Etiket: Mayıs

  • Mayıs ayında karda kayma keyfi

    Mayıs ayında karda kayma keyfi

    Sabah saatlerinde Yüksekova ilçesi Cengiz Topel Caddesi’nde bir araya gelen Yüksekova Ekolojik Platformu Dağcılık ve Spor Derneği üyesi 40 kişilik grubun bu haftaki rotası, Yüksekova ve Hakkari arasında yer alan Cennet ve Cehennem Vadisi’nin buzulları oldu. Mayıs ayının bitmesine sayılı günler kala dağları gezerek günün keyfini çıkaran dağcılar, karda kaymayı da ihmal etmedi.

    Yüksekova Ekolojik Platformu Dağcılık ve Spor Derneği Başkanı Hakan Zanyar Aykut, bu hafta Yüksekova’ya 70 kilometre uzaklıkta bulanan Kırıkdağ köyü sınırlarındaki Cennet ve Cehennem Vadisi’ne geldiklerini belirterek, “40 kişilik ekiple birlikte doğa yürüyüşü gerçekleştirdik. Batman Doğa Sporları Derneğiyle birlikte vadideyiz. Burası gerçekten insanı hayran bırakacak bir yer. Bu sene erken geldiğimiz için buzul gölü ve şelale tam olarak açılmadı. Cennet ve Cehennem Vadisi dört mevsimin yaşandığı bir yerdir. Biz de bu güzelliğin karşısında karların üzerinde kayarak ve halay çekerek günümüzü geçirdik” dedi.

    Dernek üyesi Metin Ören de Batman’dan gelen kafileyi gezdirdiklerini ifade ederek, “Bölgemiz muhteşem bir ambiyanstan oluşmaktadır. İnşallah herkes gelip buraları görür. Amacımız bölgeyi turizme kazandırmaktır. Yetkililer duruma el atarsa bölgemiz turizm için cennet beşiği olabilir. Umarım en kısa zamanda bölgemiz turizme açılır” diye konuştu.


    Doğa fotoğrafçısı İslam Gürdal ise Batman Doğa Sporları Derneğiyle Cennet ve Cehennem Vadisi’ne geldiklerini söyleyerek, “Bir tarafımız cennet gibiyken bir tarafımız cehennem gibiydi diyebiliriz. Yıllardır dört gözle beklediğim Cennet ve Cehennem Vadisi’nde olduğum için inanılmaz mutluyum. 20 bin yıllık buzulların bulunduğu ve dört mevsimin bir arada yaşandığı bu bölgede çiçeklerin tüm tonunu görmek mümkün. Burada bulunan her arkadaş gibi bende inanılmaz keyif aldım” şeklinde konuştu.

  • Mayıs ayında karla mücadele

    Mayıs ayında karla mücadele

    Ekipler, yaklaşık 10 kilometrelik yolda, kalınlığı yer yer 4 metreye ulaşan karla mücadele ederken zaman zaman zorlandı. Ekipler, 2 günlük çalışma sonucu kardan kapanan yolu temizleyerek ulaşıma açılmasını sağladı.

  • Palandöken’de mayıs ayında kar topu keyfi

    Palandöken’de mayıs ayında kar topu keyfi

    3 bin 271 metre yüksekliğiyle Türkiye’nin 15’inci büyük dağı olan ve Türkiye’nin önemli kayak merkezlerinden olan Palandöken, mayıs ayında da beyaz örtüsünü koruyor. Son yıllarda inşa edilen yeni tesisler ve pistlerde yapılan çalışmalarla hem yurtiçi hem de yurt dışından gelen kayak severlerin yoğun ilgi gösterdiği Palandöken Kayak Merkezi’nin zirvesinden kar eksik olmuyor.

