Etiket: medya

  • Türk dünyası yeni nesil medya çalıştayı

    Türk dünyası yeni nesil medya çalıştayı

    Altun, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı ile Bursa Büyükşehir Belediyesi tarafından Bursa Merinos Atatürk Kongre ve Kültür Merkezi’nde düzenlenen “Türk Dünyası Yeni Nesil Medya Çalıştayı”na video mesaj gönderdi.

    İnternet teknolojisi ve mobil teknolojilerin hızla gelişmesi sonucunda hayatta yer edinen yeni nesil medyanın, içinde başta sosyal medya platformları olmak üzere farklı mecraları barındırdığını dile getiren Altun, yeni nesil medyanın haber alma ve üretme süreçlerine getirdiği yeniliklerle bir dönüşüm yaşandığını, bu noktada bireyler, toplumlar ve ülkeler için yeni fırsatlarla birlikte ciddi meydan okumaların da ortaya çıktığını belirtti.

    Dezenformasyondan karalama kampanyalarına, kötücül girişimlerin de yaygınlık kazanabildiği yeni nesil medyada daima ve sadece hakikat mücadelesi yürütmek gerektiğini vurgulayan Altun, şöyle devam etti:

    “Türkiye başta olmak üzere Türk dünyasında yer alan ülkeler, dezenformasyon gibi yıkıcı faaliyetlere en fazla maruz kalan ülkeler arasında ilk sıralarda geliyor. Dezenformasyonun dijital mecralarda hızla yaygınlaşması tüm toplumları tehdit ediyor. Bunun farkında olarak ortak vizyon, ortak misyon, ortak dil ve ortak davamız etrafında kenetlenerek yeni dijital çağın imkanlarını kullanma ve tehditleriyle mücadele edebilmek için güçlü işbirlikleri ve ortaklıklar geliştirmemiz önem arz ediyor.”

    Bu kapsamda Türk dünyası ile medya ve iletişim alanında iş birliklerini güçlendirecek çalışmalar yaptıklarına işaret eden Altun, en son mayıs ayında Türk Devletleri Teşkilatı Medya ve Enformasyondan Sorumlu Bakanlar ve Üst Düzey Yetkililer Toplantısı’nın dördüncüsünü İstanbul’da gerçekleştirdiklerini hatırlattı.

    Türkiye olarak kamu diplomasisinden halkla ilişkilere, dezenformasyonla mücadeleden kriz yönetimine çok geniş ve güçlü bir iletişim modeline sahip olunduğuna dikkati çeken Altun, şöyle devam etti:

    “Biz, ‘Türkiye İletişim Modeli’ni, kardeş ülkelerimize, Türk dünyası ölçeğine de taşıyabileceğimize inanıyoruz. Ortak amaçlar etrafında ortak bir tutum ve söylemle birlik olmalıyız, dezenformasyon başta olmak üzere yeni nesil medyadaki tehlikelere karşı birlikte mücadele etmeliyiz. Ortak söylem ile kardeşliğimizi pekiştirmeli; tarihsel kodlarımızdan aldığımız güç ile mücadelede işbirliğini öne çıkartmalı; uluslararası tüm tehditlere karşı birlikte hareket edip daha adil bir dünyanın mümkün olduğunu göstermeliyiz.”

    “Türk Dünyası Yeni Nesil Medya Çalıştayını çok değerli bir adım”

    Altun, Türk dünyasında karşılıklı güven ortamının pekiştirilmesinin daha güvenli yarınlara birlikte yürümeyi temin edeceğini de belirtti.

    “Dijital medyayı silah olarak kullanan çevrelere karşı ortak eylem planları çerçevesinde bilgi ve teknolojimizi birleştirerek, tecrübelerimizi paylaşarak tehditleri birlikte bertaraf etmeliyiz.” diyen Altun, Türk dünyasının tarihi ve kültürel birikimlerinden faydalanarak gelecekteki engelleri aşacaklarına inancının tam olduğunu kaydetti.

    “Türk devletleriyle müşterek hareket edecek ortak platformlar kurmalıyız”

    Türk Devletleri Teşkilatının uluslararası mecrada görünürlüğünü artırmak için de dayanışmayı güçlendirmek gerektiğine dikkati çeken Altun, bu kapsamda Türk Dünyası Yeni Nesil Medya Çalıştayı’nı çok değerli ve anlamlı bir adım olarak gördüğünü anlattı.

    Ortak medeniyet, ortak coğrafya, ortak dil ve ortak gelecek için bu tür buluşmaların sayılarının artırılmasını, işbirliklerinin geliştirilmesini isteyen Altun, sözlerini şöyle sürdürdü:

    “Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın altını çizerek belirttiği gibi, ‘Tüm paydaşlarla birlikte insan odaklı ortak stratejik planlar oluşturmalı, dijital dönüşümün yol haritasını belirlemeliyiz.’ Aynı amaç doğrultusunda daha sık istişarelerde bulunmalı, medya ve iletişim alanında işbirliğini geliştirerek güçlendirilmesini hedefleyen çalışmalara birlikte imza atmalıyız.

