Etiket: maske

  • Market arabaları ne kadar güvenli?

    Market arabaları ne kadar güvenli?

    Gülhane Eğitim ve Araştırma Hastanesi (GATA) Yoğun Bakım ve İç Hastalıkları Uzmanı ve Bilim Kurulu üyesi Prof. Dr. Levent Yamanel, marketlerde alışveriş arabalarının salgın açısından risk olduğunu söyleyerek, uyarılarda bulundu.

    Prof. Dr. Yamanel, bulaşı engellemede bu arabaların dezenfeksiyonun önemli olduğunu belirterek, “Öncelikle her zaman dediğimiz gibi bu virüse karşı el hijyeni çok önemli. Marketlerdeki alışveriş arabaları da çok sık dokunulan ve elden ele dolaşan araçlar. O nedenle bunların özellikle tutulan yerlerinin sık sık su ve deterjanla temizlenmesi ve daha sonra belki çamaşır suyu çözeltisiyle silinmesi çok önemli. Arabalar ile temastan sonra mutlaka el hijyenine dikkat etmemiz gerekiyor. Alışveriş bitiminde ulaşabiliyorsak su ve sabunla en az 20 saniye iyice ovarak ellerimizi temizlememiz gerekiyor. Eğer su ve sabuna ulaşamazsak el dezenfektanı ya da kolonyanın da mutlaka kullanılması lazım” diye konuştu.

    MARKET ARABASI İÇİN DEZENFEKTAN KABİNİ

    İşletmeler de alışveriş arabalarının temizliği için farklı yöntemler kullanıyor. Kimi marketlerde arabalar suyla yakınıp, silinerek temizlenirken, kimisinde de özel dezenfektan kabinleri kullanılıyor. Özel üretilen kabinde dakikada 50 market arabası aynı anda dezenfekte edilebiliyor. Üretici firma yöneticisi Tunca Çıplak, market arabası dezenfeksiyon cihazı ile ilgili bilgi verdi. Çıplak, “Proje ve imalat kısmı tamamen yerli olan bir ürün ortaya koymaya çalıştık. Marketler temel ihtiyaçların karşılandığı ve bulaşıcı zincirinin olduğu bir nokta. Ve bulaş zincirinin kritik noktası da market arabalarının temas yeri. Bu cihaz ile dakikada 50 market arabasını dezenfekte edebiliyoruz. Cihaz maksimum 38 litre ilaçlı su kapasitesine sahip. Bununla 6 bin alışveriş arabasını dezenfekte edebiliyoruz. Sağlık Bakanlığı?nın onay verdiği herhangi bir dezenfektan maddeyi de bu cihazda kullanabiliyoruz. Dezenfektan maddenin temas ettiği yüzeylerde virüsle ilgili hiçbir kalıntı kalmıyor” ifadelerini kullandı.

    ‘TEDİRGİN OLUYORUZ’

    Alışveriş yapan vatandaşlar da market arabalarını kullanırken tedirgin olduklarını söyledi. Aziz İmrenk (60) “Biz bu arabayı aslında eldivenle de kullanabiliriz; ama bilim adamları eldiven kullanmanın sakıncalı olduğunu söylediği için eldiven kullanmadan alışveriş arabasının buralarından tutmak zorunda kalıyoruz. Tutmadan önce çantamdan ıslak mendilimi çıkarıp tutacağım yerleri siliyorum. Çünkü bu yerlere akşama kadar kimler değiyor ve o kişilerin mikrop taşıyıp taşımadığını bilemeyiz. Onu da götürüp çöpe atıyorum. İşim bittikten sonra da hemen ellerimi dezenfekte ediyorum” diye konuştu.

  • Avusturya’da zorunlu maske uygulaması kaldırıldı

    Avusturya’da zorunlu maske uygulaması kaldırıldı

    Avusturya’da koronavirüs (Covid -19) salgınında normalleşme aşamaları devam ediyor. Salgına yakalanan hastaların iyileşme sayılarındaki artışla birlikte Avusturya Hükümeti de normalleşme adımlarını hızlandırdı. Dün itibariyle ülkede zorunlu maske kullanımı kaldırılırken, bu uygulamayla sağlık kuruluşları, eczaneler, taksiler ve toplu taşıma alanlarını kapsamıyor.

