Etiket: mehmet ceyhan

  • Mehmet Ceyhan: Vaka artışı dalgaları devam edecek

    Mehmet Ceyhan: Vaka artışı dalgaları devam edecek

    Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Enfeksiyon Hastalıkları Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Mehmet Ceyhan, koronavirüste vaka artışı dalgalarının devam edeceğini söyledi.

    Prof. Dr. Mehmet Ceyhan, delta virüsün daha önceki varyantlara göre daha bulaşıcı olduğunu belirterek, “Vaka artışı dönemleri yaşayacağız. Bu artacak, tekrar azalacak. Salgın bütün dünyada son buluna kadar birkaç defa artış dalgaları göreceğiz. Bu dalganın ne kadar büyük olacağı ise alınacak tedbirlere, uygulanacak kısıtlamalara bağlı” dedi.

    ‘DELTA VİRÜSÜN YAYILIMINDA SINIRLARIMIZI İYİ KAPATAMADIK’

    Bundan sonraki süreçte çıkacak olan varyantların hep daha bulaşıcı olacağını açıklayan Ceyhan, “Çünkü daha bulaşıcı olmazsa, bir önceki virüsün yerini alır ve kendini gösteremez. Özellikle delta virüsün yayılımında sınırlarımızı iyi kapatamadık. Turizmin önceliklendirilmesi tabii ki anlaşılabilir bir durum. Ancak bu sırada delta virüs Rusya’da çok hızlı bir şekilde artarken, biz Ruslara çok kolaylıklar göstererek, yapılması gerekeni yapmadan ülkemize aldık. Bunun sonucu olarak Ruslar her şey dahil otellerde tatil yapıyorlar. Ama orada çalışan Türkler var. Kurban Bayramı’ndaki en büyük risk de orada zaten. Türkler ile Ruslar aynı otellerde tatil yaptılar. Ortak alanda yemek yediler, havuzu kullandılar. Bu temasların etkisi de henüz görülmedi” diye konuştu

    ‘VAKA ARTIŞI DÖNEMLERİ YAŞAYACAĞIZ’

    Ceyhan, vaka artışının önümüzdeki haftadan sonra da görüleceğini belirterek, “Ama unutmayalım ki hiç aşı yapmasanız da, önlem almasanız da bu salgın dalgalar şeklinde devam ediyor. Neticede bir vaka artışı dönemleri yaşayacağız. Bu artacak, tekrar azalacak. Salgın bütün dünyada son buluna kadar birkaç defa artış dalgaları göreceğiz. Bu dalganın ne kadar büyük olacağı ise alınacak tedbirlere, uygulanacak kısıtlamalara bağlı. Dediğim gibi aşıdan böyle bir beklentiye girmemiz son derece yanlış” diye konuştu.

    ÜLKELERDEKİ AŞILAMA DURUMU

    Hiçbir ülkenin şu anda ilk başladığı günlerdeki aşı miktarını yakalayamadığını söyleyen Prof. Dr. Ceyhan, “Örneğin İngiltere, ilk günlerde 3,5 milyon günlük aşı yapıyordu. İki gün önceki aşılama sayısı ise 126 bin. Türkiye’de de böyle problemler çıkacak. 600 binin üzerinde günlük aşılama yaparsak, bu Türkiye için iyi bir rakamdır. Eğer bu şekilde yapabilirsek, biz istediğimiz aşılanma oranını ancak önümüzdeki senenin ilk dönemlerinde yakalayabiliriz. Bu da şu anlama geliyor; biz o aşı oranına çıkana kadar, tedbirlerle ve kısıtlamalarla mücadele etmek zorunda kalacağız” ifadesini kullandı.

  • Prof. Dr. Mehmet Ceyhan’dan 3. doz açıklaması

    Prof. Dr. Mehmet Ceyhan’dan 3. doz açıklaması

    Prof. Dr. Mehmet Ceyhan, koronavirüs aşılamasında bugün başlayan 3. doz uygulamasıyla ilgili olarak 2 doz BioNTech olan kişilerin 3. dozu istedikleri aşıyı olmak istemesinin hiçbir bilimsel açıklamasının olmadığını açıkladı. Kendisinin 2 doz Sinovac aşısı olduğunu açıklayan Ceyhan 3. dozu BioNTech olacağını söyleyerek “Bilim Kurulu’nun dün aldığı bu kararın hiçbir bilimsel açıklaması yok. Bilimsel verilerden vazgeçtim artık mantıki bir izahı da yok.” açıklamasını yaptı. Konuyla ilgili Koronavirüs Bilim Kurulu üyesi Prof. Dr. Alper Şener ise 3. doz aşının antikor yanıtını yeniden uyarmak için gerekli olduğunu belirtti.

    Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, dünkü Bilim Kurulu toplantısı sonrasında 3. doz aşılamanın önce 50 yaş ve üzeri vatandaşlar ile sağlık çalışanlarına yapılacağını duyurdu. Bakan Koca’nın açıklamasının ardından 3. doz aşılama bugün başladı.