    Mayıs ayının son günlerine rağmen yer yer yarım metreyi aşan kar kalınlığıyla Palandöken ilgi odağı olmaya devam ediyor. Baharın güzelliğini kar ile birlikte ve güneşle yaşamak isteyenlerin kısa mesafeli yürüyüşle ulaşabildiği kar yığıntıları farklı bir deneyim de sunuyor. Kimi vatandaşların Palandöken’e karlı manzaraları fotoğraflamak için geldiği görülürken, kimileri ise Anadolu’nun zirvesinde kar topu oynuyor.


    Nisan ayında kayak sezonunu kapatan Palandöken’in zirvelerinde 12 ay karın eksik olmadığı bölgeler de bulunuyor. Baharda bir yanda açan rengarenk çiçekleri, bir yanda eriyen karla coşan küçük dereler ve nefis havasıyla Palandöken Dağı meraklılarını bekliyor.

  • Muharrem İnce’den 14 Mayıs değerlendirmesi

    Muharrem İnce’den 14 Mayıs değerlendirmesi

    14 Mayıs’taki Cumhurbaşkanı ve 28. Dönem Milletvekili Genel Seçimleri’nde, seçime 3 gün kala adaylıktan çekilen ancak Yüksek Seçim Kurulu’nun (YSK) kararıyla oyları geçerli sayılan Memleket Partisi Genel Başkanı Muharrem İnce, kesin olmayan sonuçlara göre, yüzde 0,44 oranında oy aldı.

    İnce, seçimlere ilişkin sosyal medya üzerinden değerlendirmede bulundu.

    Siyasetçilerin görevinin, yaşadığı toplumu önce anla­mak, sonra da topluma sundukları öneriler doğrultusunda seçmeni ikna etmek olduğunu belirten İnce, toplumu anlamadan siyaset yap­manın mümkün olamayacağını vurguladı.

    Seçmenin duygu ve düşüncelerini anla­manın, onlara kulak vermenin siyasetçinin önceliği olması gerektiğinin altını çizen İnce, “Size oy vermeyenleri cahillikle, bilgisizlikle kendisini makarna ve kömüre satmakla suçlarsanız gideceğiniz pek fazla bir yer yoktur.” değerlendirmesini yaptı.

    “Bin yıldır bu toprakları kendisine yurt edinme çabasında olan bu insanların tarihin derinliklerinden gelen düşünce mirasını an­lamadan siyaset yapılamaz.” görüşünü aktaran İnce, şöyle devam etti:

    “Anadolu’da kalmak için Haçlı Sefer­lerine karşı duran bu millet, çok değil 100 yıl önce bu topraklar­dan sökülüp atılmanın mücadelesini verdi. Balkanlardaki, Kafkaslardaki ve diğer Osmanlı bakiyesi yerlerdeki Türklerin son kalesi, gidebileceği son yurdu Anadolu’dur. 15 Temmuz 2016 günü tankların altına yatan, mermilerin üzerine atlayan, uçaklar kalkamasın diye ekinini gözünü kırpmadan yakan ‘Çılgın Türklerin’ duygu dünyasını anlamanız gerekiyor. Bu milletin en önemli önceliği vatanını savunmaktır. O nedenle ‘her Türk asker doğar’, o nedenle ‘Ordu peygamber ocağıdır’ o nedenle bu toplum Atatürk’ten vazgeçmez ve onu her daim derin saygı ve sevgi ile anar. Bu toprakların insanı 1000 yıldır kıyamda ve vatan savunmasındadır. PKK’yı ve uzantılarını, FETÖ’yü ve işbirlikçilerini haklı olarak vatanına tehdit olarak görmekte ve onlarla ne pahasına olursa olsun mücadele edilmesini talep etmektedir. Ekonomideki olumsuzluklardan, depremden medet umarak mille­tin bu reflekslerini görmeden vatanına tehdit olarak gördüğü PKK ve FETÖ ile verilen görüntülerin görmezden gelineceğini düşün­mek milleti tanımamaktır.”

