Etiket: marmara denizi

  • Marmara Denizi’nin kıyıları kırmızı yosunla kaplandı

    Marmara Denizi’nin kıyıları kırmızı yosunla kaplandı

    Marmara Denizi’nin Tekirdağ’ın Süleymanpaşa ilçesi kıyıları kırmızı yosunla kaplandı. Kırmızı yosunla karşılaşan vatandaşlar bu durum karşısında endişelenirken, bölgede balıkçılık yapan vatandaşlar ise kırmızı yosunların zaman zaman etkili olan fırtına ile geldiğini belirtiyor.
    Konuyla ilgili açıklamada bulunan Balıkçı Erdal Coşkunçay, “Hava muhalefetinden dolayı herhangi bir sıkıntısı yok. Denizin kendi yosunu. Sert fırtınalardan dolayı kıyılara yakın olan taşların dibindeki yosunlar dalgaların vermiş olduğu etkiyle kıyılara vurmaktadır. Al diyor sana herhangi bir sıkıntısı yok ters fırtınayla birlikte geri denize dönerler” dedi.

    Süleymanpaşa Su Ürünleri Kooperatifi Başkanı İbrahim Pehlivanoğlu ise açıklamasında, yosunların kirlilikten kaynaklanmadığını ifade ederek, “Poyraz son günlerde etkili olması nedeniyle yosunlar arttı. Tekrar havaların sakinleşmesiyle yosunlarda dağılacaktır. Vatandaşların tedirgin olmasını gerektirecek bir durum yok” diye konuştu.

  • Denize açılmasalarda limandan ayrılmıyorlar

    Denize açılmasalarda limandan ayrılmıyorlar

    Marmara Denizi’nin önemli limanlarından Kocaeli’nin Karamürsel ilçesinde 77 yaşındaki İhsan Dönmez (fotoğrafta) ve 80 yaşındaki Hüsnü Özdeniz, Türk sanat müziği eşliğinde limanda balıkçılara ağ onarıyor.

    Yaşlarının ilerlemesi nedeniyle yıllarca yaptıkları balıkçılığı bırakan Dönmez ve Özdeniz, her gün uğradıkları limanda balıkçılara ağ yapıyor ve yırtılan ağları onararak eski haline getiriyor.

     

  • Marmara Denizi için fırtına uyarısı

    Marmara Denizi için fırtına uyarısı

    Meteoroloji Genel Müdürlüğünden yapılan açıklamada, Marmara’da rüzgarın yarın öğle saatlerinden sonra doğu ve kuzeydoğudan 6 ila 8 kuvvetinde (50-75 km/saat) fırtına şeklinde eseceği belirtildi.

    Aynı gün gece saatlerinde etkisini kaybetmesi beklenen fırtına nedeniyle ulaşımda aksamalar yaşanmaması için tedbirli olunması istendi.

  • Marmara Denizi’nin ortasında korku dolu anlar

    Marmara Denizi’nin ortasında korku dolu anlar

    Avşa Adası’ndan dün saat 15.00’te Avcılar İDO İskelesi’ne hareket eden deniz otobüsü, Marmara Denizi’nin ortasında fırtınaya yakalandı. Dalgalar deniz otobüsünü döverken yolcular dalgaların etkisi ile fenalaştı. Gemi kaptanı yolculara 4 kez sakin olmaları yolunda anons yapmak zorunda kaldı. Marmara Adası’na yanaşarak yolculuğuna devam eden kaptanın uyarıları etkili olmadı.

    Sürekli bulantı ile karşılaşan yolculardan 6’sı fenalaşırken, kaptan 1 saatlik rötar ardından deniz otobüsünü Avcılar’a ulaştırmayı başardı. Kaptan, son anonsunda 15 yıldan bu yana seferde olduğunu ilk kez böylesi bir durumla karşılaştıklarını söyledi.

    Benzer durum Avşa Adası-Yenikapı seferinde de yaşandı. Aynı saatlerde Yenikapı’ya hareket eden deniz otobüsünün yolcuları da korku dolu yolculuk geçirirken, yüksek sesle dua edenler görüldü.