    “HİÇBİR BİLİMSEL AÇIKLAMASI YOK”

    Konuyla ilgili açıklama yapan Enfeksiyon Hastalıkları Derneği Başkanı Prof. Dr. Mehmet Ceyhan şunları ifade etti:

    “İki doz Sinovac olanlar 3. dozu BioNTech olması lazım. 2 doz BioNTech olana siz diyorsunuz ki 3. dozu istediğiniz aşı olabilirsiniz. Bir defa 2 doz BioNTech yaptırmış birine 3. doz gerektiğine henüz ne bir bilimsel çalışma ne de bir makaleyle önerilmedi. Sadece üretici tarafından 12 ay içinde ‘gerekebilir’ denmişti. Bilim Kurulu’nun dün aldığı bu kararının hiçbir bilimsel açıklaması yok. Bilimsel verilerden vazgeçtim artık mantıki bir izahı da yok. Dünyada tüm vatandaşlarına 3. doz uygulayan bir ülke yok. İlk ülke biziz.”

    KORONAVİRÜS BİLİM KURULU ÜYESİ PROF. DR. ŞENER: 3. DOZ AŞI ANTİKOR YANITINI YENİDEN UYARMAK İÇİN GEREKLİ

    Öte yandan Koronavirüs Bilim Kurulu üyesi ve İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Şener, dün Sağlık Bakanı Fahrettin Koca başkanlığında yapılan Koronavirüs Bilim Kurulu toplantısında sağlık çalışanları ve 50 yaş üstü vatandaşlara uygulanmasına karar verilen 3. doz aşının salgınla mücadelede çok önemli olduğunu vurguladı.

    Hem Türkiye hem de dünyada salgının devam ettiğini belirten Şener, “Aslında bağışıklığı 2 doz aşıyla sağlıyoruz. 3. doz aşı, antikor yanıtını yeniden uyarma ve uzun dönemde devamlılığın sağlanması için gerekli. Virüse karşı ne kadar yüksek oranda antikorumuz varsa ağır hastalık geçirme riskinin o kadar etkili ve uzun süreli düştüğünü biliyoruz.” dedi.

    Şener, dünya genelinde Delta varyantı görülmeye başlandığı için Türkiye’de de yaygınlaşma potansiyeline bağlı olarak yüksek antikor seviyelerinin oluşmasının önem taşıdığını bildirdi.

    Türkiye’de sağlık sistemi ve çalışanların fedakarlığı sayesinde Kovid-19’dan ölüm oranlarının dünya ortalamasının gerisinde seyrettiğini dile getiren Şener, 3. doz seçeneği sunan ilk ülkelerden biri olduklarına işaret etti.

    Prof. Dr. Şener, salgının kontrol altına alınmasında sürü bağışıklığının sağlanması için aşılanma oranının yüzde 60’a ulaşması gerektiğini sözlerine ekledi.

    BAKAN KOCA’DAN 3. DOZ AÇIKLAMASI

    Bakan Koca, dünkü Bilim Kurulu toplantısı sonrasında şunları ifade etmişti:

    “Buna göre 50 yaşından büyük vatandaşlarımızın ve sağlık çalışanlarımızın hangi aşı ile olursa olsun üçüncü doz aşı olmalarının faydalı olacağını kararlaştırdık. İki doz aşı olmuş 50 yaş ve üzeri vatandaşlarımız ile sağlık çalışanlarımız yarından (bugünden) itibaren istedikleri aşı ile üçüncü doz aşılarını olmak üzere randevu alabileceklerdir. Üçüncü doz aşının hangi aşı türü ile olduğunun herhangi bir kısıtlaması ya da önceliği yoktur. Vatandaşlarımız ve sağlık çalışanlarımız ilk iki dozda hangi aşıyı yaptırmış olurlarsa olsunlar üçüncü doz olarak istedikleri aşıyı olabilirler. Bu konuda tercih sizlere aittir. Gönül rahatlığı ile istediğiniz aşıyı üçüncü doz olarak yaptırabilirsiniz.”

  • Mehmet Ceyhan’dan 3’üncü doz açıklaması

    Mehmet Ceyhan’dan 3’üncü doz açıklaması

    Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Enfeksiyon Hastalıkları Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Mehmet Ceyhan, 2 doz Sinovac aşısı olan ve hala virüs ile temas halinde bulunan sağlık çalışanları dışında genel halka 3’üncü doz aşı uygulanması konusunda yeterli veri bulunmadığını, bunun aşıya pazar arama girişimi olduğunu söyledi. Ceyhan, sağlık çalışanlarına 3’üncü doz için ise Biontech aşısını önerdi.