    “UZUN ZAMAN KORONA İLE YAŞADIK VE YAVAŞA YAVAŞ HAFİFLİYORUZ”

    Başkent Viyana’da Taksi şirketi bulunan Türk gurbetçi Cengiz Akbudak, hükümetin almış olduğu yeni kararı şu sözlerle değerlendirdi: “Koronavirüs krizini en rahat atlatan ülkelerden birinde yaşıyoruz. O yüzden de şuan alınan tüm kararlar ve uygulamalarla normal hayata geri dönüyoruz. Maskenin kalkması bizleri tabi çok sevindirdi. Gerçekten zorlanıyordu insanlarımız. Belirli yerlerde hala maske takma zorunluluğu var. Bunlardan biri de taksiler. O yüzden takside öncelikle taksi şoförleri maskelerini mecbur takmaları gerekiyor ve müşteriye de maske takmasını hatırlatmak sorumluluğu da taksi şoförlerinde. Zaten uzun zaman korona ile yaşadık ve yavaşa yavaş hafifliyoruz. Ama son kalan aşamada da dikkatimizi elden bırakmayalım.”

    “BUGÜNDEN İTİBAREN MASKESİZ ÇALIŞIYORUZ”

    Viyana’da işçi olarak çalışan Ömer Durgun ise, maske ile çalışmanın zorluğuna dikkat çekerek, ” Maskeli hayat çok zor, çekilmez ama maskesiz hayat daha güzel. Bugüne kadar maskeli çalıştık, bugünden itibaren de maskesiz çalışıyoruz” ifadelerini kullandı.

    AVUSTURYA’DA SON DURUM

    Avusturya Sağlık Bakanlığının paylaştığı son verilere göre; 527 bin 670 kişiye test yapıldığı, toplam 17 bin 39 olan hasta sayısından 16 bin 66 kişinin iyileştiği, 678 kişinin ise hayatını kaybettiği, hastanede yatan 79 kişi, yoğun bakımda tedavisi devam eden 15 kişinin bulunduğu belirtildi.

  • 5 il daha eklendi! Toplam 42 ilde maske zorunlu hale geldi

    5 il daha eklendi! Toplam 42 ilde maske zorunlu hale geldi

    Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Koronavirüs salgınıyla mücadele kapsamında 5 ilde daha maskesiz sokağa çıkmanın yasaklandığını açıkladı.

    Koca, Twitter hesabından yaptığı paylaşımda, vaka artışlarıyla dikkati çeken şehirler başta olmak üzere artış eğilimi olan yerlerde il hıfzıssıhha kurullarının, valilerin başkanlığında riske karşı kararlar almayı sürdürdüğünü belirtti.

    Bu kapsamda, maskenin yaptırımı bulunan bir sosyal sorumluluk olduğunu ifade eden Koca, virüsle maskesiz mücadele edilemeyeceğini vurguladı.

    Koca, Diyarbakır, Erzurum, Kayseri, Rize ve Şanlıurfa’da maskesiz sokağa çıkmanın yasaklandığını bildirdi.

    Böylece 42 ilde (Adıyaman, Afyonkarahisar, Amasya, Ardahan, Aydın, Balıkesir, Bartın, Batman, Bolu, Burdur, Denizli, Düzce, Elazığ, Eskişehir, Gaziantep, Giresun, Iğdır, Isparta, Kahramanmaraş, Karabük, Kırklareli, Kocaeli, Konya, Kütahya, Malatya, Mardin, Muğla, Muş, Nevşehir, Osmaniye, Sakarya, Siirt, Sivas, Şırnak, Tunceli, Uşak, Zonguldak, Diyarbakır, Erzurum, Kayseri, Rize ve Şanlıurfa) maske kullanımı zorunlu hale getirildi.

  • “Bu yılın sonuna kadar maske takacağız”

    “Bu yılın sonuna kadar maske takacağız”

    Gülhane Eğitim ve Araştırma Hastanesi (GATA) Yoğun Bakım ve İç Hastalıkları Uzmanı ve Bilim Kurulu üyesi Prof. Dr. Levent Yamanel, açıklamalarda bulundu.

    Prof. Dr. Yamanel, eldivenin kişide yalancı özgüven oluşturduğu konusunda dünyanın hemfikir olduğunu belirterek, ”Eldiven taktıktan sonra yalancı biz özgüven oluşuyor ve ardından bu eldivenle kişi o hisle her yere dokunabiliyor ve böylece alınan mikropları her yere bulaştırma ihtimali de oluyor. Bu nedenle yalancı özgüveni oluşturmamak için eldiveni önermiyoruz. Sadece el hijyenini öneriyoruz. Eldiven taksak bile eldiveni çıkardıktan sonra da yine el hijyenine mutlaka dikkat etmemiz gerekir. Marketlerde temasta bulunduktan sonra özellikle elimizi yüzümüze mutlaka götürmememiz gerekiyor” dedi.

