Etiket: Marmara

  • Marmara Denizi ulaşımına poyraz engeli

    Marmara Denizi ulaşımına poyraz engeli

    Meteoroloji Genel Müdürlüğü tarafından yapılan uyarıların ardından Marmara Denizi’nin Tekirdağ kıyılarında Poyraz fırtınası etkili oluyor. İki gün süreceği tahmin edilen poyraz fırtınası sebebiyle Tekirdağ’da birçok balıkçı teknesi, balıkçı limanına çekerek rıhtıma bağladı.
    Uluslararası yük taşımacılığı yapan büyük konteyner gemileri de Marmara Denizi’nin Tekirdağ açıklarına demirleyerek poyraz fırtınasının geçmesini bekledi.

    Şehir merkezinde de etkili olan fırtına hayatı olumsuz etkiliyor. Fırtınaya dayanamayan park halindeki bir simit büfesinin yan yattığı gözlendi.

  • Marmara’da deniz ulaşımına poyraz engeli

    Marmara’da deniz ulaşımına poyraz engeli

    Meteoroloji Genel Müdürlüğü tarafından yapılan uyarıların ardından Marmara Denizi’nin Tekirdağ kıyılarında Poyraz fırtınası etkili oluyor. İki gün süreceği tahmin edilen poyraz fırtınası sebebiyle Tekirdağ’da birçok balıkçı teknesi, balıkçı limanına çekerek rıhtıma bağladı.

    Uluslararası yük taşımacılığı yapan büyük konteyner gemileri de Marmara Denizi’nin Tekirdağ açıklarına demirleyerek poyraz fırtınasının geçmesini bekledi.

  • Marmara’da deniz ulaşımına poyraz engeli

    Marmara’da deniz ulaşımına poyraz engeli

    Meteoroloji Genel Müdürlüğü tarafından yapılan uyarıların ardından Marmara Denizi’nin Tekirdağ kıyılarında Poyraz fırtınası etkili oluyor.
    İki gün süreceği tahmin edilen poyraz fırtınası sebebiyle Tekirdağ’da birçok balıkçı teknesi, balıkçı limanına çekerek rıhtıma bağladı.

    Uluslararası yük taşımacılığı yapan büyük konteyner gemileri de Marmara Denizi’nin Tekirdağ açıklarına demirleyerek poyraz fırtınasının geçmesini bekledi.

  • Büyükorhan Marmara’da hayvancılığın merkezi oldu

    Büyükorhan Marmara’da hayvancılığın merkezi oldu

    Bursa’nın dağ ilçesi Büyükorhan’da 400 yıldır sadece cuma günleri kurulan canlı hayvan pazarı günümüzde de vatandaşlardan ilgi görüyor. Pazarın yan tarafında kesilen hayvanların kavurmaları da sadece bugüne özel sunuluyor. Bu eşsiz lezzeti tatmak için sadece Bursa değil, çevre illerden de vatandaşlar cuma günleri Büyükorhan’a geliyor. Burada kesilen hayvanlar Marmara Bölgesi’ndeki birçok kasap ve restoranda da satılıyor.
    Büyükorhan Belediye Başkanı Ahmet Korkmaz, “Burası yaklaşık 400 yıldır devam eden hayvan pazarı. Sadece Büyükorhan ilçesinin değil dağ yöresinin tek canlı hayvan pazarıdır. 1700’lü yıllarda kurulduğu söylenen, çok güzel de bir hikâyesi olan, ticaretin ve maneviyatın merkezi olan bir noktadayız. Burada hayvan pazarı, tarihî Cuma Cami ve meşhur Cuma kavurmamızın yapıldığı tahıl hanımız var” dedi.

    “Bursa’nın ve ülkenin dört bir tarafından binlerce kişi kavurma yemek ve Kurban Bayramı’nda kurban satış ve alımları için de geliyor” diyen Korkmaz, “Bu alan sadece büyükbaş hayvanlar içindi. Ama hayvan sayılarımızda düşüş yaşandığı için artık burada hem büyükbaş hem de küçükbaş hayvan barındırabiliyoruz. Burasının hayvan kotasını üç katına çıkarttık. Yaklaşık 40- 50 büyükbaş için de kapalı alan ilave ederek pazarı canlı hâle getirdik” şeklinde konuştu.

    Kavurma yapılan ve satılan ‘Tahıl Hanı’nın da orijinaline uygun olarak yenilendiğini belirten Korkmaz, “ Orası yaklaşık 300 yıllık ağaçlar ile yapılmış bir ahşap yapıydı, orayı orijinaline uygun halde tekrardan hizmete aldık. Bizim burada hem kendimizin tükettiği hem de müşterilerimize sunduğumuz et bu yörenin etidir. Bu yörenin etinin bir özelliği de hayvanların hemen hemen yüzde 80’nin otluyor olması. Bundan dolayı etin lezzeti normal restoran etlerinden kat kat daha güzel. Biz sadece tüketim olarak değil, buradan Bursa ve civarı illere kaliteli et satışı da yapmış oluyoruz” ifadelerini kullandı.

