Etiket: maraş katliamı

  • CHP’li Sarıbal: Yüzleşme olmadan Maraş acısı dinmez

    CHP’li Sarıbal: Yüzleşme olmadan Maraş acısı dinmez

    CHP Bursa Milletvekili Orhan Sarıbal, üzerinden 43 yıl geçtiği halde Maraş Katliamının aydınlatılmadığını ve sorumluların hesap vermediğini ifade ederek, “Hala ‘devlet sırrı’ denilerek olayların aydınlatılması istenmiyor. Gerçek bir yüzleşme olmadan Maraş Katliamının acısı dinmeyecek” diye konuştu.

    TBMM’de düzenlediği basın toplantısında Maraş Katliamı ile ilgili görüşlerini aktaran Sarıbal, 19-26 Aralık 1978 tarihinde 7 gün boyunca süren saldırılarda resmi rakamlara göre 120, olayın tanıklarına göre 150’den fazla kişinin öldüğünü belirtti. Olaylarda yüzlerce kişinin yaralandığını ve önceden işaretlenen ev ve işyerlerinin tahrip edilerek talan edildiğini kaydetti. “Hamile kadınların karnındaki çocukların bile öldürüldüğü, kadınların kocasına “Beni sen öldür, onların eline bırakma” dediği dehşet verici bir katliamdır Maraş Katliamı” diyen Sarıbal şöyle devam etti:

    Hesap sorulmadığı için devamı geldi

    “Katliamın ardından Maraş adeta nüfus yapısı değişti. Binlerce Alevi ve solcu yurttaş doğdukları, büyüdükleri yerlerini, baba ocağını terk edip başka şehirlere, başka ülkelere göç etmek zorunda kaldı. Maraş katliamı, her anı hesaplanmış, adım adım uygulanmış, sonrasında üzeri kapatılmış organize bir katliamdır. Bu katliamın hesabı sorulmadığı için sonrasında yaşanan Çorum, Sivas, Suruç, Ankara katliamlarına zemin hazırlamıştır.

    Katliamın sorumlularından hesap sorulmazken, katliam mağdurları ölülerini bile gömemedi. Hayatını kaybedenlerin cenazeleri mağdurların yakınlarına verilmedi, devlet tarafından gömüldü. Üzerinden 43 yıl geçtiği halde, hala, katliamda kaybedilen ve bulunamayan insanlar var. Dava dosyasını isteyen avukatlara “devlet sırrı” denilerek, dosya verilmedi, verilmiyor. O nedenle kapanmamış bir davadır Maraş katliamı.

    Bütün bunlara rağmen katliamda kaybettikleri yakınlarını anmak için toplanan insanlara her türlü engel çıkarılmaktadır. Bu tavır diğer katliamların mağdur yakınlarına da aynen yaşatılmaktadır.”

    Katliam sonrasında ortaya çıkan delillerin yaşananların 12 Eylül darbesi için organize edildiğinin ortaya çıktığını belirten Sarıbal, MİT, CİA ve dönemin bazı siyasi partilerinin katliama ortam hazırladığını aktardı. Katliam sırasında meydana gelen olaylar hakkında da bilgi veren Sarıbal, “Dönemin Milliyet Gazetesi başyazarı Abdi İpekçi’ye demeç veren CIA ajanı Paul Hanze, katliamın Kontrgerilla adlı CIA bağlantılı NATO kuruluşu tarafından örgütlendiğini, katliama bir CİA ajanının karıştığını söyledi. Katliamın sorumlularının ortaya çıkması için mücadele Abdi İpekçi 1 Şubat 1979’da Mehmet Ali Ağca tarafından öldürüldü. Yine olayların aydınlığa kavuşması için mücadele eden 3 avukat, Ceyhun Can 10 Eylül 1979’da, Halil Sıtkı Güllüoğlu 3 Şubat 1980’de ve Ahmet Albay 3 Mayıs 1980’de öldürüldüler” diye konuştu. Sarıbal, Ergenekon davasında yargılanan Veli Küçük’ün dava dosyasına giren ajandasında, olaylar öncesi Maraş’taki zengin ailelerin şehri terk etmesi için uyarıldıklarını, bunun da olayların önceden bilindiğini vurguladı.

    Hesap sorulmadı

    Maraş Katliamının sanıklarının yargılamalarının 1991 yılına kadar sürdüğünü, sanık olarak yargılanan 804 kişiden 29’nun idam, 7’sinin müebbet hapis, 7’sinin 15-24 yıl, 29’unun 10-15 yıl, 259’unun 5-10 yıl, 26’sının ise 1-5 yıl arasında hapis cezasına çarptırıldığını anımsatan Sarıbal, ceza alanların da dönemin iktidarı ANAP tarafından, Nisan 1991’de çıkarılan Terörle Mücadele Kanunu ile serbest kaldığını söyledi.