    ‘ÜLKEMİZDE VE DÜNYADA HENÜZ VİRÜS SONLANMADI’

    Vatandaşa tedbirler konusunda gevşememe uyarısında bulunan Yamanel, “Ülkemizde ve dünyada henüz virüs sonlanmadı. Virüs sonlanana kadar mutlaka yeni normale alışmamız gerekiyor. Kontrollü sosyal hayat kurallarını unutmamamız gerekiyor. Bunların olmazsa olmazı maske takmak, maskeyle birlikte sosyal mesafeye uymak, el hijyenine ve diğer temizlik tedbirlerini uygulamamız gerekiyor. Ve kalabalık oluşturmayacak şekilde de davranmamız gerektiğini hiçbir zaman unutmamamız gerekiyor” diye konuştu

    ‘YIL SONUNA KADAR MASKE TAKACAĞIZ’

    Türk halkının virüsle mücadelede çok duyarlı davrandığını hatırlatan Yamanel, “Virüsle mücadelenin iki basamağı var. Bir tedbir, iki tedavi. Tedbir basağımız çok güçlü oldu, halkımız tarafından iyi benimsendi ve alınması gereken tedbirleri uyguladık. Bu nedenle şu an iyi durumdayız. Ama bunu devam ettirirsek iyi durumumuz da devam eder. Eğer bu tedbirleri devam ettiremezsek vaka sayılarının arttığını görürüz. Bundan kurtulabilmemiz için global bir bağışıklığın olması gerekiyor. Bu da etkin bir tedavinin, etkin bir aşının bulunmasıyla mümkün olacak. Şu an çok ciddi aşı çalışmaları yapılıyor. Fakat aşı çalışmaları 1-1,5 sene sürüyor. Buna bağlı olarak en baştan beri süreci de hesaplarsak eğer bu yılın sonuna kadar maske takacağımızı öngörebiliriz” dedi.

  • Antalya’da tatilciler maskeyle güneşlendi

    Antalya’da tatilciler maskeyle güneşlendi

    Koronavirüs tedbirleri kapsamında girişlerin yasaklandığı sahiller, 1 Haziran itibarıyla açıldı. Antalya’nın dünyaca ünlü Konyaaltı sahiline gelenler, sosyal mesafe kuralına uyup maske takarak güneşlendi. Maske takanların yoğunlukta olduğu plajda, denize girenlerin yanı sıra güneşlenenler de oldu. Bazı tatilciler arkadaşlarına mesafeli durarak maskeyi çıkartıp güneşlendi. Sahillerde 18 yaş üstü gençler de dikkat çekti. Ayrıca 0-18 yaş arası çocuklar da 14.00 ile 20.00 saatleri arasında izinli olarak sokağa çıktı. Denizin tadını anne ve babalarıyla birlikte çıkaran çocuklar, yüzlerinde maskeyle koşup oynadı.

    ANKARA’DAN TATİLE GELDİ MASKEYLE GÜNEŞLENDİ

    Ankara’dan tatile gelen Dilara İnce ile Isparta’da yaşayan Ayşe Nur Edima, maske takarak denize girip güneşlendi. Sosyal mesafeye dikkat ettiklerini, koronavirüs salgını nedeniyle önlemlerini aldıklarını anlatan İnce, “Arkadaşımla birlikte Antalya’dayız. Sahilde güneşlenip denize girdik. Maskeyle güneşleniyoruz. Fakat yüzümüzde güneş yanığı izi olmaması için arada çıkartarak güneşlenmeye devam ediyoruz” dedi.

    Ailesiyle birlikte Antalya’da yaşayan yerleşik Rus Anna Kamin, maskesiyle birlikte sahilde güneşlendi. Maske takarak plaja gelmenin zor olduğunu fakat bir süre böyle yaşayacağını anlatan Kamin, arkadaşlarıyla birlikte zaman geçirdi.