    Uzun yıllardır Cuma günleri kavurma için ocak yakan esnaf da bu geleneğin atalardan kalma devam ettiğini dile getirdiler.

  • Uçmakdere pisti paraşüt tutkunlarını çekiyor

    Uçmakdere pisti paraşüt tutkunlarını çekiyor

    Adrenalin tutkunlarının gözde adresi Şarköy ilçesindeki Uçmakdere Mahallesi’nde yamaç paraşütü uçuşları 250 ve 600 metrelik pistlerden yapılıyor.

    Kumbağ ve Mürefte beldeleri arasında kalan Şarköy’e bağlı mahalle, İstanbul’a 170, Edirne’ye 180, Kırklareli’ne 160 kilometre uzaklıkta olması dolayısıyla civar illerden pek çok ziyaretçi ağırlıyor.

    İstanbul ve yakın kentlerden gelen paraşütçüler, Marmara Denizi’nin mavisi ve sonbaharda Ganos Dağı eteklerindeki ormanlarda oluşan renk cümbüşünü gökyüzünden izleme fırsatı buluyor.

    Uçmakdere’de yaz döneminde haftalık ortalama 500 uçuş yapıldı. Havaların güzel gitmesiyle uçuşlar aynı hızla devam etti, bazı haftalar ise yaz aylarındaki uçuş sayısının da üzerine çıkıldı.

    “Herkesin gelip bu güzellikleri yaşaması gerekiyor”

    İl Kültür ve Turizm Müdürü Ahmet Hacıoğlu, muhabirlere, Tekirdağ’ın her mevsim paraşüt tutkunları tarafından tercih edildiğini söyledi.

    Tekirdağ’a gelen ziyaretçilerin çoğunun yamaç paraşütü keyfi yaşadığını ifade eden Hacıoğlu, şunları kaydetti:

    “Ganos Dağı eteklerindeki ormanlar ve denizin mavisi arasında bu güzellikleri gökyüzünden izlemek isteyenler yamaç paraşütü yapıyor. Doğanın sunduğu eşsiz güzellikler insanların dikkatini çekiyor. İnsanlar bölgedeki ormanlarda bu güzelliklerin içesinde keyifli zaman geçiriyor. Son günlerde etkili olan pastırma sıcakları da vatandaşları ziyaret için Tekirdağ’a yönlendirdi. Herkesin gelip bu güzellikleri yaşaması gerekiyor.” dedi.

    “Renk cümbüşü uçuşları daha keyifli hale getiriyor”

    Paraşüt eğitmeni Kadir Aksoy da Uçmakdere’nin paraşüt tutkunlarının en çok tercih ettiği yerlerden birisi haline geldiğini dile getirdi.

    Uçmakdere’deki ormanların sonbahar renklerine büründüğünü aktaran Aksoy, “Marmara’da uçuş yapacak alan az olduğu için bölgedeki pilotların çoğu burayı tercih etmeye başladı. Sonbaharla birlikte yaşanan renk cümbüşü uçuşları daha keyifli hale getiriyor. Uçuş yapanlar hem gökyüzünün hem de manzaranın tadını çıkarıyor. Güneyli rüzgarlar eseceği için uçuşlar devam edecek. Kışın kar yağsa bile uçuşları devam ettireceğiz.” diye konuştu.

    Paraşüt pilotu Okay Güzel de Uçmakdere’de her mevsim uçuş için uygun hava koşullarının olduğunu belirtti.

    Uçuşların kışın da sürdüğünün altını çizen Güzel, “Deniz ve doğa manzarasının olduğu İstanbul’a en yakın uçuş bölgelerinden biriyiz. Uçuşlarımız devam ediyor. Kış yaklaştığı için insanlar uçuşların kapanacağını düşünebilir. Burada kışın da uçuşlarımız devam ediyor.” dedi.

  • AFAD’dan Marmara depremi açıklaması

    AFAD’dan Marmara depremi açıklaması

    Trakya Üniversitesi ev sahipliğinde düzenlenen “Her Yönüyle Deprem Sempozyumu” için Edirne’ye gelen Yılmaz, gazetecilere yaptığı açıklamada, Türkiye’nin deprem kuşağında yer alan bir ülke olduğunu ve farklı yerlerde büyük depremlerin yaşanabileceğini ifade etti.

    AFAD olarak depremlere karşı çalışmalar sürdürdüklerini anımsatan Yılmaz, 4 aşamadan oluşan bütünleşik afet yönetimi sistemi kapsamında afet öncesi ve sonrasına yönelik planlar yapıldığına dikkati çekti. Marmara Denizi’nde olası bir depremin İstanbul başta olmak üzere çevresindeki 7 ili etkileyeceğini dile getirdi.

