gelen sonuçlara göre şu anda Sayın Cumhurbaşkanımız Kemal Kılıçdaroğlu öndedir. Bize güvenin bize inanın. İnşallah daha sonuçlar geldikçe zaman zaman başkanla gelip sizi bilgilendireceğiz. Doğru bilgi buradadır. Yanlış bilgi verirsek mahcup olan biziz. Biz de mahcup olmak istemiyoruz. Anadolu Ajansı’nın durumuna düşmek istemiyoruz. Başka bir sorun çıkarsa mutlaka onu da sizinle paylaşacağız. Özellikle başkanımın söylediği gibi sandıklarda duran arkadaşlarımızın veya bizi izleyen bütün milletimizin moralleri yüksek olsun şu anda net rakamlar olarak konuşuyoruz biz öndeyiz. İnşallah birinci turda tamamlayacağız. Tahmin  ediyorum veriler çoğaldıkça yüzde 50’ye yaklaşırken tekrar ayrıca bir bilgilendirmesini yapacağız.”

    “ŞU ANDAKİ ANADOLU AJANSI’NIN VERİLERİNE GÖRE GERİDEYİZ ANCAK YÜZDE 23,87 İSTANBUL’DA VE ANKARA’DA ÖNDEYİZ BUNU BÜTÜN HALKIMIZIN BİLMESİ LAZIM”

    Yavaş, “23,87 doğudan gelen sandık mı” sorusu üzerine, “Türkiye’nin her yerinde, İstanbul ve Ankara’da da öndeyiz o kadarını söyleyeyim. Şu andaki Anadolu Ajansı’nın verilerine göre gerideyiz ancak yüzde 23,87 İstanbul’da ve Ankara’da öndeyiz bunu bütün halkımızın bilmesi lazım” yanıtını verdi.

  • “Benim tırnağım etmez onun milliyetçiliği”

    “Benim tırnağım etmez onun milliyetçiliği”

    Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, “Bir İçişleri Bakanı trollük yapamaz. Benim tırnağım etmez onun milliyetçiliği. Böyle lafla milliyetçilik olmaz. Her yerde aynı şeyi söylemek lazım. Ben söylüyorum” dedi.

    Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş bu sabah Halk TV’de İsmail Küçükkaya’nın sorularını yanıtladı. Yavaş, “Bir İçişleri Bakanı kalkıp trollük yapamaz. Sağı solu vatanseverliğini vatanseverliğini ölçemez. Yani ona kalırsa benim gençliğimden beri ne olduğum belli. Benim tırnağım etmez onun milliyetçiliği. Böyle lafla milliyetçilik olmaz. Her yerde aynı şeyi söylemek lazım. Ben söylüyorum” dedi.

  • “Birdenbire, bir günde şefkate büründü”

    “Birdenbire, bir günde şefkate büründü”

    Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, Aydın’da; “21 yıl önceki fotoğraflarınıza lütfen bakın. 21 yıl önce hangi mahallede hangi tür evde oturduğunuza bir bakın, bir de şimdiyi kıyaslayın. Gerçekten fakir fukaraya sahip mi çıkmışsınız? Yoksa kendiniz imtiyazlı, torpille iş başına gelen, çoluğuna çocuğuna iş derdi olmayan, hemen işe sokan üç beş maaş alanlardan mı oldunuz? Hani adalet?” dedi. Yavaş ayrıca, “Bugünkü demecini okuyorum Sayın Cumhurbaşkanımızın: ‘Siyasetteki tatlı rekabetin husumete dönmesine izin vermeyelim, lütfen’ diyor. Birdenbire, bir günde şefkate büründü” diye konuştu.

    İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, bugün Aydın’da miting düzenledi. Mitinge, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş da katıldı. Yavaş, şunları söyledi:

    “SEÇİME GİRMEK SERBEST KAZANMAK YASAK. BÖYLE BİR MANTIKLA GİDİYORLAR”

    “Bugün enteresan bir şey oldu. Bugüne kadar maalesef adaylar belli olup seçim sahnesine çıktığından itibaren çok farklı şeyler duymaya başladık. ‘Seçim yoluyla darbe’ diyen insanları gördük. Diyorlar ki; ‘Tek dertleri var bizi buradan indirmek.’ Evet, tek derdimiz sizi oradan indirmek. Seçime bunun için giriyoruz. Başka ne işimiz var? Fakat Ankara seçiminde de yaşadık. Demokrasi anlayışı 20 yıl içerisinde gelişeceğine şuna doğru evrildi; seçime herkes gidebilir, seçime girmek serbest kazanmak yasak. Böyle bir mantıkla gidiyorlar.