    Prof. Dr. Mehmet Ceyhan, aşılamadaki bu hızı sürdürmenin mümkün olamayacağını belirtti. Ceyhan, “1,5 milyon doz aşı uyguladığımız günler olacaktır; ama ortalamada bunu sürdürmek, bu düzeyde devam ettirmek pek mümkün değil. Şu anda aşı bekleyen, aşı isteyen gruba hızla aşılama yapıyoruz ama bir süre sonra aşı kararsızları girecek devreye, insanlara ulaşım problemi olacak, bunların düştüğünü göreceğiz. İstediğimiz noktaya ulaşabilirsek pat diye oraya ulaştığımızda vakaların kaybolduğunu görmeyeceğiz. Yavaş yavaş dalga şeklinde azalarak toplumdan kaybolabilir. Sıfır vakaya bile ulaşsak gene de her şey eskisi gibi olmayacak. Biz ülke içinde daha rahat yaşayacağız, tedbirlerimiz giderek azalacak; ama sınırlarımızı çok iyi korumalıyız. Bu yüzden özellikle turizm dönemi bu riski biraz artırıyor. Birçok ülke giriş ve çıkışına sınırlar koyarken, biz bunları kolaylaştırmaya çalışıyoruz. Bir taraftan tabi ki turizm sektörü çok önemli, oradan gelecek turiste ihtiyacımız var bir taraftan da Delta varyantı sıkıntısı var” diye konuştu.

    ‘AŞIYA PAZAR ARAMA GİRİŞİMLERİ’

    Prof. Dr. Ceyhan, 3’üncü doz koronavirüs aşısının gerekliliğine ilişkin yeterli veri olmadığını belirterek, “Bu maalesef henüz çok yeterli veri olmayan bir konu. Şu dönemde çok fazla bilgi kirliliği var. 3’üncü doz da bunlardan bir tanesi. Bir diğer konu da 1’inci dozun ne kadar koruyucu olduğu. Bu konuda genellikle açıklanan rakamlar beklentinin çok üstünde, ‘Yüzde 90’lar’ diye açıklandı. Aşı üreten firmalar, aşı üreten ülkelerin bilim adamlarından çok açıklamalar yapıyor. Bu dönemde bunları dikkate almamak lazım. Aşı üretimi için büyük yatırımlar gerekiyor sonra da kar ediyorsunuz. Buna parayı ödeyebilecek yüksek gelirli ülkelerde aşılama yüzde 63’lere kadar ulaştı fakat çok düşük gelirli gruba giren ülkelerde halen yüzde 1’in altında, onlara da satamıyorsunuz parası yok. Böyle bir durumda şirketler pazar aramak durumunda. 3’üncü doz gerekliliği bir şekilde aşıya pazar arama girişimlerinden bir tanesi veya ‘Her yıl tekrarlanacak’ denmesi. Genel anlamda 3’üncü doz gerekliliği ile ilgili bir veri yok elimizde” dedi.

    ‘SAĞLIKÇILARA 3’ÜNCÜ DOZ BIONTECH ÖNERİYORUM’

    Türkiye’deki durumun farklı olduğuna dikkat çeken Ceyhan, “Sağlık çalışanları ve 65 yaş üstüne Sinovac aşısı yapıldı. İnaktif aşıların mRNA aşılarına göre daha az etkili olmasını bekliyorduk. Sağlık çalışanlarına 2 doz aşıdan sonra oranda azalma olmuştur, daha az hastalanmışlardır; ama ciddi ağır hastalık geçiren, hayatını kaybeden insanları da gördük. Sağlık personelini ayrı bir grup olarak değerlendirirsek ben bu kişilere 2’nci dozdan en az 3 ay, ortalama 6 ay geçtikten sonra 3’üncü doz olarak Biontech yapılmasını öneriyorum. Çünkü bu insanlar halen virüs ile ciddi şekilde temas ediyor, ciddi tehlike taşıyor ama genel toplum için böyle bir öneride bulunacak bir veri yok elimizde. Biontech aşısında 2 doz yaptıranların bağışıklığı daha uzun sürüyor. Biontech aşısında daha fazla antikor cevabı oluşturduğu, daha uzun süren antikor cevaplarının meydana geldiği gösterildi. O yüzden şu andaki 3’üncü doz aşı önerimiz 2 doz Sinovac aşısı olmuş ve üzerinden belli bir süre geçmiş sağlık personeline Biontech. Genel halk için böyle bir öneride bulunacak veri yok elimizde” diye konuştu.

    ‘HER SENE AŞI OLACAĞIZ, TAHMİNİ YANLIŞ’

    Prof. Dr. Ceyhan, mevsimsel aşılamaya gerek olup olmadığına ilişkin, “SARS ve MERS bu virüse çok benzemelerine rağmen bunlar toplumda devam etmediler, yarasaya döndüler, orada yaşamlarına devam ediyorlar. Tekrar yarasa teması olur, bir salgın çıkar, elinizde aşı olması lazım; bu size yararlı olur ama böyle bir olay olmadıkça koronavirüs için de ‘Her sene aşı olacağız’ tahmininde bulunmak son derece yanlış olur. Bu, salgının sonunda söyleyeceğimiz bir şey. Benim beklentim ‘Daha çok hangisi olabilir’ diye bir soru olursa ben mevsimsel aşılama gerekeceğini tahmin etmiyorum. Tabi bu tamamen bir tahmin” dedi.