    İyiliği ve hakikati hedef alan yalan haber ve dezenformasyona karşı mücadelede Türk devletleriyle müşterek hareket edecek ortak platformlar kurmalıyız. Biz Türkiye Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı olarak medya, iletişim ve enformasyon alanında atılacak her adıma sonuna kadar destek vermeye hazırız. Küresel dezenformasyon ve dijital teröre karşı alınacak her önleme katkı sağlayacağımızın altını önemle çizmek istiyorum.”

    “Medyadaki ‘İslamofobik’ dile karşı kalemlerimizi ve yüreklerimizi birleştireceğimize inanıyorum”

    Türkiye İletişim Modeli’ni tüm paydaşlarla müzakere edip, konuşup, paylaşıp yeni bir süreci inşa edeceklerine inandığını vurgulayan Altun, şunları söyledi:

    “Medyadaki ‘İslamofobik’ dile karşı da kalemlerimizi ve yüreklerimizi birleştireceğimize inanıyorum. Müslümanlara yönelik ırkçılık ve ayrımcılığı normalleştirmeye çalışanları yalnızlaştırıp, ayrımcılık, önyargı ve nefreti sinsince yaygınlaştırmaya çalışanlara karşı ortak stratejiler geliştirirken, bu alanda güç birliği yaparak küresel düzeyde bir mücadele ortaya koymalıyız. Irkçılığa ‘dur’ diyeceğiz. Küresel vesayeti kıracağız. Kurumsal kapasitelerimizi geliştireceğiz. Bölgemizde ve dünyada itibarımızı en üst seviyeye taşıyacağız. Dayatılanı değil doğru olanı haykıracağız; adalet, barış, huzur ve refahı tüm dünyaya yayacağız.”

    Bu yüzyılın Türkiye Yüzyılı, Türk dünyasının yüzyılı olacağını belirten Altun, bu yüzyılın, hem devletler hem de milletler arasında paydaşlığı zirveye taşımanın yüzyılı olacağını sözlerine ekledi.

  • Türkiye-Azerbaycan arasında medya alanında stratejik iş birliği

    Türkiye-Azerbaycan arasında medya alanında stratejik iş birliği

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Azerbaycan’a gerçekleştireceği ziyarette yarın ‘Türkiye ile Azerbaycan Arasında Medya Alanında Stratejik İş Birliğine İlişkin Mutabakat Zaptı’ imzalanacak. Türkiye adına zapta imza atacak İletişim Başkanı Fahrettin Altun, “Hiç kuşkusuz platformumuz pozitif iletişim kampanyalarının hayata geçirilmesi ve kara propaganda ile mücadele edilmesi noktasında ülkelerimize güç katacaktır” dedi.

    İletişim Başkanlığı’ndan yapılan yazılı açıklamaya göre; ‘Türkiye ile Azerbaycan Arasında Medya Alanında Stratejik İş Birliğine İlişkin Mutabakat Zaptı’na Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’in nezaretinde, Türkiye adına İletişim Başkanı Altun, Azerbaycan adına da Cumhurbaşkanı Yardımcısı Hikmet Hacıyev imza atacak. Mutabakat zaptıyla, iki ülkenin mevcut dostluk ilişkilerini güçlendirmek ve medya alanında iş birliğini geliştirmek amacıyla ‘Ortak Medya Platformu’ oluşturulacak. İki ülke medyasının eşgüdüm halinde hareket etmesi noktasında etkin faaliyet gösterecek olan platformla, Türkiye-Azerbaycan ilişkilerinin ve iş birliğinin medya ve iletişim alanında güçlendirilerek stratejik bir medya ortaklığının kurulması amaçlanıyor.

    MEDYA VE İLETİŞİM KÖPRÜSÜ

    Ortak Medya Platformu kapsamında, sağlıklı bir medya ilişkileri ağı altyapısının oluşturulması için medya alanında bilgi, birikim, tecrübe ve kaynaklar paylaşılacak; iki ülkenin medya alanında faaliyet gösteren resmî kurumları ortak çalışmalar yürütecek. Uluslararası arenada karşılaşılan dezenformasyonla ortak mücadele edilmesi ve dünya kamuoyunun doğru bilgilendirilmesi doğrultusunda çalışacak platform aracılığıyla, televizyon ve sinema alanlarında ortak çalışmalar gerçekleştirilecek; farklı medya ve sektör temsilcileri ile ortaklıklar kurulacak; mesleki eğitim ve değişim programları düzenlenecek; iki ülkenin kanaat önderleri arasında iletişim köprüsü oluşturulacak.