     

  • Yunuslar tekneyle yarıştı

    Yunuslar tekneyle yarıştı

    Marmara Denizi’nin Tekirdağ kıyılarında ilerleyen bir tekne fark eden yunus balıkları, hemen tekneye yanaşarak yüzmeye başladı. Teknedeki vatandaşlar ise birkaç yunus balığının kendilerine yaklaştıklarını fark ederek onları kameraya aldı.

    Dost canlısı ve oyun meraklısı olarak bilenen yunuslar, denizin ortasında bulunan tekneyle yarışarak hareketleriyle adeta şov yaptı. Yunusları gören teknedeki vatandaşlar da teknenin hızını düşürerek o anları cep telefonu kameralarıyla saniye saniye kaydetti. Yunusların bu hareketleri renkli görüntülere sahne oldu.

  • Sahili temizleyerek farkındalık oluşturdular

    Sahili temizleyerek farkındalık oluşturdular

    2021 yılında Marmara Denizi dip ve yüzeyde gerçekleşen aşırı müsilaj vakasının tüm çevrelerde geniş bir alana yayılmasının ardından Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı öncülüğünde Haziran 2021’de Marmara Denizi Eylem Planı hazırlanmış olup, her yıl 8 Haziran Marmara Denizi Günü olarak kutlanmaktadır.


    Farkındalık oluşturmak hedeflendi

    Çevre farkındalığı oluşturma adına gerçekleşen etkinliğin son derece anlamlı olduğunu kaydeden Belediye Başkanı Ali Özkan, “Kurşunlu Mahallemizde, 2023 yılında mavi bayrak ödülü alan sahilimizde, Bursa Büyükşehir Belediyesi Sahil Planlama ve Yapım Şube Müdürlüğü, Karacabey Belediyemiz ve Kurşunlu İlkokulu öğrencileri ile kıyı temizliği organizasyonu gerçekleştirildi. Bu anlamlı etkinliğin, çevre temizliği konusunda örnek teşkil edeceğine ve farkındalık oluşturacağına inanıyorum.

    Bizler, geleceğimize katkı sağlamak ve gelecek nesillere daha yaşanabilir bir dünya bırakmak için bugünden gerekli önlemleri almak durumundayız. Bu noktada hepimize önemli sorumluluklar düşüyor. Bu şuurla etkinliğe katkı sağlayan tüm çocuklarımıza teşekkür ediyorum” ifadelerine yer verdi.

  • Marmara Denizi’nin yeni umudu, Pina

    Marmara Denizi’nin yeni umudu, Pina

    Müsilaj dönemlerinde açıklamaları ile tanınan Prof. Dr. Mustafa Sarı, bir yumuşakça türü olan pinaların bir saatte 6 litre deniz suyunu berraklaştırdığını söylediği konuşmasında pinaların Akdeniz’de yüzde 90’nın öldüğünü şuan yaşam alanları olan İstanbul Boğazı ve Çanakkale Boğazı çevresinin önemli olduğunu söyledi. Prof. Dr. Sarı, deniz çayırlarında yaşayan pinaların yaşam alanlarının acil korunma altına alınmasını gerektiğini ifade ederek, “Marmara Bölgesi’nde 25 milyon insan harekete geçmemiz lazım. Saatte 6 litre deniz suyunu süzerek müsilaj oluşumunu engelliyor. Pinalarla birlikte deniz çayırlarını da korumamız lazım. Yer yer ölümler görsek de Marmara, pina için son sığınak” dedi.


