Etiket: mehmet akif ersoy

  • İstiklal Marşı’nın kabulünün 103. yıldönümü

    İstiklal Marşı’nın kabulünün 103. yıldönümü

    “Türk’ün Özü Akif’in Sözü” temalı “İstiklal Marşı’nın Kabulünün 103. Yıldönümü ve Mehmet Akif Ersoy’u Anma Programı” Atatürk Kültür Merkezi’nde yapıldı.

    Saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı’nın okunması ile başlayan tören, Canik Vilayetler Hizmet Birliği Anaokulu öğrencilerinin İstiklal Marşı’nın 10 kıtasının tamamını okuması ile devam etti.

    Anaokulu öğrencilerinin performansı salondakiler tarafından ayakta alkışlandı. Miniklerin gösterilerinin ardından sahneye İlkadım Gazi Anadolu Lisesi öğrencileri çıktı. Lise öğrencilerinin “Türk’ün Özü Akif’in Sözü” temalı oratoryo gösterisi de büyük beğeni topladı.

    Etkinliğe Samsun Valisi Orhan Tavlı, Sahil Güvenlik Karadeniz Bölge Komutanı Tuğamiral Ahmet Bahadır, İl Jandarma Komutanı Tuğgeneral Ahmet Bakçepınar, Samsun Cumhuriyet Başsavcısı Mehmet Sabri Kılıç, İl Emniyet Müdürü Ahmet Arıbaş, İl Milli Eğitim Müdürü Murat Ağar, İl Müftüsü Seyfullah Çakır, protokol üyeleri, davetliler ve gösteri yapan öğrencilerin velileri katıldı.

     

  • Mehmet Akif Ersoy Osmangazi’de anıldı

    Mehmet Akif Ersoy Osmangazi’de anıldı

    Seyyid Usul Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen “Gençliğin Akif’e Vefası” konulu programda genç yazarlar, Mehmet Akif Ersoy’a dair izlenimleri aktardı. Türk Milleti’nin vermiş olduğu özgürlük mücadelesinde milli ve manevi cephenin güçlenmesine vesile olan Milli Şairimiz Mehmet Akif Ersoy’un anlatıldığı programda, Dr. Ahmet Molla Mehmet, Ömer Efe, Behima Asan, Mücahit Ocakden, Büşra Kartal, Melek Reyhan Ataç, Hayrettin Can Altepe gibi genç yazarlar konuşma yaptı.

    Yoğun katılımla gerçekleşen programın açılış konuşmasını Yazarlar Birliği Bursa Şubesi Başkanı Dr. Mustafa Baki Efe yaptı. Efe, yaptığı konuşmada, “Yoğun bir kültür-sanat yılını geride bıraktık. Bugün burada yılın son programı olarak İstiklal Şairimiz Mehmet Akif Ersoy’u doğumunun 150. yılında yâd ediyoruz. Mehmet Akif, Türk Milleti’nin istiklal mücadelesi verdiği dönemlerde bu milletin sesi, nefesi olmuş bir şairimizdir. Böyle bir şairi Bursa Şairleri Şiir Kütüphanesi’nde anıyor olmak bizler için çok kıymetli. Şuan içinde bulunduğumuz mekan bir dergah; Seyyid Usul Dergahı. Unutmayalım ki, Mehmet Akif Ersoy da İstiklal Marşımızı yine böyle bir dergahta, Tacettin Dergahında kaleme aldı. Bu mekanlar bizler için çok kıymetli. Bu dergahların ihyası için desteğini hiçbir zaman esirgemeyen Osmangazi Belediye Başkanımız Mustafa Dündar’a teşekkür ediyorum.” dedi.

    Program sonrası katılımcılara Prof. Dr. Mustafa Kara’nın ‘İstiklal Marşımızın Bülbülü Mehmet Akif Ersoy’ isimli kitabı hediye edildi.