    ‘İKİ DEVLET, TEK MİLLET, ORTAK MEDYA’

    İletişim Başkanı Fahrettin Altun, Türkiye-Azerbaycan Ortak Medya Platformu’nun kurulmasına ilişkin değerlendirmesinde şunları kaydetti:

    “Türkiye ve Azerbaycan’ın ‘iki devlet, tek millet’ düsturuna ‘ortak medya’ şiarını da ekleyerek tarihi kardeşliğimizi stratejik bir alanda daha yeni iş birlikleriyle güçlendiriyoruz. Ortak Medya Platformumuzun ülkelerimiz ve halklarımız için hayırlı olmasını diliyorum. Sayın Cumhurbaşkanımızın ve Sayın Aliyev’in liderliğinde bütün dünyaya çok güçlü bir dayanışma mesajı veriyoruz. Türkiye ve Azerbaycan’ın maruz kaldığı saldırılara karşı birlikte hareket etmenin ne kadar kritik önemde olduğunu son dönemde çok daha iyi anladık. Azerbaycan’ın, Ermenistan’ın işgali altındaki Dağlık Karabağ’ı kurtarma mücadelesinde hem Türkiye’ye hem de Azerbaycan’a yönelik itibar suikastlarının ve algı operasyonlarının hız kazandığına şahit olduk. Dolayısıyla Türkiye ve Azerbaycan arasında medya, iletişim ve kamu diplomasisi alanlarında iş birliğinin artırılmasının hayati bir konu olduğunu gördük. Bu amaç doğrultusunda Ortak Medya Platformunun kurulacak olması elbette çok kıymetli. Hem halklarımıza hem de uluslararası kamuoyuna doğru bilginin en hızlı şekilde ulaştırılmasından bilgi kirliliği, yalan haber ve dezenformasyonla mücadeleye kadar geniş bir yelpazede ortak çalışmalar yürüteceğiz. Hiç kuşkusuz platformumuz pozitif iletişim kampanyalarının hayata geçirilmesi ve kara propaganda ile mücadele edilmesi noktasında ülkelerimize güç katacaktır. Farklı medya mecralarında ortaya konulacak birlik ve beraberliğin Türkiye ve Azerbaycan devleti ve halkları arasındaki kardeşlik ilişkilerini de perçinleyeceğine inanıyorum.”

    Azerbaycan Cumhurbaşkanı Yardımcısı Hikmet Hacıyev ise her zaman ve her koşulda birbirinin yanında olan Türkiye ve Azerbaycan’ın, medya ve iletişim alanında da ortaya koyduğu yakın iş birliğinden çok önemli faydalar sağlanacağını belirtti. Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Azerbaycan Cumhurbaşkanı Aliyev’in iki ülke ilişkilerinin derinleştirilmesi ve güçlendirilmesi yönündeki kararlığına işaret eden Hikmet Hacıyev, “Azerbaycan-Türkiye Ortak Medya Platformu da bu doğrultudaki çabalarımızı pekiştirmek için önemli bir girişim olacak” dedi.

    ORTAK ÇALIŞMA KOMİSYONU

    Türkiye ile Azerbaycan Arasında Medya Alanında Stratejik İş Birliğine İlişkin Mutabakat Zaptı’nın yürürlüğe girmesinin ardından üç ay içerisinde Ortak Medya Platformunun hayata geçirilmesine ilişkin hedef odaklı ayrıntılı planın hazırlanması için ortak bir çalışma komisyonu tayin edilecek. Ortak Çalışma Komisyonu, iki ülkede dönüşümlü olarak düzenli toplantılar yapacak. Komisyon, platformun finansmanı ve takvimi dâhil olmak üzere hazırlayacağı ayrıntılı planı, kurulduktan sonra üç ay içerisinde iki ülke yetkililerine sunacak. Uygulamada iki ülkeye eşit sorumluluklar yükleyen mutabakat zaptına göre, Türkiye ve Azerbaycan, Ortak Medya Platformunun yararına olacak gerekli adımların atılmasından sorumlu olacak.

  • Covid-19’la ilgili haber sayısı 45 milyonu aştı

    Covid-19’la ilgili haber sayısı 45 milyonu aştı

    Medya takip kurumu Ajans Press, koronavirüsün medya karnesini çıkardı. Dijital arşivide yapılan araştırmada, koronavirüs ile alakalı yazılı basında çıkan haber adedi 1 milyon 509 bin, online mecralarda 42 milyon 402 bin, TV kanallarında ise 1 milyon 947 bin haber çıkışı tespit edildi.