    “ADAM ÇALIYOR AMA KARDEŞİM ÇALIŞIYOR’ KAVRAMINI KABUL ETTİRDİLER”

    Ankara’da biliyorsunuz jeliboncu bir belediye başkanı vardı. 23 buçuk yıl Ankara halkının gözünü boyayarak o koltukta oturdu. Dedi ki; ‘ben gelmezsem solcular gelir, ben gelmezsem şöyle olur, ben gelmezsem böyle olur’ diye. Biraz milliyetçilik sosu biraz muhafazakarlık sosuyla Ankara halkının, dini bütün insanlarını hep kandırdılar. Ve şunu dahi kabul ettirdiler: ‘Adam çalıyor ama kardeşim çalışıyor’ kavramını kabul ettirdiler. Oysa bizim inancımıza göre affedilmeyecek tek günah neydi? Kul hakkıydı. Kendisi kul hakkına da dini bütün insanlara maalesef kandırmak suretiyle alet etti.

    Halbuki o kadar söyledik; ‘inançlı bir insan ahire gittiği zaman sen hangi partiye oy verdin diye sormayacak.’ Diyecek ki, kul hakkına ortak mısın değil misin? Göz göre göre Ankara’nın bütün kaynaklarını bir oğluna televizyon, bir oğluna spor kulübü almak üzere hep oraya sevk etti. Ankara’da şu anda Türkiye’de ilk 100 zengin içerisinde en az birkaç tane 23 buçuk yıl önce hiçbir işi olmayan şu anda zengini var. Sadece Ankara Büyükşehir’den aldıkları işlerle oldu. Ankara’da bir imar değişikliğine 1 milyar rantlar verildi. Yani belediye meclisinde bir karar alınıyor. O şahıs 1 milyar lira para kazanıyor. Dolayısıyla bu haksız kazançların devam etmesini istediler. Bu yaşantının devam etmesini istediler. Hem halkı korkuttular hem de bizler olmadık iftiralar attılar.

    Dediler ki; işçileri çıkaracak. Bir işçi çıkartmadık. İşçileri korkuttular çünkü Ankara Büyükşehir’in 30 bin tane personeli var. Avrupa’nın dördüncü büyük şehri. O yetmedi. Dedi ki; ‘yardımları kesecekler.’ İnanmadı insanlar. O yetmedi. Bir sürü iftira attılar. Dediler ki en son baktılar ki anketler çare olmuyor benim rakibin televizyona çıktı, sıkılmadan, Allah’tan korkmadan; ‘Mansur Yavaş kazanırsa sayaçları PKK’lılar okuyacak su faturalarını DHKP-C’liler getirecek Ankaralılar korkmuyor musunuz?’ dedi. Halbuki şununla övünmeliydi; ben Kayseri’de şu kadar belediye başkanlığı yaptım çok başarılı oldum bakanlık yaptım Ankara’yı uçuracağım vs. bir şey demesi lazım. Baktı ki Ankara halkı onu tutmadı. Başladı 10 eliyle çamur atmaya.

    “AYNI ZARFTAN ÇIKAN DÖRT PUSULA GEÇERLİ BİRİ GEÇERSİZ. DÜNYADA ÖRNEĞİ FALAN YOK”

    Biz geldik ‘devletin bekası’ diyorlardı. Seçim bitti 11 tane büyükşehir belediyesi kazandı, Millet İttifakı. O devletin bekası bunları gelince tehlike olur, diyenler; şunu gösterdik hemen belediyemizin tabelasına çözüm sürecinde, PKK rahatsız olmasın diye kaldırdıkları TC tabelalarının tümünü yerine koyduk. Şimdi de mevsimlik zaman zaman milliyetçi olurlar zaman zaman her türlü milliyetçiliği biliyorsunuz ayaklarının altına alırlar. PKK’nın oyuna ihtiyaç olunca ayaklarının altına alırlar, milliyetçi ülkücünün oyuna ihtiyaç olunca başının üstüne alırlar. Dolayısıyla bu konu o gün kapandı.

    Fakat Ekrem Bey’in seçimini iptal ettiler. Ekrem Bey’in seçimini iptal ederken de biliyorsunuz aynı zarftan çıkan dört pusula geçerli biri geçersiz. Dünyada örneği falan yok.