  • Mehmet Akif Ersoy Çıldır’da anıldı

    Mehmet Akif Ersoy Çıldır’da anıldı

    Türk milletinin özgürlük mücadelesinde milli ve manevi cephenin güçlenmesine omuz veren İstiklal Marşı şairi Mehmet Akif Ersoy, vefatının 87. yılında Çıldır İmam Hatip Lisesinde düzenlenen programla anıldı.

    Çıldır Anadolu İmam Hatip Lisesi öğretmenleri ve öğrencileri tarafından İstiklal şairimiz Mehmet Akif Ersoy’u Anma programı 21 Aralık Perşembe günü Çıldır Anadolu İmam Hatip Lisesi konferans salonunda idareciler, öğretmenler ve öğrencilerin katılımıyla gerçekleşti.

    Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başlayan program, Meslek Dersleri Öğretmeni Faruk Beşkaya’ nın Kur’an-ı Kerim Tilaveti’ni sunmasıyla devam etti. Program, Tarih Öğretmeni Belkıs Kübra Baydar’ ın günün anlam ve önemini belirten konuşmasının akabinde ‘’Uyan’’ şiirinin seslendirilmesi, sinevizyon gösterimi ve Türkçe Öğretmeni Devran Yılmaz tarafından hazırlanan ‘’İstiklal Marşı Kısa Oyunu’’ ile sona erdi.

  • Mehmet Akif Ersoy’u Anma Haftası

    Mehmet Akif Ersoy’u Anma Haftası

    Milli Eğitim Bakanlığı Başöğretmen Salonunda düzenlenen törene Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, Milli Eğitim Bakan Yardımcıları Nazif Yılmaz ve Kemal Şamlıoğlu ile Pakistan’ın Ankara Büyükelçisi Yusuf Cüneyd katıldı.

    Yılın Teması ‘20. Yüzyılın İki Büyük Şairi: Mehmet Akif ve Muhammed İkbal’

    2016 yılından bu yana Türkiye genelinde lise 11 ve 12. sınıf öğrencileri arasında geleneksel olarak düzenlenen yarışmanın bu yılki teması ‘20. Yüzyılın İki Büyük Şairi: Mehmet Akif ve Muhammed İkbal’ idi. Yarışmada yapılan değerlendirmeler sonucunda, 3 derece ve 3 mansiyon ödülü almaya hak kazanan toplam 6 eser belirlendi. Ankara’da düzenlenen törende dereceye giren öğrenciler, ödüllerini Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin ve bakan yardımcılarının elinden aldı.

    İzmir Bergama Yusuf Kemalettin Perin Fen Lisesi 12. sınıf öğrencisi Cansu Dalga yarışmada, mansiyon ödülüne layık görüldü. Danışman öğretmeni Şuayip Kurnaz ile büyük bir başarıya imza atan Cansu, ödülünü Milli Eğitim Bakan Yardımcısı Nazif Yılmaz’ın elinden aldı.

    Zulme karşı mücadele verdiler

    Başarısından dolayı öğrenciyi tebrik eden İzmir İl Milli Eğitim Müdürü Dr. Ömer Yahşi, “Doğum tarihi 20 Aralık, vefat tarihi 27 Aralık olan milli şairimiz Mehmet Akif Ersoy’u, ‘20-27 Aralık Mehmet Akif Ersoy’u Anma Haftası’ dolayısıyla çeşitli etkinliklerle yâd ediyoruz. Bakanlığımızın düzenlediği yarışmanın bu yılki teması, iki kardeş ülkenin vatan ve özgürlük şairleri Mehmet Akif Ersoy ve Muhammet İkbal’di. Ortak noktaları, ikisinin de zulme karşı verdiği mücadele. Bu vesileyle, istiklal ve istikbal mücadelemizin en çetin dönemlerinde yüreği vatan, millet sevgisiyle ve bağımsızlık aşkıyla yanan milli şairimiz Mehmet Akif Ersoy’u rahmetle, minnetle ve hürmetle anıyoruz. Mehmet Akif Ersoy’u Anma Haftasının hemen öncesinde başarısıyla bizleri gururlandıran öğrencimizi tebrik ediyor, evladımızın başarısında emeği geçen öğretmenine ve ailesine teşekkür ediyorum.” ifadelerini kullandı.