    1 Aralık 2019 tarihinde Çin’in Vuhan kentinde başlayan ve neredeyse 1 yıla yakın süredir hayatımızda olan Koronavirüs salgını, etkisini azaltmadan devam ediyor. Belirlenen son rakama göre dünyada KOVID-19 olan toplam kişi sayısı 47 milyon 404 bin 173’ü buldu.

    HABER SAYISI 45 MİLYONU AŞTI

    Medya takip kurumu Ajans Press, Koronavirüsün medya karnesini çıkardı. Türkiye’de ilk vakanın görüldüğü tarih olan 10 Mart’tan bugüne tüm medya verileri üzerinden elde edilen bilgilere göre, Kovid-19 tüm zamanların en çok konuşulan başlığı olma özelliğini hala sürdürüyor. Dijital arşivinden yapılan araştırmada, Koronavirüs ile alakalı yazılı basında çıkan haber adedi 1 milyon 509 bin, online mecralarda 42 milyon 402 bin, TV kanallarında ise 1 milyon 947 bin haber çıkışı tespit edildi.

    1 AYDA 12 MİLYONA YAKIN YENİ VAKA

    Ajans Press’in, gisanddata ‘COVİD-19 Sistem Bilimi ve Mühendislik Merkezi (CSSE) Küresel Durumları’ verilerinden elde ettiği bilgilere göre, dünyadaki Kovid-19’lu toplam vaka sayısı 47 milyon 404 bin 173 olarak güncellendi. Bu rakam 6 Ekim ile kıyaslandığında Koronavirüse yakalanan toplam vaka sayısının o dönemde 35 milyon 415 bin 29 olduğu gözlendi. Veriler anlık olarak artarken, şu an Türkiye’deki güncel vaka sayısının 382 bin 118 olduğu saptandı.

    Böylelikle Türkiye’nin Kovid-19’lu kişi sayısı ile dünyada 25’inci sıraya gerilediği kaydedilirken, ilk üçte yer alan ülkeler; 9 milyon 382 bin 617 ile ABD, 8 milyon 313 bin 876 ile Hindistan, 5 milyon 566 bin 49 ile de Brezilya olarak gözlendi. Bugüne kadarki toplam ölüm sayısı ise 1 milyon 213 bin 735 olarak tespit edildi.

  • Ayasofya’ya yerli ve yabancı medya ilgisi

    Ayasofya’ya yerli ve yabancı medya ilgisi

    Danıştay 10. Dairesinde, Ayasofya’nın camiden müzeye dönüştürülmesine dair 24 Kasım 1934 tarihli Bakanlar Kurulu kararının iptali istemiyle açılan davanın duruşması dolayısıyla yerli ve yabancı medya mensupları, Sultanahmet Meydanı’nda canlı yayınlarla gelişmeleri takip etti.

    Danıştay 10. Dairesinde, Ayasofya’nın camiden müzeye dönüştürülmesine dair 24 Kasım 1934 tarihli Bakanlar Kurulu kararının iptali istemiyle açılan davanın duruşması bugün yapıldı. Daire Başkanı Yılmaz Akçil kararın daha sonra açıklanacağını belirterek, duruşmayı sonlandırdı.

    Gelişmeleri yakından takip eden yerli ve yabancı medya kuruluşları da davanın yansımalarını Sultanahmet Meydanı’ndan yaptıkları canlı yayınlarla izleyicilerine aktardı.

    Medya kuruluşlarının canlı yayınlarına katılan konuklar, dava ile ilgili değerlendirmede bulunurken bazı yabancı medya mensupları da bölgede bulunan turistlerle konuyla ilgili röportajlar yaptı.

    Ayasofya ile ilgili yargısal süreç

    Sürekli Vakıflar Tarihi Eserlere ve Çevreye Hizmet Derneği, Ayasofya için ilk olarak 2005’te Danıştay’a dava açmıştı. Dernek, 24 Kasım 1934 tarihli Bakanlar Kurulu kararının iptali ve yürütmenin durdurulmasını istemişti.

    Danıştay 10. Dairesi, 24 Haziran 2005’te söz konusu Bakanlar Kurulu kararının yürütmesini durdurma istemini reddetmişti. Daire 2008’de ise Ayasofya Camisi’nin müze olarak kullanılmasında hukuka aykırılık bulunmadığına işaret ederek, davayı reddetmişti.

    Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu, Dairenin bu kararını onamıştı. Dernek, 2016’da tekrar Danıştay’a dava açmıştı.

    Derneğin, Anayasa Mahkemesine yaptığı bireysel başvuru hakkında ise 2018’de karar verilmişti. Yüksek Mahkeme, Ayasofya’nın namaz kılınması için ibadete açılması yönündeki talebin reddedilmesi nedeniyle din ve vicdan hürriyetinin ihlal edildiği iddiasıyla yapılan başvuruyu, “incelenmeksizin kişi bakımından yetkisizlik” nedeniyle kabul edilemez bulmuştu.