    “İKTİDARDA KALMAK İÇİN PAPAZ ELBİSESİ GİYERİM’ DİYENLER İHTİYAÇ OLDUĞUNDA HER TÜRLÜ OYUNA BAŞVURUYORLAR”

    Bingöl’de 33 askerimizi şehit eden olayın planlayıcısı Osman Öcalan’ı; Binali Yıldırım’a, AK Parti’ye oy versinler diye televizyona çıkarttılar. O yetmedi. İmralı’daki bebek katilinden mektup getirip; yine AK Parti’ye, Binali Yıldırım’a oy versin diye televizyonda okuttular. Doğru mu? İnsanlar dinlemedi. Biz ‘iktidarda kalmak için papaz elbisesi giyerim’ diyenler ihtiyaç olduğunda her türlü oyuna başvuruyorlar. Her yere giderler.

    Şimdi de daha yeni İmralı’ya gitmişler. İnkâr ettiler. Sayın Genel Başkanımız dedi ki; hayır yine gittiler. Gittiler ve bir hâkim gitti oraya görüştüler. İnkâr ettiler. Şimdi Diyarbakır milletvekili eski vekil şimdi de aday AK Parti’nin. Ne var bunda diyor. Sürekli görüşüyoruz zaten İmralı’ya biz sürekli gidiyoruz, diyor. Kandil’deki bir terörist de şunu diyor; anlamıyorum diyor niye Kandil’i siyasete alet ediyor bu AK Parti. Biz diyor, kaç defa AK Parti’yle görüştük üst düzey yöneticiler geldi bu ülkede en fazla biz onlarla görüşüyoruz niye bizden şikâyet ediyorlar anlamıyorum, diyor. Çünkü bu mevsim onu gerektiriyor. Seçime girerken ayrı düşmeleri gerekiyor. Türk milletinin bunlara karnı tok.

    “BİRDENBİRE ŞEFKATE BÜRÜNDÜ”

    Ben bugünkü demecini okuyorum Sayın Cumhurbaşkanımızın: ‘Siyasetteki tatlı rekabetin husumete dönmesine izin vermeyelim, lütfen’ diyor. Birdenbire, bir günde şefkate büründü. Neden derseniz? Ben her gittiğim yerde şunu söylüyorum; biz seçildiğimiz akşam rozetimizi çıkarttık herkese eşit muameleye başladık, bütün Millet İttifak’ı belediyeleri. Hiç kimsede bu yönde bir şikâyet yok ve bize oy vermeyenlere de hiçbir şey söylemedik kucakladık hepsini. Ankara’da seçim propagandası yaparken şöyle diyordum; bana oy vermeyenleri pişman edeceğim diyordum. Mitingde herkes, ‘Bu ne demek istiyor diye bakıyordu. Yarın diyeceksiniz ki bizi denedikten sonra, ‘Hay Allah bunlar beni kandırdı bilseydim ben de oy verirdim adamlar haklıymış dedirteceğim’ dedirteceğim dedim. Yine aynı şekilde Türk milletinin 85 milyon ferdi nüfus cüzdanı olan herkes bizim başımızın tacıdır. Hiç kimseyi ayırmayacağız.

    “21 YIL ÖNCE HANGİ MAHALLEDE HANGİ EVDE OTURDUĞUNUZA BİR BAKIN, BİR DE ŞİMDİYİ KIYASLAYIN”

    Kendilerine soruyorum: 21 yıl önceki fotoğraflarınıza lütfen bakın. 21 yıl önce hangi mahallede hangi tür evde oturduğunuza bir bakın, bir de şimdiyi kıyaslayın. Gerçekten fakir fukaraya sahip mi çıkmışsınız? Yoksa kendiniz imtiyazlı, torpille iş başına gelen, çoluğuna çocuğuna iş derdi olmayan, hemen işe sokan üç beş maaş alanlardan mı oldunuz? Hani adalet? Nerede kaldı adalet? Dediler ki seçilmeden önce; biz dediler Hz. Ömer gibi devletin işinde ayrı mum kendi işimizde ayrı mum kullanacağız diyerek geldiler. Dün daha diyor ki Çevre Bakanı; seçim propagandasına uçağınızla mı gidiyorsunuz? Evet ne var bunda diyor. Nereden nereye geldiler.”