    Balıkesir’in Erdek ilçesinde Erdek Anadolu Lisesi Konferans Salonu’nda “Marmara’nın Umudu Pina Projesi” etkinliğinin 1.si düzenlendi. Bandırma Onyedi Eylül Üniversitesi Denizcilik Meslek Yüksek Okulu’ndan Doç. Uğur Karadurmuş, pina sunumunun açılışını yaptı. “Pina olarak bilinen deniz canlısı 2006 yılında ortaya çıkan bir virüs nedeniyle tüm Akdeniz kıyılarında kritik düzeyde yok olma tehlikesiyle karşı karşıyadır. Akdeniz havzasında son canlı bireyler şu an Marmara Denizi’nde yüksek yoğunluklarda yaşam sürmeye devam ediyor. İlk projemizi Erdek Körfezi’nde başlatmıştık şu anda Kapıdağ’ın kuzey kesimleri ile Bandırma Körfezi’nde devam ettirdik. Amacımız Akdeniz havzasında nesli tükenmekte olan bu türün bireylerini korumak” dedi.

    Prof. Dr. Sarı pinaları anlattı

    Bandırma Onyedi Eylül Üniversitesi Denizcilik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mustafa Sarı, öncelikle denizin oluşumu ve denizin yapısından bahsederek konuşmasına başladı. Ardından pinalara değinen Sarı, “Pinalar Akdeniz’e endemik bir tür. Yani Cebelitarık Boğazı ile İstanbul Boğazı arası, sadece buraya ait. 50 yıl yaşıyorlar. 120 santim boya kadar ulaşıyordu. Şimdi bizim bulduklarımız en uzun 40-50 santim. O kadar uzayacak kadar fırsat bulamıyor hayvan hemen biz ona zarar veriyoruz.” dedi.

    Pinaları yeterince tanınmadığını belirten Sarı, “Ortalama bir pina saatte 6 litre deniz suyunu berraklaştırıyor. Denizlerde onlarca canlının yaşam alanı. Pinalar deniz kıyısından başlıyor, 60 metre derinliğe kadar iniyor. En yoğun bulunduğu yerler deniz çayırları” dedi.


    Prof. Dr. Mustafa Sarı, “2016 yılının sonbaharında toplu ölümler meydana gelmeye başladı. Önce geçici olay olarak düşünüldü ama 2019’a geldiğimizde Akdeniz’deki pinaların yüzde 90’ı ölmüştü. 2022 yılında ise Marmara Denizi dışındaki Akdeniz Havzasındaki pinaların hepsi öldü. Şu an yaşayanlar sadece Çanakkale Boğazı ile İstanbul Boğazı arasında. Niçin ölüyorlar? Sindirim sistemlerinde tek hücreli bir protozoa bulaştı. Daha önce bulaşmayıp şimdi bulaşmasının nedeni ise deniz suyu sıcaklığının artması ve iklim değişikliğinin etkisi. Marmara’da ölmemesinin nedeni orijinal bir ikil akıntı sistemi var. Yüzeyde Karadeniz suları, 30 metre altında ise Akdeniz suları olması Marmara Denizi’nin orijinal yapısı pinaların yaşama tutunmasına vesile oldu. Pinaların iklim değişikliği dışında da tehditleri var. Kıyı yapıları, demirleme faaliyetleri, balıkçılık, turizm gibi faaliyetler. Şu an son sığınak Marmara Denizi’nde kaldıkları için onları korumalıyız. Peki nasıl koruyacağız? Marmara’nın Umudu Projesi tam da bu sırada çıktı.

    2020 yılı sonbaharında müsilaj yeni başlamışken Erdek Körfezi’nde 100 metrekarelik alanda da pinaların tümünün öldüğünü gördük. Toplu ölümler burada da başladı diye korktuk ama ölen pinanın yanında genç bir pina çıkmış. Marmara Denizi’nde umut yeşeriyor. Bir koruma stratejisi geliştirmemiz lazım. Yeni bir yaklaşım bütün faaliyetleri sürdürülebilirlik perspektifinde bir araya getirmemiz lazım, farkındalık oluşturmamız lazım, aklımızı pinalara çevirme zamanı. Marmara Bölgesi’nde 25 milyon insan harekete geçmemiz lazım. Saatte 6 litre deniz suyunu süzerek müsilaj oluşumunu engelliyor. Pinalarla birlikte deniz çayırlarını da korumamız lazım. Yer yer ölümler görsek de Marmara, pina için son sığınak.” diyerek herkese pinaları korumaya davet etti ve dinleyicilerden gelen soruları cevaplandırdı.