  • “Türk’ün Özü, Akif’in Sözü”

    “Türk’ün Özü, Akif’in Sözü”

    Erzurum Kongre Binasında düzenlenen program; saygı duruşu ve İbrahim Hakkı Kubilay İmam Hatip Ortaokulu öğrencilerinin işaret dili eşliğinde, İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başladı. Ardından İstiklal Marşı’nın kabul edildiği 12 Mart 1921 tarihli meclis oturumu, tiyatro oyuncuları tarafından canlandırıldı. Erzurum Valisi Mustafa Çiftçi ve diğer davetlilerin katıldığı program zaman zaman duygu dolu anlara neden oldu.

    Programda; Mehmet Akif Ersoy’un bestelenmiş tek şiiri olan “Ezelden aşinanım ben” öğretmenler tarafından seslendirildi. Raci Alkır Güzel Sanatlar Lisesi öğrencileri tarafından hazırlanan müzik konseri ile devam eden programda, Fuat Sezgin Anadolu Lisesi öğrencileri bir oratoryo sundu. Mehmet Akif Ersoy temalı resim sergisinin de yer aldığı anma programı, Akif şiirlerinin okunmasıyla sona erdi.

  • Mehmet Akif Ersoy, Malatya’da dualarla anıldı

    Mehmet Akif Ersoy, Malatya’da dualarla anıldı

    Darende İlçe Müftülüğü tarafından, İstiklal Marşı’nın milli şairi Mehmet Akif Ersoy’un ebediyete yolculuğunun 87’inci yıldönümü nedeniyle Zaimoğlu Çarşı Camii’nde anma programı düzenlendi. Programda Kur’an-ı Kerim, ilahiler, mevlid-i şerif ve dualar okundu. Darende Müftülüğü Tasavvuf Musik-i korosu Milli şair Ersoy’un sevdiği ilahileri, yazdığı şiirleri kaside şeklinde seslendirildi. İlçe Müftülüğü Vaiz’i İbrahim Aksoy ise milli mücadele döneminde büyük rol alan Milli Şair hakkında bilgiler verdi. Cemaatin büyük bir ilgi gösterdiği program, yapılan dua ile sona erdi.
    Milli Şair konferans ile öğrencilere anlatıldı

    Öte yandan Mehmet Akif Ersoy’u Anma Haftası etkinlikleri kapsamında Darende İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından da bir konferans düzenlendi. Programa İlçe Kaymakamı Şeref Gülyer, Belediye Başkanı İsa Özkan, kurum amirleri, öğrenciler ve çok sayıda vatandaş katıldı.
    Programda, öğrenciler tarafından şiir, oratoryo ve tiyatro gösterileri sergilendi. Yarışmalar sonucu dereceye giren öğrencilere ise hediyeler verildi.

  • “Riyakârlık, Mehmet Akif Ersoy’da yoktu”

    “Riyakârlık, Mehmet Akif Ersoy’da yoktu”

    Konferansa Hüseyin Turgut Eğitim Merkezi Başkanı Hakim Faruk Mert, Eğitim Merkezi Müdürü Servet Atan, Eğitim Merkezi Psikoloğu Öznur Kömürcü Aksoy, Kurum Şube Müdürü Murat Tozoğlu, Erzurum Kalkınma Vakfı yönetim kurulu üyeleri Abdurrahman Zeynal, Yücel Çil, kursiyerler ve eğitmenler katıldı.