    Savunma sanayinde yapılanların, SİHA, İHA, gemi ve uçak çalışma­larının uyandırdığı hisleri görmemenin, bunların karşısında gibi görünmenin milleti hiç tanımamak olduğunu vurgulayan Muharrem İnce, “Salon siyasetçileri bunları duymaz, anlamaz ve bilmez. Milleti anla­mak için sahada olmanız gerekir.” ifadesini kullandı.

    İnce, 3 yıldır karış karış bu toprakları gezdiğini ve milletin bu iktidardan bıktığını ama bu muhalefete de güvenmediğini, her seçim öncesi olduğu gibi bu seçim öncesinde de “yalancı cennet” hikayeleri uydurulduğunu, ilk turda seçimin alınamaya­cağını söylediğini hatırlattı.

    Siyasetin, toplumun sesini duyurmak için yapılması gerektiğini belirten İnce, seçeneklerin olmadığı bir seçimin demokratik bir seçim olamayacağını, seçenek sunmayı oyları bölmek olarak sunmanın ise bir dayatma olduğunu vurguladı.

    İki turlu seçimde oyların bölünmesinin söz konusu olamayacağını aktaran İnce, anketlerin sipariş üzerine açıklanan sonuçlar olduğu yönündeki değerlendirmesini hatırlattı. Muharrem İnce, şunları kaydetti:

    “Ne söylediysem dinlemek yerine, muhalefet var gücüyle sesimi kısmaya, beni oyundan düşürmeye çalıştı. Seçim alınıyor da ben engelliyormuşum gibi bir algı yaratıldı. Yurt dışına kaçmış PKK’lılar, FETÖ’cüler ile yıllarımı verdiğim CHP içindeki bazı yöneticiler işbirliği halinde sosyal medya üzerinden siyasi tarihe geçecek bir iftira ve karalama kampanyası yaptılar. Bunlar herkesin gözü önünde olduğu halde bu hayasız akını bir sözle durdurabilecekler görmezden ve duymazdan geldi. Oturdukları yerden sadece tweet atarak, sadece şikayet ederek, sadece Whatsapp gruplarında tartışarak memlekette dönüşüm yapacağını zanneden tatlı su muhalifleri, sanatçılar, yazarlar hep bir ağızdan adaylıktan çekilmemi talep etti. Ben de çekildim. Bazılarına göre adaylıktan çekilmem siyasi olarak intihardı. Bunu göze aldım. Çünkü çekilmeseydim bugünkü manzaranın tek sorumlusu ilan edilecektim. Şimdi herkes ‘Muharrem İnce haklıymış’ diyor. Evet ama ‘Ba’de harabil Basra’ (Basra harap olduktan sonra).”

  • “27 Mayıs 14 Mayıs’ın bir rövanşıdır”

    “27 Mayıs 14 Mayıs’ın bir rövanşıdır”

    Erdoğan’ın açıklamalarından satır başları şöyle:

    ”Önceki gün İstanbul’da 1 milyon 700 bin kişiyi orada kucakladık. Tarihimizin en büyük buluşmasını gerçekleştirdik. Şimdi de Aydın’ın misafiriyiz. Aydın her zamanki gibi bugün yine çok güzel. Aydın isterse sandıkları bu defa bir başka patlatır.

    Bu sene ramazan ayını özellikle depremzedelerimize ve deprem bölgesindeki illerimize ayırdık. Gidemediğimiz illerimize 14 Mayıs’tan sonra inşallah teşekkür ziyareti yapacağız. Bunun için önce 14 Mayıs’tan zaferle çıkmamız gerekiyor. Sandıkları patlatıyor muyuz? Birilerini de sandığa gömüyor muyuz? Önümüzde 4 gün kaldı. Pazar günü çok önemli bir karar vereceğiz. Ya terör örgütleri ile mücadele yürütenlerden ya da FETÖ’cülerle kol kola yürüyenlerden yana kullanacağız.