    Erdek Belediye Başkanı Burhan Karışık ise pinalarla ilgili broşür bastırmayı belediye olarak üstleneceklerini belirterek her otele dağıtacaklarını söyledi.

  • 100 kiloluk deniz kaplumbağası kıyıya vurdu

    100 kiloluk deniz kaplumbağası kıyıya vurdu

    Vatandaşlar tarafından bulunan ve bir süre sonra telef olduğu tespit edilen kaplumbağayla ilgili Kocaeli Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Biyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Halim Aytekin Ergül, “Kendilerine doğal yaşam alanı bulamadıkları için zorlanıyorlar. Her ne kadar Marmara Denizi’nin faunasında bulunuyor olsa da sayılarının çok azaldığını ve korunmaları gerektiğini görüyoruz” dedi.

    Kocaeli’nin Başiskele ilçesinde sahil kenarında kıyıya deniz kaplumbağası vurdu. Oldukça uzun ve yaklaşık 100 kilo ağırlığındaki kaplumbağa, vatandaşların ilgisini çekti. Kaplumbağanın videosunu ve fotoğraflarını çeken vatandaşlar bir yandan da durumu belediye ekibine ihbar etti. Belediye ekipleri geldiğinde ise canlının telef olduğunu tespit etti. Daha sonra toprağa gömülen deniz kaplumbağası, bertaraf edildi.

    Canlı türünün muhtemelen Chelonia Mydas olduğunu, popülasyonu az olsa da Marmara Denizi’nde görüldüğünü söyleyen Kocaeli Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Biyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Halim Aytekin Ergül, bu türün koruma altında olduğunu belirtti. Kocaeli Veteriner Hekimler Odası Genel Sekreteri Cüneyt Özer ise canlı türlerinin iklim farklılıklarından etkilendiklerini ifade ederek açıklamalarda bulundu.

    “Muhtemelen ömrünü tamamlayıp o nedenle kıyıya vurmuş bir organizma”

    Kocaeli Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Biyoloji Bölümü Öğretim Üyesi aynı zamanda Dekan Yardımcısı Prof. Dr. Halim Aytekin Ergül, “Fotoğraflarını gördüğümüz, kıyıya vurduğunu ve daha sonra da maalesef öldüğünü öğrendiğimiz kaplumbağa, Marmara Denizi faunasında doğal olarak bulunan bir tür. Muhtemelen Chelonia Mydas türü. Yakından görme fırsatım olmadı ama yakından gördüğümüz kadarıyla böyle. Muhtemelen ömrünü tamamlamış ve o nedenle de kıyıya vurmuş bir organizma. Bunlar esasında koruma altında olan türler, popülasyonları pek fazla değil. O bakımdan korunmaları gerekiyor ve korunmalarının, yaşamlarının sürdürülebilir olması için de ekosistemde sağlıklı şartların sağlanması gerekiyor. Bu, biz insanlara düşen bir görev aslında.

    Özellikle üremek için bu organizmalar kumsal ararlar. Buraların sakin de olması gerekir. Ancak İzmit Körfezi’nde aşağı yukarı yüzde 3 gibi bir alan bakir kalmış. Bunun dışındaki neredeyse bütün kıyı kesimi dolgularla birlikte veya çeşitli limanlar, iskeleler, mendireklerle dolu durumda. Dolayısıyla bu canlıların doğal yaşam alanlarını biraz ortadan kaldırıyor gibiyiz” dedi.


    “Sayılarının çok azaldığını ve korunmaları gerektiğini görüyoruz”

    Marmara Denizi’nde bu organizmaların bulunduğunu fakat sayılarının çok azaldığını söyleyen Ergül, “Bu organizmaların uyum sağladıkları tuzluluk, sıcaklık gibi faktörler var. Doğal olarak soğukkanlı organizmalar. Dolayısıyla da bulundukları ortamın şartları onlar için önemlidir. Uygun yaşam alanları ararlar. Beslenmeleri için deniz çayırlarının bulunduğu ortamlar önemli.