    ‘Tam bir devlet adamı, tam bir vatanseverdi’

    İstiklal Marşı’nın okunmasının ardından, Mehmet Akif Ersoy’u anma programında açılış konuşmasını yapan ERVAK Başkanı Erdal Güzel, “Mehmet Akif Ersoy, tam bir devlet adamı, tam bir vatansever, ilim adamı, âlim, veteriner, öğretmen, fedakâr bir baba, fedakâr bir kardeş, fedakâr bir evlat, tam vatansever bir insandı. Biz Akif’i hem yaşıyoruz, hem de yaşatacağız. Akif’in İstiklal Marşı’ndaki ilk mısradaki sözü, Korkma! Bizde diyoruz ki; Asım’ın nesli olarak kendi mısralarıyla; ‘ Ben ezelden beridir hür yaşadım, hür yaşarım. Hangi çılgın bana zincir vuracakmış? Şaşarım! Kükremiş sel gibiyim; bendimi çiğner aşarım; Yırtarım dağları, enginlere sığmam, taşarım’ ifadelerini kullandı.

    87 yıl önce bu gün, hafif kar yağışı altında Beyazıt Camii’nin musallasına çıplak bir tabut konulduğunu söyleyen Başkan Güzel, konuşmasını şöyle sürdürdü:

    “Mehmet Akif’i siroz ahstalığından kaybettik. Baş Komutan Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü de aynı siroz hastalığından kaybettik. Mehmet Akif burada parasız pulsuz bakımsız bir şekilde son nefesini verdi. Etraftakiler bir fukaranın cenazesi olduğunu zannetmişlerdi. Bir müddet sonra, naaş’ın milli şairimiz M. Akif Ersoy’a ait olduğu duyulunca coşkulu ve inançlı guruplar bir anda Beyazıt Camii’nin avlusunu doldurdular. Ömrünü milletine adamış, örnek insan Mehmet Akif Ersoy’u son yolculuğuna bayraklar içinde, eller üstünde tekbirlerle uğurladılar. Son gününde olmamıştı ne çelengi, ne top arabası, ne de devlet töreni, zaten bu tür seramonileri ömrü hayatında hiç sevmemiş ve tasvip etmemişti. Mütevazi bir kişiliğin elbette ki böyle bir arzusu olamazdı. Aldı götürdüler onu, inanmış insanlar. Kendisi de böyle bir uygulamayı arzu ederdi diye düşündüler. Ne mutlu bana ki: “Peygamber’in ölüm yaşında (63) öleceğim” demişti

    Son zamanlarında. serilmiş görünen gölgesine imrenmekteydi. Ömrünü yüksek değerler uğrunda geçiren sarsılmaz bir dava adamıydı. Ahlâki meziyetleri, insani vasıfları şairliğinden ve bilgeliğinden daha yüksekti. İnandığı gibi yaşayan, yaşadığı gibi dünyayı terk eden insan-ı kâmil ender bir kişilikti. O Türk-İslam kültürünün tüm fevkaladeliklerini yaşamına sığdırma ve bunları gelecek nesillere aktarma gayretinde olan idealist bir insandı.“Türk eriyiz, silsilemiz kahraman Müslüman’ız Hakk’a tapan Müslüman.”Mısralarında bu düşüncesini ne güzel ifade etmişti. Düşünmez başlar, aldırmaz yürekler, paslı vicdanlar, kirli yüzler, secdesiz alınlar en nefret ettiği kişiliklerdi.