    ‘DELTA VARYANTI İNGİLTERE VARYANTI GİBİ’

    Prof. Dr. Ceyhan, varyantlardaki klinik seyre ilişkin, “İngiltere varyantı ile vakaların genç nüfusa kaydığını gördük. Delta varyantı aşağı yukarı İngiltere varyantı gibi hareket ediyor. Burada da genç grupta hastalık fazla. Tabi burada yaşlı grubun daha önceden aşılanmasının da rolü var. Aşılı kişi hastalığı geçirdiği zaman daha hafif seyrediyor, orijinal hastalık ile kıyasladığınızda. Aşısız kişilerde ölüme yol açacakken, yoğun bakıma kadar gidip oradan dönebiliyor” diye konuştu.

  • Korkutan açıklama: 4’üncü dalga mümkün

    Korkutan açıklama: 4’üncü dalga mümkün

    Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Enfeksiyon Hastalıkları Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Mehmet Ceyhan, koronavirüste 4’üncü dalganın mümkün olduğunu söyledi. Prof. Dr. Ceyhan, “Siz yüzde 70-75 aşılamaya ulaşmadığınız sürece 4’üncü dalgayı yaşarsınız. Ama bu insanları çok telaşlandırmasın. Bu çok yüksek sayılarla giden 3’üncü dalgadaki gibi bir dalga mı olacak, yoksa sadece hafif bir vaka artışı ile giden bir dalga mı olacak, bunu belirleyecek ana faktör bizim alacağımız önlemler” dedi.

    BioNTech’in kurucu ortağı Uğur Şahin, koronavirüs varyantları ile birlikte artan vaka sayılarının 4’üncü dalgaya neden olabileceğini söyledi. Prof. Dr. Mehmet Ceyhan, DHA’ya yaptığı açıklamada 4’üncü dalganın mümkün olduğunu söyledi. Ceyhan, “Siz yüzde 70-75 aşılamaya ulaşmadığınız sürece 4’üncü dalgayı yaşarsınız. Ama bu insanları çok telaşlandırmasın. Bu dalganın yüksekliği, genişliği tamamen bizim elimizde. Bu çok yüksek sayılarla giden 3’üncü dalgadaki gibi bir dalga mı olacak, yoksa sadece hafif bir vaka artışı ile giden bir dalga mı olacak, bunu belirleyecek ana faktör bizim alacağımız önlemler” diye konuştu.

    ‘DELTA VARYANTINA BAĞLI VAKA ARTIŞI OLABİLİR’

    Prof. Dr. Ceyhan, tatil sezonunda yaşanan hareketliliğin 4’üncü dalgaya etkisini de değerlendirerek, “Aşılamada son hedefe ulaşana kadar ‘şu kadar yaptık’, ‘dünyada şu sıradayız’ çok fazla önemli değil salgın kontrolünde. Benim esas beklediğim bilgi Delta varyantının Türkiye’de kaç vaka olduğu. Bu sorunu yaşayan, yeni yeni vaka artışları ile karşılaşan ülkelerde esas olarak Delta varyantı artmaya başladı. Örneğin İngiltere’de vaka sayısı 2 binlerdeyken hafif bir gevşeme ile 11 bine çıktı ve bunların neredeyse tamamı Delta varyantı. ABD’nin bazı eyaletleri, Fransa’da birçok yerde vaka artışları başladı. Bu tabii kalabalıklaşmanın artacağı sonbaharda daha belirgin hale gelecek. O zamana kadar sizin toplumun yüzde 40-50’sini aşılamanız yetmiyor. O döneme kadar yüzde 70-75’e çıkamazsak, çıkmak gerçekten çok zor, bir de Delta varyantı oranımıza bağlı olarak vaka artışı yaşayabiliriz. Bakanlık şu anda Delta varyantı ne kadar, son dönem vakaların yüzde kaçı Delta vakası ile ilişkili, bunu açıklarsa eğer biz de çok daha doğru öngörülerde bulunabiliriz” diye konuştu.

    ‘4’ÜNCÜ ARTIŞ DÖNEMİNİ YAŞAMAMIZ KAÇINILMAZ HALE GELİR’

    Prof. Dr. Ceyhan, 4’üncü dalga için önemli olanlara değinerek, “Birinci önemli olan Delta varyantı. İkinci önemli olan yaza aldanıp önlemlerin birçoğunu ortadan kaldırmak. Bunu çok kontrolsüz yaparsanız sonra toparlaması da zor olur. Burada birçok durumda insanlar rahatladığını, bu işin bittiğini düşünüyor. Bu tip söylemlerden biraz kaçınmak lazım. Hazır vakaları 5 bine indirmişken, elimizde de aşı var, temininde de güçlük yokken, şu kalan süreyi tedbirler ile dişimizi sıkarak geçirirsek en az zayiat ile salgından kurtulmuş oluruz. Henüz aşıya duyarlılığının açıklanan rakamlar kadar olup olmadığından emin olmadığımız bir Delta varyantı sıkıntısı var. Aşıya duyarlılık çok önemli; çünkü İngiltere yüzde 55’ler civarında iki doz aşılamaya rağmen ciddi bir artış yaşıyor. Yüzde 70-75’e varmadan, ‘bunun etkisini 20-30 binde görürüz’ açıklamalarının altı boş aslında. Dolayısıyla sonbaharda eğer aşılamada o noktaya ulaşamazsak, özellikle yaz aylarında önlemleri gevşetirsek sonbaharda 4’üncü artış dönemini yaşamamız kaçınılmaz hale gelir” ifadesini kullandı.