    Marmara Denizi’nde bu tür posidonia yatakları gibi alanlar oldukça sınırlı düzeye inmiş durumda. Dolayısıyla da kendilerine doğal yaşam alanı bulamadıkları için zorlanıyorlar. Her ne kadar Marmara Denizi’nin faunasında bulunuyor olsa da sayılarının çok azaldığını ve korunmaları gerektiğini görüyoruz” diye konuştu.

    “Özellikle kıyılardaki yapılaşmalar bu organizmalar için risk oluşturuyor”

    Kıyılardaki yapılaşmaların bu canlı türü için risk oluşturduğunu ve insanlara da büyük sorumluluk düştüğünün altını çizen Prof. Dr. Ergül, “Canlıların faunasının, hangi türlerin Marmara’da bulunması gerektiğiyle ilgili çalışmalar yapıldı. Literatürde bunları görebiliyoruz. Elbette artırılarak devam etmesi gerekir. Özellikle de bu hayvanların popülasyonuyla, bolluklarıyla ilgili bir çalışmanın yapılmasında büyük fayda var. İnsanların sadece kendileri için değil, diğer organizmalar için de sürdürülebilir yaşam ortamı hazırlama sorumluluğu var. Bu bakımdan dikkatli olmamız ve planlı hareket etmemiz gerekir. Özellikle kıyılardaki yapılaşmalar bu organizmalar için risk oluşturuyor.

    Doğal yaşam alanları sınırlandığı için bu organizmalar gün geçtikçe daha kötü şartlarda yaşar hale geliyor. Atık deşarjları da bir başka konu tabi. Gerek evlerden gerek fabrikalardan gerekse tarımsal kökenli atıkların girdisi özellikle Marmara Denizi gibi yarı kapalı ekosistemlerde daha tehlikeli olabiliyor. Canlıları, maalesef gün geçtikçe kötüleşen yaşam şartlarına maruz bırakıyor. O bakımdan sistemli, planlı, programlı hareket etmek hem kendi sağlığımız, kendi geleceğimiz hem de birlikte yaşamak mecburiyetinde olduğumuz diğer organizmaların gelecekleri için çok önemli” şeklinde konuştu.

    “Akdeniz ile Marmara’nın tuzluluk oranı 10 derece kadar fark ediyor”

    Kocaeli Veteriner Hekimler Odası Genel Sekreteri Cüneyt Özer ise bu tür deniz kaplumbağalarının Akdeniz’de yaşamaya daha elverişli olduğunu ve Marmara’daki şartların daha sınırlı olduğunu söyleyerek, “Bulan vatandaşlar tarafından Başiskele Belediyesi ekiplerine ihbarda bulunulmuş. Belediyenin veteriner hekimleri tarafından da ölmüş olduğu tespit edilmiş. Daha sonra gerekli işlemlerin yapılarak toprağa gömüldüğü ve bertaraf edildiği bilgisini aldık. Çevre ile alakalı faktörlere bakıldığında dünyada iklim değişiklikleri, küresel iklim farklılıklar doğal olarak hayvanların fizyolojisini bozmakta ve hayvanlarda yaşama bölgelerini değiştirmek gibi sebeplere yol açabilmektedir. Akdeniz Bölgesi’ndeki denizin tuzluluk oranıyla Marmara Denizi’nin tuzluluk oranı 10 derece kadar fark ediyor. Deniz sıcaklığı açısından ise 4 derecelik bir fark var” ifadelerini kullandı.

  • Marmara Denizi’ne sıfır Millet Bahçesi

    Marmara Denizi’ne sıfır Millet Bahçesi

    Tekirdağ’ın Süleymanpaşa ilçesine bağlı Altınova Mahallesi Millet Bahçesi’nin kısa süre içinde hizmete açılması planlanıyor. Marmara Denizi’ne sıfır Millet Bahçesi’nin inşaatının tamamlanması ve hizmete açılması ile birlikte, bölge halkı geniş bir sosyal alanın keyfini çıkaracak.