    ‘Hurafelerin, cahillerin yönlendirdiği eksik islam anlayışı çok rahatsız ediyordu’

    Taassuba, cehalete ve sapıklığa hiç tahammülü yoktu. Zulmü alkışlamadı, zalimi asla sevmedi, siyasetten Allah’a sığındı. Çökmekte olan bir imparatorluğun sıkıntılarına çareler arıyordu. Bağımsızlık savaşımızda büyük görevler yaptı. Şu anda millet olarak okuduğumuz İstiklâl Marşımızın yazarıydı. Onu sadece bu özelliği ile tanımak ne kadar büyük bir eksikliktir. Hurafelerin, örf ve geleneğin hâkim olduğu, cahillerin yönlendirdiği eksik bir İslami anlayış onu çok rahatsız ediyordu. “Peygamber’e atf ile binlerce yalan uydurdun / Yıktın da dini mübini, kendine yeni bir din kurdun” diyerek bu endişesini dile getiriyordu. Gelişmeye engel gördüğü bu Kuran dışı anlayış karşısında asrın idrakine İslam’ı söyletmeye çalışıyordu. Gelişen yeniliklere karşı direnen bağnazlara “ Eski, eski olduğu için atılmaz, fena olursa atılır. / Yeni, yeni olduğu için alınmaz, iyi olursa alınır” düşüncesiyle kalemini kullandı.

    ‘Kuran kaynaklı, aslından sapmamış gerçek İslam’ın arayışındaydı’

    “Ah o din nerede, o azmin dini, o yerin gökten inen dini, hayatın dini?” mısraları kesinlikle bu özlemin ifade ile, kaderci ve teslimiyetçi bir din anlayışını “Ölüler dini değil, sende bilirsin ki; bu din, diri doğmuş duracak! Dipdiri durdukça zemin” diyerek eleştiriyorum. Kuran’ın evrensel mesajlarının Müslümanlarca yeteri kadar bilinmemesi, onu son derece rahatsız ediyordu.

    ‘Riyakârlık ve dalkavukluk Akif’in hayatında olmayan kavramlardı’

    Ülkeyi içinde bulunduğu, karanlık günlerden aydınlığa çıkaracak, yeni bir nesil peşindeydi. Namusunu çiğnetmedi ve çiğnetmeyecek Asım’ın nesliydi o nesil. M. Akif ismi geçtiği anda; hangi birimizin yüreğinde ve hafızasında saygınlık, onur, erdem, fazilet vs. gibi müsbet kavramlar oluşmaz ki, genellikle çocuklarımıza M. Akif ismi vermemizin altında yatan ideal bir kişilik arzusu değil midir? Onun istediği bir nesil oluşturabildiğimizi söylemek oldukça güç olsa gerek. İçimiz acıyor, maalesef Akif’in aziz hatırasına yeterince sahip çıkmadığımızı utanarak ifade etmek durumundayız. M. Akif’in çocuklarından ve torunlarından ne kadar haberimiz oldu. Akif’in emanetleri olan bu insanlara vefa borcumuzu ödeyebildik mi? İlelebet payidar olacak bir ülkeye, İstiklâl Marşı’nı kazandıran bu ulvi kişiliğin manevi mirasına sahip çıkmadığımız ortadadır. Bu vatan topraklarında şanlı bayrağımız dalgaldığı sürece Mehmet Akif’e sahip çıkmalıyız. İstiklal Marşı Türk Milletinin kükreyen sesi olmuştur’…

    Riyakârlık ve dalkavukluk Mehmet Akif’in hayatında olmayan kavramlardı. Onun düşüncelerini ve şiirlerini siyasetlerine alet eden yalakaların, sahte Akif sevgileri de; ne yazık ki şahit olduğumuz bir durumdur. 1967’de bir çöp bidonunun yanında cesedi bulunan beş parasız Emin Ersoy ile 1985 yılında cenazesi Üsküdar Belediyesi tarafından kaldırılan Tahir Ersoy’un, Mehmet Akif’in çocukları olduğundan, 1991 yılında kirada oturdukları bir Gayri Müslim’in evinden sokağa atılan Akif’in kızı ve torunlarının durumlarından ne kadar haberdarız. Bu utanç tablosu karşısında; M. Akif’e verdiğimiz kıymeti sorgulamak durumunda değil miyiz. Mehmet Akif’in manevi mirasına nasıl sahip çıktığımız, ahde nasıl vefa gösterdiğimiz ortadadır. Bu tabloya bakıldığında riyakârlık, münafıklık, dalkavukluk, korkaklık gibi kavramları görmekteyiz.