    ‘TEDBİRLER KONTROLLÜ KALDIRILMALI’

    Ceyhan, 4’üncü dalgaya karşı özellikle iki şeyin yapılması gerektiğini ifade ederek, “Aşılamayı mümkün olduğu kadar kısa sürede tamamlamamız lazım; çünkü aşılamada yüzde 30-35’lere çıkmanız dalgayı çok engellemiyor. Aynı anda sizin bir taraftan da tedbirlere dikkat etmeniz, önlemlerin birdenbire değil, kontrollü şekilde kaldırılması, vatandaşların da tedbirlere ‘artık bu iş bitti’ diyene kadar uyması lazım” ifadelerini kullandı.

  • Ceyhan’dan Delta Varyantı için bakanlığa çağrı

    Ceyhan’dan Delta Varyantı için bakanlığa çağrı

    Prof. Dr. Mehmet Ceyhan, Sağlık Bakanlığı’nın açıklaması gereken en önemli bilginin ‘Delta varyantının Türkiye’deki yayılım oranı’ olduğunu söyledi. Ceyhan, “İki ay önce Sayın Bakan ‘5 tane Hindistan varyantı tespit ettik’ dedi ve iki aydır hiçbir bilgi yok” ifadesini kullandı.

    Hacettepe Üniversitesi Tıp fakültesi Çocuk Enfeksiyon Hastalıkları Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Mehmet Ceyhan, Habertürk TV’de yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınının seyrine ilişkin konuştu.

    ‘Dördüncü dalga’ ihtimalini değerlendiren Ceyhan, “Sonbahara kadar toplumun yüzde 70-75’ini aşılamadan girerseniz dördüncü dalga kaçınılmaz” dedi.

    Ceyhan’ın Delta Varyantı’na ilişkin açıklamaları şöyle:

    “Herkes, Sağlık Bakanlığı’ndan aşı oranları, aşı ile ilgili bilgler bekliyor… Fakat, Sağlık Bakanlığı’ndan beklenmesi gereken en önemli bilgi Delta varyantı ne kadar? İki ay önce Sayın Bakan ‘5 tane Hindistan varyantı tespit ettik’ dedi ve iki aydır hiçbir bilgi yok. Dördüncü dalga riskini belirleyen birinci faktör, delta varyantının sizdeki yaygınlık derecesi… Birden bire önlemler kaldırılır diye korkuyorum. Basında haberlerin ‘her şey bitti’ denilerek veriliyor. Sonunda kötü öderiz bunu.”

    SARS-CoV-2’nin ilk ortaya çıktığı formatından daha bulaşıcı olması nedeniyle Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) tarafından, “endişe verici” olarak sınıflandırılan Delta varyantı dünya genelinde hızla yayılıyor.

    İlk kez Hindistan’da tespit edilen Delta varyantı şu anda çok sayıda ülkeye yayılmış durumda.

  • Ceyhan: Tedbirler, aşılamadan daha önemli

    Ceyhan: Tedbirler, aşılamadan daha önemli

    Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Enfeksiyon Hastalıkları Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Mehmet Ceyhan, “Şu anda tedbirler, hastalığı kontrol etme açısından aşılamadan daha önemli. Aşılamada, yüzde 10- 20 ikinci doz aşılamayla direkt etki göremiyorsunuz, etkiyi yüzde 70-75 aşıladığınızda görüyorsunuz” dedi.

    Prof. Dr. Mehmet Ceyhan, 17 günlük sürecin ‘tam kapanma’ olarak nitelendirilemeyeceğini belirtti. Ceyhan, “Tam kapanmadan çok uzak bir kısıtlama dönemi geçirdik. Bu kısıtlamada bir kazanım elde ettiysek ve eğer dikkatli davranmazsak bu kazanımları kaybedebiliriz. Kısa sürede birkaç haftada vakalar tekrar artmaya başlar” diye konuştu.

    ‘TERS TEPEBİLECEK TEDBİRLER VAR’

    1 Haziran’a kadar uygulanacak tedbirleri çok etkili bulmadığını söyleyen Ceyhan, “Hatta bazen ters etki de yapabilecek kısa süreli, hafta sonları sokağa çıkma kısıtlamalarının devam ettiğini görüyoruz. Bunun şöyle olumsuz bir tarafı var; bu evlerin çok büyük bir çoğunluğunda işe gidip gelen insanlar var, dolayısıyla bunlar işe gidip orada virüsü alıp eve getiriyor ve dışarı çıkmadıkları için kapalı ortamda kalıyorlar. Kapalı ortamda çok daha kolay bulaştırıyorlar birbirlerine. En büyük sorun olan, bulaş kaynağı olan iş yerlerine yönelik önlemler önemli” dedi.