    Tercihimizi ya aile kurumuna sahip çıkanlardan ya da LGBT’yi başımıza musallat edenlerden yana belirleyeceğiz. Bu CHP, İYİ Parti, HDP LGBT’ci mi? İstanbul Ankara büyükşehir belediyecileri onların belediye başkanları zaten LGBT’cilerin en büyük finansörü. AK Parti’ye MHP’ye Cumhur İttifakı’na LGBT girebilir mi? Biz ailenin kutsiyetine inanıyoruz. Ailemizi asla bunlara yedirmeyiz. Torununu Sosyal Güvenlik Kurumu’na kaydediyor. Bunlar hırsız. Defolu bir şahsa yetki verir miyiz?

    Bunlar Londra tefecilerinden 300 milyar dolar alacağını söylüyor. Bunlar tefeci, esrar, eroin kaçakçısı. Bunlardan size yar olmaz. Bununla benim halkımı kandırmaya çalışıyorlar. Pazar günü bunlara dersi vermeye hazır mıyız? Bunları gümbür gümbür sandığa gömeceğiz. Bay Kemal ‘Selo’yu çıkaracağız.’ diyor. Bu ne millidir, ne yerlidir. Bu hesabı bu kardeşiniz sorabilir.

    Bu seçimde yurt dışında rekor bir katılım sayısına ve oranına ulaştık. Bölücülerin saldırılarına rağmen özgür iradelerini sandığa yansıtan tüm kardeşlerime şükranlarıma sunuyorum.

    Menderes’i idama götürenler kimlerdi? O günün CHP’si. Şu andakilerin ondan farkı var mı? Aynı. Bunlar sadece masanın etrafında fırıldak çeviriyorlar. Bunlarda fırıldak, yalan çok.

    14 Mayıs 1950 Menderes’in ‘Yeter söz milletindir.’ diyerek başladığı yolculuğu 27 Mayıs darbesiyle son buldu. 27 Mayıs sıradan bir darbe asla değildir. 27 Mayıs 14 Mayıs’ın bir rövanşıdır. Pazar günü bu rövanşı alıyor muyuz? 27 Mayıs’ın senaristi CHP’dir baş aktörü de CHP’nin milli şefidir.

    Biz hep Anadolu irfanına inandık, Allah’ımıza dayandık. Hiçbir güce boyun eğmedik. Sandığın şerefine asla ve asla halel getirmedik. Biz kuklayı da kuklayıcıyı da çok iyi biliyoruz. Bu oyunu yine bozacağız.

    Bölücü örgütün giderek artan pervasızlıkları biliyorum sizi öfkelendiriyor. Gün soğukkanlı olma günüdür. Siyasi ikballeri uğruna sizi galeyana getirmeye çalışanlara fırsat vermeyin.

    14 Mayıs’ta sandık önünüze geldiğinde tepkinizi orada gösterin. Göz göre göre sizlerin iradesini yok sayanlara cevabınızı sandıkta verin.”

     

  • 4 Mayıs’a karla uyandılar

    4 Mayıs’a karla uyandılar

    4 Mayıs sabahına karla uyanan Göleliler, etkili olan kar yağışının şaşkınlığını yaşadı. Vatandaşlar, Mayıs’ta kar yağmasının kendileri için sürpriz olmadığını ifade etti. Emir Avşar, ’’İlçede kar yağışı aralıklarla devam ediyor. Burada karın ne zaman yağacağı belli olmaz. Çünkü burası Ardahan’’ dedi.


    Ardahan-Şavşat-Artvin kara yolu üzerindeki 2 bin 640 rakımlı Sahara geçidinde etkili olan kar nedeniyle ulaşımda aksamalar yaşandı. Karayolları ekipleri yolu açık tutabilmek için küreme ve tuzlama çalışmaları yaptı.