    HERKES KURALLARA UYARSA VİRÜS TEHLİKELİ OLMAZ

    Akdeniz Üniversitesi’nde eğitim gördüğünü belirten Sefa Özfuruncu, “Koronavirüs nedeniyle denizden 2 ay uzak kalmıştım. Gördüğüm kadarıyla sahil gayet güvenli. Burada herkes maskesini takıyor, mesafesini koruyor. Biz de maskemizi takıyoruz. Herkes önlemlere dikkat ettiği sürece virüsün problem oluşturacağını düşünmüyorum” diye konuştu. Sahilde yürüyüş yapan Berfin Can ve Fatma Su Özçelik, maskeleriyle deniz havası aldıklarını söyledi. Kimi zaman nefes almakta güçlük çektiğini belirten Özçelik, “Maske takarak hem kendimizi hem çevremizdeki insanları korumaya çalışıyoruz. Maskeyle yürümek bazen zor olabiliyor. Fakat alışıyoruz” dedi.

    FOTOĞRAFLI

  • İstanbul Boğazı maske ve eldiven çöplüğüne döndü

    İstanbul Boğazı maske ve eldiven çöplüğüne döndü

    İstanbul ve çevresinde 3 yıldır dalış yapan dalgıç İsa Şahintürk, korona virüs ile mücadele döneminde İstanbul Boğazı’na daldı. Boğazın derinliklerini koronavirüs döneminde ilk defa görüntüleyen Şahintürk, denize atılan maske ve eldivenlere dikkat çekti.

    3 yıldır İstanbul ve çevresinde serbest dalış yaparak incelemeler yapıp o anları videoya çeken dalgıç İsa Şahintürk, korona virüs ile mücadele günlerinde İstanbul Boğazı’na daldı.

    Boğazın derinliklerini korona virüs döneminde ilk defa görüntüleyen Şahintürk, İstanbul’un sularının derinliklerini çektiği videolarla anlatıyor. Galata Kulesi’nden Ortaköy Cami’ne Kız Kulesi’ne kadar kentin birçok noktasında dalan Şahintürk, boğazın altında ilginç görüntülere de şahit olduğunu söylüyor. Hafta sonları oltayla balık avlayarak başladığı bu serüvene zıpkınla dalarak devam eden Şahintürk, daha sonra zıpkını bırakarak ilginç balık sürülerini takip ederek o anları videoya çekiyor. Korona virüs ile mücadele kapsamında insanların sokağa çıkmadıkları dönemlerde su kirliliğinde bir değişim olmadığını aktaran Şahintürk, denize atılan maske, eldiven ve atık çöplerle gündemi deniz altından takip edebildiklerini söylüyor.

    “Gündemi denizin altında takip edebiliyoruz”

    İnsanların korona virüs tedbirleri kapsamında kullandığı eldiven ve maskeleri denize attığını söyleyen 3 yıldır İstanbul ve çevresinde dalış yapan dalgıç İsa Şahintürk, “İnsanlar kullandığı maskeleri, eldivenleri, pet şişeleri yerlere attığı için bu çöpler denizi de kirletti. Gündemi bir nevi denizin altında takip edebiliyoruz. Maske ve eldivenleri suyun altında görmek çok üzücü. Küresel anlamda zaten deniz kirliliğinin sebebi atık sulardır. Atık sularda hala denize akmaya devam ettiği için suyun kirlilik oranında bu süreçte bir değişim yok. Tüm dalışlarda bunu çok rahat anlayabiliyoruz. Yasaklar bitip dalış yaptığımızda suyun temizliğinde bir değişim olacağını düşünmüyorum. Sadece kıyıdan sahillerde piknik yapanların attığı çöpler biraz daha az olduğu için zeminde çöp azalır fakat su kirliliği aynı şekilde devam edeceğini düşünüyorum” şeklinde konuştu.

    “Su kirliliği hala devam ediyor”

    Korona virüs tedbirleri kapsamında insanların sokağa çıkmadıkları bugünlerde de su kirliliğin hala devam ettiğini söyleyen Şahintürk, “Yunusların şuan sık görülme sebebi de deniz trafiğinin olmayışıdır. Yunuslar boğazda her zaman var. Şimdi deniz trafiği olmadığı için daha rahat yüzeye çıkabiliyorlar. Deniz popülasyonunu etkileyen asıl sorun ticari avcılıktaki küçük balıkların avlanmasıdır. Çünkü küçük balıklar henüz yumurtlama imkanı bulamadan avlanıyor. Bu nedenle zamanla nesli azalıyor. İnsanların korona virüs nedeniyle dışarıda olmayışı illaki bir etki yapıyor. Yalnızca asıl büyük sorun su kirliliğinin hala devam etmesidir. Buna çözüm olarak da insanların bilinçli olması gerekiyor. Deniz kirliliğinin en etkin sebeplerinden ikincisi de atık çöplerdir” ifadelerini kullandı.