    “Sonuç olarak aralarında masum bebekler, çocuklar, kadınlar ve yaşlıların bulunduğu onlarca insanın yaşamını yitirdiği Maraş Katliamının planlayıcılarından, tetikçilerinden ve katillerinden tek bir kişi bile ceza almadı” diyen Sarıbal, şöyle devam etti:

    Bir daha yaşanmasın diye mücadeleyi sürdüreceğiz

    “Tarihe kara bir leke olarak geçen Maraş Katliamı yüreklerimizi yakmaya devam ediyor. Gerçek bir yüzleşme olmadan, yaşananlar ile ilgili mağdurların yüreğindeki kor ateş sönmeden Maraş Katliamının acısı dinmeyecek. Birileri Maraş, Çorum, Sivas katliamlarının unutturmak istiyor ama unutmayacağız.

    Bu topraklarda eşit yurttaşlığın hayata geçirilmesi için, snsanların kimlikleri üzerinden inşa edilen ayrıştırıcı toplumsal fay hatlarının ortadan kaldırılması için, eşit yurttaşlığın, demokrasinin ve özgürlüklerin egemen olduğu bir geleceğin kurulması için, Maraş’ların, Çorum’ların, Sivas’ların bir daha yaşanmaması için mücadele etmeyi sürdüreceğiz.”

  • Sarıbal: Maraş’ta yaşanan organize bir katliamdır

    Sarıbal: Maraş’ta yaşanan organize bir katliamdır

    CHP Bursa Milletvekili ve PM Üyesi Orhan Sarıbal, “Maraş katliamı, her anı hesaplanmış, adım adım uygulanmış, sonrasında üzeri kapatılmış ve hesabı sorulmamış organize bir katliamdır” dedi.

    Sarıbal, TBMM’de düzenlediği basın toplantısında Maraş Katliamının üzerinden 42 yıl geçtiği halde “kanayan ve derinleşen bir yara” olarak kaldığını söyledi. Katliamın hesabının sorulmadığı için sonrasında benzer katliamların yaşanmaya devam ettiğini aktaran Sarıbal, şunları söyledi:

    “Ülkemizin en kanlı olaylarından biri olan Maraş Katliamının üzerinden 42 yıl geçti. Maraş katliamı, her anı hesaplanmış, adım adım uygulanmış, sonrasında üzeri kapatılmış organize bir katliamdır. 12 Eylül darbesine giden yolda en önemli köşe taşlarından biridir Maraş katliamı. 19 Aralık 1978 tarihinde başlayan ve tam 7 gün süren katliamda, daha önceden işaretlenmiş evlere, işyerlerine yapılan saldırılar sonrasında, resmi rakamlara göre 111 kişi yaşamını yitirirken, yüzlerce insan yaralanmış, işyerleri ve eyler talan edilmiştir. Yüzyıllarca o şehirde, Maraş’ta yaşamış olan insanlar baba ocağı topraklarını terk etmek, başka şehirlere hatta başka ülkelere göç etmek zorunda kalmıştır.

    Hesabı sorulmadı

    Bu katliamın hesabı sorulmadığı için sonrasında yaşanan Çorum, Sivas, Suruç, Ankara katliamlarına zemin hazırlamıştır. Katliamın sorumlularından hesap sorulmazken, katliam mağdurları ölülerini bile gömemedi. Hayatını kaybedenlerin cenazeleri mağdurların yakınlarına verilmedi, devlet tarafından gömüldü.

    Katliamda kaybedilen ve bulunamayan insanlar var hala. Dava dosyasını isteyen avukatlara “devlet sırrı” denilerek, dosya verilmedi, verilmiyor. O nedenle kapanmamış bir davadır Maraş katliamı.

    Bütün bunlara rağmen katliamda kaybettikleri yakınlarını anmak için toplanan insanlara her türlü engel çıkarılmaktadır. Bu tavır diğer katliamların mağdur yakınlarına da aynen yaşatılmaktadır.”

    Karanlık eller

    Maraş Katliamı sırasında yaşananları aktaran Sarıbal, “Maraş katliamı, sonradan ortaya çıkan tanıklıklar, belgeler gösteriyor ki 12 Eylül faşist cuntası için organize edilen olayların bir parçasıdır. ABD’lilerin de içinde yer aldığı, Alevi, solcu gençlere yönelik saldırıların en vahşi sonucudur” dedi.