  • Karadeniz gazıyla 5,9 milyar liralık fatura karşılanacak

    Karadeniz gazıyla 5,9 milyar liralık fatura karşılanacak

    Türkiye Doğal Gaz Dağıtıcıları Birliği (GAZBİR) Başkanı Yaşar Arslan, yaklaşık 10 bin personelin gayretli çalışmasıyla yerli doğalgazın kısa süre içinde tüketicilerle buluşturulacağını ve Filyos Doğal Gaz İşleme Tesisi’nde işlenerek kullanıma hazır hale getirileceğini söyledi.

    Türkiye’de son 10 yılda yapılan yatırımlarla iletim ve dağıtım şebekesinin fiili kapasitesinin maksimum doğalgaz talebini karşılayacak düzeye ulaştığına işaret eden Arslan, 2022 sonu itibarıyla Türkiye’de doğalgaz dağıtım şebeke uzunluğunun 180 bin kilometrenin üzerinde olduğunu dile getirdi.
    Arslan, yerli doğalgazın sisteme verildikten sonra mevcut dağıtım şebekesi vasıtasıyla tüketicilere ulaştırılacağını belirterek, “Yerli doğal az en kısa sürede hanelerde kullanılmaya başlanacaktır. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığının ilk planlamasına göre yerli doğalgaz mayıs ayında tüketicilerle buluşacak. Bu gelişme ülkemiz enerji piyasası için bir milat niteliği taşıyor.” dedi.

    Doğalgazın hem ısınmada hem de sıcak su ve pişirme amaçlı kullanımda kömür, LPG gibi alternatif yakıtlara kıyasla yaklaşık 2-3 kat daha ucuz olduğunu vurgulayan Arslan, 2022 yılında bir hanenin yıllık doğalgaz giderinin 6 bin lira civarında olduğunu söyledi.
    Arslan, yerli doğalgazın maliyetinin piyasa fiyatlarına kıyasla düşük olacağı öngörüsüyle bu tutarın daha aşağılara inmesinin mümkün göründüğünü belirterek, “Mayıs ayı doğalgaz tüketiminin hane başı ortalama 50 metreküp seviyesinde gerçekleşeceği ve doğalgazın ortalama konut fiyatının mayıs ayında 6,15 lira olacağını düşünüldüğünde, Karadeniz gazıyla yaklaşık 19 milyon 200 bin abonenin toplamda 5,9 milyar liralık faturası devlet tarafından karşılanabilir.” diye konuştu.


    “YILLIK İTHALAT FATURASI 8-9 MİLYAR DOLAR AZALABİLİR”

    Keşfedilen 710 milyar metreküp doğalgazın piyasa değerinin 500 milyar doların üzerinde olduğuna dikkati çeken Arslan, doğalgaz fiyatlarının uluslararası piyasalarda oldukça değişken olması sebebiyle keşfedilen gazın ekonomik değerinin de değişmekle birlikte her halükarda Türkiye’nin uzun yıllar ithalat faturasına olumlu olarak yansıyacağını vurguladı.

    Arslan, küresel piyasalardaki doğalgaz fiyat hareketleri incelendiğinde Avrupa’da derinliği en fazla olan Hollanda merkezli sanal doğalgaz ticaret noktası TTF fiyatının 19 Nisan’da 1000 metreküp başına ortalama 500 dolar civarında olduğunu ifade ederek şu değerlendirmelerde bulundu:

    “Açık kaynak verilerine göre Türkiye’nin ithalat maliyetinin geçtiğimiz yılın ikinci yarısında 1000 metreküp başına 1000 ila 1200 dolar iken 2023 yılının ilk iki ayında ortalama 500 ila 600 dolar aralığında olduğu görülmektedir. Önümüzdeki dönemde Karadeniz doğalgazının üretim kapasitesinin artmasıyla Türkiye’nin yıllık doğalgaz ithalat faturasının bugünün fiyatlarıyla 8-9 milyar dolar civarında azalacağı öngörülmektedir. Üretim maliyeti açısından yerli doğalgazın çıkarıldığı kaynakların jeolojik özellikleri, saha altyapısı, sondaj ve üretim teknolojileri gibi birçok faktör maliyetleri etkilediği için maliyet hesabını yapmak oldukça güç. Şu an için kesin veriler paylaşmak mümkün değil, ancak genel olarak yerli doğalgazın üretim maliyeti, mevcut şartlarda ithal doğal gaza kıyasla daha düşük olacaktır. Keşfedilen doğalgazın miktarının yüksek olması ve maliyetinin ithal edilen doğalgaza göre düşük olması enerji stratejisi anlamında ülkemizi güçlü hale getirmektedir.”