    Sevgili kursiyerler, birileri, ‘Vatan toprağı kutsaldır kaderine terk edilmez’ diyerek ortaya çıktılar. Milli Mücadeleyi başlattılar. İşte o Milli Mücadelinin uğrunun nabzının attığı yer bu şehirdir, Erzurum’dur. Bu şehri çok iyi tanıyın ve analiz edin, şahıslar üzerinden asla değerlendirme yapmayın. İşte o işgal günlerinde, çaresizlik günlerinde Erzurum insanının bir marşı var. İstiklal marşı bestelenmemiş, Erzurum insanı Dadaşlar Hürriyetlerine düşkün insalar, çare arıyorlar, bu böyle olmaz ‘Tarih ağlar vatan yanarken, Eller öz vatanda nara atarken, Ufukta ümidin nuru batarken,İlk sesi haykıran yüce Erzurum’ Vatanı kurtaran yüce Erzurum’ Müştak Sıtkı Dursunoğlu’nun yazdığı bu şiirle Erzurum’da okullar da resmi dairlerde bu marşı biz okuyorduk’

    ‘Akif’in düşünceleri ve uyarıları herkes tarafından dikkate alınmalıdır’…

    Özellikle son yıllarda yapılan Akif’i anma toplantılarında bu samimiyetsizliğin en somut örneklerine şahit olmaktayız. Büyük üstat, seçkin kişilik, milli şairimiz Mehmet Akif Ersoy, toplum olarak sana helâl edecek bir hakkımızın olmadığını biliyoruz. Yalnız senin uğrunda bir ömür tükettiğin bu topluma, hakkını helâl edeceğinin endişesini taşıdığımızı da söylemek isteriz.“Toprakta gezen gölgeme toprak çekilince, günler şu heyhûlâyi da er geç silecektir/ Rahmetle anılmak, ebediyet budur amma; sessiz yaşadım, kim beni nereden bilecektir. Bu şafaklarda yüzen al sancak olduğu müddetçe, sen milletinin kalbinde ebediyen yaşayacaksın. Nur içinde yat! Büyük insan, Allah cennetiyle şereflendirsin. Bir hilal uğruna güneşlerin battığı bugünlerde, Akif’in düşünceleri ve uyarıları herkes tarafından dikkate alınmalıdır. Bu duygu ve düşüncelerle vefatının 87’inci yıl dönümünde Vatan Şairi Mehmet Akif Ersoy’u rahmetle anıyorum.”

    Konuşmanın ardından Hüseyin Turgut Eğitim Merkezi Başkanı Hakim Faruk Mert, ERVAK Başkanı Erdal Güzel’e teşekkür ederek çini porselen hediye etti.

  • “Genç Gözüyle Mehmet Akif”

    “Genç Gözüyle Mehmet Akif”

    Aysel-Selahattin Erkasap Sosyal Bilimler Lisesi öğrencisi Elif Rana Atiş vefatının 87. yıldönümü nedeniyle İl Milli Eğitim Müdürlüğü Beylerbeyi Konferans Salonunda, “Genç Gözüyle Mehmet Akif” isimli konferansa konuşmacı olarak katıldı.

    İl Milli Eğitim Müdürü Hasan Başyiğit, konferansın açılışında yaptığı konuşmasında günümüz coğrafyasında yaşanan olaylara ve yakın zamanda verdiğimiz şehitlere değinerek gençlere azimli, gayretli ve uyanık olmaları yönünde tavsiyelerde bulundu.

    Mehmet Akif’in vefatının 87. yıldönümü olması nedeniyle milli şairi bir lise öğrencisinin anlatmasını önemsediğini belirten Müdür Hasan Başyiğit, konuşmasında Gazze de yaşanan insanlık dramına da değindi. Ayrıca programın hazırlanmasında emeği geçen herkese teşekkür etti.