    Sarıbal, uzun süren yargılamalar sonucunda ceza alan katliam sanıklarının daha sonra affedildiğini belirterek, “Sonuç olarak aralarında masum bebekler, çocuklar, kadınlar ve yaşlıların bulunduğu onlarca insanın yaşamını yitirdiği Maraş Katliamının planlayıcılarından, tetikçilerinden ve katillerinden tek bir kişi bile ceza almadı. Aradan geçen yıllar boyunca tüm iktidarlar tarafından korunan katiller ‘özgürce’ dolaşmaya devam ediyor” diye konuştu.

    “Tarihe kara bir leke olarak geçen Maraş Katliamı yüreklerimizi yakmaya devam ediyor” diyen Sarıbal, “Katliam sonrası şehirdeki solcuların, Alevilerin yüzde 80’i şehri terk etti. Bugün başka şehirlerde, ülkelerde yaşayan Katliam mağdurların çocukları, akrabaları, kayıplarını anmak için şehre gelmek istediklerinde önlerine her türlü engel çıkarılıyor. Şehre sokulmuyor. Birileri Maraş, Çorum, Sivas katliamlarının unutturmak istiyor ama unutmayacağız. Bu topraklarda eşit yurttaşlığın hayata geçirilmesi için, eşit yurttaşlığın, demokrasinin ve özgürlüklerin egemen olduğu bir geleceğin kurulması için Maraş’ların, Çorum’ların, Sivas’ların bir daha yaşanmaması için mücadele etmeyi sürdüreceğiz” dedi.

  • CHP’li Sarıbal: “Katliamların hesabı ne yazık ki sorulmadı”

    CHP’li Sarıbal: “Katliamların hesabı ne yazık ki sorulmadı”

    CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Bursa Milletvekili Orhan Sarıbal, “Maraş, Çorum ve Sivas katliamının hesabı ne yazık ki sorulmadı.” dedi.

    Sarıbal, Meclis’te düzenlediği basın toplantısında, 2 Temmuz 1993’te yaşanan olayların 27. yılı dolayısıyla yaptığı açıklamada, 2 Temmuz’da bir insanlık suçu işlendiğini ve bu suçlarda zaman aşımı olmayacağını belirtti.

    Pir Sultan Abdal Derneğinin düzenlediği etkinliklere katılmak üzere Sivas’a giden 33 ozan ve yazar ile 2 otel çalışanının kaldıkları otelde yakılarak katledildiklerini söyleyen Sarıbal, “Aynen Maraş’ta, Çorum’da olduğu gibi Sivas katliamı da göz göre göre gelmişti. Yerel basının yaptığı açıklamalar, yerel yönetimlerin yaptığı etkinlikler, dağıtılan el broşürlerine göre aslında bir katliamın gerçekleşeceği konusunda çok net bir tutum ve öngörü vardı. Başta Türkiye edebiyatının usta çınarı Aziz Nesin olmak üzere bütün katılanlar hedef gösterildi, kalabalık otel etrafında toplandı, ellerinde benzin ve gaz bidonlarıyla oteli yaktılar. Güvenlik güçleri bu katliamda seyirci kaldı.” diye konuştu.

    Olaydan sonraki gelişmeler ile dava sürecine ilişkin de bilgi veren Sarıbal, o günün sanıklarını mahkemede savunanların bugün aldıkları görevler üzerinden bakıldığında, bu davanın nasıl bir siyasal İslam davası olduğunu net bir şekilde gördüklerini ileri sürdü.

    Sarıbal, “Maraş, Çorum ve Sivas katliamının hesabı ne yazık ki sorulmadı. Bugün Almanya’da 9 sanığın olduğu söyleniyor. Ne yazık ki Türkiye mahkemeleri, Almanya’dan bu sanıklarla ilgili herhangi bir çağırma talebinde bulunmadı. Aynı şekilde bunlarla ilgili herhangi bir soruşturma da açmadılar. Dolayısıyla yapanın yanına kar kaldığı, hatta bir kısmının ödüllendirildiği, devlet ve sistem tarafından korunduğu önemli bir tarihsel süreci birlikte yaşadık ve yaşamaya devam ediyoruz.” ifadesini kullandı.

    Bu katliamların insanlığa karşı işlenen suçlar olduğunu söyleyen CHP’li Sarıbal, “İnsanlık suçlarının zaman aşımı olmaz. Er ya da geç bu katliamların hesabı sorulacaktır. Vicdanı, insanlığı, adaleti olan tüm insanların ses çıkarıp bütün katliamları kınaması gerekiyor. Çorum’da, Maraş’ta, Sivas’ta katledilenlerin anısı önünde saygıyla eğitiliyoruz ama bu yetmez; yeni katliamlar yaşanmaması için başta siyasiler olmak üzere bütün toplumu insanlık adına sorumluluğa, katliamları lanetlemeye çağırıyorum.” şeklinde konuştu.