    “DOĞALGAZ TİCARET MERKEZİ OLMA HEDEFİNE KATKI SAĞLAYACAK”

    Doğalgaz piyasası paydaşlarının Türkiye’de bir ticaret merkezi kurulması amacıyla altyapı yatırımlarına hız kesmeden devam ettiğini söyleyen Arslan, “Sakarya Doğal Gaz Sahası rezerv büyüklüğü ve öngörülen üretim kapasitesiyle Türkiye’nin doğalgaz ticaret merkezi olma hedefine büyük katkı sağlayacaktır.” ifadesini kullandı.

    Arslan, ilk fazda 2023 yılında sondajı tamamlanan 10 kuyuyla günde 10 milyon metreküp, sonraki süreçte plato değerde 2026-2027 yıllarında 40 kuyuda sondajın tamamlanmasıyla günlük 40 milyon metreküp doğalgaz üretilmesinin öngörüldüğünü dile getirerek şunları kaydetti:
    “Talebin en yoğun olduğu günlerde 300 milyon metreküp civarı doğalgaz tüketimi gerçekleştiği düşünüldüğünde, üretim gazının kullanılmasıyla birlikte günlük doğalgaz ihtiyacının kısa vadede yüzde 5’inin, orta-uzun vadede ise yüzde 10 ila 15’inin yerli doğalgazdan karşılanabileceği görülmektedir. Üretim miktarının 40 milyon metreküpe ulaşacağı plato dönemde Türkiye’nin yıllık doğalgaz talebinin yaklaşık yüzde 30’u, konut abonesinin yıllık ısınma, sıcak su ve pişirme ihtiyacının önemli bir kısmının karşılanması mümkün olacaktır.”


    “DIŞA BAĞIMLILIĞI BÜYÜK ÖLÇÜDE AZALTACAK”

    Geçen yıl Türkiye’de 53,3 milyar metreküp doğalgaz tüketildiğini, ilerleyen yıllarda bu rakamın 50-60 milyar metreküp civarında olmasının beklendiğini belirten Arslan, şöyle dedi:
    “Ülkemiz 100 milyar metreküp kadar doğalgazı işleyip sisteme verebilecek altyapıya ve imkana sahiptir. Doğru bir planlama ve verimli bir kullanımla ilerleyen yıllarda komşu ülkelere doğalgaz ihracatı yapabilecek konuma gelebiliriz. Bu durum gelecek hedeflerimiz arasında yer alan doğalgaz ticaret merkezi olma hedefimize ulaşmamız için de ülkemize oldukça faydalı olacaktır. Sakarya sahasındaki doğalgaz keşfi 710 milyar metreküp seviyesinde. 35 yıl süreyle tüm konutların doğalgazını karşılayacak, sanayiyi de dahil ettiğimizde 15-20 yıl boyunca toplam doğalgaz ihtiyacını karşılayacak miktarda bir keşif söz konusu. Sonuç olarak, Sakarya Doğal Gaz Sahası Geliştirme Projesi gibi büyük ölçekli doğalgaz yatırımları, Türkiye’nin dışa bağımlılığını büyük ölçüde azaltacaktır.”