    “Genç Gözüyle Mehmet Akif” isimli konferansta öğrenci Elif Rana Atiş, Akif’i bilinen ve bilinmeyen yönleriyle masaya yatırdı. Mehmet Akif’i çocukluğundan itibaren yetiştiği ortamlarıyla birlikte anlatan Elif Rana Atiş, her gencin onu mutlaka yakından tanıması gerektiğinin altını çizdi. Atiş, Akif’in 7 kitaptan oluşan “Safahat” adlı eserinin yazıldığı dönemin bir biyografisi olduğunu belirterek eserde keşif bekleyen birçok ufuk olduğunu vurguladı.

    Konferansa Güzel Sanatlar Lisesi Müzik Öğretmeni Ahmet Onur uduyla, ASE Kütahya Sosyal Bilimler Lisesi Müzik Öğretmeni Serkan Çamurcu ise bendirle eşlik etti. Programda ayrıca ASE Kütahya Sosyal Bilimler Lisesi öğrencisi Fatma Sude Çakır da “Mescid-i Aksa” adlı şiiri seslendirdi. Mehmet Akif için indirilen 80 hatmin duasının okunmasının ardından konferansın hazırlanmasında emeği geçen öğrenci ve öğretmenlere teşekkür belgesi verildi.

    Programa İl Milli Eğitim Müdürü Hasan Başyiğit’in yanı sıra Şube Müdürleri Rıdvan Acar, İrfan Kanık, ASE Sosyal Bilimler Lisesi Okul Müdürü Ahmet İren, ildeki liselerden yaklaşık 350 öğrenci ve öğretmenler katıldı.

  • Yıldırım Belediyesi, Mehmet Akif Ersoy Günleri’nde

    Yıldırım Belediyesi, Mehmet Akif Ersoy Günleri’nde

    İstiklal Şairi Mehmet Akif Ersoy, AK Parti Genel Merkez Gençlik Kolları Başkanlığı tarafından Başkent Ankara’da organize edilen programla anılıyor. ATO Congresium’da düzenlenen ‘Mehmet Akif Ersoy Günleri’ etkinliği çerçevesinde çeşitli konferans ve söyleşiler düzenlenecek. 2 gün sürecek etkinlikte yerini alan Yıldırım Belediyesi, yayın hayatına kazandırdığı kültürel yayınları ve ilçede gerçekleştirdiği kültürel etkinlikleri ziyaretçilerle paylaştı.

    Yıldırım Belediye Başkanı Oktay Yılmaz, Mehmet Akif Ersoy Günleri’nde kurulan standı ziyaret eden Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Mahinur Özdemir, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, AK Parti Gençlik Kolları Başkanı Eyüp Kadir İnan, AK Parti Genel Sekreteri Fatih Şahin’e kültür ve sanat alanında gerçekleştirdikleri çalışmalar hakkında bilgi verdi. Organizasyonda en fazla ilgiyi gören stantlardan biri olan standı ziyaret eden misafirlere Yıldırım Belediyesi yayınlarından çıkan eserler hediye ediliyor.

    Yıldırım standına yoğun ilgi

    Cumhuriyetimizin 100’üncü yılında milli şairi Mehmet Akif Ersoy’u yad ettiklerini ifade eden Yıldırım Belediye Başkanı Oktay Yılmaz, “AK Parti Gençlik Kolları Başkanlığı tarafından çok anlamlı bir etkinlik düzenleniyor. Biz de standımızla bu güzel etkinlikte yerimizi aldık. Türk Milletinin hislerine tercüman olan Milli Şairimiz Mehmet Akif Ersoy, bizlere İstiklal Marşı’nı armağan ederek önemli mesajlar vermiştir. Biz de üstadımızın bize bıraktığı milli ve manevi değerlere sahip çıkarak gelecek nesillere aktarmak için elimizden gelen gayreti gösteriyoruz. Bu vesile ile aziz şehitlerimizi, kahraman gazilerimizi ve milli marşımızın yazarı Mehmet Akif Ersoy’u rahmet ve minnetle anıyorum” diye konuştu.