  • Sağlık Bakanı Koca uyardı! “Yarın büyük gün”

    Sağlık Bakanı Koca uyardı! “Yarın büyük gün”

    Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, yarın sokağa çıkacak 65 yaş üstü ve kronik hastalığı bulunanları maske takmaları ve sosyal mesafeye uymaları konusunda uyardı.

    Bakan Koca, Twitter hesabından yaptığı açıklamada, “65 yaş üstü büyüklerimiz için yarın büyük gün. 14.00-20.00 arası dışarıdalar. Evde kalmak, riskten korunmak için ne kadar önemliyse, dışarıda maske kullanmak ve sosyal mesafeyi korumak da o kadar önemli. Kırk yıllık dostlar arasında bile. Biraz daha sabredelim. Geçecek bugünler” ifadesini kullandı.

  • Ne zamana kadar maske takacağız?

    Ne zamana kadar maske takacağız?

    Sağlık Bakanlığı Koronavirüs Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Levent Yamanel, “Hava akımı oluşturabilen bütün cihazlar hastalığı bulaştırabilir. Klimalar da AVM girişlerindeki klimalar da bunu yapabilir” dedi. Prof. Dr. Yamanel, maske takma tedbirinin ne zamana kadar süreceğine ilişkin ise ”En iyi ihtimal 2021’in başına kadar maske takacağız” ifadesini kullandı.

    11 Mayıs’ta açılan AVM’lerin önünde oluşan kuyruklar, yeni tip corona virüs (Covid-19) salgınıyla mücadelede ek tedbirlerin alınmasını gündeme getirdi. İstanbul İl Umumi Hıfzıssıhha Meclisi, AVM’lerin giriş kapılarındaki havalandırma perdelerinin çalıştırılmasını yasakladı. Ancak Türkiye genelindeki AVM’ler ile diğer birçok mağaza ve iş yeri girişinde havalandırma perdelerinden kaynaklanan risk sürüyor.

    ”HAVA AKIMI OLUŞTURAN CİHAZLAR RİSKLİ”

    Gülhane Eğitim ve Araştırma Hastanesi (GATA) Yoğun Bakım ve İç Hastalıkları Uzmanı ve Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Levent Yamanel, klima sistemlerinin corona virüsün yayılmasına etkisini değerlendirdi.

    Prof. Dr. Yamanel, “Çin’de yapılan bir çalışma var. Bir lokantada klimanın önünde oturan Covid-19 pozitifli bir hastanın bütün damlacığı diğer masalara dağıldı. Yani hava akımı oluşturabilen bütün cihazlar hastalığı bulaştırabilir. Klimalar da AVM girişlerindeki klimalar da bunu yapabilir. AVM girişlerindeki klimaların çalıştırılmaması aslında uygun olabilir. Bununla ilgili zaten bazı kararlar alınmıştı, bir rehber oluşturulmuştu” diye konuştu.

    ”KALABALIKLARDAN UZAK DURMAMIZ LAZIM”

    Salgının yayılması bakımından en riskli alanların kalabalık ortamlar olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Yamanel, “Kalabalıklardan uzak durmamız lazım. Yani kalabalık oluşturmamamız lazım. Mesela alışveriş merkezlerinde kalabalıklar oluşturup saatlerce gezmememiz lazım. Eğer bir ihtiyacımız varsa noktasal olarak ihtiyacımızı giderip daha sonra buraları terk etmemiz gerekiyor. Yani kalabalık oluşturmamak bu yeni normalin en önemli kurallarından bir tanesi” uyarısını yaptı.

    NE ZAMANA KADAR MASKE TAKACAĞIZ?

    Prof. Dr. Yamanel, maske takma tedbirinin ne zamana kadar süreceğine ilişkin ise “Global bir bağışıklığı kazanmadıktan sonra bu yeni normale alışmamız gerekiyor. Yeni normalin de 4 kuralı var. Kalabalık oluşturmamak, maske takmak, sosyal mesafeye uymak ve hijyene uymak. Yani biz bunu aşı bulunana kadar, global bir bağışıklık tespit edilene kadar ya da etkin bir ilaç bulunana kadar devam ettirmemiz gerekiyor. En iyi ihtimal 2021’in başına kadar maske takacağız” ifadelerini kullandı.