    ‘İLK ÖNCE OKULLARI AÇABİLİRDİK’

    Normalleşme süreci kapsamında ilk önce okulların açılabileceğini kaydeden Ceyhan, “Berberler, kuaförler ve restoranlar da tabii kurallara uymak kaydıyla açılabilir. Masalar arasına en az 2 metrelik mesafe bırakmak kaydıyla, havalandırmaları kontrol edilerek açılabilir. Şu anda tedbirler, hastalığı kontrol etme açısından aşılamadan daha önemli. Aşılamada, yüzde 10-20 ikinci doz aşılamayla direkt etki göremiyorsunuz, etkiyi yüzde 70-75 aşıladığınızda görüyorsunuz. Mesela ekonomisi iyi, kısıtlamaları iyi uygulayabilen, halkı buna uyum gösterebilen ülkeler için daha yüksek bir sayıda normalleşmeye geçebilir; ama bunları ekonomik olarak dayanma gücü fazla olmayan halkı da buna çok uymayan bir ülkede daha düşük vakalarda normalleşmeniz lazım, güvenli diyebilmeniz için” şeklinde konuştu.

  • Tutuklanması için kampanya başlatıldı

    Tutuklanması için kampanya başlatıldı

    Koronavirüs salgını sürecinde yaptığı açıklamalarla dikkatleri çeken, Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Enfeksiyon Hastalıkları Bilim Dalı başkanlığı ile Enfeksiyon Hastalıkları Derneği ve Çocuk Enfeksiyon Hastalıkları Derneği başkanlığını yürüten Prof. Dr. Mehmet Ceyhan’a karşı sosyal medyada bir kampanya başlatıldı.

    Noel Baba Derneği Başkanı ve 5GVirusNews Platformu Sözcüsü Muammer Karabulut, Prof. Mehmet Ceyhan hakkında Antalya Terör ve Örgütlü Suçlar Savcılığı’na yaptığı suç duyurusunun ardından “Ruhsatı bulunmayan ve yasal bir zemini bulunmadığından dolayı da Acil Kullanım Onayı (AKO) ile ne idiğü belirsiz konumda olan aşılar için, bir bilim insanının halkı tehdit ederek korkutmasının karşılığı bilim yapmak değil resmen terör faaliyetlerdir,” açıklamasında bulundu.

    Suç duyurusuyla birlikte sosyal medyada da “MehmetCeyhanTutuklansın” etiketiyle paylaşımlar yapıldı.

    Yeni Akit gazetesi sosyal medya paylaşımlarını “Mason uzantısı Rotary Kulübü’nden aldığı ödülü gururla paylaşan Prof. Dr. Mehmet Ceyhan, Koronavirüs sürecinde yaptığı çelişkili açıklamaları sebebi ile kamuoyunun tepkisi çekmişti. Sosyal medyada bugün, ‘Mehmet Ceyhan tutuklansın’ çağrısı yapıldı,” ifadeleriyle haberleştirdi.

    Yeni Akit’in haberinde, “Pandemi ile mücadele sürecinde önce kendisini Koronavirüs Bilim Kurulu Üyesi olarak tanıttı. Bir süre sonra geri adım atarak, ‘Ben Koronavirüs Bilim Kurulu Üyesi değilim. Açıklamalarım Sağlık Bakanlığı’nı bağlamaz.’ dedi. Sürecin en başında ‘Maske koruyucu değil’ ifadesini kullanmış, birkaç ay sonra ise “Maskesiz sokağa çıkanlar cezalandırılmalı.’ diyecek kadar yön değiştirmişti. Son olarak da aylarca yaptığı ‘tam kapanma’ çağrısı uygulamaya girdiği gün ‘Tam kapanma böyle olmaz’ dedi. Vatandaşların, sürekli birbiri ile çelişen ifadeler kullanarak kamuoyunun kafasını karıştıran Prof. Dr. Mehmet Ceyhan’a tahammülü kalmadı,” şeklinde saldırgan ifadeler kullanıldı.

    Mehmet Ceyhan hakkında sosyal medyada açılan hastag şu anda Türkiye gündeminde beşinci sıra yer alıyor:

  • Prof. Dr. Ceyhan uyardı: 17 gün boşa kapanmış oluruz

    Prof. Dr. Ceyhan uyardı: 17 gün boşa kapanmış oluruz

    Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Enfeksiyon Hastalıkları Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Mehmet Ceyhan, tam kapanma sürecinin sonunda yaşanabileceklere işaret ederek, “Umarım, 17 gün bittiğinde 18’inci günde eski hayatımıza hemen geri dönmeyiz. O zaman 17 gün boşa kapanmış oluruz.” dedi.