  • Karadeniz gazı Nisan sonu gibi sisteme verilecek

    Karadeniz gazı Nisan sonu gibi sisteme verilecek

    “Asrın felaketi” olarak nitelendirilen ve yaklaşık 14 milyon insanı etkileyen Kahramanmaraş merkezli depremler sadece bölgeyi değil tüm ülkeyi etkiledi. Depremin yaralarını sarmak için ilk andan itibaren devletin tüm kurum ve kuruluşları harekete geçti. Bu kurumlardan biri de Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı (TPAO) oldu. Adıyaman’da bulunan bölge müdürlüğünün kapılarına depremzedelere açan kurum, bununla yetinmeyip Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı koordinesinde diğer bölgelerden destek ekipleri çekti.


    Türkiye’nin devam eden en büyük inşaat sahalarından biri olan Filyos Doğal Gaz İşleme Tesisi de en güçlü desteğin geldiği noktalardan oldu. Başta iş makineleri olmak üzere arama kurtarma, yardım, teknik ekipleri deprem bölgesine desteğe gitti. Kısa süreli olarak çalışma kapasitesinin düştüğü tesis inşaatı, bölgedeki yaraların hızla sarılması ve arama kurtarma faaliyetlerin son bulmasıyla tekrar tam kapasiteye döndü.

    Halihazırda karada 8 bin kişi denizde 51 gemi yerli gazı vatandaşla buluşturmak için mesaisine kaldığı yerden daha hızlı bir şekilde devam ediyor.

    Bakan Dönmez’den inceleme

    Depremin ilk gününden itibaren bölgede olan Bakan Dönmez de bölgedeki mesaisine ara verip Filyos Doğal Gaz İşleme Tesisi’ne geldi. İlk olarak TPAO Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü Melih Han Bilgin’den bilgi alan Dönmez, sonrasında da saha da incelemelerde bulundu. Kahramanmaraş merkezli depremlerin bütün ülkeyi etkilediğini belirten Bakan Dönmez, “Ülke olarak çok zor günlerden geçiyoruz. Yaşanan depremlerin sadece o bölgeyi etkilediğini söylemek imkansız. Kimimizin akrabası, kimimizin arkadaşı, kimimizin komşusu vardı. Sadece Türkiye’yi değil bütün dünyayı etkiledi. İnşallah millet olarak el ele vererek bunun da üstesinden geleceğiz.” dedi.

    Depremin ilk anından itibaren tıpkı diğer kurumların olduğu gibi bakanlık kurumlarının da elini taşın altına koyduğunu vurgulayan Dönmez, “Gerek madencilerimizi gerek teknik kadroda çalışanlarımızı gerekse sahada çalışan işçilerimizi Herkes bir cana umut olurum, bir yarayı sararım, bir gönüle girerim diye bölgeye geldi. Bu kurumlarımızdan biri de TPAO. Özellikle depremin en çok etkilediği Adıyaman’da bölge müdürlüğünün kapılarını binlerce depremzedeye açtılar. Orada çalışan işçi kardeşlerimizin evi yıkıldı, yakınlarını kaybetti ama yine de desteğinden geri durmadı. Allah hepsinden razı olsun” diye konuştu.

    “Yerli gazımız kısa süre içinde sisteme verilecek”

    Halihazırda Türkiye’nin en büyük inşaatlarından birinin Filyos Doğal Gaz İşleme Tesisi olduğunun altını çizen Dönmez, “Burada çalışan bazı işçilerimizin yakınları da depremden etkilendi. Maalesef yakınları kaybeden işçi kardeşlerimiz de var. Haliyle binlerce işçimiz bölgeye gitti. Onlar da tekrar geri döndü. Çalışmalara kaldığı yerden devam ediyorlar” ifadelerin kullandı.