    İstanbul gibi 16 milyondan fazla insanın yaşadığı bir yerde hazırlıkların ciddi bir şekilde ele alınması gerektiğine işaret eden Yılmaz, “Bu kapsamda 2016 yılında İstanbul Afet Müdahale Planı devreye girdi, bunu her yıl tüm kurumlarla güncelliyoruz. Afetle ilgili olan tüm kurumlarda araç, ekipman, personel ve plan hazırlama gibi tüm hazırlıkları tamamlamaları için çalışmalar yürütüyoruz.” dedi.Yılmaz, depremle ilgili çalışmaların en önemli ayağının dirençli kentler oluşturmaktan geçtiğini belirtti.

    İstanbul’da afet riskinin azaltılması ve gerekli bina ve altyapı yenilemelerinin yapılması gerektiğini anlatan Yılmaz, şunları kaydetti:

    “İstanbul gibi 3 imparatorluğa başkentlik yapmış, içerisinde 2 bin yıllık yapıları ve ciddi bir nüfusu barındıran büyük bir şehirde her şeyden önce eskiyen köhnemiş yapıları yenilememiz gerekiyor. İstanbul gibi bir metropolün en önemli afet hazırlığı, şehri dirençli bir kent haline getirmek, kentsel dönüşüm dahil olmak üzere bina yenilemelerini yapmak ve aynı zamanda şehrin enerji, içme suyu, ulaşım ve haberleşme altyapılarını sağlamlaştırmaktan geçiyor. Köprülerimizi, viyadüklerimizi, içme suyu hatlarımızı sağlamlaştırma noktasında kurumlarla ortaklaşa çalışmalar yürütüyoruz. AFAD olarak 6 Şubat depremlerini bir daha yaşamamak için çalışıyoruz. Biz eğer afetler öncesi gerekli önlemleri alırsak ve dirençli şehirler oluşturursak, depremi sadece bir doğa olayı olarak yaşar ve normal hayata geçişi çok daha kolay sağlayabiliriz.”

    Yılmaz, İstanbul’da 2019 yılında yaşanan 5,8 şiddetindeki depremin ardından paydaş kurumlarla 800’e yakın toplantı gerçekleştirildiğini ifade etti.

    Bu kapsamda kurumların şehrin altyapısını güçlendirmek için çalışmalar yaptığını aktaran Yılmaz, “İstanbul’un enerji altyapısını güçlendirmek için TEİAŞ tarafından çalışmalar yapıldı. Karayolları ve Büyükşehir Belediyesi köprü ve viyadüklerin risk analizlerini tespit ederek, yenilenmesi ve güçlendirilmesi gereken yerlerde çalışmalar yaptılar. Aynı şekilde haberleşme noktasında GSM operatörü şirketleri kendi baz istasyonlarının risk analizlerini yaptılar. Bunların herhangi bir afet durumunda zarar görme ihtimaline karşı mobil baz istasyonları getirdiler.” diye konuştu.

    Yılmaz, İstanbul’un yapı stokunu yenilemek için çalışmaların sürdüğünü belirterek, “2012 yılında çıkan ‘6306 Sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkındaki Kanun’ ile İstanbul yapı stokundaki yenileme süreci hız kazandı. O günden bugüne yaklaşık 100 bine yakın yapıyı riskli ilan ettik ve yüzde 90 oranında bu yapılar yıkıldı. Yerine yeni yapılar yapıldı.” dedi.

  • Marmara’nın güney kıyılarını denizanası istila etti

    Marmara’nın güney kıyılarını denizanası istila etti

    Gemlik’in Küçükkumla Mahallesi’ndeki sahil boyunda denizanası istilası yaşanıyor. Binlerce denizanası sahili şeridini doldururken, o anlar tekneyle suda ilerleyen balıkçıkların kamerasına yansıdı.

    Bazı vatandaşlar denizanası artışının en önemli sebebinin deniz kirliliğinin yanı sıra kaçak avlanmalar olabileceğine dikkat çekti.

  • “Pinalar Marmara, Marmara pinalar için umut”

    “Pinalar Marmara, Marmara pinalar için umut”

    Yeşim Grup “Sürdürülebilirlik Ayı” etkinlikleri çerçevesinde, Marmara Denizi ve pinalarla ilgili çalışmalarıyla tanınan bir sosyal girişimci ve akademisyen olan Bandırma Onyedi Eylül Üniversitesi Denizcilik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mustafa Sarı ile söyleşi gerçekleştirdi.