    Çocuk Enfeksiyon Hastalıkları Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Mehmet Ceyhan, DHA’ya yaptığı açıklamada, mutant virüs vakalarındaki artışın ardından virüse bağlı hamile kadın ölümlerinin de arttığını belirtti. Prof. Dr. Ceyhan, “Gebelik zaten çocuğu anne karnında taşıyabilsin, diye bağışıklığın baskılandığı bir dönemdir. Dolayısıyla bağışıklığı baskılayan ilaç alan bir kişi ya da kanser hastalığı tedavisi için ilaç alan bir kişide ortaya çıkan bağışıklık eksikliği gibi düşünmek lazım. Mutant virüs gerçekten çok sayıda gebenin ölümüne ve birçoğunda karnındaki bebek ile birlikte kaybına yol açıyor” diye konuştu.

    “GEBELER İLK 3 AYDAN SONRA AŞILANMALI”

    Prof. Dr. Ceyhan, gebelerin ilk 3 aydan sonra koronavirüse karşı aşılanmaları gerektiğini belirterek, “Mutant virüs problemi ortaya çıkmadan önce biz gebelere, gebelik sonrasına aşılama önerirken, şimdi mutlaka özellikle gebeliğin ilk 3 ayı bittikten sonra hemen aşılanmalarını istiyoruz. Bu sadece koronavirüste görülen bir durum değil aynı şey gripte de görülür. Gribin de aynen bu şekilde bir tipi yaygın olduğu zaman daha çok yaşlılar etkilenir ve ölür. Ama H1N1 dediğimiz başka bir tipi sık görülürse orada daha çok çocuklar ve genç yetişkinler etkilenir ve gebe ölümleri orada da görülür. Gebelerin kendilerinin risk grubunda olduğunu düşünmesi ve kendisini mutlaka koruması gerekir. İki temel kural var; mesafe ve maske. Eğer 2 metre mesafeyi korumaya dikkat ederseniz, maskenizi özellikle insanlara 2 metreden daha yakınken takarsanız ve günlük kullandığımız maskelerin virüsü taşıyorsak etkili olduğunu bilmeliyiz. Virüs birinin ağzından, burnundan çıktıysa bizi korumayacağını da bilerek, herkesin maske takmasını sağlayabilmeliyiz. Bunun dışında bir de aşı ve çok fazla kalabalıklara girmeyecekler” dedi.

    “17 GÜN BOŞA KAPANMIŞ OLURUZ”

    Prof. Dr. Ceyhan, tam kapanmaya ilişkin de uyarılarda bulunarak, “Umarım, 17 gün bittiğinde 18’inci günde eski hayatımıza hemen geri dönmeyiz. O zaman 17 gün boşa kapanmış oluruz. Hemen çok kısa sürede vaka sayıları eski düzeylerine gelir. Bizim ne yapıp ne edip insanlara iyi anlatıp, hem aşılamayı bu dönemde sağlamamız lazım hem de insanları alınacak tedbirler konusunda ikna etmemiz lazım. Maalesef bazı eksiklikler olduğunu yollar ve marketlerdeki tablodan görüyoruz” diye konuştu.

  • “Çok büyük bir hata yaptık” diyerek açıkladı

    “Çok büyük bir hata yaptık” diyerek açıkladı

    Koronavirüs vaka ve vefat sayısındaki artışı değerlendiren Prof. Dr. Mehmet Ceyhan, “Mart ayında çok büyük bir hata yaptık ve bedelini çok sayıda ölümle ödedik. Yeni önlemler alınmalı, kısıtlamalar gelmeli derken biz tam tersini yaptık” dedi.

    Prof. Dr. Ceyhan katıldığı bir televizyon programında, koronavirüsle mücadelede aşılamanın önemine dikkat çekti ve “Aşının etkisini, toplumun yüzde 70’i aşılandığında görüyoruz. Yüzde 80’e ulaşan ülkeler var. Bakanlığın sürekli tek doz aşıdan bahsetmesi son derece olumsuz bir tablo yaratıyor” diye konuştu.

    Ceyhan, “İnsanlarda tek doz aşı dendiğine göre bir koruyucu özelliği vardır gibi bir algı oluşuyor. Hiç böyle bir şey yok. Ancak yüzde 20-25 koruyabiliyor. Bizim için önemli olan iki doz aşısını yaptırmış insan sayısı ve toplumdaki oranı. Henüz daha yüzde 10’unda bile değiliz” ifadelerini kullandı.

    ‘BİR TANE BİLE HASTA ALACAK YERİMİZ YOK’

    Prof. Dr. Ceyhan, daha önceki dönemlere kıyasla daha ciddi bir durumla karşı karşıya olunduğunu belirtti ve şunları ifade etti:

    “Tek silahımız devletin alması gereken önlemler ve bireysel önlemler. Devletin alması gereken önlemlerin geçtiğimiz ilkbahar ile kıyaslarsanız şu andaki önlemleri ne kadar hafif olduğunu, ne kadar vaka sayısını önlemede yetersiz olduğunu görürsünüz zaten. Bizim yetişkin hastanelerinde ölüm oranlarının daha düşük gibi düşünüyorsunuz. Örneğin çocuklarda, benim çalıştığım hastane Hacettepe’de tamamen doluyuz. Kovid yatakları da dolu, yoğun bakım yatakları da dolu, bir tane bile hasta alacak yerimiz yok. Daha önceki iki artış dönemine göre şimdi daha ciddi bir sorunla karşı karşıyayız.”