     

  • Mehmet Akif Ersoy unutulmadı

    Mehmet Akif Ersoy unutulmadı

    Keçiören Belediyesi tarafından doğumunun 150’nci, vefatının 86’ncı yılı dolayısıyla Mehmet Akif Ersoy’u anma ve söyleşi programı düzenlendi. İlçedeki Necip Fazıl Kısakürek Tiyatro Salonu’nda gerçekleştirilen program, saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başladı. Belediye Başkanı Altınok’un konuşması ve Gazi Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Kurt’un konuşmasıyla devam etti.

    Prof. Dr. Kurt, konuşmasında Mehmet Akif Ersoy’un hayata bakışı, edebi kişiliği, İstiklal Marşı’nı yazma süreci ve Türk-İslam alemine yönelik düşüncelerini anlattı.

    Keçiören Belediye Başkanı Turgut Altınok ise yaptığı konuşmada şunları kaydetti:

    “İstiklâl Marşı’mızın yazarı Millî Şair Mehmet Akif Ersoy’dan alacağımız, anlayacağımız çok şey var. Akif, 1910’lu yıllarda Osmanlı Devleti’nin tehlike içinde olduğunu ve bir yıkılışa doğru gittiğini gören millî kahramanlarımızdandır. Millî Mücadele’ye katkı vermiştir. 1920 yılında Hacı Bayram Cami’de yaptığı ateşli konuşma ile herkesi Millî Mücadele saflarına davet etmiştir. Bununla birlikte hatip kişiliğiyle ülkenin her yerinde Millî Mücadele şuurunun yeşermesinde, Türkiye Cumhuriyeti devletinin varoluşunda büyük katkısı vardır.”

    Aynı zamanda Akif’in veterinerliği dışında iyi bir vaiz, tarihçi ve edebiyatçı olduğunu dile getiren Altınok, şöyle konuştu: “Mehmet Akif, İstiklâl Marşı’mızın da yazarıdır bunu biliyorsunuz. O dönemde millî marş yarışması düzenleniyor, para ödülü konuluyor. 700 tane şiir yazılıyor. Akif’in de parası yok paltosu yok. Böyle bir durumda iken Mehmet Akif diyor ki: ‘İstiklâl Marşı’nı ben parayla yazmam. Ödülü para olan bir İstiklâl Marşı yarışmasına da katılmam.’ Paranın şehit aileleri, yetimler, kadın ve çocuklar için kurulmuş olan bir vakfa bağışlanması şartıyla bir marş yazacağını dile getiriyor ve bir gecede Ankara’daki Taceddin Dergahı’nda marşımızı kaleme alıyor. Millî Mücadele Dönemi’nde vatanın, ülkenin, milletin varlığının böylesine tehdit altında olduğuna şahitlik ettiği için Mehmet Akif, İstiklâl Marşı’nı bütün yüreğiyle, kalbiyle böylesine güzel ve manalı yazıyor. Daha sonrasında marş, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde kabul ediliyor, millî marşımız ilan ediliyor. Ardından Atatürk, Akif’i Burdur mebusu olarak görevlendiriyor. Vatan böyle kıymetli insanların omuzlarında yükselir. Akif’i örnek almalıyız.”

    Anma programının sonunda Altınok, “Milli şairimiz, Milli Mücadele kahramanımız Mehmet Akif Ersoy’un doğumun 150’nci, ebediyete irtihalinin de 86’ncı yılı. Bu vesilelerle kendisini, İstiklâl Marşı’mızı ve dönemin havasını kıymetli hocamız Prof. Dr. Sn. Mustafa Kurt’tan dinledik” diyerek teşekkür etti ve kendisine plaket takdim etti.