    “Şehrimiz için hayırlı ve uğurlu olsun”

    70 dönümlük alana yayılan Millet Bahçesi’ni inceleyen Başkan Yüksel, konuyla ilgili yaptığı açıklamada, Millet Bahçesi’nin, Süleymanpaşalıların yanı sıra çevre ilçe ve şehirlerden gelecek misafirlerin de kullanımına sunulacak önemli bir sosyal alan olacağını belirtti. Yüksel, “Trakya’nın tek Millet Bahçesi Tekirdağ’da, Süleymanpaşa’da çok yakında açılıyor. Altınova Mahallemizde inşa edilen Millet Bahçesi, yaklaşık 70 bin metrekarelik bir alana sahip. Projede gelinen aşamayı ve yürütülen çalışmaları yerinde inceledik ve kısa süre içinde hizmete açılması için çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Şehrimiz için hayırlı ve uğurlu olsun” diye konuştu.


    Başkan Yüksel, ayrıca Millet Bahçesi’nin spor alanları, yürüyüş yolları ve oyun parkları gibi birçok farklı sosyal aktivite alanını barındıracağını da sözlerine ekledi.

  • “Marmara’da 6.5’in üzerinde deprem olmaz”

    “Marmara’da 6.5’in üzerinde deprem olmaz”

    Kahramanmaraş merkezli yaşanan iki büyük depremin ardından gözler Marmara’da yaşanacak İstanbul ve birçok ili etkileyeceği düşünülen depremlere çevrildi. Konu hakkında açıklama yapan bazı uzmanlar yaşanılacağı düşünülen Marmara depreminin 7’nin üzerinde bir büyüklüğe sahip olacağını savunurken Maden Teknolojisi ve Yer Bilimleri Uzmanı Serkan İçelli, bu açıklamalara katılmadığını ve 6.5 büyüklüğünün üzerine çıkmayacağını söyledi.


    “Çınarcık, Adalar fayı ve Marmara çukurunda deprem bekliyorum”

    İçelli, yaşanılması düşünülen Marmara depreminde Çınarcık ve Adalar fayında 6.4, Marmara çukurunda ise 6.5 büyüklüğünde deprem beklediğini söyleyerek, “Marmara’da çoklu yırtılma beklemiyoruz. Çoklu yırtılma dediğimiz segmentler arasında çoklu yırtılmadan dolayı 7.4, 7.8’e kadar deprem üreteceğini söyleyen uzmanlarımız var. Fakat ben bu görüşlere katılmıyorum. Burada ki üst kabuğunun çok sert olması ve 10 kilometre derinlikteki zeminin zayıf olmasından dolayı sürünme devam ediyor. Alttan süründüğü için de bu enerji azalıyor. Yaklaşık 200 yıllık sismiste çok sık devam ettiği için burada herhangi bir 7 büyüklüğünde deprem enerjisi yok. Bu yüzden kıyamet senaryosu çizmeye gerek yok. Biz Çınarcık ve Adalar fayı üzerinde 6.4 büyüklüğüne kadar bir deprem bekliyoruz. Yine orta Marmara çukurunda da ise 6.5’e kadar bir deprem olur. Fakat bu büyüklüklerin üzerinde olmaz” şeklinde konuştu.


    Tsunamiye dikkat

    İçelli kıyı şeritli ilçelerin tsunamiden etkileneceğini belirterek, “Bu depremler çok yakın zamanda mı uzak zamanda mı olur kimse bilemez. Bildim diyenlerde yalan söyler. Yer altında düşey atımlı bir fayın oynaması durumunda özellikle Büyükçekmece ve Küçükçekmece gibi kıyı şeritli ilçelerimizi çok etkileyecektir. Yalova ve karşısında ki kıyıları depremin ardından tsunami etkileyecektir” ifadelerini kullandı.

    “Tarih verenlere itibar etmeyin”

    İçelli, vatandaşların deprem yaşanacağı tarihleri ortaya atan şahıslara itibar etmemesi gerektiğini söyleyerek, “Önemli bir konu ise malum depremden önce bildiğini söyleyenler var. Bunlara itimat etmeyin” dedi.