    ‘MART AYINDA ÇOK BÜYÜK HATA YAPTIK’

    Ceyhan, koronavirüs ile mücadelede eksik yönlere dikkat çekti ve “Mart ayında çok büyük bir hata yaptık ve bedelini çok sayıda ölümle ödedik. Mart ayında 5 bin 10 binlere çıktığı zaman günlük vaka sayısı, ben şunu bekliyordum; yeni önlemler alınmalı, kısıtlamalar gelmeli derken biz tam tersini yaptık. Okulları açtık, yasakları kaldırdık. Bu yolla salgınla nasıl başa çıkacaktık? Bunu 60 bini geçen vaka sayıları ile işte 300’ün üzerindeki ölüm sayıları ile ödüyoruz” dedi.

  • 10 günlük karantina süresi değişebilir

    10 günlük karantina süresi değişebilir

    Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Enfeksiyon Hastalıkları Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Mehmet Ceyhan, mutant virüsün bulaştırma süresinin daha fazla olduğunu, bu nedenle 10 gün olan karantina süresinin uzatılması gerektiğini söyledi. Prof. Dr. Ceyhan, “Mutant virüs daha erken bulaştırmaya başlıyor ve bulaştırma süresinin daha uzun olduğunu bir çalışma gösterdi, ‘13,3 gün’ diye bir süre buldular. Böyle bir durumda bizim rehberlerimizi güncellememiz lazım. Hastalığı geçirenleri 10 günde işe başlatıyoruz, eğer 14 gün kadar bulaştırıyorlarsa, bu süreyi değiştirmemiz lazım” dedi.

    Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Enfeksiyon Hastalıkları Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Ceyhan, mutant virüsün yüzde 50 daha bulaştırıcı olduğunu söyledi. Prof. Dr. Ceyhan, “İngilizler ilk verilerini yayımladıklarında, İngiltere mutantının daha ağır hastalığa yol açtığı belirtildi. Arkasından yapılan araştırmaların çoğunda herhangi bir farklılık olmadığı bulunmuş. Farklı ülkelerde mutant virüs yeni bir mutasyon da geçirmiş olabilir. Bizim de yoğun bakımcıların, yoğun bakımda yatan hastaların daha ağır tablo ile yattığı, solunum cihazına bağlanma oranının salgının ilk dönemlerine göre daha yüksek olduğu şeklinde gözlemleri var. Bunların değerlendirilmesi, bir süre takip edilmesi lazım” diye konuştu.

    ‘MUTANT VİRÜSTE BULAŞTIRMA SÜRESİ 13,3 GÜN’

    Prof. Dr. Ceyhan, mutant virüsün farklılığının daha erken bulaşması ve daha uzun süre bulaştırması olduğunu söyleyerek, “Daha erken bulaştırmaya başlıyor ve önemli olarak bulaştırma süresinin daha uzun olduğunu bir çalışma gösterdi; ‘13,3 gün’ diye bir süre buldular. Böyle bir durumda bizim rehberlerimizi güncellememiz lazım. Hastalığı geçirenleri biz 10 günde işe başlatıyoruz, eğer 14 gün kadar bulaştırıyorsa bunlar, bu süreyi değiştirmemiz lazım. 1 metre mesafe mutant virüste güvenli değil en az 2 metre olmalı. Bulaşı önlemenin daha zor olması nedeniyle ekstra tedbirler uygulanmalı. Aynı şiddette seyretse bile ölüm sayılarında artma gözleniyor; çünkü vaka sayıları artıyor. Bu yüzden hastanelerin yükü, yoğun bakımların yükü artacak ve mücadelemiz daha da zorlaşacak” dedi.

    ‘HER BELİRTİYİ KORONAVİRÜSE BAĞLAMAMAK LAZIM’

    Prof. Dr. Ceyhan, koronavirüs vakalarında görülen burun tıkanıklığı ve nezle belirtilerine ilişkin, “Bu konuda çok dikkatli olmak lazım. Dünyada 130 milyon vakanın görüldüğü bir hastalıkta birkaç kişide görülen belirtiyi bu hastalığın belirtisi, diye saymak, son derece yanlış. Bunlar tesadüfen de olabilir. Özellikle kış döneminde, şu sıralarda da solunum yolu ile bulaşan virüsler görülmeye başlandı. Gribin sıklığı azaldı; ama diğer virüslerin özellikle nezle yapan virüslerin görüldüğü bir dönem. Dolayısıyla hepsini koronavirüse bağlamamak lazım. Hatta insanın koronavirüs testi pozitif çıkabilir; ama burun akıntısı, nezleyi yapan başka bir virüstür, takip etmek lazım. Farklı belirtiler rapor ediliyor; diş kaybı, saç kaybı gibi. Bunların koronavirüse bağlı olduğunu söyleyebilmek için toplumda belli oranda görülmesi lazım. Henüz bu şekilde yeni bir belirti yok” diye konuştu.