    Dönmez, ayrıca iş makinelerinin de bölgeye desteğe gittiğini hatırlatarak, şunları kaydetti:

    “Buradaki bulunan yüzlerce iş makinesi arama kurtarma çalışmalarında bulundu. Orada bize daha acil ihtiyacı olan vatandaşımız varken duyarsız kalmak olmazdı. Takvimin erteleneceğini, bazı işlerin aksayacağını öngörerek bütün gücümüzle bölgeye geçtik. Orada bir vatandaşımızın enkazdan sağ çıkması bizim için bütün projelerden önemli. Şimdi de kaldığımız yerden daha inanmış ve güçlü bir şekilde devam ediyoruz. Buradaki arkadaşlarımız zoru başarmakta mahir insanlar. İnanıyorum ki bunu da başaracaklar. Deprem nedeniyle kısa süreli bir aksama oldu ama Allah nasip ederse nisan sonu, mayıs başı gibi yerli gazımızı vatandaşımızla buluşturacağız.“ İncelemelerde Bakan Dönmez’e Bakan Yardımcısı Alparslan Bayraktar ve Bakanlık üst düzey yetkililer de eşlik etti.

  • EYT’liler ilk maaşlarını ne zaman alacak?

    EYT’liler ilk maaşlarını ne zaman alacak?

    Emeklilikte Yaşa Takılanlar (EYT) konusunda gözler artık Meclis’e çevrildi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın açıkladığı EYT düzenlemesini içeren kanun teklifinin, Meclis Başkanlığı’na sunulması bekleniyor. Konuyla ilgili son açıklama AK Parti Grup Başkanvekili Muhammed Emin Akbaşoğlu’ndan geldi.

    “Bu bir süreç. Sözleşmelilere kadro düzenlemesinden sonra EYT düzenlemesini muhtemelen önümüzdeki hafta Meclise sunacağız.” diyen Akbaşoğlu, Meclis Genel Kurulu takvimine işaret ederek net bir tarih vermedi. Akbaşoğlu, “Mart ayında EYT’li kardeşlerimiz maaşlarını alacak.” diye konuştu. Madde madde EYT rehberi: EYT şartları neler?

    ” En uygun zam mayıs”

    Seçim tarihiyle ilgili tartışmalara da değinen Akbaşoğlu, tarihin öne alınmasının ‘erken seçim değil seçim güncellemesi’ olduğunu dile getirdi. Akbaşoğlu, “Mayıs ayı en uygun zaman dilimi olarak gözüküyor. 7 Mayıs 14 Mayıs veya 21 Mayıs olabilir” diye konuştu.

  • Mayısta fiyatı en çok artan ve düşen ürünler

    Mayısta fiyatı en çok artan ve düşen ürünler

    Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) ve Yurt içi Üretici Fiyat Endeksi (Yİ-ÜFE) verilerini açıkladı.

    Buna göre, TÜFE’de 2022 yılı Mayıs ayında bir önceki aya göre yüzde 2,98, bir önceki yılın Aralık ayına göre yüzde 35,64, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 73,50 ve on iki aylık ortalamalara göre yüzde 39,33 artış gerçekleşti. Enflasyon rakamlarının açıklanmasıyla fiyatı en çok artan ve azalan ürünler belli oldu. Buna göre Mayıs ayında en fazla paket turlar pahalandı.

    Fiyatı en fazla ürünler: “Paket turlar yüzde 71,04, havayolu ile yolcu taşımacılığı yüzde 14,98, tereyağı yüzde 14,16, çocuk giyim yüzde 13,91, taze meyveler yüzde 12,52, peynir yüzde 12,10, taze süt yüzde 11,58, oteller, pansiyonlar ve diğerleri yüzde 11,49, çay ve diğer demlendirilen içecek çeşitleri yüzde 10,88, ev ile ilgili temizlik malzemeleri yüzde 9,18” şeklinde gerçekleşti.

    En çok ucuzlayan ürünler ise şu şekilde sıralandı: “Sebze (Patates ve bazı yumru bitkiler hariç) yüzde 23,78, yumurta ve yumurta ile ilgili ürünler yüzde 13,13, elektrikli küçük ev aletleri yüzde 3,15, likid hidrokarbonlar yüzde 1,91, diğer büyük ev aletleri yüzde 1,90, veri işlem ekipmanı yüzde 1,33, margarin yüzde 0,41 ,halı ve diğer yer döşemeleri yüzde 0,04.”