  • “Maskelerin yıkanması mümkün değil”

    “Maskelerin yıkanması mümkün değil”

    Tüm Eczacı İşverenler Sendikası Genel Başkanı Nurten Saydan maskeler hakkında, “Maskenin yıkanıp tekrar kullanımı mümkün değildir” uyarısında bulundu.

    Tüm Eczacı İşverenler Sendikası Genel Başkanı Eczacı Nurten Saydan, satışına izin verilen maskelere vatandaşın alamadığını söyleyerek, “Vatandaşlarımızın 50’lik maske alamadıkları için maskelerini yıkayarak tekrar kullandıklarına şahit oluyoruz” dedi.

    Saydan, bu maskelerin tekrar kullanılamayacağını ve kullanım sonrasında da tıbbi atık haline geldiğini kaydederek, “Kullanılan maskelerin tıbbi atık olduğu unutulmamalı ve bir poşete koyulup ağzı bağlandıktan sonra 72 saat bekleyip, evsel atık olunca çöp kutusuna atılmalıdır” ifadelerini kullandı.

    “Onlu paketler de serbest bırakılmalı”

    Saydan, şu uyarılarda bulundu:

    • Maske zarar görmesi veya sıvı ile teması halinde hemen değiştirilmelidir.
    • Kısmen yanıcı olduğundan maske ateşten uzak tutulmalıdır.
    • Polipropilen ve türevlerine alerjisi olan kişiler tarafından kullanılmamalıdır.
    • Maskenin yıkanıp tekrar kullanımı mümkün değildir.
    • Kutu ile maske alamayan vatandaşlarımız için beşli onlu paketler halinde satışın serbest bırakılması gerektiğini düşünüyoruz.
  • Maskede 1 TL tavan fiyatı delindi

    Maskede 1 TL tavan fiyatı delindi

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından satışı serbest hale getirilen, Ticaret Bakanlığı tarafından da tavan fiyatı 1 TL olarak belirlenen cerrahi maske satışında fırsatçılar arkadan dolanmaya başladı.

    Cerrahi maskelerin yanına başka bir ürün ekleyerek paket haline getiren bazı firmalar, bu paketle maske fiyatını da ikiye katladı. Örneğin bir litrelik dezenfektan ve 50’lik pakete 132 TL fiyat koyarken, aynı dezenfektanın tekli satışındaki etiket fiyatı 50 TL. Bu durumda 50’lik maskenin fiyatı 82 liraya gelirken bir adet maske de 1.60 liradan satılarak tavan fiyat deliniyor.

    Sabah gazetesinden Betül Alakent’in haberine göre vatandaşlar, bazı eczanelerin de maskede tavan fiyatı deldiğini dile getirdi. Benzer bir tavan fiyat delme işlemi bazı eczanelerde de uygulanıyor. Konuyla ilgili şikâyet sitelerinde tepkilerini dile getiren vatandaşlar şunları anlattı: “Eczaneye 1 liradan fazlaya satamazsınız dediğimizde ‘Almazsan alma kardeşim biz 1 liraya alıyoruz, git kime şikâyet edersen et’ diye tepki gösteriyorlar. Aynı eczaneler devletin vatandaşına verdiği ücretsiz maskeyi de vermiyor, ‘kod gelmedi, ismin çıkmadı’ şeklinde bahaneler uyduruyorlar.”

    Tüketicilerin bilinçli olması gerektiği yönünde uyarıda bulunan sektör temsilcileri, 1 TL olarak belirlenen tavan fiyatın üstünde satışın hem hukuki hem de ahlaki olmadığını vurguluyor.
    Türkiye Sağlık Endüstrisi İşverenleri Sendikası (SEİS) Yönetim Kurulu Başkanı Metin Demir şu ifadeleri kullandı: “Türkiye genelinde 1 TL fiyat oturdu. Bazı firmalar bunu deliyor olabilir. Ancak bu hem hukuka hem de ahlaka aykırı çünkü 1 TL sınırı satıcıya zaten kazandırır. Tüketici burada bilinçli olmalı ve ‘dur’ demeli. Piyasada mal çok. Ürün konusunda sıkıntı yok. Hatta ben önümüzdeki dönemde fiyatın 1 TL’nin de altına düşeceğini düşünüyorum. 1 TL’nin üzerinde satmaya çalışanların malları ellerinde patlayacak.”