    Söyleşinin başında, Yeşim Grup Kurumsal İletişim Direktörü Dilek Cesur, “Sürdürülebilirlik Ayı” etkinliklerinin, çalışanlar ile toplumu sürdürülebilirlik konusunda şuurlandırmayı ve olumlu değişiklikler yapmayı hedeflediğini vurgulayarak, herkesin daha güzel bir dünya ve iklim krizinin etkilerinin azaltıldığı bir gezegen için sorumluluk alması gerektiğini belirtti.

    Çevrimiçi olarak düzenlenen söyleşide Yeşim Grup Kurumsal İletişim Direktörü Dilek Cesur’un sorularını cevaplayan Prof. Dr. Mustafa Sarı, insanların Marmara Denizi’ni kirlettiğini ve bu kirlenmenin başka faktörlerle birleşmesi sonucunda müsilajın ortaya çıktığını söyledi

    Bir pina günde 150 litre deniz suyu filtreliyor

    Müsilajın önlenmesi için 2021 yılında hazırlanan Marmara Denizi Eylem Planı’na değinen Prof. Dr. Sarı, bu planın 14 maddesinin Marmara’nın atık yükünü azaltmaya yönelik olduğuna dikkat çekti. Mevcut şartlar altında Marmara Denizi çevresinde yaşayan 25 milyon kişinin atığının ancak yüzde 50’sinin arıtılabildiğini de dile getiren Prof. Dr. Sarı, “Bu yüzden denizdeki doğal arıtmaya destek olan organizmaları korumalıyız. Bir pina saatte 6 litre, bir günde ise 150 litre deniz suyunu filtreleyebiliyor” diye konuştu.
    Son yıllarda iklim krizinin etkilerinin artmasıyla Akdeniz Havzası’nda toplu pina ölümleri yaşandığını belirten Prof. Dr. Mustafa Sarı, “Marmara Denizi, korunaklı yapısıyla pinalar için güvenli bir alan oluşturuyor. Bu anlamda pinaların Marmara Denizi için, Marmara Denizi’nin de pinalar için umut olduğunu söyleyebiliriz” dedi.

    Hedef müsilajsız Marmara

    Bu çerçevede “Marmara’nın Umudu Pina” projesini hayata geçirdiklerini belirten Prof. Dr. Sarı, projenin öncelikli hedeflerinden birinin, pinalar hakkında eksik ve yanlış bilgileri düzelterek, toplumda pina bilincini artırmak olduğunu söyledi. Bunun yanı sıra, kıyılarımızdaki pina popülasyonunu belirlemek için çalışmalar yaptıklarını ve öğretmenler ile çocuklara yönelik eğitimler düzenlediklerini kaydeden Prof. Dr. Sarı, “Uzun vadede amacımız Marmara’da pinalara zarar veren tüm faaliyetleri azaltmak ve nihai olarak müsilajsız Marmara Denizi’ne ulaşmak” dedi.

    Son olarak, iklim değişikliği ile mücadelede toplum olarak daha fazla sorumluluk almanın önemine vurgu yapan Prof. Dr. Mustafa Sarı, herkesin daha iyi bir dünya için adım atması gerektiğini sözlerine ekledi.

  • Marmara Denizi için büyük adım

    Marmara Denizi için büyük adım

    Marmara Denizi’nde balık varlığı ve çeşitliliğinin arttırılması için Tarım ve Orman Bakanlığı ile Balıkesir Üniversitesi’nin ortak yürüttüğü çalışma ile Balıkesir’in Marmara Adası’nda bulunan Gündoğdu Köyü yakınındaki koya yapay resifler bırakıldı. Korozyona uğramayacak özel bir maddeden yapılan resifler sponsor bir firma tarafından itina ile hazırlanırken, yaklaşık 300’e yakın resif gemide bulunan vinç yardımı ile Marmara’nın suları ile buluştu. Balıkesir Üniversitesi’ni Doç Dr. Dilek Türker ve Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Murat Doğdubay’ın temsil ettiği resif projesinde sulara gömülen resifler sualtı kamerası ile de izlenerek zemine uygun şekilde oturması sağlandı.

    Marmara Denizi’ndeki biyolojik çeşitliliği ve balık varlığını arttıracak projede atılan resif adımı ise kameralarca dakika dakika kaydedildi.

  • Marmara Denizi ulaşımına poyraz engeli

    Marmara Denizi ulaşımına poyraz engeli

    Meteoroloji Genel Müdürlüğü tarafından yapılan uyarıların ardından bu sabah Marmara Denizi’nin Tekirdağ kıyılarında poyraz etkili oldu. Poyraz fırtınasının etkili olması sebebiyle Tekirdağ’da bulunan birçok balıkçı teknesi denize açılamadı.
    Diğer yandan uluslararası yük taşımacılığı yapan büyük gemiler de Tekirdağ açıklarında demirleyerek fırtınanın geçmesini bekliyor.
    Fırtınanın Perşembe günü etkisini yitirmesi bekleniyor.